Katalog

SAHİFE DÖRT ' nn tem anda almmıyh, beklenmedik gelişmeler yüzünden. 5imdi artık kaybedecek vakit yoktu. Bıçak kemiğe dayanmışi;ı darbeciler için. Aynca o günlerde yapılan Yüksek Askert Şura Toplantısı, bütün generalleti de Atinaya toplamiîh. Böylec» bajkent dışındaki kolordu ve tümenlerin başında komutanlar ?oktu. Bu birlikler harekete geçemiyeceklerdi. Darbecıler bu »rada generallerin çoğunun da. Ordunun seçimKOSTA DAPONTB lerden önce müdahalesini düşiindüklerinl buiyorlardı. Kaldı ki o günlerde Atinada bunu pek bil miyen de yoktu. Generallerin darbesi günün dedikodusu oimuştu. Bu yüzdendir ki 21 Nisan günkü darbede herkes genera'.leri ararken karşısmda albayları, lbaylsnn darbe hareketinin yüzbaşılan. bulmuştu. iılmıne 20 Nisan 1987 gününden itıbaren bir goz atalım. Isin tuhafı Aspasya sokağmdaSıcak bir îlkbahar günü. Atinaki toplantı yapılırken Genel Kur lılar öğle yemeğinden sonraki mu may Baîkanlığmda Kara Kuvtad «sesta'ları için evlerine kapaj vetleri Komutanı Korgeneral ttıış; kimi kahvesıni içiyor, kimi Spandidakis'in cxiasında da alü (kesüriyor, kimi gazetesini okugeneral toplanmış «durumu» gö yordu. O günlerde, hela aksam rüşüyordu. 1965 yılından beri çazeteîerinm iri puntolu manşetKara Kuvvetlerinin başında bulerinde, başlıyan seçim kampanlunan ve Kıral Konstantinin gü ting hazırlıkian için Kuzey Yukampanyası başlamtştı. Iki gün ve ortanın solundaki kuvvetlerle yası Ue ilgilı son derece sansasvendiği bir subay olan Spandida solcuların Pıredeki güçleri b:nanistandaki 3. Kolordu Korousonra, 23 Nisan cumartesi akşayonel başlıklar bir polemik hakia karşısındaki be} generale |öy Üniyordu. Pazar 24 Nisan günü tanlığından Atinaya «ndi»« veıid mı Başbakan Kanellopulos Pırevası içinde idi. Bu arada Atinale diyordu: ise Merkez Birliği lideri Yorgi Pa de heyecanla. rnerakla beklenen bılgiler geliyordu. mn daha ziyade eski bir göçmen pandreu Yunanıstanın (2) nurna • Beyler, bn günlerde müilk seçim konuşmasını yapacakMerkez Birliği taraftarlan, 11semti olarak bilinen Paugrati'delalı başkenü olan Selânikte se derleri için muaııam bir kar«adahale etmek kararmdaytm. Satı. Bu, 28 Mayıs ıçın beklenen geçim konuşması yapmağa hazırla raya gidip Kıral a bilgl verdikten nel seçimlerden onceki ilk siyasi ki Aspasya sokajpnda olup bilama hazırlıyorlardı. SelAnik donıyordu. Özellikle bu siyasi misonra, Konstantinin karan ne oboy ölçüsmesi olacaktı. Ortanın tenlerden kimsenin haberi yoktu. laylarında yüzlerce traktör topluna olsnn harekete geçeceğhn. Aspasya sokağmdaki 10 numalanmısü. Merkez Birliginin genç Mutabık mısmız?» rah eve slvil giyimnis üç «ubay hk demekleri ile Lambrakis'çi G*neraller, Spandldakls'in oetrallarrna bakma bakına gelgençler de, bu törenler için sedasmdan çıkarken hiç bir itirazmişler, kapıyı çalmıslardı. Dörferber edilrai?ti. Papandreu'jru, da bulunmamışlardı. düncü bir adam, uzerinde subay Kudüs'e giren blı Hanett Isa üniforması olduğu halde kendigibl» karşılamağa hazırlanıyorYILDIRIM TEPKt îerini bekliyordu. Bu, KtP (YulardL Papandreu'nun seçim ko1 nan Merkez Istihbarat Teşkilâtı) nuşması sırasında, solcular K .aîta Xew York Times gaıepersonel müdürü yarbay Mihail ral Konstantini temsil eden bır tesi oimak üzere bazı yabancı r.ufogalıs'ti. Ziyaretçileri de, Ka kuklayı yakacaklardı. Papandreu gazetelerin bundan birkaç ra Kuvvetleri Komutanhğı 3. Şu da Belediye Sarayının balkonungün önce (18 Nisan 19671 dikkati besinden Albay Yorgi Papadopudarı seçim öncesindeki «demokçektikleri .generallerin darbe ha los, KtP mensubu Albay Nikos ratik ilk hükumetini» açıklayareketi» hanrlığı haberleri işte Makarezos ve Zırhlı BirKMer Acaktı. îhtilâlin üç başı bu olaybundan ibaretti. Fakat bu artık layı Komutanı Tuğgenerai Stılların önlenmesi gerektiği konucorta malı» olduğundan. başla 1 1 yanos Pattakos'tu. O gece patlak sunda kaTarlı idiler. Hafta sogililer olmak üzere, Vıerkesin dik vereeek «ihtilâlin» meçbul kurnundan önce harekete geçilmeli katinden kaçmağa başlamıştı. roayı işte bunlardı. Aspasya soidi. Karar verilroifti: Albay Papadopulos ise bütün kağmdaki 10 nuraarah evde ise bunları harfi harfine biliyordu. •Bu gece!» Yunanistanda. o giine kadarki <dü Üst kademedeki subaylaruı dü•seni» değiştirecek darbe hareke° htilâlcller 5ub«t ayından bu şünce ve niyetleri hakkmda kenti için «Yeşil ışık» yanacaktı, Tuğjreneral I'atakos, emrindeki tanklan ve benzerl araçyana, plânlannı iki defa erdisme bügi vermişlerdi. Buna ları darbe sününe kadar "l'unanistan Başkentinde tutmatelemek zorund» kalmıslarîlk olarak Papedopulos dururağmen Kara Kuvvetleri Komunın yolunu bulmuştu. dı. l:k iki defasında, erteleme ka mu arkadaslanna özetledi: Seçim tanı General Spandidakis'in bu işe teşebbiis edeceğine inanmıyor du. Bu arada Spandidakis'in Kırala biîgi vermek karanndaki ris ki de gozönünde tutuyor ve Kons Konu ve resinv tantinin darbeyi onliyecek bir yıl dırım tepkisinden korkuyordu. Işt? bütün bunları inceliyen Papadopuîos ve arkadaşları o gece «yeşil ışığı> kendi inisyatifleri il* \COCA derrfr \ya\\ca yakmağa karar vermişlerdi. sırhnda Büjllk karar saati gelip çatmıştı. Uzun zamandan beri bütün teferrüatı ile hazırlanmış olan «plân» yürürlüğe gıriyordu. Son derece kumazca hazırlanrruş, görülmemiş bir plândı bu. Bu plânm, babası ve beyni Papadopulos'tu. Orduman müdahale imkânları ve ihtİTnalloTi ü^erlnde uzun zamandır kafa yomyordu. Geni? degıl, küçük bir komploya dayanacalc bir dsrbe pîânı hazırlamıştı. Koır.plocuların sapsı az fakat aziınlen kesin olacaktı. Papadopulos"un Malaparte"nin «Darbe Tekniği» kitabını veya Ed'.vard Luttwak'ın «Hükumet Darbesi El Kitabıru» okuvup okumadığı Vcesinlikle bilinmiyordu ama, Topçu Albay, bir ÖMJÇ adamla iktidarı eline geçirmek ve kan dbktürmerr.ek çarelerini kes.nlikle anyordu. Albay. «Modern imkânlardan» . faydalanmak istiyordu Papadopnlos'un can kurtaranı «Prometeus» sivil savunma plâm olacaktı. Bunun bir NATO plânı olduğu iddia edîliyordu. Hattâ son yı'Jarda Yunan parlâmentosunun kiirsüsünden de kavgalara sebebiyet vermişti. Yunan Genel Kurmayının bunu XATO'cularla Işbirliği sonunda hazırladığı söyleniyordu. Bu plân, sokaktan veya yukandan (Ordudan") gelebiİecek, içteki herhangi blr yıkıcı (devirlcl) patlamanm önlenmesinl öngörüyordu. Bur.un İçin de ordu, po«••••««•••••>•*«•••••••#•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• »•*•• ••• •• ••* ••• • lis. jandarma ve tniUs kuvvet••IIIIMIIIIIItlllllll|lllllll(lllll«lll*lllltllllillllı*ı*<ll*)tl*lt*l *** * JIIIII3IIİIIIIIII • » • • « •• • » • «•« • •« • • • • • > • • • • • • •• • • • • • • • • * • • • •• • •• « • •• •« «• • *• • • • • • • • • • • • • « • • • • • • • • •• • • > UI l (M l l leri «otomatikman» harekete ge Botid l•l•M•I• • •< l•l•l•l•l•l• • • •* f l«l•l•t•l• l l » iilai* l * * « » * l l*lHl«t l•l• • » • • •l•l»ı•lm t «ı* * * « • • • •••••lll*llllllllllll •••••••••••••*••• «« «• •• «••t B a • *•••««•••••••••*•••• çirilecekti. ••••••««••••••••• Genelkurrnay Başkanhgı binasından, Saraydan veya Başbakanhktan. bu Uç yerdeki telsizden herhangl birl ile «Prometeus plânı» ile ilgili çifre vertlir verilnn.ez, bu ku\vetler belirli yerleri ele gsçirerek işgal edecekler, sımrtar kapatılacak ve ülke blr bastan bir başa ordunun kontrolü altına almacaktı. Bunu şimdi Papadopulos'çu!ar :nır.anacaktı. Askerî birlik^ r H IS!SI, BE^t)lerdeki komutanlan komplova « f t * 4 H K J İ İCİMLN dahil etmek ihtiyacı da yoktu. Bunlar, Darbecılerin namma, alacaklan emirleri otomatik bır şekılde yerine getireceklerdi. Yeter ki, üc telsizden biri • Yeşil ışıgı» yaksm Bu ışık darb«••«••••«••a ••««•••••••«••••••••a cilerin elindeki Genellmrmay ••••••••«•••••a» ••••*••••••••••••* {••••••••••••••D •••••••«••a Başkanlığından verilecek, bu al l (•«!•«•••••••••• ıll*<l ** t l Araik 1910 CUMHURÎYET taru îarbay Dlmltri îoannfc dis, Harbokulu öğrencüerinl kullanacaktı. Ihtilâlden sonra kenaılerinl bir ust dereceye terfı ettirerek ordudan emekhye ayrılacak olan darbecilerın yu>:arıdaki başlannın bu yazıların yazıldigı andaki görevleri şunlardır: • Tuğgenerai Pattakos: Başaakan Yardımcısı ve tçişî«ri Bakanı. • Albay Ladas: îçisıen B&kanlıgı Genel Sekreteri. • Albay Aslanidis : Spor îjleri Teşkilâtı Genel Sekreteri. • Albay K. Papadopulos: Lider Y. Papadopulos "un kardeşjdir. Başbakarüıkta şefın s a j koludur. Yarbay Yoannidis İse ordudan ayrümamışUr. Askerî Inzibat Kuvvetlerinin başında bulunmaktadır. Bugün Içişîeri Bakanlıgında Genel Sekreter olan Ladas'la, Yunan cuntasınm «Sertlerinden» kabtü edilmektedir. Cuntadakl sert ve katılar, parlâmento rejimine dönüşte aceie etmemek taraftandırlar. cîhttlâl re3imtntn> daha uzun zaman tsbaşında kalmasım desteklemektedirler. Bu parantezi kapattıktan sonra yeniden «Protneteus plâmna» dönelim: Bu plânın darbeciler için en önemli taktiği, «Baskm» taktigi olacaktı. Cunta liderlerinın o günkü toplantısmda bir ba$ daha nokPapadopulos, bUinmesl gereken herşeyl harfi harfine bisandı. O da Giritteki NATO liyordu. Üst kadenıedeki subaylann niyeti hakkında kenFüze Atış Sahası Komutam dislne bllgl Yerilmlşti. Tuğgenerai Aleksandros Hacıpetros'ru. Tonlantıya gelem»yordu. Î5 Mart ba^^amındald raâa diğer iki yerdeki Başbamiştl Fakat artık karar verilaskerî geçit resmi için Trakya' kanlık ve Saray telsizleri susdan gönderilmiş olan tank ve miştı 21 Nisan sabahı saat 2' turulacaktl. benteri zırhlı araçları da o gü de yeşil ışık yanacakn. Darbecilerln Deniz KuvvetleTuğpeneral Pattakos. 190P dnr ne kadar Atina'da tutmamn yo rini, Hava Kuvvetlerinl, Jandarki askerî vhtilâiin de yapıldıftl lunu bulmuştu. ma ve Polisl komplonun dışında Gudi'deki Tank Alayının başıbırakmalannın asıl nedeni işte Kara Kuvvetleri înzibat na döndil. Üniîormasını giybu idi. Kuvvetlennin Komutanı Albay dikten sonra makamma oturdu. Yan:s Ladas, karargâhı GenelAlbay Makarezos KÎP'teki gökurmay Başkanlığında bulunan KUVVETLER re\Tne dönmüştU bu askerî poüs kuvvetini elinAlbay Papadopulos'ta evlna de tutuyordu. aşkent Atlnadaki «harekât» uğrayarak üniîormasını piyiyor Komando Tuçayının Koiçm seçkin birkaç Inıvvet du Daha sonra gece yansına tnutanı Albay Konstantin Aslayeterli olacaktı. Arkası ken doğru. üç lider, Gudi'deki alaynidis. paraşütçüleri harekete diliginden gelecekti. Kullanada buluşuyordu. geçirecekti. cakları kuvvet ilk gece sadece YARIN: 32. Piyade alayında tabur 2.000 kadar olacaktı. komu:anı olan Albay KonstanDarbecilerin başkentteki 1 9 tin Papadopuıos'un Atına'dakl bölümü şöyle İdi: DARBEDEN Tuğgenerai Fattakos, ko bu birlikten elinde hatırı sayıÖNCE hr bir kuv%eti vardı. mntası altındaki tank ve nrh Harbokulu ögretim komulı birlikler alayını bu l?e ayın A Generaller de hazır ama öııce Albaylar davranıyor B B 1 Mollcoço^lu AYHANBAŞOGUIİTUHA CASUSU Melih Cevdet Anday 56 Bu yüzden birbirimize girersek, kar»ımızdakilerin başansmı katmerlendirmiş oluruz, demişti. Yavru kopeğe hepiroiz acıdık, Bilâl'in duygulanmasını çok iyi anlıyorum. Fakat bu olayı, bir kavga içinde olağan görmekten başka ne gelir elimizden? Aynca ?u da var ki, ozan Kadri'nin böyle bir gün sedirin altına girmesi de kınanacak bir davranıştır. Evet, dostumuz, değerli bir insan, fakat olur olmaz zamanlarda sedirin altına Etki bakanlardan Fazlı: *Şu nokta önemli, dîye söîe karı«rhı«tı, acaba Kadri kendisini mi saklamk istedi, yoksa kbpeğini mi? Bunun ne demek olduğunu kimse anlayamamıştı. bu yjzden de herkes sustu. Eski bakanlardan Fazlı da çevresindekilere bakarak «Değil mi efendim?» diye b.rkaç kez söylendi, sonra vazgeçti direnmekten. 0nun söylemek istediği çok başka ydı gerçekte, fakat konuşmaya başlarken unutmuştu ne söyliyeceğini. Doktor Amil: Başka bir sorun daha var, dedi. Son günlerde Kadri'nin korkuya düşmesi nedendi? Tehdit edilseydi böyle mi yapardı ve tehdit edildiyse kimler tarafından tehdit edildi? Düşünün ki, hep aramızda bulunan bir arkadaşımmn başma geleni bilmiyoruz. Biz nasıl savaşabiiiriz bu durumda? Bütünlüğümüz yok bizim. Karşı yandakıler ne denli plân'.ı ve düzenli da\Tanıyorlarsa, bizler o denli başı bos ve düşüncesiz yürüyoruz. Nizam: Pek o kadar da değil, diye karşı koydu Doktor Amil'e. Gerçi dağınıklık yok değil, yanlı$lar da yapıyoruz. Fakat kimin başına gelmezniştir bu kadarı? Konu böylece baîka yönlere kaydınlıyordu. Fakat heyecanını bir türlü bastıramayan aktör Bilâl bağırmağa başladı: Eşekler gibi durduk hepimiz,. Kılunız bi'.e kıpırdamadı.. Yıktılar, öldürdüler, gittiler.. Korkak'.ığunızı, bir bildiğimiz varmı? gibi susmakla, pasif kalmakla örtmek istiyoruz. Sergiyi açıyoruz, böylece onlara dâvetiye çıkarıyoruz, bekliyoruz, geliyorlar, bunca sanat yapıtını mahvediyorlar ve biz, sanki istediğimiz bu imiş gibi, sakin sakin seyrediyoruz. Eh kim bilir, ev'.erimize de kahraman gibi döneriz artık. Bu rmı sizirt kavga yönterr.iniz? Bu tutumdan ne bekliyoruz kuzum? Niçin arkalarmdan yürümüyoruz? Niçin sokakta onlann hakkmdan geîmiyorjz"' Azlığız da ond?n mı? Nerden biliyomz kent içinde bizden yana çıkacaklar bulunmadığını? Yokra svıçlu dııruna düsmek korkusu mu var içimizde? Buysa korktırr.uz, elimizden bir iş gelmiyor dlye kapanahm evlerimize. Geçende A.Y.O.T. bü'ün bir mshalleye el koydu. ne kadar ev var?a. bir suç tak:p, hcpsini karakol haline fietirdi. Akıllı dos*lanmızdar. birine. ne duruyoruz diye sordum da, ne dedi bana biliyor rrusunuz? Bunlar e^kiden beri olagelen şeyler, dedi, olaylara tek tek çare bulnay» kslkmak yanlıştır. Emlr gelmeden ne yapsak boj.. Bbyle dedi. Başyaz!»r Kutsi öksürdü. Ak*ör Bilâl, sesini daha da vükselterek: Arkadaşlar, baskın sırasında sakin yapitl»rmızı savrnmaya kalkmaym diye akıl veren kimdir size? Öğrenebilir miyim bu saym hocayı? Sizi hareketsiz bırakan adamı? Ve ona sorayım, sen kendınden korkuyorsan niçin herkesi korkBkhğa itiyorsun? • Bu sözler üzerine Siyasetçi Ahmet üstüne yürurnüîtü onun. i , . Seni provokatör senî! Seni karıştırıcı. bölücü sen:! Defol diyorum sana. Defolup gitmezsen ben seni kolundan rutar atanm dışarı. Senin yerin sokaktır, köpek!. Aktör Bilâl ceketinin yakasma sarılmıştı onun. Burun buruna gelmiş'.erdi. Hadi at bakayun da göreyim seni. Hadı, ne dunivoısun? Öteki: Beni daha fazla söyletme, dedi. Sonra insan Içine çıkamazsın. Aktör Bilâl: Ama ben susacak mıyım bakalım.. En yakın arkadaşlartnın arkasuıdan neler, ne karalamalat düzduğün ortaya çıkarsa... Siyasetçi Ahmet bembeyaz olmuştu. Susturun bu adamı, diye bağırdı. Bu sefe. başyazar Kutsl girdi araya. Niyeti yatıştırmaktı ikisini de, fakat o sırada itiş kaki| başlamıştı kavgacılar arasmda, başyazar Kutsi de bu arada sert bir dirsek yedi çenesine. Ikinci bir hamlede daha bulundu, Vıu sefer kolundan tuttuğu gibi çekti sktör Bilâl'i ve: Yürü dostum, dedi. biz gidelim. Bu davramş aeıkca Siyasetçi Ahmet'e karşı bir davranıştı. O da bunu anlamış oUcak ki, yüzünü buruşturarak baktı başyazar Kutsi'ye, bu bakışta «Senir.le sonra görüşürüz. anlamı okur.uyordu. Ama meydan okumakta başyazar Kutsl ösha da ileri gitti, aktör Billâ'in sırtını sıvazlayarak: Herkesin bir bildiği var. dedi. Bunu Siyasetçi Ahmet de duydu. Aktor Bilâl kapıdan çıkarken geri dönüp Siyasetçi Ahmet'e: Bunun arka«ı gelecek, dlye bağırdı. Basvazar Kutsi: Gel dostum. gel... diye sürüklüyordu onu. îkisi çıktıktsn snnra atelyede bir süre sessizMk oldu. kimse kimseve bakmıynrdu. sanki han^i yanı tuttııkları anlaçılmaan diye başlannı öne pşrriısle'di. Yalnız Nizam: Baskımrı yarattışı sinir bozukiuğundan hep, d:ye eöylendi. Srnra Siyasetçi Ahmet'in yanına aelerek: Istemeden büyüdü, deeil mi? diye sordu. Öteki once hiç cevap vermedi, sonra ağır ağır: fArkasi var) ( laal aal1 »•«•••••••••••a* Tîtfany Jones | a a ••••••••«•••••••••••••• Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seylr ve Hidrografi Dalresi Başkanlığından bildirihniîtir: DENlZCtLEBE VE HAVACILARA 113 SAYTLl BtLDİRi 6 ila 9 Ocak 1970 taribletinde 09.00 ile 11.00 saatleri arasmda ajağıdaki noktalann birlestiği saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 4.600 metreye kadar olan yuksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. AKDENİZ İSKENUERUN KÖRFEZİ A 76 SAHASI 1 inci nokta: Enlemi 36 derece 19 dakika Kuzey, Boylanu 35 derece 47 dakika Doğu E. 5916 No. lu Akıncı Feneri. 2 ncı nokta: Enlemi 36 derece 27 dakika Kuzey, Boylanu 35 derece 38 dakika Doğu 3 üncü nokta: Enlemi 36 derece 36 dakika Kuzey, Boylanu 35 derece 51 dakika Doğu. 4 üncü nokta: Enlemi 36 derece 29 dakika Kuzey, Boylamı 35 derece 59 dakika Doğu. DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DtmJRÜLUR. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Se>ir ve Hidrografi Dairesi Başkanhğından Bildirilmiştir: DENİZCİLEBE VE HAVACILARA 146 SAYO.I BILDIRİ 13 ilâ 16 Ocak 19Î0 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdak: noktaları b:rles*:>'en sahalar içinde seyretme. demirleme avlanma ve bu sahaların 2500 metıeye kadar olan yükseklikleri can ve mal emniyeti bakimmrisn tehlikelidir. KARADEMZ EKEĞLİ VE BARTIN ÖNLERİ K 5 ve K 6 SAHALARI BtRİNCİ SAHA: K 6 SAHASI 1 inci nokta: Enlemi 41 derece 19 dakika Kuzey. Boylamı 31 derece 27 dakika Doğu E. 5B26 Öluce Feneri. 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 19 dakika Kuzey, Boylamı 31 derece 06 dakika Doğu. 3 üncü nokta: Enlemi 41 derece 32 dakika Kuzey, Boylamı 31 derece 09 dakika Doğu. 4 üncü nokta: Enlemi 41 derece 36 dakika Kuzey, Boylamı 31 derece 25 dakika Doğu. 5 inci nokta: Enlemi 41 derece 26 dakika Kuzey, Boylam< 31 derece 45 dakika Doğu. İKİNCİ SAHA: K 5 SAHASI 1 inci nokta: E. 5819 No. lu Filyos fenerinden 247 derece ve 2 5 mil mesafede, enlemi 41 derece 33 dakika Kuzey Boylamı 32 derece 00 dakika Doğu. 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 50 dakika Kuzey. Boylamı 32 derece 00 dakika Doğı. 3 üncü nokta: Enlemi 42 derece 05 dakika Kuzey, Boylaır.ı 32 derece 32 dakika Doğu. 4 üncü nokta: Eniemı 41 derece 51 dakika Kuzey, Boylamı 3 2 derece 45 dakika Doğu. DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYUKVLCR (Basm. 274U3J 13588 Garfh • • >••*••••»••• l l ••••••••••#••*••••••••••••••••••••••••••••••• llllltllllll<lllllllllll(llll>aHlllall|a • ItMIIKMIIMtlHtllllllll • • • • • • » ••••• • • • • • • « • • • • • • • » • • • • • » • • ~« • • • «• • • « • • • •• • • i • • * • * • «a*••••••••* • « • • • « % • « • • « • • • • • • • • • •• • • •• « ** • «• « • • • • • • (Basm: 27129/15581) HflVflGflZI TESİSATÇILaRINfi ÎETT ÜNÜSI MÜDÜRLÜGÖNDEN Havagazı tesısa^çılarına mahsus ehliyetname imtihanı, 6 Mart 1979 cuma gunü saat 14.00'de yapılacaktır. Ilgılilerin talımatnamede bildirilen vesaik, resmi tasdikli ve fotoğraflı nüfiıs cüzdanları suretlerıyle birlikte, yazılı olarak en geç, 16 Şubat 1970 pazartes: şrünü saat 17.00'ye kadar, Umum MUdürlüge müracaat etmeleri ılan olunur. (Basın: 274O7/155R7)