Katalog

AJANSLAR * RADYOLAR "Marııo, B CAKARTA, (a.a.) ndonezya'nın eski Başkanı Sukamo'nun şimdi de Endonezyaasıllı olmadığı iddia edilmektedlr. Bir Endonezya dergisi» «Pang hegar» adlı bir Sumatra dergisinin «ifşaat>ına dayanarak Sukarno'nun babasının bir Endonezyalı değil, 19 nncu yüzyıl sonunda Endonezya'ya Vali atanımş Surakarta adında bir Holândalı olduğunu iddia et mektedir. «Sukarno, çok önceleri bu olguyu doğrulamıştı» diyen «Panghegar. dergisı bu konuda şunları da anlatmaktadır: «Güzel bir Holândalı kıza tutulan Sukarno. kızm ilgisizliği karşısında kendisinin de Holânda'lı ka m taşıdığmı ve babasının, kızm ba basmdan çok daha yüksck mevkilerde bulunmuş oldnğunu ağnndan kaçırmıstı.» •Panghegar» bir başka kanıt daha öne surmekte ve Sukamo'nun gençliğinde lisede ve Bandung fakultesinde okuduğumı, oysa o zaraanlar orta sınıf bir Endonezyalı için guçlü ve «müşfik bir himaye» olmaksızm bunlann pratıkte ımkânsız olduğunu yazmaktadır. Bılindıği gibi. eskı Başkan Sukarno'nun resmi biyografları, Başkanın Cava'lı profesor bir baba ıle Bali'li bir anneden dünyaya geldığıni yazmaktadırlar. n§n Panoramasi MehmetBarlas Bir Rus yazarının mektubu E eklenmeyen nüktelerle »onuca varmak, Amerikan mizahının özelliğidir. Meselâ size gelir birisi ve şöyle bir soru sorar: «Tahta bir »t, 102 katlı bir bina kadar sıçrayabilir mi?» Soruvu duyunca şaşınrsınız ve herhalde «Hayır!» dersiniz... Karşınızdaki güler ve «Tabii ki eveU der; «M2 katlı bir bina ne kadar sıçrarsa, tabta bir at da o kadar «nçrar!» Bu çeşit ömekler çoktur: cBir fil ile maydanozun ortak tarafı nedir?» Cevap: clkisi de nçamaz!..» Amerika ile Çin'den hangısi maydanoz hangisi fil'dir, bilınmez; ancak bu iki devin ortak taraflarım bulraak, sanırız kı mızah kadar ciddî bir iştir. Geçmişlerine bakarsak, belki ıkisinin de, bağımsızlık savası venniş ülkeler oldukları dıkkatimizi çekecektir. Fakat özellikle Amerika için, bağımsızlık savaşından yana olrnak çok geride İKÎ CEPHEDE SAVAŞ kalmış bir iştir. Ülkeler arasmda belki de «büyüklük» mtelığı, ortak çızgiyi çizer; ama o kadar değişık bir büyüklüktur kı bu Galıba ortak tarafı bulmak ıçın en doğru ıs, ıkisinin de gunümüzde en fazla dikkati çeken taraflanna bakmak olacak. Bu ıse, simdılık «iki cephede savaş» şekhnde belırlenıyor. «İki cephede savaş» ... Yani, Amerika için, içeride sefaletle ve dışarıda Vietnam halkıyla savaşmak. Çin içinse, bir yandan kalkınmak için savaş, diğer yandan da ihtilâli sürekli hale getirmek için «bnrjuva ideolojisinin ajanları ile savaş» .. Amerika Amerikanın savaşlanndaki olumsuz taraf, bu savaşlann birbirleriyle uzlaşmaz bir çatışma halinde bulunmalarıdır. Johnson'ın «Büyük toplnmn», zenci beyaz arasındaki uçurumun ka Ehliyetin var mı diye hiç sorma. Stvaşta ehliyet olmasa da olur» Branclt:" Rusya 1969 yılını Moiz Çombe'nin bekliyor „ yeğenini Paris'te öldürmek istemişler PARÎS, (14.) p ski Kongo Başbakanı Moiz Çom »benin sakat yeğeni, Paris'tekl • Kongo Büyük Elçiliginde kenisine bir suikast düıenlendiğüü lissederek pencereden bitisik partraarun balkonuna atlamıj v« ?hlikeli yaralar almıştır. Paris'te bir hastahanede tedavl al ına aluıan Emanuel Moteba Çom« e, polise Verdlgl ifadede; aksam üyük Elçtltğe çağrıldığun, kapıan girer girmez yürümesine yarnııcı olan ortepedik âletlerinln eınden alınarak bir odaya hapsedll iğini. yandaki odada geçen konuj nalardan kendisini bekleyen soun iyi olmadıguu sezerek, sakat iicudunu elçiliğe bitişik apaıtmaın balkonuna attığmı soylemiştir. Çombe, apartman sahibinin poise haber vermesi üzerine hastahaleye kaldırılmıştır. BERLİN, <a.a.) atı Almanya Dışişleri Bakanı Willy Brandt'a gore, Sovyetler Birliği Avrupa'daki bir buhran dan faydalanmayı beklemektedir. Sovyet demokrat eğilunli «BerUner Time» dergisme verdıği demeçte, Brandt, «Sovyetlerin Ortadoğu siyaseti dünya ihtilâli gibi slo ganlarla gürültülü bir sekilde yıirütülecek, fakat Moskova'nm Avrupa siyasetinde ihtilâlci amaçlar geri itilecektir» demiştir. i ATO çözülecek mi ? B Brandt'a göre Sovyet llderleri Batı ittifakmuı çözüleceğini ümit etükleri 1969 yılını sabırsızlıkla bek lemektedirler. (Bilindiği gibi NATO Antlasmannm 29 yıllık süresi 1969 da dolmaktadır.) Fareler çekiliyor SARATBOSNA, (»A.) Saraybosna'da geniş çiftlik arazısini tahrip eden milyonlarca tarla faresi ortaya çıktıkları gibi ansızın kaybolmaya başlamışlardır. Orman lşletmesi Müdurü, larelerin yeraltma çekıldıkleri tahmininde bulunmuştur. 2,5 milyon lirahk mahsulü ziyan etmış olan farelerın bolgede birdenbire ortaya çıkan bulaşıcı bir böbrek hastalığına da sebep oldukları sanUmaktadır, 15 gun içinde kaydedılen 50 vakadan biri ölürale neticelenmıştir. SAYGON, (A.A.) merikan Askeri Sözcüsü, Vietkong çetecilerinin iki Amerikan helikopterini dü sürdüklderini açıklaraıştır. Araçların biri Saygon'un 535 kılometre Kuzeydoğusundakı Kuang Mgaı şehrı yakjnlarında duşurulmuş. dort kişılik murettebattan bın ölmuş, Jiğerlerı yaralanmıştır. Diğer belikopter ise. Deltanın Vin Long kesiminde diişmüş ancak mürettebattan yaralanan olmamıştır. Öte yandan B52'ler Kuzeyden Guney Vıetnama sızma yollarını ve AŞau vadısındeKİ yıyğınaklan bombalamıştır. AŞau vadısı, Saygon'un 375 kılometre Kuzeydoğusundadır. Phantom tıpı uçaklar ıse Kuzey Vıetnamda Vın çehrinın uç kılometre yakınındaki mağaralarda gızlenen yakıt depolarını bombalamışlardır. Bu arada Dong Hoi'den gelen katnyonlardan ka rulu bir konvoy da lısva kuvvetleri jetlerinin bombalanna nedef olmustur. Bombalanan hedefler arasında demiryoylu köprüleri, yakıt depolan ve petrol tasıyan araçlar vardır. VİETNAM! A eçen günlerin Kıbns için getirdiği gelişmeleri, hepimiz merakU izledik». önce, Inpiliz üslerinin Türkiye'ye «Taksim» biçiminde devri söa konosn edüdi. Ba hemen yalanlandı Ankara'da... Sonra Atina'mn kuvvetli adamı Papadopulos Lefkoşe'ye gittl ve dönüşünde verdıği demeçte «Enosis için Makariosia anlaştık» dedi. Arbaiindan «üçlü görüşmeler» soylentisi geldi Atina'dan; yarıi Ankara Lefkoşe Atina... Bunn da yalanladı dışişlerimiz; üstelik herzamankiıerden daha sert olan bir demeç de verildi: «Enosis'e yeltenildigi takdırde, bunun sonuçlanndan Türkiye sorumlu olmayacaktır.» Bütun bu davranışlann ve bizim yalanlamalanrruzın ortaya koyduğu bir gerçel, 1967 kışının, Kıbns için değişik veya alışılan; fakat ünemll oldukları mutlak bulunan hâdiseler hazırladığıdır. Bu Makarios'un bir askeri darbe ile devrUmesi de olabilir; Grivas'ın Kıbns'tan kovulması da, Hattâ Makarios ile Atina'nın aynı raya otttrmalan bile söz konusudur. Çünkü, kısa zamanda devnlmesi KAHÎRE, (A A.) beklenen cuntanın, koltuğa Washington'un desteğiyle iyice yerleştıgi ortaya çıkmıştır. 1 Ahram gazetesi, YiıgosBızim, yer.i ve tehlikeli hâdiseler patlak verdiğl zaman «Allah allah, lav Cumhurbaşkanı Tito'nun yakında Orta Do neıeden çıktı bunlar?» dememek için, herhalde bu meseleye faılaca eğitnemiz gerekır. Ancak bu, Rum yönetiminden izin alıp plâja giden | n konnsunda çeşitli ülkelerle biı Kiiçukie veya, Ankara'da bulunması imkânsız bir Çağlayangiiie yüksek kademede teraaslara baş ne kadar miimkündür biünmez? îayacağım ileri sürmektedir. Gazeteye göre, Tito'nun Moskova ve Cezayiri zıyaret etmesi muhtemeldir. gidecek m ı : ve Gezayire de Moskova [İtO S Hmırtıklı olmolıyız pandığı, yeni yolların, daha genış sosyal güvenlik anlayışının gerçekleştirüdıği bir hayaldir. Sosyal demokrat dünya görüsündeki bir ölçüde, Amerika için bu bir ihtilâldir; ileriye dojru bir atılıştır. Gelelim Vietnam'a... Amerıka' nın bu savaşı, içeridekimn aksine, geriye doğru bir atılıştır. Statükoyu koruma, emperyalizmi, cançekişır şekilde olsa da, dıri tutma çabasıdır. Bu iki savaşın birbirlerine etkisi ise, tabii olarak «durdurueu» dur. Vietnam'ın aylık 2 mılyar dolâr tutan masrafları, «Büyük toplum» projesini aksatırken, Vietnam'dan gelen muhalefetçi akım, A.B.D.'ni benzeri gorulmemiş bir kargaşahğa sokmaktadır. Geçenlerde Vıetnam1da savasan bir zencinin demeci yayınlanmıştı: «1967 kişı, Amerika'nın geçirdiği en sıcak kış olacak. Hepimiz bnrada (Vietnam1da) patlayıcı maddeler nzmanı olduk!» Sosyal, mall ve psikolojık tesirleri ile Vietnam, Amenka'nın onemli savaşını baltalamış ve durdurmuştur. Yon gerıyedir. Savaş, ekonomiye ne kadar ıstıhdara imkânı, istihlâk alanı verip açsa da, enflâsyonist ruzgârlar, buhran kokuları da getırmiştir. Ya Çin Çin'in savaslan ise, galiba Amerika gibi zıt yönde değildir. Gerçi Mao, Marksist kurallara uygnn olarak her olayda bir zıtlık, bir çelisme, çatısma arar . Ancak Çin'in iki eephesinde de, •avaslar aynı paraleldedir. îhtilâlin genç elemanları Çin'in «Büyük toplam» unu savaşla kurmaya çalışırken, bu savaşı sade karşıihtilâlcilerle değil, istihsal durdurucu elemanlarla da yaprraktadırlar. Açıkçası, statik bir uluğu harekete geçirmek için ^ ınlan bir gavastır Çin devrimi. Amerika'nın Vietnam sava*ı ise, harekete geçen dünya toplnmlannın durgnnluğunn sağlama amacını güdüyor. Bu iki ülkenin savaşlan, sonunda birbirleriyle çatışmaktadır... Belki de, «Mao, aradığı çelismeyi bu çatışmada bnlacaktır» diyebiliriz ama; görünüse göre bu çelişmeyi daha fazla arayan, Amerika'nın Mao'su, Johnson'dır. Kuzey Vietnam Çin sınırım bombalama emri veren, Kuzey'i karadan istilâya hazırlanan Johnson, hiç süphe yok ki, Çin'in doğrudan bir çatışmaya girmesini istekli bir bekleyij içindç gozlemektedir. & Bılindıği gibi, Tıto, birkoç gün önce sona eren Orta Doğu ge zisi sırasında Irak, Sunye ve Mı sır yetkılıleri ile Orta Doğu konusunu goruşmüştür. El Ahram'a göre Cumhurbaskanı Tıto, kendı gıdemezse Sov \etler Birliğıne Başkan Yardımcısı Kardelj'i gönderecektir. ŞtKÂYET NE\V YORK Arap ülkeleri adına Suudi Arabıstan temsılcisi Cemil M. Barudi. Guvenlık Konseyı Başkanına bir mektup gondererek, tsrail ışgâlındeki topraklarda sıvil halka «barbarcadavranılmasım ve siyasi tebditlerde bulunmasını» protesto etmıştır. Barudi mektubunda tsraıll «Araplan göçe zorlamak, köyleri yerle bir etmek, birçok şehirlerde intikâm amacıyla evleri yıkmak, sehrin kannnsnz sekilde birlestirilmesini reddeden Arap balkı adına konasan Arap lıderlerini öldürmek v e cezaevine sokmak» la itham etmektedır. Arap ülkeleri, Israilm bütun davranışlarının sistemli oluşundan yakınmaktadırlar. Sonuç? Sonuç ne olacak? Çinin nzvn menıilli füıe yoksunluğnndan faydalanılıp, ba büyük ihtilâl merkezi ortadan kaîdınlacak... Tıpkı, Kore savaşı günlerinde, Mac Arthur'un yaşattığı hayaller gibi bir hayaldir bu!.. Ancak, eğer doğrudan doğruya bir çatışma olmaz da, her iki ülke ikişer cepheli kendi savaşlannı yürütürlerse, önde çıkacak olan herhalde Çin'dir. Ama, aksi halde, Pekin, AJBX>. nükleer gücüne ilk elde dayanamıyacak, olsa olsa büyük çapta bir Vietnam haline gelecektir. «AHna'ya yardım kesilmelidir» WASHİNGTON (AP) emokrat Senatörü Josepn S. Clark Yunanistan'ı hâlen yönetmekte olan asker! rejime Amerikan silâb yardımının toptan durdurulmasını iatemistir. D SANTİAGO, (a a.) lüzlerini çoraptan maskelerle örtnıüs 50 kişı Şili'nin flnlü Vokal Grupa «The Jokers» lerin yolunu keserek nzun saçlarını traş etmiş ve müıik âletlerini parçalamıstır. Mutecavızler kaçtıktan sonra ola yerıne gelen polıs beş «dazlak» muzısyenı elı kolu bağlı olarak bulmuştur. Sarlarını kestiler NEDİR? 1458 Moran 1837 9883 azarPtesi günü bu konuda Senatoda bir konuşma yapması bsklenılen Clark böyle bir tedbirin bir uvarma niteliği taşıyacaJını. Birlesik Amerika'nın, kü;ük ve Mılleti temsil etmiyen bir azınlığın kuvvet yolu ile ıktıdarı ele şeçirmesini hiç bir sekilde tasvip edemiyeceği anlamına geleceSıni sdylemistir. Senato Dıs lliskiler Encümeni üyelerinden olan Senatör, Yunanistan'daki askerî cuntanm binlerce memuru ve alelâde vatandaşı tutukladıŞmı, basına toptan sansür koyduğunu, siyasî muhalefeti yasakladığını ve hattâ adi bir intikarncıhk hissi ıle aktrıs Melina Mercouri'yi Yunan vatandashğından çıkardığ'ni sövlemıstır. Melina Merconri. Senatör Clark'ın pazartesi çünü Mecliste düzenliyeceği bir basın toplantısında hazır bnlunacaktır. Bu toplantıda Tunanistan'daki durum anlatılacaktır. BUZDOLABl ALMAYI DÜŞÜNÜYORSANIZ... Kararınızı vermeden evvel bir kere de beni dinleyin! Alacağımz buzdolabının size uzun seneler hizmet etmek zorunda olduğunu hatırınızdan çıkarmamalısınız. Buzdolabınız, markası ne olursa olsun Allah yapısı değil, kul yapısıdır. Zaman zaman basit de olsa bakıma veya parçaya ihtiyacı olabilir. Nitekim dünyanın her tarafında bütün büyük fabrikalar, mamullerinin kalitesi kadar, geniş ve modern bir servis teşkilâtına sahip olmağa da önem vermektedirler. Müracaatınıza anında cevap verebilecek, bugün olduğu gibi yarın da dimdik karşınızda durabilecek bir firma ve kurulu bir servis teşkilâtı varsa, buzdolabınız ilk aldığınız günkü gibi uzun seneler size hızmet edebilecek demektir. tşte ben böyle bir SERVtS TEŞKÎLÂTININ sizlere en iyi şekilde hizmet edebilmek üzere yetiştirilmış elemanlarından biriyım... kısacası ARÇELİK SERVtS ELEMAN1YIM! Çevrenizde Arçelık kullananlara sorunuz. Hizmetlerimden ne kadar memnıın olduklannı anlatacaklardır. Memleketimizde imal edilen buzdolaplan arasında ihraç edilmiye lâyık kalitede yegâne buzdolabına sahip olmak, hem de benim hizmetlerimden faydalanmak istiyorsanız tereddütsüz Arçelik alınız... Arçelik rahatlığına kavuşunuz. Sudan'da sel HARTUM. (a a ) f A yıldan beri görülmemiş I m siddette yağmurlar vüzünl « den doğu kesimı snlar altında kalmıstır. Selin etkisi Kızıldenız kıjısındakı Port Sundan'da özeilikle duyulmaktadır. En aşağı 30 kısının blduğu, yuzlerce msanın kaybolduğu bıl dırılmektedır. Koylerın bırbıri ile irtibatı kesıiaığınden hasar ve kayıplar tam olarak bılıneraemektedır. Knometrelerce ray kullanılrnaz hale gelmıstır. Sudan yetkılıleri sel bölgesındekı koyıere hava yoluyla yardım yapılacağım bildırmışlerdır. usyanın pek parlak şair ve yazarlanndan bir Voznessenski vardır. Rusya» da ve dışanda eserleri büyük rağbet görmüştür. «Bir Kahraman Yüreği» adındaki 1966 da yazdığı son derlemesinden bir kaç vüz bin nüsha satUıvermiştir. Halk, Moskovada eserleri oynanan tiyatrolarda kendisini çılgınca alkışlamaktadır. İşte bu şai rin Pravda gazetesi başyazanna gönderdiği bir mektubu size naklediyorum: «Muhterem Zimianie Yoldaş; Bir hafta var ki mütemadl bir şantaj, tahıikât ve kargaşalık atmosferi içinde yaşıyorum. New York'ta bir Sovyet şairina tahsis edilmiş olan bir festival geoesıne iştirak için Amerikaya seyahatimin uygun olamıyacağı «Yazarlar Birlıği» tarafından bana 18 Haziranda resmen bildinldl. Bu karann ne gibi akıbetler doğuracağı hakkında «Birlik İdaresini» ikaz ettim. Reklâmlan yapılmış, büetler) satılmış olan bu geceyi, başka tanhe ertelemek r ümkim değüdi Birligüı bu husustaki karannuı yersız olduğu bakkındakl şahsi kanaaüme rağraen, Amerikaya ge lemiyeceğime dair New York'a biı telgraf gönderdim. Hay Allah bu suarenin belasını versin! Haydi, ayın !6 srna kadar heı şey olumlu giderken bu tarilıtcr sonra da fikirlerin birdenbire de ğiştiğini bir tarafa bırakalun! A sıl tahammül edilemiyecek o ^ şey, bu hâdiseyi saran yalan do lan ve prensipsizliktir. Ben çaü şıyorum, Birliğın faaliyetlerine ış tirak ediyorum. Tiyatroya gidivo rum. Beni yabancı yazarlan dâ vet etmeye mecbur edıyorlar Biı de ö|reniyoruz ki Yazarlar Bir liği üç gündenberi ağır hasta ol duğumu gazetecilere bildirmiş. Tabii Birlils tdaresi ne yapa cağını herkesten iyi bilirse de hi< olmazsa bu husustan beni de ha berdar edemez miydi? Bundaı daha çirkın bir budalalık olamaz Bu, en iptidal insan haysiyetiylı alay etmektir. Ben bır Sovyet şairıyim. Etij le, caniyle, kanıyle yaşamakta c lan bir insanım. İpini çekince o: nıyan bir kukla değilim. Ben neden «Sovyet hükümetinn şair Voznessenski'ye Amerikada ki lesüvale gitme müsaade veı diğinl ve seyahat yasagının ka dırılmış olduğunu, vizeleri vert digini, ve işta sadece bir uçak b leti almaya kaldığını radyo ta berlerinden öğreneyim? Halbuü aynı zamanda Birlik bana «seyı hat yapılmıyacak. Biz sizin ha; ta olduğunuza da'r cevap verdik demiştir. Buna gb're bana bîr noktadj elâleme bütun noktalarda yala söylenmektedir. Şimdi benlm dı rumum nedir? Adamlara ne ceva vereyim? Bütun bunlar olup b terken Birlik ilgililerinden hı kimse beni çağvrıp vaziyeti iza etmeraiş, hiç değilse Amerika> gidemememin resml ifade şeklıı bana bildirmemiştir; neden? Beı ce mesele baştan aşağı bir blö ten ibarettir. Bazan hasta oldı ğum, bazan biletimi geç aldıgın bazan da yakında hareket edeo ğim tevatürü çıkanhrken herks suare tarihinin çoktan geçtiğiı bilmektedir. Bu Ğadisede soz konusu olaı benim değil, Sovyet edebiyatını mukadderatı, haysiyeti, dünya ç pındaki prestijidir. Ne zamar kadar kendi kendimizi böyle pı liklere ve süprüntulere boğacağı. Ne zamana kadar böylesine usı ler, Yazarlar Birliğinde geçer a çe olacaktır? Görülüyor kı Biılık İdaresi, y zarlan insan yerine koymamakt dır. Yalan dolanla ışleri savuştu mak ötedenberi mutattır Ark daşlanmdan bir çoklan bov muamelelere maruz kalmışlardı Mektuplarımız elimize geçmeme te, bazan da bunlara bızim yeı mize başkalan tarafından cev: yazılmaktadır. Her renge gtren kaba ve tert yesiz bir Bukalemun! Her tan ta yalan.. yalan.. utanmazhk yalan!. Bu adamlarla beraber aynı B' likte bulunmaktan hicap duyuy rum. Bu mektubu da işte bunun iç adı «Pravda = Hakıkat» olan i zetenize yazıyorum. Andre VOZNESSENSK Bu mektup tabii Pravda ga; tesinde çıkmamıştır. Ben ! Monde gazetesinin n Ağustos 19 tarihli nüshasından iktibas ı tim. Mektup Rusyada en parlak m harrirlerin dahi nasıl bir bas altında olduklannı göstermesi i bariyle ba memleketin hele j «arlara ne gibi bir cennet bay; sağladıği hakkında ötedenbf memleketimizde ve bazi Rus hayranlarınm dillerinde dolaş rivayetin nasü bir efsane oldus nu gösteriyor. Memleketler iyi \ ya fena idare •dilirler. Orada bı kesin hosuna giden veya gitmiy şeyler cereyan edebilir. Ne var bunlan ora halkı açıkça söyl ve öğrenirse çaresi aranır, bu nur.. bulunmasa i a açık rejiı lerde böyle şeylere nadir tesad edUir. Rnsya da bir pıükemmel me leket olabilir. Ama Rusyada hı kes ne istediği yeTe gidebüir? ' istediğini yazabilir, ne istedifı söyliyebilir? Belki bu da iyi bir Jimdir; ama işte Rus şairirı kendi memleketi hakkındaki si leri! Türkiyede ise hamdolsun h kes istediğini yazar, istediği ye gider, istediğini söyler. Belki Ti kiye henüz Rusya kadar ilerlerr miştir; ama Rusvadan ve Rusl; dan daha hiirdür. Bunun ne h yük nimet olduğunu takdir ec miyenler Rus sairinin mektubuı oknmalıdı lar. ©ANSİDAN ^ ^ DIŞ KREMI Sızlayan, kanayan, çekilen di; etlerine ve dişlerin çürüksüz ağrısına karşı faydalıdır. Oünde 3 defa dlşlerinlıl • fırçalayınıza EN YAYGIN VE B1LGİLİ SERVİS TEŞKÎLÂTINA SAHÎP TEK MARKA