22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 10 Ocak 19"' 40 YIL ÖNCE CUMHURIYET 10.1.1935 ROMA ANLAŞMASI her iki hükümet, hiçbir devletin silâhları bırakma hususundaki taahhütlerıni tek tarafh bir hareketle değiştirmeyeceğini ve böyle bir durum meydana geldiği takdirde ıki hükümetın birbirine danışacakları aramızda k a . rar altına alınmıştır.» Eoma basını ise: «Bu anlaşma nın A •* sulhünü kuvvetlen« dlrme .,usunda geruş çapta ko laylaştırdığını» söyleyerefc olayı rr.emnnnlukla karşılamaktadır. ROMA 9 Fransız Italyan anlaşması dün ikı devlet başvekılleri arasında Roma"da imza edildi. İmza merasıminden sonra Italyan Başveküi Musolini tarafmdan uğurlanan Fransa Baş vekili M. Laval, Roma istasyonunda buyük bir halk kitlesı tarafından hararetle alk'şlanmıştır. Bu anlaşma hakkında M. Laval gazetecilere şu demeçte bulunmuştur: «Hakların eşıtliğıne dair 11.12. 1931 tarüıli beyannameye göre BULMACA dürecek şekilde abartüarak çizil 1234 mış resmi. 9 Kimi kütlelerden kopan veya kopanlan sert ve katı madde Kullanılmamış, çıkışından beri çok zaman geçmemiş. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Ögretici, ögretim ydntem lerini ele alan bilım. 2 Hatın sayılır ve güvenilir olma hali, saygınlık Bir hayvan. 3 Katıksız, tatsız Bir emır. 4 Ter sı karşılıklı iki kıyıdan herbiri Herkesin görebileceği yerlere asılan duvar ilânı. 5 Gaye, amaç. 6 Bir uzvumuz Tersı Samaryumun simgesi Atm yav rusu. 7 Bir ilimız Tersi bir SOLDAN SAĞA: 1 Şeker hastalığı. 2 Ter besın maddesi. 8 Koyun sığır gıbi kesilecek hayvanlann ticası kesin Tiyatro ve sinemalar retıni yapan kimse Şöhret. 9 da özel bölümler. 3 Eskiden devlet adamlarmın kurduğu bü Görme işini yapar Bir renk. yük meclis veya sedır GenelDLNKÜ BULMACANIN lıkle içıne çekırdeksız kuru uÇÖZÜMÜ züm konarak yapılan çörek. 4 SOLDAN SAĞA: Tersi harman savurmakta kul1 Kalcnder. 2 Avene Rie lanılan çatal biçimınde tahta kurek Duvarcı âleti. 5 Damar 3 Lâtife 4 İN Kinaye 5 Etı Salak 6 Şans Yol. 7 larimızda dolaşan Bir asitle bir alkilden meydana gelen kım Saki vA 8 Uzak Çal. 9 yasal bıleşık. 6 Ortasına ses Nafaka çU. lı bir harf getirilırse deriden sıYUKARIDAN AŞAĞIYA: zan sıvı olur Sanat (eski dıl). 1 Kalleş Un 2 Avanta 7 önlenilmesi ınsan elinde ol zA 3 leT Insaf. 4 Enık mayan büyük kötüluk. 8 Bir Saka 5 Nefıs 6 Enayı 7 kimsenin birşeyın veya bir ola Er Alo. 8 rî Yalvaç 9 ym bazı özellıkleri insaru gül Etek alU. RADYO İSTANBUL 05.55 06.00 06.05 07.00 07.30 07.45 03.00 08.30 09.00 Makinalaşmak... Tanmsal filetler... Traktör... Elbette. Hepsi iyı, hepsi güzel. Zaten amaçlanaa bu. Sanayileşmek her ekonominin hedefi yaşadığımız yüzyılda. Ama bizim gibi az gelişmiş ülkelerde emekyoğun (laborintensive) üretim biçiminden kapital yoğun üretim biçimine geçış sancılı oluyor. Traktörün tarıma girmesi bir yandan küçük yerleşme üniteleri yaratırken, öte yandan özellikle Çukurova V8 Mersin'e göçü arttınyor. Çalışma mevsıminın