23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 25 Ocak 1968 CUMHURtYET Yapmacıktan ve taklitten kaçan, sade güzeli arayan çabası her şiirinde görülür Yazan: BAKI SUHA EDIBOGLU Veli, Cahit Sıtkı, Melıh Cevdet. Oktay Rıfat gıbi ünlü şairlerle arkadaş oldu. Milli Eğitim Bakanlığında iş aldı Kısa zamanda ılk şıir kjtabı olan «Kızılcullu Yolunda» yı yayınladı. Nurullah Ataç'la tanıştı. Ataç, onun ıçin birkaç güzel yazı yazdı. Oktay Rıfat'la Melıh Cevdet kendisini daıma destekliyordu. Sohretmi duyup hattâ bıraz bu şöhrete doyduktan sonra kalktı Izmir'e gıtti. Orada Avukathk yaparken hikâyeler, şiirler yazdı, daha sonra Parise gıttı, dondu roman yazdı, pıyesler yazdı, kısacası beşon yıl içinde tanmmış bir şaır, hıkayecı, pıyes yazan haline geldi. Özellikle Nalmlar adlı piyesı genç pıyes yazarları arasınöa onu on plâna geçirdi. Necati Cumah bu çok yonlü çahşmalarına, edebiyatımızın her türündeki basanlı örneklerine rağmen en kuvvetli tarafı bence şairligidir. Onun şiirlerinde ka. tıksız bir içtenlik. euçlu bır duyuş ve sezış. kendme ozsıı bır muzikalite vardır. Türkçesı ı,ok temiz ve yalın. Yapmacıktan, taklitten kaçan. sade guzeh arayan çabası hemen her şiirinde kendıni gosterır. Dünyamızı ve NECATI CUMAU ?ü 1939 .. Ankara'da o zaınki adıyla Hergele Meydanda (15 Inci Yıl) adlı havu2lu hvede mermer masalardan biıe oturmuş ekmek parası içın r gazeteye hikâye hazırhyorm. Tam da bikâyeyi şoyle torlayacağım sırada sanıraa yiryaşlannda var, yok bir delinlı yaklaştı. Koltuğunun altınkalın kalın kitaplar, notlar rdı. Belli ki, kahvehaneye pek kın olan Ankara Hukuk Faküliinde talebe idi. Zaten Fakulün bütün talebeleri oraya dem ederler, tavla, blârdo, pişpi: oynarlardı. Drta boylu, uzunca burunlu, rd güler yüzlU, dişlerl bembe5 delikanll: Affedersiniz, meşgulsünüz la, sadece bir dakıkanızı alabimiyim? diye söze başladı. Sesindeki kıbar ve nazık tona, nnetkâr tavırlanna rağmen hıyenin tam da biteceği sırada ktiml bir dakika dahı çalacak ın bu gence ister istemez, hıs:tirmeden kızdığımı itiral etiliyim. Kalemi kâğıdı bıraktım: Buyurun, ne lstiyorsunuz, yleyin? dedim. 5enç, saf bir gülüşle birkaç ?are durdu, beni şöyle baştan ığı bir süzdukten sonra yine zik bir tonla cevap verdi: Hiçbir şey istemiyorum sndim; sadece boş bir 2amaıızda birkaç şiirim var onlan umak istiyorum. Beni adam yerine koyup şiirleıi okumak isteyen bu terbiyeli nce karşı takındığım soğuk tardan dolayı bir anda utandım. îndısine donup zoraki bır güşle yanımdakı sandalyeyı gosrerek: Buyurun kardeşim, şöyle o run, diyebüdim. Beyaz dişli, güler yüzlü genç sterdiğim sandalyeye nezaketle urdu ve hemen ismini sbyledı; hal tercümeslnl özetledi: Ahmet Necati Cumali... ızmir'ın Urla ilçesinden. Florina'da doğmuşum. Oraya muhacir olarak yerleşmişiz. Izmir Lisesini bitirdim, şimdi Hukuk Fakültesınde okuyorum. Şiire yeni başladım. Sizi bana Şahap Sıtkı uzaktan gösterdi, rahatsız ettiğim için özür dilerim. Estağfurallah, sizl tanıdığıma çok memnun oldum, diyerek sesime daha sıcak, daha tatlı bir ton vermeye çahştım ve hemen şiirlerini okumasını rica ettim. Ahmet Necati Cumali, kitaplarınm arasından ince bir defteri çekip çıkardı ve başladı şiirlerini okumaya. Konuşmasında uzak tan uzağa hissedilen bir Rumeli diyalekti vardı. Şiir okuyuşu Kur'anı Kerimden sure okur gibi edalı, kendine özgü bir ton içinde, yeknesak ve biteviye idi. Zaman zaman gözlerini de yumsa idi onu hatim indiren genç bir mollaya benzetecektim. Fakat şıirlerinin bir çoğu güzel, taptaze, yepyeni duyuşlar ve buluşlarla doluydu. Bir ara durdurup sordum : Hiçbir yerde şür yayırüadınız mı? Hayır efendim, hiçbir yerde .. Ben de sizden zaten onu nca edecektim. N'eyi? Yani siirleriml bir yerde yaymlatabılir mlsiniz, diye ddsunüyordum. Birkaç gün sonra Kurban Bayramı idi. Necati Cumalı'yı yerü yaptırdığı elbiseler içinde yine aynı kahvede gdrdüm. Bayramlaştıktan sonra, şıir defterini hemen nerede ise getirmesinı, çünkü Yaşar Nabi'ye bayram zıyaretine gideceğimi, kendisini de defteriyle bırlikte gbtüriip tanıştırmak istediğimi söyledim. Necati sevinçle bir ok gibi yerinden fırladı, yatıp kalktığı pansiyona koştu, yanm saat sonra nefes nefese defteri koltuğunda geldi. Bir otobüse atlayıp Yaşar Nabi'nin Bahçeüevler'deki evine gıttık. Kapının önünde Necatı: Hem zıyaret, hem ticaret diye kendi kendine bır şeyler söylüyordu. Yüzünde tam bır bayram çocuğu havası esıyordu. Eski dostum Yaşar Nabi'ye genç şairimizi takdim ettim : lyi şair, ben çok sevdim, sen de beğenirsen birkaç parçasını yayınla! diyerek defteri uzattım. Yaşar Nabi, o her zamanki sâkin, donuk, ümit vermeyen bakışlanyla defteri şöyle bir suzdu baktı, bir daha baktı sonra Kapatıp hıçbir fıkir soylemeden ben de kalsın dedi. Beş on dakika daha oturup ha\adan sudan konuştuktan sonra bayram «uyaretimiz bitmiş, yine bir otobüsle Hergele Meydanı'ndaki kahvemize donüyorduk. Necati Cumali, ikide bir endişeli endişeli soruyordu : Şiirlerimi beğendl galiba, ne dersiniz? Hiçbir şey söylemedi, ne ıyi, ne de kotü... Ben sukunetle cevap veriyordum : Onun huyu öyledir. Bir dergi sahibi olarak kendi aklınca kimseyi şımartmak işine gelmez. Ama efendim hiçbir şey soylemedi. Bana kalırsa beğenmedi.. Peki övleyse defteri ne diye alıkoydu? Evet... Bana pek yüz vermek istemedi, diyorsunuz. Necati, onbeş gün, yirmi gün belkı de bir ay merakla bekledi. Şiirleri bir türlü Varlık Dergisinde çıkmıyordu. Bir gün bana geldi, Umitsız, hattâ kederli idi: Ben size söylemedim mi? Bu Yaşar Nabi bey benim şiirlenmi beğenmedi. Bari gidıp defterimi geri alayım, diyordu. Kendisini teskin ettim, birasi daha bekle, biz bir zamanlar çok bekledik, dedim. Sustu. denn bir tevekkül için hayatımızı sevdıren bır seving peşındedir Necati. Hele aşk şiirİenndeki yaşam» aevinci, tabiat sevınciyle elele verdirai, tadına doyum olmaz bir annoni çıkar ortaya. Şu «Dere» şiinnl okuyahm: Gözlerin dflfer kaldınmlar» Top top ağaçlann altında Ellerin gerer kendi «ydınUçınd» Rir dere tutturmn? bir tiirkü Türeğimin ortasında Adını çağırs çağır» Önünden geçijorunı evinizin Onünden aka aka Donerken uykulann arasuıda Bir yandan bir yan» Kulak ver işitirsin. AHMET KUTSİ TECER 123456789 (çogul). 7 Her derde karjı 2 «Süslü grup hahndeki ışık veren aracı tavana takıp sallan bulunabilseydi ne iyi olurdu, dıran» münasma ıkı söz. 3 tkı bir çjçek. 8 Kumaz kişiler karda gezerdağ yamacı arasmdakı kısım, Kiler de bunu belnunî Sultan Süleyman için oluli etmemeye çamü dolayısiyle yazdığı meşh'ir lışırlar, «kısamanzumesı en guzel eserlerınden cık boylu» anlabiri olan bu>oık şammız. 4 mına Arapçadan «Buğday tozunu ele geçırmek istealınmış eski bir mıyen» karşılığı ıki soz. 5 Bu ficıoı rgrj [3313131313 sozün yanına «kesen» lâkırdısını fS'33 QD!3(3O terimdi. 9 Böyle durumekledınız mı yeni bestecılerım^:l l 2IQ!2lf39!3 da kimse çalıden birmin soyadı belirır, «bir !• şı devam ettirıp gıtme» mânası Dıınkıt bulmacaniD şamaz (karma na bır eski tenm. 6 Uyarmalar balledibnis (ekll bir söz). NECATİ CUMALİ de ılk şıirinin çıkacağı o mutlu gunu yeni bır ümitle beldemeğe başladı. Aradan iki ay kadar bır zaman geçmıştı bır akşam ustü Ahmet Muhiple birlikte şairlerın devam ettığı meşhur Sukran Lokantasında oturuyorduk. Bir de baktık camların arkasında beyaz dışleri, güler yuzü ıle Necatı Cumali goründü. Elınde Varlık Dergısi vardı. Işaret edıp içerıye dâvet ettik. Necati, kendınden emin adımlarla, fakat saklamağa çalıştığı çocuksu bır sevınç içinde geldi yanımıza oturdu. Büküp katladığı Varlık Dergisı'ron hemen birkaç saat evvel çıkmış olan taze baskısını masamıza bıraktı. Açtık baktık Necati'nın ilk şiiri, Dergi'nin «n güzel yerinde yaymlanmıştı. Ken disinı tebrik ettik ve şerefe kadehleri kaldırdık. Cumali artık aramıza resmen genç bir şair olarak katılnuştı. Varlık Dergısi, daha başka dergıler şiirlerine sık sık yer veriyor, şöhreti agır agır duyulmaya başlıyordu. Zamanla Orhan • • SOLDAN SAĞA: t 1 Sarı rengin çeşitlerınden bırtni gosteren karma söz (b:r yaz yemişinin dahi'.l kısmı mânasınadır). 2 «Ahmakların ahmağı üye» anlamına iki söz. 3 Yivli çıvüer (çogul). 4 Suçlu 1 memuru yerinden uzaklaştırma, bü emrüı tersı. Z Bir harfın B ' B okunuşu, bir deniz ölçüsü, nazık olmıyan adamın dörtte ikisi. 6 Ea^al Çıngene kadınlarının kırlardan toplayıp sattıklan bir cins bitki(çoğul). 7 «Musa peygamberin elinde taşıdıgı sihirli basDÜNKÜ BULMACANIN tonun bir yaratık vücudünde açHALLEDİLAIIŞ ŞEKLİ tıgı tehlikeli delik» karşılığı iki söz ve bir takı. 8 Sayı, çevri NASIL HALLEDİLECEK Yukarıdaki rakamlı bulmacada M lince Mısır toprağına bereket ge deıe 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 taııe sonuç vardır. Boş kalan 12 tiren akar su behrir. 9 Buyük karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarftk ve topanneler (çoğul). lanıa. çarpma, çıkartma, bölme işaretlennc dikkat ederek soldan TUK.\RIDAN AŞAGlYA: 1 Eskiden hazır kundura sa cağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen »onuçUn bulunuz. olursunuz. tan esnafa böyle denilırdi (çogul). Biraz vaktinizi alır ama, boş vaktinizi hoşça geçirmij •1 1 + •B •• Q •B •aa • T B ••• u 71 n Ei •D • H V, a Dişi Bond İSTANBUL Acılıs. oroer«m Gımavdın I Kove haberler Gunavdın II Haberler ve hav» «lıınımu Istanbulda buran İlsnlar ve haMf müzlk Hafif Batı muzifcı Beraber ve solo sarkılar Pıyano loloları Beraber ve *olo t'Jrkuler Oıt»r solo]an Ovun havalan Kv icin Ara haberler Fransadan müzik T. Kormandan larkılar Arkası varın 11 00 Sabah konserl 11 '5 T.Uveundan «rkil»r 00 Ara haberler. ılânlar 12 10 N InnaDtan turkııler 12 25 Radvo H. M. orkestrajı 12 40 T Yakarcelikten sarkılar 13 00 Haberler ve R.G de busüll 13 15 F.sen Altandan sarkılar 13 30 Reklâm oro2r»mlan 14 00 Caz sarkılarl 14 15 A Sami Tokerden sürkılar 14 .'•0 E.Yastımandan tiırkuler 14 45 D. Onatkut orkestruı Ara haberler SÖzerden sarkılar Okul r»dvoıu Ara hab»rler Karma faslı Kov odası Reklâm Drozramları Haberler v» hava durumu Hafif müzik S Gultekinden turkuler Radvo tivatroÂj 24 saatin o'avları. ilânler G Erselden parkılar Plaklar arasında Reklâm Droeramları Faberler Ocerava ffidelim Ö7pi]pr oroffram kansnıı İSTANBLX IL KADYO8U Acılıs ve nromram DibkoteSimiîden Kucıtk konser Genclere muzik Senfonik mürik Hafif müzik Aksam konserl Cenclerle beraber KlMk Batı müzili dinlevci istekleri Fransadan sarkılar Gece konseri Caz miizlii Hafif Batı müıiH Proeram ve kaonıı Ünlü solistler W1LL1AM SAROYAN BIR 06LEDEN SOHM Ç v e : T A R I K D U R S U N K. ei n r ^,,. Telefonu kapadı. Aynı anda Arüe'nin kan.M ıle telefdh' konuşmaiarmdan tam bir yıl sdhra, San Fran cisco'da Artie Perch'le karşılaşmalarını hatuladı. •Eh, işte sonunda baba yurdundan da olduk..» demişti Artie. «Çocuklar da diretüler bunda. Oysa Fresno gibi bir şehirde gençler için nice nice fırsatlar vardır. Çeşitli okullar, işler. sonra insanlar. Şırketteyim, o yüzden geldik buraya. N'apacaksın, bu da iş hayatının cilvelerinden işte.» Metrdoteli aradı, telefona Bert çıktı. • Bert, bana akşam gazeteleriyle, bir «The New Yorker, bır •Timc, bir «Life». bir «The Saturday Evening Post» aldırıp yukarı getirir misin lutfen?» Kalktı. kahve pişirmeye koyuldu. Tam ıjıni bıür mısti ki, Bert istediklerini getirdi, buraktı. «The New Yorker«i başından «onuna taradı; Rosey'ın hoşlaşacağı bir yer aradı. ama bulamadı öyle bir yer. «Galiba en iyisi Kupa maçlarına gitmek. Bız de maça gıderız. Maçtan sonra ikisini alır yemeğe götürüıum. Ordan sonra da «Palaee»a gideriz hep bırlikts.» Lennard Lyons'a telefon etti: «Küçuk kızımla yaruı Ebbertt» Field'e gitmek istiyorum. Kımden bilet bulabilirim?» diye sordu. «Televızyondan seyretsenize..» dedi Leonard. •Bilet mılet kalmadı hiç. tki kiîilik bir yer içın en azından elli dolâr bayılman gerek.» «Elli dolarsa veririm.» «Çıldırmışsın sen..» «Elhak doğru.» Leonard çaresız, şehrin en büyük bilet karaborsacısının adını, telefon numarasını verdı. Ikı kişılık bir yer için altaıış dolâr istiyordu adam, fakat en önden üçüncü sırada ve en iyi yerlerdi. •Taraara, alıyorum...» dedi. «Öyleyse birkaç dakika sonra ben sizi anyayım..» dedi adam. «Biletler sizde değil mi yoksa?» «Almasına alırız ya, emin olmak gerek.» «Ne kadar surer bu?» •Beş dakika.» Çok geçmeden adamdan telefon geldi. •Yuzluk isüyorlar. Pahalı fakat en ıyi yerdenmiş.» «Kim bu isteyen?» • Benim bir arkadaşım. Bafka bilet bulabilme imkânınımız da yok. Bızim arkadaj hastalanmıs, gidemiyormuş. Biletler kendinin.» •Peki, alacağım dediğime göre alacağım demektir, ama, gerekirse bir telefon daha edebilir mısiniz ona?» «Kesın mi alacağınız?• Bır mesele var da. Ben be; dakikaya kalmaz ararım sizi. Kızımın mutlaka gitmek isteyıp istemediğmden emin olmakhğım gerek.» Rosey'i aradı. Kızın sesınden coşkunluğunu sak lamaya çalıştığmı anladı. «Olmadığı takdırde..» dedi. «Senlen ikimizi daha eğlendırecek bir başka şey buluruz elbet.» •Bu daha eğlenceü babacı'm. Sen al bıletleri, gider göruruz ikımiz.» «Ya bilet bulamazsak?» •Araan, kim aldırır ona? Brooklyn'i görmey» gideriz bız de. Birlikte dolaşırız, bir lokantaja girer, yemek yerız; televizyonu varsı, maçları teievızyondan izleriz.» «Bır çaresine bakaru elbet Sakın öğle yemeğini yeme. emı! Öğle üzeri gelip alacağım, bir yerde yeriz senmle.» «En güzel yazlık elbisemi giyeceğim..» «Akşamüstüne doğru da Van'i »lır, hep birlikte bir yerlere gideriz.» «Nereye gıderiz?» «Eh, bir yer buluruz herhalde. Yemekten sonra da «Palace»a gıder miyiz dersin? Vodviller oynayan tek yerdir New York'ta, başkalannda vodvıl oynanmaz .» Kızma vodvil nedir uzun uzun anlattı. Ondan sonra bilet (»ıraborsacısma telefon edip bıletleri alamıvacağını soyledi. «Oysa yarmki oyun müthis birjeydi..» dedi karabor?acı. •Çok isterdim ama, kızun bajka yerleri gezmek istiyor.» Nereye giderlerse gitsinJer, bal gibi biliyordu bunu, çocuklarla hârika eğleneceklerdi. Henry Hyram'ı aradı: «N'aber, birşey var mı?» DÜNYADA BİR GÜN 1 » YENIDEN yatağa uzandı, gözlerini yumâu. O gelincık tarlası fash sanki gözlerini yummasmı bckliyonnuı, öyle tetikteymi}cesine hemen kendini gosterdi yine. Güçlü bir koku geliyordu gelincik tarlalarından. Güçlü, bayıltıcı bir kokuydu. Burun deliklerini kavrıyordu, yemin edebilirdi pekâlâ. hem kokuyu duyuyordu, bem de kızlarm bağırıp çağırmalarını, gülüşlerini. Geçmişten değil. Şimdiydi. Derken nasıl oldu bilüvmez, hiç yeri yokken eski «rkadası Artie Perch'ten bir vakitler aldığı bir mektubu hatırlayıverdi. Artie Perch, Fresno'dan akıllı uslu, kendi halinde, sessiz soluksuz bir çocuktu. «Sevgili Koca Burun,» diyordu mektubunda. «Senin gibi kitaplan bütün milletçe okunan ünlü bir yazara derdimi nasıl anlatacağımı pek bilemiyorum. Bunu başarabilirsem ne mutlu bana! Yirmi beşime bastım ama. hâlâ az bir paraya P.G. ve E. şirketinde ölesiye çahşıp dünyanm işini yapıyorum. Okulda iken dilbilgisi ile imlâdan senden çok ileri olduğumu herhalde kabul edersin. Bundan sakm elde ettiğin ününü küçümsüyorum anlammı çıkarma. Emerson'da bunca yıl, bir sömestr de Tech'de seninle sınıf arkadaşhğı etmiş olmaktan onur^ duyuyorum şimdi. Evet, ayrıca tatlı bir coşkunluk da duyuyorum. Eski dost Yep, eğer bu mektubuma bir karşıhk yazarsan >Hne yazanm sana. Ayrıca sana gönderdiğim mektup tarzındaki ilişik üç denememe de bir göz atarsan beni çok sevindirirsin.» Üç denemenin üçü de üç ayrı şirkete, üç ayn ij havasuıda yazılmı? isimler yakıştırmaydı tabiimektuplardı. Yıllar sonra, kitaplardan birinia yeni yayımı anında, Artie'den bir mektup daha gelmişti. Tabii yeni denemeler de. Artie'nin denemelerinden bazılan küçük hikâye niteliği de tasıyordu. lçlerinden bir tomarını seçip yayıncısına götürmüstü. Ama yayuıcı ilginç bulmadı hiç birini. Savaşın ardından, yıllardır Artie'den tek satırla haber alamadığını haürlarmstı. Hemen kaleme kâğıda sarılıp bir mektup döşendi. yolladı Artie'ye. Altı ay mı ne geçmisti ki, Artie'den anca cevap gelebildi: «Sevgili Koca Burun: Cevap yazma konusundaki korkunç ihmâlkârlığımı n'olursun bağışla. Bu arada bir gerçeği daha sana itiral edeyim: Artık yazmıyorum, bıraktun. Bilmem farkında mısın sen, bugünlerde otuzdokuz yaşma gelmedik mi? Büyük kızım on yedisinde, ikincisi on beşinde, bir oğlum on bur, öbürü de dokuzunda. Bir kadına büyük adam olduğumu söylemenin ezikliğini sürdürüyorum. Hâlâ petrol şirketinde küçük bir kâtibim. Yine iş mektuplannı yazarak gün öldürüyorum, belki birşeyler diyebilirim diye dürünmüştüm o mektuplan yazmaya giriştiğimde; ama, beceremedim işte. Baba yurdunu bir ziyarete geldiğinde, bize de uğramayı unutma sakın.» Fresno'ya bir gidisinde telefon etmiş. Artie'yi ar«mı?tı. Telefona Artie'nin kansı çıkmış, Artie'nin bir kriz geçirdiğini, şirketteki ücretinin yanya indirildiği, bunu da iyileşirse Artie'nin şirketteki yerini yeniden alabilmesi uğrunda yaptıklarını sözlerine eklemişti. •Herhalde bize de bir gün, bir akşam yemeğine buyurursunuz. Ama Artie'yi bu durumda görmenizi hiç istemiyorum. Ansızm öylesine çöktü, öyle tanınmaz oldu ki..» Başucundaki telefon zırladı. aldı; Larry Langley'di. Heyecanlı heyecanh: «Yep..» dedi. .Bizim büroya vardığımızda, Zamlock beni yine aramasm mı! Ben aramadım kat'iyen, o açtı telefonu. Çok yumuşamıştı bu defa, çok. Bana, mçin ille de sözleşme diye tutunduğunuzu sordu Ben de ona yavaş yavaş, ürkütmeden sizin niçin bunu istediğinizi anlattım. Yarm saat onda yine bekleyecek bizi. Bürosuna çağırdı. Ben olur dedim. Umanm sizin için de bir sakmca yoktur.» «Olur. gelirim. Oturup yine ij üzerine nuruk atac»k değil miyiz?» «Mümkün. Ayrıca sizin «Chamborddaki yemeit gelip gelmiyeceğinizi de bilmek istiyormuş. Yann gece . size de demişti ya dostlanyla birlikte topl«nıyorlarmış. Gelip gelmiyeceğinizi bilmediğımı söyledim. Dedi ki; çok güzel bir kız varmış, sizınle tanışmaya can «byormuç. o da gelecekmiş yarın ak5«m.» «tmkanı olsa.. Kızımla çıkacağız. Yannki topİMitıya da ancık bir »a«tllğine kahlabileeegim. Sonr» gitmem gerek. O yüzden »öilejmeyi hazjrlasın o Tiffany Jones TIFFANY JONES PA FILM ÇEVdaVoE. OLMALJ1AE. SAMA EUl'MİZDE JTıRSîNT ANKARA Acılıs. pro«ram Gunavdın I Köve haberler Gunavdın II Haberler ve hava durumu Sabah müziii Ankarada bucUn Her telden M. USurludan tarkılar Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara haberler. ilânlar Okul radvosu Hafif müzik C Bolvadinden larkıUr Konser »aati Ara haberler. lUnlar t Daimiden türküler Kıbrıs saatl M Drrva v* 1! S«Tlndan sarkılar Haberler ve R.G. d* bııcun Hafif müzik Reklâm nroeramları A Gurkandan türküler S.Özdensesten tarkılar Albumlerden iecmeler Ara baberler llanlır Okul radvosu , T Özek v l G.toekten Mrkılar M Cevhanlıdan türküler Bando müziH Ara haberler llanlar Incesaz Kov odası ReMSm oro«raml»rı Haberler ve hava durumu Y Avhandan türküler Uvkudan önc« DinAhlak «ohbetl G Tecerden sarkılar Suvla baslıvan havat Kücük konner 24 saatln oUvlın. HlnUr Sanat olavları 0 solistler. Ü. orkertralar TBMM saatl Hsberler Gece korüeri O«c« rarıım» dotnı or»»ram. kananu Tanınmış ticar! bir müessese derhal istihdam edilmek üzere Almanca ve ayrıca Fransızca bilen tecrübeli bir stenodaktilo BAYAN SEKRETER ARAMAKTAD1R. ÜBÜUerin bonservisleri, referanslarını ihtiva eden fotoğraflı hal tercümeleri ile P.K. 572 İSTANBUL adresine «STENODAKTİLO* rümuzuna müracaatları rica olunur. Yeni Ajans: 0249/754 6o.ooo Adet Ekmek Alınacaktır. Deviet Demiryolları İşlelmesi Sirkeci 7. İşletme Müdürlüğiinden: 1 İşletmemizin Yedikule'deki iaşe merkezinin 4 aylık ibtiyacı için almacak 60 0O0 adet ekmek işi kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. ihaleye yalnız Ekmek Fabrikası sahipleri iştirak edebilir. 2 Muvakkat teminatı 2100 lira olup. eksiltme 12 Şubat 1968 pazartesi günü saat 15 te Sirkeci Garı yanindaki 7. İşletme Müdürlüğü binasındaki Komisyonumuzda yapılacağından tekliflerin en geç eksiltme saatınden yarım saat evvel Komisyona verilmesi veya gelmiş olması lâzımdır. Bu saatten sonra verilecek tekliflerle postadaki gecikmeler nazarı itibare alınmaa. 3 TCDD ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen yapmakta veya tercih ettiği talibe yapmakta tamamen serbesttir: (Basuı: 10634/750) 10 00 11 00 11.05 11 25 11 55 12 00 12.15 12 30 13 00 13 15 13 30 14 00 14.15 14 35 14 55 15 00 18.15 1B 00 İSTİNAT DUVARl YAPTIRILACAKTIR Kapalı zcrf usulü ile Tersane dahilinde istinat duvan işı 31 Ocak 1968 gunü saat 14 00 de ihaleye çıkanlacaktlr. İhale dosyası ış saatlerınde Emanet İnşaatı Teknik Büroda gorülebilir. DENİZCİLİK BANKAS1 TA.O TersanMİ Müdttrlfiftt 16 35 16 55 17 no 17 30 17 50 19 00 19 35 19 50 1« 55 20 05 20 25 20 45 2100 21 10 21 40 22 05 23 45 2S 00 23 48 515S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle