18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kemal Tahir Devlet Ana 1968 Türk Dil Kurumu Roman Armağanı 623 Sayfa, 20 Lirg Bilgi Yayınevi Yenişehir, Ankara Cumhuriyet 11599 umhuriyet KURÜCUSU. TUNUS NADİ 45. yıl sayı 15869 Telgraf ve mektup adresi: Cumhuriyet İstanbul Posta Rutusu: İstanbul No. 246 Telefonlar: 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 42 99 da İsimler tanınmış bib618 yazarını en NecatiUyografileri ile gil'in hazırladığı ğumölüm tarihleri ler, yazar ve kitap adls nerek genişletilmiş y yenf 10 g ş ş lira fyatla Varhk Yaymla^^ arasında İlâncıhk: 8950/11596 çıktı. Sah 1 Ekim 1968 "H*p Ivkato otacağımtta, hep zengin olalııtı,, AP'li Komisyon Başkanı ile Sözcüsü Meclis'te bulunmadı v c SENATO'DA: DIŞ POLÎTİKA ELESTİRtLDİ 1HE SUNDAY TİMES flvans Tasarısımn göriişülmesi ertelendi «ASGARl MÜŞTEREK..» ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Millet Meclisi ve Sensto dün ayrı ayn toplanmısiardır. Millet Meclisinde, Komisyon Başkanı Erol Akçal (AP> ile Komisyon sözcüsü Adnan Akın (AP) bulunmadığı için Belediye ve Özel İdare memurlarına yüzde 10 15 avans verilmesini öngören kannn tasarısı ve buna ilişkin İktisadi Devlet Teşekkülleri mensuplannı da fcapsayan kanun tekliflerinin göriişülmesi ertelenmiştir. Cumhuriyet Senatosunda ise, Hükumetin dıs politikası tenkid edilmiştir. Nixon'un sansı artmca Cunta 2,5 milyon kazand (DIŞ HABERLER SERVİSİ) LONDRA İngiliz «Sunday Times» gazetesinin bildirdiğine göre, Amerikan Başkanlık seçimlerini Nixon'ın kazanması şansı arttığı için, Yunan cuntası, tasarladığı 250 bin dolarlık (2,5 milyon T.L.) propaganda kampanyasından vazgeçmiştir. Pöpadopulos referandum sonucunu ## Seçim Zaferi „ kabul ediyor | Yüzlerce oy sahibini taşıyan iki tren çarpıştı, ölü ve yaralı sayısı fazla ATtNA, (K. Oaponte Bildiriyor) Pazar günkü Anayasa referandumu sonuçlarını, hükümete verilen güven oyu şeklinde anladığımı ve bir «Seçim zaferi» olarak kabul ettiğini açıkhyan Yunan Başba kanı Papadopulos bu gibi hallerde mutat olan •İttifaklanmıza sadık kalacağız. Bütün ülkelerle dostluk ilişkileri arzu ediyoruz» şeklinde sözler söylemiştir. Kendine verdiği adla «Milli za • ruret hükumetinin» Başbakam, parlâmenter rejime dönüş için her hangi bir tarih açıklamamış, seçimlerin ne zaman yapılacağını belirtmemiştir. (Arkası Sa. 7. Sü. 3 de) Ecevit: Din adamları tefecilige karşı çıkmah» Said A. TERZİOĞLU BATBURT CHP Genel Sekreteri Bülent Ecevit burada yaptığı konuşmada, özellikle din istismarı konusuna değinmiş. «Gerçek din adamları önce Türk köylüsünü sömüren tefeciligin ve toprak adalctsi7İijinin karşısıns çıkmalıdırlar. Böylelikle hcm dini hem de millî görevlerini yapmış olacaklardır» demiştir. Erzurumdan ayrılmadan önce öğretmenlerle konuşan Ecevit, Devrimcilcrin ayn lokaller kurmak suretıyle toplumdan kaçmmalarını yermiş, öğretmenlerin her tür'ü gerici akımlara karşı koymaları için toplumun içinde bulunmalarını öğütleyerek, öğretmenlerin gerici akımlara karşı ilk olarak çtkmaları gereken kuvvet olduğunu söylemiştir. CHP Genel Sekreteri, Barış Gönüllüleri konusunda soru'an bir soruya da «Barış Gönüllülerinden Amerikalılar da şikâyetçidirler. CİA tarafından bunlar (Arkası Sa. 7, Sü. 6'da) Ohi'ye Ohi! nayasa referandumund» «ev«t» oylannın eziei üstünlüğünü saglamak ı uğruna Yunan cunta hükümeti elinden geleni yaptı. îüz milyonlarca drahmilik pıopagancla masrafııu göze aldı. Anavasava «Hayır» denmesini yasakladı, referanduma katılmayı zorunlu kıldı, tasnif işlemlerini tarafsız hâkimler yerine gerici papazlara emanet etti. Zorla ele geçirdiği iktidan bırakmamak için, en ufak syrıntılanna kadar hiçbir tedbiri ?.zım. samadı, hiçbir noktayı unutmadı. Ve boğazı sıkılan halk önceki gün beklendiği gibi yeni Anayasaya nibayet «evet» dedi. Pelriy, dedi de ne oldu? Çok değil, bundan bir buçuk yıl önce, genel seçirolere gidildiğinde orta, orta sol ve sol partilere çoğunluk sağlayacağı hesaplanan Tunan seçmenleri bir buçuk yıl içinde fikir değiştirip tüm cun • tacı mı kesildiler? Bunlar ve bunIsrli beraber dünya kamuoyu referandum sonuçlannı öğrendik ten sonra «A! Yunan halkı demek cuntadan yana imiş! Yunanistan'ın meşru hükumeti budur» mu diyecekJerdir? Elbette demiyeceklerdir. Yunan hükumeti, ilk kurulduğu gün ne idi ise bugün de odur ve yeryüzünde örneklerine şurada burada rastlanan dikta rejimlerinden biridir. Meşrulaşmak aınaciyle cııntacı albaylarm ortaya koyduğu «mise en scene» i biz Ne\v Tiork Tinıes gazetesi gibi «sah tekârlık», ya da «demokrasi ile alay» olarak vasıflandıramayaca ğız. Zira albaylann kendi baş • larına hareket ettiklerine inan mamaktayız. Asıl sahtekârlığı göze alanlar .demokrasiyi asıl hiçe savanlar, bir yandan ulusal bağımsızlık, insan hakJarı, dünya barışı gibi kutsal ülküler uğruna savaştığmı söylerken öte yandan, kendi çıkarı söz konusu oldu mu, küçük diktatörlere zemin hazırlayan ve onları dışarıdan yöneten bihük devletler olmalıdır. Bununla beraber biz başkalarının iç işlerine karışmaktan yana değiliz. Hangi rejimle yönetilirse yönetilsin, Yunanistan'ın içinde bulunduğu durum herkesten önce l'unanlıları ilgilendirmek gerekir. Realist bir açıdan baktığımız zaman hugün karşımızda bir Yunanistan devieti, o devletin bir hükumeti vardır. Aramızdaki çö^iümesi gerekli sorunları bu hükumetle tartışırken dikkat edeceğimiz nokta hakkınuzı Yunan hükümetine olduğu kadar, belki daha ziyade, Yunan hükumetinin giiç aldığı kaynaklara kabul cttirebiunektir. Yülardır, çözüm bekleyen Kıbrıs dâvası, bu hususa yeterince önem vermediğünizden askıda kalmıştır. Biz Kıbrıs'ı zaptetmek, orada yaşayan Rum çoğunluğunu efemenliğimiz altma almak istemiyoruz. Istediğimiz, Adadaki Türk varüğının da başkaları tarafından ele geçirilip sömüriilmemesi ve Kıbns topraklannın aaanavatan giivenliğinj tehlikeye rtüşürecek başkalanna âlet edilmemesidir. Bunu ise îunanistan'a anlatmanın tek çaresi baskalan Ue açık konuşmaktır. Meclis'te Millet Meclisi yaz tatili dolayısiyle verdiği aradan sonra, diin Ferruh Bozbeyli Başkanhğında toplanarak çalışmalanna başlamıştır. Başkan Bozbeyli, «Tatil sonu çalışmalannın başarıb olması dileğinde» bulunduktan sonra yoklama yaptırmadan birleşimi açmıştır. Toplantıda YTP Genel Başkanı Dr. Yusuf Azizoğlu hariç bütün parti baskanlan bulunmuş ( tur. Televizyon kâmeralırının ışığı altında Başkan bozbeyli Cahit Karakas (AP)'yt ve Mustafa Kemal Palaoğlu (CHP)'ye gündem dışı söz vermiştir. AP'li Karakas, özellikle Bartın depremine değinmiş, halka deprem konusunda geniş bilgi verilmesini ve hazırhklı kıhnmasını istemiştir. Palaoğlu ise, buğday üreticisinin durumunun kötü olduğunu, geri kalmış bölgelere daha önem verilmesi gerektifini söylemiş, bu arada hükumetin taban fiat poütücasını eleştirmiştir. Palaoğluna hükumet adına Devlet Bakanı Seyfi Öztiirk cevap ver miş, Türkiye'nin meselelerinin böl (Sayfa ?, Sü. 1 de) Pilâvoğlu ve 50 kadar mıiridinin faaliyet gösterdiği Bozcaada'da iskele ve çevresi.. ŞMUNeEfflnİ nft v ÜZUM, Sunday Times bu konuda. özetle şunları yazmaktadır: «Nixon' ın yardımcıhğına seçtiği Spiro Agnew (Ispıro Agnostopulo^), sadece îunan asıllı olmayıp, Albaylar rejiminin de ateşli destekleyicisidir.» «Agnew'un en önemli dayanagı olan ve onu önemsiz işlerden Başkan Yardımcısı adaylığına eötüren Yunan asıllı milyoner Tom Pappas, C.t.A. ile yakın bağlantılara sabiptir. Tom Pappas, ithalât, ihracat, armatörlük ve petrol ticareti yapmaktadır. Yunaııistan'daki ESSO tasfiyebanesinin başkanıdır. Ayrıca C.l.A.'nın Yuııanistar.'da gizlice dağıttığı paralar. Pappas'ın kurdufa fondan saelanmaktadır.» «Agnew'un Beyaz Saraya girmesi asagı yukarı kesinleşmiş olduğuna ve Nixonın da Yunan rcjimini ihtivatlı bir biçimde destekledigine göre, Cunta yöneticileri, Amerika'da yapılacak propaganda için ayırdıkları 250 bin dolârı harcamak lüzumunu artık hissctmiveceklerdir.» m: HIKMET CETİNKAYA Pilâvoğlu çarkı hızla dönüyor Meclis ve Senato'da dün.. Fikret OTYAM ANKARA Herşey birdenbire oldu. Millet Meclisi Başkanı Bozbeyli, saat tam 15.00 de peşindeki Başkanhk Divanı üyeleriyle yerini aldı ve «Haynrlı uğurlu olsun» dedi, sonra dedi ki: «Çoğunluk vardır.• Çoğuniuk var mıydı, yokmuydu bu, sayımla belli olur ama, sayın Bozbeyli kaç yıldır teped'en bakar milletvekillerine, artık elektronik beyin gibi saşmadan büir çoğuniuk var mı yok mu... Düşünün bir kere, ko(Arkası Sa. 7. Sü. 5 de) BOZCAADA Sjbahtan akşama değm «üç şey» den söz edilir Bozcaada'da. Kahvede çayını yudumlayan ihtıyar, şarap fabriısasındaki ifçi, daıredeki memur, okuldaki öğretmen, hağda üzüm toplayan gelinlik sız. ve hattâ mahallede top koşturan çocukiar «üç şey» den nle soz edeceklerdır size bir «Merhaba» dedıkten sonra. Sız de gözlerinizi aça, aça, dudaklarmızı ısıra, ısıra dınleyeceksıniz bu anla'ılanlan, bıraz da içiniz burkuiaxak.., Dünya Bankasının yıllık toplantısı dün açıldı •••••••••a «FAKİRLER, ZENGİN ÜLKELERE YAKLAŞAMADI» (DIŞ HABERLER SERVİSİ) \VASHİNGTON Maliye Bakanı Cihat Bilgehan'm da katıldığı Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası toplantısı. dün çalışmalanna başlamış, Dünya Bankasa i Müdürü McNamara açış konuşmasında. «1960'tan bu yana zengin ül I kelerin yıllık gelirleri 400 milyar [ dolar arttı. oysa Asya, Afrika ve i Lâtin Amerika'nm yoksvı! ülkele i rinin toplam yıllık gelirleri bile j bu kadar artmadı: fakir ülkeler, j zengin ülkelere yaklaşmalıdır» de ; miştir. Fakir ülkelere yardımın artırılmasını da istiyen McNamara, yine bu ülkeleri nüfus artışı tehlikesine karşı uyarmıstır. (Sayfa 7. Sü. 1 de) Üzüm, şarap ve efendi... Yıl 1959... üşütücü bir sonbabar sabahı. Uzun boylu, gözlüklü, kahverengi elbiseli, orta yaşlı bir adam indi motordan. Is kele önünde toplanan bir kaç kisi uzun boylu gözlüklü adamı tammaya çalışırlarken, içlerinden biri atıldı: «Ahmet bey. şu gözlüklü tica ! niler târikatının başı Kemal Pilâvoğiu değil mi?» Ahmet bey, miyop gözlüklerini düzeltip *ahcı gözl e inceledi yabancıyı ve sonra arkadaşıııa: «Pilâvoğlu, cezasını tamamlamıs. 10 yıl barada sürgün kalacak. Çok kurnaz adamdır, iyi iş tntar burada göreceksin» cevabını verdi, O yıllarda «iki şey» aen föz edilirdi Bozcaada'da. Işte o «iki şey» 1959'dan sonra «üç sey» oldu. Yani üzüm ve şarap aözcüğüne bir yenisi daha eklendi: Efencii.. Univeısıtede kayıttor İstanbul Cniversitesine girmek isteyenler için dün başlayan kayıtlar, bugün de devam edecektir. Giriş sınavında 300'den fazla puan tutturan öğrencilerden dün akşama kadar kayıt için 3230 kişi başvurmuştur. Kontenjanlarda boş yer kaldığı takdirde. daha sonraki tarihlerde, 300'ün altında puan alanların kayıtları yapılacaktır. Öğrencilerin girmek istedikleri Fakülteler, Perşembe sabahı belli olacaktır. İstanbul İniversitesine bu yıl 4565 öğrenci alınacaktır. (Resimde; kayıt için sıraya girenler..) SÜTLE GEÇEN ANKARA, <Cumhuriyet Bürosu) İki Kuvvet Komutanının Büyükelçiliklere atanması ve diğer Ticaniler kırah bazı Büyükelçiliklere de yeni Çanakkale'den Geyikli'ye ge [ atamalar yapılmasım öngören kararnameler, Sakanlar Kurulırken minibüs soförü Mıiftafa lunca hazırlanmıştır. (Arkası Sa. 7, Sü. 1 de) (Arkası Sa. 7, Sü. 4 de) TAKSEL ve URAN Büyükelçi oldu Erozyonu önleme çalışmaları sabote edildi: Zarar, yanm milyon lira KONTA. (Sofu Tuğrul bildiriyor) Karapınarda binlerce dönüm toprağı kurtarma amacıyla 1962 yıhndan beri yapılan erozyon çalışmaları, kimlikleri henüz tesbit edilemiyen bazı şa hıslar tarafından sabote edilmektedır. 1 milj'on 038 bin dekarlık bir top rak parçasını kapsıyan ve 6 yıldır 15 milyon liranın üzerinde para harcanarak Yeşil bir saha haline getirilen erozyon bölgesinde açılan 24 kuyudan 30'u, taşlarla doldurularak tuvalet haline getirilmiş., sahayı çevrelıyen tel örgüler, çeşit(Arkası Sa. 7. Sü. 6 da) HflSTflLIKLHR TRAKTÖR KERVA.VI İZMİR'DE OLAYLABIN AROINDAKİ 4 bin pamuk üreticisi traktörlerle Izmir'e girdi Ulnslararası Para Fonu ve Dünya Bankasının dün başlayan toplantısında iki önemli mesele tartışılacaktır. Bunlardan biri kalkınmış ülkelerdeki istikrar ve özellikle altln fiatlarıdır. Ikincisi ise, geri kalmış veya kalkınmakta olan ülkelerin knlkınma programlarının nygulanması bakımından durumlan. Kalkınmış ülkelerde altın, rezervler ve satışlar dolayısiyle tartışma konnsu olnyor. MilIrtlerarası Para Fonuna göre altın'a bir taban fiat tâyin cdilmeli ve bu fiat, ons'u 35 dolârdan asağı inmemelidir. Amerikalılar ise sadece taban tesbitiyle altın fiatları yükselişinin önlînemiyeceği ve geçen kış döneminde oldugn gibi yeniden altma hücumun başlayabileceği fikrindedirler. Altın üzerinde yapılacak tartısmalar sirasında altın esasına göre kâğıt para ibracının yeniden söz konusu edileceği de bildirilmektedir. Birkaç ay içinde rezervi hayli azalan ve altın stoknnda ikinciligi Batı Almanya'va kaptıran Fransı r B I R DAKİKA: Sayın Sağlık Bakanımız, çok şükür sağ sâlim, Amerika turnesinden döndü ve, uçağından iner inmez de, müjdeyi verdi: Amerikadaki bütün Türk doktorları memlekete gelecekmiş. Tamam. tşin o tarafı, böylece, halledildi demektir. Şimdi mesele içerideki doktorlarm dışan çıkmalannı önlemekte. Zira, malum ya, Amerikadaki doktorlanmız buraya gelir, onlarm yerine, buradan başkalan giderse «ayvaı kasap hep bir hesap» olur ki, mânasu bir şeydlr! D. N. Öyle olacağa benzeı Or. Ihson UNLUER YARIN NADİR NADİ CÜMHUR/YCT'TE İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dört bine yakm pamuls üreticisi, dün sabah traktörlerle Menemen, Bergama, Kımk Dikili ve Torbalı ilçelerinden yollara düşerek İzmir'e gelmişler dir. Siyasi iktidan. «Sözünde durmamakla suçlayan» pamuk, üretici'pri. Cıımhı.ıriypr atanınria vaptıklan konuşmalarda, «Alın terÜMnin emeğini verin, o bize yeter» diye bagınmşlardır. (Arkaaı üa. 7, Sü. 6'da, nın «kâğıt altın» esasında eskiri gibi ısrarlı olup olmadığı henüz bilinmiyor. Şu var ki, Amerika ve Batı Almanya'da şimdi, bu esası savunanların sayısı hayli artmıştır ve altın kâğıt para sistemini savunanlar hükumetleri üzerinde etkilidirler. (Arkası Sa. 7. Sü. 2 de) •••
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle