27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SA¥FA DÖRT iCUMHURtTET: 1 Ocak 1971 GİZLÎ^BELGELERIN IŞIĞINDA Bundan sonra kapitülasyonla rın Turkıye tarafından yururlük ten kaldırılması donemi başlıyor. Bu problemin de ılgı çeken yönu şudur ki; Turkıye tarafından kapitülasyonların yürürlükten kaldınldığı hakkında yalnız tek yanlı olarak verılen bu kararı protesto etmek ıçm, her ikt savaşçı d'evletlerin ordu gâhlan birleşiyor. Bu ortak protestoyu duzenlıyen Italyan B. Elçisi Markl Garoni'dır. Protesto notas'.nın metni de îtalyan B. Elçisi'nın aracılığı ile her ıkı savaşan taraf hukumetlerinin B. Elçileri tarafından dikte edihyor. Kirs'in bildirdiğine göre, «Avnsturya ve Almanya B. Elçileri de, tüm büyük devletler tarafından Sadrazam'a verildi.» Sadrazam ve Cavit, Kirs'e bildirdiler: «Savaştan kaçınmak için kamnoyunn ve asker yBneticileri, bir bakıma inandırmak gerekiyordn. Onların bildirdiğine göre, bn tür davranış, Alman B. Elçisi'ni gözden düşürecefinden, yararlı olmoştur. 10 Eylül 1039.» Bunula beraber, 13 Eylül günlü 1068 sayı ıle Kirs, Sazanova şunîarı yazıyor: «Giıli bir kaynsktan öğrendiğime göre; Alman ve Avusturya B. Elçileri, devletlerin ortak notasına katılmışlarken, simdi artık kapitülasyonların yürürlükten kaldınlması olayını bnndan sonra'protestodan kaçınıyorlarmışj» Artık Turkler, kendileri için durumu saptamışlardı. Bun dan sonra, tüm umutlarını Al AŞILON HNBDOLU Derleyen: ALt RIZA ERSÖZEN kumetlerı gerek adll ve gerekse ekonomık kapitülasyonların yürürlükten kaldırılmasma razı olduklannı bildirselerdı, Türkiye'nin savaş hazırlıklarmı durdurması sonucuna erişebilirlerdi diyor. Ingiliz B. Elçisi, Sazanov'un kesinlikle direndiği «Tan tntmazlığın notada belirtilmesini önenniye kendini yetkili say mıyorj. «Ortak notaya değgin hükumetinden hiç bir talimat almadığını bildiren Fransa B. Elçisine» bakmıyarak, «İngiltere'nin razılıfı ile ortak bir nota vermiye» razı oluyor ve fakat burtun hakkında da Kirs'in dusuncesi, «îçeriğine çöre bn nota bnrada özel bir izlenim do|uracak nitelikte değildir; çiinkü burada kapitülasyon sorununnn incelenerek sonnca vardırılması için maddi ve olnmln öneriler bekliyorlar..» Eylülün başlangıcı Almanyanm Batı ve Doğu cephelerinde önemli başanlar kazandığı günlerdi. 31 Agustosta Almanlar Amyen'i, 4 Eylülde de Rayms'i elde ettüer. Oç gün sonra da Mubej'i aldılar. Fransız hükümeti Bordeaux'ya çekildl. Ayni zamaada da Hindenburg, Doğu Prusyada Rus birlıklerini geriye sıkıştardı. 9 Eylülde Almanlar Rayms'i boşaltarak yeniden geriye, Mam'a geldiler. Cephe Ren nehri boyunda kaldı İse de, dumm korkutucu ıdi. . koşulîar altında Sazanov, 19 Eylül günlü ve 2743 sayı ile Kirs'e şu telyazısmı çekti ve birer kopyasını da Bordeaux ve Londraya gönderdi «Eğer Türk bükümeti Alman denizcilerinl hemen azaklaştırmak ve geferberliği durdurmak garantisint taşıyan şartsız blr taraTsızlık önerisini bİ7e vapacak olursa biz de. yeteri derecede garanti verebilecek yeni pozisyon ve kurallar altında kapitülasyonların kaldtnlmasına rasn olnrut» 21 Eylül gününde de Bordeaux ve Londra aracılığı ile Ttlrk hükümetine verilecek notaya tarafSTZİılı hakkında bir kayıt konulmasında dırenıvor. 23 Eylül. de, îstanbuldaki Fransız B. Elçisi yine gerekh talimatı almamış oluyor. Bunu Kirs 1178 sayılı telvazısında bildirivor: «Bnradakl Fransız arkadaşımızın gerekli talimatı alamaması halinde (Türkiye tarafından şartsız olarak tarafsızlığın korunması halinde kapitülasyonların yürürlük ten kaldınlması sorununa razı olduğumuza değgin) ayrı ve tek bir nota lazılarak, tarafımdan tek olarak imzalanacak ve iki arkadaşım tarafır.dan (Fransız ve Inçiliz) da sözlü olarak doğrulanacaktır.» 24 Eylülde Fransanın, Türkiyeye bazı malî müsaadeler vereb:lmek ıçm, Fransanın Cavıt'le gorüşerek anlaştığı konulann sozden eyleme geçırılmesini, yan tutmazhk koşulları içine sokul masını Babıâliden ıstemek niyetinde oldugunu Sazanov ogrenıyor ve yeni tıcaret anlaşmaları imzalanması için yapılacak goruş melere ozgü bu i'tp°ın eeckM rilmesînin sagianmasını Londra ve Bordeau* B. Elçılerine bildırıliyor «Aksi halde, devletlerin Türkiyeye verdikleri izinler Türkije üzerinde beklenen etkiyi doğurmıyacaktır» dıyor. Sayı: 2883. Buna karşılık olarak Delkase, Türkıyeye malî musaade verilme sindekı .her tur görüşmenin kesilmesmı ıstıyor ve Türkıyeye karşı «cephenin değiştirilmesini», çunkü Turkiyenın «bizimle oynamakta olduğunu» bıldıriyor. Bunun hakkında bılgi veren Benkendorf, Grey in de «bu görüşe katılma eğiliminde olduçu» nu «n'lerıne ekliyor 25 Eylul 512. Bunun Uzerine Sazanov, hemen Kirs'e telyazısı çekerek «Türkivenin takinmiş olclucru son politikaya karşı» (kapitülasyonların kaldırılması nedeniyle olacaki Bompar ve Mallen ile birlikte Babıâliye korku verme taktiçi vürütülmesini büdiriyor. 26 Eylül 2918. Avnı zamanda Kirs'in bıldırdiğıne gore, «Tiirkhe, Alman subavları ile. erlerivle, top ve mermileri^Ie dolup taşmaktadır.» «\skeri hareket alanlarında Almanların durumunun kiitüleşme si, bir dcreceve kadar «laha barış vanlısı olan Bakanların aklını başına SFtirmiştir.» «Bakanlar Kurulunda barıştan vana olanlarla Enver arasında bir çekişme sürmekte ve Enver. çoğn kez Talât tarafından korunmaktadır "tşte bu çekisme de. sava? alanlarından alınan hilçiye haelı olarak, hep kararsi7İık icinde sallanmaktadır. Bununla beraher kabine karanna da hakmaksızın, savas her an patlıvaoak durumtladır Cünkii filovn ellerin de bulunduran Almanlar, bunu her an patlatabilirler. Bn savas da dpnizde bize saldırılarak çıkabilir.» •Gerrk ben ve çerekse arkadaşlarım şu kamdavız ki. şimdiki durumda Almanya ile savaş sürmekte oldııgıından. Türkive ile bir «avaşH çirişmekto hir yarar yoktur. Bu ncdpnle. tnm olanaklnr zorlanarak. Bahıâli'vı ele çecirmıve ve cokişmelerripn kacinmakla \urttaşlanmırın vararlarını kornmava calışıvnruz. Başka bir politik durum cıktısında. cok HnŞa1 dır ki. bbim daiTanı* ve iliskilerimi? daha istekli olurdu Faknt hıiüiinkü durumda Almanlar daha 'stokli ve hu ha! onların cıkanns dnha vararlı fırsatlar hazırlıvaratî savaja hemen sfirüklivebilir. Sava$ ise. eoriinüvoT ki. karınıimazdır: fakat bn savaşa razı olmanın ne zaman eerekeceğini bana bildirmek zatı devletlerine diişer. bu. nunla beraber. eeer savaş. bizlm fî lomuznn venileisiyle baslrvncak olursa bile bizim hurndaki dıırurnnmnza a|ır bir vnmruk indlrmlj olacaktır. 1 Ekim . Sayı: 1314> •Filovu kendi ellerinde bnlnndnrmalcla Almanlnr. isiekleri eereMne davranaraklan» şeklinde Krs'in gösterdiji öngörünün deJeri. Alman BüviiV Elçisi Von V^n^enheim'm. Göben ve Breslav'ı Alman ba%Taeı altında Karadeniz'e göndermekteki düsfincesine lLiman Von Sanders'in «dh"encI" kar$ı cıktifi» hakkında kendi yazdıjı kitabındaki bolümlerie or rnva çıkıyor Llman Von Sanders diyor ki: «Çarpısma Türk bayra Elçiler çekilirken savaşa airiyoruz manya ile dostluğa ve onun basarısına bağhyacaklardı. Kapitülasyonların yürurlükten kaldınlması hakkmdakı karann kaldınlması veya hiç olmazsa bunlann yerine uluslararası hukukun genel ve temel kurallanna daha çok uyabılecek bir yontemin konulması hakkında, bundan sonra sürdürlen görüşmeler Kirs için, barışın korun a c a ğ ı hakkında b a z ı düşunceler uyandırmasına rağmen, Türk asker yönetıcilerinin son kararsızlığı veya belki de gerekli askeri hazırhklann tamamlanmasına zaman kazanılması için, istiyerek yapılmış şeyler olarak kabul edilmek gereklidir. Liman Von Sanders diyor ki; bu bolgedeki başlıca eksikliklerden birisı Bağdat Demiryolunun dağlık bölgesinin ya pımının bitırilememesi ve ancak Türkiye'nın askeri yenılgısinin ortaya çıktığı zamana doğru, 1918 yılı Eylülünde bitırılebilmesi idı. Askeri birlıklerle cephanenın, ateşli bir çalışma ile ulaştınlması ve aynı zamanda yürutülen bu gdrüşmeler sırasında da Kırs, daha hâlâ «Bizim barada (Rnslann) ticarî çıkarlanmızm önemsizliği nedeniyle» ekonomık izinler verilmesinin uygun olacağı görüşünde direnmektedır. Delkase ise kapitülasyonlarm yürurlukten kaldınlması hakkında yapılan protesti>dan sonra yeniden chplomatik bir adırnın Turkiye tarafından atılması gerekeceğmi ileri surerek görusmelerin sürdurulmesı için girişımde bulunmayı gen çeviriyor. Barışsever partinin ileri gelenlennden Cavit ise, eğer anlaşmah üç devletlerin hfi nı bildiğimlz halde> gereken telpar ise bu bilgiyi «îete* derecede ğı altında yürütüldü. Bnnun sona yanlannı gönderdik. Gece saat bir umursamaılıkla» karsüadı eu olarak da, Türk Bahriye Nâzı3.0fl'e doğru, Dışişleri Bakanlığm n Cemal Paja, denize çıkmıya ra Mösyö Bompar aynldı. «Ve fakat dan, Elçiliğin tüm gorevleriyle blrçeyrek saat sonra Mösyö Mallet n olmak zorunda kaldı.» (1) likte, Türkiye'den ayrılmakhğıile beraber tekrar gelerek her ikiKirs'in son 2 Ekım günlü üd tel mız hakkında gizli bir telyazısı al mizin kendi hükümetlerimize bıyazısına ilişkin 8 ve 9 aayüı iki dım.» rer telyazısı çekmemizi. TürkJyc'yaprakta da asker ve cephane sev je hemen savaşa girmemeler) ve kine, Almanya'dan altın ihtiyatı (1) Türkiyede Beş Yıl: Sahifa: Türkiye'ye ya savaşı veyahut hiç alındığına ve Türk topraklannda 45 46. başkaca savaş haTiriıklannm yu zaman kaybetmeden tüm asker Almanlarm, Osmanlı İmparatorlurütüldüğüne değgin aynntıll bilğundan uraklaştınlmalarmdan biN giler vardır. rini seçmekte serbest bulundukla29 Ekim'de Kirs, bir geztnti sıra ruıı önermeyi öğütlemekliğimizi sında Karadeniz'deki savaş olayıHaritalar bildirdi.» «Tüm filoya sahip bulu nı Sadrazam'ın tercümaıundan öğçizilirken nan Alman subaylannı uzaklaştırrendi. Ingiliz B. Elçisi bu haberi .yeterli bir sevinçle, Mösyö Bom mayı Türklerin başaramıyacaklan iHiııımıııııııııııııiMiııııııııı ııııııııııııııııııııı • < •• FAK1R BAYKURT 104 «Babasına babasına !• diye atıldı Musdu. •Rm siz babasına teslim edin, ben babasından alınm. Başuıa birkaç devriye diktim mi tamam! Sonra da düğünüyle, töresiyle reoya bindirir gotürürüm! AvTadım Kâmile elinden dutar oturtur karyolanın üstüne. Çok geçhnlidirler. Sinciden aralannın muhabbetinl göreeektm ki. aaah, içim yanıp yanıp gidiyor fcomutanım! Valla melmeketi yakacam hırsımdan! Aziz beyiıı demesi gibi değil de. sen bu işt insanhk yanından dut. Yani her havta evini av kuşuyla doldurmazsam, Ankarada reyisicumhur hazratlarımız gibi seni de keklik etiylen beslemezsem namıssızım!» «Peki! tstersen ben de eelevim ha?» «Yooo, senlik bir iş değil! dedi Aziz bey. »Senin gideceğin is var. gitmeveceğin iş var. Cipe binip cavuşlar gitsin. Reoya binip candarma komandoları gitsin. Yarın Için telefon et Ankara'ya, birkaç dene de Amerikan detektifi yollasınlar. tamam!» «Komandolar Gâvurdağına gittilcr. Burada geciclydiler zaten. Oradaki eşkiyalan tenkil edecekler. Doksan >üz eskiya. Halk bizar olmuş. Aydınlı aşiretinden bir gelini alıp götürmüşler. sabaha kadar.. gelin bayılıp ölmüş. Onun için komandolar çittiler. Ama cok açıkgöz erlerden veririm..» «Kaç tane?» «Canım. kaç tane olnp da? Dört tane yetmez mi? Bir de Şerif çavus var. Bir cipe an cak sığarlar zaten..» «Benim reo var!» dedi Musdu. •Fazla er yok elimizde. Burayı temelll boşaltamayız. Ankarada gençlik harcketleri var, oraya jolladık yarısını.» •Amerikan detektifi de ml gelmez?» «Onu da bir soranm Ankara JKK'ma.» Kabak Musdu. Aziz bevi dürttü: «Bir de şev vardı.. dürbünlü tüfek!» •Dürbünlü tüfek gerek değil!» dedi komutan. «Bakınca çörürlerdi hani?» Kumandan tnıldü: Serif çavuşa bir dinleme cihazı vririm. Evlerdeki konuşmalan dinler dışardan. tçcrde konuşurlar, hiç çaktırmadan dinler. Mesele daha kolay çözülür. Ama bu dinlema cihazmdan söz etmeyin kimseye!» •Nasıl bir şey bu cahaz?» •Küciik bir şey! Bir de telsiz veririm. Topladtklan bilgiyi burda Değerlendirme Bürosuna sokarız. Buradan da uzmanlann direktiflcrini söyleriz kendilerine. Böylece yann öğleye operasyon tamam oiur..» A7İz bevle Musdu kalktılar hemen. «Siz üzülmevin! Ben yanm saata kalmadan takımı dürene sokar yollanm!» > . • •Sağol komntanım, allah razı olsun, heral da çok razı nlsun!» «Estağfurullah! Görevimlz..» Komutan da kalktı. Kapıya kadar selâmetlevecekti. Aziz bey kuiağına eğildi: «Yalnız habann olsun. o tşçi Partili Kör Calal var ya, Evci>e gitmiş bugıin! Ardına bir adam daksan eyl edersin itin! Sebabma geiinee. çok zehir saçı>or. Verelim el elp, prolatar diktnturasi knralım diyor.» •Canım. cok büyütmeyin bunu gözünüzde! Basit bir sempatizan işte! Hem de passif şimdi!» •Ne passif i! Hec gevşetmeye gelmez! Emme sen hilirsin. Bizden hahar vermesi. Ötesini kendin bilirsin » «Onlar önem değil yavu!» dedi Mnsdu. «Istcrse sovu İsci Partili. sülâlesi de zehir olsun! Yarın seçim peldi mi, iki kelimelik iş bunlar. Sen paradan habar ver yavu Aziz bey! tşçi Partililerin kaç kurusu var? Eskisi gibi Moskovadan da gelmiyor, haa? Hadi, ısmarladık komutanım! Hadi zahmet etme, kal sağlıcaklan . » Dışarda gün batmıstl. Tuncer lokantalann blrine girmişti. Acaba hangisine girdi? Bütün öfkesini ondan çıkaraeak gibi sövdü Musdu. Sonra Aziz beyle el sıkışıp aynldı. Ramyonun yanmda durdu. Cebinden paketini çıkarıp suzgeçli bir cıgara yaktı: «Su işin mma bir koyaydun!» dedi, oğlunun bulunup gelmesinl bekledi. xxvm. TOPRAĞIN ALTI konu veresim. AYHAN BAŞOGLü"' DİŞİ BOND Reo geldi. dibeğin hasında durdu. «Bas kornaya bas! Elini heç cekme!» ded! Mnsdu. «Bas. yekun millet toplansın! Kan kız dokülsün sokaklara. bas! . » Karanlık çöktü her' yere. Farlann önünden çocuklar geçiyordu büzülerek. «Bas dedim, elini heç çekme dedim...» Adamlar ellerini kuşaklarından çıkanp geliyorlardı. Kadınlar başlannı örtüp biribirlerine sokuluyorlardı. TunceT farlan söndiirüverdi. •Söndürme ulan! Hep bas, hep bas, heç çekme elini!... Sana bas diyorum. duymuyor musun. eşseğin sipası! Söndürme sunun şa\kını diyorum •*na! » Tuncer farlan yeniden vaktı Sonra kornaya bastı. «Akü biter yavu buba!» dedl. ama sesi duyulmadı gürülrüden. «Bas. herke» gelsin! Bu mına kodufum Kör Ce!âl neden calmıyor? Hani davul. hani zurna? Ben ne tembehledim o Kızilibiğe?» Sae yanındaki kapağı açtı. «Ulan Karatekeeeee! » diye bağırdı adamın birine. Nerde o Kör Ceiâl denen Kızılibik? Bulun çabuk su dürzüyü? Neye calmıyor davul zurnavı, ncrde gırnata?» Kör Celâl. koca kapıdan cıktı arkadaşlanyla. Hem geldi. hem gırnatanın emisini değiştirdi. tbrahim davulun ciıhıınınu dımbırdattı. Musdu. el etti Celâle: •O bryıklarını volanm senin! Neye çalmıvor^ •un ulan militan deyyus? Fur bakayım, fur çahuk! Sen ola duğün sen ola'vı fur! Bırak artık Cezayın! Cezavırınuı mına korum! Sen ola'yı fur. Sen ola'yı. haşşövle!. Hasşöyle! .• Atladı indi yere. Üç dört adım yüriidü blriken adamların arasına. Linlin geimlşti Gökcimenden. Merakia Musdunun vÜ7üne bakıyordu farlann avdınlığmda. Eski muhtar Cemal de oradaydı. •Bir havır habar var mı?» di\e sordu Llnlîn. •Bes taersa sonra Serif Cavus burda!» dedi Musivı «Dört dene candarmavla eeliyor. Elinde bir telsiz. Cipe binin eeliyor. Bir de ufak dinleme cahazı var. solıısan duvacak evin icinde. ossnrsan duvacak! Hadi bir de sinci saklasmlar kızı bakalım! Sen orda evin icirde avradmla konusurken. dışarda heoirini duvacak Kelâmı Kadlm ?ihl hir bir anlava. cak dediklerini. Sirp bularak kın şiiirp! Bulnnra da. o saklavanın. o kacıranm mma kovacam. hrrkes duvsiın sinridpn Herke* isitsin. Duyduk dnynıad'k demesin kimse! » Sakir Hafır eelip Cemalm koluna dnknndu: •Cekip hir köseve. sövleyeltm!» dedi. Musdn duvdıı: «Ne?» dedl «Ne «üvleveceksin?» «Az heri »el hele aîa!» dedi Cemal. •Ne sfivlevecpkspn âsikfir sövle Hahz!» dive haeırdı Musdu. Raklı eirll vok bnndan «onra. Rund»n «onra hecbîr sev «aklanamaz! Dinleme cahazı bir celsin . Ne konnsnrsan şirp iclndp!..» ı*rkr«, vnr) •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••|||||lıaılllllıa 126 Tom çenesinı göğsüne doğru bir kaç kere indirıp kaldırdı: «Evet, va* pompası...» «Evet Pompa bozulmuşru, bız de ormanın tam ortalık yerınde kalakalmıstık Hava iyıce kararmak üzereydl...» Yan gbzlerden Beigler'den yana bakarak sa§ ayağını solundan mdirip. solıınu sag ayağv nın üstune attı Durmaksızın not alan şu rtitbell polisi de Ihmal etmemek lâzımdı . Ve Tannnm kendisıne en taş vürekli, en duygıısuz erkekleri bile sanivesınde vumuşatacak kadar dayamlmaz bacaklar verdiğinl çok tyl biliyordu Beigler lçinden bir «vay canına» daha çekmek zorunda kaldı. «Ne bacaklar bunlar böyle' . » «Geceyi orada geçirmekten baçka yapacak sev yoktu... Ertesi sabah da lster istemez vola koyulacaktık... Yürüyerell tabıl. » Bu noktada susarak gögüslenni şişıre şişire derin nefesler aldl: ' «Tasavvur edin blr kers... YedJsekiz kilometrelik bir yolu hiç mola vermeksizin yürilmek zorunlugu Tabana kuvvet . Derken çalılıklann arasın daki otoTiobili kesfetrniveyün mı bırdenbire . » Kpndi^ini dikkatle ve inanır ?örünerek dinleven Terreü'e şövle bir baktı . Onu da digeri s^b) seks açısmdan sımsıkı vakaîamak hevesine kapılmanın ne kadar bosuna zahmet olacaÇım daha ilk bakışta anlamı«tı Bu bakımdan evine ve kansma sadık fo<;illen3en biri oldugu muhakkaktı Beigleri hacaklannm \ftriinsesine kolavca oturtmustu TorreH'1 de ancak lâf kalabalıSına bo&aralt ve mantıkla nısa eetirebilirdi nSu arabayı bulduSunuz 7aman. durumu nolise bildirmek gîbi bir şev eelmedl ml aklınıza' . ı dive Terrell sor> du. Suaün bfivlPsine sUlerelt cevarj vermpkten baska ne varnlabilirdi' Stıeila da Bvle vaptı: «Benlm aklımm kBseslnden bile eeçTrodi Koeamın da benzer bir diktlncere kapıldi*mı sanmıvorum Kampa eirtprken. eerekli btitün kamp esrasmı Tom*un blr arkariasından emanet almıstık.. Bunla1 n arabada bırakmak tslmiz* Rpr«Prin1n bir* ındlrdik. yeni oir pompa teda» rikledik tekrardan aynj yer« vollandık ve Buick't eski yerinde bıraktık.. Ne blr mlltm llerl ne bir millm gert... Tıpatıp eski verine. Bizim arabanm pompasını degiştirdik ve bir kere dahs dönüs yolunu ft:ttuk.» Terreil. çenesinl avuçlamış öylece duruyordu Sheila"mn sfivlediklerinde valana, uydurmaya benzer oir taraî voktu. Kadının dediklertyle Fred C Tooletin dedikleri trtrblrini tutuyordu nPekl Oagajı açıp öaktınıa mı?.. » diye anl bir kararla Tom'a sordu Tom $öyle ötr sllkindl. boynunu tieri dogru uzattı. kendini toparlamaya çalıştı .. Ama hemen cevap veremedl Nlhavet: TİFFANY JONES James Hadley CHASE Pürkçesl Şebbal AYGEN durumu farkeder. oize an olmıyan öteberivi de oekalâ çalabilirdi Çalındıjı takrfirde vanacaktık rabt O andaki cn büvük endl«!Pİprimi7rİPTi birl d e GARTH «Hayır .. Havır .. Blz .. Blüim arabada ne var ne voksa olduSu »ibt öbOr arabava aktardık Arka koitugnn üstüne vı$dık BnSaiı açmadıK Açmamıza llizum kalmadı . » Terrell nvaSa kalkmıstı: «3u Bulck mark8 arabavı nerede bulduSunuzu blze göstermek *ahmpr!ne katlanabllir misinİT' FTpmen vnls çıkabilir mivi? i f ^ b a ' » TZahr.iPt np rfomPk' Hemen eidPbH1rİ7 tabit MUsaadenizle cpkPtimi elvip geleyim.ı Tom hfvlp «fivlpmis vp avaKocası cıkmak Uzerevken She da vprinden ftrlamıstı: « Dediklprtnızden anladıgım fcsrtarı hi7 eanff^tprlprp ait bir arabava binmisi? Rvle m1 sef?.» « Yanılmıvorsam övle» dive TPTTPII rpvao verdi Rfivle «îOvlerken ötr vandan da senc fcadmı ide?s viven Beieter'p bakivordu hlrdpn haJhrdv » Atlah tla hir narpketle Ma> '«=kv'rl»n vann dfind'i O da ava « Ofirdünü? mfl basımi7a ?Pİen!er1 Farkıns bile varmak<!7in IranstıŞımı» bu nlavı saderp 'Ifisfinmelt bfip tansivpnıımu vflk«!Pİfprplc sin'rlprimi KPTr>q« »derpk Np bpvpcan ne he»pcan Hiftalar'va kpnrtimp ee'pmem hpn artık • • nercpkfpp d° «vlp Ola»flnfktü hir «pv» riivp MalsVv mınldandı «Sonra eHzlerln) kırmstırarak masum bir ifadeyle Tenell'e baktı: (Arkan m ) burdu . Tom bana orada Italıp kendisı dnniincpve kadar noklememi sRvledi nvm> fcp^lnlikie ve dprha! redfiPttiTn Bir ormanın ortalık verinde tek bs sıma saatİPTf"? kalmama hicbir spldldp imkSn »oktıı» Bn noktada susarak anlavıs beklpven ffrtzleTİe Beieler*» bak tı. Beleîerln de «nlavissiî bir adam oldufJ 'ddia prtilpmprrli doŞrusTj va Cîinkfl avn1 anda* «Ah ormanda o VP hen ha=basa kalmalıvdık Bak o Taman korkar mıvdm?. Hattg bpn kendi hesamma tssız bir adavı terdh ederdim . » dive dtistintivordu Geno Itadm e^zlerini tekrar TprrelVp cevirdl «Bu şartlar dediSinlz sev aklımınn den bile eecmezdi dpÇll ml? Tom*un rpblndp pvrpnspl bfr *• nahtar vardı zaten Bizim arabadaki btitön oteberiyi diferine vükledik vt> vola ciktık. dan AYLÂK MUSA OKUyUCULARlMIIA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle