02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA İKÎ :CUMHURrTET: 1 Ocak 1971 • ••«•••••••>•«•< hareketleri, bozuk düzenin en koyu borulma «sathı maili» üzerinden, asagıda bir uçuruma doğru hızla itilmektedir. Bunu da, ya görüşü eski. ya vicdanı yıpranmış, ya aklı karışık bir bölüm politikacının; böylesine bozuk bir düzen içinde sürdüreceklerini hâlâ nmduklan kişisel ihtiraslan, hangi partiden olurlarsa olsnnlar bunun önemi yok sınıfsal çıkarları, ve en sonunda 4a ayrıcalıklı bir toplumsal zümre kurma avanaklıHarı yaptırmaktadır kendilerine. Buna, orta vatandaş «bitsin bu cehennem artık» diyerek katılıyor. Böylece de en rahat bir düşün huzuruna kavıışmuşluk aldanışi içinde sosyal görevini kendince yerine getirmis oluyor. Buna, örneğin torumınnn diplomasından başka bir şey düşünmiven ihtiyar ablamız ile cici demokrasinin muhalefet liderliği. «çalımı» ndan ötesini önemsemiyen tsmet Paşamız da katılıyor. Ve realist sosyal bilimciliğin gerçekten bilimsel kanadındakiler. bütün bu gruptera «bitsin bu cebennem» demekle, onun bitmiyeceçini hâlâ anlatamıyorlar. Türkivedeki tarihsel gerçeği içinde de, gençler dünyanın her yerinde söylenen temaUrdan başkasııu pek tekrarlamıyorlar. GENÇLİK HAREKETLERİ Prof. Bahri SAVCI faktörleri (muayyeniyet faktörleri) «rfmdilik ancak bunu söylemektedir. Fakat yaşadıgunız koşuUarrn geleceği beIirgin kılan bu faktörler ayni zamanda, gençleri bir nefis koruraadan vazgeçme aldatısır.a daha çok itip; gerici, bozuk. kapitalist bile olamamış eski değerler egemenliğinde yaşıyan ülkemizi, bu başıboşluk içinde daha çok tutup, ileri akımlan gerici akımlara daha bol kırdırma kurnazlığında da ilerletmektedir. bizl en büyük devletle esit kılan «bn millî kurtuluş» olmazmış. Zaten uluslararası iliskiler arasındaki berhangi bir aile içinde yasamıyacak imiş miyiz? Elbette yasayacak imisiz. öyle ise, o küçük cüssemizle, bu vahsi, bu hoyrat Amerikan kaplanı ile bir arada yasarken «nun vahsilik ve hoyrathklanna hiç ses çıkannamalı imişiz. Transistor İnsan ayrılıklarda dolar. Sonra sevdiğine kavuştu mu, bır den boşalmak ister. Söyliyecekleri birikmistir. Hepsini birden söylemek istediği için hiçbirini sövliyemez. Uzun süre ayn kalmıs iki dostun karsıla?masına dikkat edin. Sarılıp kucsklaştıktan sonra düo baslar : Nasılsın? tj'iyim. Vav vahn ! Hey gidi hev ! Eee anlatsana ! dive saçmasapan lâflar ederieT. Köşe yazarlan için ayni kural yürürlüktedir. Bir sflre koşesinden nzak kalan vazjr ilk vazıva her seyi birden doldurmak ister. Sövlivecekleri üstüste vıtılmıstır. Ama her seyi bir » den sövlemek istedi mi. vandı; hiçbir sev sövlivemeı. g Böyle zamanlarda en ivisi lâfın hir ucundan tntup, 8nem J siz bir konudan girivermektir. Sözgelisi ben transistor'dan bas • lamak istivorum Eskiden hövle hir lâf voktu. Cünkü transistöriin icadı venidir. 1<M8'de bnlnnan transistor l<)53:te havatımıza çirivermistir Eskiden icatlar. insan havatma bn kadar çabuk katkıva baslıvamazdı. Fotofraf 1727'de bnlnnmus. »ma yasantılarımıza renk vermesi icin m i ' a kadar tam 112 vıl gerekmistir. Telefon 1820'de icat olunduktan sonra 1876'va kadar 58 yıl beklemistir. CaSımrj sabırsızdır. TransistörO 5 yılda günlük yaşantımıza katıvermistir. Nedir transistor? Kitaplardaki tanımına bakılırsa transistfir. eermanvum veva silNvum elemanlarının varıiletken niteliEinden vararlanarak telsiz ve radvolarda ^ullanılan bir jrereçtir. Bu savede Tadvolar hem kfıcuk bovutlara İndiri1mi«. hem de ucuıa maledilmistir. Transistorln radvolar kücük pillerle ca'ısır. Hem de çalısması için lâmbalı radvolar çibi uzun sfire beklemek gerekmez. Dühneve hastın mı hemen baslar : Dikkat ! Bura«i Türkive Radyolan... Transistor «avesinHe memleketin elektrik buiunmavan verlerine radvo firmi«. dajdaki cnban bile koyunları otlatmava radvovla çıkmak olanajını bulmustur. Tahiî bn olanak birtakım tnünasebetsizlikiere de vol acmıstır. Olurolmaz vere küçük cep radvnMinn tasıvın «afı soln rahatsız eden münasebetsİ7İer az deeildir. Son ıriinlerde kellifelli birtakım adamlar da bu münasehet«İ7İer kafilesine katıldılar. Bunlardan birini tanıvorum. Adam cebinde küçük bir radvo tasıyor. Nerede olur«a olsun. radyosu açık. Alafranga. alaturka. caz. saz. oda müziSi, senfonik müzik. dans narealan ne olursa oliun dinlivor. Bu kadar musiki seveisi olur mn? Adam valnız mÜ7İk proeramlannı de6il, knnusmalan da dinlivor. Ovunları kaçırmıvor. Haberlerin cümlesini. kelimesini e« secmivor. Bövlesine meraklı bu adam .. Fğer radvovu beson dakika dinlempUten yoksun kalsa, yüziinde bir rahatsızlık. Merak edip sordum : Ne oluvorsun vahu? Radvosuz yasayamam. Neden? Bir sevler bekleniyor Ne beklenivor? Bilmîyor musun? Yooo.. nereden bileceSim? Hadi hadi . Sizin anlıvacaihnız bu adam bir sevler beklivor. Bir sıkıntısı var. Asagı yukan iki aydan beri nrkudurak vok. Cepte radvo. Kulaklar comar rihi dikilmiş. Surat kötü havayı gösterir meteoroloii ranoru eibi. Sana ne vahu? Ne demek bana ne? Ulan ! Zevtinvafma makinc vaÇı katıp da mı sattın? Kusadatı havalisini mi zaptettin? Birisivle ana rahminden ortak cıkıp devlet ihaleierinin kereste müdrırirıjüne mi tâyin edildin? ünivfrsitell rencleri mi kursunladın? öfretmenlere mi kıydın? Menderes Nehri deltasına elkovun vetmii dönüm arazinin üstüne ml oturdun? Bankadan nsuisür kredi mi vürfittün? Şellefvania ortak olup memlekete ka7ik mı attın? Yabancıvla isbirliğine ririp vatanını mı «ömBrdiin? Tok«a porselen pivasasında karaborsa saltanatı mı ilân ettin' llevlet ha7inesinl mi sovdnn? Sömürücü müsfin, hırsız mısın. nüfu7 tariri misin? Ne haltsın ki elinde trancistorlu radvo. gâvnrun icadından idam fermanı bekler eibi saatleri savarsın? Elinde transistor: vüzüme anlama? sribi baktı. Yukarıda yazmıstık va.: b» tnnsistor vaniletlcendlr, bir vandan öte yana akım getirir. öte landap hu vana akım geçirmet l ' : ••••••&•«•••••• ••• ••«•••••!? Geri kaian Paşamız Pasa bu kafada ols» idi, ne Türk ülusal Savasmı vapan ilk üc büyüjün arasına eirebilirdi; ne de bn ssvasın bans vesikası altmda onun imzası bulunabilirdi. Ama tarih îlerlemis. Paşamız vaktivle kusandıSı kılıçtan ve knllandıîı kalemden de eeri kalmıstır. Bu yüzdendir ki. demecinin üzerinden ancak iki efin ırecmis iken. vaktiyle kendisinin Türk Ulnsal Savasını beraber yaptıfı eenclitin burflnkn knsafınaan üç eenc cieek vere serflmistir. Bunun da tek bir anlamı vardır. Pasanm hS18 kabnl etmek istemedigi tek bir anlam: tîlusal savas zorununun buçünkü kosullar içinde de hâlâ sürüp ffitmesi . tste tenclik. hnçün belki daha elverissiz kosnllar icitıde. hu nlnsal savası sürdürme zorununn duvmaktadır. Bunu kendisine yaptırmamak içln canına kastedenlere karsı da ancak bir can kornma savası vermektedir. Toksa Paşanın daha onaltı vasında iken Harn Oknlnnda karsılastıSı kopukluSa bueünku eencli^in hevesi voktnr. Bueflnkü cençllk Mustafa Kemal cizçisinden kalkarak. Tfırkive'dpki tüm iktisadi ve sivasi srücün sahihinin «halk olması» nı istemektedir. Bazı ha«nn kaplanlarla bir vataja vatıp onların hütün hasinlikleri içinde ulnsal bavat serbestlifci bulacatına Inanmamaktadır. Bunun delillerini Devlet tstatistik Enstitüsü'nün rakamlannda hulmaktadır. Bunun bas delilini de. Savın Pasava savgılanmızla biz hatıriatalım: Teksaslı kovhnvdan aldıjı o terbivesiz mektup. Oenelik, Basbakanının herhanei bir Devlet Baskanından bövle bir mektup aimasını istemivor. Adı siipere cıkmn cıkmamıs. kapitalist veva komnni«t herhanei bir devletin vatarinda vatıp. o devletten «ömura tekmeleri vemeîi istemivor. Kendi topraklan Bzerinde herhanri bir devletin kendi nttısal cıkarlarına aykın durmak sövle dursun bizzat ulusal havatını topnn ağzına koyan tertipler almasını istemivor. urada «öylenecek ?imB dilik «n kadarını çok sSz var »m»tsmet işarettevelim: Bizim sömürüeülerin yorumu ri, hain, atalet içindedir ki ve bu «taletl öylesine yürüten bir şeytan liderlikler demetinr sahiptir ki daha dün bir genç öldürülmüş, ikisi yaralanmış ise buna hiç aidırmaz. Hatti şunu söylemekten kaçmmazlar: •Bunlar zaten solcudurlar, ölmelerinde sakınca da yoktur!» O yüzdendir ki bir grup öfcrenclyi şartlandırarak ayni akşam radvo ve televizyona bile çıkartabilivorlar, orada «Bugünkü modern sosyolojı. smıf tanımaz ancak bizim birligimiz içinde şu, şu dilimleri tanır. Smıf tanıyarak bizim bu tek birliğimiz içindeki sosval dilimler üzerinde bizden başka türlü düşünmek komünist ideolojidir. ve bızim milliyet vakıamızm reddidır. Türkiveyi bizim emrettiğimiz dilimlerin içinde örgutlemedikçe toplumcu, milliyetçi devrim yapılamaz. Bunu yaptmncaya kadar silâhlanmızj kullanacağız» derler. ma buna karşın (rağmen) ortada kafası ' gerçek sosyal içerik (muhteva) ile dolu bir Atatürk gençliği de, bir gerçek devrimci gençlik de rardır. Bunlar bir yandan daha dün ölen kardeşleri ile üzerlerine yapılan saldında yaralanan kardeslerine erkekçe bir ilgi gösterir iken; bir vandan da Türkiyenin asıl sahibi çalışanlar kitlesine tarihsel gelişim çizgisini göstermekten geri kalmazlar. Onun içindir ki bu cehennem kolay kolay bitmez. Tarihsel akışımızın Uerisini belirtici ma daA valı bizim bnrjuvamız ve sömüriiyecimyönetim biçimimiz öylesine bir Paşayı sokabilirlerse TCTele huzuru getirmek üzere ba cehenne•• *• mi sona erdirme kampanyasına, İsmet * Paşava yakın olanlar çirisimciliği ile başlamr8a ve hareketin arkasır.da bir tsmet Paşa imgesi, görüntüsü oturtulabilirse biçimsel demokrasimizin böyle çıkarcılann oyunlann» ortam olma şansının artacağı ileri sürülmektedir. Çünkü gene bir fcaç gün önce televizyon» çıkanlan öteki parti şöhretlilerinde çıkarcüar yararına fazla iş olmadıçı ar.laşılmıştır. Örneğin, Feyzioğlu G.P. adına gençlik olaylarının bilimsel analirini yapacağı yerde sosyalizm alevhine akla gelmez cahallıklar ileri sürerek kendi hocası olabilecek bir kadın parti liderine, herhangi bir tnahkemenin hiç kuşkusuz suç sayacağı lâflar etmiştir. Gene örr.eğin Aydın Yalçın. hiç olmazsa bir batı devşirmeciliği ile ciddi bir analiz teşkil edecek bir iki sözcük söyliyeceği yerde, batı devşirmeciliğinde «lâf» bile sayılamıyacak bir hukuk cahallığııu ortaya koyuyor ve gene kendisi sosyoloji ile uğraşırken hiç kuşkusuz kendisinden çok şey öğrendiği bu kadın parti liderine vaktiyle hüküm giymis bir adamın arkadaşlığını yakiştırarak sözde meslekdaşı Feyzioğlu ile birlikte komünizmi bilimsel açıdan perişan ettiğini sanıyor. Onun için çıkarcılar grubunun tsmet Paşayı işe koşması gerekiyor. tsmet Paşamız da gerçek tarihsel görevinin neden ibaret olduğunu sanki unutarak Türkivedeki gericiliğin kendisine o>r.adığı bu oyunun oyunculuğuna koşmaktan geri kalmıyor. Tarihin akışına ters düşen bir takım teşhisleri biçimsel ve cici demokrasinin ögeleri ve bilgeliği imiş gibi «anlaşılmaz bir çalım» içinde haykırıyor. cek ögelerin (unsurlann) hangisi saklanabilmiştir ki? Onun için İsmet Paşanın da öğrenci sosyal olayında nyduluğu öneren, silâh kullanma olayının nedenine akıl erdiremiyen; mazlum uluslann Mustafa Kemal ile cağdaş sav ve savaş sloganı durumuna vükseltilen, nlnsçu, bağımsızlıkçı, ve anti empervalist Dlteler. bilimsel ve tarihsel dogrultusundan saptınlan görüşler, hiç bir gerçeği örtememlstir. Ve onun bu demecinden tam ild K n sonra ort»Ü ya. üç devrimciyi yere seren yeni bir cinayet çıkmıştır. tsmet Pasan; bitmesini elbette herkesJn istediği, ama tarihin. ne Demirel kanunlan ile. ne Feyrioğln sandalyeciliği ile, ne 4ydın Yalçın'm devşirme ceza hukukçuluğu ile bitiremiyeceei bn gibi cinayetleri ve hele ancak can konınması için »ilâhlanan ileri öğrenciyi ateroz etmesi olayı üe içüıe düştfitn tarihsel terslik içinde yalnıı basına bırakalım. Ve onnn fikirlerinin ilerici gençliğe yaptığı «çalımı» ve bundan doğacak «sonsuz yanhslan» analiz etmeye eirişelim. objekP aşanın, tarihin akışına ve biliminbaşır.da, tifliğine uymayan teshislerinin akat kimden gelirse gelsın, toplumsal F hayatta cahaUık ve hiyanet teşkil ede tüm mazlum uluslann büyük bir bölümünün, uğnında hâlâ kanlı savaşlar verdiği «istiklâl1 tam» kavramına yakıştırdığı teşhis gelir. Paşamıza göre; bagımsız Türkiye Ufını, nlosal yasantımızın en serbest alanlarından birinde yasayan öğrenciler bile kullanamazmıs. Bu Amerika ve hatta Rus düşmanlıgı olnrmus. Ve ülkeyi durup dnrurken böyle bos bir düşmanlıga itelemekte «arar varmış. Aslında büyük Blçüde bir devletle eüssesi ufak bir devletin ittifak halinde olması. bir kaplanla bir yatakta yatmıya benzermis. Bugünkü dış politika edebiyatında iki devlete «süper devlet» diyorlarmış. Ama Pasaraız bunların hiçblrinin Türkiye'den üstün görfllmesine tahammülü yokmuş. Onun için bu tabiri sövletmfzmis. Çünkü Türkiye zaten bagımsız bir devietmiş. Bu yüzden en büyük devletle esitmiş. Millî knrtulu? da zaten buymns. Rasgeldiğimize düşmanlık ilân edersek Soniıç aomızın »mrn» «rBre, çençlitin huçfln ödev bilincinden, sınav sorumlulugundan, görev zorunluklarından kaçarak kendini öldürtmefe razı olmasına ise herhalde Paşanın teshisinden çok baska bir teshis kovmak gerekir. Şakası yok bnnun yahn! ölüvor çoeuklar! Hanei kamptan olurlarsa olsnnlar. kursun viverek ve bıçaklanarak ölüyorlar. Bunn, adını ettijimiz ödev, bilinç ve rorunluklardan kaçma sakası ile bir ilgisi olduğunu söylemek sorumsuzlugun ta kendisidir. P Hayır 1971 neler getirecek? Yirmlnci yüzyıl ne mi yapacak? Hiç bir şey. Eskisl gibi sürüp gıdecek. Bilimin gehşmesi sonunda hayat kolaylık, rahatlık, tathlık kazanacak biraz. Siyast ve sosyal reformcular bilimsel keşıflerin ürımü olan bu iyi sonuçlara kendi eserlert sayarak sahip çıkacakiar! Insan muhayyilesi yeni yenl ıstırap konulan yaratacak, iyi duygular bu acılan yan yanya hafifletmeye çalışacak. Insanlık adaleti, e'.ınden gelen tek şeyi yapacak: Ziyafet masasmdakilen arada bir değiştirip başkalannı onlann yerine oturtacak. Bol umutlu kişiler her şeyi olumlu yanından göreceklet, gormeye direnecekler, onların iyi niyetli dUşçülüğü esnek yasalarla yönetilen dünyamıza soylu ve mutlu bir gorünüş kazandıracak.» «Almanach Hachette 1901» in ilk sayısmdaki E. M. de Vogu*'nin «Geleceğimiz» yazısı böyle başlıyor. Yirminci yüzyılın eşiğinde bir yazarın umutları. düşünceleri işte bunlar... Ne demek istemiş? tnsanlık 19. yüzyılda neyse 20. vüznlda da öyle olacak, öz Ucğişmiyecek, büyük bir şey ummayın!.. 1971 e girdik. Yüzyılımız yaşlandı. IHösvö Vogue'nin dediklerini gerçekleştirdi. Bilimde büyük aşamalar vaptı. Sosyal ve siyasî reformcular bilim eserlerini insanlık yaranna değil, zararma olarak hayata uvçuladılar. L'ygarlık, insanca bir kişiiik alamadı ne yapılsa. Edebiyat, sar.at «humaniste» niteliğini zaman zaman yitirdi. Başka çeşit bir anlam kazandı. tnsan acısı, ıstırabı başka insanlıfı eskisi gibi etkilememeye başladı. Teknik olanaklar geliştikçe insanoğlunun duyarlığı kalktı ortadan. Yirminci >üzyılın "1 inci yılında Aya ulaşümış, dünyanın keşfedilmemiş bir kanş toprağı kalmamış. teknik uygarlık insanlığın yarısı için en güzel hir düzeni kurmuş .. Ama öte vandan dünyanın yarısından çoğu en ilkel koşullarda, açlık, yoksulluk, hor görülme. ölüm korkusu, tehdidi içinde yaşamakta .. XX. j'üzjnlın insanca duygularla yapılacak bir bilânçosu hiç de olumlu değildir. Hattâ teknik uyparlığın, gerçek «uygarhk» olmadığını düşündürecek kadar umut kırıcıdır sonuç... Ta TürMyemiz? 1971 in Türkiyesi nasıl olacak? Güreü Bacı da öldü! Yarını bilmek her zaman zordur. Ama Türkiyenin yarınını bilmek değil, düşünmek. bayal etmek bile güç! Her gün ayn bir umut ya da umutsuzluk getiriyor. Tam sevinirken üzüntüden üzüntüye düş'üyoruz. Güven diye bir şey yok içimizde. Boşlukta yürüyoruz, derken o boşluğa düşüyoruz, sonra gene çırpınmaya başlıyoruz boşlukta. Bir umut daha bularak!.. Umutsuzluklar içinde umut arayan garip yaratıklar olduk. Günü, saati yaşamak... O günü, o saati iyi geçirmek, yalnız kendimizi düşünerek; kesemiz dolu olsun, >iyelim içelim, yarın ne getirecekmiş, umurumuzda değil! Kurşunlar vızıldıyor, dinamitler atılıyor, gericilik çanları kulaklan yırtıyor, iç ve dış düşmanlar elele dört yandan bir uçuruma itiyor toplumu. Garip bir bilinçsizlik içinde uymuşuz akışa. gidiyoruz .. t'mutsuz olmamalı! Ama nerden bulmalı bu umudu? Dinledim radyolan, okudum gazeteleri: Umudun kırıntısı yok. tnsanlarla konuştum: Hepsi idam kararını bekliyen mahkumlar gibi! Bir mektup aldım dün, «tkinci Millî Kurtuluş Savaşının bir neferi» yazmış. Oğrenci cinayetlerinden bahsediyor; «Öldüren aramızda dolaşıyor. Neden tevkif edilmiyor?» diye soruyor. Daha başka şeyler de yazmış. Bir umut kıvılcımı yakıyor bende. tşte gençlerimiz, o kadar eleştirilen, tembellikle, okumak istememekle, çalışmadan sınıf geçmekle suçlandınlan aydın gençlerimiz .. Tek suçları, kendilerini vönetenlerden, ders verenlerden. analarından babalarından, amcalanndan daha bilinçli, daha uyanık olmaları, uyutulmak istememeleri, gerçekleri görmeye çalışmalan.. 1971 e girerken içimdeki tek umut böyle aydın bir gençliğin varlığını duymak... «Oğlumun izinden çideceğim» diyor bir devrim şehidicin babası. Babalarına yürümeleri gereken yolu, izi gösteren genç avdınlar sizde de bir umut ışığı yakmıyor mu? 1971 yılının bugünkü karanlığa rağmen veni, vepyeni güzel, alısilmadık, ama bu toplum, bu vurt. hu ıılııs icin vararlı «bir şevler» getireceğini duyurmuyor A W A V alb ve diğer organ nakli ameliyatları ile uğraşan cerrahların en başta gelen sorununu teşkil eden «organların vücut tarafından reddedilmesi» olayını çözümleyecek bir ilâç üzerine 3 yıldanberi denemelerde bulunulmaktadır. «ALS» (Antilymp hocytic Serum) adını taşıyan yeni ilâç insanlarda çörülen «Lymphocytes» hastab°ma karşı korunan atların serumundan hazırlanmaktadır. Bu hastalık mikrobu çönüllü has talarm verdikleri taze kandan veya ölen bir şahıstan çıkanlan «Tymus» ^uddesinden elde edilmektedir. Sır Peter Medawar ve Sir Michael Woodruff grubu tarafından ALS Serumunun kobaylar üzerinde yapılan denemeleri, çok etkili olmuşsa da, serumun insanlarda da ayni etkiyi gösterecek şekilde hazırlanması için aşılması gerekli önemlı güçlükler varrfır Gfmon K ilâç: ALS HAZ1RLAYAN: keşif ve Vecdi KIZILDEMİR makta olan diğer önley.cl ilâçlara mukayesesi yapılacaktır. Butun bu ılâçlar bir bakıma tehlıkelidir Bunun da sebebı ılâçların yan etkılerde bulunma ıhtımah ve vucudun tabıi etkılerını onleme temavülünü gösterme tehiıkesldır Buna vücudun koruyucu madde ıfrazını onleyerek hastayı enfeksıyona karsı hamisız bırakabilme tehlike=ı de dahıldır cîenın gelısımınl durdurmayacak ilâç olacaktır. Dramall Mahmut Pasa ahvatından merhum Mehmet Dramalı fle Iskeçeli merhume Fltnat Dramalının oğullan Terezia Dramalının eşl Mehlika Dramalının seveill karde?) Sabri ve Perihan Fetvacının kardesleri merhume Senlve Aeann ve thsan * n n n Pelruk Sevael Ulker fylmenin aeabevleıi Miıfit Bilvap'ın davıo Avhan Bılyap Zerrin ve Kemal Eczacıbajı Necla Carıklı Orhan Özdraman Galin Fefvacı. Turhan Özdraman. Avdın Fctvacı; Oıhan Fetvacı; Gulen Kose men; Esin Fetvacının amcaları: TÜTÜN TUCCAR1 ACI KflYBIMIZ BAŞARILI ARAŞTIRMA ıŞer organ naklıpde vücudun organ reddıni önlevıcı aıanların aksıne ALS serumu (hiç olmazsa havvanlar üze. rinde yapılan denemelere göre) ideal niteliğe yaklaşmaktadır. «Anticorp?» maddeler ifraz eden hücreler ve hücre masuniveti saŞlayan nesne'.er Lymphocvteslerden elcîe edümektedir Fakat her ıkısı de Lemfoıd organlann ayn ayrı kısımlannda mevdana gelmektedir ve ayrıca bunların riegışme aralıkları farklı olmaktadır. Hücre masuniveti mevdana getiren lvmphocvtes'ler uzun 6mürlü hücreler olup devamh surette Ivmphoid dokıılarından kana girip çıkar ve dolavısiyle devamh olarak hareket balinde bul'inmaktariırlar ALS sertlmunda bulunan faal «anticorpe« madrteler dıs hücre 7ar'anna karsı ma«un «anti coms» lardır ALS ilacı eniekte edildiŞi zaman. bu anticorps" Iar deveran sıra«ında IvmphocvtesTerle biriesmekte ve bunları ortadan kaldınp tahribine yol açmaktadır Uzun ömürlfl lymphocytesnerin valnız deveran sırasmda kolaylıkla imha edilebilinmesl yanında, venîlerinin mevdana gplmesi de uzun zaman aldıgından seçilerek tahrlp edilmekte ve haftslar hatt» avlarca venileri mevrians gPİpnpiT>ktedir D icatlar 29 Aralık salı pünti îsviçrede Hakkın rahmetine kavusmustur. Cenazesi 1 Ocak 1971 cuma jrünu (BUGÜN> oğle namazını muteakip Şısli Camiinden ahnarak Fcriköy'deki aile kabrUtanına defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. A tL ES t (Cutnhurıyet: 32) İSKENDER DRAMALI VÜCUDUN TEPKİSİ kızlere yapılanların butün organ nakli amehyatları. alıcıya bır derece\e kadar yabancı olan dokuların ılâ. ve edılmesıne yol açmaktadır. Vücut yabancı olarak kabul edılen dokuların maddelenne karşı koruyucu bir niTelık meydana getirmek suretivle tepki göstermektedır, tıpkı mustevü mikroorganizmlere karsı vaptığı tepki gibı Bu tepki iki muayyen faalıyeti kaDsamaktadır Bunlardan bırincısı kan ve dığer vücut ifrazatına «antı corps» madd>Ier ıfra? etme amelivesidir Bıınlar vabancı mad deleri kombine edebilen proteın ler olup. me>:ela zehirli ı>=eler tok?ik tepkılerını nötralize e»mekte: virüs ı=eler bunların enfeksivon kudretinı vok etmek tedirler îkinci faalivet ise vabancı maizemevi tanıvıp bunlarla bırlesen Lvmphocvte» hiicrelenni eelistırmesidir Yabancı madde baska bir hücrede ise. bu birlesme o hücrenin ölmejine sehep olmaktır Bu ıkincı mekanizmava chucre ma«unıveti» adı verılmekte ve ne<;iç asılannın tahribınde ba«rolü ovnamaktarfır Mü'tevlı mıkroplardan korunma daha avade «apticorp?» denilen (vücut mukavemetı saülavan) nesnelere davanmakta ve hücrelenn sağladıîı masunivete güvenmemektedir. Dolavı«ivle orean naklinde veni organ reddinl önievecek ideal ilâç, hücre koruvucu nitelı8'nl ortadan kaldtraeak fakat canticorps» denilen mad I DENEMELER BAŞLIYOR B mu? öyleyse hosgeldin 1971... UKTA ı ^^^amms ugün bu giiçlükler Londra' da «Wellcome. Araştırma Laboratuarlarında vokedilmıs ve gerekli miktarda serum İngiltere'de böbrek nakli yapan dört hastanede deneme için hazırlandıktan sonra yeni ilâcın etki derecesi ve mevcut organ reddinl önleyici ilâçlarla mukayesesi yapılabilecektir. tlâç daha önce böbrek nakli ameliyatı geçırmıs ve vücud'un reddetme temayülü gözüken ve baska hiçbir şekilde bunun ön. lenmesl ımkânsız hastalar üzerinde kullanılacaktır. llk sonuçlar ALS sayesinde, vücudun organı reddetme temayülünün önlendiğini tesbit etmekle beraber bu vaadedid sonucun ne kadar süre devam edeceğinî tah min îçin zaman henüz çok erkendir. tkinci safha olarak ALS, böbrek nakli amelivatı yapılırken kullanılacak ve halen kullanıN HAYVAN ORGANLARI D NİMBÜS oSrudan doSruva «anti eorp?» tegekkülü İle ileül lvmDhocvtep'ler hem ALS serumuna karsı mukavemet gö>!terememekte, hem de kolaylıkla venilenebîlmektedir. Dolayisivîe daha a? etH eormekte ve koruvucu «anticorp*» maddeleririn i'tihsali azalmamaktadır. ALS «erumu tatbik edilen fareler, üyprlerirrle in«an (îoktısu asılanmı< olarak »vlarca son derece sihhatii sekîlde vasavabümi'îtir ki. bu durum başka hiçbir imkânia «aSlanamamıştır. Bu müşahedeler karsısında ALS flâcmın derhal insanlara tatbik edilecek duruma niçin eelemediŞI sorusu akla eelmektedir. ALS ilacı Amerika'da, Denver Ha!=tanesinde Dr Tom Starzl tarafından böbrek nakli »meTiva+larınd'a kullanıldıSı eirii. Fransa'nm Lvons jehrinrte Prnfesfir Traegpr tarafından da knllanılmi'îtır Baska koruvueu HSçlarl» birlikte »atblk ediier. h'i tpnım oMuVra basarıli olrru<! aicpk tathiki 7or nlmu?. bazı hallerde 'oksik tepkiler göstermıştır İnsan hücrelerı ile •••••>•••••••• atlan aşıiamak için hazırlandıiLgtr\r\un İ TESEKKÜR ğı için, ALS nıtelıklerı kesm • likle bilinen sentetık bir kımMüessif bir kaza netır.esi kaldınlm'ş oldugum • yasal ajan değildır Kasımpaşa Denız Hastanesinde benı ölüm j tlâcın yalnız lvmphocyteslere den kurtaran ve yardımlannı esırgemiyen Deniz Has • karşı kâfı miktarda "cantı • tanesi Baştabibi • corps» ihtıva etme«ı eerekmekle kalmavıp. dıSer hücrelere zaRIFAT YETKİN'E rar verecek özellıklere de sahıp bizzat ameliyatımı yapıp tedavilcrımle meşgul olan olmaması gerekmektedir kı, ıMn Operator Doktor ZEKÂİ YÜKSELEN'e servıs hemşızorlugu da buracfan gelmekteresi Mesrure Ydmaz, As. Sb Süel Yazıcı, As. Sb. Abdir. dullah Hatipoğlu, İlyas Top ile isimlenni zıkredemeAynca tecrübe ile sabıt başka diğim bütün hastane personeline mmnet ve teşekbir husus da, kobavlarda lymkürü bir borç bilirim. RECAt ALTINTAŞ phocvtesierle mücadele edsn bütün «anticorps» ilâçların orCumhuriyet 25 gan rerldini Bnlevici bir nitelik tasımadıŞının rıilinme«idır. Ancak gerekli «anticorps» Iar buIJtljjiızı. nu saŞlamakta ve «sımdıve karist bu etkili «antlcorp«« ların haneilerin otrlnŞu kesinlikle tesbit edilememistir Her ne kadar birçok ISboratuar denemesinde vapılan basaflâncJık 144H6 nlı tecrübeler. ALS'ın insanlar Ü7erinrie avnı etkivi gösterirj göstermiveceîi hakkmda kesin !•««••••••• aı O P E R A T O R bir sonuc vermpmi'tir tngiltere Tıp Arastırma Kon«evi. randımaniı bir deneme sonuçlanıncava kadar bu ilâcın insanlar üzeŞişU Halâskârgazi Caddesi No 296 D 3 rinde dpnenme'ini kabul etmeml=;ti Meselâ semDanzeler üzeHasta kabulüne başlamıştır. rinde vaptlacak den asılannın Saat: 14.30 19.00 Teleton: 47 47 23 vasama «süresini te<=bit için Hol•••••IIIIHUIHIIIIIIUIUIHfllllt landa'da Dr. Balmer tarafıncTan bir deneme vapılmış olup elde Cumhuriyet 21 ettiŞi «;onuçlsr halen ircelenmek tedir KUMAŞ MAĞAZASI KBK> Dr. JSTREDDtlS APAYDM DİĞER ROLLER O rgan nakli amellvatlanndakl favdalı tepkilerinden ba?ka ALS serumu bazı «autoimmune» smıfma dahil ha«talıklann tedavi=inde favdali olmaktadır Romatizma ve adison lösemisi adı verilen hastalıklara cok sık raslanmaktadır Her seve ragmen şimdlHk ALS serumu ancak Cldürücü şartlar altmda, hücre masunivetinin önemli rol oynadığı vakalarda bu üâçtan faydalanılmaktadır. Seçflen tki hastalıktan bln bir gözü kör bırakan ve başlaneıçta iki gözü birden ârızalanrlıran gempatetik ophtalmia ile dermatoyositis hastahklanchr Cok şükür M, her iki hsstalık da pek nadir raslanan cinsten dir. Bu yüzden Istenilen denemeleri vapabilmek icin bu efhi vakalara ra«lanıp denemelenn somıçlandınlmasına Ihtiyaç hasıl Pİmaktadır. Elektrik Mühendisleri Odası Utanbul Şubesi İJyelerinfi Kongre Şubemizin XI. Genel Kurulu 17 Ocak I97l.pazar gUnü saat 10m da tstanbul Beledivesi Meclis salonundâ asagıdaki eünden dahilinde toplanacaktır Üyelerimıze önemle duyımılur. YÖVETtM KURÜLD G Ü N D E M: 1 Yönetim Kurulu adına açılıştan sonra bir Basfearj. fkl Baskan vardımcısı ve dört kâtipten kurulu fcongre divanının seçimi. 2 Saygı duruşu. 3 Be$ kişiiik tasnıf heveti seçimi. 4 YHnetim Kurulu adına konuşma. 5 XV dönpm Yönetim Kurulu çalışması. 6 Calı^ma raporu üzerinde gbrüsme ve hakkmda fcarar alırıması 7 Oda fîenel Kuruluna götürülecek teklffler. 8 Yeni vı! çalışmalan ile llgill dilekler. 9 Seçimler. 10 Kapanış. (Cuıruıuriyet: 24)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle