23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dünyada Bugün Dış habeder Kültür ve Bakanlar u yüzyılm başlarmda, çoeukluktan gençliğe geçış dönemınde rastlanılan adaptasm zorluklan, bıolojık nedenle; baglanırdı Çogu ruh bılimcire gore buluğ çağında yer alan lolojık değişiklıkler, kışilıği doğıdan etkiler ve bazen büyükleî ısyan şeklinde ortaya çıkan ençlık huzursualuklanru yarardı. Amerlkalı antropolog Margaret [ead, İ928 yılında yayımladığı r kıtapla. bu yanlış teoriyi yık. Mead, «Samoa'da Olgunluk Ça» Comıng of Age in Samoa klmde çevırebıleceğimız bu kıbmda, kuçük bır Okyanus topmu uzerındeki gözlemlerım antıyordu. Amerikalı kadın antro)log, Samoa dakı genç kızların rrupa ve Amenka'dakı benzerrınm aksine, kişiliklerini değiş•meden olgunluk çağına geçtiknni saptamıştı. Demek kı genç;ın Batıda yaşadığı huzursuzluın sebebi biolojık değıl kültüldi. Samoa'lı genç kızlar, olınluga geçerken, dinî, ahlâki ve ger alanlardakı standartlannda ıviık değışimleri yaşamaya zornmıyorlardı. Moskova ve Pekin'in Afrika ülkelerine yaptıkları silâh yardımı artıyor WASHINGTCIN Amerikan istihbarat kaynakîan Sovyetler Birkği Ue Çin Halk Cumhuriyetinin, nüfuz alanlarını genişlet mek amacıyle, bazı Alrika ülkelerine daha geniş çapta askeri yardım yapma:a htzırlandıklannı açıklamışlmdır. Amerikan istihbarat kaynakl&nnın açıklamasına göre gerek Çinliler. gplek Sovyetler, yardıra yaptıkları ülkeleri Kendı yanlarına çekmeğe çalışrnakta ve birbırlerınin aleyhıne olacak şekilde çaba harcamaKtaaırlar. Sörü geçen kaynaklar tarafından yayım lanan son rapor, Çin Halk Cum iıuriyetinın Tanzania':, a ilk kez jet avcı uçakları vermeye hazır landığını göstermektedir. Bunlar arasmda 20 adet Mıg19 ve Mig17 avcı uçağı da bulunmaktadır. Pekin geçen vıl da Suaan'a &İÜ adet Mıg19 avcı uçağı gon tuermışti. Amerikan istihbarat kaynakları, Pekin'in o tarihlerde Sudan'da başgösteren Sovyet aleyhtarlığını istismar etmek amacıyle bu yardımı yaptığını açıklamışlardır. Çin bu kadarla da kalmaınış ve gene geçen yıl içmde Sudan'a 42 milyon dolar tutarmda iktisadi yardım yapnııştı. Ancak bir süre sonra du lum de*işm:ş ve Moskova ile ıyi ilişkıler kuran Sudan, bu kez Sovyetler Birlığinden yardım al maya başlamıstı Sovyet teknis yenlerl halen Sudan'da diğer şey ler yanında lojistik bir komde kurmaktadırlar. B Çin, Gine'ye yöncliyor Çinhler ıse son zamanlarda Gıne'ye agırlık vermeye başlaınışlar ve bu ülkede Sovjetler'in yerini alraaya baslamışlardır. Son iki ay içinde Gine'ye gönderilen Çin yapısı hücumbotları bu konuda iyi birer örnektir. Portekiz Gine'sindekı milliyetçi gerillâlara ıse Sovyetler yardım ftmekte ve her yıl milyonlarca aolarlık askeri malzemeyı gerıllalara gondermektedır. Portekız Gine'sindeki gerillâlara gön derilen Sovyet s. içinde, çok bır silâh olan bulunmaktadır. uçaklara karsı tadır. askerî malzemeetkili ve güçlü Sa7 fuzeleri de Bunlar özellikle çok etkili olmak John Dean: "Watergate olayında Nixon herşeyi biliyordu,, WASHİNGTON Başkan Nixon ile Watergate skandalını örtba? etme çabaları arasında doğrudan ilişki kuran haberler Ame rika'da bir bomba gibi patlarken, olayı sorusturan Senato özel komisyonunun. bu hafta içinde nihayet «büyük isimleri» dinlemeye başlıyacağı açıklanmıştır. Komisyon üyelerine göre, Başkan Nixon'un bu olaydaki rolünün kesinlikle ortaya çıkması ba kımından «büyük isimlerin» müm kün olan en kısa zamanda dinlen mesinde sayısız faydalar vardır. Komisyonun daha önceki toplantılannda, olayda ikinci derecede roller oynayan kimseler dın lenınistir ve sıra şimdi, John Dean. Bob Haldeman ve John Ehrlichman gibi «skandalın en büyük kahramanlarına> gelmi;tir. Dış basından Avrupa ve Amerika Maurice Duverger^ eykjavik zirvesinde gSruşmelerin ağırlık noktasını Avrup* tejkil etmiştir. Yakında, Avrupa Birliğinin yaşlı kıtanın Avrupa tarafından sömürülüşünü örtmek için kullanüan soyut bir kavram nu, yoksa gerçek bir varlık mı olduğu ortaya çıkacaktır. Nixon'un Kongreye sunduğu dış politika raporu ile Henry Kissinger'in konuşması Avrupa'da geniş yankı yapmıştır. Birleşik Devletler Ortakpazar piyasasını kendi ürünlerine daha faıla açmak için acele etmektedir. Ne yazık ki. Avrupa kıtasında gelişimleri basite ındirerek kamu oyunu dengeli yola yöneltecek güçlü bir ses henüz çıkmamıştır. Gerçi son gelışimler çok karışıktır ve raeseleyi «Avnıpalı» ların Avrupa'sına karşılık AroerikaJılarm Avrupa'sı» şeklinda göstermek biraz fazla basite inmek olur. Fakat bazan ustaca yapıhnış bir karikatür bir insan yüzünün özelliklerinı nasıl fotoğraftan daha iyi biçımde gösterirse, Avrupa ile Amerika arasındaki çatışmanın esası da, yukarıdaki biçimde ele alınırsa daha iyi anlaşılabilır. Washington'un Konvertibl olmayan (değâştirilemiyen) bir dolarla ekonomik alanda, ve Yüksek Komutanhk aracı ile de askerî alanda egemen olduğu bir Batı ıttifakı içinde Avrupa Amerika'nın himayesi altında kalmaya mahkumdur. Bu ihtimalin dün olduğu gibi bugün de çok yakm olduğunu belirtmek gerekir, Başkan Nixon'un baskıları karşısında, Avrupa Ekonomik topluluğunun ortak tutumu güçlü bir nitelik arzetmiyor. Fransız Dışişleri Bakanı Bay Jobert'in doğru fikirleri tertışılamıyor bile. Gerçi Şansölye Wılly Brandt'ın Amerika gezisinden sonra yaptığı konuşmalar Avrupa'da iyimserlik havası etmesine yol açmıştır. Fakat gelişimler verilen d<îmeçlerle ters doğrultudi. gitmektedir. Ayrıca demeçler de gayet ihtiyatlı ve nadir verilmektedir. R Amerikan istihbarat kaynakla rı Sovystler Birliği ile Çin Halk Cumhuriyetinin Somali, Dahomey, Sierra Leone ve Uganda' dî da rskabet halinde bulunduk lannı açıklamış, bu Afrika ülkelerinin de iki dev sosyalist ül keden Kendı kapasitelerinın çok ustünde askeri yaıdım eördüklerini ifade etmislerdır. (DIS HABEKLER SERVtSt) Bir İngiliz gazetesi seks skandalına ait resimleri satın aidı LONDRA Pazar günleri yayımlanan «News Of The World» gazetesi. iki bakanm istifasma yol açan sek? ve riivenlık skandalı ile ilgili foto&raflan satın aldığını açııdamı>tır. Gazete, önceki sün yajım'adı?ı başyazısında. bazı hükümet çevrelerinin basmı .şantaıcılarVc işbirüği vapmaKİR» suçıama!an karşısmda fatograflar. satın aldığını açıklnmakta ve şöylc demektedir: «Lord Lambtonm fahışe Norı ma Levy UR ıiişkısi konusunda' kı haberlerir doğru olup olmaaiğını araştırıyorduk Norma i Levy'nin kocası Colır'den fotoğl rafları satın aldık. Bir bakanı ıl gilendiren bir olavın bir söylen ti mi, voksa bir şantafcınm uydurması mı olduğunu tespıt etmemiz gerekırdi. Bunun ıçın fo toğrafları satın aldık.» (a.a.) Allon: (<İşgal ettiğimiz toprakların tümünde kalmamız yersizdir,, TEL AVtV Israil Başbakan Yardımcısı Yıgal Alion, oncekı akşam Kudüs'te çok önemli bır konferans vermıstır. A'.lon'a göre «Israil'in işgal ettiği toprakların tumunden çekılmesij'le de, bu toprakların tumunde kalma^ıvla da barış olamaz. Çozum bir uzla^madadır. Karsı taraf bunu kabul etmeyecek olursa hiç değılse soruraluluk onlarda kalır » Kral Huseyın tarafından onerilen federasyonu da bir çozum olanağı olarak gormeyen Yıgal Allon. gene de «Filıstın sorununun çozumu sadece Urdün Kıallığının eline bırakılamayacağı» kanısındadır. Israil'm ışgal ettiği toprakların tumunde kalmasmın yersız olacağını savuran Allon. «Halkın ço#unlueu Musevî oUa bıİP gene de iki ulustan oluşmuş bir devlet haline geleceğiz. Eğer Araplara Musevılerle eşit haklar tanırsak blr Musevi devlcti olmaktan çıkarız. Eğer eşıt haklar vermezsek bu kez de bır demokrası olma niteliğımız j*ok olur. Bu durumd'a yapılacak iç, bızim ıçın değerlı olan topraklardan vazgeçrrektır» demekiedır. Nixon, her şeyi biliyordu Ürdun sınmnda İse Yigal Allon, Şeria Nehri boyunca uzanan fakat Ürdün'e rfoğru Ramallah'tan Eriha ve Allenby Köpıusü yonunde bir de koridor bırakan bır serit istemektedir. Mead'den sonra pek çok antroılog, kultürün kişilık uzerindeetkileri üzerine eğildi. Sosyal bıreysel davranışlarm, topluun sahıp oldugu kültür diizeyi> ya da türune bağlantılan araş•ıldı. «Kültür» kavramını bu açıdan B aldıgımız zaman, insan tarinin ve varlığinın ayırıcı özellikri düşünülmuş olur. Yani düıncelerin oluşumu, geleneklerüı . araç gereçlerin gelişimi gı. Başka bır deyişle, insanm >ga karşısmda tarih öncesınde tşlayan savunması, giderek doıvı ıstısmar etmeye dönüşmüşr. Bu süreç içmde, taş âletlersn, oturacak evlere kadar uzaın çeşitli insan yapısı gereçler, •ğişen düşünüş biçimlerıyle birste oluşmus ve insan kültürüi meydana getirmiştir. Kültür, a anlamda, insanın çevreyle uyulunu ifade eden karmaşık bir ıvramdUr. «Kültür» kavramı, çogunluk taıfmdan ise, sanat edebıyat, felîfe gıbi yüksek düşünce ürün•rınin uygarlık düreyi içındekl erini anlatmak içın kuüanılır. kumus bir adama, «KültürlU inm!» deriz... Kültür, siyasal yaşam içinde > kullanılan ve genellikle ıstısk 1ar edilen bir araç haline getırılliştir... Toplumun Jrtıltürüne yön srıp onu ileriye götürmek gerek;si altında, siyasal iktidarların sndi kültürierıni hâkim kümak tedikleri çok görülmüştür. Günümüzde «Kültür» ve politia iliskılerini ön plâna çıkartan >n olay Fransa'da yer aldı... De Gaulle, 5'inci Cumhuriyet ransa'sımn başına geçtikten son ı, bır de Kültür Bakanhğı kurıus ve bu gbreve ünlü yazar ndre Malraux'yu getırrnıştı. Fçüncü ve Dördüncü Pransız umhuriyetlerinde böyle bir baanlık yoktu. Konuya deggin ıştrle, «Güzel Sanatlar Devlet Seksterlığı» ilgilenirdi. De Gaulle gibi sağa dönük bir ransız milliyetçisinın Kültür Baanlıgı kurması, o günlerde tarşmaya yol açmışü. Devletin, tek anlı yardımlan ile bir kısım düunce ve sanat adamlannı hıaaye edecefi kanısı uyanmıştı. Ne var ki Malraux, sade geleeksel sanatı değıl, öncü akımlaı da tuttu. Bütün Fransa'da açıllasina çalışılan «Kültür Evlermne, modern film, resım »s müzıkm ömekler sunuldu. De Gauli'ü yeren Genet gibı tiyatrocuıra bile yardım edildi. Fakat Malraux'nun bu clumlu jtumu, kuralı değıştirememiştir. Lültür ve propaganda devlet eli e güdüldüğü zaman, saS ya da ol iktidarlann aracı olmaktan eri gidemiyor.Nitekim Pompidou'nun Kultür takanı olan Druon, bugün Franız aydmlannın sevgiden başka lütün duygulanna hedef teşkil den bir kişi halmdedır. Çünkü :endisi Fransız Basın Ajansına erdiği demeçte, öncü sanata çatiı?, «Bak&nlıgima bir elinde disnci çanağı, öbür elinde de Mo stof kokteyli ile gelen» sanatçııra yardım etmeyeceğini açıklamştır. Ve böyleee, îonesco'lar, Barraıltlar, olanca güçlen ile Druon'a Aiklenmeye başlamışlardır. Onsra göre, içinde yasadığı toplum lüzenine düşrnan olmasa büe, leştirisini yapmayan önemli yaar yoktur. Geçen hafta, «Le Nouvel Obserrateur»ün yazan Olivier Todd, lütün Pransız aydmlannın aklm1 laki ana soruyu seslendıriyordu «Druon olayı, bize düşünmeyi ıatırlattığı lçin yararlıdır Bu uretle, «bir demokrasinin Külür Bakanlığma ihtiyacı var mı?» iorusunu düşünmeye zorlandık!..» Kültür Bakanlığı, zaman zaman jizde de aktüel olan bir konuİUT. Hiç düşünmedik ama, gaiba bizi de aynı şekilde düşün•neye zorlayacak bir örnektir Drom olayı... Elde tutulacak topraklar Yigal Ailon'un barıs planına gore Golan ve Kudus, İsraü'ın elinde kalmalı, tsrail «barışçı bir çozum çerçevesinde, barış anlasmasının imza sahiplerinden biri olacak Arap unsura, Ulâm dıninin kutsal yerlerinde ozel bır statu tanımağa hazır olmalıdır » Demokrat Parti Genel Merkerine dınleme cihazları yerleştiril. mesi olayının baslıca isimlerinden biri olan John Dean, Savcılara, Baskan Nixon'un her şevden haberi olduğunu söylemiştir. Haberi veren €Washington Post» eazetesine göre, Baçkan Nixon, Sina Watergate harekâtı sırasında yakalanıp hüküm giyen sanıklara Sina Yarımadası konusunda •«us payı» verilmesini önceden bil ise. Yıgal Allon, Israil'in bu topdiei gibi tasvip de etmi$tir. raklardan çekilerek sadece kutddialara göre, Dean. olayın ne zeyde El Aris ve Rafija'dan başşekilde örtbas edilebileceği, Ba?layarak ŞarmüsŞeyh'e kadar kan Nixon ile veya Başkan Nixuzanan bir çizginin belirleyeceon'un da bulunduğu toplantüarğı bir toprak bolümünü elde da en az 35 kez tartışmıştır. Bu tutmasını, bu şekilde Israifin toplantjlar bu yıhn ocak Ue niElyat Boğazmı, Mısır'ın da Sü j san ayları arasında cereyan etmiş veyş'i kontrol edebileceklerlni tir. Dean ise, olayda hiç bir vave bu r.edenle de her iki tarafın kit cşamar oğlanı> durumuna dü? fîa deniz ulaşımını serbest tut ( miyeceğini açıkladıktan sonra, ni makta çıkarları olacağını beürt j san ortalannda görevinden uzak mektedır. (a.a) laştırılmıştır. (a.a.) * * * Bu arada Avnıpa'nm bağımsızlığı açısından bir faktör dünden çok daha guçlü biçimde ağırlığını duyurmaktadır: Kıtamızın endüstri. tarım ve tıcareti halen Amerika'nın iddialan tarafından dcğnıdan doğruya tehdit edümektedir özel teşebbüsün siyasal kararların alınmasında önemli rol oynadığı kapitalist ülkelerde bu tehdit kendini güçlü biçimde göstermektedir. Ama tehdidin öneminı arttıran başka etkenler de vardır. tlk önce özel teşebbüslerin çıkarları homojen (uyumlu) değildir ve aralarındaki bu çıkar farkları, Amerika'ya karjı kendilerinl daha da guçsüz duruma sokrnaktadır. Ömeğın Ortak Tarım politikası konusunda Avrupa'da tam bir görüş birliği yoktur ABD ise Ortak Tarım Politikasma hücum etmekle Ortakpazarı en zayıf yerinden vurmaktadır. Çok uluslu şirketler Öte yandan Avrupa kapitalizmi giderek çok uluslu şirketlerin egemenliğme girmektedir. Bu tür şirketlerin yönetici kadroları is« Avrupa'nın bağımsızlığı tezine karşı giderek daha az ilgi duymaktadırlar. Aynca bu şirketlerin genellikle Amerikan sermayesinin kontrolu altında olduğunu da unutmamak gerekir. Her hal ve kârda surası çok önemli bir gerçektir ki, bu şirketler kelimenin tam anlamı ile çok uluslu şirket niteliğine bürünmeye başlamışlardır. Yani gerek uluslar, gerekse uluslar topıulukı&n ile ılgüerl giderek azalmaktadır. Böyleee Batı ekonomjji yavas yavas mıüiyetç» nıteliğım yitlrmış bir teknık smıfm kontrolü altına girmekt*"dıı. Bu sınıf için önemli olan ise şirkete bağlılıktır. VaUna bağlılık burdan sonra gelmektedir. öte yandan çok uluslu şirKetlerm çıkarları ile milU Avrupa şirketlerin çıkarları çatışmakta, bu oıusum da Avrupa'nın, Amerika'nın egemeniığine jcarşı dırenmesini zayıllatmaktadır. Direnmek güç Zaten bugünkU koşullarda Amerika'ya karşı direnmek gayet güç bir şeydir. Zira Avrupa Ekonomik fODlulugunun dı? gümrük tarifesi, konvertibl olmayan dotann deva'üe edilmesi yolu ile Amerikan otoriteleri tarafından KOİavlıkla vıkılabilır. Amerika'nın Avrupa paraları üzerinde bu biçimde tek laraflı hegemonya kurmasma karşı Ortakpazar y*terlı te^nik tedbirler alabılme olanağına sahıp midir? Bazılarcıa göre sahiptiT. bazılarına göre de değildir. Her hal ve «ârda Arrupa'nın Amerito'ya karşı direnebılmek için birleşik bir cenhe meydana getirmesi gereklidir Işte Avrupa'nın yavaş vavas /^menfta'nın nüfuz sahası haline gelmesmin sırrı da buraaaoUr. Zira Avru. pa liderlerının birçoğu hâlâ Washington"un bastasana karn gUç« lü biçimde direnmek konusunda k&rara varnnaınışlartlır. * * * Avrupalı liderler karara varmamışlardır çünkü böjle bir karar verırlerse ABD'niri savunma çemsıyeslnın Ka.oınlacagıru. dan korkmaktadırlar. Doğu Batı detent'i gerçi Avrupa'nın güvensıaıi* duvgusunu hafifletmıştir; ama ortadan kaldırmiimjştu. Bu korku Avrupalının bilinç altında her zaman nevcuttur •sunu belirtmek gerekir ki, Avrupa'nın her zaman ABD seuısıvesıne ihtiyacı vardır. Burada önemli nokta şudur. Kğer Avnpa ekonoı mik ve sosyal savunmanın ABD'nin sağıfcdıgı asken savunmayı izlemesıni reddederse, yani ekonomüt ve sivasaı alanda bagımsız politika güderse, ABD yaşlı kıtay; askeri alanda savunmaktan vaz mı geçecektir? ııo •ıııuii.ıri i T'JRKKABLD A.O. 10 Haziran 1963 Enerji nakli ve dağıtımı için ALüMİITtUH İLETKEMLEH ve ek nalzan* TELEPON KABLOLAKI ALUMINlJM PHOFİL iaalatx Y2NİLİKTE ÖNCU , KALİTELI VS SAÖUK IMAUT , ÖRNEK HlZMETANUYIŞI JUaUşeuyu Cad. 69/1 TaksimIstanbul Tel. ı 5 52 58,t»5 52 39T«lek« 266 t«t. » Fabrika : Izalt Süper devlet sade kendini düşünür Sıradan vatanOas bu ihtlmalden üorkmakcadır. Cnlan mazur görebiliriz. Zira bügileri eksiktır ve Avrupa aa ABD bırliklerinin varbğını, yaşh kıtanın bir sa'dınya uğraması ihtimalıne karşı en büyük garantı olarak görmet edirler Ama sorumlu devlet adamlarının da bu denli toy bır fıkre katılınaiannı affediyoruz. Bu devlet adamlan, bir süper devletır. baskanlannın çıtan için defü, fakat sadece kendi çıkar tçın taareketa teçecefi gerçeğini nasıl unuturlar? Yaşh kıtada ABD askeri olsa da, olmasa da, Atlantik îtüfakı mevcut bulunsa da, bulunmasa da Avrupa'riıD Sovyetler Birligi tarafmdan işgali, Amerika'yı derhal harekete geç^ecektir. Çünkü dünyanın üçüncü sanayi Kaıesınaj Sovyetler'in eıine düşmemesi Washington'un hayat! çıkarları geregıdır Avrupa, Sovyetler'm ehne geçerse Moskova dünyaya hâkteı olur Ve bu gerçegi herkesten iyi VVashington ile Kremuiı miir. Ama Ortakpazar ülkeleri yöneücilerinin bir çogu hentız bu basit gerçegi anlamamış görünüyorlar. Bu noktada size 9 yıl önce yazılınış mı yazıtan bazı satırlan nakletmek istiyorum: cSüper devletlerden hiç biri diğertnia kena bölgesinde oüyUkbir ilerleme yapmasına ızin veremez B,T .ttdak taratnfJln konman bu bölgelerde iki süper devletten bin lersine bövle bır atılım olduğu takdirde, müttefik ülke ü* tarafsız ülke ara5inda pek önemli bir fark kalmaz.» Yukandaü satırlar Dr. Henry Kıssınger taraftrrtaD vazıl TUrk sanayiinde j?üçlü ve dinamik bir kunıhıs ^ ^ TÜRKKABLO'yu belki de hiç tanımadınız, bugüne kadar. Mamulleri sessiz ve hareketsizdir. Çoğu zaman dikkatinizi çekmez. Fakat yaptıklan iş büyüktür. Yurdun dört bir yanına elektrik taşırlar. Kentlere, köylere, fabrikalara. sokaklara dağıtırlar. Dünyada diğer iletkenlerin yerini alan ve Türkiye'de ilk defa TÜRKKABLO tarafından yapılan alüminyum iletkenlerdir, onlar. Ses taşıyanları da var TÜRKKABLO'nun. Aynı anda yüzlerce insanı konuşturan, ana santraldan evimizdeki telefon prizine kadar uzanan plastik izoleli, modern telefon kabloları. Bunlann da ilk yer' li imalatını gerçekleştiren TÜRKKABLO. înşaat, otomotiv ve diğer imalat kollan için yapılan alüminyum profillerle, iletken ve kablo ek malzemeleri imalatını da sayarsak... Işte genç bir kuruluşu, güçlü ve dinamik kılan nitelikler. Şımdi dikkat edin bakalım, TÜRKKABLO'yu görebilecek misiniz çevrenizde? Merkez:GUmüşsuyuCad 69Tak.cimlSTANBUL Telefon.455238 39 Te)eks:266İŞTANBUL Fabrika: İZMİT mıstır. LE MONDE Makarios'un yardımcısı Baf Piskoposluğuna seçildi BAF (Kıbns) Kıbrıs'ın batı bölgesindeki Baf ilçesinin Rumlan önceki gün sandık basina giderek EOKA'nın tehditlerine, bombalar patlatmasına j ve kansıklıklar çıkarmasma rağ | men, Piskoposluk seçimi için oy kullanmışlardır. 21 yasını aşkın 12,000 erkek seçmenin oy kullandıgı seçim lerde Başpiskopos Makarios'un en yakm yardtmcılanndan Suf ragan Hrısostomos piskopos seÇilmıştir. (,a.f.p) Soljenitzin'e Moskova'da oturma izni verilmedi MOSKOVA Nobel Edebiyat ödülü kazanmış yazar Alelcsandr Solzenıtzın, ailesı ile birlikte Moskova'da oturabilmek için resmî makamlar nezdın'îe çiriştig) teşebbü>:lerr)en sımdiye dek bir sonuç alamamıstır. Yazann dostlan. bundan altı hafta önce, Natalva Svetlova ile evlenen Solienitzin'in Mo«kova' da, esinin daire<!inde oturmak istedigint. ancak Sovvet makam1 larınm bu«a p^fc vsrasmadıklanm beltrtm^Vrrilr Sovvetler BÎTHŞinde. vatandns ların baskent Moskova'da daimî ıkamet edpbflmeleri tcin hükümptten izin almatan eerekm»"ktedir. Ancak haskpntfe. esi veya yakm akrnhfm htılnnan bir kimse, buna ntt,m <*v olarak hak kazanmaktadır. (a.a) Mehmet BARLAS «*•«•• •••! GÜLAY KAHPAMAN (ÖZDEN) ı ı e Eczacı ORYAL KAHRAMAN evliliklerira rorn dostlarına ıletmenin mutlulufunu duyarlar. Çelikpalas . BurM 3.6J973 (Cumriunyet: 4242) İTALYA'DA GAZETECİLERİN GREVİ BAŞLADI ROMA İtalyan gazetecileri dün, ülkenin 24 saat gazete ve televizyon haberlerini durduracak greve başlamışlardır. Gazeteciler Sendıkası; grevin, basın hürriyetinin kısıtlanmasına ve gazete sahipliğinin tek elde toplanmasına karşı bir gösteri olarak düzenlendiğini belirtmiştir. TÜRKKABLO A.O. ( A D M A H : 732S5) 421*
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle