02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTTRİTET 12 Şubat 1969 SAHİFE ÜÇ DI HABERLER Eşkol'un demeci îsrail'i kabine buhramnm eşiğine getirdiL B DIŞ HABERLER SERVtSİ Athenagoras, Pan Ortodoks foplantısı için hazırlanıyor ATÎNA, (a.a) urada haber verildiğine göre, Fener Patriği Athenagoras, bu yaz yapılacak olan 8. Panortodoks kongresini hazır lamak için, Cenevre'de yapılacak hazırlayıcı toplantı için dâvetiyeler göndermiştir. Patrik Athenegoras'ın bu toplantıya biz zat katılıp katılmıyacağı kesinlikle belli olmamışsa da, kendisini ziyaret etmekte olan Isken deriye Patriği 6. Nikolaus'la bu konuyu bütün aynntılanyla görüsmüştür. Bu yıl yapılacak kongrede, Doğu ve Batı Hıristiyan küiseleri arasında doğmatık ve sosyal konular ele alınacaktır. Bılindıği gıbi Dogu (Ortodoks) ve Batı (Katolik) kiliseleri arasmda bırleşme cereyanı başgöstermiştir. hadlseler arasında Kremlin basln altında 6 DÜNYflDfl BUGÜN Peru'y a j KUDÜS tsrail Başbakanı Levi Eşkol'un Amerikan «N"ewsweek» dergisine verdiği demeç, İsraılde bir hükıimet buhranı yaratacak gıbi gorünmektedir. Nitekim «Gahal» partisi, hükiimette kahp kalmamak hususunda karar vermek üzere Bakanlar Kurulunun acele bir toplantı yapmasını istemiştir. Bu buhranh duruma, Eşkol'un «Israilin 6 gün savaşı sırasında isgal ettiği topraklann büyfik bir kısmından çekilebileceği» hakkmdaki petrol şantajı iraz geç de olsa, bazı ülkelerin jeraltı zenginliklerinin önemini kavradıkları dikkati çekmektedir. Meselâ Ankara'da çalışmalanna baslayan Türkiye Jeoloji Kurumu Genel Kurul toplantısmda, Enerji ve Kalkınma Bakanı Sayın Refet Sezgin, «Maden ve enerji imkânlarım meydana çıkartamamışsanız, o memleketl kalkındırmanız mümkün değil» demektedir. Bazı ülkelerin de herkesten önce jeraltı zenginliklerinin farkına vardıkları görülür. Ne var ki, bu ülkeler, meydana çıkan veraltı kaynakJarına rağmen bir türlü kalkjnamazlar. Çünki bu kaynaklar yabancıların elindedir. Neticede zenginlikler toprak üstüne çıkar ve başka ülkelerdeki sermaye sahipleri kalkınırlar. Beynelmilel sermayenin bugünlerde endişe ile izlediği ülke Pern'dur. Hatırlanacağı gibi 1968 Ekimindeki bir askeri darbe ile, Belaunde'nin hükumeti devrilmişti. Bu darbeden sonra, Peru cuntası, 40 yıldır ülkenin petrolünü üreten «lnternational Petroleum Co.» şirketi ile mücadeleye başladı. llk olarak, şirketin, Talara'daki tesisleri millileştirildi. Cunta, şirkete bir bedel ödeneceğini, fakat bu bedelin bazı hesaplar sonunda mevdana çıkacağını açıklamışti. Bedeli, Peru cuntasırun lideri Alvarado, geçen hafta açıkladı: Peru'nun millîleştirilen Anıerikan şirketine hiçbir borcu yoktu; aksine alacağı vardı. Çünki, International Petroleum, 1 mart 1924 len beri Peru petrollerini kanun dışı yollardan kullanmıştı. Ülkeyfe tam 690 milyon dolar borcu vardı... Bütfin dünyanın bildiği bir gerçek vardır. Amerika, yabancı ülkelerde çalışan Amerikan sermayesini korumak için sırasında kuvvete de başvurur. Nitekim Peru cuntası, (E.S. S.O.) Standart Oil'e bağlı olan lnternational Petroleum ile uğraşmaya başlayınca, VVashington notasım verdi. MfllüeştiriJen tesislere karşı hemen tazminat ödenmediği takdirde, Peru'ya yapılan Amerikan yardımı ve Peru'dan yapılan ithalât kesilecekti. Bal gibi bir şantajdı bu... Bu anlasmazhğın dönüm noktası, önümüzdeki 9 nisandır. Amerika'da yürürlükte olan Hickenlooper kanununa göre, bir ülke, bir Amerikan şirketini millileştirdikten 6 ay sonraya kadar tazminat ödemezse, Amerikan hükumeti o ülkeye karşı siyasî ve ekonomik tedbirler alır. 9 nisanda da, tnternational Petroleum millileştirilmcsinin 6 ncı ayı dolmaktadır. Peru cuntasının siyasî efilimi sol değildir. Fakat ülkenin sağı ve solu, bu mücadeleyi destekliyorlar. Tabiî, Amerika' nın Dominik'e müdahalesini hatırlayarak destekliyorlar. Anlayışlıöğretmen B sözleri yol açmıştır. Aşın milliyetçi «Hür Merkez» partisi ise, Başbakanm bu sözleri hakkında Mecliste müzakere açılması talebinde bulunmuştur. Başkan Yardımcısı Yigal Allon, Levi Eşkol'un gripten yatmakta olduğunu ileri sürerek, kabinenın toplanmamasını istemiştir. Başbakanhğın yaymladığı bir bildiride, Başbakan Eşkol'un «Newsweek» dergisine verdiği demeçte, Şeria'mn batı yakasının geleceğinden söz etmediği açıklanmaktadır. Bu arada, BJl.C. nin resml sözcüsü Muhammed Hasan Ez Zeyyat, Israil Başbakam Levi Eşkol'un «Newsweek» dergisine verdiği demeci yorumlamıştır. öte yandan, Ürdün'ün isteği üzerine kararlaştınlan GUvenlik Konseyi olağanüstü toplantısı sebep gösterilmeden ve toplantının ne zaman yapılacağı açıklanmadan ertelenmiştir. Diğer taraftan bir tsrail askeri sözcüsünün bildirdiğine göre, önceki akşam İsrail Urdıin sınırında bir topçu çatışması yapılmıştır. Bu olay, son 24 saat içinde meydana gelenlerin beşincisidir. Kahirede ise B. A.C. Dışişleri BHkanı Mahmut Riyad, pazartesi akşamı İngilterenin Kahire Büyükelçısı Sir Harold Beeley ile görüşmüştür. Bir Mısır kay nağına göre, göruşme, Orta Dogu durumunun ge'îşmesı. ozellıkle FYansanın dört bü yük ülke arasında ışbirlıği yapılması ve Amerikanın buna verdiği cevap üzerinde geçmışAynca, BA.C. televizyonu pazartesı akşamı Fransa Dışişleri Bakam Michel Debre'•\m bir demecıni yayınlamıştır. Debre, «Işgal al tındaki toprakların boşaltılması, levamlı ve âdil bir çözümün ilk adımı dır.» demiştir. elecefc ay Moskovada toplanacak olan Uluslararası Komünist konferansı içia hazırlıklar ilerlerken, Kremlin'in Doğu Avrupada izlediği tahakküm politikasına karşı da, diğer komünist liderleri tarafmdan yapılan saldırılar artmaktadır. N'isbî bir sükunet döneminden sonra, Yugoslav ve Romanya liderleri, Moskovaya gene çatmaya başlamışlardır. Öte yanda balen toplantı halinde bulunan Itaİyan Komünist Partisi kongTesinde de, Kremlin'in tutumu eleştirilmektedir. Gelecek ayki toplantı, Mayısta yapılacak olan Dünya Komünist Konferansına hazırhk niteliğindedir. Kremlin'in kendi görüşlerini öteki partilere zorla kabul ettirmesine karşı mücadele edenler, dünya konferansım bir kaç yüdanberi ertelemeyi başarmışlardır. Konferansın hazırhk toplantılanna katılmayı nihayet kabul eden İtalyan ve Romen partileri, halen diğer komünist partilerini, Ruslarm Çekoslovakyada izledikleri politikaya karşı barekete geçirmekle meşguldürler. Konferansa katılmayı reddeden Yugoslavya da. bu saldınva yanlardan destek ateşi sağlamaktadır. Yugoslavya ile Romanya, Sovyetlerden gelebilecek bir saldırı tehlikesini çok büyüttükleri gibi, ülkelerinde bozguncu faaliyetlerin başlaması ihtimalini de fazla şişirmişlerdir. Romanya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Vasile Sandru, Moskovadan dönüşünde, Bükreş radyosunda >aptığı bir konuşmada, «sınırlı hükümranlık» teorisinin haklı gösterilemiyeceğini söylemiştir. Sandru'ya göre, ülkelerin hükümranlık haklanna saygıyı öngören, De\Ietler Hukuku kuralını hiç kimse çiğneyemez. Vasile Sandru sözlerine devam etmiş ve demiştir ki: «Bazı ülkelerdeki yonetıci gruplar, kendi çıkarlarını bu temel kuralın üstunde tutmaya çalışmışlardır» Böylece Vasile Sandru, Kremlin yöneticilerinin mevkilerini koruyabilmek için, Çekoslovakjayı istilâ ettiklerini, imâ etmiştir. T H E GITARDIAN Tarihî hâtıralar ve vesikalar kadi eskiden: Ne yapalım basın hürLriyeti yok ki yazalım?.. diye bir mazeret ileri sii' rer, devlet mesnliyeti taşımış kimselere en mülâjim hitapta bulunamazdık.. ama şimdi?.. Sahnelerimiz bile güzel sanat namına politika hezeliyyatımn rn lâübali bir kurumu olmuş, mıllet ve devlet adamlan Pazarola Hasan Beyden daha kolay maytaba almabilmistir. Böyle olunca ciddî bahisleri kendilerine açmamak en hafifinden vazifesinl bilmemek ve yapmamak olur. O sebeple bu sıralarda ttele Atatürk devrini yaşamış mevsukü 1 kelim, yani söyledikleri mevsuk devlet ve millet adamlarına sorulacak şeyler var. Bunları laçıklaınayı basın için bir zaruret telâkki ettim. Bunlardan birisi Meşrutiyet ve Cumhuriyet devirlerinde mebus ve bakanlıklar, andlaşmalarda murahhaslıklar yapmış, hattâ Lausanne sulh heyetimlzde ıkinci delegemiz olmuş olan Doktor Rıza Nur Beyin hali hayatında yazıp, ölümünden ancak 20 yıl sonra basılmasına izin verdiği bir eseridir ki; halen ellerde gizli olarak dolaşmaktad.r. Ankarada basıldıktan sonra hükümetçe toplatılmış olan lıu kitabı bulup okuyamadım. Fakat okuyanlann ifadelerine göre Atatürk'e ve Millî Mücadele erkânına ait öyle şeyler yanlı imiş ki bir insanın ancak delirmeden bunları yazmasına ihtimal veriIemez. Bununla beraber bu kitap saikai merak ile elden ele dolaşıyor ve Atatürk'e, şuna buna dair yanlış, hattâ saçma bir takım iddialar zininlere yerieşiyor. Ne devlet, ne millet de bunun hakkında bir açıklama yapmıyor. Halbuki o zamanı yaşamış ve Atatürk'e refakat etmiş mühim şahsiyetlerden hâlâ berhayat olanlar vardır. Bunlar da başta İsmet Paşa, Celâl Bey, Falih Rıffcı Bey, Atatürk'ün Hususî Kalem Müdürü Hasan Rıza Bev, şüphesiz daha d > vardır. Bu 7ata lar da elbette bu kitabı görmüsler, görmeseler de içinde neler yazılı olduğunu haber almışlardır. Bunlar öyle şeylerdir ki tekzip ve tashih edilmezse yarın daha serbest ortaya çıktığı zaman itiraz edilmemiş tarihî vesikaîar olarak ele alınır. Onun için bu zatlann şu Rıza Nur Beyin iddialarına karşı bir diyecekleri varsa ki olmaması mümkün değildir ortaya atıp bu işi tcmize havale etmeleri \azifeleridir. Naçizane. kendilerini bu varifeyi ifaya dâvet ediyonım. *ksi lialde gelecek nesiller, yasak pdilmiş; fakat muhtevası yaUnlanmamış abes bir vesikavı Atatürk devrinin ciddî kaynakları arasma sokacaktır. Bunun vebali de tabiî bana düşmiyecektir. tkinci soru, son zamanlarda «Cumhuriyet» in ortaya attığı Atatürk'e ait eşya ve evrakın kaybolmuş olması hâdisesidir. Meşrutiyet devrine gelinceye kadar Türkivede evrak \e eş>a zayi ounadığını Hazine Dairesi, Arşiv Dairesi ve ^üzelerimiz gösteriyor. Demek ki bunlar ciddî bir kayıt ve kuyuda tâbi olarak hıfzedilirlermiş. Lâkin ilân • ı Meşrutiyet ve ilân 1 Cumhuriyetten sonra ki bunlar birer ihtilâldi devlete ve saraya ait pek çok eşyanın gayrimesul ellere düştüğü sonradan meydana çıkmıştır. Milletimiz idareyi ele aldıktan sonra kâğıtlara pek ehemmiyet vermemiş, çok defa okka ile satılmış kitap, defter ve risalelerle evrak • ı perişan arasmdan ne vesikalar çıkmıştır? Bu lâübaliük hâlâ mevcuttur. Türkçe en mühim yazmalar dışandaki müzeler dedir. Bunları o adamlar şüphesiz çalmış değil satın almışlardır ve bizden satın almışîardır. Ben şimdi Osmanlı İmparatorluğunun jıfcuış devriyle Milli Mü cadele ve İstiklâl Harbi zamanına ait vesikaların tamamiyle mahfuz olduğundan şüphe ediyorum; çünkü zaman zaman bu hususta vesika suretleri neşredıliyor. Bunlarm resmî arşivlerden kopya edilmediği de anlaşılıyor. Diyecek odur ki Türkiye nasıl arkeoloji eserlerinin çoğu çalımp gittikten sonra ayıldı ise bu evrak ve vesikaların da zayi olmasına karşı o kadar da tepki gösterememiş ve bunlara hâlâ sahip çıkmamıştır. Bunun için tıpkı antika eserler gibi bir kanun çıkarmak ve bunları mümkün mertebe toplamak ve nıuhafaza etmek lâzundır. Atatürk'ün evrakı ve eşyası ne münasebetle hususî eşhasın ellerinde bulunur? Bunlar şahsî mallar ise veresesine intikal eder, beyük eşya ve evrak ise devlete ait olur. Yakınlık ve tesadüOerden fırsatlanarak bu eşya ve evrakı el cabukluğnna getirmek bu devirde sükut edilecek bir hareket değildir. Alâkalılan konuşmaya, bildiklerini söylemeye dâvet ederim. Cumhuriyet reporter'i bu bizim şu sütunlara döktüğümüz >şi hususî şekilde yapmak istemış, muvaffak olamamıştır. Bunu da sütunlanna geçirmiştir; ama iş bununla kalmaz, kalamaz. Atatürk'ün kaybolan eşya ve evrakı da onlann alınıp verildiği devri yaşamış ve o ahşverişe şahit olmuş olanlann konuşmalariyie meydana çıkanlacaktır. Ve çıkanlması da lâzundır. Bizce bu işi, bu eşya ve evrakı ilk tesellüm eden şahıslarla o devrin resmî görevlileri ve nihayet zamanın tek fırkası olan Halk Partisi ele alıp esrarını çözebilecek malumatı ve bu maiumatın sahiplerini âmme efkârma arzetmelidir. Burada sükut etmek şüpheleri üstüne çekmek olur, Buna da lüzum yoktur. B.rhLtK w«a*~»».w>£.sM*i».**.;.*..^v«K!KaF:>SS&., . $>SSKİKSi2»KS&~ar " x ^3!^?T3S3S,r ?^SKT^3 AYINDA ŞUBAT YENi ŞUBE DAHA HİZMETİNİZE SUNUYORUZ. Her biri ayrı ayrı özel ikmmiye çekili§i ile Bazı öğrencl arkadaşlarım, burjuva toplumunun çökmek üzere olduğunu söylediler ve beni uyartlılır. Bu konuya eğilraenı lâzımraış... Arkadaşlar, burjuva toplumu çöküyor... Şimdi eşit açılı üçgenlere geçebiliriz!... SELİMiYE Şubemiz (Ktşla Cad. No. 66 Istanbul) 11 Şubat 1969'Pazartesi ALÂEDDİN Şubemız (Alâeddin Bulvarı No. 71 • Konya) Yugoslavya, Moskova'nın hazırladığı Komünist Zirvesine katılmayacak Belgrad ile Pekin'in arası E! düzeliyor Nbıon'ın ve Wilson'ın Berlin seyahatleri Moskova'nın tepkisine yol açlı (DIŞ HABERLER SERVİSt) WASHİNGTON Beyaz Saray basın sozcusü Ronald Zıegler, Nixon'ın Batı Berlin'e gideceğini bir kere daha belırtmıştır. Doğu Almanya'mn, Batı Almanya başkanlık seçımlerini aksatma tehdidi konusunda, sozcu, Federal Almanya Cumhurbaşkanı seçımlennin Batı Berlin'de yapılmasının yeni bir şey olmadığmı hatırlatarak, 1954, 1959 ve 1964 yıllarında da buna benzer seçımlerin Batı Berlin'de yapıldığına ısaret etmiştir. Bu arada, Ingıltere Başbakanı Harold Wilson ile ABD Başkanı Richard Nixon'ın Batı Berlin'i ziyaret edecekleri haberi Sovyetler Birliğmde hoşnutsuzluk yaratmıştır. Hükumetin organı olan İzvestia gazetesi Nixon'ın Batı Berlin'i ziyaretinin şehirdeki durumu daha da karıştıracağını ileri sürmüştür. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise, bu iki ziyaretin durumu gerginleştirmekten başka bir şeye yaramayacağını söylemıştir. Berlin'de ise, Hür Berlin Üniversıtesi Öğrenci Birliği, Nixon" m ziyaretini ve Federal Almanya Cumhurbaşkanınm 5 martta bu şehirde seçilmesini protestoya hazırlanmaktadır. il şuhat 1969 Pazartesi Mehmet BARLAS ROMA • GBEV Italya'daki en önemli 3 işçi Sendikalan Federasyonu bugiin özel teşebbüsü felce uğratmak amacuıı güden 24 saatlik bir greve gideceklerdir. • GÜCLE Roma Üniversite sinin gerekirse güç kullanılarak boşaltılmasına karar verilmistir. CEBELÜTARIK • SOKULMDYOR îspanya'ya yabancı gazete sofcuimadığı öğrenilmiştir. • TİCARET 1 Nisan 1969 • 31 Mart 1970 tarihleri arasında 2 ülke ile kaydedilecek ticarî faaliyetlerle ilgili göriişmeler için Pazartesi günü bir Türk Ticaret Heyeti Moskova'ya selmiş tir. PARİS • KATILMIYOR İngiliz hukümetinın dâveti üzerine, Cuma günü Londra'da yapılacak Batı Avrupa Birliğinin Londra' daki daimî temsilciler toplantısı na Fransa katılmayacağım bildir ıniştir. VVASHİNGTON • DEPREM VTashington'da ki Depremler Ulusal Merkezi dün sabaha karşı Fiji adalarında şiddetli bir deprem kaydetmiştir. GREV Amerika'da 8 haftadır devam eden Dok işçılerı grevı, bir mılyar dolâr zarara yol açmıştır. BANKOK • SEÇİM Tayland'da 1'. yıldan beri yapılan ılk genel seçîmlerde muhalefet büyük bir ilerleme kaydetmiştır. BELGRAD, (a.a. A.P.) ıkonomiska Politika» der1 gısinin açıkladığına gore, ı doğrudan doğruya temaslann 10 yıl kadar kesılmesmden sonra, Yugoslavya. Çın ile yeniden ıktısadî gorüşmelere bashyacaktır. Bu gorüsmelerde, iki ülke arasında 1969 yılı için ticarî alış verıs arasındaki mevcut ticaret, eski anlaşmalann otomatik bir şekilde yenilenmesi esasına dajanmaktadır. Romanya kaynaklanndan elde edılen bilgılere dayanılarak tahmın edildiğine gore, Belgrad ile Pekin arasındaki temasların yeniden kurulması meselesi, 10 gıin önce Tamişvar'da yapılan Tıto Çosesku gorüşmesi sırasında ele alınmıstır. Yugoslav iktısadî dergisinin belırttığıne göre,Çin hükumeti il gılı Yugoslav kuruluşları katılmadığı takdirde, bir Yugoslav resmî heyetinın Pekin'e gelmesini kabul etmiyecektir. Yugoslavya'nın Çın'e yaptığı ihracat, 1968 yılında bir milyon dolârı biraz geçmiştir. Çin'den ithal ettığı malın değeri ise, 250 000 dolârı geçmemıştir. Çekoslovakya'ya müdahale edılmesı olayından bu yana, Çin, Yugoslavya hakkındaki eleştirilerını yurauşatmış ve ilk defa olarak Arnavutluk Ulusal Bayramınd'a Yugoslavya'ya «ideolojik saldırılarda» bulunmamıştır. Öte yandan, yetkılı kaynaklardan açıklandığına gore, Yugoslavya Başbakanı Mıka Spıljak, Macar Komünist Partı Merkez Komitesı Sekreterı Beva Bıszku'ya, Yugoslavya'nın onumuzdekı mayıs ayında Moskova'da yapılacak Komünist Partıler Zirve Konferansına katıltnayacağını söylemıştir. Spıljak, Yugoslavya Komünist Partısinin, söz konusu konferansın hazırlık toplantılanna katılmadığını hatırlatmış, «Bn karanmızı beş sosyalist ülkenin Çekoslovakya'ya müdahalesi değiştirecek değil» demiştir. Mika Spiljak i^e Beva Biszku, 59 şubat tarihlerınde Budapeşte'de görusmüşlerdi. GÜZELYALI Şubemiz <Mithatpaşa Cad No. 1146/A tzrmf) 20 Şubat 1969 Perşembe Şubemiz 21 Şubat 1969 Cuma ' (Anadolu Asfaltı No. 63/A f2rrîîf) KARAGUMRUK Şubemiz (Fevzipaşa Cad, No. 233 • IstanbuJ) 24 Şubat 1969 Pazartesi tarihlerinden itibaren hizmetinizdedir. 5 özçi^çekilişte veaynca bu yılın Bir Çek genci aşk uğruna kendisini yaktı PRAG, (a.a.) «Lidova Demokracie» gazetesine göre, hafta sonunda Horny Jiterine şehrinde 18 yaşmdakı bir genç üzerine benzın dbküp tutuşturarak intihar etraek ıstemişse de ıkinci derecede yanıklarla hastahaneye kaldırılmıştır. Durumu teh likeli göriılmeyen genç aşk konusunda bahtsız olduğu için kendisini yakacağmı söyleyen bir not bırakmıştır. Gencin adının sadece baş harfleri açıklanmıştır. Hindistari'da kargaşalık: 37 kisi öldü 11 MİLYON LİRA tutanndaki zengin ikramiye çekilişlerinde SayımMevduat Sahiplerine*bolkşanslar dilenz. BOMBAT, (a.a.) ki komşu eyalet halkının birbirine girmesiyle patlak veren kanlı olaylar dün de yatışmamış ve polis Bombay da, bir karakola hücum eden kalabahğın üzerine ateş açmak zorunda kalmıştır. Bombay'm büyük bir kısmında sokağa çıkma yasağı yürürlüktedır. Ordu tetikte beklemekte olup, olaylar kontroldan çıktığı takdirde şehre celbedılecektir. Polis, son üç gün içinde 37 kisinin öldüğünü ve 450 kişinin yaralantîıgını bildirmıştır. ölenlerın 36'sı pohs kurşunlarına hedef olmuştur. I YAPI ve KREDİ BANKASI Dainıa en iyi hizmet Moıan; 269/1552
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle