18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 Temtmız 1968 CTTMHURÎYET AJANSLAR * SAlâFE ÜÇ Avrupa'da dönüm ndktası ransız genel seçimlerinin heyecanı, esasta daha önem li bir konuya zamanında değinmemizi engelledi. Or tak Pazann gümrük duvarlannın sıfıra indiği 1 Temmuz 1968 i, tarihçiler belki 1e Avrupadaki entegrasyon oluşumunun dönüm noktalanndan biri olarak deger l lendirecekler. | Altı Ortak Pazar üyesl, bir kaç geçici ufak • tefek istisnayla dört gün önce geceyansı, şu tarihî adunlan attılar: De Gaulle'ün sonbaharda görevinden çekileceği söyleniyor [Dış Haberler Servisi] ARİS Cumhurbaşkanı General De Gaulle'ün, önümüzdeki sonbaharda görevinden çekileceğine dair söylentiler, Genel seçimler sonrasında ansızm yayguılaşmıştır. Basm ve radyo, bu söylentileri genış ölçüde aksettirip yo rumlarken, siyasi çevreler de, De Gaulle'ün işbaşuıdan çekilmesi ih timalinin bir hayli fazla olduğunu ileri sürmektedirler. De Gaulie, işbaşından çekilmeye karar verdiği takdirde, büyük bir ihtimalle Başbakan Georges Pompidou'yu halefi olarak seçecektir. Söylentiler De Gaulle'cü çevreler tarafmdan ortaya atıldığı için önem kazanamamaktadır. De Gaulle'cü •Paris Pressee» gazetesi, Başkanın çekilmek niyeünde olduğunu israrla beürtirken, «Avrupa1> rad yosunun yorumcusu Georges Altsc huler de, bir açık ourum programında, De Gaulle'ün sonbaharda görevinden ayrılmak kararmda ol duğunu söylemişür. Bu yorumcu, De Gaulle'cü çevreler ile yakın ilişkileri olan bıridir. SINDAIİJRKİYE Ankara Atina ilişkileri on günlerde Yunan basınında Türk dostluğu havası esmeye başlamıştır. Bu cümleden olarak, Yunan gazeteleri büyük manşetler halinde Başbakan Papadopulos'un Türkiye ile dostluk üzerine demecini yayınlamaktadırlar. Gazeteler, özellikle Başbakanın «Egenin iki kıvısını birleştirmeliyiz, federasyon haline gelmeliyiz» cümlesini belirtmektedirler. Bu arada bir başyazısında, yönetimin sözcüsü «Elefteros Kozmos» başyazan Savas Kostandopulos, «Yunan hükümetinin reabst, itidalli ve akıllı tutumunun Türkiyeden de karşılık göreceğini ummak isteriz» demekte, şöyle devam etmektedir: «Başbakan Papadopulos demekurulmasım engellemekte ve karcinde, Yunanistanın Türkiye ile ilgili tutumunu tâyin etmiştir. şılıklı olarak menfi bir tahrik vaBaşbakan aynca, Yunanistanda sıtası olmaktadır. Aksine, samimî gerçek bir demokrasi kurmak için anlaşma niyeti ve bunun gerçekişbaşma geldiklerini de belirtmiş leştirilmesi, askıda bulunan metir. Fakat, halen tatbik sahasında selelerin halli için hemen hemen olan bu plânın gerçekleşebiknesi yegâne yolu teşkil etmektedir. Bu için özellikle Türkiye ile olan ibakımdan, Turk Yunan ilişkilelişkilerde bir banş ve dostluk pori konusuna daima olumlu açılitıkasım da gerekli kılmaktadır. dan bakmalıyız. Gerçek sıkı bağTürkiye ile ortak hayati menfaatlann kurulmasım engelliyen veya lerimiz vardır. Doğu Akdenizde hiç olmazsa, frenleyen menfi unaynı tehlikelere maruz bulunmaksurlan bir tarafa bırakmalıyız. tayız. Papadopulos, söz konusu demeYunan hukümetinin realist, tti cinde, her iM ülkenin dikkat etdalli ve akıllı tutumunun Türkiyemesi gereken yönü açıkhkla tâyin den de karşılık göreceğini umetmiştir. Sün dostluk bağlannın mak isteriz. Kaldı ki, iki Ulke akurulması sonucunda, anlaşmazrasında sıkı işbirliğinin yeniden lıklar çözülebilir, büük görüş aykurulması ve iki ülkenin yanyanlıklan önlenebilir. Muhakkak na yaşamaya çalısması, bütün ki, Papadopulos tarafmdan çizigüçlükleri yenecek yolu açan ve len bu görüş ve tezler, Türk mesnihayet sarsılmaz anlaşmayı saglekdaşı tarafmdan da teyit edilelıyan şartlardır. thtilâflarda, ısrar cektir.» ve inat etmek daha sıkı bağlann hadiseler arasında De Gaulle'ün zaferi mi? Uiyorsnnnz; Fransada son 3 seçimler nmulmadık netiD j c e verdi. De Gaulle'cüler '•' * dağıtüan Mecliste 4 farkla çoğunlukta iken bu sefer 110 sandalye (arkU çognnluğu aldüar. Sol partiler ve bilhassa komünist ler perişan oldular. Turkiyede de bazı seçimler bSy le umuünadık neticeler vermiştir. 1950 deki Demokrat çoğunluğn gibi. 1957 seçimlerinde Halk Partisi' nin aldığı 175 sandalye gibi.. Ve nihayet Adolet Partisinin 1964 seçimlerinde aldıgı 240 sandalyalik salt çoğunluk gibi.. Olayların biraz derinine bakanlar bu kazançlann yalnız kazananlann hüneri olmadığını ve bu neticelerde karşı tarafın da mühimce kusur payı olduğunu görürler. Geçmiştekl vakalan fcanştınp kimseyi rencide etmek, hattâ öfkelendirmek istemem; çünku biziın siyasilerin çoğu Ç3ndeki işlerl anlamaya çalışırken burnunun dibini görmez. Fransız seçimlerinde De Gaulle taraftarlarının bizzat Fransozların dediği gibi ezici bir ekseriyet *1malarına sebea ne De Gaulle'ua yaptıkiandır, ne partisinin kuvvetidir! Buna yegâne sebep solcu partilerin memleketi anarşi içine atmaJan korkusudur. Çünkü bunlann hemen hepsi Fransadald ög> renci ve işçi grevlerini tasvip ttmişler, tahrik etmişler, ve bu ayaklanmayı De Gaulle rejimini devirmeye fırsat sayarak memleket istikrar ve huzuru aleyhine iyice açılıp saçıUnışIardı. Son gelen resimli Fransız dergilerinde ögrenci ayaklanmasında ne kepazelikler olduğunu, ne tahribat yapıldığını, ne rezü sahneler cereyan ettiğini gördük^ okuduk. Parisi bir müddet Mao'nun ihtilâlci haytalan eline bırakan, ba yfizden komünistleri bile bir aralık firkiiten anarşi Franaızlann gözünö açtı. Sol partilerin memleketi nerelere götüreceğini, göriiro ceğini degil, ne gibi fclâketlere sürükliyeceğini gördü. Ve bir istikrsr unsuru olarak gördüğü De Gaulle'ün partisine oy verdi. öy» lesine verdi ki, muhalefet Mecliste dörtte bir nisbetinde kaldı. 487 sandalyenin 360 ını De Gaulle aldı. Geriye kalan 127 sini de sol partiler paylaştüar. Halbutd bundan bir yıl evvel seçilmiş olan t9 son hadiseler üzerine dagıtılan Mecliste muhalefetin 240 sandalyesi vardı. Bugün 127. Yani yan yanya. Dediğim gibi bu netice Oe Gaulle'ün hüneri değildir. Aksine olarak yaşb General Fransayı oldukça zor durunüara düşürmüv tü. tngilterenin Ortak Pazara alınmasma karşı gelmesi, NATO'ys sırt çevirmesi, Avnıpa Birliğinj zotl&şttrması. Kanadadakl Fransıılann istiklâl hevesleriai apaçık teşvik etmesi gibi hareketleri içeridc dışanda menfi ve o* lumsuz tesirler yaptı. Kendi haline bıratalsa ve bu anarşik teşebbüslere girişilmemiş olsa idiFransız âmme efkânnı kaybetme8İ muhakkaktı. Solcular bunu idr&k etmediler ve Fransadaki ayaklanmayı memleketin tasvip "ttiği vehmine düştfiler. Halbuld bu hadiseler olurken frank öylesine kıymetini kaybetti ki kendi banka'in dahi vabancı dövizlerini bozmadılar. Dış bankalar hiç almaz oldu. Biıita Merkez Bankası dah> Türk bankalanna Fransız frankı aldıklart her gün akşam fizeri Merkez Bankasına yatırmalannı tenbih etti. Fransada halk büyük şehirlerde ekmeksiz, susuz, ışıksız, gazsız ve nakil vasıtalan işlemediği için vayı kaldı; perişan oldu. Yabancılar Fransadan kaçmak için vasıta bulamadılar. Ne tren, ne uçak, ne otobüs, ne vapur.. bunlar komsu memleketlerden vcsıtalar kiralıyarak canlannı dar kurtardılar. E bunu Fransız halkı görünce bütün günahlanna rağmen seçimde De Gaulle'e oy verdi ve netice böyle tecelli etti. Şimdi De Gaulle Fransayı zorluklara düşüren politikasun tashih eder, meselâ Fransaya pek pahalıya mal olan atom bombast imali gibi büyük devlet olmak kompleksinden knrtulur da oraya sarfettiği paralan pek fena dummda oldugu malum olan hastahanelere ve mekteplere harcar, dış politikada yumusar ve öğrencilerin istedikleri tahsil reformuv1» işçi reformlannı yaparsa hem kendisi bem de Fransa ve Avrupa rahat eder ki; beklenen de budur. Muhalefet de bu yanlış politikaUruun verdiği dersten istifade edip harazayı bırakarak kendilerini memlekete tekrar sevdirebilirlerse işler normale döner; ama inadına anarşi ve kanşıkhklar yoluna devam ederlerse De Gaulle idaresinin bir diktaya dönmesi işten bile değildir. Generalin elindeki çoğunluk buna bol bol kifayet edecektir. Gafil bir muhalefetin zayıf bir Iktidan nasıl kuvvetlendirdiğins şu son Fransa hâdiseleri kadar beliğ ve canlı bir misal bulunamaz. Anlıyana sivrisinek saz gelir. B. FELEK S P Vietnama asker taşırken Sovyet «Mlg»Ierl tara£ıııu*n ivuril rindrüıdeıı Iturup adasına inişe zorlanan «DC8. dev Amerikan sivil jet yolcu uçağı. Vietkong flmerikan Tarım Bakanmın helikopterine ateş açtı O Sınai mamfiller ..zerindeki gümrük resimlerini kaldırdılar. «Altılar» böylece, aralannda tam • gümrük birliğini kurmuş oldular. I Q Tanmlanm ortak bir sistemin altına soktular. Fiyatlar, pa I zarlama ve yönetim, artık Ortak 1 Pazann başkenti Brükselden kontrol edilecek. Böylece 180.000.000 insanı kapsayan tanm birliğini de tamamlamış oldular. gümrük resimleri tarifesini yürürlü I ğe edilen kroma, Türkiyeden ithalsoktular. MeselâDanimarka da, I Batı Almanya da, öteki dört üye de aynı gümrük resmini nygul*yacak. Fransanın, altı hafta süren gftrühnemiş buhranın araladığı e» konomisiyle beş üyeye derhal ayak I uvdurabilmesi beklenemezdi. Ni | tekim Fransa, tediye dengeslni koruyahilmek amacvla 1 Temmuzdan önce tek taraflı olarak şu hlmaye tedbirlerini aldı: . tn uış uunyaya nsrıjı oru« uır . 'Saygon üzerinde «Mig» uçakları mı? Saygon (a.a. AP) JB \ ı bir Amerikan askerl Güvenilir bi öğrenildiğine gore, kaynağmdan c Mig» uçaklanntn niteliklerini haiz milliyeti tesbit edilemiyen bir jet uçağı, geçenlerde, Saygon'un 48 kilometre batısındaki bir A merikan üssünü bombalamış ve hedef bölgesinden hızla uzaklaşırken de, bir Amerikan heükopterini düşürmüştür. Aynı Amerikan kaynağı, 4.000 kişilik bir Vietkong kuvvetinin, Kamboç sınır yakınlannda, Mok Hoa eyaletinin başkentine hücum etmek Uzere hareket halinde göO Ban Ihraç maddelerine prim. | rüldüğünü bildirmiştir. Bu bölgeA Fransa dışına sermaye akı •de, ilk kez, düşman helıkopterlerinin yoğun bir faaliyet gösterdimım kayıtlama. I ği tesbit edilmiiştL. Q Otomohil, çelik, dokuma ve Amerikan komutanlığı, «Mig» tv eşyaları ithalâtını kotalama. I uçağı ile ilgili habcr üzerinde hiç Altı" haftalık kanşıklıkta 1 mil I bir yorumda bulunmamıştır. Havar dolardan fazla döviz ve altın . ber doğrulandığı takdirde, savakaybına uğrıyan Fransanın zırtı | şın başlamasından ~u yana ilk kez, lannı birdenbire çıkarmaktan düşman uçaklaravn Guney Vıetkorkmasını anlayışla karşılama I nam toprakları üzerinde faahyete mak imkânsızdır. Zaten Ortak I geçmiş olduğu anlaşılacaktır. MUPazan doğuran 1958 Roma Ant . liyeti meçhul uçak, Saygon'dakl laşması, «tediye dengesi beklen I Amerikan radarlannda görülmüşmedik şekilde bozulan» üyenin ' tür. Bir «Mig17» oldugu tahmrn geçrici himaye tedbirleri alabile • edilen jet uçağı, Saygon çevresiceğini öngörmektedir. Fransanın | ne yaklaştıktan sonra Thanh Tri b»ş ortaçmı 5fkelendiren, kararaskerl kampına Uç bomba atmış lann muhtevası değil, şeklidir. Ya I ve uzaklaşırken de, önüne çıkan ni tek taraflı olarak ahnmasıdır. | bir Amerikan helikopterini düHalbnkl Roma Antlaşması, üye şürmüştür. nin himaye tedbirlerini daha önÜç Amerikan pilotu ceden ortaklarla istişaresmi önöte yandan Vietkong, Mekong görmektedir. Deltasında Amerika Tanm BakaDe Gaulle'ün tutumu, Itd tah ru OrviUe Freeman'ın içinde buminden birini doğrulamakta, ötelunduğu helikoptere ateş açmıskini yanlış çıkarmaktadır. Doğrntır. Ancak Preeman'ın içinde bulanan, altı haftalık buhranın Fran lunduğu ve refakatçi öteki beş sanm özellikle Ortak "azar üyesi helikopterden hiç biri isabet alkomşulannı etküeyecegidir. Yan znamıştır. lış çıkan da, "ene altı haftalık Freeman daha sonra, «Merbuhranın De Gaulle reflmini demflerin bize doğru geldiğini görüHştırecegi, komşulanna karşı dayordum. Bu, ilk ateş altında kalhi saygılı ve ozlaşıcı yapacağıdır. mam değil» demi c tir. Ne var ki beş üye, De Gaulle'Salı günü GUney Vietnam beş ün son emrivâkisini sabırla sinegünlük zdyaret için Saygon'a gelve çekmişlerdir. Çünkü, Ortak mis olan Tanm Bakanı, tkinci Pazar De Gaullelfl de olsa yaşaDünya Savaşında cephede yaratılmaya değer bir varhğa dönüşmüş I lanmışü. tür ve hiç bir kul, ebedî değil 3 Öte yandan Haro radyosunun dir. I büdirdiğine göre, Kuzey Vietnam Ortak Pazarm 10 yu içinde ger I Uç esir Amerikan pilotunu serçekleştirdikleri küçümsenemez. ] best bırakmaya karar vermiştir. Radyo, bu karann, halk ordusuDört ayn dil konuşan 180.000.000 nun genel siyasî kolu tarafından insan ve altı ülke bir gümrük ve verildiğini beUrtmiştir. tanm birliğinin çatısı altında toplanmıştır. Sayısız a t ekonomik çı karlar bağdaştırılmıştır. En önemlisi de, geçmişin kıyasıya düşmanhklan unutulmuştur. «Altılar» şimdi, daha ileriye, ekonomik ve siyasî entegrasyona doğru CAKARTA, 'a.a.) Bir îslâm yürümeye hazırlıkhdırlar. konferansı toplanması hususunda Kayhan SAĞLAMEB I Malaysia'nın ileri sürdüğü teklifi desteklemediğini Endonezya resmen açıklamıştır. Dış dünyaya karşı ortak bir Ruslann serbesî bıraktığı Amerikan «DC8» üçoğı Japonyada RAY, AMERİKVYA İADESİNE İTİRAZ EDECEK Londra, (a.a. Radyolar) Sneyd olan ve Dr. Martin Sneyd olan ve Dr. Matin Luther Kıng'i öldurmekten sanık James Early Ray, îr.giliz yargıcı Frank Milton'un kendi sini Amerikaya iade etme kara rına itiraz edecektir. Ramon George Sneyd'nın Amerikaya iade edilme tarihi he nüz belli değildir. Fakat sanığın 15 günden önc e Amenkahlara teslim edilmiyeceği de sanılmaktadır. Sneyd'ın Bow Street Mahkemesi önune dördüncü kez çıkarıhşı sırasında Yargıç Frank Mılton, Sneyd ile Ray'ın aynı şahıs olduğunu gösterir yeterli kanıtlara sahip olduğunu ve Amerikan Adalet Bakanlığının isteğıne uyularak sanığın Amerikaya iade edileceğini bıldirmiştir. Ancak Ray'ın temyize başvurma hakkı vardır. Amerika'nın bu isteği iki esa sa dayanmaktadır: Ray'in, silâh lı soygnn dolayısiyle cezasını cekmekte olduŞu Missouri eyâlet hapishanesinden kaçmıs ve Martin Luther King'i taammüden öldürmüş olması. Yargy; Myton birinci suçlamayı, iade için yeterli saydığını ıfade ederken ikincisimn de aynı derecede geçerli olduğunu belirtmiştir. Yargıç savunma makamının, Ray'in. eğer Kir.g'i öldürdüyse siyasi bir suç ışlemiş olacağı yolundaki iddiasını reddetmis ve «Bunun siyasî bir suç oldugu hiçbir sekilde acıkça ortaya konulmadı» demiştir. Amerika adına Ray'in iadesi ni isteyen îngiliz hukukçusu Da vid Calcut, bu iddia kabul edihrse. ortaya her düşünürun 51dürulmesinin siyasî suç savıla bıleceği gıbi «Garip» hır sonuç çıkacağtna ısaret etmiştır. Bağımsız Kıbrıs | Endoneıya, İslâm Konferansına karşı Ingiliz Yunan ilişkileri gerginleşti TİNA Başbakan Wllson' ın Ingiliz Avara Kamarasında Yunanistandaki askeri Cuntayı ağır bir dille leştırmesınden sonra Londra Atina ilışkileri gerginleşmıştir. Yunan Hükümeti tngiliz ticaret şirketlenyle ımzaUmış olduğu bütün sözleşmeleri iptâl etmeye karar vermiştir. Yunan Hukumeti hesabına çalışan Lond ra'daki halkla ilişkiler şirketın ce bildirilen ve Ingiliz Ticaret Bakanhğınca da doğrulanan kararın. geçen hafta Wilson'ın Albaylar Cuntasına vönelttiği suç lamalara misilleme olarak ahndiği kanısı Londradaki iyi haber alan çevrelerde hâkimdir. Bılindiği gibi, Milletvekillerinin sorunlannı cevaplandırırken Başbakan Wilson *öyle demişti: A OKYO Sovyet jet uçaklan tarafmdan, Kuril takım adalarına dahil İturup adasına inişe zorlanan bir Amerikan yolou uçağı, dün geç vakitlerde, Moskovadan gelen emir üzerine serbest bırakıldıktan sonra 214 yolcusu ve 17 ösilik mürettebatı ile beraber Yokota hava kuvvetleri üssüne inmiştir. üçak, tturup adasında 48 saat kalmış ve havalanmasına müsa3de edildikten beş saat sonra da, Tokyo civanndaM bu Amerikan üssüne gelmistir. üçaktan yonoın argın lnen A merikan askerlerinden Eichard Bourgaois, olay günü, ön!erini ke sen «Mig» lerden birinin, «DC8» e ihtar"'atışı yapüğmı söylemişlerdir. Tki gundür traş olmadıgı görülen Bourgaois, adada kaldıklan iki gün içinde, kendilerine, ekmek, tereyağı, peynir verildiğini, fakat fazla bir şey yemedüüerini söyle:Ti:ştir. Askerlerden bir çoğu. uçaktan çıkmalanna müsaade edilmediğini anlatmışlardır. Seattle'den ayrıldıktan sonra Uç gece üst üste, kol tukta uyumak zcrunda kalan askerler, Yokota üssünde istiraha'e çekilmişlerdir. Hemen hepsi Vietnama ilk defa çitmekte olan askerlerden biri, «Mig» tipi beş uçağın önlerine çıktığını belırterek şöyle demiştir: « Tahminen 11.500 metre irtifada uçuycrduk. Birden pencereden dışarı baktığım vakit, bir takım garip uçaklann etrafımızda uçmakta olduğunu gördüm. Mig'lerden biri, ihtar ınahiyetinde tek salvo atış yaptığı vakit başımızın derde girdiğini anlamıştım. Uçağa en yakın Mig'deki pilotun vüzünü rahatIıkla seçebiliyordnra. Eliyle aşağiyi işaret ederek, inme miz gerektiğini söylüyordn.» Başka bir er, Anthony Myers 1se, «Mig» lerd<?n birinin, makineh tüfek ateşi pçtığmı belirttikte.i sonra «hem» demiştir «Bunlann Mig olduğunu saniıiıyorum. Çok siyetler, gerek sözcüler ve ge daha ufak jetlerdi.» rekse hükümete yakmlıklnnvla Başka bir asker ıs . kendilerine bılinen gazeteler Ingiltere Başekmek, peynir ve kahveden başbakanının demecinı, «\unaniska, domuz ve sığır i verildiğini tan'ın içişlerine raüdahale» olasöylemıştir. rak görmektedirler. Pu asker, uçak tturup adasına Yunan hükümeti keyfiyeti iner inmez, üniformalı Sovyet suLondra Büyukelçilıği vasıtasıybaylarırun uçağa girerek kaptan la, ingilteTe hükümeti nt7.dinde pilot ve komutanlan ile görüştüprotesto etmiştir. Atina radyoğünü söylemıştir. sunda yapüan bir «conuşmada ise «Derin geleneklere sahip bir dostlnğnn kolayca heba edilmek istenilmesinden» yakınılmıştır. T  Pompıdou, De Gaulle'culer adına zafer konuşmasını yapıyor. Dünyanın 24. kalb nakli ameliyat! HOUSTON, (aju) Dünyanın 24 üncü kalb nakli ameliyatı dün Texas'uı Houston şehrindeki SaintLuc hastahanesinde yapılmış^ tır. Bu hastahanedeki beşinci MU! nakh ameliyatı olan dünkü ameli» yatta, bir beyin kanamasından ölen 50 yaşındaki Max Elwood Anderson'un kalbi, 46 yaşındaki Henry George De Bord'a takümışür. George De Bord'un durumunun iyi olduğu bildirilmektedir. Verici Anderson bir gün önce Saint Luc hastahanesine yatırılmış, salı günü Türkiye saatiyle 15.45'te ölmüştü. Kalb nakli ameliyatını Dr. Den ton Colley ile arkadaşları yapmışlardır. Bu ameliyat Dr. Colley ekipinin beşinci kalb nakli ameliyatıdır. Ekipin ameliyat yaptığı iki ki şi yaşamaktadır ve geçen hafta da bir beyzbol maçını seyretmek üze re ilk defa hastahaneden çıkmışlar dır. ondrada yayınlanan ünlü cTimes» gazetesi, Kıbns'a ayırdığı öıel bir ilâvesinde, Kıbns'ın daha nznn yıllar bağımsız bir devlet olarak kalmağa devam edeceğini, idaresinin de daha ziyade Rumlann elinde bnlunacafını söylemektedir. Gazetenin diplomatik yazarı A. M. Rendel şnnlan yazmaktadır : Bugün, askerî alanda bir çeuzlaşma vardır. Bölgede en «Geçen Kasım buhranı, Kıbrıstan çekilmiş bulunmaktadır. buyuk kuvveti teşkil eden BirKıbnstaki şimdiki bağımsızlık leşık Amerika Altıncı Fılosurejiminin, daha ziyade Kıbns dur. Şimdiki halde, Kıbnsı Rum Rumlannın elinde olarak, önüıdaresi altında bırakmak. Anıemüzdeki yıllarda da devam ettirıkan politikasıoa uygun düşrileceği sanılmaktadır. Geçen r ektedir. Bu, Birleşmiş MilletKasıma kadar, taraflar zıt gölerdeki selfdetennination prenrüşler Ueri sürmekteydiler. Bir sibine de uygundur. Üstelik Ataraf, Adanın Yunanistanla birdadaki tngiliz üsleri de rahatleştirilmesini, öteki taraf ise, tır. Bunlar ise, Amerikan politiAdanın taksimi yahut oradaki kasına uygun diğer hususlardır. Türklere sağlam garantiler veTürkiye ile Yunanistanı harrilerek bağımsız olarak kalmabe yanaştıran geçen Kasım krisını istiyordu. Rumlar. dâvâlazinden sonra, Kıbrıs Rumları irını, Yunan ordusuna mensup çin geleneksel «Enosis» te israr 10 bin kadar askeri Adaya sızetmektense, bağımsız knlmanın dırmak suretiyle kuvvetlendirdaha salim bir şey oldugu ortamişlerdi. Fakat, zamanla, Yuya çıkmıştır. Bu arada Türkiye de, Kıbrıs Türk azınlığı icın, da nan subayları Kıbrıs Rumlan arasında da antipati yaratmışlar ha iyi bir mevkî taleb etmek idır. Makarios ise, Rumlann enoçin, kuvvetli bir duruın elde etsıs sevkini kırmak için ustalıkmiştir. la çalışmıştır. Herhalde, Türkiîazısına devam eden «Tiyeden gelen tehlike dolayısıyla, mes» in diplomatik yazan, KıbKıbn» Rumları için, Enosis üsru için yeni bir Londra Kontünde israr etmektense, bağımferansına gidilecegini mnhakkak sız olmak daha akıllıca bir işolarak görmekte ve şöyle devam tir.» etmektedir: I De Caulle'ün zaterinden sonra B PRAG, (a.a.) Varşova Pakü manevralarına katılan Sovyet BirBLENOS AtRES, (a.a) liklerinin, bu gece yansından itiba ren Çekoslovakya topraklanndan Merkezi Arizona'nın Tucson aynlmaya başlıyacakları açıklankentınde bulunan atmosfer olay mışür. lannı araştırma teşkilâtının BuGenel Kurmay Başkanlığından enos Aires'tekı «Razon» ga?eteGeneral Josef Cepicky, dün gece te sinde yayınladığı bir raporda levizyonda yaptığı konuşmada. büAmerıkan casusluk «ervısi C1A" tün yabancı birliklerin üç gün içinnın, bir grup bilginin uçan dade, Çek topraklanndan aynlmış ırelerın sırrını çozme volundaki olacaklannı söylemiştir. çalışmalarım engelledlğmi ileri Hafta sonunda sona eren Varşosürmektedir. va Paktı manevraları ile ilgili resBu garip raporda şöyle denimi bildirinin de bugün yayımlanma yor: sı beklenmektedir. «Hâlen meçhul bir Kfbepten, Ulusal Haber Ajansı «ÇTK», mançan daireler sorunu, büyük nevraların kritiğinin hafta sonundevietler arasındaki gizli savaş da Prag yakınlarındaki Milovize'de oyununnn baslıca unsurlanndan yapıldığını ve toplantıya bütün Çek biri haline çeldi.» liderlerinin katıldığını bildirmijtir. Uçan daireler ve GIA Sovyet birlikleri Gekoslovakya'dan ayrılmağa başhyor eş hafta önce Fransada 10 mılyon insan grev halinde idi. Bugün ise, hükUmet Mediste Beşinci Cumhuriyetin tarihinde görülmemiş bir çoğunluk elde etmiş durumdadır. Seçmenlerin aşağı yukan yansı, oylannı De Gaulie lehinde kullanmışlar ve resml muhalefet tamamen parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Sonuçlardan anlaşıldığına göre, Mayıs ayında De Gaulle'e baş kaldıranlann çoğu, Haziranda oylannı Generale vermişlerdir. Bunlann taraf değiştirmelerinin iki önemli nedeni, komünizm tehlike si ve muhalefetin son buhranda ülkeyi yönetecek güçte olduğunu ispatlıyamamasi'*T. Fransız Komünist Partisi, bu krizde, devrimci bir parti olmadığını göstermiş ve ayaklanmalan daha fazla Ucret ve daha az iş saatleri gibi yasalara uygun işçi hedeflerine yöneltmeyi başarmıştır. Bununla birlikte, Fransız halkı, partinin bu ılımlı tutumu ile tatmin olmamıştır. Mayıs ayındaki kanşıklıklann çapmdan ve bir fcomünist devrimiaden irken Fransızlar, oylannı kullanırken güven ve denge kavramlannı ön plâna almışlardır. Fakat bu hlg bir zaman, Fransızlann De Gaulie rejimine itimat ettikleri anlamına gelmez. Mayıs ayaklanması, ülkenin yanlış yönetimi ve toplumun düzensizllği yüzünden meydana gelmişti. Bu bakımdan De Gaulie, iktidarda kalmayı diliyorsa, 1 Jf söz ver" diği köklü reformlan zaman kaybetmeden gerçekleştirmei zorun dadır. Hükümetin şimdilik parmak ba sacağı ilk problem, ülkenin iktisadî durumudur. Grevlerden sonra vanlan anlaşmaya uygun biçim de ücretler yüzde 13 artmış olup, bu oluşum, b a a karamsar çevrelerde, Fransız ekonomisinin bu yürden sarsılacağı Inancını doğu rmuştur. Fransada ışsizlik oranı zaten yüksektir ve verimli endüstri kesimlerinin işçi savısını azaltmalan ve verimsizlerin ise iş yerlerini kapamalan sonucunda, bu issizliğin daha da artması tehlikesi mevcuttur. Üstelik fiyatlar da yülc selmeye başlamıştır. Bu gibi dunımlarda, olağan olarak sağcı yönetirrüer, ücretleri baskı altında tutup, emekçilerin sıkmtısı ve hayat standardının dü şük olması pahasına, ülkenin ödeme dengesini korur ve açık vermezler. Fransız hükümeti her ne kadar sağa kaymış ve büyük bir çoğunluğun desteğini sağlamışsa da, ücretleri baskı altında tutması imkânsızdır. Böyle bir poütika, isçllerin bir kez daha »pvi«mrı««ıı« sebep olur. Öte yanda, işçüerin de tUm kazançlanna rağmen, bu yaz pek mutlu olacaklan öne sürülemez. Bir ay süren genel grev, ekonomiyi temellerinden sarsmış ve ülkeyi büyük zararlara uğratmıştır. Sonuç olarak tedricen gelişen enfl&syon, işçüerin son kazançlannı sıfıra indirir \e işsizlik artarsa, sonbaharda ikinci bir bunran paUıyabilir. Zaten, rejimın en büyük düşmanı olan öğrencilerin de bekledikleri budur. Sonbaharda Universiteler de açılacağından, öğrencilerin bir kez daha ayaklan malan ihtimali mümkün görünmektedir. Gerçi De Gaulle'ün, Meclisi feshetmesi, Mayıs buhranını çözümledi; fakat seçimler, buhranı doğuran nedenleri çözümlememiştir. «The Times» Sayın Doktor ve Ecaeılara İki yeni müstahzarımızı piyasaya sunmuş bulunmaktayız Hemokinatör «Yunan diktatörlüğfl ve Yuna nistan'da işlenen bâzı mluni ba reketlerine karşı tngiltere hCkfi metinin tutnma üzerinde Kıral Konstantin hiç bir şüpbe beslememektedir. Atina'dakl Albay lar Cnntası. Anayasa rejiminin en kısa zamanda veniden karn lacağı volnndaki teminatını yerin e getirmezse, tngiltere ile müttefikleri çok sabırsızlanacak lardır.» Yunanistanda gerek resml şah Buna rağmen Ingiliz Işçl Partisi, Yunan Demokratik Sosyalist Birlik Başkanı Haralambos PTotopapas'ın deThâl serbest bırakılması için bir çağrıda bulunmuştur. Protopapas, Yunanistandaki Cuntaya karşı direnmeyi teşkilâtlandırmaktan sanık olarak bugün mahkeme önüne çıkacak tır. tngiliz Işçi Partisinln çağın sı, Londradaki Yunanistan Büyükelçisi Panagiyotis Verikiyos'a Işçi Partisi Genel Sekre ter Vekili Sarah Barker'in gön derdiği bir telgrafta yer almak tadır. Protopapas îkind Dünya Savaşı sırasında da direnme hareketine katıldığından dolayı Nâzilerce hapsedilmişti. Protopapa», geçen 15 Ekimde tutuklanmıştı. Bir yeni olay SAYIN DOKTORveECZACILARA ve emzirmeden rnüteyellit MEME ÇATLAKLIKLABININ Tedavisinde KREM GÜNEŞ YANIKLARININ Methoxyprophylline (Xanthinol) nicotinate 150 mg. 60 tabletlik tüp: Perakende satış fiatı 10 TL Bilge ve Mahmnt AYD1N Mnstafa CEM'tn doğumunu Dost vc akrabâlanna duyururlar BURSA 28.6.1968 Cumhuriyet: 7721 "SÜSPANSİYON" Antiasidmukoza koruyucusuantiflatiîlan 150 cc. lik şişe: Perakende satış fiatı 5,50 TL ••••••••••••••••>•»••> Beyoğlu Asmahmesçit Cad. 9 1 1 No. lu MAVİ TUNA adı ile anüan Otel Restaurant eski sabiplerinden mülkiyeti ile alınarak HOTE1.. METROPOL ismi ile işletmeye açılmıştır. Saym müşteri dost ve efkân urmırniyeye AILE otelimizde her türlü ihtimamla rahat ve huzurun temin edileceğini saygılanmızla arz ederiz. HOTEL METROPOL Sahip ve Mesul Müdürii VAHİT AKDAĞ Beyoğlu Reklâm /7688 Hotel Metropol Yeniden ye bol miktarda piyasaya verilmiştir. saba İLâc iı ı/e ticaret a.5. T E L : 2 1 13 7 6 l5aba P. K. 6 1 9 S İ R K E C İ ReklâmcUık: 2675/UiS Emin Fidanoğlu SUNNETÇİ BİLİM İlâç Sanayii ve Ticarvt A.Ş. LV SAIM LOKMAN •Beşıktaş 4817 73 Mobıl yanı Tel 48 43 95 2392/7716
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle