Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 13 Araiık 19W SAHtFE ÜÇ Dıs Haberler "Bl Fetih " turistleri jfcoz ediyor DÜNYADA BUGÜH Yeni kabine Noel'de Kudüs'e gidecek hacılar emniyette degil BEYRUT, («.«.) Ulstin direnme hareketi «H Fetth», «Noel Yort»*« ya da yenl yıl dolayısiyle» Kudüs'e gelebilecek ol yabana turist v* hacüarm uyarmad* b l ü d bulunlan muştur. «El Fetih. Beyrufta dağırhfc bir bildlrid* tSyto demektedır: «Filistin'deki kutsal topraklarımmn siyonlst lşfaUnden kurtanlması İçin teşkilâtunızea yüklenilen torumluluktan dolayı, yortu sırasında kutsal topraklan ılyaret edebilecek hacılarm ve tnristlerin güvenliğinl faranti edemeyiz. •Kutsal topraklann ziyaretçilerine karsı halkımınn benimsemek zorunda olduğu bu sıkıcı tutumdan dolayı üzüntülerunizi bildiririz. Kudüı ve Beytlahm'deki kutsal yerlere bir ziyan gelmlyecektir. •Bütün hacı ve turistleri, işgal al tında bulunan Arap topraklarının hiç bir yerinde güvenliklerinl garanti edemiyeceğimlz konurunda uyarmak isteriz.» Tulankamon'un mumyası Ateşe lânetli Y değfl! Bir İnglUz bilglnl, rontgenlc uğursıızluğun sebeblnl aradı LONDRA, (a.a.) j nlü Mısır Firavun'u TutankaI mun'un mumyalanmıs ceseti'nin kısa süre öncs (x) ışınlan ile filminl çeken ve yakın tarihte Kahire'ye dönmUş bulunan Prof. George Harrison «Tutankamun'un mumyasının lânetlenmiş olduğunu ispat edecek ortada herhangi blr belirtl yok» demiştir. Liverpool Üniversitesinde An» tomi Profesörü olan Harrisson, bununla birlikte, 1922 yılında Howard Carter tarafından bulunduğundan beri Hmsenin ellnl sünneye cesaret edemediği sandukanın açılması Uzerine iki ilgi çekici olayın cereyan etmiş olduğunu belirtmekten de kendini alamamıştır. Olaylardan ilki sandukanın açılması sırasında meydana gelmiş ve ânlden elektrik kesilmesi dolayısiyle Kahire elektriksiz kslmıştır. İkinci olay ise, Ingilia Mısır araştımıacılar heyeti lle temasta bulunan bir sahsın ölmesidlr. Profesör, «Bn olaylar bize bir ngnrsuzluğnn söz konusn olduğn kanaatinl vermedi» diye devam etmiştir. «» • KtTAP Belçikalı General Paul Darban'ın yazdığı «Dachau Temerküz Kampının Tarihi» adlı kitabı baskıdan çıkmıştır. General Darban, İkinci Dünya Sa H vaşmda bu kampta bulunuyor p BASINDIIH körükle gitmek 8 senelik ilkokul adyomuzun beğendiğiml», beğenmediğimiz yerleri vardır. Beğendlklerimi* den biri de reklâm yohıyla blr kültür kampanyasma pif" mis olmasıdır. Gerçi bunu RadyO tdaresi tertip etmiyorsa da radyoda neşredildiğine göre kân kadar sevabı da ona düşer. Bu kültür müsabakalan türln sekillerde sorularla yapılıyor. Terk mi, çift mi? şeklinde bildikçe mükâfatı katmerleşen, bilmeyince bütün kazançlan sıfıra düşen bir yarışmada alaturka musiki konusunda bir müsabav aya giren bir genç bütün sualleri cevaplandırarak 10 bin küsur li* ra kazandı. Benim gibi kulaktan dolma değil. esas'ı musikişinaslann bile kolav cevaplandıramıyacağı sualleri bildi; takdir ettim. Gelşrelelim iki ü; gün evvel: Çek soruvu. bil doğruyu, adında bir müsabakava eiren iki genç beherine sorulan dörder sorunun hiç birine cevap veremediler ve Orhan Borar.'m dediği gibi: Alkışlanmızla!.. Hücrelerinden çıkarıldılar. Bu gençlere sorulan sualler o kadar basit, o kadar harcı âlem ve cümlece bilinen şevler idi ki ikisinin fena bir tesadüfle oraya düşmüş olmalarına hükmetmeden ziyade bizde o yaştaki gençlerin nmumi kültür scviyesinde düşüt lük olduğunu düsünmeye mecbuı oldum. Buna mukabil mektepleı arası yarışmalarda sorulan sual lerden de çocuklanmıza mektep lerde ne kadar lüzumsuz ve çe tin şeyler öğretildiğini göreret müteessir olmuşumdur. Demel ki biz ikisinin ortasını bulama dık. Geçerr akşamki sorulardan bi risi: VVaterloo mağlubiyetindeı sonra Napolyonu hangi adaya sü düler? Sualine muhatap olan genç hi düşünmeden: Sicilyaya! dedi VÖ herkes k; tıldı gülmekten. Genj bu sornla arasında Tevfik Fikretin müze ı lan evinin adı soruldu. Onu da b lfmedi. Daba sonra «Karakas» G ney Amerifcada hangi memleketi başşehridir?. sorusu da bilinem di. Hiç biri bilinemedi vesselâr Ben sıkıldım. Nihayet, bu çeş yanşmalard; edindiğim intiba bizde umumî b ginin maalesef çok düsük oldui krnaatini verdi. Bu hal bir tneı leket için endişe edilecek şeydi Denildiğine göre bizde okuma y ma nisbeti hızîa ^rtmakta ve > n de kırkı bulmaktadır. Bu, çokt beri «analfabet = Ümmî» sayıl Türkiye için büyük nisbettir. ma neye yarar? O'«Tima yazma menin işe yaraması ancak ond istifade ederek bilgiyi arttırmı la olur. Geçende b^na bir emekl! 1 okul müdürü bir , mektup yaz Mektupta avnı zatın Milli Egit Eakamna ayni me<lde gönderd mektubun da kopyası var. B bana yazılmış mektuptan esı parçalan nakledeccğim: «Sayın Burhan Fclek, «Cumhuriyet» te çıkan her zınızı okunım. Takdir, tasvip tebrik ederim. Bir kaç gün ev ki (genel bilgi) y?zınızı da o dum. Güzel ve samiml idi. Bu zınız vesilesiyle bu mektubu zıyorum. Zenginlik, mülkiyet. para, t rak, seçim, oy ve emsali ma konulan dâvamızu dışında fc kalım. Bu vatanın tam kurt şu, (sokak, çarşı pazar, ta fabrika, saraj, kahve. otel, lol ta ve emsali verlerdeki ve h camideki...) eskiden (Avâm) di^imiz saf, samiml, bilgisiz kat çoğunlukta olan sade va daş dediğımız kısmı var ya! smıfı en azından genel bilgi s b' etmek mümkündür, o za; millet daha medenî çehreli ve layışlı olur. Ve yine o za; Türk demokrasisi kurtulur. A' ve terbiyemiz düzelir. Ve o za Büyük Ata'mn dedikleri gibi ( sir medenivet seviyesine yffi miş) oluruz. Bu milletin öğretmen, su hâkim, doktor, mühendis ve sali büyük çoğunluğ memuı lunan yeterli kültünl olanlar de 10 u bile de*ildir. Bu ors ki genel bilgıler 33 milyor tüm için kâfi değildiı Onun değil midir ki 45 senelik Cuı riyettenberi bunca dev adım llerlemeler kaydetmemize men durum nranfıya vurul daha külUirlü millete göre bi sa mânen ve küM.rcl olarai arpa boyu terakki etmedii görülür.» Mektııp sahibi, Türkiyede kitap ve risale okunmadığır kayde*tıkter« scnra sözü gene ginin verildiği ilkokul tab getirerek şövle devam ediy> «Ben 4S senelik hizmetten ra 3 sene önce ilkokul müc ğünden empkliye a>Tilmış bi retmenim. Fransızca, Arapçt d3 yabancı dıl bilirim. Bu k ve tecrübemle iddia ediyonr (genel bilgi) ye bu hali ile il! kâfi gelmiyor. Ortaokula g mesi ile ilkokuldan mezun milyonlarca ilkokul mezıuıu ı bir sene sonra cahilleşip y? cahil vatar.daşı oluyor. Ha bu millete ilkokuldan başka bileri vereeek başka müesses mı? OrtaoHıi diveceksiniz. okul, 5 den mezun olanlan cak vüzde onunu okutabilir çok bile. Bu ise kâf* değil' Şu halde bı millete genel verebılmek için 'lkokulu 8 çıkarmak kâfidir ve zarurîd Rpmri Karak Mektupta bu dâvayı ispanyacak bir çok sevler yan k't bu «ütnntın ölçfisfl bn nnı alahildi. Ben mektup 5 tecrübeli miidürü haklı bnl Fizim çocuklıığurruzda 1 rüştiveler vardı. Biz umum lumatı nrada aldık. Galiba oraya dönerefiz. Çünkfl diinm artık 8 sen. tabsili n ri yaptı. M ocakta Beyaz Saray'daki gorevine resmen başlayacak olan Amerika Birleşik Devletlerinin yeni Ba| kanı Nixon, nihayet kabinesinl açıkladı. Amerikan Anayasasındakl aşın «Kuvvetler Ayrılığı» yüzünden, bu 13 kişilik grupa gerçi «kabine» demek doğru değildir. Başkan tek başına icrayı temsil eder ve Bakanlar, aslında Başkan'ın sekreterleridir. Ne var ki. çağdaş ilerlemeye paralel bir hızla gelişen müesse teler, bir Başkanuı hepsine bakma nna engel olacak büyüklüğe ulaşmışlardır ve şimdi her sekreter, en az bir İngiliz Bakanı kadar kendi bölümüne Bakandır. F U Başkan Nixon'un televizyonda teker teker tamttığı sekreterlerinin »ayısı. Birlesmis Milletler Başdelegesl de dahil 13 olmak gerekirdl. Ancak Nixon, bunlardan 12 sini tanıtmış ve 12 si de Cumhuriyetçi olan sekreterlerden başka, 13 üncü sekreterliğe bir Demokratın atanaeağı arıkiaıımıştır. Yânl şu anda, 29 ocaktan sonra İA.B.D. ni Birleşmis Milletlerde temsil edecek Demokrat Partilinin hüviyeti belli değildir. Açıklanan kabine, son da'.dkalara kadar vayıian haberleri yalanlamak tadır. Ortada bir kolisyon değil, aksine, Cumhuriyetçi partinin orta ve sağ kanadından kurulmuj bir topluluk vardır. Kennedy lktidanndan beri admı lşitmeye alıştığımız Dışişleri Bakanı Dean Rusk'ın yerine, William Rogers atanmıştır. Avukat Rogers'ı, Nlxon «iyi bir müzakereci» olarak nitelemektedir. Eisenhover devrinde Adalet Bakanlığı yapmış olan 55 yaşındaki Roeers, hundan böyle •adece Vietnam'dakl Bunker'ln değil, Türkiye'deki Komer'ln de âmlri olacaktır. Savunma Bakanlığına gelen 46 yaşındaki Wisconsin Milletvekili Melvin Laird. Mc Namara gibi «can lı bir elektronik beyin. değildir. 20 nci yüzyılın en kompleks kuruluşu olan Pentagon'un yenl yöneticisi, Temsilciler Meclisinde, «Anti komünist duygulan» i'e temayüz etmiştir. İlk defa bu çeşit bir büyük görevi yüklenen Laird'in, Mc Namara'ya yönelttiği tenkidleri hatırlayanlar. Pentajjonun yeni patronu, lüîOHerin havasını bize yeniden teneffüs ettirecck» diyorlar. Şimdiki Bakan renksiz Clifford'un, selefl Mc Namara ve halefi Laird arasında unutulacagı gün felip çat mıştır. Amerilom W»Ilye«l, nâvGT Kennedy adındaki bir banka yönetim kurulu başkanına bırakılmıştır. Adalet Bakanlığına İse, Nixon'ın ortağı ve seçim kampanyasının sefl John Mitchell getirilmiş bulunuynr. Kabinedeki en ilgi çekici şahsiyet, eski Vali ve eski Başkan aday adayı George Romney'dir. Konut ve Şehir Gelişmesi Bakanlığı da, Romney'nin payına düşmüştür. Avukatlık ortağını Adalet Bakanı yapan Nixon, kabinesine tki tane de profesör almıştır. Çahşma Bakanı 48 yaşındaki Sehlutz ve Tarım Bakanı 53'lük Hardin... Nixon'ın oriaklanndan başka, müteahhitlere de şans tanındığını lsbat için olacak. Amerikan Ticaret Odaları Başkanı \Vinston Blount'nn Posta Bakanlığı açıklanmıştır. Hür dünyanın kablnesl budnr lfte.. Başkanuı Nixon, yarduncıstnra da Spiro Agnew olduğu yeni Amerikan yönetimine, Kennedylerl, Mc Carthy'leri hatırlayarak basan diliyoruz. Scranton, New York'ta NEW YORK Birleşik Amerika Cumhurbaşkanlığma seçilen Ric hard Nixon'un özel temsilcisi olarak Ortadoğu'ya 10 günlük bir bilgi toplama gezisine çıkan Pennsylvania'nm eski Valisi William Scranton New York'a dönmüştür. Scranton uçaktan inişinde verdiğt demeçte. bu ziyaretinin gerek Arap ülkelerinde gerekse Israil'de olumlu etkiler yaptığı kanısmda bulunduğunu söylemiştir. Scranton, Arap lidererini. Birleşik Amerikanın Birlesmis Milletler'le işbirliği yaparak dünyanın bu bölgesinde barışçı bir çözüm bulmağa çahşmak niyeünde bulunduğuna inandırabildiğini ileri sürmüştür. Scranton, bu ziyareti sırasında, Arap ülkelerinin, Birleşik Amerika nın Israil'in tarafını tuttuğu görüçünde olduklannı müşahade ettiğini söylemiş ve demiştir ki: «Bu hiç de doğrn değil. Amerika bütün bölgenln geleceğinl düşünüyor.« Scranton, ilk firsatta, gezisi konu lunda Richard Nixon'a bilgi vereceğini belirtmiftir. Vielkong'un Dışişleri Bakanı, Paris'e gidiyor Dı? Haberler 8erviıi PARÎS Ban« görüşmelerlne katılan G. Vietnam Ulnsal Kurtulnş Cephesi "ıeyetıne dün başkan olarak atanan Tron Bu Kiem, hakimiyeti ele geçırdigi takdirde Vietkong'nn Dısısleri Bakanı olacak kimsedir. Tran Bn Kiem, Kurtuluş Cepbesi Merkeı Komitesinin Dış llışkiIer KomUyonn Başkanıdır. Dıs lliskiler Komisyonn, .*alen 15 ülkede bnlnnan Vietkong elçilerinin bajlı oldnftn organdır. 4 Kasım'da «UKC» neyetlnin Paris'e ilk gelişinden Deri heyetin bajkanhğında Dulunan Bayan Nugyen Ti Bin, başkan yar dımcısı olacaktır. Zaten Bayan Ti Bin'in Paris'e gelişi sırasnda kendisinin baskanlık görevıni ge çici olarak yüklendiği açıklanmıştı. Merkez Komitesi üyelerinden ve cUKC» nin Cezayir temsilci si Tran Hoai Nam da ^yetin ikinci başkan yardımcısı olmu«tur. SAÎGON HEYETİ Saygron, Parls barış konferansındakl Amerikan heyetinin kendilerine nymasını istiyor. (Gazeteler) ingiltere elden gidiyor mu ? A merikalıların İngiliz endüstrisindeki hisseleri yılda 2,500 milyar sterling'e (75 milyar Türk lirası) ulasmış olup, bn konu tnçiliz iş adamları arasında endişelere sebep olmaktadır. llginç bir şey de, protestoların bu mevzuda yıllardanberi kuşkulu olan iktisatçı ve siyaset adamlarından değil, fakat işadamlarından gelmesidir. Bu lşadamlan, Birleşik Devletlerin tngiliz endüstrisine gittikçe hâkim olmalan ve tngiltere'deki araştırma ve gelistirme faaliyetlerini artırmalan karşısında dnydukları knskuyn, Amerikalılann yttzlerine söylemislerdir, Hâdise, teçen hafta sona, «Ingiliz Endüstri Konfederasyonu» yetkililerinin, Amerikan isadamlan ile yaptıklan gizli bir görüsmeden sonra, kamuoyuna aksettirilmistir. Görüsmede tartısılan endüstri dallan arasında. özellik.......... le elektronik beyin, nfikleer en ugoslavya Komünist Partisinin organı «Komünist» dUnkü sayısında, Karadenize çıkan iki Amerikan savas gemisi konusunda şu yonımu yayınlamaktadır: «tki ayn tarzda yonımlanarak lster «kışkırtma», ister «olağan ziyaret» densin, iki Amerikan mnhribinin Karadenizde boy göstermesi şüphe«iz ateşe körükle gitmektir. Akdeniz, öbür deniz gücü filkeleri ya da hemen hemen bn gfice salıip sayılahileoek ülkeler hesaba katılmadığı takdirde bile, zaten Birleşik Amerika ile Sovyetler Birliğinin muhrip ve öbftr aavas gemilerinin tam bir geçit törenine sahne olmaktaydı. Bu çerçeve içinde ahndığı vakit, Amerikan muhriplerinin BoğazIardan geçişi, tehlikeU bir kuvvet gösterisi eğilimi yolunda yeni bir adımdan başka türlü yorumlanamaz. Bu da, dünyanın bu bölgesindeki yumuşama siyaseti dâvasına asla yaran olan bir davranış değildir. Şüphesiz, adamakıllı tehlikeli olan bir durumu büsbütün tehlikell blr kılığa sokan Akdenizdekii bu gittikçe artan askeri faaliyet karşısında, barışçı ülkelerin hoşnutsuzluklarının ve kayıtsız kalamayışlannın başlıca nedenlerinden biri de zaten budur.» (a.a.). TÜRKİYE ÖZEL YÜKSEK OGRETIM KUPUMLARI DERNEGINDEN Danıştay kararı ile açılma izni alan fakat öğretime başlama izni verilmiyen «özel Yüksek Hukuk Okulu» teşebbüsü bazı çevrelerde tepkilere yol açmıştır. Bu olay, özel Yüksek Okulların hukuki varlıklan ve öğretim faaliyetleri hakkında gerçeklere aykın iddia ve ithamlarla dolu bir kampanyanın başlatılmasına yeniden «fırsat» vermiştir. ötedenberi cereyan tarzı ve hedefleri itibariyle konusunu aşan bu hareket, son olaylarla, bazı işçi çevrelerini de içine almağa çahşmak suretiyle politik ve İdeolojik bir zemine oturtulmak istenl'mektedir. önsezi ve sağduyu laht bi toplumun gerçeği arayıp bulduğuna inanmakla beraber, asar ğıdaki açıklamayı yspraayı görev saymaktayız. leştirmeyi programına almıı ve iktidara galdikten sonra bir komisyon kurarak konuyu inceletmiştir. Komisyon iki buçuk yıllık blr çahşma ve çok taraflı bir inceleme yapmıştır. Bu inceleme sonunda her derecedeki özel Okulun faaliyetlerine devamında fayda görmüş, satfece bu okullara tanınm:ş olan vergi muafiyetinin kaldınlmasını tavsiye etmekten başka hiçbir işlem yapılmamıstır. BİLDİRİ Ei Apollo8 in geriye sayma denemesi CAPE KENNEDY (Florida) (a.a.) irleşik Amerik» Ulusal Uzay Araştırmalan Dairesi (NASA) yöneticUeri ile 21 aralıkta «ApolloS» ile uzay yolculuğuna hazırlanan Uç uzay pilotunun katıküğı «Geriye «ayma. dt»emesinin başanyla sona «NASAs tarafmdan açıklanmiftır. B Özel Yüksek Okullarda çalışarak oku yanların oranı yüzde otuzu bulmuştur : Art düşünce.'iler milletimizl «mutlu azınhk mutsuı çoğunluk» diye bölmeye çalışmaktan ve özel Okullar konusunu bu anlayışianna uygun olarak istislHar etrtfekten kendilerine'RÖTe faydalar umabilirier. Bunun içinde herhangi ciddi bir:K%rye dai1 yanmadan konuşup hareket edebilirler. Halbuki gerçek öyle değildir. özel Yüksek Okullarda okuyanların halen yüzde otuzu gündüz çahşarak gece okuyan gençlerdir. Hür ülkelerdeki rfevlete ve ailesine yük olmadan öğrenim yapma alıskanlığını Türkiyemize Özel Yüksek Okullar getirmiştir. Özel Yüksek Okullarda çalışarak okuyanlara ilâveten memur ve emek1! çocukları olarak okuyanların oranı yüzde otuzbeş, Tacir, Ziraatçı, Küçük esnaf ve Serbest meslek erbabı çocuklannın oranı yüzde yirmi sekizdir. Burslu veya ücretsiz okuma hakkı tanınmış olanlann oranı da yüzde yedidir. Q Özel Yüksek Okullar Anayasaya uygun kuruluşlardır : ^ . ^ ^ •.i...,».^.vi> Mehmet BARLAS • KATIP Alman Kızılhaç Kayıplar Bürosu Müdürü Wagner'in Bonn'da açıkladığına göre, 2. Dünya Savaşı sırasında ve hemen lonraki yıllarda kaybolan 1,5 milyon Alman vatandaşının akıbeti hâli bilinmemektedir. # ÖLDC «New Tork Timcs» gazetesinin Tönetim Kuruln Başkanı tamnmif gazetecilerden Arthnr Hayı Snlzberger, nznn bir hastahktan sonra ölmfiştür. Snlzberger 77 yaşındaydı. # DÖNDÜLER Irak Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı General Hardan EtTakrit ile kendisine eşlik eden Irak heyeti Tahran'd'an Bağdat'a dönmüştür. # TATIRIM Koordinasyon Bakanlı^ının yabancı germaye müdürlttgü Tnnanistan'a 11 milyon 784 bin dolâr yeni yatırım yapıldığını açıklamıştır. # HANEDAN Avusturya Millet Meclisi, son Avusturya • Macaristan Imparatorunun torununun çocuklanna Avusturya pasaportu verılmesini kararlaştırmıştır. # GÖRCŞME Birleşik Amerika Cumhurbaskanı Johnson, Wasbington'a 48 saatlik resmî bir liyarette bnlnnan Knveyt Emîri Şeyh Sabab EsSalim EsSabab'la görüsmüstür. Anayasamızın 21. maddesi söyledir: «Herkes bilim ve sanatı «erbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahıptir. Eğitim ve öğretım Devletin gözetimi ve denetimi altında serbesttir. özel Okullann bağlı olduğu esaslar, Devlet oku'.lanyla erişilmek istenilen leviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.» Anayasamızın öngördüğü bu kanun, 1963'te zamanın «Karma Hükumeti» tarafından hazırlanıp Büyük Meclise sunulmuş ve 1965 yılında kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Halen bütün özel Yüksek Okullar bu kanunun (625 sayılı Özel öğretim Kurumları Kanunu'nun) hüküm,!erıne tâbidir. Anayasanın 120. maddesi sadece «Üniversiteler» in Devlet eliyle ve kanunla kurulacağını ifade etmektedir. özel Yüksek Okullar Üniversite değildir; Fakülte de degildir. «Yüksek Okullar» ile «Üniversiteler» arasında sadece isim değil mahiyet, sistem ve amaç farkı vardır. Üniversiteler özeLlikle meslek veren kuruluslar değildirler; Üniversiteler araştırma ve ilim merkezleridirler. Yüksek Okullar ise yalnızca meslek veren kuruluşlardır. Dünyanın her yerinde bu iki tip yüksek öğretim müessesesi birbiri ile çatışmadan ve birbirine karıştırılmadan faaliyetlerine devam etmektedir. Bazı üniversite mensuplarının bu gerçeği görmemezlikten gelerek Üniversiteleri sadece meslek veren kunıluşlar imiş gibi düşünüp hareket etmeleri «üniversite fikrini» zedeler. Bilinen bir gerçektir ki, suni mantık ovunlan ile kanunlar tefsir edilemez ve amaçlarından baska yönlere çevrilemez. Nitekim Îstanbul Hukuk Fakültesi Genel Kurulu (Kamu oyuna sunulma şeklinin aksine) Üniversitelerin bünyelerine dahil Fakültelere eş ve muadil özel Yüksek Okul açılamıyacağını, Üniversite Fakülteleri paraleli dışında kalan özel Yüksek Okul açıhslarının Anayasaya aykın bulunmadığını «göriiş» olarak belirtmistir. Q Yüksek Öğretim ücretli olmalıdır : Memleketimizde Yüksek öğretim bedelsiz olarak yapıldığı fürece talebi karşılamak büsbütün imkânsız hale gelecektir. Yapılacak ilk is maziden Eelen «ücret almadan okutma» itiyadını terk etmektir. Birçok hür ülkelerde Yüksek öğretim yapmak isteyenlerin maddi külfeti sadece vergi mükellefinin sırtına yükletilmez. Gerçek odur ki, (dar gelirli aile çocuklan için burslu ve kredili genis okuma sistemi kurulmak sartivle) halen öze 1 Yüksek Okullarda bedel ödeyerek okuyan büvük kitleyi. Devlet tarafından okutulan daha büyük kitleye ilâve etmek değil, ödeme gücü olanlann tümünü ücret karşılıgında okutmaktır. Sosyal adalet fikrini bu açıdan değerlendirmek zamanı çoktan gelmiştir Q Memleketimizde yükseği de dahil ol mak üzere bütün öğretim asırlarca özel olarak yönetilmlş : Ancak memleketın müdafaası için kurulan mühendishanelerle Îstanbul Darülfünunu kurulduktan sonra Yüksek öğretim Devlet tarafından yönetilmiştir. Kalrfı ki, Îstanbul Üniversitesi ve Akademiler kendi hürriyetleri içinde özerk birer müessesedirler. Devletin ne eğitim ne de öğretimine müdahalesi mevzuubahis değildir. Buna karşı özel Yüksek Okullar devamlı şekilde Devletin murakabesi a,Hında bulunmaktadırlar. Yüksek Okullan toptan Dev]»tleştirmek Anayasanın eğitimin hürlüğü prensibine aykındır. Eğitimin Devletlestirilmesi diktatorj'a rejimlerinde mevcuttur. Q Özel Yüksek Okullann Hhçesi : Kuruluş Ta neden cnıyı pardesüluk kumastır? çünkü 1 Pomuklu değil yunlüdür. Sıcak tutar. 2 Errtpermeabîlizedir, yağmurdan korür; 3% 45 y^n, %^5|erifeh olduğundan buruşmaz^* ':. :'^W : * . Memleketimizde ilk özel Yüksek Okul teşebbüsü Anayasamızın kabulünü takiben Milli Bırlik Hükumeti zamamnda yapılmıştır. Milli Birlik Hükumeti teşebbüsü benımsiyerek ve memleket ihtıyaçlarına uygun bularak müracaatı muameleye koymuş, Birinci Koalisyon Hükumeti de tekemmul ettırerek iik Özel Yüksek Okulun açılmasına izin vermıştir Anayasanın öngordıiğü kanun, yukarda da bclirttiğımiz gıbı, İkinci Koalisyon Hükumeti zamamnda çıkarılmıştır. Özel Yüksek Okul açılışlarının 12'yi bulduğu 1964 yılında zamanın Milli Eğitim Bakanının baskanlığında Üniversiteler Rektörlerinm, ilgili Fakülteler Dekanlannın da katıldığı «Türkiye özel Yüksek Okullar Konferansı» toplanmıştır. Bu konferansta Üniversiteler ve Resmi Öğretim Kurumları temsilcileri özel Yüksek Okul kuruluşlannı Anayasaya uygun mütalâa ettikleri gibi faaliyet ve gelismeleriyle alâkalı olumlu komisyon raporlarına imza koymuslardır Özel Yüksek Okulların yedi yıl önceki ilk kuruluşunda yapılan bazı itirazlar ile ileri sürülen iddialar ve açılmış dâvalar yetkili kaza mercilerinden geçmiş ve Özel Yüksek Okullann hukuki varlıklan ve muteberiyetleri lehine sonuçlanmıstır. özel Yüksek Okullann yedi yıl sonra bir defa daha Anayasaya aykırılıklan iddiasını ortaya atmak ve bu itfdiavı yürüyüslerle, boykotlarla sokağa dökmek ve bazı işçi gruplannı da bulundurmaya özenerek «forumlar» tertiplemek, ancak politik ve ideolojik davranıslarda bulunanların seçtikleri hir jo'dur Q Özel Okullara karşı yapılan hareketlerin gerçek hedefi : Bu hareketlerin bir taraftan ideolojik gayelere dayandığını, bir taraftan rekabet endisesi ile yapıld"ığını umumî efkâr sezmiştir. Bu gençleri Devletlestirme tehditlerivle korkutmak, fu.Haym çalısmalan ile hocasız bırakmak istenilmektedir. Halbuki bu okullarda, vazifeleri memleket gençlerini okutmak olan hocalar, gene bu memleketin çocuklannı okutmaktadırlar. Bu hareket'.eri yapanlar öğrenme ve öğretme hürriyetini sahte iddialarla ayaklar altına almak istemekte, bövlece Insan Haklan Evrensel Beyannamesine ve Anayasanın sağladıgı temel hak ve hürriyetlere aykın davranmaktadjrlar. B Özel Yüksek Okullar büyük bir ihtiyaçtan doğmuştur : El Senato Araştırma Komisyonu raporu durumu tam olarak aksettirmemiştir : Cumhuriyet Senatosunun özel Yüksek Okullarda araştırma yapmak maksadiyle teşkil ettiği komisyomm bir yıl önce yaptığı inceleme durumu tam olarak aksettirememıştir. Sayın Komisyon üysleri okullara yaptıklan çok kısa süreli ziyaretlerde yüzeye ve şekle taalluk eden hususlarda bile değisik ölçülerde ve yer yer çelişmelerle dolu bir tutum içinde bulunmuslar ve konunun özüne girme imkânını bulamamışlardir. Rapor, yapıcı bir anlayış yerine yerici bir anlayışla kaleme ahndığı hissini vermektedir. Doğru ve yerinde mütaiâalara karşıhk daha çok sayıda hakıkatlere uymayan beyanları ihtiva etmektedir. Kaldı ki, bir yıl evvelki tenkıde konu teşkil eden hususların birçoğu halen düzel tilmiş durumdadır. Bu raporu Senatoya objektif ölçüler içinde ısık tutabilecek nitelikte kabul etmeye imkân yoktur. Derneğımız, özel Yüksek Okulların rapor muvacehesindekı ve incelemeden sonraki durumlannı gösteren bir kitabı hazırlıyarak kamu ovıma sunacaktır Memlekette lıselerden çığ gibi gelen ve okumak isteyen blr gençlik var. Halen özel Yüksek Okullarda (45 000) kırkbeşbine yakın öğrenci okumaktadır. Bu okullarda Devletin denetim ve gözetim bakımlanndan mânevi sorumluluk iştıraki olduğu gibi personel ve bilânçolanndan da sağladığı büvük ölçüde vergi payı ile maddi faydaya dayanan iştiraki vardır. Devlet özel Yüksek Okulların şahsında sadece büyük bir öğrenci kitlesinin okutulabilmesi için gerekli olan masrafı vapmadığı gibi bu faydaya ilâ veten her özel Yüksek Okulun geürinin ortalama olarak yarısı nı da vergi yoluyla almaktadır, «Devlet'estirme» fikrini islemeUte kendilerine göre fayda bulanların bu realitevi de bir tür! görmck i«temedikleri anlasılmaktadır Q Avrypa'da aranan yerU kumaşlar Manajans: 3705/15299 Özel Okullan Devletleştirmeyi İngiltere İşçi Partisi de uygun bulmadı : İngiltere İşçi Partisi 1965 seçİTitermrte ö?el Okullan Devlet Kurdoglu Reklâm: 99/15314 düstri ve uçaklar üstünde durulmuştur. Görüşmeden sonra «İngiliz Endüstri Konfederasyonu» Başkanı John Davies, gazetecilere şunlan söylemiştir : «Amerikan yatırımlannın prensip olarak aleyhinde değiliz. Fakat bu yatmmlann kimi zaman ülkemizdeki teknolojik gelişimi kısıtlaması, bizi kuşkulandırmaktadır. Eğer biz teknolojik alanda yetişen gençlerimize iş bulamazsak, bu gençleri elimizden kaçınrız.» Pekl, problemln clddiyeti ne. dir? Hükfimetin TSRZ yerine, Amerikan nçakları alraa karan üzerine mevdana gelen olaylan herkes bilir. Amerikalılar derhal duruma hâkim olup, anahtar teknisyenleri piyasadan toplamaya baslamışlardır. 0 Inçilterede Lanarkshire'de faaliyet gösteren dev Amerikan elektronik beyin kumpanyası, «Honeywell» in Müdürü C. H. Offord söyle konusmustur : «Lokal teşebbüsler her ne kadar önemliyse de, is bölümü ilkesini de yabana atmamahvız. Fikir, bilgi ve plânlama konulannda lngilizlerle Amerikalılar işbirliği yaparlarsa daha olumlu sonuç aİınır.» Bu sfizlerin gerisindekl mSnayı anlamak için. bir insanın çok zeki olmasına lüzura yoktur. 0 «Beckman Instruments Inc. of Glenrothes, Fife» Şirketi büyük çapta Amerikalı elektronik teknisyenlerine dayanmaktadır. Genel kanıya göre bu sirket hiçbir zaman kendi kisiliğini bulamıyacak ve Kaliforniya'daki «Beckman Inc.» Şirketinin bir dalı olarak kalacaktır. 0 tki yıl önce Amerikalılar, Edward Higb Vacuum Şirketini (bu şirket teleskop, renkli televizyon ve nükleer enerji konulannda faaliyet göstermektedir) satın almak istemislerdi. Şirketin • yeneticilerf bu bamleye karşı şlödetie mücadele ettiler ve sonunde Amerikalılar geri çekildi. Amerikalılann amacı açık seçik belli idi : İngiliz beyinlerini toplamak.. Bir zamanlann finlfi tngiliz Tekeli «Imperial Chemical Industrıes» in Başkanlığını yapmış olan Sir Paul Chambers, Paris'li bir bankacı grupuna söyle diyor bu konuda : «Kabahat saldırgan bir yayılma sıyaseti gütmekte olan dev Amerikan kumpanyalarında değil, fakat onlara karşı gerekli politiakyı izleyemiyen biz.lerdedır.» .Sir Panl Chambers, sözlerine şöyle devam etmiştir : «Amenkan yatırımlarının yasaklanmasını talep etmiyorum; fakat Avrupa endüstrisinin kontrolünü Amerikalılara kaptırmamak için, çok dıkkat etmelıyiz.» Amerikanın tneilterede yaptıfı yatırımlar dikkatli bir strateji ile, ülkedeki anahtar endüstri dallarına yönelmiştir. tngilteredeki Amerikan sermayesinin muhtemelen üçte ikisi elektronik, motor, ilâç ve petrol gibi önemli endüstri alanlarına yatırılmıstır. Bu endüstriler, teknolojik bakımdan en ileri dallar olup, en yüksek gelişme oranına sahiptirler. Amerikah'ar aynı zamanda İngiliz beyinlerini de kendi çıkarlan için kullanmak yolundadırlar. İki yıl önce Ingılterede Amerikalılar tarafmdan desteklenen bir «Plânlama Merkezi» kurulmuştu. Bu örgütün gayesı, Ingihz beyinlerini kullanarak, Amerika için yeni uçak plânlan hazır'amaktı.. örsüt bir aralık, birkaç yüz tngiliz teknik adamı kullanmaktaydı. Bugün bunların çoğu. Birlesik Devletlerde üç misli daha fazla para kazandıklarından, Amerikada çalışmaktadırlar. Yatmmlann yasaklanması, bn problemi çözmeye yetmemektedir. Nitekim 1963 yılında, Amerikanın iktisadi ve sınaî hâkimiyetinden ürken Fransa, yabancı yatınmları kısıtlayan kannnlar çıkarmıstı. Sonuç ne oldu? Yatırımlar ve onlarla birlikte vergi eelirleri, yeni is sahalan... başka ülkelere kaçtılar. General Motors, Almanyaya, Ford ise Belçikaya gitti ve orada fabrika kurdu. Bunun üzerine General De Gaulle, bazı kayıtlarla, Amerikan yatırıtnına izin vermek zorunda kaldı. tngiliz Endüstri Konfederasyonn Başkanı John Davies de, kı^ıtlayıcı tedbirlerle problemin çözülemiyeceü kanısındadır. Onun fikri şudur : «Biz Avrupada fcendi ortaklarımızı bulmaya çalışmalıyız. Ihfivacımız olan şey Avrupa eniüstrileri ve Avrupa pazarlarıiır Ancak bu şekılde Amerika'ı'ar'a rekabet edebiliriz.». Bu plân basarıva nlasır mı? Bunu zaman gösterrcektir. Fakat bir gerçek vardır ki, o da sudur : tngiltere'nın artık büvük bir Amerikan pazan ve yatınm alanı olmak istemediği hakikatı sık sık tekrarlanacak ve bu knnn en sonanda eelecek vıl Beyaz Sarav'da eörü'i'lerektir. [DAILÎ EXPRESS] B. F