sonunda kışı geçirmek üzere yeniden köylerine dönuyor göç edenler. Donüşün yolu Urfa'daki hayvan pazanndan geçiyor. Genellıkle Çukurova'dan sonra burada çadırlarda konaklıyorlar alışveriş için. Çadır demeye bin tanık ıster. Ha çadırda, ha açıkta. Hayvanlann ahnıp satıldığı yerde. Peki bu insanlar nereye gıderler tuvalet ihtiyaçlanm gormek için. Sonra gelsin gazete manşetleri: Kolera salgınında ölenlerın sayısım vererek. Hayvan pazannm böyle açıkta olması üzerine yeni bir bina yapılmış ürfa'ya. Hayvan borsası diye bir isim verilmiş. Bina biteli iki yıl oluyor. Gördük, camlan kmlmış, çerçeveleri dökülmek uzere bakımsızlıktan. Efendim, açılmamasınm nedeni henüz bir veterinerin atanmamış olması. Bizım duydugumuz bu. Belki başka nedenleri de vardır. İşte Çukurova'dan gelenler alışven?in en yoğun olduğu ve bıraz da kentin dışına doğru bulunduğundan hayvan pazarında konaklamaktalar. Birkaç gün sonra jeeplerle ya da kamyonlarla köylerine dönerler: Adana'dan geliık. Dordüncü ayda gittik. Yedi ay bu memlekete. toprağa ayak basmadık. Çapa vurik Çukurova'da. Çolukçocuk gittik. Dört oğlan, yedi kız, iki hanım. Kadirlide pamuk topladık. Çapa yaptık. Mersin tarafmda yıne çapa vurduk. Osmanıye' ye gittik. Fıstık topladık. Ordan buraya geldık. 36 dönük toprak var. Ama kıraç. Ekmek parası aldık. Bundan sonra yine borca dönik. Bu Adana çıkmazsa bu millet oldü gitti. Adana canı sağolsun. 10 sene oldu. 67 ay kaliik, ama karnımızı doyurik işte. Para biriktirmek yok. Orda anaavrat dümdüz gidiğ. ama seslenmik. Bir kişi ben topladım, herif iki melyon kazandı. Ben topladım kendine ikiyüz kilo. Olur mu böyle. Felâket ki nasıl. Kendinin metoru var. Bir de beçeri var. Is vermiy ki bize, iş yok ki. Fakır adam için zor ış bulmak. Ben daha altı yaşında. Toprak Reformu olacak. Hâlâ olacak. Kaçmıyık. Burdayık. Şimdi ısterim, sabahleyin olacak bu. Yalnız hökümet versin bize. kimse alamaz elimizden. Toprak versin hâkümet. tohumu versin, hemen ekek. Tohum alak, kredi alak. Ertesi sene hâkümetin parası nı verek. Kaç çocuk var? On tane. Ben n'apim. En iyısı Suriye'ye geçmek lâzım. Orda ekmek venler, buğday veriler. Keşki bunlar olacak gitmem o zaman. Can sağolsun devlet herşeyi yapar. Bütün ağalar müdürün yanında, kaymakamm yanında. Biz gidiik, on kaat yola veriik. Gerı donıık. Ertesi gün mecburuk gidiik, bakıp yine geri geh'ik. Hep ağalar. hep ağalar. Ecevit erkek. Ben vallah verdim Ecevit'e. Ama kazanmadı diyiler. Şu pantolon çocuğa. 60 kaat. On çocuk. Her çocuğa 60 kaat, 60 kaat nerde bulim. Ben n'apim. Milletvekili hep onlardan çıkıy, biraz da onlardan çıkmasın. Alabazrak köyünden îsa Ayyıldız içini böyle döktü. Biz yolumuza devam ederken o hâlâ cüzdanmdan çıkardığı iki tane on liralığı sallıyordu. Çukurova donüşünde elinde kalan bundan ibaretti. Bir traktörden söz ettik, nerelere geldik. Ama bitmedi bu konuya ilişkin diyeceklerimiz. Trak tör, insanlann dağımk yaşamlanna, yerlerini yurtlannı terketmelerine yol açıyor. Ama bazı kişilere de büyük yarar sağlıyor. Zengin ediyor onları, hem de kısa yoldan. Urfa dolaylanna getirilen traktörlerin değişik tiplert var. Bunlardan bir markanın 135lık denen bir tipi peşin 67 bin liradan satıhyor. Traktör dışandan geliyor. Istanbul'da monte ediliyor. Üzerine kâr ekleniyor. Adana bölge bayiine gönderiliyor. Üzerine kâr ekleniyor. Urfa bayiine gönderiliyor. Üzerine kâr ekleniyor. Alıcıyla karşılaşıyor. Satın almak pek kolay değil ama. Çünkü sıraya girmek gerek. 6 ay sıra bekleniyor. Çıftçi vatandaş acentadan çıkarken yamna biri yanaşıyor. Kendisinin sırası geldiğini, ancak şu sıralarda parası olmadığını, ona peşin 80 bin Uraya satabileceğini söylüyor. Çift. çi vatandaş düşünüyor. Traktörden ayda ortalama 4 bin lira gelir saglıyacaktır. Bekleme süresı 6 aydır. Şimdi alsa 6 ayda 24 bin lira kazanmış olacaktır. 67 bin yerine 80 bin ödemekle 13 bin lira fazla verecek, fakat bekleyeceğı süre içindeki kazancı 24 bin lira Olacağlndan 2413 = 11 bin lira kârh çıkacaktır. Hesap ortada, alışveriş iki taraf için de caziptir. El sıkışılır, hesap amnda görülür. Traktörü acentadan değü de Ziraî Donatım Kurumundan almak isterseniz, ayn bir fark ödemiyorsunuz. Peşin 20 bin lira yatınyorsunuz ve sıraya giriyorsunuz. Biz satın almak için başvurduk. 11 nci sıradaydık. îlk kişinin ne zaman sırasının geleceği belli değildi. Bu örnekleri anlatan toprak sahipleri «Istanbul'daki acenta bize montaj hakkmı versin, biz ona Harran'dan yüz köy verelim» diyorlar. Öte yandan ayni toprak sahipleri devlet in sanayicıye daha çok olanak sağladığından yakınıyorlar. Her fırsatta bundan söz ediyorlar. Bu sözlerde bir bilinç yatmakta. Sermayenin artık kendilerinden yana olmadığuu görmüşler. İkidebir sözü tüccardan, ona sağlanan kolaylıktan, kendilerinin çektikleri güçlüklerden açıyorlar. Tüccar kolay kredl alır, teminat bile göstermez. Kefaleti çalıştınr. Kredisinl hemen alır. UrfaMa Toprak Reformu Başlarken ARAŞTIRMA RÖPORTAJl Abdullah Yıldırım ofisten tohumluk buğdayını alıp tarlaiina ekecek. Dört günde notero kadar gelebildiği için kutluyoruz kendisini. Biz uzaklaşırken bağırıyor arkamızdan: Geçen yıl kilosu 90 kuruştu tohumluğun, bu yıl 163 kuruş. Ziraat Bankası MudürC Urfa* ya bu yıl tahsis edılen tohumluğun 49 bin ton olduğunu söylüyor. Verilen kredi miktarı ise 300 milyon civarında. Borçlu sayısı 70 bine yakın. Tefecilik Yalçın DOĞAN FOTOĞRAFLARı Erdoğan KÖSEOĞLU Traktörün tarıma girmesi Çukurova'ya göçü arttınyor Bir çiftçi toprak değerinin ancak onda bıri oranında kredi alabılir. Bızım burada buna ÇEVİRME derler. Mahalli banka müdürleri özel tavassutla tahsis ederler kredıyı. Onbın liradan fazla kredi ıçin bankanın umum müdurluğune sorulur. Toprak sahipleri tuccarla kendıleri arasındaki farkı gostermek için bizi Zıraat Bankasına goturduler. Bankanın cephesi ana cad'de üzerinde. Yanda bir sokak var. Bodrum katında kucuk bir kapı hıncahınç dolmuş. Eseğiyle, devesiyle gelen • gelenc. Kimsenin ne dediği, ne istediği anlaşılmıyor. Herkes bırbirini ıtiyor, her kafadan bir ses çıkıyor. Böyle sahnelere büyuk kentlerde stadyum önlerinde rastlanır. Bıiyük bir maç varsa millet yıgılır kapıya. Itis kakış içınde stada girmeje çahşıhr. Bankanın kapısında da aurum pek farklı değil. Amaç kredi alabilmek. Muamelesi de hayli uzun. Çiftçiye bir gun verıliyor. Beraberinde koy muhtar ve azalarının imzaladıkları bir belge getirecektir. Bu belge Ozel Idare Koyculuk Bolumunce ve mahailî mülki âmırince onaylanacaktır. Ayrıca koylur.un mal varlığım gosterir bir belge daha istenmektedir. Belgeler gelir, bir yazı ile kooperatife borçlu olup olmadığı oğrenilir. Her seferinde tapudan gayrimenkulün ipotekli olup oimadığı ya da satılıp satılmadıgı sorulur. Özel Idareye havale edılen ayn bir yazı ile vergi borç ları tahsil edillr. Borç senedi onaylanmak üzere notere gonderilir. Gayrimenkulü ipotek edılmış olmasına rağmen kefıl istenır. Devlet dairelerinde ge.dirilirken çiftçinin varsa borcu kesilır ve kalan miktar kendisine verilir. Bankanın ön kapısına doğru geliyoruz, içeri gıriyoruz. Ortada bır sehpa etrafında koltuk lar, uç beş kışi oturmakta. Avdınlık bir salon. Oturanlaria yanımızdakıler selâmlaşıyor. Oturanlar tuccarmış. İşte kredi alan bir tuccarla bır çıftçi arasındaki fark. Orada çiftçıler birbirini yer, beyier burada rahat rahat işini halleder. Az ?ey değil. Sınıf bilinci denilen bu galiba. Partiler neden bölünüyor diye düşünmej e pek gerek yok. Ziraat Bankasından aynlıyoruz. lleride noter var. Büyuk bir binanın ikinci katında. Halk rerdeyse sokaklara taşmış. Ikincı kattan sokağa taşmak pek ou Bir lokma ekmek İçin Cnknrava'y» giden toprak n s köylfilcr çalışma mevsimi sonunda kamjonlarla köylerine dönüyorlar. yuk bir kalabahğı anlatmayabilır. Yalnız bırinci katın geniş bir pasaj olduğu gözonüne getirilirse tahmın kolaylaşır. Isaveren köyünden Abdullah Yıldırım dört gv \dür Urfa'ya gidip geliyor. 5uo kilo tohumluk almak ıstıyor. Ama ha kredi ha tohumluk farketmiyor. Ikısi için de epey macera geçırmesı gerek. Teknık Zıraat Mudurluğunden Tapu Kadastro Müdurluğüne, tapu ve vergi kayıtları için, komisyon toplantıları. incelemeler Zıraat Odası, Defterdar, belgeler, Teknik Zıraat Mu dürlüğü, Ziraat Bankası Mudur lüğü, Valilik, imzalar, özel ldare Müdurlüğü, borçlanma s=netlerı, noter onayı. . Tamam işte noterin onündeki kalabal'k anlaşıldı şimdi. Geriye ne ış kaldı. Senedi bankava goturecek. Banka ofıse yazı yazacas. Halkın kredi alırken bu ö"erece guçlukle karşılaşması, kuraklıktan ötürü borcunu ödeyememesi ve fakat yeni mevsım için gerek tohuma gerekse sermayeye ihtiyaç duyması onu tefecilerin kucağına itiyor. Yuk sek faızle borçlanan çiftçinın Türkiye'de kredinin ne kadarını tefecilerden sağladığını bildıren rakamlar yok. Zaten tefecilik normal bir kredi yolu olmadığından ve kanunen suç teşkil ettiğinden rakamların sağ lam olmayacağı kesin. Urfa'da tefecilik değişik biçimlerde ve değişik faiz oranlarında yapılıyor. Banka mevduat sahibine kredi açıyor. Mev duat sahibinin tefecilik yaptığı bilınlyor. Banka tefecileri tanıyor. Ama mevduatı getiren tefeciler ve banka için de önem taşıyan mevduat olduğuna goje, banka bile bile bunlara kredi açıyor. Açılan kredi komı^yoncular aracılığıyle müsteri buluyor. Vade 3 aylıktır. Faiz oranı ','* 25'tir. 100 TL. üç ayda 125 TL. oluyor. Çıftçi üç ay sonra nasıl olsa ödeyemiyecektır aldığı 100 lirayı. Üç ay sonra borç 100 degü, artık 125 lirachr. Bu sefer 125 lira ','» 25'ten yeniden uç avlık uzatılıyor. Esas borç alma tarihinden itibaren ödemekle yükümlü olduğu mık tar 6 av sonunda 156 lirayı buluyor. Bu sistemle yıllık faiz •o'250'ye yaklaşıyor. Halk bile bile katlanıyor bu duruma. İkinci tür tkinci bir türü var tefeciliğin. Buna «Devir» diyor Urfa'lılar. Borç almak isteyen tefecinin yanına gidiyor. Tefeci parası olmadığmı, fakat elinde satılık mercimek olduğunu söylüyor. Pivasada üç lira o!an mercimeği borç alacak olan kişiye yedi liradan satıyor. Satış borç senediyle yapılıyor. Dıyelim ki, on kiio mercimek satılıyor ve borçlu jetmiş lira Dorçlanmış oluyor. Fakat ona mercimek değil para gerekmektedir. Aldığı bu mercimeği piyasaya normal pi\asa fiyatmdan yani üç liradan satıyor. On kilo karşılığında otuz lira alıyor. Böylecs yetmiş lira borçlandığı halde eline otuz lira geçiyor. Mercimeği tekrar satın alan çoğu kez tefecinin adamları. Mercimek çok kısa süre içınde birkaç el defiştirip eski yerine geliyor. Bu işlem mercımekten başka bez, radyo ve buzdolabı gıbi mallarla da yapılmakta. Malları vitrinden kaldırmaya bile gerek yok. Durduğu yerde para getiriyor mübarekler. Bu durumlan önlemek için kurulan TarımKredı Kooperatiflerinde hâlâ plâsman yok. Harran köyündeki kooperatifin 3 milyon lira alacağı var köylüden. Kuraklık nedeniyle borçlar bu yıl tecil edilmiş ve on yıl taksite bağlanmış. Gerek kredi mekanizması, gerek tefecilik yönünden kooperatifleşmentn önemi açık. Dağmık işletmelerin merkezileştirilmesi, küçük mülk işletmelerin özellikle siyasal avantajîarını koruyarak teknik bir taruna geçilmesi kooperatifleşmenin temel amacı. Bu bakımdan Toprak Reformu uygulamasında toprak dağıtımm dan önce kooperatifleşme sorununu çozmek bize daha önemli gözüküyor. Harran'a açılmışız yine, binbir türlü soruyla. Yolumuz Şeyban köyüne düştü. AU Toptak'la konuşuyoruz. Ağalar bizi sürmişler, korkudan giremiiz. Yıpratsınlar bizi tek. Gidip tohum almayak. Kredi almıyak. Ekmek getirem, su getirem gene bize razı olmiiy ağa. Ekmekim keser, söyliyemirık. Mecbur o zaman seslenmirik biz. Şeyban köyünde 18 kişi ölmüş kaçakçılıktan. Şimdi jandarmayla silâhlı çatışmaya pek giremiyorlar. Çünkü ellerindeki tüfekler Kınkkale. Jandarmaya 20 mermilik otomatik tülekler verilmiş. Bu durum Suriye'ye sık. sık geçmelerini önlüyor. Aynca Araplar da yakaladıkları kaçakçı ları doğru İsrail cephesine sürüyorlar. Önemli bir gelir kaynağı olan kaçakçılık durduğuna, topraktan da ürün alamadıklanria göre herşey bır yana, insan şaşıyor buradaki halkın nasıl nefes aldığma. Hasan Hüseyin'ın iği gibi: Ölmek birşey değil dostlar hergıin ölmek güç Açlık o başka ölüm korkusu beter Ne atom ne hidrojen ne yangın Dağlan dümdüz etmeyedostlar aç çocuklann çıgtığı yeter 09.05 09.30 09.45 10.00 10.05 11.00 1120 11.40 12.00 12.10 12.30 12.45 13.00 13.15 14.00 15.00 15.05 15.20 15.35 16.05 16.20 16.35 17.00 17.05 17.20 10.25 Açılış ve program Haberler Gunaydın Köye haberler Haberler Türküler ve oyun havalan Çevremizde bugün Beraber ve solo şarkılar Silıfke ekıbı Hayatın içınden Bale müziğı E. Kongar'dan şarkılar Haberler Arkası yarın Klâsık batı mUziği Saz eserlerj Edwart Arıs ve Arkadaşlarl Bılge Şan'dan türküler Haberler Sevım Deran ve Nusret Ersöz'den şarkılar Türkçe sözlü melodiler M. Kemertaş'tan türküler Haberler Hafif müzik Okul radyosu Haberler Müzık dinler misiniz? Âşık Daimî Küçük konser G. Akkor'dan şarkılar Rıtm ve melodı Yurttan sesler Haberler GÜnden güne Karma faslı 17.50 19.00 19.30 19.45 20.00 20.15 20.30 20.55 21.00 21.15 21.30 22.45 23.30 00.55 01.00 Reklâm programlan Haberler M. Yalçın'dan türküler Yıl yıl Cumhunyet E. Küçük Yalçın'dan şarkılar Sanat dünyamızdan Şarkılar geçidi Bir varmış bir yokmuş Haberler 1. Inönü Zaferi'nin 53. yıldönümü Ömer Şan'dan türküler Haberler Caz müzifi Haberler Program ve kapanı? l.fasikülü ...VEYA ABONE 1 OLDUNUZ MU? İTÜ RADYOSU 20.00 Açıhş ve Türk Müzigl Programı 20.30 Batı Müziğı Programı 20.31 Werner Müller Orkestrası Çalıyor 20.50 Benda: Klavsen ve Yaylısazlar Konçertosu 21.15 Debussy: Noktürnler 21.40 Mozart: Keman • Piyano Sonatı, Si bemol majör, K. 454 22.03 Chopin: Scherzo, No. 1. Si minör, Op. 20 22.13 Martınu: Piyano Konçertosu, No. 3 22.40 Hava Raporu, Ertesi Günün Programı ve Kapanış. Traktörün öyküsü İKİNCI PROGRAM 06.55 07.00 07.30 08.00 08.30 09.00 09.30 10.00 11.00 12.00 13.00 13.30 14.00 14.30 15.00 16.00 17.00 17.51 17.30 18.00 19.00 19.30 Açıhş ve program Tony Osborne Çalıyor Digno Garcia Söylüyor Sabah îçin Müzik Sabah Konseri Engelbert Humperdinck «The Last Waltz» Albümü Plâklar Arasında Oda Müziği Batı Dünyasından öğle Konseri Perşembe'nin Getirdlklerl Melodiden Melodiye Denny Zeitlin Üçlüsü Archies'in «Suusnine» Albümü Konser Saatl Fransa'dan Müzik Dıl Dersi Türkçe Melodiler Sizin Için Seçtiklerimiz Çağdaş Müzik The Bestct The Byrds Albümü Müzik Şöleni 20.30 22.00 22.30 24.00 00.55 Müzik Dağan Melodi Denaetl Caz Müzigl Gece ve Müzik Program ve Kapanış. TV TÜRKIYE \\sıı;ı onıusı Soruyoruz çünkü sizin ve cocuklarımzm, önümüzdeki y\\ larda en sık basvuracağınız ansiklopedi söz konusudur Meydan Larousse vavımcılanndan, eski genel yayın müdürü HAKKIDEVRİM ve eski telif servisi şefi NEZİHE ARAZ ile başta Meydan Larousse eski tercüme servisi şefi ADNAN BENK olmak üzere 200'den fazla uzman tarafmdan hazırlanan eser, ayda 2'şer fasikülden 1 yılda ve 24 fasikülde Abonman kaytt adresi tamamlanacak. 2 ciltte 1536 sayfa. 3 250 DEVRİM KİTABEVI resim, 5 312 madde ve 2 miîyon kelime yer Cağaloâlu, Babıâli Cacldesi 2224 ı alacak. 15 lira olan fasikül fiyatı yayım bo(Hürriyet gozeteei karşısı) yunca değişmeyecek. Çeşitli avantar ve kolaylık sağiayan abonman fiyatları tek cilt icin Posta adresi 175, iki cilt birden 325 lira olacak ve grup KAYNAK KİTAPLAR Cağaloğlu, Çatalçeşme Sokağı 30/3 abonmanları için farklı uygulama yapılacak. İstonbul (Tlf. 22 95 49 27 51 96) Bu ansiklopediyle yaşadığımtz 50 yıl, bütün olaylarr, önemli kişileri, kuruluşları ve başlıca Genel doğıtım sorunlarıyle, kitaplığmızda lâyık olduğu yeri HÜRRİYET GAZETE DAĞITIMI A.Ş. alacak. Comberlitaş, Piyerloti Caddesi 40, Islanbu) Telgraf: HÜRDAĞITIM, tötonbul Tlf. 27 87 38 27 38 54 2b 37 79 19.28 19.29 19.34 20.04 20.30 20.55 21.06 22.00 23.52 00.02 Açılış ve program Haberler (Can Akbel) Spor 50. Yılda Plastik Sanatlar (2) Haberler (Ülkü Kuranel) Hava durumu Kim Bilir «Yeni Yanşma Programı. Sunan: Zafer Engin» TV'da Tiyatro «Tatlı Kaçık» Haberler Program ve kapanış ALTIN Cumhunyet Reşat Hamit Azız Napolyon 24 ayar 405. 520. 425. 420. 420. 62.00 410. 525. 430. 425. 430. 62.50 10 Ocak Zilhicce 16 Rumî 1389 Aralık 28 Hicrî 1393 Güneş 7.24 2.26 Oğle 12.21 7.23 İkindi 14.45 9.48 Akşam 17.00 12.00 TAKVİM I» DENIZ KUVVETLERİ KOMÜTANLIGI Seyir Hidrografi ve Oşinografi Datre Başkanuğından bildirılmıştir. Y A R I N : TARIMIN YAPISI JLcı Bir Kayıp Ayaş eşrafından merhum Alı Galip ve Firdevs Ayaşlı kızı, merhum emekli öğretmen Kâzım Tolun'un eşi, Yıldız Akarun, Fahrettin, Mesut, Ünal Tolun'un sevgili anneleri, Refik Akarun, Leylâ, Bilge ve Anet1in kayınvalidesı, Lâle, Ayça, Tuna, Tuncer, Timor'un büyükanneieri 0 Denizcilere ve Havacılara 174 sayılı Büdiri 21 ile 22 ocak 1974 tarihlerinde saat 08U0 ile 17.C0 arasında aşağıdaki noktalann birleştiği saha ıçınde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanm ı2.'00 meueye kadar olan yüksekliğı can ve mal emniyetı batonmndan tehlikelıdır. AKDENÎZ ÎSKENDERUN KÖRFEZİ AÇIKLARI 1 nci nokta: Enlemi 36 derece 19 dafck* nızey Boylamı 35 derece U dakma 8 uogu 2 nci nokta: Enlemi 36 derece ıa dakı».a kuzey derece 32 aakısa doğu Boylamı 35 3 ncü nokta: Enlemi 36 derece 04 aakua fcuzey Boylamı 35 derece it dsjriks doğu kuzey 4 ncü nokta: fcnlemı 36 derece 04 aoğu. Boylamı 35 derece (J8 dakııra Denizcilere ve Havacılara önemle duyuruıur 178) (Basın: 28^6 I Httrriuet kaynak kitaplar NESİBF TOLUİV işbirliği L (Cumhuriyet 187) 8/1/197A gunü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 10/1/1974 Perşemba gunü öğle namazını müteakip Hacıbayram Camiinden alınarak, Asrî Mezarlıkta ebedi istirahatgâhına verilecektir. A l L E S t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle