Katalog

SAHİFJB tKt 21 rTazfran 1«170 CUMHURİYET ••>«••«< uven veren Mr hizmet tigteml, çal». san kişi olarak sosyal, ekonomik, meslekl güvenlik, bfitün hekimler için tek statü, halka istediğimlz hizmeti verebileceğimiz çalışma koşullan». îşte, blr cfimle lle istediklerimiz, işte kamn 07011» duyunnak istediğhniz. Üniversite öğretim üyeleriyle, uzmanlariyle, pratisyenleriyle, asistanlariyle, stajyer öğrencüeriyle yurüyen blnden fazla hekimin beyaz gömlekleriyle eyleme çeçişini «personel kanunnnd* bir kaç kuruş fazla almak» olarak Eörmek, yapılabilecek hatâlann en büyüğüdür. Bu tiir bir düşünceye, bir pankartunız cerap veriyordu: «Para güvenliği değil, sosyal gfivenlik». Eylemlerimizin başlangıcı olan yürüyüşümüz, yülardanberi yığılan ihmaHerin, hekimleri ayn zümreler halinde bölen sistemsizliğin, halkla hekimi birbirine yanancılaştıran prensipsizliğin, hekimin sırtına binip halka nutuk çeken zihniyetin tümüne karşı hekimlerin ortak direnişidir. Bunu, böyle değerlendirmiyenler hatâ ederler. TÜRK HEKİMİ NE İSTİYOR? WM Dr. Erdal ATABEK WM TÜRK TABtPLERÎ BİRLÎĞÎ BAŞKANI dur. Ama, değişik ficretler, değisflc sosyal haklar, değişik çalışma koşıüları içindedirler. Kamn sektöründe çahşan hekimler 13 ayn sisteme göre ücret alırlar. Onun için, tilkemizde hekimlik bölünmüştür, ayni mesleğin mensuplan ayn ülkelerde hizmet görür gibi ayn gruplara bölünmüştür. Hekimler birbirine rabancılastırılmıstır. Bn durumu istemiyornz, onnn içindir ki «tek statü» temel ilkelerimizıieıı baslıcancbr. kl dakikada hasta muayenesine hayır> diyordu bir pankartımız. Bu büyük dert biz hekimlerin sikâyetcisi olduğumuz bir sornndur. Ama, asü dert bizim değil, halkın derdidir. Bir hekim çalışma saatleri içinde kaç hasU muayene edebiür? Bn, kamusal sağlık hizmetinde belirsizdir. Tıp öğretimir.de bir hastanm nasıl muayene edileceği belirlidir. Hasta gelir, önce acele edilmeden şikâyeti dinlenir, bu sırada yalnız hastsalık belirtileri anlaşümakla kalmaz, hasta ile hekim arasında bir güven havası doğar. Sonra bütün vücirt sistetnlerinin tam bir muayenesi yapılır. Hastanın anlattıklariyle muayene sonundaki bulgular hekimin dimağında değerlendirilir. Gerekirse lâboratuar muayeneleri yapılır. Bu analitik çalışmadan sonra, senteze vanlır. Durum ayn incelemelere gereklilik göstermiyorsa bir teşhise vanlır, hastaya kısa bir açıklama yapılır, reçetesi yazılır ve tedavi unsurlannın nasıl kullanılacağı belirtilir. Bütün bunlar için, biz, bir hastaya ortalama 15 dakika, en az 10 dakika aynlması zomnhıdur diyonız. Ama, yöneticiler hiç bir sey demiyorlar. Hizmet düzensizliği yüzünden. yurttajd bütfln hekim potansiyelinden vararlanan bir sistem kurulmavıs] yuzundeıı kamıı hizmetin* de çalışan hekimler günde 70 hastaya. 80 hastaya bakmak zorunda kalıyorlar. Eğer, basvuran her hastayı iki, üç d*kika içinde aceleyle »öyle bir muayene edip, eline reçeteainl vermeye saflık hizmeti deniyorsa sözümüz yok. Ama, biz buna sağlık hizmeti demiyoruz. Zaten, halk da buna sağlık hizmeti demiyor. Ne var ki, halk konuyu bu açıdan değerlendiremediği için neden İU saat beklediği halde iki dakikahk bir muayene sonunda işinin halledilmiş göründüğünc anlıyamıyor ve çareyi hekimlere kızmakta buluyor. Oysa, kızılacak olan ne hekimdir, m. de halk. Kızılacak olan sağlığın bozuk düzenidir. nedeni görSnen KannHer seyin ne bekliyorduk? Personel açıklanundan Kısaca A Bntfia nekimteri Içfn« •lan Çnnkü artık bütün hekimler aynl baklana içinde olsun istiyoruz. Q Eğitim yüımJzın ve nızmetimizin öne> mlnl belirtecek taban gSstergest. r\ Sosyalleştirme hizmetlerhrin karakteriatlfinl ve tam süre (follttaıe) çalışmayı d«n m ettirecek ek Sdenek ve statülerin satlanması. A Hekün, tster koruyueu Mzmette çahssm, ister tedavi edici Mzmette çalışsın, m> man, pr&tisyen, idareci olarak hangi pBrerde çalışırsa çahssın, kadro kasrtlaması ve sfire kaybına nğramadan birtnci dereeenln aon k*demesine kadar çıkabihne tmkam sağianA tdarecülğl, meslekten flstun tutmayan bir uygulama. O Fazla çalışma, is güçlflğu ve riski, mahrumivet samlannda sağlık hizmetleri tçin özel değerlendirme. Bunun sağlanmasında güvenlik otarak, bu konulan düzenleyen yönetmeliklerin hazırlanma ve uygolanmalannda hekim temsilcilerine söı ve oy hakkı tanınO Çalışanlarm intibak işlemlerinin, devlet tarafmdan verilmediçi için alınamıyan, kadrosuzluk yüzünden aşağı derecelerde kalmıs kadrolara göre değil. hakkedilmis maas ve ücretlere göre yapılması. Yetkililerin ve bizim çalışmalanmra, bu ve benzeri isteklerimizi ne oranda gerçekle^tirecektir. bilemeyiz. Yalnız, inancınua odvr ki, bizim isteğimiz olmaktan çok hizmetin gereği olan özellikler, ancak ayn bir «Sağuk Hizmetleri Personel Kanunu» lle gerçekles» bilirdi. Yalnız, hazırlıklann haslançıcından Bflvuk Millet Meclisine sevkedilinceye kadar tasanyı, «çok gizli> tutan ve hiç bir tartışmaya yanasmıyan yetkililer büvük bir sorumluluk altına rirmişlerdir. Biz, ne istediğini, neji neden istediğini ve çözüm yollarını yıllardan berl devamlı açıklayan raeslek kuruluşu temsildlert olarak bu tutumu büyük bir hatâ olarak niteiiyonu. Siyası iktidar.. SıkiYÖnetim.. ve anayasa.. Neden «Güvenilir sistem?)) flnkfl, yıHardan berl ortaya guveniiir bir sistem konamamıştır. Yıllarca, sistemaizlik içinde bocalayan sağlık hizmetleri, kalkınma plânlannda bile tek bir temel sisteme bağlacamamıştır. Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesini temel sistem sayan kalkınına plânı. aynl zamanda hastahanelerin döner sermayeli kurumlar olarak çalışmasım teşvik etmiş, sağlık sigortasını da tedbirler arasında benimsemiştir. Devamlılık prensipini zedeliyen uygnlamalar birbirini izlemiş, daha beş yıl önce övülerek kurulan tamsüre (fulltime) çalısma sistemi. önce hekimleri suçlayan bir hareketle yerilmiş, arkadan personel kanunuyla ortadan kaldınlmak istenmiştir. Yapılacak olanın, tam süre çalışmayı kaldırmak değil, döner sennaye yerine genel bütçeden finanse edilmek olduğu görmeılikten gelinmistir. Beş yıl önce, sisteme istiyerek ve devlete güvenerek giren hekimler. bugün hayat pahalılığının değerini •• 30 azalttığı tazminatlar ve dağılmış muayenehaneler sorunnyla karsı karşıya kalmıştır. Hekim, gene, kişisel güvenlifini sağlama çemberine itilmektedir. Onun içindir ki temel isteğimiz, «güvenllir sistem» dir, kişilerin ve parti politikalannm değiştiremiyeceği «millî sağlık politikası» dır. C Güvenlik istiyoruz tiyoruz. BınrUnümüze ve yannnnıza güvenmek, yalnıı çalışabildiğimiz günlere değil, çahşamadığımız günlere de güvenmek, öldüğümüz zaman geride bıraktıklanmızın sefil olmıyacaklarına güvenmek istiyoruz. Yalnız cpansı olana güvenlik» veren bir toplum düzeni, tosanlan ne sekflde olursa olsnn çok para kazanmaya zorlar. Bunun içindir U «para füvenliği değil, sosyal güvenlik» istiyoruz. Kutsal ücret, yüksek ücret değil, hakkedilen ücrettir. Çalışamn emeğinin değeri olan ücrettir. tnsanı angar>adan kurtsran ücrettir. Biz, bunu istiyoruz ve bunu derletten istiyoruz. Hekjmle halkın arasma parayı sokmıyalım diyoruz. Hekimle halk para yüzünden birbirine yabancılaşmasın diyoruz. Onnn içindir U pankartlannuzdan biri «Sağlık hizmetlerine neden bütçenin yüzde üçüî» diye somyordu. Aslmda, bunu biz değil, Sağlık Bakanlan sormalıydı, ama. onlar bu sornrn sormadılar, biz sorduk. Tâyin ve nakil güvenliği istiyoruz. Çünkü rhtiyacımız var. Bir teftlş raporuyla hekimleT yerinden uzaklastınlmasın divoruz. Bazan bir teftiş raporu olmadan da bir hekim naklediliverir. Çalışma güvenliği istiyoruz. öyle knrumlanmız vardır ki bekimlerin tâyinini yapanlar hekim değildir. Onun içindir ki, hekimlerin tâvinleri, nakilleri. terfileri hekim temsilcilerinin söz ve oy hakkı bulnnan korullar tarafmdan yapüsm diyorns. ahşan Ç güvenlikber insan ffbl, biz hekimler de istiyoruz. Yaşama güvenliği is Sonuc u B yazfilkenln sağlık gömleklller bizmetlerini, bis, beyürfitüyoruz. Hastayı bis muayene ederiz. ameliyatlan bis yapans, gece uykudan uyanıp hastaya ko$an biziz, asılan yapan, halkın derdini dinleven. ona yararlı olmaya çalışan bizleriz. Onun için, halkrmızın sağlığının sorumluluğunn omuzlanmızda duvuyoruz, onun için sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde görüşlerimizin ahnmasını istiyoruz, onun için sağlık hizmetleri y5netimine katılmak istiyoruz. Bunlar. bizim hakkımızdır. Onun için yürüyüşümüzün en Snüne temel Isteğimizi yazıp koyduk: «Halk Sağhğındn Reform». tnanıyoruz, basaracagız. Neden «Tek statü?)) süren uğraşımmn temel hedefleY ıilardir biri, Türkiyedeki bütün hekimlerinden rin ayni statfiye kavu«malandır. Asker, sivil, üniversite, Sağlık Bakanlığı, iktisadî devlet teşekkiilü, Sosyal Sigortalar Ktırumu ve bütfin kamu hizmetinde çalışan hekimler halka sağlık hizmeti veren «yni mesleğin mensubu yalım: Hayıı 1 Işgalci kim ? Bay Demirel, M.B.G. Senatörlerine «fuzuli sagiU demiş! Türkçesi, hakkı olraayan bir yere kurulmnş kişilermiş tabiî senatörler! Sanki 21 Mayıs 1960 devrimi diye bir sey yok, sankl 1961 Anayasası yok, 0 Anayasa düzeni yok! Birtakun adamlar gelmisler Senato'nun koltuklannı «işgal» edivermisler: Kendiliklerinden. kimseye danısmadan, sormadan, soruştarmadan. . Hani bir adam gelir yerlesir evinize, ne para verir ne pul, ne de bosaltır e\i. Verirsiniz mahkemeye «fnzuli işgal» snçundan bir kovusturma açarsınız. Bay Demirel de 27 Mayıs Devrimini yapanları ayni durumda görüyor. Gelmisler, haksızcasına ele geçirmişler Senato koltuklannı. Hem de beş yıl, on yıl için deçil, bir ömür boyu! Üstelik de Demirel'in, Demirel gibilerinin sözünü dinlemeyen, her yerde, her konuda AtatSrkçü, devrimci, cumhuriyetçi, halkçı, ilerici nitelikleriyle, kişilikleriyle çlrkin politikacılarm karşısına dikilmekten kaçmayan, korkmayan kisiler bunlar... Sandıktan her çıkan tavizclliği, politlkacılığın bir gereği sayıyor neden<e. Bütün sorun oy almaktır!... Nabıa gSre serbet vermektir!... «Nabza serbet vermeyin» dğüdflnfl ortaya attığı halde hangi nabız daha çok şerbete uygnnsa, ya da ne çeşit şerbet vermek günun modasına yakışıyorsa, o yolu tutan politikacılar bile o sandıktan çıkarlar! Sandıksal demokTasinin erdemi bu, giinüne olayına, havasına g5re göriiş bildirmek, fikir ileri sürmek! Bakarsınız 27 Mayısçı olunur, bakarsınız o 27 Mayıs'a karşı çıkılır. Tavizcilik basbca silâhtır politikacının elinde... Tabiî Senatörlere «fuzulî şaçil» diyen Başbakan Demirel 1961 Anayasa'sını, 0 Anayasa kuruluslannı, 0 Anayasa'nın saçIadığı hakları, hepsini haksız, yersiz bir sey «ayıyor dyleyse! .. Anayasa, M.B.G. üyelerini bir yasam boyu Senato'da görevlrndirraiş. Nedir bu görev? Türk demokrasisinin yanlış, ters, çirkin >ollara, yönlere sapmasını önlemeye çabşmak. Atatürk Cumhuriyetinin temel ilkelerini savunmak. Ûygar bir ülkeye yakısan bir toplum düzeninin kurulması için uğraşmak . Hersevden herseyden önce de sandıktan çıksın çıkmasm Atatürk ilkelerini, Türk halkının vazgeçilmez haklarını çiğnemek, yok saymak heveslilerinin karşısına o haklann, o mirasın, o ülkünün Anayasa tarafmdan eörevlendirilmiş erleri olarak dikilmek . Tarihde Tabiî Senatörler kadar ağır bir sorumlnlnk, zor bir yükümlülük altına girmiş, hem de seve seve girmif pek az insan vardır. Anayasa'yı vapacaksm, devrimle yıktıklanna siyasi bak tamracaksın, onlar iktidara gelince karsılıklı tartısacaksın, sana durmaksızın çatacaklar, seni yok etraek, ka<ırtmak istevecekler, davanacaksın. Karsındakiler politikacüığın bütün olanaklarını kuüanacaklar, kolay, ucuz yöntemlerle seni küçültmeye, kamuoyu karsısında zor durumda bırakmaya çalışacaklar, sense Atatürk ülkülerinin, çağdas uygarlığın gerektirdiği koşulların, tertemiz bir ulus ve yurt sevgisinin, her türln özel yarar ve çıkarcıhğa sırt çevirmiş bir inancm atesiyle direneceksin, direneceksin... Sonra da bir Basbakan «fuzülî sagil» diyecek!... Anayasa ortada, o Basbakan da bu Anayasa'ya dayanarak iktidarda. En basit bir mantık kuralıyla ters düsüyor Demirel... Bindiği dalı kesiyor! Dayandığı yeri yıkıyor! Daba doğrusn Anayasa dışına kayıyor . Fuzuli işgal diye birşey yok. Ama Demirel kendi beceriksizliği, yeteneksizliği, anlayıssızlığı ile gereği gibi başaramadığı bir görevde hâlâ, ama hâlâ kalmakta direnişiyle fuzulî işgalden de öteye gidiyor. Kendinı düsünsün biraz da «fululî sagiî» derken Bu söz ken A » , I ^ r w,««. «. > di yeteneksiz iktidarına daha flKTA I A.KDAJL çok yakışıyor... UONORA v* ABANA'd» Aslında verilmiş bir sözü yerine getiriyonız ROZt LEVENT JOjO HASON Nlsanlandılar. 214TO Ellndcn jrelse, başımızdakl sivasî Iktldann Anayasayı bir k» çık Ruda boğacağını bilmiyen kalmannştır. Başyazanmız Nadir N«U*nta dünkü yansında belirttiei çîbl, en başta Bay Süleyman Demirel bu özlemio lçindedir. T.B.M.M. kürsüsünden Millî Birlik Grnpuna çatarak: «~« Bnrsva 301 milletveldli ve 124 senatörle ^eldiğimiz gün slri kapı dı«an edeceğiz.^ dive yüreğini yalran intikam ateşini dışanya vurmuştıır. Dcmirpl'in elinde bnçön AnaTmsmyı deti^Mrecek co£nnluk joktnr ama Anayasavı rafa kaldırmak va da Anayasaya aykın karranlar çıkarmakta pervasıdiT. Bu vuzdendir ki son hafta içinde Yüksek Mahkeme üstüste iki kere iptal karan vermek lornnda kalmıştır. tktidann Parlâmento çogunlutun» davanarak cıkardıeı Anayasaya aykın kanunlardan birisi de 87 Mansta devrilen kadronun sivasî hak ve itibarlanm iade etmek için dazenlenmisti. Ve bn kamın, Cettl Barar'a Bflvuk MDlet Meclisinin kapı larmı açıyordn. tste bn kimlikte Wr iktidar, işcinfn «emel haklannı îedeliven bir tasarıvı tpzçâhlamak volundavken tstanbalda DİSK'in protestosn .vürürlüçe konmn«tur. Sayeıdeğer bilim adamlarının acıkladıklanna ıtöre protesto edilen tasan da Anavasava avkırıdır Eğer bu kanun Parlimentodan çıkarsa, iptal dileğivle Yükseh mahkemeye «*vkedilecek, ve gene bfiyflk bir Hıtimalle iptal edilebilecektir. Olaylann relişinden ortavs çıkan sndnr; Siyasi iktidar, Anayasaya karsidır. savpısızdır, hattS düsmandır. Bu tutum protesta edflirken tstanbuldaki olaylar patlamıştır. Ve sıtavönetim İlân edilnıiştlr. Hic ku^kusnz sıkıvönetim. An«rmsanm terekll hallerde 8nirördnrü bir vönetîm bicfmldir re anavana! çizçide BÖrevini vü rötmesi eerekir. Görevini böylece yürüttütn sürece, tüm vatandaşlann. basımn. vararlarm sikıv5nerlm sornmhısnna. vardımcı olması istenir. tvtanbniriatri mkıvönetimi ParlSmentodalri iktidar çoinnlutn vürflrlüfre kovmnstuT. ama bir nokta acık ve ke«rtr.dir SıkıySnetim. sivasî iktidann de|HI. Anavasanın vönetimidir Bunun içindir kt. olarlara anavasal ciıtiden hakma<ii. ktırum lar ve kişilere defcin hükümlerini sivasî tlstidann defer varo lanndan sıyırması (rereHr tstanhui olavlannda sö« konusn olar DfSK, Demirel ve arkadaslan İçin komünisttir.. tstar.hulda öni versite olavlan çıkaran devrirnei gençler de tçisleri Bakanına gSre haindir.. olarlar ırfidümladâr. isvandır. ihtilâldir, sndur budur . Parlâmento kürsfisunde iktidar tarafmdan «Sylenen bn ve benzeri iddialann hiç bir de^eri voktur. Siyasî iktidar. Bavart T.B.M.M. ne buvnr etmeh için Anavasayı değistirmevi göxe alır, isçinln anavasal hakkını vok etmek için Anavasayı hiçe savmsyı da (r8ıe alır. mürtecilere eöz kırparak, devrimcilerp kom'inist yaftasıra takmaya eabalırırak menv leketi ucuruma cötflrür. Bu tersine tidi<ı viiıünden memlekette veT ver patlamalar OIUT Anavasars bağlı bir sıkıvSnerlm, sivasi iktidann çıkar ve egi dmlerini bir kalemde siierek ırSrevinde yörömesini bileeektir. Elde kanunlar vardır. Kanuntara karfi pldiği ve «uç tsledifi Iddia edllenlere karsı bajhminz mahkemelerin varınçlan kadar sofcukkanlı ve adaletli davranma^ını bilen bir sıkrvönetim eibette basan kazanacaktır Ama siyasî iktidann istek re eftilimlerine göre biçim alacak bir sıkıyönethn. hem kendi hesahm» talihsizliğe u^nyacak. hem de nrdunun itibannı halkın enzünde zedeliyecektir. Hele su tünlerde hırsıılık ve yolsuıluk sövlentileri siyasi ik tldan bflsbfitün itibarsu bir hale getirmistir. Böylesine bir ikti dann vörünçesine eirmis görünmek radetlne hiç blr «ıkıyönetün sorumlusnnun düsecegine inanmıyorus. tnoncımızrn dofrn çıkmasmı dileriz «•*>••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• > • • • • • • •• • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • » • •• • • • • • • • • • • A Cumhurlyet «280 ' MEYLİT ': o Alün Kitaplar Yoyınett Süfiüi Sosyd Gerçekçilik Açısından • Beniiğlmlzln blr parç«ı kadar çok Kvdlgimlz varlığından danüa damla kendinl ayırarak anneler Künü bizleri tamamiyle yalnız bırakan annemiz 1 ALMAN EDEBİYATI \ • MELİHA BİLGEBA Yın ruhuna 21.6.70 Pazar (bugün) öğle lamazını müteakıp Kan. lıca camimde okunacak Mevlldl Şerıie tanıyan ve arzu edenlerin istirakleri rica olunur. A İleri ve Evl&tlan: Krrrat; Özalp, ve Soner Bilgebaj (••••••••••••••••••••«•••••••••••••«••a Başlanpcından bugrüne J 1 • Goethe Marks Schiller BöII . Grass ve ötekiler • < * 448 sayfa, iyi cins kâgıt. nefis bir şömiz içinde. 20 lira • Adres: Altın Kitaplar Yayınevl Cağaloğlu • Cumhuriyet 6281 • • • • • • • • • • • •• • • • • • • • •• t ••••••••••»••••••••»• Cumhurıyet 6298 V E F AT 8 inci dönem CHP îstanbul İşçi Milletvekıli, Nezahat An'mn e§i. Önder An'nm babası, Aylan Annm kaymbabası, Nüshet Fersan'ın eniştesi, Serezli TEŞEKKÜR Prostat amellyatımı yükselt başan ıle Yaparak b«ni sıhhate kavuşturan Haydarpafa Nurnune Hastahanesi Bevllye Servüd Şefi kıymetli Insan Ür. Op Dr. ALİ RIZA ARI Hakkın rahmetine kavuşmuştur Cenazesi 21/6/1970 Pazar günü (bugun) öğle namazından sonra Şışlı Camiinden kaldırüarak Zıncirlikuyu Asri Mezarhğına tevdı edılecektirAtL E S İ Basm: 16836 6297 NTJRETTİN CEK 1967'de PTT ile işbirliği yapmak uzere rürkiye ye gelirken «Yurdunuzun telefon problemini halletmeğe çalışacağız» demiştik. Geldiğimizde Türkiye'de 228,000 telefon vardı. 1968'in son iki ayında 10,000 ve 1969'da 35.000 telefon hattı ilâve ettik. 1970'de 43,000 hat için söz verdik. Plânımızı harfiyen tatbik ediyoruz. İstanbul Levent, Bakırköy ve Üsküdar, Ankara Cebeci ve Aydınlıkevler, Izmir Çınarlı, ve Antalya santrallerini geçenlerde açtık. Bu yılın sonunda, biz gelinceye kadar 45 yıl içinde Türkiye1nin elinde bulunan toplam otomatik telefon sayısının yarısı kadar hat vermiş olacağız. 1973 sonunda ise, Türkiye'deki otomatik telefon sayısını iki misline çıkartacağız. PTT'nin azimli ve olumlu çabası artık sonuç veriyor. Her yıl daha fazla telefon hattı vereceğiz. Günün blrinde, telefon «problem» olmaktan çıkıncaya kadar. Ür. Op. Dr. TÜNCAY SEZER : • •lle doktorumuz D okto r NEDİM SERİM { A*. Dr. Mehmet Coşkun; A». Ş Dr. Nail Yucel; A». Dr. Artun • Karah; Aa. Dr. Mustata Çak; çak; başhemşlre Bn. Menekje : Etnlroğlu; hemjire Bn. Güler • Gündem; pansumancı B. Mabi mut v« y«rdımlarını eslrge• meyen diğer penonele en da. Ş rin tesekkürleriml bildlrlrinı. İ Kererk . Bedna Bolak *• • • • • • • • • • • • •• .• »• * • • • • • • • • • • • • » • •. . » » Cumhuıiyet 6283 TEŞEKKÜR Prostat ameliyatırnı, büyük bilgisi ve üstad elleri ile muvaffakiyetle yapan, Haydarpaşa Nümune Hastanesi Üroloji Mütehassısı Sayın ÜROLOG OP. DR. NURETTİN ÇEK ile kıymetli mesai arkadaslan Şef Muavini Ürolog Op Dr Tuncay Sözer, Asıstan Dr Mehmet Coş,kun, Dr Nail Yücel, Dr Artun Karaali, Dr Mustafa Çakçak'a Servis Başhemşiresi Bn Menekşe Emiroğlu, Hemşıre Güler Gündem'e ve Pansumancı Bay Mahmut Koşaı ile diğer bütün servis personeline; Anestezimi yapan Sayın Doçent Dr. Cemal Öner ve Dr Yurdagül Özer'e; hastanede kaldığım surece beni yoklamak lutfunda bulunan Sayın Başhekim Dr Muhit Tümerkan'a ve arayıp hatınrm soran bütün akraba, dost ve meslekdaşlanma sonsuz şükranlanrm iletirimDr Muzaffer DİLEMRE (Cumhuriyet 6295) MMIMMMIMIIMMI Horthern Ehctric COMPANY LIMITED Türkiy* Temsllclsi: Ytvuz Klrcç. AtatOric Buh/»n 223. Ankara TARIK2.KIRBAKAN OEKt, SAÇ n COHKKV] HuUlıklan MttlekMnn tstlklaı C«a Parmakkapt No M Tel: 44 I t U İNGİLİZCE KONUSMA KAMPI Bro$ur ısteyınız Limasollu Naci İIMGİLİZCH jSıraselvıler Caü bu 'T1KSIM SOYADI TASHİHt Kadıkby As. 3. Hukuk Mahkemesinin 1761970 tarih ve 1970/ 646 No.lu kamn lle sehven Dağ olarak yazılmıç olan soyadım (Ger. miyanoğlu olarak tashlb edllrniştir. Atlllâ Bua DAĞ Cumhurlyet 6298 Reklâmcılık: 1735 6286 NİMBÜS Delta C 019 6278 Hacettepe Üniversitesi Llseyi birincilik ikindlik ve üçüncülükle bitirenlere 235 kişilik kontenjan ayırmıştır. E. 0. Ziraat Fakültesi Dekanlığından Faktütemiz (D) cetveli kadrolarmda, kabiliyete göre, emekli intibakmm üç üst derecesine kadar ücretle istihdam edilmek üzere aşağıda nitelikieri gösterilen elemanlars ihtiyaç vardırİstenilen şartlara haiz olanlann 30 Haziran 1970'e kadar Dekanlığa bizzat müracaatları ilân olunurATELYELER ŞEFt: En az Sanat Enstitüsü veya Teknik Okul mezunu askerliğini yaprrnş. tecrübeliMOTOR ATELYESİ USTABAŞISI: Motor Tekniker mezunu tecrübeliiBasın î 2293 16693) 6292 Hacettepe Üniversitesi Rektöriiiğünden: Üniversitemi2 197071 ögretim yılı için Lise Fen ve Edebiyat kollarmı, birincilik, ikincilik ve flçüncülükle bitirenlere 235 kişilik bir kontenjan ayırmıştırBu kontenjandan yalnıî Devlet liselerinden 196970 öğretim yılı Haziran döneminde mezun olanlar yararlanabilecektirKontenjanla ilgili avnntüı bilgl 4 Haziran 1970 tarihli yazjmızla lise müdürlüklerine gönderilmiştirBılgı edinmek isteyenler lise müdürlüklerine başvurabilirler. (Basm: A 9840 16728) 6294