Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 5 Haziran 1973 ükümetce Meclislere runulan «Mill! Eğitim Temel Kanunu. tasansuun Milll Eğitim Ko. misyonundaa sonra Bütçe . Plan Karma Komisyonunda da görüşülmesi tamamlannuştır. Biz bu yazımızda, kanun tasansı ve komisyonlarca yapılan değişiklikler hakkındaki görüşümüzü özetleyeceğiz. Bilindiği Czere eğitim sistemini toplumua isteklerinden ayn olarak düşünmeğe olanak yoktur. Muhtelif tarihlerde toplanan Millî Eğitim Şurala rında Türk eğitira sistemini, toplumumuzun hızla değişen koşullanna uygun, çağdaş istek ve ihtiyaç larma karşılık vereeek bir düzene sokulması daima tarhşma konusu olagelmiştir. Söz konusu kanun tasansı, Türk Millî Eğitimi. nin içinde bulunduğu çıkmaza çözüm getiremiyecektir. Çünkü, 15 yıl önce yayımlanan Millî Eğitim Komisyonu raporundan bu yana eğitim sorunlarımız, toplumnn sanayileşme eğilimi doğrultusunda daha da artan bir öncm kazanmış ve bu alanda dar boğaza girilmiştir. Bu sorunlarm toplum ihtiyaçlarma uygun biçimde çözümlenebilmesi tasarıda olduğu gibi, yürürlükte olan kanun maddelerine yeni bazı maddeler ekleraek suretiyle gerçekleştirilemez. Sorunların çözümü eğitimden, toplu. mun değişmesi ve gelişmesini hızlandıracak itici bir güç olarak yararlanmakla mümkündür. Bu ise, eği tim alamnda köklü değişmeleri gerektirir. Biz bu tasanda böyle bir anlayışı görmemekteyiz. Görebildiğimiz, genellikle düşünce alanında ka. lacak ve uygulamaya gereğince yansımayacak, fakat Türk eğitimine sadece bir görünüş verecek bir tutum içersine girilmiî olduğudur. Ayrıca tasarıda, bazı maddeler genel smaçlarla çelişki halindedir. «Eğitimde hiç bir kişiye. zünareye vej'a sınıfa imtiyaz tanmmaz» (Madde 5). •Eğitimde herkesa fırsat ve imkân eşitîiği sağlanır» (Madde 8). denil. diği halde: 37. maddede •Yüksek öğrenim paralıdır> hükmü getirilmiştir. Yukarıdaki ilkelerle bu hükmü bağdaştırmak son. derece güçtür. Yüksek öğrenim paralı olunca, ayncalık iki bacağını kullanarak koşacak: imkân ve fırsat eşitîiği ise biraz daha kötürümleşecektir. İmkân ve fırsat eşitliğiyle çok yakından ilgilenileceği söylenecek. ama bir sü. re sonra bir kenarda unutulup kalacaktır. Yüksek öğrenim, ekonomik yönden güçlü smıfın çocuklarına açık bir eğitim kurumu haline dönüşecektir. Her ne kadar bu maddede, «Başarüı olan, fakat maddî imkânları elverişli olmayan öğrencilere burs, kredi, yatılılık ve benzeri imkânlar sağlanır» deniimekteyse de, imkânlarm bu düzende, çok sınırlı olduğu da bir gerçektir. HI Olaylar ve görüşler cuHan flgl ve yeteneklertne göre yetlştlrmek ls teyen bir eğitim anlayışiyle çelisir. Tasan, ÎmamHatip Okulunu bitirenlerin. bugün olduğu gibi kendl alanlarında yüksek öğrenime geçişlerini öngörmüştür. Milll Eğitim Komisyonu degiştirislnde (BütçePlan Karma Komisyonu da kabullenmiştir), kapalı şekilde de olsa, tmamHatip Okullannı bir meslek okulu olarak değil, genel orta ögretim lcurumu olarak tanımlamıştır. Değiştirilen 32. madderJn son bBlümü bu okullan tammlarken, «...hem mesleğe hem yüksek öğrenime hazırlayıcT programlar uygulajan öğretim kurumlandır» demektedir. Bu tanımlama île ImamHatip Okullan hem mesleğe ve hem de sadece yetiştirildikleri yönde defil, tüm üniversitelere, akademilere ve yüksek okullara hazırlayıcı öğretim kurumlan haline getirilmek istenmektedir. ÎmamHatip Okullannın statüsü, komisyon değiştiriMndeki gibi kabul edilecek olursa, Ejfltim Birlifi fTerhidi Tedrisat) ilkesi açıkça zedelenmiş olacaktır. Milll Eğitim Komisvonımun bize göre yaptığı tek olumlu degisiklik, tasanva bir 47. madde eklemis olmasıdır. Bti maddeye eöre, çalıştıklan yerlerde gerekli eğitim kurumlan bulunmayan öğretmenlerin çocuklannın ÖŞrenimleri Devletçe sağlanacaktır. PENCERE Eğitim Temel Kanun Tasansı Mehmet ARSLANTÜRK CHP Trabzon Milletvekill Memur Olacagıncı •t • Kapanan ve Açılan Kapılar Bu gerçeğin doğal sonucu şudur Devlet imkân larından aneak üstün başarılı olanlar yararlanacaktır. Normal başarılı ve zekâlı, fakir ve orta halli aile eocuklarma, en iyimser görüşle bile, belli bir ölçüde kapılar kapanaeak demektir. Yüksek öğrenim paralı olursa, daha ilk uygulamasmda toplum yapısmda yaratacağı huzursuzluk bir yana, kurulacak öğrenci fonu masraflan da gozönünde tutulursa. yapılacak iş veya ahnacak sonuç ürkütülen kurbağaya değmeyecektir. Öte yandan, 11. maddede şekillendirilmek istenen demokrasi eğitimi, «... öğrencüere kazandınlıp geliştirilmesine calıçtınlır» seklinde bitirilmelidir. Bir başka deyişie, «ancak>la başlayan ve «... günlük siyasî olay ve tartışmalara kanşılması na hiç bir jekilde meydan verilemez»le biten cümleye gerek yoktur. Çünkü, bölücülük. siyasl ve îdeolojik telkin, particilik devlet memurları için za ten yasaklanmış eylemlerdir. Bu eyleraler ceza hu kukunda müeyyidelendirilmiftir. Oğrencilerin özgür ve demokratik bir toplum düzenini benimsemelerinde ve bir yurttaş olarak sorumluluk duymalarında, ülke ve dünya sorunlarını bilmelerinde büyük yararlar vardır. Öğrenci ancak bu yolla, tasarınm ikinci maddesinin ikinci bendinde kaydedildiği üzere, bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip olarak, gün. lük sosyal, ekonomik ve politik sorunların «ferçege uygun çağdaş bir yorumunu yapabilecek düzeye ulaşabilir. Geçmiş olaylar elbette »nemlidir; ama gün lük olajlar daha da önemlidir. Egitim kurumlan, siyasal nitelikte de olsa, günlük olaylan tarafsız olarak incelemek durumundadır. Eğer öğretmenin gerçek bir rehber, bir danışman olarak görev yapması isteniyorsa, günlük sorunlar ve bunlann muhtemel çözüm yollan üzerinde de durmasını doğal karşılamak gerekir. Söz konusu kanun tasansı, yüksek okullan da kapsamına aldıtuıa göre daha da önera kazanır. Bize öyle geliyor ki 11. madde, özelükle Sosyal Billmler öğretmeninin başında Demokles'in kıhcı gibl duracak, öğretmen günlük olaylara değinmskten kaçmacak, bu maddeye dayanılarak durmadan yapılabilecek imtihanlardan çekineeek ve özetl» eğitim ve öğretimi olumsus yönde etkileyecektir. îmam Hatip Okullannın Statüsünü belirten 32. maddeye gelincs; tmam Hatip Okullan, imamlık ve hatiplik gibl din görevinln yerüıa getirilmesinl sağlayan kişileri yetiştiren eğitim kurumlandır. Hükümet tasansında Eğitim Birliği ilkesin* bir dereceye kadar olsun yer verilmek istenmiştir. Milil Eğitim Komisyonu ile BütçePlan Karma Komisyonu değiştirilerinde ise bu ilko bir yana bırakılmıştır. Hükümet tasansında öngöruldüğü Uzer» tmamHatlp Okullarırun ortaokula dayandınlması, uzun yıllardan beri eğitim şuralannda ileri sürülen ve Mill! Eğitim Bakanlığınca kabul edilen, Meslekl ve Teknik öğretim Kurumlarmda uygulanmakta olan bir eğitim görüsünün son halkasıdır. Aynca bu okullara daha erken yasta öğrenci almak, ço Yanlış Tutum BütçePlan Karma Komisyonu ise Milll Egltim Komisyonunca tasanya eklenen bu maddeyi kaldırmıştır. Gerekçesl de fırsat eşitligi ve sosyal adalet... Busrtin köylerde ve bucaklarda, ancak çok eene ögretmenler pörev rapmakta, olanak bulduklan ilk ftrsatta buralardan aynlma yollannı aramaktadtrlar. BütçePlan karma Komisyonunca kaldınlan 47. madde, 6ğrettnenlerin bu tür yerlerde, uzun süre huzur içinde kalmalannı ve böylece köy ve bucaklarda teo rübeli öğretmenlerin görev almalarmı bü^iik ölçüde sağlamı» olacaktı. Bu gibl rnahrumiyet bölgelerlnde çalışan sağlık ve ötek) personeto sağlanan maddî olanaklar sosyal adaleti v» fırsat esitliğinı bozmuyor mu?... tnancımız odur Id, öğretmenlerlmizin de öncelikle huzura ve mutluluğa kavuşturulmalarmda, ülkemiz açısından büyük yararlar vardır. TEHLİKELİ BlR ÂRAÇ HIFZI TOPUZ ünyanın en ilginç denemelerinden biri yapılıyor Kanada'da, Geçen hafta Paris'te bir «Kanada lilm ve televizyon haftası» düzenlendi. Filmler gördük, konuşmalar dinledüc, saşırtıcı şeyler öğrendik. Neler? Söze manyetoskop denen araçtan başlamak gereklyor. Son yıllann en önemli buluşlarından biri bu araç. Belki bizde de manyetoskopu olanlar vardır. Televizyonculanmız iyi bilirler bunu. Bir süreden beri Japonya'da, Amerika'da vo Almanya'da bu aracm transistör boyunda ufak modelleri yapılıyordu. Asıl ilginç olan ve yenilik getirenler bunlar. Ses alma maldnelerindekl gibi band üzerine resim ve ses ahnıyor bu araçla. Pilmleri banyo etmek derdl de yok: çektiğiniz filmi kendi makinenizin cammda hemen seyredebiliyorsunuz. Yanm saatlik bir band 15 dolara satılıyor. Isterseniz çekttğüıiz filmi silip aynı seridc yenisini çekebillyorsunuz. Dilerseniz bu aracı evinizdeki televizyona bağlayıp çektiğiniz filmi orada seyrediyorsunuz. Hem ucuz, hem çok kullanışlı bir araç bu. Emredici Plan ve özgürlükler ••f mredici Plan» blr resml l l P m a k a m tarafından uygu"•lanacağına göre bu «emirlere» uyma zorunluluğunur! demokrasi ile bağdaşamıyacağı en sık ileri sürülen itirazdır, özellikle soyut bir «tesebbüs özgürliiğü» kavramı İle emredid planlamanın karşısına çıkanlar, hürriyet düzeni ile bunun bağdaşmıyacagını ileri sürmektedirler. Bunlara göre, yirminci yüzyıl demokrasinin ayrılmaz, va»geçilmez ögeleri «kişisel girişim» ve «yanşma serbestliği» dir. Bunlardan vazgeçilirse demokrasiye de «elveda» denmek gerekir. Ojsa 20. yüzyıl demokrasilerinde özgürlük uygulaması böyle değildir. Bizim ülkemizde lsa hükümet ve devlet otoriteleri «alıs veris serbestliği» ni sık sık kısıtlamaktadır. Bunun birçok örneğini verelim: 1 Bir kimse malı ister dısandan isterse iç pazardan alabilmelidir. Bir fabrikanin gerektirdiği makineleri isterse içeriden, isterse dışandan alabilmelidir. Eğer alıs veriş serbestliği varsa buna bir kayıt konmamalıdır. Ama bu serbestlik bir uygulansa rulusal endüstrimiz» dış yanşmaya dayanamıyacağmdan, ya kurulamaz, ya da lasa bir süre sonra yıkılır. Bereket ki, burada ahş veriş serbestliği uygulanmaz. Içerde yapılan malın dışandan alınması oeşitli şekillerde yasaklamr. Burada alıs veriş serbestliği kısıtlanmıştır. Amaç yurt yarandır, ülke çıkarıdır. 2 Herkes beğenmiyorsa lşçilerine yol verebilmeli, yerina başka isçiler alabilmelidlr. Grev yapan işçiyl bırakıp verine başkasını almalıdır. Çalışma serbestliği bunu emreder. Ama bereket ki bu serbestlik: kısıtlanmıştır. Grev yapan ijçiye karşı patron ya lokavt yapar (ki bu da bazı ülkelerde yoktun yani işyerini tüm kapatır. ya da grev cilerle anlaşmaya vanncaya kadar işi bırakır. Alış veriş serbestisi kamu yaran ile kısıtlanmıştır. 3 Herkesln dilediğine dilediği falzle para vermesi gerekir. Ahş veris serbestliği bunu gerektirir. Oysa para verme işleri (bankacıhk ve bankerlik) düzenlenmiştir. Öyle herkes herkess ve istediği faizle para veremez. Kamu yaranna bu da düzenlenmiştir. (Ömekler daha sayılabilir>. O halde kamu yaranna özgürlükler tasıtlanabilir ve bunun ekonomik hayatta çesitli sayısız örnekleri vardır. Başka türlü de olamaz. Çünkü, toplum yaran kamu yaran boş ilkeler değildir. Bu yararlar gözetilmezse ne toplum kalır ne de özgürlüklere. Kamu yaran nereden doğar? Kamu yaran düşüncesi Insanlann teker teker seçimlerinin top lumun yaranna olraayışından doğar. Demek oluyor ki, bazı daha güçlü kişiler toplunrun ve ülkenin olanaklanm kendi çıkarlan için kullanabiliyor. Bu durumda ülke çıkarlan bu ckrullanabilme» hürriyetine bir sınır koyuyor. Bizim gibi gelir va servet farklannın çok büyük olduğu ülkelerde ekonomideld «teşebbüs» ve «alım satım» serbestliğine daha büyük ölçüde düaenleme gerekleri doğması da zorunludur. Kaldı ki Türkiye'de toplumun bir büyük kısmı adeta ekonomik yaşantmın 20. yüzyıl uygarlığı nimetlerinin dışında kalmısttr. Bu kitle nüfusun en az yüzde 60'ma esittir. Özgürlük ise onların da özgürlüğü olmahdır. Saym Fey» zioglu'nun yanlu bir sözü vardır: •Türkiye ne aç hürler ne de tok esirler ülkesi olmamahdır» Oysa aç insan hür olamıvacaeı gibi tok insanlar da uzun sürede e«nr olanıazlar. Toolumıın SzBÜrlük ve Sbür nimetlerinden yRrarlanma da aneaV bir yasam düzeyine BflmekTe deîer kazanır. Bueünkü kövlümüzün vasam d'"z«>vinde re basm. ne dı$ yoleuluk 3z(n~rlük!»rt bir anlam tasır. Yanl özırtlrlüklerin nimetlerînclen çogtmlulun yararlanması için azmlığm D 20. YÜZYILIN DEMOKRASİLERİNDE ÖZGÜRLÜK, KİMİ ZAMAN, TOPLUMUN ÇIKARLARI ADINA AZ ÇOK KISITLIDIR. ÖRNEĞİN, DEMOKRASİLERDE PİYASA ALIŞVERİŞİNİN BİR KISMINA DEVLET MÜDAHALE EDER Arslan Başer KAFAOĞLU israf etme ve harcama asınlıklariyle ilgili özgürlüklerine bir düzenleme söz konusudur. Tabiatiyle bu düzenlemeleri hak'.ı kılan için ozü ile ilgili düsüncelerimizdir. Elbette özünde haklılık olan her tasarruf gibi, şekil olarak da kullanılmasında haklı oluşmak önemlidic. Bu sekil şartı zaten bizim Anayasa ve Plânlama mevzuattfrinda.vajçdjf: Anaia^anjrt ve plânlama mevzuahna göre, «Plan belgesi. bir kanunlar üstü belgedir. Öyle ki «Plan» a aykın kanun çıkarılamaz. «Planm bütünlüğünü bozacak ne kanun ne de kararname çıkarılmamak gerekir. Böyle olunca «emredicilik» için bir yeni şekil ortaya koymaya gerek yoktur. Şimdi gelelim bunun kullanılışma. Manyetoskopun bir haberleşme sistemi içinde kullanılışına «video» deniyor. Haberleşme alanmda yend bir çığır açıyor video. Amerika'da. Kanada'da, Praosa'da gençler video kuiüpleri kurmuslar, sinemalarda" ve televizyonda geçerli olmayacak açılardan filmler çekiyor ve bunlan sansürden geçinreden kendi aralannda oynatıyorlar. Bu kulüplere «özgür video kuiüpleri» deniyor. Sinemaya meraklı olanlann film çekmek için olanak bulmaları hiçbir ülkede kolay değil. Hele bu fUmler devrimci açıdan 6le almırsa... özgür video kuiüpleri bu olanaklan sağlıyor gençlere. Gelelim Ksnada'daki denemeye. Orada videograf denen bir stüdyo kurmuş gençler. TJlusal Film Ofisi. vani, devlet karşılıyor bunun masraflannı. Videogarf. venilik'ere yönelmis gençlere bedava araç sağhyor. Gençler bir senarjo hazırladıktan sonra videograf stüdyosunun verdiği araçlan alıp diledikteri konularda geleneklere uymayan oiçimıerde film çekiyorlar. Sonra stüdyoda seanslar düzenleniyor, seyirciler bu filmleri tartişıyorlar, yepyeni ufuklara yönehyor bu uvgultma. Bir de «Kamusal televizyon» denen b!r şey var. Kablo ila bir merkeze bağlanan aboneler kendi televizyonlannda diledikleri programlan izliyorlar. Yeni kunılan kentlerrle, shelerde şimdi bu kamusal televizyonlar gelişiyor. Her sitenin kendi kamusal televizyonu var. Bunun programlannı gençler video iîe hazırlıyorlar. Sitede sözünü duyurmak isteyenler stüdyoya gelip konuşuyorlar. Tartışmalar açılıyor. Dileyen katılıjor bu tartışmalara. Sitenin bütün sorunlan s!.üdyolarda görüşülüyor. Video ve kabloıu televizyonla da bütün site halla izliyor bu yayınları. Herkes birbirini daha iyi tanıyor. Gerçek kamusal sonmlar çıkıyor ortaya. Bütün Wr site halkınm karçısmda hergün kolay değil demagoji yapmak. Buna şimdi doğrudan doğruya demokrasinin yeni bir uygulaması denili. yor. Video, kamusal televizyon yoluyle yeni bir iletişim yolu ve yeni ilişkiler yaraüyor toplumda. Birçok ülkede televizyon tekelini ellerinde bulunduranla. rın ödleri kopuyor bu kamusal televizyondan. Bütün dünyada televizyonun korkunç bir hızla geliştiği bir dönemde bazı devrimci kişiler kalkıp kamusal televizyon diye bir sey yaratmıslar. yöneticilerin gizlemeye çalışbkları bazı olaylan, gerçekleri kitlelere dujurup yaymaya uğraşıyorlar! Ama her seye rağ men video geÛşiyor günden güne. Kitaplar yaymlanıyor, yeni dergiler çıkıyor bu konuda. Az gelişmiş ülkelere de giriyor video. Çünkü eğitim alanında videonun sağladığı sonsuz kolayhklar var. Birçok okullarda. eğitim merkezlerinde çalışmalar video ile diiz»>nleniyor. Kitleleri tanunak için de yöneticiler videodan yararlanıyorlar şimdi. Örnegin Tanzanya'da geçen yıl bir video merkezi kuruldu. Genç bir uzman taktı makine sini boynuna, köy köy dolaşıp halkm ceşîtli konularda sözlerini, düşüncelerini. tartışmalannı filme aldı. Getirip bunlan yöneticilere gösterdi. Çok ilginç karsılandı bu tepkiler. Devlet özel bir önem veriyor bu projeye. Nijer'e ve Yukarı Volta'ya da girdi video. Sinema ile bulunduğu yıllarda nasıl yeni ufuklar açtı ije videa da öyle yenilikler getiriyor Eğitimde, bilimde, kültürde, sanatta, tiyatroda toplumsal gelişmede ve polHikada.. Korkunç bir araç bu video! Bakalım tutucular bu tehlikeyi (!) nasıl önleyecekler?... MALZEME, M13HTEIİF HURDA, MENSVCAT BOYASl VE TEZGÂH SAT1LACAKTIR. 1 Fabrikamızm ihtiyaç fazlası malzeme, muhtelif hurda. mensucs<t boyası ve tezgâhları aşaŞıda yazılı tarihlerde kapalı zarfla teklif alınmak suretiyle satılacaktır. 2 Bu işe ait şartname Sümerbank Alım ve Satım Müessesesi Satış Müdürlüğünden, Sümerbank Yünlü Sanayii Möessesesi Defterdar Fabrikasından ve Fabrikanm Tıcaret Servisinden temin edilebilir. 3 lhale gunleri: Malzeme ve hurda 11.6.1973 Pazartesi «aat \SXX) Mensucat boyası 12.6.1973 Salı nat 1600 Tezgâh rMakin»> 13^.1973 Çarîamba »aat 16.00 4 Fabrikam'z lhaleyi yapıp yapmamak ve dîledlğine satmakta serbesttir. Başka bir konu emrediciliğin güvencesinin ne olduğudur. Bir belgenin ernrediciligîni sağlayan en önemli nokta inandırıcı olmasıdır. înandırıcı olmadıkça ne gibi yazılı ve eylemli <fiilî> tedbirler almsa boştur. O halde önce inandıncılığı sağlamak gerekir. İnandırıcı olmak için plânlama ciddî rakamlara dayanmalı ve uzun süre kamuoyunda tartışılma. lıdır. Hem de tartışma «bu plan fazla sol>, «bu plan fazla devletçi, «bu plan fazla özel sektörcü», gibi yuvarlak ve içeriği bulunmayan konular yerine somııt. pratik sonuçlar verici, yapıcı ve yaratıcı olmahdu. Ömek istenirse: «Bu kadar iplik fabrikası ile pamuklanmızın niteliklerini baSdastırmak olanagı var mıdır?». «Deniz taşıması kamyon taşımasma göre ne. den, «îeri plana atılmış?». «Madenlerimizi içerde işleyemez miyiz?«. gibi yapıcı konularda yapılacak bu tartışmalar için Plan Belçesi bir yıl önceden temel tercihleriyle kamuovuna sunulmah, kamucyunda herkes. her ilfîili fikrini beyan etmelidir. Bu maksatla bütün meslek kuruluslan, bütün mühendis, mimar. tab!p odalan, memur birlikleri sendikalar. demekler. üniversiteler. barolar, ticaret odalan ve bu odalar daki meslek kurııluşlan eörus bil dirmeve teşvik edilmeli. her görüs almdıktan sonra bir uzman gnıbu bu görüşleri bu kuruluşlarla karşılıklı tartışmalıdır. Okullarda Plan Haftalan düzenlenmeli. her konunun yetkili bilim ve sanat adamları komılan meslekdasları ile radyo ve televizyonda halk önünde tartısmalıtfır. Bu tartışmalardan sonra. Devlet Plânlama Merkez Teşkilâtı yeniden Plsn tas lağınm üzerinde çalışmalıdır. Bu çahşmalardan sonra ortaya çıkan Emredicilik ve Güvencesi Bayan Memur Alınacaktır çelerine, orta öğretim kurumlarının tamamına gereken telkin ve eğitim programlan için mutlâk hakimdir. Bu devlet imkânlarının sınırlı bir azınlık yerine Türk halkımn çoğunluğu emrine kullanılması ile emredicilik yönü tam bir güvence altma derhal alınamasa bile, böyle bir planın halka sağladıkları görüldükten sonra zamanla plan kutsal bir belge haline gelecektir. Türk halkının çoğunluğunun ya rarırıa olan böyle bir kullanım için uygulanacak kesin ve kararh ilkelerinln özgürlük ve esitlik demek olan demokrasiye ikinci taslak da tarü;maya açık aykın degil, onun gereği oldututulmahdır. Böylece ülkeye ve gunu bildirmeye herhalde hiç kamuovuna maledilen planın Inan bir mantık engelı olamaz. dırıcılığı ve emredicüiği bu yolEmredici bir planla kalkınma larla sağlandıktan sonra. emrediyolunda Türinye"nm elinde bücilik yolunda önemli bir adım yük kozlar vardır. Bu kozlan atılmış olur. sıralayalım: Emredicilik niteliğinin ikinci a) Kalkınma yolunda gelir daguvenc«*i İse devlet elinde buğılımı Tiirkiye'ı.Uî en büyük ko. lunan iktisadl kuruluşlardır. Bu im^oktşla* Devlet Plânlama... sudur. Nüfusun yüzde atnnşi çok düştik bir tüketim düzeyinTeşkilâtını yönetmekle görevli ve sorumlu Devlet Bakanı em üedir. Toplumdan ve dev'etten tir büyük talebi vokiur. Bu nerine verilmell ve hepsir.in yatınm ve fon politikası bir el denle bir tüketim kısma ve bu den j'ürütülmelidir. Sermayele yolla tasarruflan artırma kamrinin bugünkü değeri 100 mil Tsanyası Türkiye için zor yürüyar lirayı bulan enerji, demir yecek bir kampanya değildir. yolu ve denizyolu ulaştırması Türkiye^de büyük kitlenin tüketimini kısmadkn, hatta onu bir nın hemen tamamını, DemirÇelik ve PetroKimyanın tamamı parça vükbeltereK önemli b:r harcama tasarrufu yapılabilir. nı, gübre ve azot endüstrisinin Bu tasarruflann bir msmıv'.e böy çok büyük kısmını, kâğıt eniece yol, su, OKUÎ ve doktor gö düstrisinin tamamını devlet kutürmeye ve bir başka kısmı da ruluşları ellerinde tutmaktadır. Bunun yanında petrol ve ma trmel maden endüstıimizi mırdencilik alanında tas kömürü maya, hayvancıhğımızı geliştirmeye yön verebiliriz nün tamamı, linyitin büyük kısmı, petrol taşımasının tamamı, b) Bu tüketim düzeyt çok dürafinerilerin bir önemli kısmı, fük olan Kitleye baslangıçta sa» krom ve bakır üretiminin bülanacak ufa*. tefek ı.nlikler. onyük kısmı devlet kuruluşlannın lan kısa zamanda planiı kalmaelindedir. Ayrıca motör ve ma ya baf lamada ve efirekli coskukine endüstrisindeki makine ve yu hazırlamakta vardımc olaöbür yatırım mah elde etme caktır. Bu COŞKU vo geni» deskapasitesi, şeker fabrikalan tek dar bir çevrede yükseltileatölyeleriyle, demir yollan acek yoğun, engelleyici. otumsuT tölyelerindeki kunılmuş kapatepkiyi venmeye vetecetrtrr. siteler aynca bir büyük imc) Tüketimin Miks mallardan, kân meydana koymaktadır. Tü beslenme ve zoru.ılu ıhtiyaçlanketim mallan endüstrisinde ise na kaydınlmasıyle temel vatıŞeker Sanayiinin tamamı, sigarım mallarma ve madenciliğe ya ra fabrikalarının tamamı, içki tınm olanaklan. Türkiye'de basanayiinin cok büyük bir kısmı, kır, krom, bor ve voLframdan devletin elindedir. Tekstil ve başlayarak yapılacalc arıtma cakundura, seramik, çimento ve lışmaları kısa süred6 meyveletugla endüstrilerind'e de devlet rini vereceitir. Yam Türkiye, arımüanmayacak bir paya sa kalkınma çabalannın başında hiptir. bulunan ülkelerin öüyük yoksunluğunu cektiği madenJere bol miktarda sahiptir örneftn iç ve dış başında sözö çok edilen Şili batarlan yüzde 1^ dereceöte yandan Merkez Bankası ile Reasürans devletin elindedir. l'.dir. Yine çıkanlan 100 fcilo toprakta 1.5 kilo baKir vardır. Kredi alanında piyasaya verilen Eu bakır toprağrjı antılıp bakredi ve toplanan mevduat dukır levha veya toz ualine (tetirumu ise şöyledir: rilmesiyle öili salkuıma potanKonut ve Tanm kredilerinin tamamı devlet bankasından açı EiyeH elde edilmektedir. Bizde ;se yüzde 5 ve yüzde 1 dereceli lır. Ticarî kredüerin yüzd'e 4O'ı büyük bir cevher Idtlesi vardır. uzun sürell yatmm kredilerinin Çünkü oakırın V> 10 derecenm tamamı devlete baglı bankalaraltında olanlarınm ihracı büküdan açılır. Devlet bankalannda toplanan mevduat toplam mev metçe yasaklandığmdan DU dejecedeki baiarlar binîcip kalmas duatın vansından fazladır. Sitadır (Tabii yataklann Şili'do gorta portföyünün çok önemli bir kısmı da devlete veya dev olduğu kadar genis ohıp olmacığı bilinmemektedir). letin ekonomik kuruluşlanna bağh sigorta sirketlerinin elinc) Türki3'e dışında bir tşçi Wt dedir. lesinin gönderecekleri dövizler cyn bir sar.sı dile getirmekteBu kadar imkâna sahip M:ludir. Türkiye bu kaynağı tyi kulnan lîevlet kesimi aynca Radyo ve Televizyona, finiverslte büt lanmalc şartıyie 1.5 milyar dolan her yıl sağlayabilir. Yani nüfus başına 4 dolarlık bir döviz U la Türkiye kalkınmasını destekleyece's demektir. şağıdaki okuyacağınız mektubun sahibi Ankaralı bir memur. O, adını adresini saklamamış, ama ben açıklamıyorum. Çünkü bildiğirüz gibi ülkemizde «İyi saat^ te olsunlar» kol gezlyor. Şimdi sözli memur okurumuza bırakalım: «Sayın İlhan Selçuk, Personel rejimini yeniden düzenlemek iddiasiyle 1371 Sayüı Personel Kanunu çıkanldı. Bn kanun; intibeklarda memurların mevcut öjtrenim durumlan ile hizmet sürelerini eşit, Sdil, objektfi ölçülerde değerlendirmedi. Bu da oygulamada haksızlıklar yarattı ve bakü sikâyetlerin yüksebnesine voi açtı. Bu haksızlıklann düzeltilmesi ve giderilmesi için ç> kanlan kanun hükmündeki kararnamede, ne yazıfe H, Personel Kanunur.daki haksızlıklan gidennek ş5yle dursun; baksızlıklann devamım saflayan, tıpkı PersoneJ Kannnn •fibi anlaşılmaz, tutarsız bir iislup içinde. ancak bazı meslek juruplanna haksız imtiyazlar fetiren msddelerle doln bir uyutma ve savsaklama belsesinden baska bir şey değil... întibaklarda, haksızlığın ve sikâyetlerin asıl kökenini araştırmak. bulmak, buna söre genel menfaati gözeten adil bir ç5züm getirmekle sonuç alınabilir, yoksa ufak tcfek tashihlerle bu haksızlığı gidermeğe ve mağdnr olanlann haklı feryadlarını susturmaya imkân yoktur. Gerek Personel Kanunu re gerekse Iranun hükmündeH kararr.amede kabul edilerek, intibaklarda uygulanan formül «Emekliye Esas Kesenek.tir. îşte intibaklarda haksııdığı ve adaletsizliği yaraUn tek ka>nak bn «Emekliye Esas Kesenek» nyrulaması olmuştur ve olmaktadır. örn»y ğin: a) ftranr Iken okuJ dışından Useyi biUrenlere neden hakkı olan bir derece verilmez, b) Yine memur iken fakülteyi bitirene, hakkj olan nç derece neden verilmez de. alav eder gibi iki kademe verilir. (Yenl tnemor fakülte mezıınn olarak lOuncn dereceden, use mezunu 13'üncü dereceden başlar 36'ncı maddeye göre) c) Gdrevinde basanlı olmasına rağmen kadrosuzluk (idarenin kadro yükseltmemesi) nedeniyle terfii edemiyen memnrun kayıp hizmet süreleri neden deeerlendirilmez? Çünkü gerek Personel Kanunu ve gerekse kaıarname «Emekliye Esas Kesenek» diye adaletsiz bir formülü kabul etmis *e bunn uvgulamaktadırlar. Bu formülü kaldırmadıktan sonra intibaklarda hiç bir çözüm sekli bulunama» ve hiç bir haksızlık riricrilemez. Personel Kanunu ve Kararnamenin, mevcut memurlarm intibakiarını; öğrenim durumu ve hizmet süresi gibi iki temel pırnsibe dayaııarak düzenlemesi gerekir idi. Neden «e; bu Ud prensibe tamamen sırt çevrilmiştir. Belki hazırlanan yönetmelikte de aynı haksız uypulamanın bir kılıfıdır. Bu konuda gayet açık ve net olarak bir tek genel çö«üır yolu vardır. Şöyle td: ı Rütün memurlann intibaklan yeniden yapümalı, haksız bir uygulama olan «Emekliye Esas Kesenek» for> mülii iptal rdilmelidir. 2 Bunun yerine, memurların durumu kararnamedeM 1.6.1973 taribi esas alınarak. mevcut öğrenim durumlarına göre gireceklerl sımfların başlangıç DERECELERİ TESBİT OLUNMAL1. 1.6.1973 tarihinden önce kamu sektöriinde emekli aidatı ödenerek geçmiş hizmet sürelerinin her nç yılı bir derece sayılmak suretiyle yeniden intibaklan yapılmalıdır. Yukanda beürtilen iki madde kabul edildiği takdirde, intibaklar konusunda her türlü haksızlıh ortadan lialkacak ve şikâyetler sona erecektir. Her memunın gerek öğrenim ve gerek hizmet süresi değerlendirildiğ} takdirde. bu eşit ve idil bir uygulama setirecek. eski yeni farkı ortadan kalkacaktır. Anayasa, Kanun ve hukukun genel prensiblerinin kabul ettipi eşitlik vc âdalet ilkesi de doğacaktır. Bu da yıllardan beri huzursuz olan devlet memurlan arasmda huzuru aaflayacak ve bir «rüvence varatacaktır. Bu satırlar, fakülte mezunu (Memur iken Use ve fakulteden mezun olmak günahını işleven) 20 yı) devlet hizmeti bulunan, bu hizmetinin de 15 nlı intibakından sayılmayan (Personel Kanununnn adalet*iizliği sonucu) ve bugiin dokuzuncu derecenin. Ikir.ci kademesinde üıtibakı bulunan mağdur bir memurun acı feryadıdır. ' Tlütün suçum, fakir çoeuçn olarak ortaokul mezunu fken memuriyete girmek ve sonradan öğrenimimi tamamlamış olmaktır. öğrenime değ>r vermeyen, adalet ve eşitlik ilkelerinden yoksun bulunan. hizmet yülannı inkâr eden Personel Kanununa, Kararnamesine ve bunlara dayalı yönetmeliğe bir memur olarak inanç ve saygı duyulabilir mi? Durumu vicdanlarınıza sunarım. Saygılarımla...» • Sayın memur okuruma cevabım: Mektubunda bizzat dile getirdiği gibi suçlu kendisidir. Pakir çocuğu olarak ortaokul mezunu iken memurivete girmeseydi, sonradan gayret edip okumasaydı; ne yapıp rapıp politikaya atlasaydı. Kısacası memur olacagına mebus olsaydı. O zaman intibakı mintibakı düşünmez, yeni Personel rejimine göre tıkır tıkır maaşlarım alır, cümle âlemin kafa"inı da ütülemezdi. Maalesef günümüzün felsefesi bu! Siyasl iktidar değisinceyp kadar bu felsefe sürecek. Okurumdan özür diler, dost an söyler ilkesine göre durumu arzederim. A Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığından Bildirilmistir: Kredi İse.. DENİZCİLERE VE HAVACILARA 62 SAYILI BİLDİRİ II Haziran üe 14 Temmuz 19T3 tarihleri arasında, saat 08.00'den 18.00'e kadar, aşağıdaki noktaların birleştiği saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 500 metreye kadaı olan yüksekliği, can ve mal emniyeti bakımmdan tehlikelidir. KARADENİZ KHTKÖY AÇKLAR1 1 inci Nokta: EMlemı 41 derece 38 dakika kuzey, Boylamı 28 derece 06 dakika doğu £ 4956 Kıyıköy feneri 2 nci Nokta: Enlemi 41 derece 43 dakika kuzey, Boylamı 28 derece 12 dakika doğu, 3 üncü Nokta: Enlemi 41 derece 46 dakika kuzey, Boylamı 28 derece 05 dakika doğu 4 üncü Nokta: Enlemi 41 derece 39 dakika kuzey, Boylamı 28 derece 04 dakika doğu DENÎZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYL'RULCR. (Basın: 16172) 4229 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir, Hidrografi ve Oşinografl Dairesi bildirilmiştir. Başkanlığından BasmUdürlüğümüz Şehlrlerarası tşletme Mudürlüğünde bos 50 adet ve ileride boşalacak memur kadrolannm doldurulmasını temmen 12.6.1973 günü saat 14.00'de yapılacak sınavda kazananlararasmda yeteri kadar eleman alınacaktır. Aşağidaki şartlara haiz olanlann sınava girebilmeleri îçin nüfus cüzdanı, diploma ve bir adet fotoğrafla birlikte en geç 11.6.1973 günü mesai MtlmSne kadar Gayrettepe Tıldız Posta Caddesindeld Personel Servisimize sahsen müracatlan fl&n ohıntır. tST. TELEFON BAŞMCDÜRLCGÜ Uzgurlnsan BÜLENTECEVİT BAIMTLI DOlVYA ŞERIF MARDİN KDNTROL FELSEFESİ • MEHMET =§§ ERDEMİR »*• ENERJİ SORUTJU 4M» DENİZCİLERE VE HAVACILARA 64 SAYILI BİLDİRİ 11 ile 17 Haziran 1973 tarihleri arasında saat 07.00'den 18.00'e kadar, aşağıdaki noktalan birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 150 metreye Kadar aUo yüksekliği can ve mal emniyeö bakımından tehlikelidir. KARADENİZ RUMEIİ KARABÜRUN ÖNÜ İnci nokta: Enlemi 41 derece 30 dakika nızey Boylamı 28 derece 40 dakika dofu 2nd nokta: Enlemi 41 derece 30 dakika kuzey Boylamı 28 derece 49 dakika doğu 3ncü nokta: Enlemi 41 derece 20 dakika Kuzev Boylamı 28 derece 40 dakika doğu 4ncO nokta: Enlemi 41 derece 15 dakika fcuzer Boylamı 28 derece 49 dakika dofu DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLİ UUYTTRÜLÜTJ (Basın: 16171) 4227 SÜMERBANK YÜNLÜ SANAYİİ MÜESSESESİ HEREKE FABRİKASI (Basın: 150S4) 4228 ŞARTLAR: 1 En az ortaokul mezunu olmalt. 2 Herhangj bir tahsil müesseseai İle lllşkisl bulunmamafc. 318 vaşından küçük 35 yaşından büytltc olmamak. 4 Vücutça eözle trörtilür bfr sakatlığı bulunmamak. 5 Herhangi bir teşekkfllde çalışır ve çalı?ıp aynlmıs olmamak. 6 Şahsen müracaat etmiyenlerin dilekçelerine cevap verümlyecektir. (Basın: 16211) 4222