18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT f 4 Temmuz 1068 CTTMTTURÎYET tahtalan g e i r d a * kulağına.. Güdük incir agacı.. meyve vermiyen diğer ağaçlar ve az ilerde acı, ap •cı suyu ile çıkngının Uzerinde kovası asılı duran kuyu, aradan yıllar geçmesine rağmen hiç degişmemişdi... Bir gölge gibl kaydı.. yavaşça süzüldü içeriye.. Sag elinin baş parmağıyla evin kapısmdaki demir mandala bas'ı.. sonra, herhangi bir kimsenin takip edip etmediğini anlamak için kuşkulu gözlerle karanlığı taradı. Oraya gelinceye kadar ihtiyatlı davranmış, yolunu izini sık sık değiştirmişti.. ama aynasızlann işi belli olmazdı! Pis bir tcsadüf, bir koca budalaya mesleğinin en büyük başansını kazandırabilirdi!.. Yüregi küt küt atıyordu, tehli ke kalmadığinı anlamasına rağmen.. gururla yoğurulan ayn bir zevkdi bu! 18 yaşında gencecik bir kadın, koskoca adamları peşine takmıs, oynatıyordu hepsini!.. Üstelik güzeldi de. Beyaz, ipek gibi yumuşak cildi, biçimli bacaklan, melek kadar 'af görünüşlü yüzü vardı. Şeytanca bir gülümsemeyle aklından bunlan geçiren Naciye, kapıyı usulca kapadı ve kalm demir sürgüyü yerine yerleştirdi. Kız Halime... ne haber bizimkilcrden? getirdiler mi? buIabilmişler mi asidi?.. Hemen yanıbaşında beliren diğer kadımn iğri bir dal gibi kösede büzülü duran zayıf gövdesi, canlandı, hareketlendi... Her sey hazır dedi, yavaşç»... Her şey hazır. Hepimiz doknz dogurduk saatlerdir? Nerede kaldın? Naciye'nin bembeyaz dişlerl karanhkta panldadı. Kendinden emin bir sesle konuştu. Mersk etme Halime... Ben Byle kolay kolay yas tahtaya basmam! kizarmı? kok kSnflrleıinden mfit hij bir sıcaklık yayıldı etrafa... Köşede beyaz bir banyo küveti... yanında genişçe lâvabo vardı. Bir masanın uzerinde kavanoılar, şiseler, terazi, elek ve irili uıaklı cam balonlar duruyordu... Onlara doğru uzattı ellerini... YILMAZ ÇBTİNFJl Ustalık klor verme kıvamında!. aciye, şu anda 2 değil yanan 22 maltızın alevini yüzünde hissedercesine terlemişti... Anlatdıkça; geçmiş olaylan daha iyi hatırlıyor, o günleri bütün heyecanıyla yeniden yaşıyordu... « Eroin yapımıns başlanmasından bir hafta önce dedi. 2 3 şişe klor hazırlanır... asit klorik... asit sülfirikle bir de yüz numaralarda kullanılan kezzap veya işte ondan karıştırarak... Maltızlar yakılır, üzerlerinin hafifçe küllenmesi beklenir. Cam balonlar içine bir miktar «Baz morfin» konur. Bir zamanlar tstanbul Polis Müdüriyeti'nin karşısındaki Sarafyan'dan tedarik edilirdi Avrupa malı «Baz morfin»!.. tçine bazı maddeler karısınca miktarı daha da artar... 80 derece hararette 1 saat kadar kaynatılır ve o arada «Baz morfin»in üzerine klor verilir... îşte asıl ustalık buradadır . » Naciye, bir ünlü kimyager gibi rahat konuşuyor, kendi usulüne göre. eroinin nasıl yapıldığını anlatmaya çahşıyordu... Belki bir çok isimleri yanlış söylüyordu bu arao*a... Fakat, ortada bir hakikat vardı ki, o imzasını dahi güç atmasına rağmen, insanlıSı tehdit eden zehiri, imâl edip yıllarca hapishanede kalan bir kadındı... Evet sonra?.. Sonra... kıvamını bulunca cam balonun içindeki mayi banyoya dökülür. Bu sırada müthiş bir kokn yayılır etrafa. Tahta bir çubukla karıstırılan «Mal» dibe otnrnr ve uzerinde sarımtırak kirli bir su kalır. Yani •Eroin»dir bu aşagıdaki... O suyu alırız... alınz ve temizleriz Eroini... 3 4 defa yıkanz . Baş M Eroin imâl eden P bir kadın... arlak siyah saçlarını itina ile ensesine toplamıştı. İri elâ gözlerinin kenarına çektiği hafif sürrae, onJarın bütün canhlığını ortaya çıkarıyor, beyaz ve piirüzsüz cildinde, artık ilerlemeye başhyan yaşının ilk belirtileri.. hafif kınşıklıklar görülüyordu.. Halâ muhafaza ettiği lnce mevrun vücudunu örtcn elbiseler temizdi, tertemizdi ama; günün modasına uygun pahalı cins şeyler degüdi bunlari Zevki iîe fakir kesesinl denkleştiren bir kadının kendi el emeği idl hepsi... Tatlı tatlı konuşuyor.. Çevresindekl lnsanlan, başından geçen olaylan ve bütün dünyayı değişik bir üslup içinde anlatıyordu. Herhalde sadece kendisine aît bir penoereden seyrediyordu etrafını.. ve yülann tecrübesiyle, topluma karşı güvensizlik duygusu, onu daha da ihtlyatlı olmaya, Ihtiyatlı sözler sarfetmeye sevkediyordu... Nactye, bir an beyecanlandı sorumu duyunca!.. Hafifçe titrediğinl, renginin sarardığını hissettlm. Ama bu pek Insa sürdü. Ve derhal kendini toparlayarak ahenkli, hafif kalın sesiyle mırıldandı. Eroin n u ı l yapılır mı dediniz? Hıhhhh... TJzun yıllar geçti sradan.. Tam 17 yıl.. acaba hstırlayabilecek miyim formülünü? BUmem ki, bütün araçlan, ham maddeleri ile fabrikayı getirip karşımda kursalar, viae eskisi gibi en iyi, en kıvamında mah çıkarabüir miyim! Yoksa, yoksa hâlâ şüphe mi ediyorsunuz benden?.. Bütün hayatımı yıktı eroin.. Gençliğimi, güzelliğimi harcadım onun yoluna.. Sokakta yürürken satıcılann terazileri durur, hayran hayran arkamdan bakarlardı!.. Hem ben «Çekici» değildim.. *a bir de eroini kullannuş olsaydun bugüne gelebilir miydim acaba? Beyaz tozun karbanları nasıl g5çüp gitti, teker teker gördüm onlann hayatını.. Yollarda, şurad* burada halâ bir enkaz yığını gibi bir çok âşina yüz çıkıyor karşıma... Yanlarma yenileri, gençleri, körpeleri katılmış... Yüreğim parçalanıyor onlan görünce.. «Yapmayın çocuklar... Yapmayın kardeşler... bırakın su pis zehiri öldürmeyin kendinizi» diye koşmak istiyonım yanlarma... Kendimi güç tutuyorum... Tek başıma benim elimden ne gelir ki!.. ! Şimdl yaşama mücadelesi yapıyorum insanlarla... Bir zamanlar yatağının altında bavullar d o lusu yüzlük, binlik saklayan ve onların tadını alamayan ben... bir ay çalışıp, alnımın teriyle 250 lira kazanıyorum. ' 'opluma karşı hiçbir hıncım yok... fakirliğimden şikâyetçi de değilim. 17 yıl bu, dile kolay... Tam 17 yıl aç kaldığım. sürtindüğüm oldu.. «Sabıkahdır» diye iş vermediler. Ne orospuluk yaptım ve ne de 200 binlik, yanm milyonluk tekliflere boyun eğdim.. Eroin imâl etmiye yanaşmadım. Bir zamanlar «Cennet tozu» nun en iyisini yapan bu eller, ondan intikam alıyor.. Ve ben eskl Naciye'den, servete boğulmus Naciye'den daha mutlu yasıyorum şimdi!.. Yüreği kiit küt alıyordu. aciye iri elâ gözlerini taa ilerde bir noktaya çevirdi ve yakın geçraişin acı tatlı anılannı hatırlamaya çalıştı... M Tophanenin arka sokaklannda günesjenen esrarkeşler kaları flitreden geçirirler... ama daha çabuk olması için ben Amerikan bezinden bir torbanın içinde asarak süzmeyi tercih ederim... Bn çıkan mal ya|lı kâgıt serili çini tepsinin üzerine yayılır ve tekrar maltızda knrutnlmasına başlamr. Şimdi bunlan anlatması yapmaktan dah» güç... o kadar süratle olur ki her şey, takip edemezsiniz. Sonra yine cam balona dökülen «Mal» iki saat çalkalanır... ve yarım kadehten baslıyarak afır agır 912 kadeh klor akıtılır . bunun da bir kıvsmı vardır... Elde edilen eroinin iyi olup olmadıgını anlamak için, cam boru ile balonun içinden bir miktar çekip, aynanın üzerine dökülür, «u ile karıstırılır. Şayet su temiz, berrak kalırsa eroin saf demektir. Bulanırsa tekrar kloı vermek lâzımdır. Peki, bir d e balon patladı derler!.. Ya balon patlarsa nı olur? Balafda küçük bir bahçenin içinde eski, ahşap iki kath evin Eski ahşap mrrdivenlerden asağı kata inen genç kadın kayıtsızca bir başka kapıyı açtı bu defa... açmasıyla alev dalgası çarptı yüzüne... Yanyana duran iki maltızın içindeki nar gibi ISTANBÜL'DA YAKALANAN ESRARKEŞLER Yarın: EROİN BULABİLMEK JÇİN... İSTANBUL 0625 0630 07.00 07.05 07.30 07.45 07.50 08.00 08.15 0S.45 09.00 09.15 09.35 09.50 10.00 10.05 10.20 10.40 HıOO A c ı h s : Drosram G ü n a v d m (I) Köve Habcrlcr Güııavdın (II» Haberler v e hava d u r u m u Iötanbulda butnın İlânlar ve hafif m ü l i k Hafif Batı müziji Beraber ve solo carkılar Valsler Beraber v e solo tUrküler Ev icin Gitar soloları Ovun havaları Ara haberler Cesitli iilkelerden müzik A. Büvükataraan'dan s a r k ı l a r Arkası v a r ı n % Sabah konser) " ' •\a*\ 789 JEANNETTA JESIKA WİLLİAM JOHN HORKİN tarzı» karşılığı iki söz. 8 İdare aydır, çevrilince f'Jzel kadınların bölümlerimizden, timarhane kaç sık sık takındıklan cilveli tavır kını. 9 Pazla miktarda d e p , meydana çıkar. 7 Terziye en para torbası. lâzım olan malzemeden birinin YUKARIDAN AŞAĞIYA: 123456789 dörtte ikisi, es1 Devamiı olmıyarak (bir söz ki Mısır firave bir edat). 7 Avrupa ile Asvunlanndan. 8 va arasındaki sıradağlardan (ço Bir sıfat takığul). 3 «Çtft sayıda konuşmak sı, bir soru ed*ünkânından yoksun kişi» anlamıtı, bir harfin o na iki söz. 4 Terazi gözü, dekunuşu. 9 niz ölçüsü. 5 Bir renk. tersi geMarmara kıyıride kalmış Teri görmeye mânl sında buiunan olan şeydir (eski terim). 6 A Donlrtt ir kasabamızın raplann yıl esasıru» göre İMnci h*lleı)ılmıj sekü halkıntian. LAO CARİN BOYE KARİO KÎMİNDA Bond MODESTY BLAISE PJUT'UN UE&K. &PILI Ç.INÜ BU UlÇ TE UOSUMA «sı'TMiyOe «2EUSE5 11.16 • Z. MKjren'cien sarkjlar 12.00 Ara haberler: ilânlar ' 12.05 F. Türkârfdan türküler 12J!5 Radvo Hafif M. Orkestrası 12.40 İ Cavırlı ve B. Birtan'dan sarkılar 1300 Haberler. Resml Gazetede bueün 13.15 R. Erten'den sarkılar 13.30 Reklâm Droeramları 14.00 K. Yarar Orkestrası 14.15 T. Uveun'dan sarkılar 14.30 Ü. Aksu Orkestrası 14.45 A. E. Cicek'ten türküler 15.00 Ara haberler 15.05 Cocuk bahcesi 15.20 Yaz Okulu 16.00 Radvo ile İnailizce (17. ders) 16.15 Caz dunvasından 17.00 Ara haberler 17.05 Karma Faslı 17.30 Knv Odası 17.50 Reklâm Droeramları 1900 Haberler ve hava dururau 19.30 İlânlar ve hafif müzik 19 45 N. Bavram'dan türküler 20 00 Radvo Tivatrosu 21.00 24 saatin olavları 21.10 Plâklar arasında 21.40 Orhan Sener"den sarkılar 22.00 Reklâm Droeramları 22 45 Haberler 23.00 Oece konseri 23.55 özetler oroeram: kaoanıs İSTANBU İL KADYOSU 16 55 Acıhs ve Droeram 17.00 Diskotesimlzden 17.30 Küçük konser 18.00 r.enclere müzik 1830 Senfonik müzik 19.00 Hafif müzik 19.30 Aksam konseri 20 15 Genclerle beraber 2100 Batı sanat müziil dinleyicl i'.tekleri 2200 Transadan sarkılar 22.15 Gece konseri 23 0O Caz müziSi 23.30 Hafif Batı müziî! 01.00 Proeram ve kaoanıs SOLDAN SAĞA: 1 Amerikada S63 de Cumhurbaşkanı iken ağabeyıne bu defa da Cumhurbaşkanı adayı iken kardeşine yapılan \e ikisinin de ölümüne sebep olan cinayete ve onlara benzer olavlara genel olarak verilen ad (eski terim ve eskl usul bir terkip). 2 Hemen her şeyden korku ve dehşet duymayı huy edinmiş familya efradı (İki söz). 3 Bir erkek adı, bir soru takısının tersi. 4 Bir toplam ameliyesi sırasında soldaki yukarıdan aşağı sıralanmış diziye sağdaki dizinin aldığı sonuca göre eklenmeî. üzere akılda tutulması gereken saj^ar (çoğul). 5 Çevrilince «birinci defa ve siftah» demek olur, komşu ulkelerden birinin halkından. 6 Köpeklerin birinin üzerine hücum etmesi hareketi, tersi «kötü» mânasına gelir. 7 «Sülâleden geçme esasına dayanan zevk alma I DÜNKÜ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ NASIL HALLEDİLECEK Tukandaki rakanılı bulmacada sadece 4 tane anahiar (ipucu) ve f> tane sonuç vardır. Boş kalan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine riikkat ederek SOİIIHÜ sağa ve yukandan aşağıya bulıoarada gösterilen sonuçları bulunuv.. Biruz vaktinizj alır ama, boş vaktinizi ho.jça geçirmiş olursuuuz "PRETORİfl flTUSI • Doğru.. bütün bunlar imkânsız geliyor. Fakat onun gibi iyi sicilli bir subayı da sebepsiz kimse mah kum etmez. Acaba güneş mi çarptı? Deli oldu? Yok sa bilmediğimiz bir madde ile mi onu bu hale soktular? Akh başma gelince de belki ürkmüş, kaçmıştırRawlinson'a daha fazla bilgi edinmesini rica ettun. Yeni bir şey öğreneceğini sanmıyorum ya« Sir John kalktı. Patricia'yı kucakladı ve: Yavrum, zavallı karunın yanına gidip, akla gel medık bir mucize uydurarak onu teselli etmeğe çalı şacağım, diye özür diledi. Siz de dua ederek biraz sükunet bulmağa çahşın. Tanrıya inanan kadınların hiç olmazsa o tesellileri var.. BABACIĞHVI.... BANA YARDDI EDİN..« Frederick Dunham. Park Lane'de Upper Brook street'in köşesinde, kjzı ile beraber oturduğu güzel bir eve sahipti. İkinci katta olan çalışma odasının pencerelerinden Hyde Park'm bütün güzelliğini görürdü. Hattâ bazan, söz hürriyetine saygı gösteren polislerin önünde sabun kutulanna tırmanarak gelip geçeni kışkırtan hatipleri de görebiliyordu. Evde kendi, kızı, on iki uşak ve hîzmetçiden başka Patricia'yı büyütmüş olan ve şimdi de onun peşinde koşmağa çalışan yaşlı Miss Annabel Weeds vardı. Zavallı kadımn işi kolay değildi. Kır saçlı, yuvarlak yüzlü, mavi gözlerinden safiyet akan bu sâdık kadın, ne yaptığını bilen, karakterli. söz dinlemez, sarışın zen gin kızı frenlemek için epey çaba sarfediyordu. O akşam Patricia Curzon street'ten dönünce doğru odasına koştu, kendini elbiseleri ile yatağının üstüne attı ve hüngür hüngür ağlamağa başladı. Onun dönmesini bekleyen Miss Weeds, haline şajkınlıkla bakıyordu. Genç kıza koştu ve heyecanla: Aman Allahım.. yavrucuğum.. nereniz ağnyor? diye haykırdı.. Patricia zorla yerinde doğruldu ve: Weeds.. ah Weeds.. fecî bir şey oldu» Sir John'a oğlundan haber geldi.. diye inledi. Sonra da hıçkıra hıçkıra dadısma durumu anlattı Zavallı Weeds söylenenleri ağzı açık dinliyordu. Matmazel'in nijan lısı.. olacak şey değildi.. Patricia banyosuna geçti. Soğuk su ile yüzünü yıkadı, odasına döndü ve kararlı bir sesle: Babam evde mi? diye sordu. Evet; Carlton Club'de yemeği vardı. Erken döndü. Çalışma odasmda yazı yazıyor. Genç kız kapıya koşarak: Peki, gidip onunla konuşacağım, dedi. Dadısı genç kıza mâni olmak istedi: Babanız çalışırken rahatsız edilmek istemez, biliyorsunuz.. Onunla muhakkak konuşmalıyım. Miss Weeds'in itirazlarına aldırmayarak, Patri Mğ MAURICE 1 HDEKOBRA I Annc Mariel • Ctmetn ^ BERİN KURTBAY' 46 A N K A RA 06,25 06.30 07.00 07.05 C7.30 07.45 08.00 08.10 08.40 09 00 09.20 00.40 Acılıs: Droeram G ü n a y d ı r (I> Köve haberler Günavdın (II) Haberler ve hava d u n ı m u Tiffany Jones TIFFANY JONES ıo.oo 10.05 10.25 10.5Ü y Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğündeii: Ünlversitemi; Fen ve Edebiyat Fakültesi Fizik Teorik fizik bölümlerine asistanlar alınacaktır. ve Fakültemizin Enstitü ve Kliniklerindeki lacak asistanhklara isteklilerin açık ve açiyabancı dil imtihanları 15 İsteklilerin : 1 İyi veya pekiyi derece ile mezun olmalan, 2 İngilizce bümeleri, B«rttır. Müracaatçıların Üniver5İtemiz Personel Müdürlüğünden alacaklan raüracaat formlarmı doldurarak en geç 6 Temmuz 1968 cumartesi sabahma kadar müracaat etmeleri ve 6 Temmuz 1968 cumartesi saat 900 da Fizik S. binası 7 No. lu odada hazır bulunmalan rica olunur. (Basm: 20857/7698) 11.15 11.30 12.00 12.05 12.20 12.25 12.30 13.00 13.15 13.30 14.00 14.15 14.40 1500 15.05 15.30 15.45 16.05 16.45 17.00 17.05 17.30 17.50 19.00 19.30 19.35 1950 20.05 20.15 20 35 20 55 21.00 21.1C 21.40 22.05 22 45 23.00 23 45 23 5Ş İstanbuS Üniversitesi Tıp Fakültosi Dekanlığmdan: Temmuz 1968 pazartesi günü. saat 9 da, bilim dalı imtihanları da 22 Temmuz 1968 pazartesi günü, ayni saatte Dekanlıkta yapılacakür. İsteklilerin lö Temmuz 1968 çarşamba günü saat 17 ye ksdar, dörder resim ve dilekçe ile Dekanlığa müracaatları (Basın: 20784/7712) Sabah müziö Ankarada burira Her telden N. Demircav'dan sarkılar Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara habeıler: ilânlar , H. Buluç'tan türküler S Albüınlerdsn tecmeler N. Güver'den sarkılar Cocuk bahcesi Kotıser saati Ara haberler: ilânlar Türküler Kıbrıs saati Kücük ilânlar Balkan ve Akından sarkılar Haberler: Resmi Gazetede busün Hafif müzik Reklâm DroBramları N. CamlıdaŞdan türküler Cesitli müzik H. Gökmen'den sarkılar Ara haberler: ilânlar Plâklar arasında N. İnnaD'tan türküler A. Büvükataman'dan sarkılar Yaz okulu Radvo ile tnınlizce (17. den) Ara haberler: Uânlal: İncesaz Köv odası Reklâm Droaramlan Haberler ve hava dunımu Kücıik ilânlar N. Dadaloîlu'dan türküler Cisan müzi&i Din Ahlâk sohbett N. Güveı'den sarkılar Kücük konîer Bir Varmıs: bir vokmus 24 saatln olavları: ilânlar Sanat acık oturumiarı f'nltt solistler: ünlü orkestralar TBMM saati Haberler Barok müzik Gece vansına do*ru xm Bu (Mt ONK CosvTlsht Atansındao tatın ıunmısııı cia üst kata çıktı ve odanm kapısma vurdu. Içeri girdiğinde babasını çalışma masasmın önünde. yazı yazar buldu. Armatörün odasmda duvarlan d?niz manzaraları ile kaplı idi. Şöminenin üstünde Vcnediğin Büyük Kanaunda grubu gösteren Turner'in bir tablosu asılı idi. Açık denizde pupa yelken giden gemi gravürleri oraya buraya dağıblmıştı. Muhteüf şekiida şişeler içinde zengin bir gemi maketi kolleksiyonu vardı. Dunham başını çevirmişti. Patricia'yı gccenin onbirinde, bitkin bir yüzle karşısında görünce hayret etü. Şekerim.. diye seslendi. Ne oldu? Ağ'adınız mı? Ayağa kalktığı zaman genç kız kolları arasına ken dini attı. Üzüntüsünü daha fazla tutamıyarak yeniden ağlamağa başladı. İnliyarek: Babacığım.. feci bir şey oldu.. diye hıçkırdı. îîackenzie'lerde yemekte idim. Albay korkunç bir haber verdi» Kesik kesik Curzon street'te geçirdiği akşpmı ba basına anlattı. Dunham Patricia ile beraber siyah deri kanapenin üstüne oturmuştu. Capetovvn'dan gelen haberlere o da şaşmıştı. Baba kız, uzun uzun James'in durumunu tartıştılar. Bu facianın esrarlı bir iş olduğunu o da kabul ediyordu. Yavrum, ben de sizinle aynı fikirdeyim. James'i tanıyınca, onun pokerde iki bin lira kaybedeceğini, ihtiyar bir adama tabanca çekeceğini. üstelik de ordudan kaçacağmı tasavvur etmek çok güç. Patricia gözlerini silerek içini çekti Evet ama, Sir John, James mahkum edildiğine göre büyük bir suçu olması gerektiğini söylüyor. Albayın hakkı var. Fakat her zaman dürüst ha reketleri ve çalışkanlığı ile iyi not almış bir gencin neden bir suç işlemis olabileceğini bulmağa çahşmak da bizim hakkımız. Armatör konuşmadan bir süre zavallı kızına bak tı. Yayı kınlmış bir bebek gibi kocaman kanapenin üstüne büzülmüştü. Renginin solukluğu insana doku nuyordu. En sevdiği şeyi kaybetmiş, yıkılmış, bitmis ti. Birden basını kaldırarak: Baba, diye seslendi. Geldiğimden beri James'l düşünüyorum. Sustu, ellerini sıkı sıkı ovuşturarak istediğinî daha da ağırlaştırarak: Bir karar aldım, diye ekledi. Çocuğunun bu azimli halinden biraz ürken Dunham sordu: Nasıl? bir karar mı? Babacığım, işittiğime göre Harbiye Nezaret) tarafından Güney Afrikaya malzeme ve asker taşımak için bazı eemilerinize elkonulmuş. Hayretle: (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle