Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CI'MHLRn'ET 12 Şubat 1P(J9 SAHİFE 8EŞ Tiryakiler zamdan dertli Demirel, Pearl Harbour baskını yaptı Beyoğlu'ndaki «Çiçek PasaJı» Istanbul'un en renkh k o şelerinden biridîr... Buranın başlıca özelliği de, «bira» içilmesidir. Burada bira içmenin ayrı bir zevki, ayrı bir tadı vardır!... Kadınsız erkeklerin uğrak yeridir Çiçek Pasajı... Denebilir ki, kadınların gitmediğı veya götürülmediği tek uğrak yeridir burası... îster işçi, ister patron olun, ister memur, isterse Bakan, Çiçek Pasajının tadını bir defa almışsanız, artık ondan ayrılamazsınız. Orada geçen saatlerin tadını urıutamazsınız. Iste, 10 yıldır bu pasaji, tnüdavimlerinden biri olarak severim. Gitmiyeceğim, dedığim çok geceler, orada bulurum kendimü... Genellikle ben ve benım eibilerin Çiçek Pasajında «Arjantinlerini» yudumladıkları tek yer de, «Entellektüel ortam» Cahid'in yeridir... Eraincandan gelip mesleğe «korai» olarak baslıyan ve 28 yıl sonra çalıştığı yerin sahibi daha doğrusu patronu olan Cahit'i, Edirne'den Karsa kadar, tüm Çiçek Pasajı müdavimleri tanır. Kendisini yetiştirmiş, espritüel bir memleket çocuğudur. Adamına göre konuşmasını daha doğrusu id'are etmesini iyi becerir! .. Bu nedenle onun yeri, çoğu geceler «Basın Kulüp» yokluğunu aratmaz!... Zira, gazetecilerin, politikacıların, sosyete yazarlanndan ırak olmak istiyen «entellektüel ortamın» otağı olmu$tur!. Kimisine «yakışıklı», kimisine «hemşerim», kimisine ecanım», kimisine de «beyefendi» diyen Cahit, yerine göre «sosyalist» yerine göre de «kapitalist» olmasını bildiği için, birahanesinde her çeçit insanı bulmak mümkündür. Alâettin BİLGİ 6. Fllo'nnn gelişiyle nğraştığı bir günde zam yapmak:.. Az akıllı bir is mi?» dedi. Zamdan sonra ile halka baskın yapıyordu!... O gece . Tekel maddelerine yapılan zam, tüm meyhanelerde konuşulan tek konu oldu... «Içelim bu gece, yarın gece zamlıdır» diyen aksamcılar, kadehlerini çoğu zaman kaldırırken de, «Haydi zamların şerefsizliğine» demekten de kendisini alamadı. Rakılara yapılan zam, Tekel Bakanımn söylediği nisbeti çok asacaktı «aksamcılar» için. O, bir yantfan Tekel'den zam yerken, asıl zammı, meyhaneciden yiyeceğini bihyor; bu nedenle de, «veryansın» ediyordu!... Aksamcıyı, ıçki kadar, sıgaraya yapılan zam da çok etkilemişti. Nitekim bu akşamcılardan biri, sigaralara yapılan zamlar söz konusu edilince de: « Yaktılar çene milletin anasını!» diyerek öfkesini belirtmekten de çekinmedi. Her zaman olduğu gibi, zamdan zarar görenler yine yoksul ve orta halliler olacaktı!... «Pearl Harbour baskını!..» Ne var ki, «6. Filo'nnn jelişini, ı ı m m ı baflıyan» cevap, masada bulunanların, bu konudaki görüşlerini aynı espri ölçusü içinde söylemelerine de yol açtığı için, hoşuma gitti... Nitekim, büyük bir ilâç fabrikasında çalışan ortaboylu, kalın, siyah çerçeveli gözlüklü, 35 yaşlarmdaki masa arkadaşım: « Şnnn bunu bir tarafa bırakalıra. Demirel Pearl Harbour baskını yaptı halka!» diyerek görüşünü belirtti. Japonların ünlü baskınının, Tekel'e yapılan zamla ne ilgisi vardı?... Üstelik, bu baskmla, Havai Adalarmda Pearl Harbour üssünde Amerikan donanması mahvolmuştu. Şimdi de, Amerikan 6. Füosu Istanbul limanında demirli bulunuyor. Demirel de, bu Tekel zammı Nebioğlu'nun kııı oldu Zammın tam sırasıydı! öncekı gece, gene ayaklarım sürüklemişti beni Cahide. «Arjantin» adı verilen bir şişelik bardakla fıçı birası önüme getirilmiş, yanına da Çiçek Pasajının değişmez mezesi: kokareç, midye dolması, karides, taze badem ile patates tava k o nulmustu. Aradan 15 tfakika geçmemişti ki, bulunduğum masaya üç genç oturdu. Bu sırada da radyodan «Tekel maddelerine» yapılan zamlar okunmaya başlandı. Patron • garson Cahit, yenf gelenlere^AriantininrinUjseîirirken, bu fırsatı kaçırmadan: «Duydnn teu; gitt* xma alnas?» diyerek sordum. Verdiği cevap, onun ince esprisini, ona neden «entellektüel ortam» adının takıldığını ortaya koymaya yetti: « Birşey diyeyim mi?... Siz ne derseniz deyin, Demirel çok zekî ve akıllı bir adam... Zammın tam sırasını buldu!. Millet İçkiye yapılan zamdan tiryakiler hayli dertlendi. Bu defa da üzüntüden içiyor olmalılar. ETİBANK Köy Elektrifikasyonu Daire Başkanlığından: Konya iline bağlı 5 grup halinde 117 adet kö( * * * t r i k ŞeteSkesi ptafeleri kapah zarfla tefcl;1îî âîma'k' "suret^Ie şartnamelerine göre ihaleten yaptınlacaktır. Bu işle ilgili teklif isteme eyrakı, «ETİBANK KÖY ELEKTRİFİKASYONU DAİRE BAŞKANLIĞI Mithatpaşa Cad. No: 60/5 ANKARA» adresınden 100, TL. karşılığında temin edılebilir. Yeterlik belgesi müracaatı. şartnamede isteniIen belgelerle birlikte 24/2/1969 günü saat 16 00 ya kadar yukanda kayıtlı adreste bulundurulacaktır. Teklifler en geç 4/3 1969 günü saat 16.00 ya kadar Başkanlığımız Muhaberat Servisine verilmiş olacaktır. Etibank ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediği fırmaya uygun gordüğü miktarda grup ihale etmekte serbesttır. (Basın: A. 573411081/1545) Aralık ayında bir gece yarısı aynldık Istanbul'dan. Hava soğuktu. Yağmurluydu ve her yağmurlu mevsimde olduğu gibi güzelim Istanbul çamurluydu alabüdiğine.. Quantas havayollarından t.lmış tık uçak biletlerimizi. Dört kişilik bir ailenin Istanbul Avustralya bilet parası, üzerine Hükumetimizin koyduğu akıl almaz ölçüde büyük vergi de binince, bir ev paras: nerdeyse.. Bu yabancılann bir düzen anlayışlan var ki; bir plân, bir program anlayışı, herhalde ögrenmeliyiz. Uçağımızın Yeşilköy den kallaş vaktine birbuçuk saGazetemiz Sorumlu Müdür at varken, Şirketin bir otomoYardımcılarından ve Türkiye Ga biU gelip aldı bizi Bakırköydezeteciler Sendikası Istanbul Şuki evimizden. 13 yaşmdaki ikiz besi Baskanı Ziya Nebioğlu'nun oğullarımı geride bırakıyordum. bir kızı olmuştur. Bahçe kapısının önünde o güzel, Anne ve babasını tebrik tder, o iri gözlerinde yaşlarla, çocuk Fatma Banu'ya uzun ömür dileellerini sallayıslannı arabanm rız. arka cammdan karanlıgın ıçınde, silinene dek izledim. Sonra çevirdim başımı ıleriye... Yeşilköy havaalanı ışıl ışıldı. ANKARA (Cumhurivet Biirosu) \ Içerde vitrinlerde TUrk elişlori, Adalet Partisinin kuruluşunun I sırmalı .terlikler, küçuk süslü dokuzuncu yıldönümü dolayısıy j hancerler, mavi boncuklu kolyele dun AP Genel Başkanı Deler satan genç kızlardan biri önmirel bir mesaj yaymlamış, ilk ' lerinden geçerken bana ingilizGenel Başkan Ragıp Gümüşpace, mallarını övmeye kalktı. la'yı anmış, kurucuları selâmlaGülümsedim güzel Türk kızma: mıştır. Türküm ben, dedim. Demirel mesajında aynca şunŞaşırdı: lan söylemiştir: Özür dilerim.. Hiç benze«Kurulduğu fünden bu yana, miyorsunuz. Hem bu saatlerde demokratik düzeni yerleştirme burada Türk görmeye alışık deve feliştirme. bütün vatan satğüiz de... hında beraberlik ve kardeşlik duyçulanru kuvvetlendirme çay Kapah Çarşıdan retine devam eden, memlekcte Baktım, vitrinlerde satılanlar, ve millete hizmeti en kudsî ödev hep Kapalıçarşıda satılanlann sayan Adalet Partisi, her zaüç katı pahalı.. Olsun varsm. demanki gibi bugün de millettmidim kendi kendime. Alacak ozin huzurunda ve ona lâyık ollanlar nasılsa kapitalist ülkelerin ma sorumluluğunun idraki içiavarlıklı kişileri. Onlara değmez dedir.» dokunmaz bu pahalılık. Hattâ bir yerde mutlu kılar onlan, sevindirir Okullarda tatil Bır gün Beyoğlunda bir gezebugiin başladı pen satıcı delikanhya: «N'için Mahmutpaşada ikibuçuk lira oANKARA llkokul, ürtaokul lan bir deniz çantasını tstiklâl ve Liseler ile orta dereceli mescaddesinde onbes liraya sattığıleki ve teknik okullar, bugün nı» sormuştum da, gülerek: sabahtan ıtıbaren bütün yurtta dinlenme tatîîine girmişlerdir. 2,5 liraya çanla"* • Tatil 2 mart pazar akşamına kadar devam edecek, 3 mart pa Bu yakaların insanlan başzartesî gunü de ögrenime başkadır ablacığım. Ben bu çantalanacaktır. Araya Kurban Baylara ikibuçuk lira istesem d<iramı girmesi dolsyısıyla bu yılnüp hakan olmaz. Burada malın ki dinlenme tatili 19 gün sürekalitesine değil, pahasına bakarcektir. ANKARA, (ajı) Harb Malulleri ilo şehit, dul ve yetimlerme verilecek «1968 tütün bayiye (satış) ikramiyesi» miktarlan belli olmuştur. Ikramiyeler, Kur ban Bayramından önce hak sahiplerine dağıtılacaktır. Askerlik şubelerine bu konuda gerekli talimatın yakında verilecejfi belirtilmiştir. Harb malullerine de recelerine göre verilecek ikramiye miktan şöyledir: 1. Derece subay 34 bin 362 lira 1. Derece er 17 bin 181 lira 2. Derece subay 30 bin 925,80 lira 2. Derece er 13 bin 744,80 lira 3. Derece subay 14 bin 053,40 lira 3. Derece er 10 bin 308,60 lira 4. Derece subay 20 bin 617,20 lira 4. Derece er 6 bin 872,40 lira 5. Derece subay 17 bin 181,00 lira 5. Derece er 3 bin 436,20 lira 6. Derece subay 13 bin 744*) lira 6. Derece er 3 bin 436,20 lira Şehit ailelerine ise, 2 bin 125 lira 05 kuruş ikramiye verilecektlr. Tütün ikramiyesi açıklandı ISTANBÜLDAN AVUSTRALYATA FATMA IRFAN SERHAN Avustralya'nın büyük çölünü uçakla aştık Yurdumda toprağın canlanmasını halkımın uyanmasını istiyorum lar, övünmek için.. Bu d* onların aklı.. Varsın olsun.. Işimize de yanyor.. Ama sen alacaksan, bcs kâğıt yeter de artar blle, demişti. Havaalanında gümrük yoklaması, duyduklarımızın tersine çok rahat geçti. Bütün görevliler son derece naziküler. Quantas'm dört motörlü dev Jetine girdik. Uçağımız Londradan geliyordu. Ve sanınm dunyanın en uzun havayolunu üçacaktı. Îstanbul Sydney 23 saatten fazla sürüyor. Hopa'ya dek Anadolumu adım adım cezmiş dolaşmış, her serenli kuyusundan, her kaynağından sular ıçmıştim.. Karadenizi boydan boya takalarla tâ Hopaya dek dolaşmış, yalçın kayalarının arasından korkunç gürültülerle akan Aras nehrinden kayıkla geçerek Borçka'ya ulaşmıştım.. Adanayı, Antalyayı, Mersini förmüş, o zenginliğin ve yoksulluğun en keskm çizgilerle yanyana ge'ıştıği memleketlerde yasamıştım. Istanbulda, Boluda, Edirnede, Ankarada okumuş, Niğdede, Izmirde çalışmıştım.. Karsın, Erzurumun gıcır gıcır karlarının da, Fethiyenin, Ayvalığın, Gemliğin, Armutlunun seyrine doyulmaz denizlerinin tadmı tuzunu da öğrenmiştim. Hani şairimiz «Toroslardan öteye geçemedim dîye utanıyorum» der, yakınır ya, aslında bu konuda utanmak kimlere düşer hep biliyoruz, ben Toroslan kaç kez aştığırru unuttumsa da Ağrı Dağvnın eteklerınde dolaştığım, Islâhiye yakınlarında Kızıldize ve Idil köyünde geçirdiğim gunleri hatırlıyorum. Memleketimi yüreğimin ıçi gibi tanıyorum. «Seviyorum» desem, az gelecek, çok az.. Daha güçlü bir söz bulmak gerek.. Bir «sözciik» değil.. Bir koca soz; ancak şairler bilir. Ve aynlıyorum Türkiyemden.. Nedenlerini daha sonraki yazılanmda bütün çıplaklığı ile halkıma bildırmek borcumdur. A P, 9 yaşında Isınmıyan nesne «Para» önerrüi nesne.. Bir, bü<• yazar, sanınm Charles Dicyük kens'di, parayı orman adamına şöyle tanımlatır: «Hani *u elden ele dolasan ve hiç ısınmayan nesne.» Yazar haklı.. Gerçi soğuk ama, çok güçlü şey şu para denen nesne.. Neleri başarmıyor kı.. £skı Başbakanlardan Adnan Menderes, Türkiyede yurt ıçı uçak ücreüerini 60 lıradan lbO Uraya çıkarmadan önce, ayda ciört kez uçakla tzmir, Îstanbul, Ankara arasmda gider gelirdim. Birbuçuk saat sürmeyen uçak yolculuğunun yorgunluğunu bır buçuk günde geçiştiremezdim. Quantas Havayollarmın dev jet uçağında «para» tüm gücünü ıspatlamış.. Evinizdeki kadar rahatsınız. Hava basıncında en küçük bir değişiklik yok. O şehirlerin üzerinden geçerken apartmanların camlannı zangırdatan jet motorlarının sesini, nasıl oluyor da okadar yakmmda, yanında hiç mi hiç duymuyorsunuz. Üçer kişilik koltuklar ıki sıra halinde.. Uçak sanınm 160 kişilik. Tek Türk ailesi biziz için de. Çoğunlugu Londradan gelen Ineilizler. Kâğıt oynayanlar., Içki ıçenler.. Kitap ve gazete okuyanlar.. Koltuğunu yatinp battaniyeleri dizlerinde, başlan yasüklarında uyuyanlar.. Ve bır de tek tük benim gibi düşünenler var uçakta. 12 Şubat Zilkadc 25 V. ı 1 i l î h |ı » 1 1 l =• \ ? 1 20 Karacabey Harası Müdüıiiiğiinden: Süt Safılaeaktır 1 Haramızın 1969 mall yılı içinde istihsal edeceği tahminen (BİN) ton inek sütü açık artırma ve pazarlıkla satışa oıkanlmıştır. 2 Satış 21 Şubat 1969 Cuma eünfl saat 14 30 da Hara Merkezinde yapılacaktır 3 Sütün beher kilosuna (YÜZ) kuruş muhammpn bedel konmuş olup geçici teminat (43 750.00) liradır. 4 Bu satışs ait şartname Ankara. îstanbul. tzmir ve Bursa Veteriner Müdürlükleri ile Müessesemizde görulebilir 5 «bclann belirli gün ve saatte teminatlariyle birlikte Hara Müdürlüğüne müracaatlan ilân olunur. (Basm: 11119/1546) 6 58112 28 15.19 17J9İİ). 111 5 10 6.50 9.41 n.OO 1.32 11.43 E. 1 ^IIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIMMIIIIIIMIIIMIIIIIIIIIItllllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIU ~ Oğretmen branşları •• recek bu gerekçeyi reddetmenizi bekliyoruz. Her öğretmenin şimdiye kadar ukuttukları dersler sicillerinde belli olduğuna göre; branşlarını isteklerine göre değil, sıcillerine göre tesbit etmek mümkündür. Belki ilgili şube için zor bir yoldur ama, Milll Eğitimimizin geleceğinın güzel olması için zorunludur. Sayın Bakammızın, bu husustaki açıklamalannı bekler; saygılanmızı sunanz. (tsim Mahfuz) mlltiplar cumhuriyete ayrılmalı 5 İ5 ^ S E S = = ~ S E s = E E E •Ç = E E E Ş =: E E E = E E E E Ş S E E Ş = E E E S 2 Ş Sayın Millt Eğitim Bakanına, Eğitim enstitüleri fen ve edebiyat gmplanndan mezun olan ve halen çeşitlı okullarda görevli öğretmenleri uzun yıllardır ilk defa siz düşünmüştünüz. Fen grupu öğretmenleri matematik (cebir geometri). fizik, kimya, tabiat bilgisi (Biyoloji), tarım, ticaret; edebiyat grupu oğretmen leri ise Türkçe (edebiyat • kompozisyon), yazı, tarih, coğralya, yurttaşhk bilgisi derslerini ve aynca resim • iş, ev iş, müziK, beden eğitimi derslerinden birini okutmakla yükümlüdürler. Adı geçen derslerın bazan hepsini, bazan bir kısmmı okuturlar. Ertesi yıl bunlardan hanglsinin öğretmeni olacaklannı da büemezler. Bütün bunlan gören bir Bakan olarak eğitim enstitülerinin öğretim surelerinı üç yıla çıkardığmız gibi, branşlara ria ayırmak dirayetini gösterdiniz Buna paralel olarak 15/8/1968 tarihli emirlerinizle fen ve edehi yat grupu öğretmenlerine de hangi branşlan tercih ettiklerini sordunuz. Grup öğretmenleri ni sevinç ve minnettarlık içinde bıraktınız. Fakat... Bugüne kadar bu an ketin sonucu ahnmadığı gibi; Bakanlıktaki ilgili şubenin «Her oğretmen branş olarak yalni7 matematik ve Türbçeyi seçmiş Buna imkân olmadıjhna (före branşları ayırmayız» şeklinfle bir gerekçe hazırladığını duymuş bulunuyoruz. Orta öğretim deki binlerce öğretmeni üzecek ve doîavısivle randımanı düşü jandarma | turistm en yakın dostudur | I Altı kişilık aılemi sefaletten kurtarm,, tsparta Ortaokulunun birinci sınıf öğrencisiyim. Altı nüfuslu bir babanm evlâdıyım. Babam o kumam için amelelik y¶k bütün varını yogıonu sarfettl. Ne yazık ki, bu çalışması sırasında meneiıt hastalığına yakalanarak sonuçta felç oldu. Bu müzmin hastahk ailemizi mahvetti. Okul ihtiyaçlarım, dlğer kardeşlerim ve babamın yükünü annem üzerine alarak evlerde çalışmaya başladı. Ancak bir süre sonra da annem, felçli babamm durumuna üzülerek ağlayıp gözlerine duman inmesinden göremez duruma geldi. Şimdl altı nüfuslu aile sefalete düşüp, bir kuru ekmek parası bulamaz durumdajiz. Bu kış gününde önümüzde yakacak bir kilo odun, kömürümüz yok. Perişan bir hal deyiz. Allahın gücüne gitmesin, ölümümüzü bekler oldıık. Gazetenfz aracılığıyla hayırseverlerin beni. talihsiz annem ve babamı, ekmek diye kıvranan küçük kar deşlerimi bu içler acısı sefaletten kurtarmalarım, bize yardım ellerini uzatmalannı bekliyoruz. Mustafa TlGLI ! Gazi Kemal Mah. Klühan ; Sok. No. 7 ÎSPARTA : RİZE İli DAİMİ KOMİSYON BAŞKANU6INDAN 1 İlimize bağh Çamlihemşin ilçesinde yapılacak Ayder ılıcası mevkiindeki Santral binası ve elektrik. sıhhî tesisat ve alçak gelirim şebekesi inşaatı işi 2490 sayüı kanun hükümlerine göre ve 527 sayılı kanun gereğince 1969 malî yılına sarî olmak üzere kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 İşin keşif bedeli (230816.65) liradır. 3 Eksiltme Rize'de İl Daimî Komisyonunda 27/3/1969 Perşembe günü saat 15.00 de yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evrak Daimî Komis}Ton kaleminde ve YSE. Müdürlüğünde görulebilir. 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerden: A (12790.83) lıralık geçici teminatını, B 1969 yılına ait Ticaret Odası belgesini, C Müracaat dilekçeleri ile birlikte verecekleri (Eksiltme şartnamesinde belirtilen ve usulüne göre hazırlanmış olan) plân ve teçhizat beyannamesini, teknik personel beyannamesini, taahhüt beyannamesini. malî durum bildirisini, Bayındırlık Bakanlığmdan almış oldukları (H) grupundan keşif bedeli kadar işin eksiltmelerine girebileceklerini gösterir müteahhitlik karnesini ibraz suretiyle İl Bayındırlık Müdürlüğünden slacaklan yeterlik belgesini teklif mektuplan ile b'irlikte zarfa koymalan lâzımdır. 6 îstekliler teklif mektuplannı 27/3/1969 Perşembe günü saat 14.00 e kadar makbuz karşıIıgında İl Daimî Komisyonu Başkanlığına vereceklerdir. 7 Yeterlik belgesi almması için son müracaat tarihi 22/3/1969 Cumartesi günü mesal saati sonuna kadardır. Telgrafla müracaatlar ve postada vftkl gecikmeler kabul edilmez. Keyfiyet ilftn olunur. (Basın: 11062/1541) Güveneceğiniz dostluk Hani kafalı adamın biri «Sladem ki düşünüyorum, o halde vanm» demiş. Demek adam güveniyor kendine.. Guzel şey insanın kendine güvenmesi ama, daha da güzeli; insanın msana güvenmesidir. Bir gün bana Izmirde, Foçada oturan yan Hocam, yarı arkadaşım ama bütünüyle dostum olan bir zat sormuştu: «Kendisine güvenebileceğiniz kaç dostunuz var, sayar mısınız?. Ama şörle boylu boyunca eüvenebilecefiniz.^ Sanınm biz Türkiyede biraz bunun acısını çekmekteyiz. Türkiyede en değerli ama en guç kazanılan şeydir, dost.. £n gerekli.. Dünyayı yaşanmaya değer kılan, tüm güçlüklere göğüs germe gücü veren, hattâ daha ria çoğu; güçlükleri tatlandıran dostluk.. Inancmız uğruna savaşırken, elele olduğunuzu bilmenın mutluluğu.. Omuz başııuzda dostunuzaın omuzunun varlığını duymanın tadı.. I • I ' • I I I • I • I ı Memleketimizde turistin en vakın dostu jandarmadır, bunu def'alarca bizzat miişahade ettim. Yalnız bu hizmette Ordu Dil Okulunu bitirmiş subavlardan faydalanmak yeterli değildir. Esasen jandarma teşkilâtında subay ancak ilçe jandarma komutanlandır ki, turistten de sadece ilçede janclarmavla münasebetleri olması beklenemez. Bu durumda yardımci olacak en büyük unsur lisan bilen erlerdir. Her ne kadar hu(rün Eğitim merkezlerinden lisan bilen erler özel bir dağıtımla turistik böl(felere eönderilivorsa da bu yeterli de£ildir. çünkü bu şekildekt erlerin yanında, bir bu kadar da yabancı dile liizum olmayan yerlerde istihdam edilenler mevcuttur. Sayın Genel Komutan. bu husus üzerine de eğilirs*. en az turistik böigelerdekj jandarmanın tüfek ta?ımaması karan kadar olumlu bir hizmet vapmış olurlar. Isim mahfuz Güney Avustralya"nın merkazi Adelaide şehrinin bÜTÜk caddelerinden biri. Fotoğrafta, savaş anıtı, Parlâmento ve t'niversite binası görülüyor. Bizim gibi geri kalmıs ülkelerin Konukseverlik bırbırlenne saldırmasına.. DüşAvusturalyalı gümrükçüler de, manlığımızı, yoksullugumu/u, açTürkıyedeki meslekdaşlanyla va hğımızı sürdürmemize.. Yoksa n ş edercesine, bavullanmıza do nasıl yaşarlar.. Demek gazetecikunmadılar. Bize gülümsedıler sıniz.. Burada uzakta herşeyl ve oturacak yer gösterdiler. Son daha kolay göreceksiniz. ra Avustralya hiikumetinın cm öyle düjünüyorum ben de, rimue verdıgi bir otomobille dedim. Dulwich Hill'de yeni yapılmış Birkaç yıl olmuş Yunanistanolan bır konforlu binaya geldik. dan geleh.. Çok hıddetlıydı: Ve ikı odaya yerleştık. Avus Ben savaş istemıyorum. tralya hükumetınin konukseverKimseye saldırmak istemiyorum. liği bu kadarla da bitmedi. Bır Hiçbir ınsanı öldürtemez kims* mernuru bırkaç gün içinde istebana.. Niçin öldüreyım.. Bana diğimız gibi bir bahçeli ev bukımsenin birşey yaptığı yok. lup kiralamamıza yarduncı olNiçin? du. Bana sormuyordu bunu. U* Şimdi bu satırları Punchbo.vl' zaklardaki birilerine soruj'ordaki tek katlı bahçeli, çiçekli evimin önündeki verandada ya du herhalde. Bakışlan ötelerdeydi. Ben de uzaklara bakıyordum. zıyorum. Punchbovvl, banliyösü Ne düsünüyorsunuz, diya Sydneyın. sordu Birkaç gün önce Duhvich Bır şairimizi, dedim. Bir Hill'deyken, mektup atmak için sokağa çıkmıştım. Karşıdan ge şiiri vardı, Italyan • Habeş salen bir genç adama postaneyi vaşı konusunda.. • sordura. •Omoı yolu •Uaerindey• Hah haaa.. diye tuiıaf bir miş, bırlikte yürümeye başladık. ses çıkardı, sadece bu iki ulo Yabancısımz herhalde, de sun adlarını yanyana söylemek bile insanı çileden çıkartmay» di. yeter.. Ne diyor sizin şairiniz? Öyle, dedım. Bir Habeş delikanlısının Ro Nerden geldiniz? madan Taranta Babu isimli ka» İstanbuldan.. rısma yazdığı bir mektupta şöy Demek Türksünüz? le konuşturuyoruz delikanlıyı! Ge Evet Türküm. liyorlar Taranta Babu.. Seni öl Ben de Grek'im. Dedi. dürmeye geliyorlar.. Seni ve keBir an durdu, düşündü. Ben de durdum, Yüzüme dikkatle çilerinl.. Oysa ki ne onlar seni tanır, ne onlan sen ve ne de kebaktı: çilerin atlamıştır onlann çitle Biz, dedi, iki düşmamz. Karşılık vermedim. O gülüm rinden.. Geliyorlar Taranta Babu, kimi Napoliden, Tirolden sedi: Ama bakıyorum da şöyle, kimi .. «Îşte böyle sürer şür» îngüizcem yeterli değil, iyi çevibenım size karşı içimde hiçbir düşmanlık bulunmadığmı anlı remedim size. Aslında çok güçlüdür şür.. yorum. Neden biz düşmamz, biliyor Aynldık musunuz? O cebinden, ben de çantam Değiliz ki, dedim. çıkardık. O Yok, dedi, bizi birbirimize dan defterlerimızı ıkimiz için de adreslerimizi not dfişman etmek isteyenler var. etti. Sonra benı postanenin ka? pısma kadar götürdü ve duvar Kapitalistler.. Yolun kenannda durmuştuJc. daki bir kutuya beş se^t atarak, İki yabancaydık. Daha birbiri altından pulu nasıl çekip alacamizin isimlerini bile bilmiyor ğımı öğretti bana. Aynldık. Şimdl evimin verandasında oduk. Genç adamın kaşları çatılturuyorum. BUtün evlerin bahçemıştı. Benimle konuşmuyordu sanki, kendi kendine yüksek ses leri, verandalan, balkonlan boş. Yalnız ilerdeM bir evin arka le düşünüyordu: bahçesinde bir ihtiyar adam, Evet onlar.. Çünkü onların elinde su hortumu sebzelerinl yaşaması buna bağlı. Bizim halk suluyor. Bir emekli işçi olmalı.. lanmızın birbirine dfişman olma sına.. Niçin, niçin ben size dttş Yoksa bu saatte evde nasıl kaman olayun? Siz bana ne yaptı hr.. Bu sabah bizim mahallede bir nıı ki? ikimiz vanz, bü"birimizden haSusuyordum bersiz.. Onun toprağından bir Ben susuyordum. O düşüncele şey beklediği beUi.. Elinde horrimi okumak istercesine bakı tumu ile durmadan suluyor sebyordu bana: zelerini.. Hayır, diye başım salladı, Benim de var bir beklediğim, babalarunız da, büyük babalarıtâ uzaklardaki yurdumda, topramız da suçsuz.. Onlan kandırdı ğınım canlanmasını, halkımın ular Onlan saldırgan yapan ka yanmasmı ve lâyığınca yaşamaya pitalistlerdir. Babalanmız ne ka koyulmasmı istiyorum. zandı o savaştan?. Canlannı verElimde bir incecik kalem.. Ve diler îzmırinizde.. Bugün biz sabunca uzaklardan... vaşsak ne kazanacağız. Ama kaYARlN zanacak olanlar var.. Onlann bütün endüstrisl, yalnız savaş DOSTTJM SAIV! endüstrisi değil, tüm endüstrilerinin yaşaması buna bağüdır. •••••••»••••••••< ••••••»••. MİMARLAR ODASINDAN >•••••»•»••» • Bir sabah vakti îşte böylesine değerli, uzaktan yakından, kimini salt yazüanndan, kimini sözünden, kimini sazından tanıdığım, böylesine değerli dostlarımı, kitaplanmı, ikiz çocuklanmı ve çocuklanm gibi sorumluluklannı sırtımda taşıdığım halkımı bırakıp Türkiyemde, bir başka dünyaya, Okyanuslar ötesi bir kıt'aya geldim ben bir sabah vakti saat yedi sularmda.. Koca denizlerden ve Avustralyanın ortasındaki bir uçsuz bucaksız çölden, iri kanatlannın gölgesini geçirerek bir sabah vakti. üç milyon insanın vaşadığı Sydney jehrine kondu uçağı İstanbul Kongre Binası Mimarî Proje Yanşmasının 22 Şubat 1969 günü saat 15.00 de İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi salonlannda kallogyumu yapılacaktır. Halen projeler aynı yerde sergilenmiştir. Yanşmacılann sorulannı yazılı olarak 17 Şubat 1969 günü afcşamına kadar Mimarlar Odası İstanbul Şubesine büdirmeleri rica olunur. ••••••••••••••••••••••••••••••••••••»•••». Reklâmcılık: 552/1553 TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞI GENEL MERKEZİNDEN Derneğimizce iki kalem Rülo Röntgen filmi satın alınacaktır. Şartnamesi Ankarada Genel Merkezimizden, îstanbul'da Kızılay İstanbul Müdürlügünden temin edilebilir. Tekliflerin en geç 3/3''1969 günü saat 16 ya kadar Genel Merkezimize tevdi edilmiş olması lâzjmdır. Postada vukua gelecek gecıkmeler nazan dikkate alınmaz. Cumhuriyet 1555 "Jllllll/IIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIİIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIJIIIIIIIIIIIIIIIIIİ? rruz,