12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 1 Ocak 1974 Inönü ve Dış politika (Baştarafı 1. sahifede) dan endişeli ıdı... SovyetAmerıkan diyalogunun, her çeşit pazarlığa yol açabıleceğmı bıliyordu. Çünkü butün hayatı, büyük devletlerin dengesme dayalı bır çizgi üzerinde, Türkıye'nın kazasız, belâsız varlığmı surdürmesıni amaçlamıştı. İnönü'dekı bu denge anlayışı Atatürk'le de arasının açılmasına sebep olmuştur. Lord Kinross, bu durumu şöyle anlatır: «...Atatürk'le aralarındaki gergınlık en çok dış sıyaset konulanndan ilerı gelıyordu. Italyan denızaltıları kendilerıne tspanyol süsü vererek Akdenizde ticaret gemilerini batırmaya başlaymca, Turkıye de, Atatürk'un talimatı üzerıne, Nyon konferansmda bu korsarüık olaylarına karşı kurulan uluslararası devrıye kuvvetiyle işbirliği yaptı. İsmet İnönu, İtalyanlarla savaşa yol açabılecek böyle bir anlaşma yerıne, her milletın kendı karasularını kontrol etmesini daha uygun buluyordu. Buna sinirlenen Atatürk. bundan sonra gitgide Inönü'yü çiğneyerek doğrudan dogruya Tevfık Rüştü ile iş görmeye baş ladı. İsmet Paşa'nm Hatay işin de de fazla ihtıyatlı davranmasına içerlemişti...» İnönü bu olayı, değişik yönden de olsa doğrular... Bir demecinde şöyle demişti: « ..Tevfık Rüştü Nyon'daydı. Ben Ankara'daydım. Atatürk Florya'daydı. Tevfik Rüştü konferansta bazı teklifler, teşebbüsler yapıyordu. Bunlar bizim ver dığimiz talimata uygun değildi. Soruyordum nereden çıktı bu?.. Atatürk haber verıyormuş ona dedıler. Ama Tevfik Rüştü Bey dıkkatliydi bu işlerde. Benim anladığım ikimizi de, Atatürk'ü de, beni de ayn ayn idare etmeye çalışıyordu...» rına dayalı bir denge üzerinden yurumek istedı. Böylece, Yunanistan ı da yalnız bırakmayı hesaplıjordu. Taşansını, Prof. Seha Merav' ın derlediği «Lozan Tutanakları»nın önsözünde anlatır: « ..Konferansta (Lozan) biz, Ingilizlerin bıze karşı olan düşmanlığından zarar görmemeK için, diğer butün Muttefiklerle beraber hareket etme usuiünü takıp etmek istedık. Lord Curzon, bunun farkına vardı. İlk aylarda hiçbir Ingıiiz meselesinden dolayı Konferansı tehlikeye düşürecek kesin bir vazıyet almıyordu. Ve diğer buyük küçük bütün Muttefiklerin, en önemli ve en önemsiz her isteklerini ve her sozlerini bütün kuvvetiyle dsstekliyordu. özel bir gönişmenizde, bana. benim çok manevraya alışkın olduğumu. ama düşündüklerimi tatbik ettirmeyeceğini, yarı şaka bir eda ile söy lemişti...» Lozan açıldıktan sonra, Inönü'nün dikkatle üzennde durduğu ve her fırsatta tekrar ettiği konu, Bojazlar rejimi görüşmelerinde, Rusya, Ukrayna ve Gürcistan'ın da bulunmasıdır. Genç Türkiye, ancak Doğu • Batı tfengesi arasında güvenlikli olarak çıkarını savunabilecektir. Lozan'da 23 Kasım Perşembe günü yaptığı uzun konuşmada da, Yunanistan'ı Müttefiklerden ayırmaya çalışmıştır: «...Türkiye ile Yunanistan arasındaki savaşın son dört yılı boyunca, Müttefik devletlerin yaptığı birçok barıj ve arabuluculuk girişimlerini kabul etmeyen, her zaman Yunanistan | olmuştur. 1921 ilkbaharında, Londra Konferansında Türkiye, Trakya ile îzmir ve dolaylan için plebisite basvurulmasım kabul et mişti. Yunanistan buna karşı çıktı: anlaşmazhğı barışçı yollardan çözümlemek için Yunanistan da Türkiye kadar iyi niyet göstermis olsaydı, savaş o tarihte sona erebilirdî.» tnönü'nün denge politikasının en iyi uygulanışı tkinci Dünya Sava şı boyuncadır. Cumhurbaşkanhğı sırasında ku rulan Saraçoğlu hükümetinin 5 ağustos 1942 tarihli programmın bir bölümü, înönü tarzı tarafsızlı ğı veriyor: «Cumhuriyetimizin Lozan'da baj, | layan faal ve müsbet harici siyaseti, birçok imtihandan geçtikten sonra bugünkü durumuna varmıs tır. Bu durum bugün en iyi, istık rar kelimesiyle tavsif edilebilir. ( Hudutları haricinde hiç bir sergü zeşt arkasında koşmayan ve koşmayacak olan Türkiye, harbin dı şında kalmak imkânlarını aramış. ve bu imkânlan da şuurlu müsbet bitaraflık üzerinde yürümekte bulmustur. Edebiyat sohbetleri Raııf MUTLZJAY \ lusal cenaze töreni. boynu J bükuk bayrak, yurt ılgis', halk gozyaşı. basın ya«ı ile İnönü de Anıtkabir'deki yerinı aldı. Yaşamını değerlendirmeve çalı^an yorumlar. başlang:c: Abdülhamit dönemine kadar uzanan ve yirminci yüzyıl Türkiye'sinin bütün aşamalarını içine alan esefsiz bir ömrün toplamına bakmak gereğinı duy dular. Kendisini «sade bir insan» diye niteleyen İnönü'nün, eş, oğul, kız. damat, torun çevresinin odağında yer alan kişisel kaderi de eksiksizdi. Sanırım; vakti gelmh d'oğal yaşanı sonucunu da, uzun süre düşünmüş olmahdır: «Ölmek kadprde var, bize ürküntü vermiyor». Ölüme alışacak kadar uzun yaşamıştı; gerçekten ölümden çok ölumün vaktidir önemli olan. Hastalığının ve yaşının bek lettiğı son haber ne kadar sarsıcı olursa olsun, şaşırtıcı değildi kuşkusuz. Bir boşluğu doldururcasına yalnız onu anmakla geçirdiğimiz son birkaç gunde, hep bu konuyu rfusundum: ölümün vaktini: «Ölmek değildir ömrümüzün en feci isi / Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi». ROMEN BARITON yaşadı.» Namık Kemal'in beyıtleriyle; Nedendır halkta tuli hayata bunca rağbetler / Nedır ınsana bılmem menfaat hıfzı emânetten... Hemen bir feyzi baaki terkeder bır zevkı fânıye / Hayatın kadrini âli bilenler üüini şöhretten » Lozan tutanağı ü ÖLÜMÜN VAKTİ «İKİNCİ ADAM», YA «TEK ADAM» LAR OLMADAN ORTAYA ÇIKMASI BEKLENMEYEN KİŞİ, YA GÜCÜNÜ BİRİNCİ ADAMLARIN İLKELERİNİ UYGULAMAYA ADAYAN İZLEYİCİ DEMEKTİR. VARLIĞI, HERHANGİ BİR DEVRİM ATILIMINI YARATMAK İÇİN DEĞİL; TUTUN AN DÜZENİ BİRLİKLE KORUMAK, DENGEYLE YAŞATMAK İÇİN GEREKLİDİR. BUNUN İÇİN YÜCELTİLİR, KUTSANIR. yüzünden her şeyin yanm kalmasıdır: «Bu sıfr nedır hesap içinde / Erkaam ona inkılâp içır>de?> can verir misin, yoksa oğul diye aglar mısın?» der. Büyükler her çeşit bağışa, özgeçiye hazırdırlar, ölüm olmamak koşuluyle. Dumrul, «yâd kızı helâli» nın yanına gelir. eşıne kaderini anlatır, anasının babasının ölmeye razı oımadıklarını belirtir, kendisi g;bı genç olduğu için yaşaması hak olan karısma vasiyetini açıklar, çocuklanm öksüz bırakmamasını, «gözü kimi tutarsa, gönlü kımı isterse» onunla evlenmesini soy ler. Dumrul, artık alçak gönüllü, kıskançhksız. cömert, J'ifii*. mert hos^orulü. içten in^andır Admetos ise bencil. gururlu, hac sız, öfkeli, ödlek. Genç karısı Alkestıs'in kendi yerıne ölüme gitmesini kabul eder. Ama Dumrul yoldaşma kıyamaz, Azraili engeller, yucelerden yuce Gorklü Tannya yalvanr: «Ulu yollar üzerine imaretler yapayım spnın için / Aç görsem doyurayım senin için / Yahncak gorsem donatayım senin için / Aiusan ikimizin canını birlikte al / Korsan ikimizin canını birlikte bırak ,' Keremı çok kadır Tann» der. Bu sözlerin Haktaalâ'ya noş gelmesi doğaldır. Bir insan ka'bı daha inançla dolmuş, Tann ^ticünün sonsuzluğu ve yasamın ama cı anlaşılmıştır. Dumrul'la esinin bağışlanmaları mümkün ve kolaydır Ama hıkâyenin getırdıği yorum daha zenginleşecentır. Herhalde Tanrınm insana omür vermek ıçın başka kullannın yaşamlarından pay kesmesine ıhtıyaç yoktur. Ama islâm düşüncesı, ölümü hak, canı emanet saymayan yaşlı ana babanın beılı bır günah ışlemiş olduklan sonucunu da vermektedır. «Tanrı Azraile emreyledi: Deli Dumrul'un atasın:n anasının canını al, o iki helâle yüz kırk yıl omür verd'.m, dedı. Azraıl dahı babasuıın, anasınm canını aldı, Deli Dumrul yüz kırk yıl daha yoldaşiyle yaş HERLEA; CHENİER OPERASI'NA MİSAFİR SANATÇI OLARAK KATILIYOR Dünya sahnelerinin ünlü sanatçısı Rumen Baritonu Nicolae Herlea: Andrea Chenier operasına misafir sanatçı olarak katı. lıyor. Vıyana ve Paris operalanndaki angajmanlanna uvgun düsen 5. 8, 10. 12 Ocak 1974 tarihlerınl Istanbul Devlet Operasına ayıran büyük sanatçı. «Güçlü Türk opera sanatçıları ile beraber, Andrea Chenier'in doğduğu şehir Istanbul'da bu temsillere katılmak beni çok hevecanlandınyor. Temsillerden önce mutlaka Chenier'in evini ziyaret edecegim» diyor Ünlü baritonu bu vıl Istanbullular Sevil Berberi operasında alkışlamışlardj. DEMONSUZ YAŞAM Oidipus, son gerçeği öğrenmeden yirmi dört saat önce olmüş olsaydı Thebai'nin şanlı kralı olarak gidecek, adına anıtlar dikilecektı. Bu talihi kaçırmış başka kisiler de vardır. Akhıüeus uzun ama sıradan bir omür yerıne kısa fakat şerefli bir yaşamı seçtiği için destan kahramanı , olmuştur. inönü'nün partıler üs ' tü, partiler dışı bır tarıh kahramanı olarak gidişi. işinı tarnam , lamış bır ömrün toplamıyle ayrılışı ise, onun talihinın en beüı ozelhğidir. Yaşamının her anında en ölçülü dıkkatler içinde bulunmasmın, zevklerini, eğilımleruıi, tutkularını hep iradeli özgeçiierle belli sınırlarda tutmasmın ömrür.ü uzattıgını belirten tanıklıklar \ardir. Böylece Stefan Zweıg' in karşıt niteliklerini açıkladıgı iki ınsan tipinden biri oluşmuştur. Stefan Zweig «Demonla Muharebe» eserinde bir kuyruklu yıldız gibı ışıkla gelip geçen Hölderlın, Kleıst ve Nietzsche'nin yaşam ozelliklerinî anlatır. Bunların karşısında bir kutup yııdızı gibi aydınüğını hep aynı ölçülülükte vererek hep var kalan, zamana kafa tutan talihler vardır, Goethe gibi: «Burjuva insan, yalnız dunyada değil kendı n»fsınde de hercümercin daima ezeli düşmanıdır.» Böylece ölüm vakitsiz gelmediği için, İnönü'nün yaşamının son noktası olduğu zaman, artık ondan hiç bir şeyi eksiltemiyecek .. Tersine değerler eklemiş olacaktır. DUMRUL'UN YAZGISI Olümün vakti konusunda Euripidesin yszdığı Alkesiis tragedyasmın bizim edebiyatımıza yansıyan ö'rnegi. sanırım en aniamh durum olmahdır. Bilırsıniz bir kuru çayın üzerine kbprü yaptırıp geçenden on akçe, geçmeyenden döve döve on beş akçe alan Deli Dumrul'u. Tanrıyı bildiği halde Azraili tanımamakta, onun ölaürdüğünü sandığı genç bir yigitin canını kurtarmayı ıstemektedir. Küfür söz söyler, ölümle cezalandınlır, içtenlikle Tannya yalvardığı zaman yerine can bulmak koşuluyle bağışlamr. Buraya kadar Dumrul'la kral Admetos'un çizgileri aynıdır. Her ikisi de analanndan, babalarından can isterler, onlar yaş,lı olduklan için. Admetos iyıce ısrar eder büyüklerine, Dumrul tek soruyle yetinir. Başına gelenleri bir bir anlattıktan sonra «Yerıme Boğazlar rejimi Yedisİ birden TRT Kurumu Istanbul Devlet Operasında temsil edilmekte olan «Yedisi Birden» ısimli çocuk müzikalinin D^vrr ''• programlannda yayınlanmak üzere tamamıru filme alıjor. Böy lece televizyon yayın alanına giren bütün iller J. Breuer'in müzığini yazdığı ve Gürçil Çeliktaş' ın sahneye koyduğu Yedisi Birden çocuk müzikalinı seyretme olanağını bulabilecektır. OİDİPUS'UN SON GÜNÜ Bilirsiniz kral Oidipus'u. Klasik tragedyalann yalnızca yirmidört saatlik zamanı konu alan yöntemine göre perde açıldığı zaman, Thebai'nin mutlak hakimidir: halkın sevdiği, inandığı, güvendiği, genç. sağhklı, mutlu, güçlü bir kral. Sorumluluğunu yüklench'ği görevle yurdunu kurtarmaya adandığı son gün içinde kaderinin amansız cezasını görür; aradığı baba katilinin kendisi olduğunu, anasının kocası bulunduğunu, çocuklanyle birlikte aynı kadından doğmuşluğunu anlar. Oyun, önüne geçilmez ahnyazılarının korkunç dehşetini duyuran şu cümleyle biter: «Hiçbir fani için, son nefesini vermeden önce, mutlu idî demeyiniz». Yurdundan kovulacak, herkesçe lânetlenecek, anası ve karısı îokaste'nin canına kıydığını görecek, onun saç iğneleriyle gözlerini oyacak... ama yaşam acılarından kurtulamıyacaktır. Ölümün vakti gelmemiştir onun için. DUMRUL'A BAĞIŞ Işte burada önemli bir değişıklık vardır. Dumrul'un karısı, kocası yerıne ölmeye, kendi dılegıyle hazırdır; «Senin o muhannet anan baban / Bir canda ne var kı sana kıyamamışlar... / Kadır Tanrı tanık olsun / Benim canını senin canına kurban olsunı< dfr. Alman ilişkileri O'nda ilk olarak, Birinci Dünya Savaşındaki müttefikimiz Almanya'ya karşı beslediği güvensizligı görüyoruz. Hâtıralannda, duruma ilişkin görüşünü şu şekilde açıklıyor: «...Bırincı Cihan Harbinde Almanlarla beraber çalıştık. Anlastığımız zamanlar oldu, çaüştığımız zamanlar oldu. Çoğu defa Almanlar da bizden şikâyetçi olmuşlardır. Almanlarla münasebetlerimizin hususiyetini belırtmek için şunu işaret etmek isterım ki, Türk Alman ittifakı içinde beraber çalıştığımız Almanlann, Alman împaratorluğu menfaatıne birtakım hesaplan vardı.. Araplara hususî muamele yapıyorlardı ve aslmda bir kazansajardı, yani Almanların istedikleîi ölçüde kesin bir zafer kazansaydılar, onlardan kurtuluş kolay olmayacaktı. Açıkça göriinüyordu ki, Türkiye'ye gitmek üzere gelmemişler...» înönü, büyük devletlere karşı izleyeceği mesafeli dostluk politıkasını bugünlerden başlayarak oluşturmuştur. GÖK EKİNLER «Teferrüç eyleyu vardım, sahahın sinleri gördüm / Karı«mıç kara toprağa şu nazik tenleri gördüm / Çürümüş, toprak olmuş ten, sin içinde yatar pinhan / Boşanmış damar, akmış kan, batmış kefenleri gördüm / Yaylalar yaylamaz olmuş, kışlalar kışlamaz olmuş / Bar tutmuş, söylemez olmuş. ağızda Savaşm içyiizü îngiltere ile olan irtifak muahe , dilleri gördüm / Kimisi zevk ü işrette, kimi saz ü beşarette / Mudanya Konferansmda, Kur demiz her iki tarafın nefine olaKimi belâ vü mihnette, dün olrak vazife görmekte devam edetuluş Savaşımızda karşımizdaki muş günleri gördüm / Soğulasıl düşmanlar olan Batıh Müt cektir. Türkiye îngiltere ittifa j mus şol kara gözler, belirsiz oltefıklerle mütarekeyi imzalamış kı, realitenin ifadesi ve biraz evmuş ay yüzler / Kara toprağın tır. Fakat İnönü ogünlerde, dik vel arzettiğim politik sistemin, altında gül deren elleri göresash bir rüknüdür. ' katle buna defil, Yunanlüara deYine o politikanın bariz ve sa j dum / ...» diyen Yunus Emre'fınir. miz ölümden korkmaz. yakınmimi bir tezahürü de Türkiye ile 1922'de, Hariciye Vekili sıfamaz, Tanrısına kavuşmak için Almanya arasındaki karşıhklı dost tıyle Buyük Millet Meclisinde gurbet saydığı bu dünyadan ayMudanya'yı ve gidilen. Lozan'ı luğu yeniden tevsik eden Türk rılacağı günü bekler... Ama oAlman Anla?masında görüyoruz. anlatırken savaşa da değinir. nun bile yanlış, saçma, manYunanıstan'a olanca gücü ile tıksız bulduğu bir şey vardır: Muharip kümelerin her ikisinde çatar. Ve sadece şöyle der sa«Şu dunyada bir nesneye yanar kendileriyle ahdl veya fiıii rasıta vaMn içyüzü için: içim, göynür özüm / Yiğit iken larımız ve dostluklarımız olsn «Binaenaleyh. Yunan ordusu ölenlere, gök ekini biçmiş giyerinde o ord'u olmayıp da her devletler yer almıstır; ki bunbi.» lara karşt da dost ve durüst olhangi bir ordu olsa idi, Büyuk Abtfülhak Hâmid'in «Makber. makta devam edeceğiz ..» Millet Meclisi orduları gene de en çok yandığı şey, iki çoaynı neticeyi, aynı katiyetle isSoğuk savaş cuk anası yirmialtı yaşındaki tihsal edeceklerdi..» genç kansının «Bimaksad ü biİnönü'nün denge politikası, yılLozan'da da. bu tutumu izlegünah» gitmesidir. Birdenbire lar sonra «Soğuk savaş» sırastnda meye çalıştı başında... İngilizler yok oluveren bir yaşamın, yaile konferansa katılan diğer bü teraziden çıkacaktır. 1947'de «Tru şanası dünyadan vakitsız gidişi yük devletlerin anlaşmazhkla man Doktrini» ile başlayin Türk Amerikan ittifakı, Türkiye'yi *so 0 tııııı^ ğuk savaşı» bir aktif tarafı haline getirmiştir. Necati Cumalı Înönü, bu ittifakın böy'esine 61 çüsüz gelişmesine taraftar değildi sanıyoruz. Eğer 1950'de seçimde ile Metin Eloğlu yenilmeseydi, ilişkileri düzene so Moskova'ya kacaktı. Fakat ipleri elinden kaçırmıştL 10 yülık muhalefet boyunca, Ko gittiler Libya'daki büromuzda isre savaşından, Dolayh Saldırı An. Necati Cumalı üe Metin Eloğtıhdam edilmek üzere İngılaşmasına kadar pek çok konuda lu, Moskova Yazarlar Birliğinin lızce bilen ve seri daktilo eleştiride bulundu. çağnhsı olarak Moskova'ya gıtyazan erkek elemanlar Ama durum değismifti.. mişlerdir. aranmaktadır. İlgilenenlerin Her yüm aralık aymda Mosko37 60 00 telefona müracaatY A R I N : va'da yapılan Yazarlar Birliği top iarı rıca olunur. İNÖNÜ VE SON lantısına bu yıl ülkemizden Metin Eloğlu üe Oktay Rıfat çağrılDÖNEM Cumhuriyet 20 mışlardı. Oktay Rıfat rahatsıdığı nedeniyle gidemiyeceğini bildirince, Yazarlar Birliği ikinci bir mektupla Necati Cumalı'yı çağırmıştır. Çağrılı yazarlar, Moskova'da kaldıkları süre içinde dünyanın çeşitli yerlerinden gelen yazarlar la tanışacaklar, toplantı ve konferanslara katılacaklardır. Bu arada da çeşitli kültürel merkezler gezilecektır. Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 1.1.1974 Salı gtinü öğle namazını muteakıp Beylerbeyi Camiinden kaldınlacaktır. HALİKARNAS Kendisine rahmet, kederli aüesine baş sağhğı dileriz. EMNİYET SANDIĞI BALIKÇISI MÜDÜRLUĞÜ 1. fasikül BUGÜN sh 5, . v .'.ıt. Eleman Aranıyor Ayda 2 fasikül. Tamamı 1 yılda 24 fasikül. Fasikül f ryatı 15 lira yayımcılar MEYDAN LAROUSSE yayımcılarından eski genel yayın müdürü HAKKI DEVRİM ve eski telif servisi şefi NEZİHE ARAZ : MEYDAN LAROUSSE yazarlarından eski tercüme servisi şefi ADNAN BENK ve 64 konuda 200'den fazla uzman : Seyfettin TURHAN (yönetim), Keyise İDALI, İsa ÖZTÜRK, Hülya POTUOĞLU, Konur ERTOP, Emel DENİZ, Nihat EMENLİ (servis şefleri) Abonman fiyatı 1 cllt 175 lira, 2 cilt birden 325 llra Abonman kayıt adresi DEVRİM KİTABEVİ Cağaloğlu. Babıâli Caddesi 2224 (Hürriyet gazetesi karşısı) Abonman posta adresi KAYNAK KİTAPLAR Cağaloğlu, Çatalçeşme Sokağı 30/3, Istanbul \ (Tlf. 22 95 49 27 51 96) Genel dağıtım HÜRRİYET GAZETE DAĞITIMI A.Ş, Çemberlitaş, Piyerloti Cad. 40, Istanbul (Telgraf: HÜRDAĞITIM, Istanbul. Vf. 27 87 38 27 38 54 26 37 79) Sandığımız Denetçilerinden yazarlar Mehmet Ali Ediz İ LÂN yayın kurulu İÇİN ÖZEL SAYI HAZIRLAND! ÇATALCA BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN 1 Yapılan iş ATATÜRK MEYDAN1 tanzimi ve ÇOCUK BAHÇESİ inşaatı olup, 2490 sayüı Yasa hükümleri dahilinde Kapalı Zarf eksiltme usulü ile ihaleya konmuştur. 2 Keşif bedeli 198225.65 TL. sı olup geçici tenünat 11161.28 TL. sıdır. 3 Ihale 15/1/1974 Salı günü saat 15.00'te Belediye Encumenı huzutunda yapılacaktır. 4 İstirakçUerin C. Grubuna havı Müteahhidlik Karnesi ile Kanuni formaliteleri ibraz etmeleri. 5 Bu ışe ait tanzim edilmiş dosya, Belediye Fen tşlerind« görülebilir. (Basın: 27736/11) Geçenlerde yitirdiğimiz ünlü yazar ve düşünür Halikarnas Balıkçısı'nın anısına saygı olarak «Yeditepe» sanat dergisi bir özel sayı düzenlemiştir. Son sayısını bütünüyle Halikar. nas Balıkçısı'na ayıran dergide, ünlü yazarı yakından tanıyanlann anılan. onun hakkındaki düşünceleri ve özgün fotoğraflar yer aJacaktır. Bu arada özel sayıda aynca Ha likamas Balıkçısı'nm hiç bir yerde çıkmamış, 4 mektubu da yayımlanacaktır. Öğrenüdiğjne göre bu 4 mektup ilk kez yayımlan makta ve ünlü yazarın çeşitli yan larına ıjık tutmaktadır. Cumnumet Zt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle