Katalog

CUMHURÎYET 21 Ekim 1972 Avrupa Zirvesinde anlaşmazlık çıktı K O N F E R A N S C A ONAYLANMAMIŞ BİR TASLAĞIN DÜN «LE MONDE» DA .YAYINLANMASI, İNGİLTERE'Yİ KIZDIRDI PARÎS i «Avrupa Zirve Konferansı Son Bildiıisi» adı altınrîa bir taslağın Fıansız Haber Ajansı tarafıfidan dağıtılması ve «Le Monde» gazetesinde yayınlanması, Zirve Konferansında Ingiltere ile Fransa'mn çatışmasma yol açmıstır. Konferansa yakın kaynaklardan öğrenildiğine göre, tngıliz heyeti. Fransız Dışişleri Bakanı Maurice Schuman'ı kınamış ve olaydan ötürü özür dilemesir.i istemiştir. Aynı kaynaklara gbre Fransa Dışişleri Bakanı özür dilemiştir. .Yayınlanan bildiri, Fransa ' Devlet Başkanı Georges Pompidou tarafından hazlrlanan ve Zirve Konferansında onaylaıiacak olan bazı ilkeleri açıklamak ta idl. Konfersnsa katılan diğer ülkelerin Dışişleri Bakanlan, kendilerini konferansta söz sahibi değilmiş gibi göstefen bu davranıştan ötürü memnuniyetsizliklerini belirtrnişlerdir. Konferansa yakın kaynaklar, Dışişleri Bajcanlarının adı geçen son bildirlmn her paragrafınt gözden geçirerek yeniden yazmak istediklenni bildirmışlerdir. Bu çatısmadaa önce Ortak P»zar ortağı 9 ülke Devlet ve Hükümet Başkanları dün yaptıkları ikinci Zirve Konferansında Avrupa Siyasî Birliğinin kurul• ması karannı almışlardır. Li • öte yandan, Fransız ve Bau derler bu karardan başka bu Alman heyetlerinın sözcüleri de yoldaki çalışmalarm yoğunlaşDışişleri Bakanlan toplantısıntırılması konusunda da fikir da siyasi işbirliği konusunda bir birliğine varmışlardır. rapor hazırlanacağım ve bu raDünymmn en büyük ticart gücüaü ve 250 mılyon insanı temsil eden Ortak Pazar ülkelerinin liderleri Avrupa birliğini gerçekleşürmek için Dışişleri Bakanlannın yılda 4 kez toplanarak dış siyasette birlığe varmak için çalışmalar yapmalarını da kararlaştırmıştır. porun Temmuz ayında tamımlanacağını bildirmişlerdir. Aynca, 9 Ortak Pazar Qye$l ülke heyetlerinin sözcüleri dün konferansta başlıca konu olarak enflasyona karşı ortak hareket etme kararının alındığını söylemişlerdir. Sözcüler, 9 ülkenin baslıca sorununun enflasyon olduğunu ve liderlerin Av rupa'da bir cfenge sağlamak »macıyla ellerinden gelen çabayı harcamaya karar verdiklerini de söylemıslerdir. ı [Dış Haberler Servisi] Diş Japonya silâhlamyor Tokyo Hükümeti gelecek 5 yü içinde askert harcamalan Od katına çıkaracağrnı ve tavunma bütçesinin 15 milyar dolar» ulaşacağıru açıklamıştır. Başbakan Tanaka ise Japonya'run sadece kendi savunması için süâhlanacağmı belirtmiştir!. Faka* Tanaka'nın garantısine rağmen Tokyo'nun silâhlanması, kuşkıi" suz Asyada Japon miUtarizmi hakkındaki kötü hâtıralan ye« niden canlandıracaktır. Japonya'nın yeni savunma bütçesi, Tanaka'nın Pekin ziyaretinden sonra Asya'nın bu bölgesinde doğan (detente) havası ile çelişkiye düşmektedir. Fakat konu daha dikkatle incelendiğinde, Japonya'nın bu yeni tutumunun sanıldığı kadar tehlikeli olmadığı görülebUir. Tokyo'nun yeni savunma bütçesi aslında Japonya'nın gayri sâfi millî hasılasının •• l'ine esittir. Oysa bu oran dünyada / genellikle V 6,5'tur. o Askeri harcamalar gerçi bu yü büyük Slçude artmıştır. Ama Japonya'nın eğitim, sağlık ve kamu yatınmlan alanlannda yaptığı harcamalar askeri harcamalarından daha hızlı bir artış kaydetmiştir. Başbakan Tanaka savunma harcamalanna rağmen dış yardıma devam edeceklerüü belirtmiştir. Japonya'nın sanayi bakımmdan ABD ve Sovyet Rusya'nın, hemen ardmdan geldiği düşünülürse, Tokyo'nun savunma büt çesinin aslında dünyadaki en sınırlı bütçelerden biri olduğu görülebilir. Japonya belki de İkinci Dünya Savaşında uğradığt yenilginin ezikliğini hâlâ duymaktadır. Ama halen Tokyo'nun eski müitarizmine dönmekte olduğunu gösteren bir belirti yoktur. Bu bakımdan Japonya'nın savunma bütçesini genişletmesinin Tokyo'nun komşularmı kuşkulandırması yersiz olur. Bununla birlikte. Japonya'nın silâhlanmasınuı sınırlı kalması, Tokyo'nun dış dünya ile, özellikle Birleşik Amerika ile, olan iliskilerine bağlıdıt Nixon yönetimi açıktan açığa Japonya'nm silâhlanrnasmı teşvik etmiştir. Buna karşılık senatör McGovern ise Japonya'nın askeri gücünün arttırümasınm gerekli olmadığını ileri sürmüştür. Senatöre göre', hâlâ Japonya'da bulunan Amerikan birlikleri Asya'da herhangi bir askeri maceraya atılmadan, bu ülkenin savunmasında yardımcı olabilirler. Asya'da barış herhalde Amerikan politikasının Senatör Mo Govern'in doğrultusunda değiştirilmesi ile yakından ilgilidir. ÇİA BÎR SPUTNİK ÇALMIŞ Dünyada Bugün WASHtNGTON Eski CİA rfjanı tarafından yayuılanan bir kitapta, Merkezl İstihbarat Teşkilâtının (CİA) 1958 yı lında. yabancı bir ülkede teşhir edilen bir Sputnik'i (Sovyet uzay aracO' çaldığı ileri süriilmektedir. Patrick. McGarvey adındaki eski ajan, Teşkilâtı eleştirdiği kitabmda, «bir CİA ekibinin teşhır edilmekte olan Sputnik'i çaldığını, parçaiara ayırarak inceden inceye tetkik ettiğini ve fotoğraflarını çektiğini, sonra yeniden monte ederek üç saat içinde yerine koyduğunu» iddia eünek tedir. McGarvey, olayın hangi ülkede geçtiğini kitabında açıklamamış ancak bu konuda şun ları söylemiştir: «Teşkilâta girdiğim zaman, 'teskilâtın sırlan konusunda bir taahhütname imzalamışfım. taahhütname gereğince kitabı, yaymlanmazdan önce CİA' nın tetkikine sundum. CİA, 100 Eatır kadarlık bir kısmın yayırüanmasını uygun görmedi. Olayın geçtiği ülkenin adı işte bu yüz satınn içinde ClA ile ilgili kitapta, ayrıca şu konularda da genij bilgi verilmektedir: • 1966 yıhnda, Komünist Çin, Vietnam lavaşına nasd sürükleniyordu, • CİA Bsşkanı Richard Hel mes, telefon görüşmelerini dinletiyordu, • FBİ, zenci medeni haklar savunucusu Stokely Carmichael'i, 1967 yıhnda Hong Kong'u ziyareti sırasında bir skandala kan^tırmak için CİA. nın yardmunı istedi. #Pueblo olayı: kitapta, Pueblo'nun topladığı bütün bilgilerin evvelce başka kaynaklardan elde edilmiş olma sı sebebiyle, bu misyonun lü zumsuzluğuna ışaret ediliyor. CİA, kitap hakkında herhangi bir yorumda veya açıklamada bulunmamıştır. Mc Garvey, büyük kısmı ka ra ordusu îsühbarat Teşkilâtı ile Sa\Tinma Bakanlığı Istih barat Teşkilâünda olmak üze re 14 yü çeşitli istihbarat hiz metlerinde çalışmış ve son üç yılını CİA'da geçirmiştir. Bu arada Kore, Japonya, Milliyet çi Çin ve Vietnam'da görev almıştır. (a.a.) G. Kore'de Sıkıyönetim tlta başında Güney Koreli radyo dinleyicileri, Devlet Başkam Park Çung Hee'nin önemli bir açıklama yapacağım duydular. Daha sonra da Başkan Park, ciddi bir sesle, ülkede sıkıyönetim ilân ettiğini ve tüm yetkileri eline aldığım belirtti. Güney Kore sıkıyönetim yasası başka ülkelerinkine benzemeyen ağırhktaki maddelerle dolu olmalıydı ki, Başkan Park'ın açıklaması ile parlamento dağıtıhyor, bütün üniversiteler kapatıhyor ve basına sıkı bir sansür uygulanmaya başlanıhyordu. Fakat önemli olan Güney Kore sıkıyönetiminin niteliği değil, gerekçesiydi, Çünkü Başkan Park, sıkıyönetimi ilân etmesine gerekçe plsrık sunlan göstermişti: «Güney ve Kuzey Kore'nin birleşmesi için tarihî bir çaba harcadığımız su sırada, gayeye ulaşmarnız, temel reformlarm fecavuzlerden masun şekilde başarılmasma bağlıdır. Eğer birleşme göruşmeleri devam edecekse, Güney Kore halkı da siyasî reformları onaylamahdır.» llk bakışta, sıkıyönetim ile Kuzey • Güney Kore birleşmesi içm yapılan müzakerelerin bağdastırılması garip görülebilir. Çunkü «ıkıyönetim, olağanüstü hallerın rejimidir. lç ve dış huzursuzluklar bir ülkeyi tehdit eder ve sivil yönetim bu tehdidi giderenıezıe, o takdirde süâhh kuvvetlerden sıkıyönetirn kuralları içinde yardım istenilir. Hılbuki Güney Kore için, durum bunun tamamen tersinedir. Ülkeyi 1950'leıden beri tehdit eden Kuzey Kore ile aralanndaki anlaşmazlık, neredeyse yokolmak üzeredir. Kuzey ve Güney Kore liderlerinin birlikte gösterdikleri birleşme arzuları, somut biçimde gelişmektedir. Kuzey Kore başkenti Pyong Yang'da toplanan. iki taraf temsilcileri, savaş ve bölünme yüzünden parçslanan Koreli aileler sorununa, bütün incelikleriyle girmeye başlamışlardır. Bu durumda, Güney Kore için en ciddi tehlike olabilecek dış çatışma ihtimali ortadan kalkmışken, neden Başkan Park sıkıyönetim ilân eimiştir? Neden parlamento kapatılmıs, tanklar caddelere çıkmıştır? Güney Kore halkı eğer birleşmeye karsı tutuma sahipse ve sadeee Baskan Park birleşmeyi istiyorsa, »ıkıyönetimin ilanı anlayışla ele alınabilirdi. Ancak durum, Park"ın 'açıkladığı seklin dışjnda gibi görünüyor. Yanl sıkıyönetim, birleşmeyi ve banfi gağlama almak için değil, gldeTek artan «banş tehlikesl» ne karşı Güney Kore'yi sa|lam tutmak için uygulanmaktadır. Çflnku ozellikle Wa!hington ve Pekin »rasıncTa başlayıp Tokyo' nun da karıştığı yeni diplomatik yakmlasma, Güney Kore'yi ürkütmiiştür. Varlığını uluslararası gerginliklere bağlayan diğer ülkeler gibi, Güney Kore de şimdi yumuşayan havadan ürkmektedir. Çünkü bu yeni hava, Çan Kay Şek'in Milliyetçi Çin'ini yalnız bıraktığı gibi, Park'ın Güney Kere'sini de Amerikan desteğinden yoksun kılabüir. Aynca, 1961'de askert bir darbe ile başa gelip sonra seçimle iktidarda kalmayı başaran Park, sol aleyhtan politlkanın en bajanlı temsilcilerindendîr. Kendisi, komünist rejimle yönetilen Kuzey Kore'ye yakmlaşmış ve nirleşmek isteğini belirtmiştir. &ncak Güney Kore kamuoyu a•asında Kuzey'deki rejime sempatl duyanlarm, seslerini yük»eltmelerine asla razı değildir. Bu sesleri ise, sıkıyönetim ve re!orm gerekçeleriyle önleyebilirii. Bu durura gözönüne alınınca, Ister istemez, Güney Kuzey Koe birleşmesi hakkındaki ümitler sayıflıyor. 1 H Amerika ile Sovyetler arasmdaki SALT göruşmeleri yeniden başlıyor WASHİNGTON Birleşik Amerika ile Sovyetler Birliğinin stratejık nükleer saldırma silâhlarının sınırlandırılması göruşmelerine, 21 Kasımda Cenevre' de yeniden başlıyacaklan. Beyaz Saray tarafından açıklanmıştır. Beyaz Saray Basın Sekreteri Ronald Ziegler, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada BUyükelçi C. Smith'in başkarüıgında, Amerikan hey'etinin üyelerinin, göriişmelerin ikinci bölümü için aynen kalacagını belirtmiştir. Beyaz Saray ve Kremlin'den ayni zamanda yapılan açıklamada, «Geçen Mayıs ayında Moskova'da yapılan zirve toplantısında vanlân anlaşma gereğince, stratejik saldın silâhlariBin sımrlandırüması konusunda etkin görüşmelere, 21 Kasım 1972 de, Cenevre'de yeniden başlanacağv nı, Birleşik Amerika ve Sovyet hükümetleri bildirirler» denmektedir. TOKYO ^ Japonya, gittikçe 500.000 Franklık (Yaklaşrk olarak l^Oe.OO TL) Ödiil tutârı üç ! artan ticaret fazlalığını azaltmak ve Yen'in revalue edilmcsi için yaprofesör arasında eşit olarak paylaşılacaktır. Amerikalı Profesörler pılan dış baskılara karşı koymak bu ödüle, <BÇS> teorisi adı verilen üstün iletkenlik • «Süperkonamacıyla, dün yeni ekonomık ted • duktivite) teorileri için lâyık göriılmüşlerdir. t birler almıştır. Başbakan Kekuei Tanaka'nın KİMYA ÖDÜLÜ aldığı yeni kajarlardan sonra dahi ekonomi uuananlan bu Profesör Bardeen, aynı Nobel Ödülünü ikinci kez alan tek bilgindir. tedbirlerin yeterli olup olmadığı Öte yandan, bundan önçe Marie Curie, 1903'de kocası Pierre Cu konusunda kuşkuya kapıldıklarırie'yle birlikte Fizik Ödülünü paylaşmış, 1911de ise Nobel Kimya nı söylemişlerdır. Ödülünü almıştı. Başka bir Amerikalı olan. Linus Pauling, lM5'de Şimdilik bir Amerikan dolanOlaydan sonra Lubang adasın Kimya Ödülünü, 1962de ise, Barış Ödülünü almıştı. na karşı resmi kurdan Yen'in dedaki ormanlarda daha başka ja1 ğeri 308 olmasına ragmen Japon Tıcaret Odaları doları 280 yen pon askerlerinin gizlenmeleri ih j İKİNCİ KEZ karşılıguıda değiştirmektedirtunaline karşı güvenlik kuv\et1972 Nbbel Kimya Ödülünün yarısmı Bethasda (Maryland) Ululer. leri bölgede büyük bir arama ta ; sal Sağlık Enstitüsünden Dr. Christian B. Anfınsen kazanmıs, öteki ] Yeni kararlara gbre ücaret fazrama işlemine haşlamışlardır. yarısınıda kew York Rockfeller Üniversitesinden Dr. Stanford Moore lalığını kapatmak için ithalât ile Dr. William H. Stein paylaşmışlardır. arttınlacaktır. Olay, Manila'daki Japon Bü1971 sonunda yapılan revalüasDr. Anfinsen. Ribonükleik üzerindeki çalışmaları (Özellikle ami yona rağmen Japonya'nın ihracayiikelçisine haber verümiştir. EUçi no asit sekansı arasmdaki ilişki ve biyolojik aktif bileşim) ile ödüle Tokyo'dan bir Japon kurtarma tı gittikçe yükselnuştir. Bu duru lâyık görülmüş, Stanford Moore ile William St«in ise Ribonükleik mun deyam etfnesi halinde Ja'ekibi gönderilerek yaralı askerin molekülün aktif merkezinin katalrtik faaliyeti ve kimyasal yapısı araponya'nın 31 Mart 1973 de sona sındaki ijişkinin anlaşılmasına katkılarından dolayı ödülün öteki yateslim olmasırnn sağjanması için erecek mali yılda 9 milyar dolar ' risına lâyık göriilmüşlerdir. hükümetine telgraf çekmiştir. lık bir ticaret fazlalığı olacagı (DIŞ HABERLER MERKEZt) bildirilmektedir. . (THA) (THA) MANİLA İkinci Dünya Savaşından beri saldanmakta olan bir Japon askeri, Lubang adasındaki dağlarda, Filipin polisi tara fından öldürülmüş, yanında bulunan arkadaşı ise yaralanmıştır. Polis kaynaklarından yapılan açıklamaya göre, yaralı asker, ön ce polisle çatışmış, daha sonra ise kurtuluşu • öldürülen arkadajının tüfeğini ahp kaçmakta ' buhnujtur. Ikinci Dünya / 972 Nobel fizik ve kimya Savaşından ödülleri Amerikalı beri gizlenen Japon askeri, ilim adamlorına verildi NobeJ Jürisini meydana getiren Isveç Filipin polİBİ Akademisi ÖdiilüNobel Fizik ve Kimya Ödüllerini Kraliyet BiÜmler 1972 Amerikalı bilim adamlarına vermiştir. taraftndan FÎZİKÖDÜLÜ i Akademi, 1972 Nobel Fizik Ödülü için üç Amerikalı Profesörü öldürüldti seçmiştir. Bunlar lllinois Üniversitesinden Proîesör John Barden, Brown Üniversitesinden Leon N. Cooper ve Pannsylvanla Üniversi ' tesinden Profesör John Robert Schrieffer'dir. Japonya, Yen'in değerini korumak için yeni tedbirler a l d ı ' . }•;•• New York Times Van Tiyö istifa etmemekte direniyor SAYGON Başkan Nixon'ın baş güvenlik danışmanı Henry Kissinger ile Güney Vietnam Cumhurbaşkanı Nguyen Van Tiyö arasında Perşembe günü cereyan eden beş saatlik çetin müzakerelerden sızan baberler, Saygon liderinın «bir koalisyon teklifine» kesinlikle karşı çıktığını göstermektedir. Gayrı resmi çevrelere gbre, Tiyö ile Kissinger arasmdaki müzakereler gayet sinırlı ve gergın bir hava içinde geçmiştır. Tıyb, Amenka'nm öne sürduğU Dazı teklıfleri asla kabule yanaşmayacağını ve gerektiği takdırde, halkın kendisini tuttuğunu ispat için genel seçimlere dahı gıdebileceğini söylemiştir. Bir iddiaya göre, Tıyö, bir ateş kes anlaşmasma varmak için Amerika'daki başkanlık seçımlerinin sonuçlarını beklemeye taraftar olduğunu açıkça belirtmiştir. Tıyö son olarak, kendı hükümetının yerine üçlü bir koalısyon hükümetınin ış başına geçmesine nza göstermeyeceğını ve Saygon'un 8 maddelik banş plânırun, barış için son fırsat olduğunu tekrarlamıştır. • Bütün belirtıler, Tiyö'nün, hükümetinin geleceğini tehhkeye atacak herhangi bir tavizden ısrarlı şekilde kaçındığını ve kaçınacağını göstermektedir. BM Ticaret ve Kalkınma Kurulu, Şili CENEVRE Birleşmiş Millet ler Ticaret ve Kalkınma Konferansınm en yuksek organı olan «Ticaret ve Kalkınma Kurulu» Lâtin Amerika ulkelerinın sunduğu ve Şili bakırı taşıyan gemilere el konmasına dolaylı bakırına olarak karşıçıkan bir karar tasarisını onaylamıştır. Tasarı metninde, «Her ülkenin, doğal kaynaklarından ulusal kalkınması için özgürce yararlanmasmın, bir egemenlik hakkı olciiEu teyit edilmekte» ve şoyle denmektedir: «Bu ilkenin uygulanması çerçevesinde, devletlerin. doğal kaynaklarma sahip çıkma ytılu olan ihraç etme ve millilestirme eylemleri, egemenlik hakkının bir ifadesidir. Dolayısıyla. tazminatın tutarını ve ihracatının şeklini saptamak bu devletlere ve ortaya çıkan anlasmazlıkları çözmek de o devletlerin yargı organlarına aittir.» Nixon, geri çevirdi Amerikan Başkanlık Ulusal Sa vunma Danışmanı Henry Kissinger. dün ikinci defa Güney ..Vietnam Devtcf. Bişkanı. Vaç, jiyö ile görüşürken yetkili kaynaklar, Başkan Nixon'm Kuzey Vietnam'da ateşkes teklifini geri çe virdiğini söylemişlerdir. Bir Amerikan elçiliği sözcüsü, Kissenger Tiyö görüşmelerinin dün üç buçuk saat sürdüğünü açıklamış. ancak görüşmelerin ko nusu hakkında herhangi bir açık lama yapmamıştır. el konulmasına karşı çıktı Doğu Almanya, tutuklu Batı Almanları serbest bırakıvor BONN Bonn'da dün resmen açıklandığına göre, Doğu Almanya, siyasî suçlardan hapse atılan bütün Batı Almanları ser> best bırakacaktır. Doğu Almanya aynca Batı Almanya'da evlene bilmeleri için, 25 nişanlı kadma da Doğu Almanya'dan özel çıkış vizesi vermiştir. Batı Almanya Devlet Bakanı Egon Bahr, bu açıklamayı düzenlediği basın toplantısmda yapmış tır. Bahr, Doğu Almanya'da adi suçlar dahil, her türlü suçtan ve siyasî suçlardan hapiste bulunan Batı Almanların, gelecek ay ilân edilecek bir af çerçevesinde serbest bırakılacaklarını, affın. benzeri suçlardan hüküm giymiş bazı Doğu Alman uyruklularını da kapsadığını belirtmiştir. Sdz konusu Doçu Alman uyruklularm Batıya geçmelerine izin verilip verilmiyeceği belirtilmemistir. • Ateşkes 1 Kasım'da Öte yandan, bir Fransız muha birinin Saygon'dan bildirdiğine göre, genellikle iyi haber alan bir kaynak. Çin Hindinde gelecek 10 gün içinde ateşkes ilân edileceğini açıklamıştır. Aynı zamanda yüksek tirajh «France Soirm Vietnam muhabiri olan Marcel Giuglaris. ateşkesin sadece bir tarafın değil, il gili bütün taraflarm anlaşmasına davandınlacağını bildirmiştir. Fransız gazeteci. Çin Hindinin tamamtm kapsayacak ateşkes hü kümlerinin en geç 1 Kasım'dan önce açıklanacağmı. ateşkes hazırlıklarının ise daha uzun süre alacağını belirtmiştir. [Dış Haberler Servisi] • Türkiye, çekimser kaldı Karar tasarısına, içlerinde Lâtin Amerika ülkeleriyle, kalkınma yolundaki ülkelerin ve so«yalist bloğun da bulunduğu 39 ülke olumlu oy vermiştir. Aleyh te oy kullananlar yalnız Amerika Birleşik Devletleri ile Yunanistan'dır. Bütün Batılı ülkelçr ile kalkınma yoluntfaki ülkelerin bazıları ve bu arada Türkiye çekimser kalmıştır. Fransa delegesl İse. konuyla flgili bir sorunun Fransız mahkemeleri önünde bulunması dolayısiyle ve «Herhangi bir mahkeme karannı etkilememek kay gısıyla oylamaya katılmayacağını» belirtmiştir. Bilindiği gibi, Şili bakırt yüklü «Birte Oldendorff» şilebine, Amerikan «Kennecott» sirketinin isteği üzerine halen bir Fransız limanmda el konulmuş bulunmaktadır [Dış Haberler Servisi] 0 . Israil, yedekleri silâh altına nlıyor AMMAN Haftalık Alliva gazetesinin bildirdiğine göre, tsrail, Suriye ve Lübnan'daki gerilla üslerine geniş çapta saldınya girişmek için, yedekleri silâh altına çağırmıştır. Gazetenin öne sürdüfune göre, Israil makamlan işgal altındaki Şeria'nın Batı yakasında bulunan bütün kamyon şoförlerine gerektiği zaman kamyonlannı İsrail ordusuna teslim etmeleri için talimat vermiştir. Romanya Gençlik Bakanı da görevinden alındı VİYANA Romanya Haberler Ajansı Agerpres'in Bükreş'ten bildirdiğine göre, Romanya Genç lik Bakanı Dan Martian, görevinden alınmış ve yerine lon Traian Stefanescu atanmıştır. Agerpres, Martian'ın Romanya Devlet Konseyinin bir kararnamesi ile Bakanlıktan alındığını ve bir başka göreve atanacağmı bildirmiştir. Romanya Gençlik Bakanımn gö revinden alınmasından iki gün önce de Dışişleri Bakanı Corneliu Manescu görevinden alınmış ve j onun da başka görevlere atanaca tı bildirilmişti. Manescu'nun yerine uzun süre yardımcılığını yap mış olan George Macovescu getirÛmişti. Martian'ın dün görevinden alın masıyla bir haftadan beri hükümetin yüksek seviyelerinde yapı' lan değişikliklerin, Romanya dev | let yönetimini kuvvetlendirmek j amacıyla yapüdığı anlasılmakta I dır. ABD uçaklarının Hanoi bombardımanı sırasında yaralanan Fransız diplomatı dün öldü PARİS, (THAı Amerikan uçaklarının Hanoi'yi bombalamala rı sırasında yaralanan Kuzey Vietnam'daki Fransız temsilcisi Pierre Susini dün Percy hastahane sinde ölmüştür. Elli iki yaşındaki Susini, bu ay içinde Hanoi'deki Fransız temsil ciliği binasının Amerikan uçaklarının bombalarına hedef olarak; büyük ölçüde tahrip olması sırasında ağır yaralanarak derhal Paris'e gönderilmiş ve Hastahane ye kaldırılmıştı. Hanoi'den verilen haberlere gö re bombardıman sırasmda temsilcilik binasında bulunan Kuzey Vietnam'lı müstahdemden dördü öhnüştür. Amerika Savunma Bakanlığı, 9 gün önce Hanoi'de Fransız dip lomatik misyonuna isabet eden bombanın Kuzey Vietnam'a ait bir uçaksavar füze olmayıp. Ame rika'ya ait olduğunu kabul etmiştir. Savunma Bakanlığı, bu kazada yaralanan Fransız diplomatı Pierre Sussini'nin ölümü üzerine bu açıklamayı yapmıştır. Mehmet BARLAS = = = = SS = MELEK ORAL İle BOZKURT NUHOĞLU == S S5T S Evlendiler. ~~KAD1KÖY 21.19.1872 = = Ankars Reklam: 706/7548 (Basın: 22491/7561) %ııııııııııııııııın!iııı# (Cumhuriyet: 7575)