23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA DÖRT: sCUMHÜRlTET: ' 19 Mart 1972 BAŞLARKEN URtZM konnsn, yordumuzda son yıllard» kamuoynnca en çok benimsenen konulardan biri oldu. Turizm gelirleri yılda on milyarların civannda dolaşan îspanya veya îtalya'nm dummlan, dıs ticaret açıklarını turizmle dengeleyen ülkelerin hikâyesi, maliyecilerimisıe tatlı hülyalar ilham ederken, bizim tnrizm gelirlerimizin kaplumbağa hı. zıyla gelişmesi üıerine eeşitii izahlar, yornmlar yapıldı, çareler söylendl. Biz, tnrizm konusunda nzman fll&n degiliz. Ancak, 12 yıldır, tiniversite çağında yaı. lan tercüman rehberlilde baslayan tnrizm çahsmalanmız oldo. Bo arada edindigimiz izlenimleri, gSzlemleri derleyip sizlere naklet. mek istedik. Esas olarak ts T TURIZM MflSflll ve OTESİ Vax. vo Fotogroflar: ATİLLA DORSAY tanbul'an turlstik sorunlannı ele aldık. Çünkü gerek herhangi bir tstanbullu olarak, gerek «nimarhk ve sa. nat tarihl eğitimi görmüs bir kişi olarak acıranı de. rinden derine dnyduğnmnz bn somnlann, genel anlamda Turklye'nin tnrizm dâvası için de bazı çözfimler getirebileceğine inandık. l'mara, anlatacaklanmız il. ginç olnr ve . ilgilenmek Ifitfanda bnlnnan sornmln kisiler olnrsa yeni mevsimin yaklaştıgı şu günlerde, yarark olabileoek bazı uyarmalar getirebilir . kalınınıstır..» Ispanya'ya bir yılda gelen 21 milyon turist, tam 1 müyar 500 milyon dolar (yaklaşık olarak 22,5 müyar TL.), 1 Turistler ge/ır karaya çıkmaı talya'ya blr yılda gelen 12 milyon turist, blr milyar dolar (15 mılyar TL.), küçücük Yunaniıtan'a gelen 2 milyon kisi 300 milyon dolar bırakmıs.. Turizme daha dun baslıyan Bulgaristan ve Romanya'nın turizm gelirleri, 300 milyon dolara yaklasıms, asmak üzere... Ne gam !.. Gelecek yıl, artsa artsa % 15.20 artacak olan turist savısı ve o*övizi, anlaşılan Türkiye İçin simdilik yeterlidir ve bunun ötesine gitmeğe, olanaklanmız elvermemektedir... • YILLARDIR ÜRKİYE, turizmde potansiyeliıun zırvesine ulaşmıştır'. Turkıye artık daha fazla tunst istememektedir !. Geçtığimlz 1971 yılı içimie Türkıye ye (1970'e göre 0/o21.7 artışla) tam 903 049 turist gelmiş ve tuTirm gelırleri «tesbit edilmiş olan hedefl asarak, Kasıra sonu itibariyle OECD anlayışına göre 71 milyon 367 bin dolara nlaşmıltır»... Eee, TUrkiye bundan lazla turistı nasıl ağırlayacak, Mrede yatıracak, dövız gelirlerı daha fazla artarsa, paraları nereye koyacaktır, değü mi? Yu. karıdakl bilgileri ve istatlstik rakamları, kısa bir sCre once konunun en yetkili ağzı, yanı Turizm ve Tanıtma Bakanı Sayın Erol Yılmaz Akçal vermiştir. Bakana gore, «1971, tnrizm açısından parlak blr yıl olranştnr. önttmüzdeki yıl, bir tehaeüm beklenmektedir ve bn yüzden, birçok tnrizm şirketinin talebini geri çevinnek zornnda T B Evet, «Souvenir d'lstanbul. Istanbul hâtırası, bir Turk Hava Yollan uçağınm onünde... AKAN tçıklamadan önce de ben, Türkiye'nln artık fazla turist istemediğini biliyordum... Siz bilmiyor muydunuz? Haydi canım, farketmemis olamazsınız Son yıllarda seyahate çıkıp, Kapıkule'den, Yeşılköy'den veya Galata nhtımından yurda dönüp de turistlerır başına gelenleri görmediniz, gör medlyseniz bile gazetelere yansıyan sıkâyetlerı, aksaklıklan okumadınız mı hiç?.. Turiste, turizm endustrisinin «ham madde» sıni olusturan, yıllar yılı Godofyu bekler gibi beklediği. mız, gelsin, görsün, gezsin, paracıklarını bıraksın da kalkınahm diye yaldızlı davetiyelerle çağırAğımız bu değerll mahluka, Turkiye'ye ayak basısında reva gördüğümüz, eziyet filân değilse şayet, en aşağısından küçurasemedir, umursamazhktır, istiskaldir!.. Ama turist, garip bir yaratıktır, istiskalden fi. lân pek anlamamaktadır, kapılarda bekletsek de, lormalitelerle canından bezdirsek de, yurdumuza özgü tüm düzensizlik lerle ilk anda karsı karşıya bıraksak da, yine gelmektedır, ge. lecektır, kapıdan kovsak bacadan girecek ! Bu yüzdendir kı, olağanüstü karsılayışımııa ve turizm yönünden tüm diğer ek. sıkliklerimize rağmen, yurdumuza giren turist ve ddviz mıktan, her yü, ideta bize rağmen biraz daha artmaktadır. Anlaşılan bu artış, artık turizm potansiyelimizin sımnna gelip dayan. mış olmalı ki, had'dimizı bilerek turiste «dur» denmıştir... Yazın İstanbul, bu görmüş geçirmij şehir, bambaşka, renklL canlı, kaynayan bir kalabalıgın IstUâsuıa uğrar Zamanımızın bu modern istilâcilan, turist' lerdir. Gelirler, gonullerince, diledikleri gibi gezer, görfir, yaşarlar Iste yazın Istanbul'un en renkli koselerinden Soltanahmet'te, çimenlere oturmug yemek yiyea turistler... vertesinden bir türlu ayak basamadığı «hayal şehri» kızgmlıkla seyrederken, eğer siz de onu seyredıyorsanız, Türkiye'de tunzmin geleceği hakkında ıyım ser olmanız zordur. rı'nda bu esnada her türlü yü!:leme . bosaltma faaliyeti de surdüğünden, turist, tepesinde yüzlerce ton taşıyan vlnçlerın altında, halatlarm, kancalann üstunden hoplayıp zıplayarak, yük kamyonlannın arasından sıynlarak bazan Ataturk Lısesi önünden Tophane'de kendisıni bekleyen otobüslere dek yurur... Bu, tstanbul'da tadacağı «ilk heyecan» dır ve arkası gelecektir. Bu ilk izlenime, yazın Tophane'yl buram buram saran lâğım kokusuna kansan ve sileplerden gelen bir çürük yumurta (yani kükürt) kokusu eşlik eder. Salıpazan'nın her türİU tunstik stanrfartlara aykın olmasına rağmen yaz boyunca zorunluluktan turistik nhtım olarak kullanıldığı yıllardır bıhndiğı halde, bu konuda hiçbir şev yapılmamıs, bu dvara asgarî bir düzen, asgarî bir karsılama atmosferi venlmesı, asgarî tesisler (örneğın küçük bir PTT barakası) yapılması düşunulmemiştir Bu yüzden, gemisi buraya yanaşmış olan nıce turist, son dakikada atamadığı sürüyle mektup veya kartnoetalı çaresiz alır yabaneı bir Hman» dan postalamak üzere götürür... • TETERSİZLİK tR CLKENtN turizm anlayışı ve düzeyi, öncehkle, gıriş kapılannda turiste gösterdiği davranısla ölçülür kuşkusuz.. Bilimneyen gezegenler. den, gunün birinde beğendıklerl yere inebilecek olan «beklenmiyen misafin lerl bir yana koyarsak, bu kapılar, her ulkede belli yerlerdir. Her ülkede bu kapılarda sizi karsılayan, en modern teknik, en gözu okşayan bina ve d"ekorasyon, en güler. yüzlü ve iyi eğitilmiş personel, en saat gibi bir düzendir. Ya bizde? önce biraz rakam konusturalım: Geçen yıl Türkiye' yi zlyaret eden 900 bin civannda turistin "'.75'i yurda girislerini Istanbul'dan yapmışlardır. Bunlann ise "'0351 karayoluyla, »İ33'ü hava yoluyla, VtlS'l deniz yoluyla, geri kalan c/«7'si de tren voluyla TürMye'ye girmişlerdır. Demek ki. karayoluyla giriş önemini hâla korumakta, Kapıkule de Türkiye'ye giris kapılarının en önemlisl olmaktadır. Bu yolla yurda hiç girmedîgimiz için kisisel bir gözlemimiz yok, ama Kapıkule'den gerek bizzat, gerek gazetaler araeılıSıyla duydugumuz çikâyetler, burasınm turıstik ölçülere ve Avrupa standartlarına kıyasla vetersizliğint ortava koymaya yeterlidir Ya hava kapılanmız? Aslında bu konuda söylenecek soz pek bulunamaz: bylesine az dır hava limanlarıroız. olanlar da öylesine perisandır ki . Turizme açmaya hazırlandığımız Güney sahil şeridimizde, yabancı uçaklarm cRrekt seferler yanabileceği hiçbir önemli hava lıntam j'olctur, Muâla'yaLyapü. ması dyşünulen alanjiJ âkıf'tL de. son bütçe gorüşmelerindeki kısmtıdan sonra meçhul kalmi1!fır. Batı turistik sahil şeridımizin tek hava limanı Amerikalılardan devralman yetersız tzmir Çiğli Havaalanıdır. Turistik Goreme yöresi dolavısiyle buvuk önem taşiyan Kayseri H'vaalanmın vetersizliği ıse m ı . lumdur. Zaten Türkiye'ye hava voluyla gMsin hâlâ karayoluna kıvasla daha az olmasının belli başlı nedeni, önemli turistik merkezlerimizin yeterli hava alanlanndan bunca yıldır yok"=un bırakılması olmustur Ya tstanbul'un pek ünlü Yesilköy'ü' Yeşilköy. artık tüm perişanlığıyla bvlesine ünlenmı?, kamuoyunun öylesine tnalı olmustur ki, bu konud'a sanınz ki söylenecek veni hiçbir şey bulunamaz B • KOKULAR S ARAYBUBNU veya Kuruçeşme'de yaptınlacak turistik rıhtımlardan yıllardar söz ediledursun, simdilik hiç olmazsa Galata rıhtımım yaz boyunca tamamen turist gemılerine tahsis etmek de kimsenın aklına gelmez. Ve biz, bu arada, nazenin turistlerimizi bazan Salıpazan'ndan çıkarmaya zorunhı oluruz. Aslın'da, bilindiğı üzre, bir tıcari nhtım olan Salıpaza. Y A R ! N: Türkiye, bir heyecanlar ülkesidir YAGMUR.... INCEDEN" Yazon: 11 «Neden?» •Yazmak lstediğin belli bir şey yok.» «Çagımızın, ülkemizin açmazlanm göstermek lstiyordum.» «Omın için mi adamı sabahçı kahvesine soktun, sonra karakola gonderdin?» «Ülkemizin gerçekleri bunlar!» «Canım bunlar her ülkenin gerçefi, bundan har.gi » «Onu demek Istemedim. YanJ bir insan (erçeği bu.» «Pekiyi. Hangi gerçefi ortaya koymak lstl, orsun?» «Hayatı kayanlan.» «Hayatların nasıl ve neden kaydığını gösterebilmen gerek. Hayatı kayaotart göatanaMyet«BfitOn sanat bn demek mi?» «Bilmem. Ama roman bn demek.» Kendime bir ipucu bnlmaya çalışıyordum Bulamıyordum ama. Belki de gerçekten bilmiyor dum romanui ne oldugunu. Nasıl roman yanlacafını. •Sen romar.ı bırak da, dört ayli geceye bak!> dedi, «tam dört aylı bir gece. Roman yazabilir misin, büemem. tyi bir roman ofcumak lstenir bir şeydlr. Ama, doğrusu, sen lyi bir roman yazabilit misin? Bana kalırsa, sen sadece bir roman razma telâsındasın. Ne yazacağını bile belirlemedin daha. Roman demek konu demek diye de, tuttnn adamı önce sabahçı kahvesine, sonra karakola gonderdin. Ah. merak edelim istiyorsun daha şimdlden, bu adam para mı çaldı, para mı çaldırdı diye. tnan ki hiç merak etmiyonut.» «Belki baskalan eder.» «Neden etmesin. Polis romanlan var Bir poIİ9 romanlan sanayii var. Türkiyede de buna benzer roman sanayileri var.» «Merak edllmesin ral?» «Edilsin!» «Yok, yanlıs anlama, budalaca sornlar soruyorum, roman yazma telftsı içindeyim de ondan. Dediklerini anhyorum, dediklerinden yararlanıyorum. Elbette. Ama ne razacagımı biliyornm ÇALINAN TAÇ AYHÂH BA$OĞIÜ •• •• •• • TîmUCİn• 3OS&SUM.O4DI A Li 8İ • YA LİMAN? DİŞİ BOND TIFFANY JONES GARTH vn*. ELELÎM biz deniz yoluyla Turkiye'ye, daha doğrusu tstanbul'a giri$e.. Bu, çoğun lukla tanık olduğumuz bir du. rumdur ve nedense gazete sayfalanna pek yansımamıştır... tstanbul'a deniz yoluyla ge. len turist, en çok, Bulgaristan ve Romanya'nın Karadenız "ahılinde kurduklan uçsuz bucaksız tatil merkezlerinden, yine Bulgar veya Roraen gemile. riyle günübirliğine getirilen turisttir. Bu gemıler, en sık ve duzenli bıçımde (haftada 3 kez) tunst taşıyan gemilerdır, pek luks değildirler ve yolculuğun tek amacı, tstanbul'dur. Bir de, Fransızcada «croidere*, tngılizce'de «crnise» dediğimız tu. rıstik seferlerı esnasmda Istanbul'a da uğrayan lüks yolcu gemıleri vardîr. Bunlar, çokluk Yunan, bunun dışında Italyan, Fransız, tngilız. daha az olarak da Alman, Ispanyol, Amerikan ve hattâ Rus gemileri olabilir. Butün bu gemiler, genellıkle tstanbul'a sabah gellr, akşam giderler. Çok azı bir geceyi geçirip birbuçuk veya ıki gün kalır, yine çok azı Kuşadası'na uğrayarak etraftaki tarıhi merkezleri de ziyaret eder (Bu tur, sabah gelip akşam giden turistin Türk turizmine gerçek bir katkısı olur mu? Bunu, yazılarımızın sonunda ele alacağız) Tunst, gemiyle hanei programı vaparsa yapsın, Istanbul genellikle programının en cazip kısmıdır onun için .. Yıllardır işittıği «hayal sehir» dir îstanbul, ve yabaneı ülke acentalannın kendi çıkarlanna en uvgun biçimde hazırladıklan programın izin verdlği ölçüde, giristeki essiz BÖrüntüsuvle büvülendiği îstanbul'a bir an önce avak basmak i«ter. Ne var H, vaz aylannda çoBu zaman Gslata nhtımında • e bulunmaz. Övle günler olur •r ki. Relen eemi vanaşacak blr ver bulmak için limanda saatler. evet «atler bovu bekler Yaıra Galata rıhtımının yalnız v s . 1 bsncı gemilere avnlması eerekirken, bizim Kemilerimiz de Ha7an arava !ikı<!ir. VP çt>8u raman eeç hareket »>ttiklerind<»n trafiJK bösbfifün altüst ederler Turi«t dediSiml? ve gelme«i için rifr şeji '•^ptıS'mız o nazlfc nazenln mahluk eemısınin eu 6 dersem yalan, gerçekten bilmlyornm.» «öfrenmek istivorsan ne yap bilir misin?» «Bol bol yaz, bol bol vırt.» «Evet, öyle vapacaksın. Sen kaç roman yırttra simdlye kadar?» «Birkaç taslakj «Tetmez iki gözfim, bfltfin romanlanm yırt!» VIII «Sana bazı seyler sormak istiyonım» dedi, «en baştan, askm ne olup ne olmadığı konu sunda görfişlerini ögrenmek Isrivornm Ask. herhangi bir nesneye karsılıksız vöneliştir degi) mi? Ama buradaki karsılıksız sözü de lytce bavada, ne dersin Baska bir tantm vapılabilir mi" Felsefe'deyken en çok bu konu ilgilendird) beni. Fakfilteden kopunoa evliliğin de arava eirmesirle. knramsal konulardan koptum Daha çok roman okudum Garip bir tatktun var benim: Her ««yi Mlereft vasamak IstiynMlhî. Tanl fasamak fçftı 6|reınneS fatan eibi basitlesrlrme.» «Aşk. cinsellikle sartlanmıs bir bafımhlık gibi reliyor bana. Sonra ben askı cinsellik dısinria düsünemivorum Cinselliğin dışında bu gibi bir tutkuya sevgi denebilir ancak. Askta bedensel bir dokunnşma "iöz konnsudur Bilinç cinsel yakınlasmada seçimi zornnlu kılıyor Seçim? Ama nasıl bir seçim? Bn seçimi bilinç zoruniu kılıvor ama, kılı kırk vararcasına da katılmıyor bu ise. Sonunda, yani seclmden sonra, kısa ve üstünkörü bir seçhnden sonra serbest birakıyoT seni.» «Artık hiç işe kanşmıyor mu ondan sonra?» «Hemen hemen hiç kansmıyor Onaylıyor, o kadar. Sonra. bu ikili alısveristen hilindn yorfun çıktığı da oluyor Cünkâ. belli hir rakmlasmadan sonra ise kanşmak zornnda kaldıSn da oluyor. Ne olursa olsun bövle bir kanşıklıkta bile bilinç her ser demek değil Bu arada. bn va> kınlasma sürecicde sanki daha başka bir bilinç ya da sanki bilincir özel bir vani çörevde Beceriksiz bir akıl. GScsiiz bir düşünür.» «Dusünceye is düsmediip de oluyor mu?» «Elbette. özellikle diisünmeyi sevmeyenler için.» «Sen olsan düşünerek mi severdin?» «Ben de herkes gibivfan. önce bllincim seçer: Bazı befeni ilkelerl belirleyerek Sonra. aradan çekilir o, yerini o vüzevdeki bilince bırakır.» «Böyle rru oldu sende?» ^ (Arkası var) Zamane Çocugu . Yazan: BILL NAUGHTON 13 «Yapmadığım kalmadı, Alfie» Yüzüne bakıyordum. Gilda, «yani bıldiğim her çareye başvurdum.» diye anlattı «Cin içinde aspırin, fılân. Sonra kızın biri bir haplar da verdı.« «Yani gızlice ılâç mı aldın? Neden haber vermedin bana?» «Endıse etmenı istemedim > «Büsbütün endişe ettim halbuki. Neden benzin kül gibi diye merak ediyordum. Hasta masta olursun sonra.» O minnacık yüzüne baktım Bembeyaz kesilmiş, büsbütün sü zulmüştü tçımden şefkat gibi bir şey kaynaştı. Sırf onu birazcık avutmak için kollarımın arasma aldım. tyicene sokuldu bana Baj ka sey istedigimi sandı herhalde, oysa ki o anda akhmın ucundan bile geçmiyordu. doğruyu söylemek gerekirse. •Son zamanlarda pek çifte kurn rular gibi oldun, Gilda» dedim Gözlerine Syle, göcenmi^ gibi. bir bakış geldi Sövleyip söyleyeceğime pişman oldum. «Şlkâyet ettigimden dejil.» dedım «Yalnız emrivaki sevmem ben, anlatabiliyor muyum? Ya içimden gelmiyorsa' Aşk da dansetmek gibidir. Gilda. tdareyi erkege bırakacaksın ama sen de ona hemen uyacaksın.» • Seviyor rausun benî, Alfie?» diye sordu. «N'e cevap verebilirim, sorduğun zaman? Hiç sorman doğru rfeğil boyle seyleri. tçlmden geldiğı zaman söylerim elbet.» Boyle konuştuğum ıçın de pış man oldum ve onu gene öptütn •Bana bak, şu senın Humphrey'le evlenmek istemezsın, değil mi?» diye sordum. «Alfie!» «Yanlıs anlama, ruhum, ben sadece herkesi mesut görmek is terım, o kadar » Gilda ile Humphrey'ın bırbirlerini pekâlâ mesut edebileceklert düşUncesi zihnimden geçtı. «Sağlam iı.» dedım. «Hangi si?» «Otobüs irfaresinde kontrol olmak,» diye cevap verdım «No betlese çalısırlar çoğunlukla. Onun İçin bizim tertibinıiz de bozulraaz. Yalnız artık bütün gece kalamam seninle.» Gilda bu sözleri sakin karşıladı. «Ben evlendiğim zaman kocamın hiç olmazsa o yönden kaygusu olmayacak», dedi. «Kim olursa olsun, sadık kalacağım ona.» îçten konustuğu beüiydi. Ne diveceğiml bilemediSim tçin gene öptüm onu. Dudaklan iyiee tfolgundu; ılık, vumuşak, istah açıcı Ne valan söyllyevim. butün vucudu ljtah açıcıydı. «Fikrimi degistirdim.» dedim, «Yap şu kahveyi.» «Şimdı yaparım,» dedi. Çeviren: NİHAL YE&NOBALİ Bazan ıçımden gelene kenriımı kaptırdığım olur gerçl Ama genellıkle bu işın zamanını insan kertdi seçmelı Gilda mutfaSa gıdince ben de odada dolaşmağa ve başıma açtığım ışı enıne bovuna d ü şunmeje koyuldum tşın tuhaf tarafı su kı, zamanını «"lifı e l ı fine hatırlıvabıliyorduk Bır Pazar eünü. çav saatinrtevdı. Hiç içimden geİTneden ba$!arfım dı O ise Nedense aklımı veremediSım içm ihmalci davranmıstım. Gilda bir tepsı içinde ka»ıvevle beraber koeaman biı oas ta getirdi. «N'erden aldın bunu'» diva sordum «Kendim pışırdim» riive cevap verdı • E<;kı usul mevvaİı pasta » Ha şunu bileydın, dive d ü sündüm tçimi cenderevle sıkıstırmışlar gib) oldu San'<i bovnuma kement atmıslar Mr tuzaŞa do?ru çekivorlarriı heni. Ama ne tuhaf. pastavı fadınca pek hosuma rffti Gilda. «Alfie» dıvordu «Ben bu isı dUsündüm » «Hmm» dedim ama dinlediftim yoktu Demek istediüım, insan piliçlerin ne düsCndüfiüne kulak vermek için kafadan kontak olmalı «Doğursam olmaz mı. Alfie'» (Arkası *ar)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle