19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 21 EHm 1972 S üzle birlikte başlıyor bir telâı. önlükler, yenl giysiler, ders kitaplan, üniversite giriş 3inavı puanlan, önkayıtlar, kesin kayıtlar; koşuşma... Dert ziHeri çallyor yeniden. Bölmüşüz öğrenimi; baçlatıyoruz, kesiyoruz, baslatıyoruz, biürlveriyoruz blr yerde. Elde bir diploma, kitaplara veda... Gerçekte Sğrenim beşikte baslar, mezarda biter. tnsan istese de isteme8e de kısa ya da uzun yaşamı boyunca bir şeyler öğreneeektlr. Tayın acemiliği at'da yok. Sö*ünü etmek fatedlğimiz Istemli eğitim, ögrenim. Olaylar ve görüşler YENİ ÖĞRENÎM YILI Dr. Mdzaffer HÂCIHASANOĞLU puanlan dflsük... Kasıl bekleseydft yflksek puan almalannı. Bu mu eğitim ve öğretimde fırsat eşitliği? Efendim onlann içinde de yüksek, hem de çok yüksek puanlar alanlar var. Olağanüstü kisisel yetenek ve gayretini de alamaznnız ya elinden çocukların. Niçin bizim devlet okullanmızda yabancı dil öğrenimi yeterli değildirî «Koleje verdim, lisan öğrenecek, hem sınıflar da kalabahk değil, d*aha iyl öğreniyorlar...» Böyle diyorlar paralanna güvenenler, çocuğunuzu devlet okuluna gönderdiğiniz İçin horgörüyle bakıyorlar üstelik. Var mı bu özel liselerin, kolejlerin bir üstünlüğü? Hiç «annnyorum. Eğitim bir ticaret alanı dunımuna getirilmeseydl çok daha lyl olurdu. Sorun yabancı dil öğrenimiyse kendi Ilselerimizde, devlet liselerinde öğretellm, hem de onlardan daha güçlü. Çocuklarımızın beyinlerind'en geçinen zenginler yaratmayalım. Beden eğitimi, resim, müzik bir süstür orta eğitimimizde. Haftada bir saatlik dersle ne beden eğiÜminin, ne resmin, ne müziğin anlamına uygun eğitim yapılabillr. Olimpiyatlarda iyi sonuç alamamışız; elbette alamayız. Haftada blr saat beden eğitimi yapıyoruz: kitle sporu yerine profesyonel spora özeniyoruz; seyircisiyis sporun sadece; başan bekliyoruz sonra da... Orta öğretimin bir de «Okul Aüe Birliği», «Fakir Çocuklan Koruma Demekleri» vardır. îlköğretimde de var aynı kuruluşlar. lşlevlerini, tüzüklerine uygun olarak yerine getiremez çoğımcası bu dernekler. Görevleri, «anki, Milli Eğitim Bakanlığmın ödenek açıklarını kapatmaktır. Kaldırmak. ya da başka bir yol bulmak geretdr. Kayıtlar yapıbrken alınan paralar bu dernekler adına alınmaktadır. Bu da raonlar, yol geçmez köylerde, dağbaslannda Mrer ışık olmayı sürdürüyorlar; bayrağımızı dalgalandmyorlar, tstiklâl Marşımızı söylüyorlar, aydınlık günlere hazırlatfıklan çocuklarla. Devrimci ilkeleri yıkma yarışı Okur • yazarlanmızın nüfusumuza oranı *i 6O'ı buluyormuş ancak. Bizdeki lstatistiklere ne kadar güvenilir bilemiyorum. Okur yazar olmak öğrenira ve eğitim iyin yeteTİi bir ölçü olabilir mi? Hayır. Okuyup yazmak bilimin anahtandır sadece. «Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdlr» demişti Atatürk. Amacı ulusumuzu çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmaktı. Cumhuriyetten bu yana en olumlu ulusal eğitim politikası onun çağında uygulanmıştı. Medreselerin kapatümasıyla layik düzen içinde öğrenim birliği sağlanmıs, halk dershaneleri acı'mış. okul yapma, öğretmen yetlstirme sefe'berliği ilân edilmiş, yol çizilmişti; biüme. uygarlığa.. Istenilen halkın tümüyle eğitim ve ö»renimtfen faydalanmasıydı. Köy Enstitülerinin, Halkevlerinin kurulmasındaki amaç buydu. «lmtiyazsız, gımfsız bir kitle» olmak yolundaydık. Karşıtlan. ölümünden sonra O'nun ilkelerini, kurumlannı kötülemek yıkmak için ellerinden geleni yaptılar. Halk yönetiminin çok partili çağında halkavcısı politikacılar, halkın kutsal duygulanndan yararlaoarak, öğrenim birliği ılkedne aykırı olarak layik ve dinsel öğrenim kurumlarının ayrılmasını sağladılar; köy çocuklannın umut ocakları olan Köy Enstitülerini kapattılar; Ulusal kültüre büyük katkıda bulunan Halkevlerini kapattılar; yazık ettiler. Bugün Ulusal eğitimlmiz tam anlamıyla bir kargaşa içindedir. Ataturk'ün en çok güvendiği öğretmen kitlesi horlanmakta, çeşitli yollard'an baskı altına almmaktadır. Oysa onlar elli yıldır yaklaştı zaman devrimlerln savunuculuğunu. öncülüğünü yapmışlardır. En ucra yurt köşelerine aydınhğı götüren öSretmenler .olmuştur. Milli Eğitim Bakanı . «öğretmenler Atatürk'ü bilmiyorlar...» deyip çıkıverdi. Yine de Eşitsizlik: Köy şehir ayrıcalığı llköğretimde köy şehir ayrıcalığı sürüp gitmektedir. Köy ilkokullannda bir ya da iki öğretmen bütün smıflann öğretimini yüklenmektedir. Okulların araç, gereç eksjkleri ayn bir derttlr. Olanaklar çok dardır. Gelin de «ğltimde fırsat esitliğinden söz edin. Köylerde böyle de sehirlerd'e daha mı iyi ilköğretimin durumu? Göz önündeki, korunan okullar dışında, ilkokullar Ikili, üçlC öğretim yapıyorlar. Öğretraenle öğrencî arasında yakın bağlar kurulamıyor. Okuldan çıkan çocuk sokakta alıyor soluğu. Sokağa okuldan daba çok vakit kalıyor. Çoğunlukla ana baba çocufun eğitimiyle ilgilenecek öğrenim düzeyinde değildir; görev saymamaktadır bu işi. Kitaplık yoktur evlerimizin çoğunluğunda. Durum böyleyken sekiz yıllık zorunlu eğitimden söz ediliyor. îlkokullann kitaplan bedava verilecekU öğrencilere. Okullar aç)Mı bir hayli zaman geçti: yetiştiremediler. Orta eğitim kurumlarını aiabildiğine arttırdık: neredeyse her büyükçe köyümüzde bir ortaokul açılacak bu gidisle. «Bir müdür, bir mühür»le açılıyordu ortaokullar; istim arkadan geliyordu. Bugün daha farklı bir durumd'a değiliz. Yetcrsiz kadrolarla. politik nedenlere dayanarak, oftaokullar, liseler açıyoruz. öğretmen nerde, lâboratuvar nerde, kitaplık nerde, konferans salonu, spor salonn nerde? Aç açabildiğin kadar. Üniversite giriş sınavlarında doğu, güneydoğu illerinin. ufak illerin öğrencilerinin tandaşlann nzlanmalanna neden olmuftur zaman zaman. Bir vakltler «bir müdür, blr mijhür«le ortaokullar açıyorduk. Şimdi bu hastalık yCksek öğremme bulaştı; bir dekan, bir ıdare müdürü. birkaç memurla fakulteler açabiliyoruz. Ve iki fakültenin bulunduğu yerö*e üniversite kurulmuş oluyor. Kuşkusuz üniversitelerin, yüksek okulların üç büyük şehirde kümelenmesi doğru bir şey değildir. önce Atatürk «Van'da bir üniversite...» demisti. BSylece bilim adamlanmız yurdun gerçeklerinl daha yakmdan tanımak olanağını bulacaklardı. Bugünkü tutumla istenilenin gerçekleştirilmesi zor görünüyor. Köşe başlannı tutmuş öğretim görevüleri kımıldamıyorlar yerlerinden. Üniversiteye giriş bir sorun dunımuna geldl. Gençlerimiz alışkın olmadıklan test «navlanyla tstekleriniri dısında da olsa bir yere yerleşmeye bakıyorlar. Test sınavlarına hazırlamak için özel dershaneler açılıyor durmadan, piyangolu, büyük reklâmlı dershaneler... Koşuşuyor gençler, filânca fakültenin puanı düşmüş Oraya, orası tutmadı ötekin'e... Bir öneri daha var ortalıkta; liseyi bitiren gence eğer «üniversiteye devam edemez» denirse, liseyi bitirmekle yetinecekmiş... Aslında teknokrattan çok bürokrat yetiştirmeye yönelik bir yüksek öğretimimlz var. Oysa.dairelerimizde yeterince memur var. Halkın öğrenimi, eğitimi için Halkevlerini kurdurmuştu Atatürk. önce kapattılar, yerlerini Halk Eğitim Genel Müdürlüğü ve kuruîuşlanyla doldurmaya çalıştılar; bürokrasi düşüncesiyle çalısan Halk Eğitim Merkezleri, gönüliü güçlerle çalışan Halkevlerinin işlevlerini yüklenemediler. Bir gün kazanır Halkevleri eski gücünfl elbet. Şimdflik vatandaş büyük sehirlerde Amerikan Kültür Merkezlne, Fransız Kültür Merkezine, îngiliz Kültür Merkezine gidiyor. Fırsab kaçırmıyor elin adamları da. Ulusal eğitimimiz tam bir kargaşa içindedir. Damşma kurullan toplamak, raporlar hazırlatmak yetmiyor. Her gün başka bir karar. her gün başka bir uygulama... önce öğretroenleri. öğretim görevlilerinl, bllim adamlarını onurlandırmak, onlara toplumdaki gerçek' yerlerini vermek gerekir. Ulusal eğiümde, ticareti Snlemeden, fırsat esltUğini «ağlamadan halka giden bir atılım sağlanamaı. [Arkadaşımu tLHAN SELÇUK, 19 Ekim 1972 gfinü saat 18'de Birinci Örda ve Sıkıyönetün Komntam Orgeneral Faik Türün'ün yaptığı açıklamaya göre, «Emniyetçe snrdurfilen bir somstnrmada ismi geçtiği için» eözaltına alınmıstır. Arkadaşınuz yeniden ffinlök yazılannı yazma olanafma kavnsnncaya kadar, CTJMHURtTET'e girdlfti 8 Nisan 1962 gününden bn yana «PENCERE» kö • şesinde çıkmıs yazılanndan bir bötfiğfinS yayınv layacağız. Aşafıdâ, 8 Nisan 1962 çünü çıkrnış olan ilk yazısını okuyuculanmız» snnuyomz.] BAŞLÂNGIÇ «Başlangıçta her şey kelâm idi» der, Mukaddes Kltaplardan birinin ilk cümlesi .. Kelâm... yani söz. önce söz vardı. Evren. söz üstüne bina edlldi. Her binada pencere vardır Penceresız bina ya mezardır, ya sığınak! tkisi de hayatın değıl, ölümün komşusu. Evren, söz üstüne bina edildi Ve insanlar bu binada yeni binalar kurup. yeni pencereler açtılar kendilerme... Pencereler önce küçüktü Sonra büyüdCler, büyüdüler... Ve büyüdüler. Pencereler büyüdükçe aydınlık çoğaldl. Bu, aklın aydınlığıdır. Insan aklımn aydmhğı gittikçe aydmlattı dünyayı... Ve hangi ülkede akıl varsa, orada ışık arttı. Ve gün ışığı yetmedi lnsanlara... mum ışığı dediler. Ve mura ışığı yetmedi insanlara... Lâmba ışığı dediler..; Ve lâmba ışığı yetmedi insanlara.. Elektrik ışığı dediler. "Ve elektrik ışığı yetmedi insanlara..« Daha ışık... dediler. Biraz daha ışık! , • Bu yetmezliğin özlernlrde yeni pencereler açtılar « • • rende... Ve insanlar son pencereyi bir füzenin kapsülünde açtılar. Bu pencereden evrenl seyrettl insan gözü: «Ve evren masmavi. yeryüzC yuvarlağı turuneu ldl. Yıldızlar Güne? gibi parlıyorlar» ldl. Böylece insan, gökyüzünde bir pencera açtı. Ve gökyüzünden veryüzüne baktı. Yeryüzü yuvarlağınm, öküzün boynuzlsnnda durmadığını gözlerivle gördü. Ve însan, öküzün boynuzlannda ' durmajan Dunyada, öküzün bovnuzlannda duran dünvalar gördC... İnsan, bin yıllık karasaban önünde bir çift öküzün boynuzlannda duran dünyalar gördü. Her lnsanın penceresi kendine benzer. Dell Petro, Rusya'ya Batınm penceresini açmıstı. Einstein, flziğe atom devrinin penceresici açtı. Freud. psücolojiye suuraltının penceresini açtı. Rönesansın peneeresinde hümanizmanın ışıklan yankılandL Her insanın penceresi kend'ne benzer. Blzim pencer»lerimiz de kendimize benziyordu: kafes kafes... Kafesli pencere, bakmak ve pörmek için değfl. glzlenmek ve saklanmak içindi .. Işıktan, aydınlıktan saklanmak .. Ve kafeslerin otfundan Srgülerl altıyflz yıldanberl bu pencereden bakan insanlann beyinlerinde çapraz dokusunu örüyordu. Atatürk lhtaâll, aklın ışığına engel olan bu tahta perdelerl kaldırmıştır bizim penceremizden... Artık, Atatürk îhtilâllnin İlkeleri çizmektedir bizim penceremfzin çerçevesini... Bu pencerentn çercevesinden baktı ğımız zaman artık gerçekler görünmektedir. Ve bu pencereden baktığımız zaman görünen gerçekler nelerdir? • ltiraf etmeliyiz ki. bu pencereden gSrunen manzara, her TÜTk vatandasının ve her lnsan'ın yüzCnü kızartacak kadar geridir. Geri de degildir. ilkeldir. Çünkü Türkiye'nin geriliği, sosyal yapısınm ilkel oluşundan doğmaktadır. Türklye*nln sosyal yapısı ile hukukl yapısı ara'inda aykınlık vardır. Çok kadınlı evlilik. ağalık. sevvitlik. toprak köleliği, kabile hayatı. irtica okullan. eöçebelik, TOrkiye'nla yansına yakm düzeyinde sürüp gitmektedir Anevasa'n.ın temeli sayılan sosyal devlet anlayışı ve vatan^aşm sosyal haklan kâğıt üzerinden toplum yaşayışımıza doğru henüz vürümemiştir • Ve blnlerce yıl Bnoesi gibi hâla karasabanm peşlnde va bir çift kara öküzün hlmmetinde ekmeğini derlemeğe çalışan köylümüzün acıklı hali. gerçeklerin penceresinden bakan vatandaşlann yüreMerini yakmaktadır. Halkevleri Çok bilen... OKTAY AKBAL Evct Hayır Tartışmâ Personel Kanunu ve Mutsuzluklar Personel reformu YETKİ KANUNU Î.LE HAKSIZL1KLAR GİDERİLİRKEN, YENt HAKSIZLIK* LARDAN KORKTJLUYOR. ••M en bu memleketi avucumun içi gibi bilirim» diyor. I I K < B e n hayatımda hiç yanılraadım» diyor. «1950 yılında ••••1960 yılında ne olacaktı, büirdim. 1960 yümda 1970 yılında ne olacaktı, biliyordum. 1970 yılında 1980 yılında ne olacaktır, biliyorum» diyor. «Peşimizden gelen bunca adam enayi mı?» diyor. «Muhalefet bile olamıyorum» diyor... AP Genel Baskani Sayın Demirel"in arkao*aşimız Mehmed Kemal'e söylediklerinden parçalar .. Bir otel odasında rahatça anlatmış hepsini. Tüfkiye'yi bastanbaşa on iki kez gezdiğini. kirk bin köyün yarısım gördüğünü .. Bunlar gibi daha başka seyleri. Her seyi bildiğinl, nerde ne ekilir, ne biçilir, ne yenir, ne içilir, sofralarda ne var... Hepsini bildiğini. Her şeyi bildiğini. Olacakları bile cnceden gördüğünü. Halkl, kendisind*en başka kimsenin anlamadıSını, tammadığını!. îlgiyle, fbretle okunacak sözler. Bizi beş yıl yöneten. bundan sonra da yönetmek iddiasında bir politikacı. bir lider. Seçimlerde yüzde elliden cok oy toplayacağı önceden bilınen bir partinin başkanı. Bildiginden saşmayan bir kişi. Ama ne biliyor? Orası belli değil! Bu kadar çok şeyi, çok şeyi ne demek, her şeyi her şeyi bilen bir kisiden kpfkulur. Helf .onun lktidannda yaptıklan. yapamadıkları bir hatırlanırsa! Kendinde hiç bir knsur görmüyor. en küçük bir haşarısızlık bulmuyor, o bu ulusu kurtaracakmış. nurlu ufuklara kavuştur»cakmış, engel olmuşlar! 1969'da bu yurtta her şey düzelmisnds! Biriki yıl içinde de Türkiye'ye yeni bir Türkiye katılacakmış. önüne geçmişler! Kim geçenler? 12 Mart Muhtırasını veren güçler, kişiler Peki ama, mademki işler bu kadar gütelmiş, iyiymis: o güçler, o kişiler niye Sayın Demirel'în Iktidannı dtevirmişler? Bir kusku önce burda başlıyor. Üstelik 12 Mart Muhtırasının çizgisindeyiz daha. lktldarda. o 12 Mart ruhunun, anlayısının temsilcisi sayılan bir hükümet var. Demirel salt çoğunlugu elinde tuttuğu halde iktidar olamıyor. Niye olamıyor? Demek birtakım yanlışlar, hatalar yapmış ki, bu önlenmi>!. Bir yana itilmis Adalet önüne çıkanlmamış gerçi. Ama açık açık suçlandmlmış birtakım işlerle. Kamuovu önünde. «ydın kamuoyu önünde bu hesabı tam olarak verememlş. Kuskular var daha. İste bu yüzden iktidar partisinin lideri olduğu halde «iktidar» oiamıyor. Hattâ kendi deyimiyle «muhalefet bile olamıyor». Niye? Bu kadar çok şey bilen, kendine bu denli inanan. her yaptığını doğru gören. ulusu en iyi ben tanıyorum diyen bir politikacının sağduyu sahibi olup olmadı§ına kusküyla bakılır. Bu kör bir inanç sayılmaz mı* Kendine bu denli güven cFuyma, bir yerde gerçek güvensizliğin, kendine inanmamanm belirtisidir On yıl sonra ne olacak. bilirmis hep! övleyse 12 Mart'ı da görmeliydi, Anayasa çizgisinden uzaklasmasının. Atatürk devrimlerine sirt çevirmesinin, avdın gilcünfl hafife almasının günün birinde onu çıkmaza götüreceğini sezmeliydi. Nasıl ileriyi görmek bu? Bile bile bir kaptan. gemisini kayaya bindiriyor, karaya oturtuyor, kendi eliyle batınyor? 1980'de ne olacağını da şimdiden eörüvormus!.. Bir sövlese de anlasak. Demirel açısından 1980'in Türkivesini önceden Rörsek biz de!.. On yıl sonraki Türkiye . Hiç sanmam Demirel'in kafasma göre bir biçim kazansın! Hiç sanmam... Dünya değişiyor. Bençlerimiz, köylülerimiz, isçilerimiz kendi yazgılarını kendi elleriyle kurmasını, yaratmasını öğreniyorlar. Bilimde. teknikte uygar dünvaya yetismek Kereğinl duyuyorlar: düsüncede. edebivatta. sanatta insanoglunun türlü sorunlarım ele almak, islemek kaçımlmaz bir görev oluyor. Yığınlar bilinçleniyor, iyiyi kötüyü ayırdetmeye başlıyor: her türlü baskıya, geriye doğru itilmelere, sürüklenmelere karsı bir direnç kenâ"inl duyuruvor; daha ivl vaşamak. daha iyi yemek, içmek, giyinmek gereksinmesi itici bir güç halire giriyor. Böyle bir uyanışta, boyle bir kalkınışta Demirel AP' sinin içtensizliği daha iyi anlaşılacak. çok daha iyi ortaya çıkacaktır. Halk. kendi yarannın nerde olduSunu anlamıştır, Bünden güne daha da anlayacaktır Bir seçlmi daha kazanır Demirelciler, ama neye yarar seçimi kazanmak. bir gün gene gerçeklerin kayasına çarptıktan. çarpacak olduktan sonra... «Her şeyi biliyorum, görüyorum» demek hiç bir şeyi gerçek anlamıyla bilmiyorum, görmüvorum demektir. «Çok bilen çok yanılır» demis atalanmız. Çok bildiğini sanan, hiç bir şeyi rferinliğiyle. gerçek anlamıyla bilmediği halde büiyorum diye kendfni aldatan kişi ise yanılgı bataklaTiadan bir türlü çikamaz. Bu yanılçı bataklannda da «bunca enayi» onu her zaman izlemez. Kisiler «enayi» kalmazlar hep. Günü gelir akıllanıriar . Maliye Nüfetfis Muavinliği Giriş Sınavı Maliye Bakahlıfı Tefüs Kunılunca. 15.11.1972 Çarşamba günü saat 9 da, Ankara ve tstanbul'da Maliye MUfettiş Muavinlıği Giriş Sınavı açılacaktır. Gınş Smavına Katılabilmek Içm: a) Devlet Memurlan Kanununun 48 tad maddeslnde yazılı niteliklere saiıip olmak; b) 1.1.1972 tarihinde (30) vaşını doldurmamıs oulunmak; c) Siyasai Bilgiler tktlsat Hukuk, Ortauoğu Teknflı Oniversltesı tdarl İlimter PakUitelerlnden. tküsadl ve Ticarl tlımler Akademllerinden (veya eşiöen yabancı fakülte VB okuılardan) birtni biOrmi» olmak^ gereldr. Isteklilenn sınav ıçtB gereKH tormallte ve Oelgeıer) gfl» teren ve sınav (t onu lan nakkırjr"a lüzumlu bilglleri »eren broçürü adlan eeçen Pakülte .^ Akademnerle Ankara'da Maüye Bakanlıfı Teftıs Kunılu'ndan tstanbul ve tzmü Delterdarlıklanndan btzzat müracaat snreöyle veya mektuplm temin etmelerl ve müracaat ışinl noksansız olarak aJU97S 5ah eünfl saat 17"ye kadar oildirmeleri füzumu Oan olunur. (Basm: A. 15233 • 226M/7553) Devlet memurlan, ya da alışılmış deyimi ile, Personel Ka Bugünlerde, parlamenterlerin nunu «reform uygulaması» bien yüksek memur derecesinden çiminde ortaya çıkmışken, reemekKlik hakkl tanınması yoforma yönellk tüm llkelerinden lunflaki haberleri okuduk gazesapma yaparak, memurlar aratelerde. sında dengesizlik, adaletsizlik kurulur» dendi. «lnsanhk güçdir, gene reform çabalarının ma yaratan ve bir ölçüde ülkemlze Bu efendllere sormak lsteriz: ten önce hakka, şiddetten önce sa başı çahşmaları ile sonuçlanzarar veren anlam kazandı. Sizler kimlerin vekillerisiniz? sevglye dayanarak elele vermedırılacağı görüşü hakimdir yetBaşlangıçta öngörülen ükeleParlamento olarak, vekillerimiz li» dendi. Bütün bu temenniler kililerde; Oys* böylesine bir ri tek tek çiğnendi, bir kenara olarak, çiftçinin, lşçlnin, esnafm neyî çözümler? Bu düşünceler metot, hem de daha geniş olaitüO »• bugün «ader* ayhklartummeselelerini hallettiniz, sıra 19. yüzyılın burjuva hüroaniznaklarla önce denenmiş. bugünda artış »ağlıyan «ur kanun hasizlerin emekll mâaşı almanıza midir. Emperyalizıci ve onun kü kanşıkı durumun yaratılmalinl aldı. geldl. Bütün meseleleri hallettiezdiğı, sömürdüğü dünya halk sının önüne geçilememişti. BaDevalüasyondan 6nce yürürniz. Dış ülkerere gidecek sırada yığınlarıyla, çelişkisini ortaya san İçin, geçmiş denemelerden lüğe glrdifinden, memur aylık1 milyon ve keza yurt içinde Her lnsanın penceresi kendine benzer. Atatürkçülerin koymadan sözüm ona insaneıl ders almak gerekirk,en gene ihlannda beliren artışlar da fazla işsiz olarak böş gezen 5 milyon penceresindeki mimaride devrimlerin çlzgileri vardır Atadavranılmasını ögüüemek, eğer mai ediliyor bu. değer taşımadı, sonuç, eskl sisv a t a n d a ç dururken. .paratürk devrimlerinin Türkiye'ye açtığı pencerede ne ahşap kasıtlı değilse, bilinçsizlik örneYapılanlarla belki baa hatalar temin dahi aranmasma yol açtı. nın alım gücünün değerinin ev pencedelennd"ekı kafesler. ne saray peneerelerindeki ğidir; Ütopyadır. düzeltilecek ama bu kez yepyeAmaç bir reform yaparak hfzhergün kayjbetmesiyle Türk halağır perdeler, ne konak pencerelerindeki pancurlar, ne Dühyamız bugün büyük devnl hatalann varlığından kaçınımette etkenliğl sağlamak, hizkının yjşama orantısı ' hergün tapmak pencerelerindekı vitraylar vardır... letlerin feza araştırmalanna, lamıyacaktır. metl ucuz, süratli, ekonomik obozulupgüçleşirken. Türk, köyAtaturk'ün Türkiye'ye açtığı peneereden ışık düpedüz nükleer silâhlanmalanna, pazar larak sahibine götürmek ve bu Konuyu kökten çozebilmek lüsü ve çiftçisi olarak memleket girer... Aklın ışığı! • . • • . ' edinme çabalanna ve buna benişleri yürütecek bir kadro yaİçin, öncellkle. bo'isle.rl yürüteratmak olduğu halde, gerek kacek. .yetkili, sorumhı ve uygJ zer sayısız yanşmalanna sahne ' nüfusunun yüzde 70 kitlesinin hangi meselelerinl halleftiniz? oluyor öte yandan gerl kalnunun yapısal hatalan, gerekse lamayı iılivecek. olanakları buKöylü ve çiftçl İle ilgiü hangi mış ulkeler, Tekellerin ekonouygulamada yaratılan ayrıcalunan bir «Birim» kurulma'lıdır. 8/NİSANA962 kanunlan değiştirdiniz? Köy kamik güçleri altında ezilmekt», lıklarve karışıklıklar nedeniyle . Vedat BANOĞLU nunu değişti mi? Çiftçl mallan açlıktan. salgın hastalıklardan bir kenara ltildl, tam tersi hiz • kanununu değiştirdiniz mi? Zimetin görülüşünü engeller bir Veteriner G. Md Fen kınlroakta. tek tip zıraî üretim raat Odalan Kanunu çiftçinin içinde kalkınmaya olanak bulanitelik kazandınldı Personel Ka Kurulu Üyesl mamaktadırlar. ihtlyacına cevap verecek tarzda nununa. Batı uygarlığı gereği, özgür tadiller gördü mü? Çiftçinin, sos Şu antfa yetkililerin, personel Savaş. barış düşünmeyl, söylemeyi ve yazyal sigorta ve ziral sigorta darefoımunun niçin başanya u!amayı insanlık görevi bilmiş kivalannı mı sağladınız? tstihsa) ALTIN KtTAPLAR gene en önde şamadlğını kesinükle bıldiğı ka ve mutluluk şiler gerçeklerl gözönüne serettiğimiz mahsüllerimizl, iç ve nısmdayız. Bu durumda. kanudış pazarlartfa. maliyetlerlnin ÎNSANLIĞIN MUTLULU , meli, halk kitlelerinl uyarmalı nun yürürlüğe gırdıği tarıhten ve onlann demokratik .haklanüzerinde, değerine satılıp bugun bu yana niçin tek bir düzeltme ĞU VE BARIŞ GERİ nı daha iyi kullanmalan ola . kü hayat standârdından bir neb yapılmadığını, reformu rayına KALMIŞLIĞIN ORTADAN nağını hazırlamalıdırlar. ze olsun, bize imkân mı sağla oturtma yönünden niçin bir çaİnsanlığın mutluluğu ve barış. • KALKMASİYLE GERÇEKdınız? , Armağanı ba sarfedilmediğini anlamamız ancak geri kalmışhğın ortadan Mllletin şiddetll tepkisl kar LEŞÎR. güçtür. Üstelik. düzeltme bir kalktığı ve dünyadaki tüm halk şısında bu mesele şimdilik ka yana, iki yıla yakın uygulamayığınlannın da demokratik hakInsanoflullan kollektıf yaşapanrnış gibl görünüyor. Hepıda, devamlı, yeni yeni hatalar lannı tam anlamıyla kazandıkmayı geride bırakıp, bireysel nizin günlük yaşantısı fevkalâyaratılmıstır. lan gün gerçekleşebllir. İnsanlık mülk edinmeye başladıktan bu de. Beyler biraz da, halkın vc Personel Kanunu 1 Aralık 1970 ' yana köle, toprak. araç yanı o zaman sjevgiye ve hakka rfamemleketin meseleleriyle uğra te yürürlüğe girdl. İlk güntfen vanarak elele verir. Ve... maimülk edinmek, hayat alanşuı artjk,^ irlbaren tam anlamıyla keyfı «Mutlu Insanlar olur; Kannlannı genişletmek, yasama claHEINRICH BÖLL'e bir uygu'lamanın varlığının ö;*'^" \Salih TKTİK calardan çok. Karıncalardan cenaklannı daha iyi bir düzeye nüne geçilemedi. Aynca. çıkarısur.» çıkarmak için uğraşa giriştnişNobel kazandıran roman Mudanya Ziraa' lan karamameler, Maliye Baler ve devletler kurarak MrbirYddız HAK'ER Odası Başkanı kanlığı tamımlerl İle uygulayıcı lerine savaş açmıslardır. Her Bea cütll, Belofan kapb, beş « n i birimlerin ne yapacaklanm sadevlet, kendi çıkan için, bir şırdığı bir ortam yaratıldı. diğerinl ortadan kaldırmayı ve271 sayfa, 15 lira, Yan ödemeler parça parça bir ya egemenliğı altma almayı meşkısım personele verildi, diğerru, insaneıl, ve haklı bulmuş, ALTIN ÖTAPLAR IAIINEVİ Cafalofid • tstanbnl leri haklarımn yendiği kanısına bütün msanlığa da bunun böy« • • •• » • • • • • • • « •• • • • f vararak küskün hale düştüler le oldugunu her türlü olanak İlk dört dereceye giren kadrove araçlanyla kabul ettjrmeye lann tesbitl çok gecikjl ve çı çalısmıştır. (Cumnuriyet: 7569) kanlan kararnameler gene ayEski dünyanın tran,, Yunan, ncalık yarattı, reform llkeleriMakedonya gibi büyük devletnl alrüst etti. Yükselmede eşitSATIŞ TEMSfLCİSİ KURSU lerinin aralannda yaptıklan salik, Ilyakat gibl ilkeler büsbüvaslar, her bınnın diğerlerinin tön ortadan kalktı. .• '•*'. 14 Kasun 1972 Sah başlayacaitır. zaranna kendi egemenlik alanıKamu kesimi ile tktisadi nı genişletmek ve daha fazla köDevlet Teşebbüsleri arasmda leye sahip olmak ıçindir. kadroOcret yönCnden hlçbir Büyük Roma imparatorluSu inandıncı çerekçe ve clddl arsşPÂZARLAMA ARAŞTIRMASI KURSU diğer kölecı devletleri birbiri tırmaya dayandınlamıyacak şepeşisıra venip ortadan kaldır•Z15 K a s ı m 1972 Çarşamba başlayacaktır. kilde uçurumlar yaratıldı. Aynı Genel Mücnirlüğumüz tle Istanbul ve Izmir Bölge Müdürdığı, dünya halklarını köle ola»ekilde yan ödemeler gene büx^ * ^ ^ ^ Itlklerimijide tnevcut Teknik ve Ticarl Şartnamelerimiz .esaslan rak kullanmada rakipsiz kaldıyük bir gecikmevle saptanıp. dahillnde' : ğı zaman, insanlığın mutluluğa açıklandı. Memurlann tüm ça 850.000 tona kadar CA 21 N)'e tekabül edepek miktar• Kurs programlan M J B , Talim ve Terbiye Daireeriştiğini. artık savaşlann gerelısma istekleri kınldı da Amonsiım Sülfat Üre Amonvuır Nitraf (% 26 N), sınce tasdik edilmiştir. ğı kalmadığmı söyleyen düşüPersonel Kanunu g8rev ve '600.000 tona kadar •. 1618 "P2O5'e tekabül edecek / nürler, yazarlar çıkmıştı. Oysa • Kurslarda başan gBsterenlere tffifi, Eğitimden çalışma ySnetmeliklerinln çıkamiktarda granüle simple, granille triple süperfoslat Di, savaşlar devam etti. Usdikli kurs belgesi verilir. ?>• . ••; • rılmasım hükme bağladı, bu Amonyum fosfat, Bugünkü batı uygarlığl lnglyapılmadı. Bunun sonucu, iki 250.000 tona kadar bompoze gübre, . Tamamlayıcı bilgl için müracaat: yıl tek bir memuruntfereceyük liz, Fransız ihtilâllerinin, Namübayaa edüecektir. polyon savaşlarının, Bismark'ın selmesi mümkün olmadı. yüzTeklifte bulunmak isteyenlertn şartnamelerimiz esaslanna PEVA v . ;••v" , , binlerce memur ise ne derece Alman derebeylenni hizaya ge' uygun olarak hazırlayacaklan tekliflerinl engeç 4 Aralık 1972 k ; * tirmesinın sonucunda, feodâl ne de yan kademe ilerlemesi Pazartesi günü saat 15.00'e kadar Ankara'da Cenel MüdürlüPiyasa Etüd MOşavirlılt Araştırma Ud. Ştİ * . devrtn ortadan kalkmasiyla kuyapamıyarak intfbak ettiği yerğümüzde bulundurmalan ilân Olunur. ruldu. Bütün bu lhtilâller, *ade çakılı kaldı. Beyoglu, îstiklâl Cad. Imam Sok. 1/4 " .• , vaslar, insanlann birbirlerini ölŞu aada, Personel Kanunu.' Tel: 45 66 47 ', "•'''• l dürmelert uygarlığı kurma uğv nun, reform antayışıyla uzakruna yapıldı. Ve savaş uygarhk yakın blr llişkisi kalmadığl ke(Basm: A. 15543 • 230047557) Cumhuriyet 7564 devrlnde gene de devam etti. slnlikle söylenebflir. Isin acı Bismark'ın Fransa'yı yenmetarafı, ne bu kanun yürürlükten siyle egeraenliği perçinlenen Alkaldmlabilir, ne de mevcut ruman burjuvazisi diğer Avrupa tum ve davranışlarla düzeltilesömOrcesi devletlere rakip olabflir. rak ortaya çıktı. Gelişen kapiBasmdan izlenildigl kadarıyla talizm emperyallzml doğurdu şimdl de yetki kanunu aracilıği ve Batı uygarlığı yeni bir savaş ile hatalann düzeltilmesl amadönemine. *»mperyali»* »avas döcıyla çahşmalar yapılmaktadır. nemine girdi. Bu çalışmalann hangi kurulus Tarih boyunca, lavaşın kBtü^ ve uzmanlarca vapıldığı, kapsaÜNİVERSİTEYEHAZIRUK Kayıtları b a ş l a d ı . lüğü bansın güzelllğl hakkında mının ne olacağı ve uygulayıcı çok şeyler »öylendi, yızıldı. tnblrimlerle ne oranda illşki kuIMÜRACAAT : BEŞİKTAŞ ÇIRAÖAN CAD. 71 TEL: 4809501 sanlara «Birbirlnizl leviniz» rulduğu bllinmemektedlr. Gen« (llâncuıls. Ü40D; J587 dendi. «Mutluluk tevgl fizerina tam bir gizlillk bavası hakim MEMURLAR ARASINDA DENGESİZLİK, ADALETSİZLİK YARATAN YASA HALK KİTLELERİNİ UYARARAK GERİ KALMIŞLIKTAN KURTULMALI KÖYLÜ VE ÇİFTÇİ GÖZÜ İLE PARLÂMENTERLERİN EMEKLİ MAAŞI İSTEĞİ ELEŞTİRİLİYOR. Size de mi emeklilik? PARLAMEN'TO ÜYELERİ HANGt YURT SORUNUNU KÖKTEN HALLETTİ DE EMEKLİLİK İSTİYOR? 1972 NOBEL PALYAÇO Türkiye Zirai DonatımKurumu Genel Müdürlüsii nften ' . ' • : . . •EÖITİM.CIDDE KUPUMLARIN İŞİDİR FEN BILI1VILEI1I MERKEZI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle