21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜRJYET 20 Ekim 1974 «TJlu ve «Yüce» sözcüklerini, oldtım ola«ı, çok geverım. Gerek anlam derinliği, gerek söyleyiş müziği bakımından Türkçemizin çok güzel sözcükleridir bunlar. Birincisi «çok büyük», ikincisi «çok yüksek> anlamına gelir. Yürekten inananın ağzından dökülen «ülu Tanrım!» hitabı, inananda da, inanmayanda da saygı uyandınr. «Yüce dağiar» sözu, doruğundan her mevrimde beyazlik eksik olmayan çok yüksek sıradaglan anımsatır. «Yüce düşüneeler» denilince, derinlemesıine düşünebilen. ülkücü bir kişinin kafasında irsanın veya toplumun mutluluğu. yurdun yükselip şenlenme«i doğrultusunda ohışan düşünceler gelir hatıra. UIu sıfatmdart «ululuk», yüce sıfatmdan da «yücelik» adları ve «ululaşmak», «yüceleşınek» eylemleri (fiiller:) türer. Bunlarır» tersi «küçülmek». «cüceleşmek», «bayağılaşmak»tır. Tarihten bülyoruz ki, nice kişi ululasmıs, ulu ölmüı ve adı sanı ulu kalmıştır. Nicesi de cüceleştikçe cüeeleşmis, öyle ölmüş. «dı lam sillnmis, ya da bayagıljk simgesi olarak kalmıştır tarihte. Yakın tarihımize de birçok kişi böyle geçecektir, sadece iki satırla. öİBilei Bflindigi gfM cbeton uyg&rUgı!» çagmda yaşıyo ruı. ÇocuklukAnılarımdaUlucami Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU «vlydl. Yapıldıgı zamandan beri halk ona «Ulucami» dcrr.iş. Çorum'un er» büyük camisicîir de onrian. îlk kez Selçuklular çagında kurulmuş. 1509'da, tkinci Beyazıt zamanındaki büjrük depremde yıkılınca köklü onarım görmüş. Daha birkaç deprem ve bir de yangın geçirmlş. En son onarım, daha doğrusu «yeniden yapım» 1913'te tamaralandı. Bunu ben çok iyi anımsıyorum. Yapım bittiği zaman, orada çalışan usta ve işçilere, bütün rr.ahalleliden olduğu gibi, bizden de, çamaçırlık bez. kefiye, şai. mintan ve gömlek gibi armaSanlar gitmişti. H!ç unutmam, annenn bizîmkileri benimle göndtermişti. Büyük bir gurur ve sevinç duymuştum bundan. Ulucamiain, benim küçüklük anılanmda büyük bir yeri vardır: Onun yapımından bir yıl sonra annem öldü. Her gün ikindi ile aksam vakitleri arasmda, bu caminin içinde kadınlara ÖÎEÜ olan arka sahanhğa çıkar. rahlelerin üzerinde açık duran Kur'an'dan Yâsin sureşinl okuyarak, hiç unutamadığım annemin ruhuna yollardım. Okuya okuya tümüyle ezberlecUSirn bu Arapça metnin ne demek olriuğunu, öliilerin ardıncfan niçin Yâsin suresinin okund'Jğunu o zaman bilmez ve düsünmezdim. Bunun nedenini çok sonraları, Kur'an'ın Fransızca çeviri>inl okuyup anladığım zaman şöyle düşündüm: Yâ»in suresl, özellikle, Tanrıyı inkSr edenlerden, ölümden, cennetten, cehennemden ve kıyamet günündeki dirilişten söz ediyordu. Örnejin bu surenin 57. Syetinde: «Cennette taze yemişler onlarındır (yani cennete Eirenlerin), her diledikleri şey onlarındır.»; 59. âyetinde: «Ey günah isleyenler bugün (yani kıyamet çünü> siz bir tarafa aynlın»: 64. âyetinde: «Küfür (ve inkârda ısrar) edişinize karşılık girin cehenneme» denilmektedir. Demek ki, müslümanlar. ölenlerin arkasından, cennet vaadi ve cehennem tehdidi He dolu olan bu surenln okun.masım bir ahşkanlık haline getirmişlerdi ve ben de o küçük yaşımda buna uymuştum. Ulucaminin kaldırım kaplı genlş avlusunda bir şadırvan, bir de, gövrfesi iki çocuğun sığacagı kadar oyuk. yaşlı bir armut ağacı ve bunun yanında da bir pınar vardı. Bu ağaç babamm çocuklugunda da varmış. Bir y.ldmm çarpmasıyle govdesinin ortâsı yere kadar oyulmuç, ağaç bir süre can çekişmlş, tonra yan dallan yeniden dirilmiş. Gövdenin iç yanlanndan damlayan özsu, oyuğun tabanındaki toprağı her zaman yumuşak tutar, bu oyuğa girilip yukanya bakümca mavi gök görünürdü. Armut agacının hemen bitişigintfeki pınar, adını bu ağaçtan almıştı: «Armutlu» derlerdi ona. Suyu tatlıydı. îçme auyumuzu oradan taşırdım eve. Ulu Kavak Daha annem ölmeden Once, 1914 baharmda, nereden elime geçlrdigimi îtmdi anımsamadığTm ince bir kavak dalını, su yürüyüp yürümediğint anlamak için muayene etmiş, kabuğundan düdük çıkarmafa uğraşmış, bunu beeeremeyince, Ulucaminin avlusundan geçerken onu armut agacının ko\uğıjnun tabanındaki \umuşak toprağa daldırıp orada bırakmışürn. Bir ay geçmeden bu kavak daUnın yapraklandığını görünce çok sevinerek dunımu hasta yatan anneme de anlattım. Herhalde benim çocuk sevincime bakıp o da sevindi. Altı ay sonra da, kasım sonunda hayata gözlerinl jTamdu. Ertesi yıl 1915'te, yatılı ö*renci olarak Yozgat Lisesi orta •osmının birincı sınıfına gönderildim. 1916 yaz tatilinde Çorum'a geldiğim zanıan, bana annemle olsn konuşmamı hatırlatan bu kavağın, Armut'un ortasından yüfcselip çıkarak onun boyuna ulaştıgını görünce hem sevindim. hem şaçırdım. Ondan sonra memlekete her gidişimde İlk işim, «Donık Mezar»da yatan anrtemden sonra «kavağımu riyaret etmek olurdu. Yıllar geçti. Avrupa BgTeniminden sonra Çorum'a gidince, kavağıiı govdesinin neredeyse Armut agacınm iç kovugunu dolduracak kadar kalınlaştıfını ve boyunun da cami minaresiyle yanş ettigir.l gördüm Bu kavaga herkes artık «Ulu Kavak» diyordu. Çonım"un kıyı mahallelerinden biri de eskiden beri «Ulukavak» adını taşır. Kimbüir kaç yüzyıl önce hangi kavaktan almı?tır bu adı. Halk bu mahalleyi «Ulağvak» olarak anar. 1965'ten beri ne armut ağacı, ne benim ulu kavak, ne de mermerine kenetlenmiş ztacira taiolı, pınl pınl kalaylı küçük tasiyle Armutlu Çeşmesi var artık. Onların yerinde yerdeki betondan çıkan ve ucunda musluk bulunan yükselcçe bir su bonısu duruyor şimdi. Bahçe sulamak için bırakılan musluklu borular gibi bir şey. Bütün caminin avlusu kaba bir betonla kaplannus. Ana'nın «Ulu»su •ülu» sözcüğünü ilk kez annemîn bir seeeaie üzerinde: «Ulu Tanrım. evlatlarımı koru» diye dua ettiğini duyduğum vakit öğrendim. Henüz çok küçüktüm. Benim sorum üzerine, Tannnın «Allah», «ulu»nun da «çok büyük» demek oldueunu açıklayan anr.eme, Tanrının, evimizin karjısındaki Uîucami'den daha büyük olup olmadığını sorduğumu çok iyi anım<ıyorum. O gtne deâin küçük kafamda bir klişe olarak yerleşmiş buhınan Uluclmi'nin başındiki «Ulu» sıfatı, annemln açıklarnası üıerine, her halde bende bir çagnşım yarjmış olacaktı. Antıem, Tannnın başka nesnMerle kıya*lanamayacağını. bütün yerleri ve gökleri dolduracak kadar büyük old'ugumı bana uzun uzun anlattı ldi o zaman. Böyle soyut bir varlığa Rkıl enîirecek çağda oîmamakla birlikte, annemi sonur.a değin «abırla dinledlm ve nicin yukarıdakl gibi dua etti&inin nedeninl de ölümünden çok sonra, babamm anlattıgı bir olaydar» ösrendim: 1912'de babam. ailece toplu bir resim çektirmemizi istemiş. O tarihte fotografçılık Anadolu'ya yeni ypni yayıhvordu. Hasta anam, «B?n nssıl olşa bu hastahktan kur'ulmam. Çocuklarım henüz küçük olriukları için (Kardeşim Fahri 3, ben ise 8 yaşıncfa idik o zaman) çsbuk unutur'ar beni. Halbuki ellerinde resmim clurla kolay unutmazlar, aglarlar, istemern» demiş. Babam bu konujmayı bana aktardıgı zaman, onyedi yasımda olmama rağmen, gözlerim dolmuştu Demek hetn «ulu» bir ruh. hem «yüce» bir düşünce sahibiydi, 27 yaşında toprağa düsen adsız vatandas «nntra. Nurda yatsın! Kur'an Okuduğum Cami EvimizJn karşuındaki Ulucami, asıl binan ve minareleri Ü H taştan yapılmış bir ibadet Bereket versin, çatısı sağlam meşe dlreklerine oturtulmuj şadırvana dokunmamışlar. tşte, yüksek haruzun ortasındaki geniş ağızlıktan tatlı bir sesle kaynayan su, havuz dolunca yana taküzrus bir lüleden aşağıdaki oluklara akar bu şadırvanda. Havuzun duvarlarındaki musluklarda, namaz vakitleri, müminler abdest alırlar ve aancık gerisinde, şadırvanın içini çepeçevre dolanan ve parmaklıklı arkalıgı bulunan tahta sekiye oturarak kurulanırlar. Bu parmaklıklı arkalık da çatıyı taşıyan mese direklerini birbirine bağlayarak seki boyunca bütün şadırvanı dolanır. Ben bu sadırvanı çok severim ve yürekten sevdigim insanlara göstermekten büyük zevk duyanm. Benim çoeukl'jgumda «Arap Kayyım» dedigimlz cami görevlisi, bahar mevsiminde bu parmaklıgın Ust tahtalariyle şadırvan tavanınm dıs yanına sık arahklarla çaktığı çiviler arasına yine çepeçevre dikey ipler gerer, sadırvanın dış temeltnin üzerindeki toprağa diktifi sarmaşık fidelerinden yükselen filizlerin uçlannı bu iplere dolardı. Az zaman geçince, ipe sanla sanla yükselen sarmaşık yeşilli&i ve onların arasında açan boru çiçekleri, çatısı valnıı direklere orurduSu için etrafı açiı. olan şadırvanı giriş yeri müstesna olmak üzere • renk renk bir bitki duvariyle çevreleyerek, ona küçücük blr haval köskü gnrünümü verirdi. Yazın en sıcak günlerinde bile ıçı bSylece gölgelik ve serin olan şadırvanın sekisinde, namaz vakitleri dışmdaki ıssızlıkta. dakikalarca orurarak ağızhktan navuza fışkıran ve yandaki îüleden de oluğa akan suyun sesini dinlerdim. n rada hiç kimse bu'.unmadığı zamanlar, yüksek havuzun yan duvarlarındaki bütün musluklan açarak, gösümü, kulagımı. daha dogrusu ruhumu oksayan su ve ses cümbüşüne dalardım. Ne yank ki. böyle brsatlar çcV, seyrek geçerdi elime. Çür.kü kimi yaşlı kişiler namaz vakitleri dısmda da. şadırvanın sekisindp !:arsılıkü bağda$ kurarak sohbet ederlerdi çoğv zsman. Ramazanlarda Çorum'un ıftar fişefi, Arap Kayyım tarafmdan bu şadırvana yalun bir yerde ateşlenir ve siddetli bir fışırü ile havaya fırlayaraL belirü bir yükseklikte patlardı. Şehrin güney yönündeki tarihsel kalenin Ustünden bunu gören topcv hemen ktırusıkı iftar topunu ateşler, ve uğultulu ses kentin her yarundan duyulurdu. Biz çocuk'ar ise fişegin havada kaç minare boyu yükseklige çıktı?ı konusunda tartı«a tartışa dönerdik evlerimize. Bir gün, Arap Kayyım öldü, dediler. Onun yerine ince beyaz sanklı sevimsiz yüzlü bir molla gelmeğe basladı. Derken annemi de kaybettüc. Bir süre sonra Birinci Dünya Savaşına girdik. Artık şadırvanın o eski tadı kalmadı. Zaten ben de Yozgat'a yatüı okula gittim. 1954'ten beri «hoparlörlü» olan Ulucaminin de o eski Tannsalhğı kalmadı. Yrlnn beton nyparlıpı (!) deffl, hoparlör uyrsrbfı (!) da rozlastınyor ruhlsnmızı, yıldan yıla. Ve bir çoğumuz farkına bile varmıyoruz bu Şadırvan Okuyucu mektupları Maçka Ilkokulunda ayırım yapılıyor Istanbul Maçka llfc.i'ijliir.da 1974/1975 ders yılında tatbüdne başlanılan çıft tedrisat aoiayısiyle veliler arasmda büyük o » huzursuziuk doğnıuştur. Okulun ıdarecileri tarafından lâne bir ayırıma tabi rutuim»» öğrenciler aıçbır feuraya ts.bi larmı istiyoruz. Mr »eJ tutulmadan seyfi bir nareketle • (varlıkh ve galışkan) (faKtı ^e e a u l e » 9 U ' m rovahl tembel) dive degerlendirilerek ö a y l Ş T a y İM C c V d U I sabahçı ve öflencı olaraK avıGazetenizin 8/Elüm/1974 tarıma tabi oıtulmuslaruır. Tİhh v e 1 8 0 2 9 gayu, n u S h a s u u a Bu degerlendirmede sabiıhç: «Okuyucu Mektuplan» sütununy p Ögrencıier çın özeı ıtıns e^ste1950 yılından önce Orman Tearilerek takımlan tefrikli tutum kılâtmdan emekli olanlarla dul ve davranıs Mıll' Cftitim Müve yetimlerine, 1/3/1974 tanhindürlügü aezdtnde pek çok şikl den itibaren 8'e yükseltilen kat yetlere sebebivet vermıs ve nısayıdan dolayı meydana gelen hayet durum Millî Eğitim Müaylık farklarımn halen ödenma dürü savın Halıs Kurtca'va indiği, gecikmenin ise DU konuda tikal ettirilrr.iitir ki muameleli evrakın telkilc va Bu ayınmda velüeri Müdire tescil için Sayıştay"a gönöerilharum ve bazı ögretmenler r&miş olmasmdan ileri geldığı yorafından cos seviler oteulun lunda bir haber yer alnuş buvarhkh ailelerinin çocuklan sa lunmaktadır. bahçı. maddı durumiarı ona Kat sayı degişikBgi sebebtyle, halli ve faKir olan ögrencilenn emekli, dul ve yetim ayukjade öglenci olarak ayırılması kar rında husule gelecen artışlar şısında yaratüan ve sosyal ada nedeniyle Sayı^ay'm tetkik vs let ile bagoaşamıyan sınıl tartesciline gerek bulunmamaktakının derhal adı geçen ofcuda dır. ortadan kaldırılmasını bekJeAylıklar, yenl katsayı uygumekteyız. lanmak suretiyle başkaca bir Maçka ilkokulu yöneticileriişleme lüzum kalmaksunn kunın hareketleri ile ilkokulda rumlannca ödenmektedir. mej'dana gelen bozıık düzene Nitekim, bu husus bir vesil* derhal son verdirilerek bürün İle daha önce Orman Genel ögTencilerin kura usulü ile ?diMüdürlüğüne bUdirilmiş buluamaktadır. Saygılanmla. Sayı$tay Başkam A. Genel Sekreter Yarduncıa • yükseklikleri icin cevap Bina kat ve NEDEN 1IR1LMIY0R? Oktay AKBAL Evet Hayır «önümdeki su duvara / Vurdum vurdum yıkümadı» diyor lhsani. Sonra da şaşıyor: «Yıkılmıyor yıkılmıyor / Dostlar neden yıkılmıyor?» Bir iki vurmakla yıkılır mı o duvarlar! Hiç beklememeli öyle bir şeyi!. Bir türlü pasaport alamadı thsani. Hani ünlü bir farkı var «Vermediler vermediler vermediler ne yapayım» diye yakınıp duruyor bir genç kadın ya da erkek.. tstersin, vermezler. Ne ister,ajH| 1fnı|li linı tı ı flHıı t ' H i f ' ı ' w m w n e l r f 1 tpri«Mş«>j|jğ0jT^TTiipriı»jy ppirrli gtyr « önemli olur, vazgeçilmes sayuu. Madem ki istiyor öyl* ise bir sey var bunun ucunda, meyelim derlerî Her isteyen pasaport aîır mı, alır. Ama thsani alamadı. Niy« alamadı?. Ohırmuş, yasalara uygunmus böyle bir şey. «Sana pasaport yok» denildi mi Markopaşaya derdini anlat! thsani Almanya'ya gidecek, türküler çalıp söyleyecekti. Uygun görmediler. Kimler? Kendüerini her şeyin üstünde görenler... thsani gitmeyecek. ama plaklan. şiirleri gidecek. Sınır kapıları tutamaz onları. Gider bulur hepsi yerini .. Son şiirini plağa okumuş: Duvar. Daha yayımlanmadı, plak da çıktı çıkacak. İsterseniz birlikte okuyalım. Duyalım o açılmaz, yıkı'.maz, değişmez bir takım duvarların. bir takım kör saplanülann, tutkuların, düşmanlıkların, anlayıssızhkların önündeki çaresizliğimizin acısını. Belki de çaresini bulunız bu çaresizliğin! Böyle siirlerle, türkülerle, bilinçlenerek, duygulanarak... •Önümdeki su duvara / Vurdum vurdum yıkılmadı / Yanıma bir memur geldi / O da vurdu yıkılmadı / Yıkılmıyor yıkılmıyor / Dostlar neden yıkılmıyor. Duvarın yapısı tastı / Sabrın suıınnı aştı / Sonra bir asker yanaştı / O da vurdu yıkılmadı / Yıkılmıyor yıkılmıyor vb. Hava kapalı ağırdı / Bir aydın çıktı bağırdı / Yanına genci Çağırdı / O d a vurdu yıkılmadı / Yıkılmıyor yıkılmıyor vb.. Duvara bir işçi daldı / Kasketini yere çaldı / Eline bir balyoı aldı / O da vurdu yıkılmadı / Yıkılmıyor yıkılmıyor vb Öğretmen bir ışık yaktı / Işığa bir köylü baktı / Canını disine taktı / O da vurdu yıkılmadı • Yıkılmıyor yıkılmıyor vb.. ' Yıkamadık duvarı biz / İçimizde bıraktı iı / Baktık olmuyor, hepimiz / Birden vurduk, hop yıkıldı / Hep yıkıldı hep yıkıldı / Dostlar duvar hep yıkıldı.» Hep birden vurulunca yıkılır elbet. Ama tek tek vur vur ıs tedifın kadar. fcir parçalamr yalnız. İhsani bunu anlamış. Anadolu'nun, Trskya'nın Almanyanın, BelçiKanın, Hollandanın nice nice İîstni'si, Ali'si. Veli'si, Hasan'ı. Hüseyin'i. Fatma'sı, Ayşe'sı cte anlayacakiar zamanla... Atasözü Doşuna demenüş: «Bir elin r.esi var iki elin sesi var.» Ataıarımız herşeyı soylemişler doğrasu. Haikın dehası bulmus çerçekleri sermiş gözler öniine. İstediğin ka<1ar İhsani'yi sınır dışma bırasma. Ses gider, şiir gider. Yapar, yapacağı etkiyi. DuvaTOan vana olanlar bilmelidirler kı nice sağlam görünürse görünsün vıkılmadık duvar yoktur. ı\irs nalkı ne duvarlar yıktı şundive dek. Onlar örsünler, biz i'ıkanz... Aydınlığa çıkmak, UIKU KÖrmek. uygarlığa kavuşınas, insan gibi yaşamak çabasıdıı bu Demokraskieyiz, fikir ösgürlüğünden yanayız, herkes eşıttır, heıkes Anayasal h;*.i.rını «ullanacaktır, denz aurmaaan. Herke» gezi özgürlüğline sahıptir, ama oir ta'kım vasa madaelerıyle pasaport verilroı?! ona buna. Kime baş vuracaksm kimi kimden yakmaca.;s:r: 1 thsani de oraya gitti. bııraya oasvurdu derdine deva bula.ntdı Dönüp dolaşıp yine bize geldi elınde yeni dizelerle. Ok'.jcu gür sesiyle. «Yıkılmıyor vıkılımvordostlar neden yıkıim.vor.» Nedenini. n'Cnıni düşünme'Ktir, aramastır aer ışın bası. Bir soruyu soımfktır kendi kendine. Gerisi gelir daiıa sonra, hiç korkmayın. *Mru surmak düşünmektir. Uüşününce de yanm bul'jnur. «1'iKtık clmuyor. hepimiz birdeD vurduk hop yıfcldi» Ne koli"jcış çürük yapılan yıkmak liye şasınp kahnır sonra. Bu TVvdu o kalın duvarlar. bu buyrnus o yalan gerçekler? dıye îş. oir başlamakta, sorTnava. düsünrney*), duymaya, anlamsıyE... Sonrası gelir kendiliğinden. Çalışma Bakanlığına Sınavla Is Müfettisi Yardımcısı Alınacaktır. k • I R oens VILI «ORCLJ MltrGerMl YMemk ( k n * FEN SINIFLARI üstsoMSiNif<2KASIM| • •»•• • İSTEDİ6I FAKÜLTm 6İREMİYENLER rt BEKLEMaİLER < 4 KASIM 1 SANAT ENSTİTÜSO fe TİCARET LİSESİ Bakanlığımızda açık bulunan 10 uncu dereca ayuJüı tŞ MÜPETTtŞÎ YARDIMCILIĞI kadrolanna Hukuk, tkOsat Siyasal Bilgiler, Sosyal ve tdari Billmler Fakültelen Ue îktisadl ve Ticarl tllmler Akademilertnden yanut bunlara es öftrenlm veren denklıgi onanmış verli ve yabanca PalrUlte m ı yüksek ofaıüardan birini.bltinnl? olarüar ataauıdaa sınavla eleman alınacaktır. Tszılı snıavîar'Aııkara, ts«nb«f«**»r*ntrMe *.U.1974 tarthinde vapılacaktır. Yazılı smavlarda başan gösterenler, kendilerine aynca bildirilecek tarih »e yerde sözlö stnavm çaRnlacaklardır. Daha önce ls mülettlşi veya yardımcısı olarak taytn edfîenlerden yedek subaylık veya herfıanm btr nedenle görevlnden ayrılanlann da yeniden sınava Kirmelert gerekmektedir. tş müfettiş ve vardımcılanna aylıklanna elı: olarak devamlı v*>vmiye verilmektedlr. Sınavda başan ROStermek atanma haklunı vermez. Atamada askerlik hlsmettnl yapmıs olanlar tercin edilecektlr. 29 evlöl 1974 etin ve 15n21 sayılı Resm! Gaz«t*>'de yavmlanmış bulunan «Çalısma Bakanlıgı Merkez ve ÜJer Teşkilâtma atanacatc personel haltkında sınav yfinetmeliSi» esaslan uyannca vaDilacak sınava gireceklerde aranan şartlar Ue sınav konulan ve Camamlayıcı dlger bilffiler Anfcara'da Çalışma BakanlıSı Çalışma Genel MüdtlriflŞil ve Zat îşlert MüdtlrluStinderı tllerde B01TO Galısma Müdürlükleri ve Sosyal Sieortalar ve ts ve îsçl Bubna Kurumu Şube MUdürlüklertnden ÖBrenllebüir. uıuuuuııuuıuu. 1 Gazetenizin 19.8.1974 tarlhll nüshasmda yayımlanan «Sayın İmar Bakanının ilgilerıne» baj lıklı yazı ilgililerce incelenmiş tir; «Suadiye Bostancı arasa Imar ve Iskân Bakanlığınca ta» dikli Bölgeleme plânrna göre serbest irtifa almaktadır. Bu nedenls arsa büyüklüklerme göro inşaa' emsalinden ötürü muhta lif ırtifalar çıkmakıadıt. Ancak sahil parsellerine 9.50 m. (3 kat> sahil adalanna \2S) m. (4 kat) Bağdat Caddemne 15.50 m. (5 kat) inşaat müsaade si verilmektedir. Bu dunımda sahilden içeriye doğru irtifalar artmakta olvrp mümkün oldugu kadar denizin ktpanmamasına dikkat edilmiştlr. Gazetenizde yayunlanmaa ri casiy e bilgilerinize atmulur. SayKÜanmla Rauf OKAT BasınYaym ve Turizra Mödflru D.D.Y. Müdürlüğüne Bizler kurs görmüs ve tek> nik bilgilerle demiryollannı ga» ce gündüz lşleten hareket m » murlan ve istasyon seneriyis. Müfettişlerimizden ve gar müdUrlerimizden ve hatta lşletmfl yetkılüennden de ij riski veya yan ödeme verileceğl vaadini aldiK ve karamame de çıku ise de yine bizlere bir şey voktur. Çoğumuzun maaşı i$c,ilerirj yeni olanlanndan oa a2dır. Faa lam esal yaparsak bir kaç lıra elimıze fazla geçer. Onu da gece nöbetinde çay hakve parası yapanz. Günde 10'ar daklKadan ancak bir iki saat ts gören dın adamlanna bile yan odem* yapılacagını yetkili büyüklerin söyledigini gazetelerde okuyoruz. Ağır sorumlulukla çalışan bizlerin haktamınn verilmesine emrinizi arz edlyoruz. tkinci îslrtme tstasyon şefleri ve hareket mttnurlan AKADEMILERE HAZ1RLAMA BEHLEMalLa<"4 Sabah • Akşam Öğlo devrelerin» kayrttar devam ediyor *~ Brotür «.•ywm DÖRTLER KUPUCU BAŞAHIİIMYÜRÜTTÜÛÜ DERSHANESİ Cağaloğlu.27 7195] (Cumhuriyet 8285) UNİVERSİTE HAZIRLAMA FEN KURBLARI „ , . , „ g«ıııııııınıııııııi!nnııııııııif ş ..» m 222460 (Cumhunyet 8287) Devlet Yatırım •••••••••qı ^•••••••••••••••••1 Bankasına Sınavla i Denız Kuvvetlerı s 1 Sözleşmeli Uzman Komutanlığı lYardımcısı Alınacaktır (Basm: 23914) 8278 I Seyir Hidrosrafi ve Oşinoerafi Dairesi Başkanlığından Bildirilmistir. Toprak Mahsulleri Olisi Genel Müdürlüğünden Aiyon, Ankara, Diyarbakır, Enurum, tskenderun, Istanbul. tanir, Konya ve Samsun Bölge Müdürlüğümü» merkezinde ve bu bölgelere baglı Ajans Müdürluklerinde çalıstırümak üzere sınavla DENİZCİLERE VE HAVACILARA 108 SAYILI BİLDİRİ 21 ile 25 Ekim 1974 tarihleri arasında 07.00'den 18.00'e kadar aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, rfemirleme, avlanma ve bu sahanın 8000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikeüdir. • • ! B J • J • J KARADENİZ KARABURUN YENtKÖT l'nci nokta : Enlemi 41 derece 30 dakika kuzey Boylamı 28 derece 41 dakika doğu 2'ncl nokta : Enlemi 41 derece 30 dakika kuzey Boylamı 28 derece 49 dakika doğu 3'üncü nokta : Enlemi 41 derece 2ü dakika kuzey Boylamı 28 derece 41 dakika doğu 4'üncü nokta : Enlemi 41 derece IS dakika kuzey Boylamı 28 derece 49 dakika doğu S DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYÜRÜLUR ÎİflBBBBBBBBBBBBBBBflBBBBBBBBBBBBBBBBBBBBBBBBÎ s H I = 1 ş % 3 g 1 p Ş g = H § 1 j g H I ş s 1 Bankamız Proje tnceleme ve Değerlendirme Gruplanna; Siyasal Bilgiler, Iktisat ve Hukuk Fakülteleri, tktisadi ve Ticari tlımler Akademileri, Orta Doğu Teknık Üniversitesi ve Bogaziçi Üniversitest îdari llimler ile Hacettepe Üniversıtesi Fen ve Sosyal Bilimler Fakultesi Ekonomi Bölümunden veya bunlara denkligi Milll Eğitim Bakanlığınca onaylanmiş benzeri eğitim kurumlarından mezun olup, 30 yaşını doldurmamıs ve askerlikle Ugisi bulunmayan (Askerliğlnl yapmı? veya ertelenmis olan) arasmdan yarışma sınavı ile sözleşmeli Uzman Yardımcı(i alınacaktır. 2 Sınav yazılı ve sözlu olup, 18/Kaam/1974 Pazartesi günü başlayacak ve Ankara'da yapılacaktır. 3 Sınava katılmak isteyenler, »ınava gtrebilme koşullarını, düzenlemeleri gerekli belgeleri, sınav konulannı ve Uzman Yardımcılığına Uişkin esaslan açıklayan broşürü Bankamızdan sağlayabilirler. 4 îsteklileriD gerekli belgelerle beraber en geç 15/Kasım/1974 Cuma saat 17.30"a kadar Devlet Yatınm Bankası Personel Müdürlüğü. MiIH Müdafaa Caddesi 20B Kat. 2 Eızılay Ankara adreslne başvurmalan gereklidir. tlân olunur. Memur Alınacaktır Sınav 14 kasım 19Î4 günfl saai 9"da yukarıda sayvlan BöU ge Müdürlüklerimiz merkezlerinde yanlı olarak yapılacak ve kazananlar aynca mülftkata tabi tutuiacaklardır. tsteklilerin: 1 657 ssyılj Personel Kanununun 48'ind maddesindeld nltelikleri tajımalan, 2 Ortaokul, Lise, Ticaret Lisesi ve Tarun Lisesi mezunu bulunmalan, 3 Sınav tarihlnde 30 yasından gün almamıs olmalan. 4 Herhangi bir kamu kuruluşuna karşı mecburi hiımetle yükümJü bulunmamalan. 5 Füli askerOk görevini yapmıt veya ertelenmis olmas gerekmektedir. tstekHIerin 31 ekfm 1974 persembe günO mesai bltimine kadar yukarıda vazılı Bölee Müdürlük'erimiz oersonel sefliklerine 2'şer adet fotogrnfl» blrlikte »ahsen veya varılı olarak müracaatlan ve »jSrev istek formu doldurarak sınav giri» beigeleri almalan icap ehnektedir Bu tarihten sonra yapüacak muracaatlar kabul edümiyecektir. (Basm: 23937) 8281 (Basın: 23637) 8280 ınııııııııınıııııııııııııııııiHuıııııııııunııııımıi! • ıııııtniffliıınııii1 1 (Basm 23885) 8274 İLÂN I Eleman Alınacaktır ! [ Genel Müdürlüğümüzde istihdam edilmek üzere, Drtisadl ve Ticari tlimler Akademisi ve O.D.T.Ü. tdari Bilimler F a kültesi mezunları ahnscaktır. ARANAN ŞARTLAR: İ Devlet Memuriarı Kanununda aranan fartlan h a i ı 2 Herhangi bir kuruma karşı mecburi hizmet yükümlulüeü bulunmamak. 3 LÎsan bilenlerle askerliğini yapmış olanlardan 30 yajını geçmemişler tercih olunur. tsteklilerin Türkiye Şeker Fabrikaları A ^ . Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Başkanlığuıa (Mitharpasa Cad. N o : 14 Ankara adresine) 25.10.1974 Cuma akşamına kadar müracast etmeleri ve aynı adreste 7. kasım. 1974 perjembe günü saat 9.00'da yapüacak mülâkatta hazır bulunmalan rica o l u nur. iiiii!il!1llllltllll!!MWIIIItllllll!lllil!IIW^^ ( B a s ı n : 24005) 8279 = g = ğ = = g = ğ ş DUYURU Türkiye Emlâk Kredi Bankası Kara Kuvvetleri Komutanlığı Adına; Ankara • İstanbul Fakülte ve Yüksek Okullar Askeri Öğrenci Komutanlıklarına ÖĞRENCt ALINACAKTIR. L 1974 1975 öğretim yılında: Ankara. Istanbul ve Hacettepe Unıversıteiennın Ankara ve Istanbul'da bulunan fakülte ve yüksek okullan Ue, Istanbul Teknik Üniversıtesi ve istanbuJ Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi'nın ilk ve a n sınıflarından, aşağıdaiu branjlarda öğrenci alınacaktır. Ankara, Istanbul ve Hacettep» Üniveraitelerine bağlı Fakülto ve Yüksek Okollardan Tabip Disçi Eczacı Fizik ve KJmya Mühendb veya Yüksek Mühendisleri UUnbnl Tekntk Cniversitesi ve Istanbul Uevlet Mimarlık Mühendislik Akndemiüinden Makma. Elektrik Clektroııik Fizik, Kimya. tnşsaı ve Mımaı, Muhendıs. Yüksek Mühendisleri. S aıa 1 Ekim 1974 tarihinden itibaren Bankamızın bütün Şubelerinde BağKur üyeleri tarafından yatırılacak paraların kabulüne başlanmıştır. Üyelere duyurulur. ffi • 2. Muracaatlar; Ankara'da Cebeci, Utanbul'da Kumkapı'daki Pakülta ve Yüksek Okullar Askeri Öğrenci K.omutanhklanna yapUacakuı. (Basın: 23335) 3273
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle