Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT 6 Aralık 1967 tün kasabalarında duyduk. Hanoi'nin güneyinde geçtiğimiz yüzellı kilometre karelik arazide büyük tahribatla karşılaştık. Phul ly şehri tamamen yıkılmıştı. NamDinh, NinhBinh, PhatDiem şehirlerinde ayakta birkaç bina kalmiftı. Sekizbin kadar aile Phat Diem'den getirilerek pirinç tarlaları içindeki köylere yerleştirilmişti. Hâlâ tehlikeden kurtulmuş değillerdi. Her gün uçaklar sebepsiz ve belirsiz bir amaç için geliyorlar, bu biçareleri bomba ve roket sağnağına tutuyorlardı. Bir öğleden sonra PhatDiem ya kınlannda bir pirinçlikte bulunu yorduk. O süre içinde üç hava akınına sahit olduk. İki manda öldü. Ziyaret etmekte olduğumuz çiftliğin yakınındaki bir kanalda bir roket patlaması sonucu bir köylünün başı koptu. Başı kopmuş cesedi gördüm. Ailesi bana neden uçağın yuvanın babasına roket fırlattıgım sordu. Cıvarı gezdikten, hiç bir askerî hedef olmayan yıkıntıları gordukten sonra Pentagon'un yalanlamalanna ınanmamak lâzım geldiğıne inandım. CUMHURİYET David Schoenbrun adı olayların derinine inmesini bilen bir gazeteci olarak ün yapmıştır. Harrison Salisbury'den sonra solcu filrirlerin den şüphe edilmiyecek birinci plânda bir Amerikalı gazetecidir. Harrison Salisbury gibi, Schoenrun de bir süre kaldığı Kuzey Vietnamda halkın direnmekteki kurvetli azmini yakından görmüştür. Küçiik ilkokul öğrencisinden Başbakan Phan Van Donga kadar göriişen Schoenbrun'ün profesyonel görüşü şudur: Kuzey Vietnam halkı asla Amerikaya boyun eğmiyecektir. Karşdayıcılarımız bizi deli sondı Hanoi üzerinden uçakla geçerken sehri ısıl ışıl aydınlanmış gormek bizleri hayretler içınde bıraktı. Şehirden Kızıl nehırl e ayrılan Gıa Lam havaalanı da öyle idi. Londra'da îkia ci Dıinya Savaşında tum karartma vardı. Hanoi Amerikalıların şehrı bombalamayacaklaTI kanısında olan Kuzey Vıetnamlılar tarafından açık sehir olarak bırakılmıştı. Uçaktan ine ne kadar kendimi çok iyi hisset tım. Bir devlet memuru bizi bekliyordu. Bize €Bugün çok uzgünüz, dedi. Savaşm en sert hava akını bugün yapıldı. Bir bomba şehrin merkezine düştu Hue sokağının tam ortasına. otelinizin pek yakınına.» Bunun bir kaza olduğuna v e sehirin bilhassa bombalanmadığ ı ı inanmıştım. Kuzey Vietnam lı'nn da benimle aynı kanıda oHuklannı sonra anladım. Boğucu bava alanında dört saat oturarak bizi karşılamakla go'evli memurlan bekledik. Ta şıtları bir kum tepesine saplan m.ş Kızıl nehirin ortasında kal mıslardı. Nihayet gece yansın dan birsz sonra geldiler. Ellerinde iki iri yasemin buketi var dı. Birisi benim için diğeri karıma. Harp muhabirliği yaptığım yirmi yıl içinde hiç çiçeklerle karsılandığımı hatırlamıyorum. Karım v e ben kendimizi tutamıyarak güle güle katıldık. Karşılayıcılanmız bizi deli sandılar. Yolculuğumuzun çetin süreceğini ileri sürerek valizlerimizın en hafiflerini beraberimızde al • sızan tozdan korunmak için hepmamızı v e diğerlerini hava alanında bırakmamızı istedıler. Ge sinin de burnu bezden bir maske ile örtülüydâ . niş bir kamyonete bindirildik ve Ben kurtulanları sorguya çenehirin yamacına götürüldük. kerken eşim kroki yapıyordu. AÇiçeklerle ve yazi makincleriymenkah olduğumuzu öğrenir öğle yüklü olarak sahile geldik. renmez orada bulunanlar elimızi Dizlerimize kadar çamura gösıkmak için etrafımızı sardılar. müldük. Orada altı düz köhne bir Buna çok şaşırdık. Fakat oğrendık römörköre bindik. Mihmandarlaki bizi bir barış teşkılâtına veya nmız iftiharla «Iste Kızıl nehirin bir savaş suçluları mahkemesine feribotu» dediler. «Bunun gibi üç mensup sanmışlar. burada delıl tane var. Koprü bombardımanlarla yıkıldıktan sonra karşıdan kar »ıya bunlarla geçiyoruz.» Geceyi bir saat feribotta ve nhtımdan otelimiz Thong Nhat'a yarım mil yürümekle geçirdik. Saba hın ilk saatlerinde Hanoi sokakları çok ıssızdı. DienBienFu savaşından buraya geldiğimde Fran sızlar bu otele Metropole adını vermiş.lerdi. Bu Hanoi'nin en lüks oteli idi. Amerikan bombaları altında bir Amerikalı Derleyen: M. Turhan TAN itiraf ettiklerine göre büyük bir dehşet havası yaratmıs. Ikmâl yollan bombardımanlarla kullanılmaz hale getirilmış. Bununla beraber yollarda türlü taşjtlar ve insanlar akın akm hareket halinde. Bu taşıtlar içinde dıran da yine aynı bisikletlerdir. Dığer ılgmç buluşlardan biri de «portatif ve yüzer köpru». Bir kaç altı düz kayık yıkılan koprunun bulunduğu yere kadar getirilıyor. Orada bırbırlerine bağlanarak üstlerıne kalaslar konulunın üstünden geçtim. ü ç defa sulama kanallarının üzerinden ipi kendim çekerek salla yolculuk >aptım. Ulaştırma yollarından yararlandıklarından hiç şüphe yok. Tecrübeli ve cesur pilotlann bütün gayretlerine rağmen, hava savaşı esaslı amaçlarına varsmamıs. Güneyin ikmalini duyulur şe kilde kısıtlayamamış. Hanoi'yi ne barışa, ne de barış masasına oturtmak için ufak bir istek gdstermeğe zorlayamamış. Bombardıraanlardan ahnan tek sonuç Hanoi için savaş masraflarının artması. Evet alınan tek sonuç bu. Savaş însan hayatı, malzeme kaybı, çekılen acılar yönünden çok pahalı. Bize de bu savaş paha hya mal oluyor. Pantagon'un resmi açıklamasma göre altıyüz a!tmıshes ucaiımız düşmüş. Hanoi ise ikibinikiyüz seksen uçağın düşürüldüğünü iddia ediyor. Pentagon'un açıklamasını kabul etsek bile bu gerek püot. gerekse para bakımından büyük kayıp. Bir uça Ein iki milyon dolar değerinde ol duğunu hesaplarsak kayıp tutarı, Baskan Johnson'un fakirlikle mü cadele programına ayırdığı paradan kat kat üstündür. hepimizi öldUremezler. Asla tes. lim olmayacağız. Amerikalılar bombalarla bizi yıldıramazlar, ve iiikemizi isesl e*mek l'prinde veteri kadar insan yok • Pham Van Dong'un beyanatı bir blöf deği! Asya'da ve Avrupa'da gnıüstueum bir cok profesyonel gdzlemci Hanoi'nin kısa bir süre içinde çökmeveceğini ba na dnsrruladt. Fransızlarla savaslanndan yirmi vıl sonra Amerikalılar karşısında savaşan Vietnamhlarda müşahede ettiğim azim. profesyonel görüsüme gör» onların asla Amerikaya boyun eğmeyecekleridir. Aynı jesti Vıetnamlılardan beklemeden bombardımanlanmızı durdurmaz^ak, çok uzun bir savaş ve belki bitmeyen bir savaş yapmak zorunda kalacağımız kesındir. Kuzeyi Günev kurtarmıştır. Johnson ve Rusk bizi anlaşma masaima oturtana kadar zorlaracaklarını tekrarlıyorlar. Başbnkan devam etti: Sunu Ivice not ediniz. Mütecavizin çizmesi altında asla barış yapmayacaihz. VVa.vhington hic bir zaman samiml bir barış teklifinde huhınmadı. Amerikalılar barış teklifinde bulundukları zaman ülkemizin kuzeyine ve eiineyine tecavuzlerinl siddetlendirdiler.. Davit Schoenbrun Kuzey Vietnam'da Eski moda bir müstemleke oteli, geniş koridorlar, yüksek tavanlar, son derece temiz.. Fakat soğuk hava tertibatı yok. Şuraya buraya tavanlara hafif bir güriiltü ile çalışan vantilâtörler asılmış. Kalm bir cibinlik altında uyumak bir ekmekçi fırınında yatmaktan farksız. Allaha şükür uzun süre yatakta kalmadık. Geldifimiz gün bombardıman edilen Hue sokağın daki tahribatı göstermek için saat dörtbuçukta bizi almaya geldiler. Yıkılan apartımanlann ve dükkânlann enkazıyla yol tamamen kapanmıjtı. Büyük bir bomba tam caddenin ortasma düjmüş âdeta üfleyerek yolun iki tarafındaki binaları yerle bir etmişti. Bir düzine kadar ceset enkaz altmdan çıkarılmışü. Biz oraya gittiğımızde, enkazın, tuğlaların, putrellerin arasmda oniki ilâ yirmi yaş arasında keten bulüzlu siyah pantalonlu kızlar dolasıyor ve kurşun borulan topluyorlardı. Enkazdan L BİSİKLETLERLE YAPILAN İKMÂLDFN BİR GÖRÜNÜŞ toplamak için bulunduğumuzu dü sünerek çok memnun olmuşlardı. Bıze su cümleleri tekrarlıyorlardı. <Amerika halkı hakikatı 6ğrenince butün bunlara son verecektır» <Radyo ve gazeteler Amerıka halkıyla Washington hükümetinm karıştınlmamasını tekrarlayıp duruyor». Bunlan yalnız Hanoi de değil ülkenın bü Yirmi Bisiklet'e bir ton Geniş tahribat. uçaklarımızın he defleri bulmaktaki hassasiyeti, yollara ve köprülere yapılan devamlı akınlar, bombardımanlar, roketler, Kuzey Vietnamlıların da Vıetnamhların duruma göre icat ettıklerı taşıtlar da var. Bisikletın arka çamurluğu üzerine madeni bir plâka lehimlemişler. Bunun uzenne ellı kılo taşıyabılecek hasır bir sepet oturtulmus,. Bu bisıkletlerden bınlerce var ve gece gunduz savaş bolgesine ikmâl >apıyorlar. DıenBıenFu savaşım general Vo Nguyen Giap'a kazan yor. Uçaklar geldığı zaman kayık lar çözüluyor ve uçaklara hedef olmaktan kurtuluyor. Uçaklar gıttıkten sonra birleştirilerek kop ru yeniden kuruluyor. Bır gecelık yolculukta bu koprülerden altısı Başbakan Pham Vaı Dong bana şunları soyledi: «Amerikalılar bizlerden, bir milyon, iki milyon ve hatta üç milyon kişi öldürcbillrler. 1945 de DienBienFu zaferine kadar Fransızlarla yapmış olduğumuz savaş ta iki milyon kay bımız oldu. Kuzey Vietnam'da biz onaltı milyon kişiyiz. Uçaklarınız Yarın: Anlaşma htikümleri ihlâl edildi Dişi Botıd MODESTY VOC. 4UMAMAyt BAMA CUCJJLSr D E 06 25 06 30 07 00 07 05 07 30 07 45 07 50 08.00 08 15 08 45 09.00 09J5 09 30 09.40 10.00 10 05 10 20 10 40 11.00 1145 12 00 12 10 12 25 12.40 1.100 13 15 13 31 14 00 14 15 '.4 30 !4"5 15.00 15 05 15 20 16 ro 16.30 17.0'S 17 05 17 ?0 17 50 19.00 19 35 19 50 20 00 Z0 30 21.00 21 10 21 40 22.00 22.4 J 2'00 23 10 34.00 16.55 17 00 17 30 18.00 18.30 19 00 19 30 20.15 21 00 21 45 22 00 2,T 00 23 30 24 00 0100 Acılıs Droâram Gunavdın I Kove haberler Gunavdın II Haberler ve hav» durumu Lstanbulda busun Hafıf muzık Hafif Batı mtizlM Beraber ve solo sarkılar Fehmi E4e orkeıtruı Turkuler Vivolons»! «oloları Ovun havalan ,.srot^\ Ev icin Ara haberler Hafif Batı m ü z l » Üskudar Muslki Cemiveti Arkası varın Sabah knnseri P.Kovençten şarkılar Ara haberler ilânlar S.Gültekinden türküler Kücuk orkestra R Sonmezocaktan sarkılar Haberler. R.G. de bueun Sarkılar Reklâm nroiramları Orhan Avsar < rkestrası MParstan sarkılar Radvo vavlılar toDİuluâu Faruk Aktl orkestrası Ara haberler M Gecevatmazdan türküler Okul radvosu Saz eserleri IFTAR PROGRAMI Ara haberier Kiime faslı Köv odası Reklam DroJramUrl Haberler ve hava dummu Gülızar Erselden sarkılar Aile sohbeti Yurdun sesl Kentiraizde tlvatro 24 saatın olavları. ilânlar Oda roüzia Solistler eeddi Rcklâm Drofframlarl Haberler ve hava durumu Hafıf müzlk Hafif Batı müzlftl Kaoanıs İSTANBUL Vu RADYOSU Acılıs ve proiram Sizin İcin Kücük konser CeslUi müzık Senfonlk muzüc Hafıf müzlk Aksam konseri Gençlerle beraber Oueralardan secraeler Hafif muzık Gece konçerl Caz muzısı Bır sarkıcı Hafif Batı muzıjti Proeram ve kaoanıs 123 edatm kısaltılmışı, sınıriandırma YTJKARIDAN 1 Yakın dostlara vefasızhklan işi için kullanılan uluslararası Dtr terım. 7 Mızyüzünden yapılan tatlı şikâyet, tn1234 rapla çalınan asan hayatta oldukça bu haldedir. laturka musıicl 2 Bırtni büyük sopa İle döven âletlennden <ço(iki soz). 3 Tersi «Baş kıllangull Kann d o na goz at!» karşüığı iki sözlü bır vuran şev s emırdır. 4 Avrupa ile Asya a«Kuruntuya dıl9 rasındakı sıra dalgarın ve bir ave uzul!» mânnkar suyun adı, idare âmirlenmizsına karma bır den. 5 Güzel ve çok hoş go r»'<t(l bulmacanın emir Q NeSne, kepaze. runme hali (eskl terım). 6 Bir halledllmis «cklı 1 = SOLDAN SAĞA: 1 Osmanlılık devrinde Karadenizin kuzey kısmındaki bölgeler elimizde iken Don ve Volga nehirleri arasmda kanal açtırmak teşebbüsüne girişmış olan Mehmet Paşanın soyadı. 2 Yönetme (iki soz). 3 Tersi blü nakletmeve yarıyanJardandır. Romanya para8i. 4 «Çok mükemmel şeyler» anlamına iki söz ve çoğul). 5 Spor karşılaşma ve çarpışması, kaçıp gitme işi. 6 Çevrilince «maddeler» mânasına eski usul bır çoğul söz belırir, bır hayvanın yansı. 7 «Ortalama» sozunün karşılığı bir eski terira, bir emlr. 8 Bır zaman oarçası, boru çalımrken çıkan seslerden. 9 Her hangi bır kabın en derin yeri. Gorth TUM "P54GÜCUKOEKİ" A^.lBS^ »OA DCNKÜ BULMACANIN HALLEDTLM1Ş SjEKU NASIL HALLEDİLECER Yukandaki rakamlı hulmacada wdece t tane anahtaı (ipuca) ve 8 tane »onııç vardır B o s kalan :2 karenio içine I deo 9 • kadar uygUD birer rakajn koyarak ve tnplanı<ı. çarpma, çıkartma, bolme isaretlerino dikkaf ederek «nlHan &ağa ve yukand&n aşağıya bulmucada gosteriien sonuçlan bulunuı Birsı vaktinizi alır »ma, baş vaktinizl bofça geçlrmis. Tifffany flFFANY JONES I Jones Cevven: Vabdet GÜLTEKDI 80 «Benirn soyledığım şaka değil.» Byron'un »esi de. tavrı da öyle cıddiydı tcı Annabella nerdeyse ınanac&ktı. «Kocan olacak adamda aradığın 6zellıklerı bıldiren bır liste yapmıştın, unttun mu? «Deliliğe eğıhrru olan bır aıledense dunyada evienmem» diyordun Annemin babası öylesine bır delıymış kı kendını vurmuş. Nevretead'U Uk öınzxr Lord dF bal gibi deliydi» Augjsta gelinıne sevglyle g' .ümsedi: «Byron çocuk pek alaycıdır » Annabella ne soy'ıyeceğini bılemıyordu. «Sız onu benden tyl tanırsınız» dedı. «Hern de onun kendısıru tanıdığından daha iyi tanınm.» Byron: «Gus'çuk!» dıye sısKis güldU. Annabella şaşkın şaşkın gulümsüyordu. Bu abla erkek kardeş arasındakı yakınlık kanısında ken disini bir saat önce ikisi birbirine sarılırken olduğundan daha yabancıymış gibi görüyordu. tçınden: «Kıskandığımdan değil. dıye kendim mantıklı düşun meğe zorluyordu Augusta'yı daha görur gormez sevmışti, kadıncağız Byron'la ilgıli konularda böylesme delıce davranmasa daha da sevebilirdi. c Yolculuktan sonra benım hep başım ağrır» diye yalan attı. cMüsaade ederseniz ben odama çekıleceğım ..» Byron, içini çekerek, ellerini oğuşturarak: «Bizim odaya» diye düzeltti. «Ufak bır odadır, yatağı da pek kuçüktür, hayli rahatsız olacağız.» Augusta aldı Annabellayı yukanya, Byron'un oraya geldikçe kaldığı odaya göturdü. « Seninle yakın arkadaş olmak isterim. Annabella» dedi. «Yardunım dokunabilecek bir şey olursa hiç çekınme, açıkça söyle. George hiç de göründüğü gibi anlaşılması zor bır insan değildir. Büyük şeylerden çok küçük şeyler üzer onu. Böyle bir şey oldu mu da başkasına verdiği açıdan çok kendi acı çeker^ Annabella görümcesine ısınmaya başlamı?tı. « Şakalarını anlamakta pek zorluk jekiyorum» diye açılmak ıstedı. Augusta: «N'olur?» dedi. «Onun her söylediğıne Külersın, olur bıter. O buna sevinir, onun sevüunesj seni de sevındırir.» Annabella kaşlarını çattı. € Kendisini çocuk gibi görmerol istiyortunuz. Koca dediğiniz büyük adam olmalı.» O akşam yemekte Byron öyle keyifllydi ki Annabella onu hiç boyle görmemişti. lçinden: tAblasmı yeniden buldu ya, ondan» diyordu. Kızgınlığını belli etmemeye çalıştı, Byron'un her dediğine Augusta gibi içten gülmek için kendini zorladı Bu bır şey değıldi belkı ama Bvrop'un o başmı önune eğip gozleıni aijaetcian vukarı dikerek sıze bön bon bakışı >ok muydu. i§te Annabellayı bu deli ediyordu. Augusta'ya: «E, beni nasıl buldun? Evlilik uslan dırmış mı beni?» diye sorarken de onda bu bakış var. dı, ablasının vereceğı karşılığı beklemeden, Dean Swift'in evlilik üzerine soyledıklerını aktarırken de. « Swift der ki akıllı adam hiç evlenmez. Doğru mu, yanlış mı?» Augusta hemen: «Doğru. dedi. Annabella: «A. yanlıs elbette!» dıye atıldı. « Ablam beni akılsız buluyor, karım ıse akılsız.» Augusta: «Akıllı, akılsız. her neyse, sen kendia ne dıyorsun?» diye sordu. « Ben ne kadar az konuşursam o kadar iyidir. Yalnız, ben hep onu bılır, onu soylerım: Evlenme kıralama gibi olmalı. Kira ile ev tutabılıyorsun, niye karım da kira ile tutamıyasın?» Augusta: «Kira sözleşmelerınin birçoğu doksan do kuz yıl içindir» deyince Byron'un o aşağıdan yukan bakışının yerini üzgün bir somurtma aldı. < Doksan dokuz yıl Elmacık'la bağlı kalmak... çekilmez!» Sonra ablasının gözlerinin içine bakarak sordu: « E, evlilik uslandırmıj mı beni?» « Daha hiç bir izini göremedım, Yavrucuk.» c Evet ama, kılıbık oiduğumu fark etmışsındir. Eskiden ablamdan kaz gagası yerdım şimdi karımdan tavuk gagası yıyorum. Bır gün kendimi asacağım ya!» Annabella telâşlandı. « Söyleme böyle şeyler, şaka bile olsa.» « Saka mı söylüyorum sanıyorsun?» Annabella korka korka Augusta'ya bakü. « Şaka söylüyor, değil mi?» • Öyle sanırım ama, hazımsızlık çekiyorsa belki de doğru söylüyordur. Bu gibi karamsarhklar ona çoğunlukla kann ağnsından gelir Buna dikkat etme lisın, ilâç dolabuıda daima bol bol mağnezyum bulundurmalısın. Insanlan şaşırtmak için yaptıklarına karşı en iyi ilâç da gülüp geçmekür.» Annabella buna çahşıyordu ama, gülemiyeceği 6y le çok şey vardı ki I Vakit ilerledikçe uyku bastı. Yol culuktan sonra ona hep böyle olurdu, geç vakitlere kadar oturmaya da öteden beri hiç gelemezdi. En sonunda, kocasıyla görümcesi konuşurlarken kendısi birkaç kere dalıp dalıp uyandıktan sonra, geceyansı olunca, müsaade istedi. Byron onun bu kadar erken yatmak isternesina luzmıştı. « Pekl, hayhay» dedi. cZaten bir saattir sen hiç konuşmadın.» Augusta: «Konujmasına bırakmadık ki» diye araya girdi. Annabella kaşlarını çatmamaya çalısıyordu. • Sizin bir alay konuşacak şevınız vardır elbette. Ben...» 41>e«anu var) <3lL Mİ CAAJIM P 06 25 06 30 07 00 07 05 07.30 07 45 03 00 sn.DE ANKARA Aeılıs o r â Gunavdın I Kove haberler Gunavdın II Haberler ve bava durumu Sabah muziii Ankarada buffün Her telden S.Erorhandan turkuıer Besm Beslenmt Sabah konseri Arkası vatın Ara haberler ilânlar Okul radvosu Ozel «unler ve kiUD Hafıf muzık S.Özdensesten sarkılar Konser saatı Ara haberler ilânlar M.Erdaldan turkuler Kıbrıs sa»ti Kutlu Pavaslı ve Muzevven Yıldızdoiandan sarkılar Haberler. R.G. de bueun Hafif müzik Reklâm oro«r«rnUn H Sdzeriden türküler N Tokatlıolludan aarkılar Albümlerden secmeler Ara haberler. il&nlar Okul radvosu N Demircavdan MrkıUr IFTAR PROGRAMI Saz eserleri Ara haberier. Uftnlar Yurttan sesleT Kov odası İstanbul Kandilü Rasathanesi MüdDriüğünden: Baskı işi : 1 Rasathane yayınlarındEn takriben 21 formalık Meteoroloji Bültenleri, 9 formalık Manvetik Bültenien, beher forması 825 TL. 6 formalık Zelzele Kataloğu, 4 formalık Zaman Bülteni ve 10 formalık muhtelif broşür ve makalelerin beher forması 400 TL. dan bastırılacak olan isin tutan 32750 TL. dır. 2 Şartnamesı her gün RnsEthanede görülebilecek olan bu işin kapalı zarf usulü ile eksiltmesi Vaniköy'ünde Rasathane Müdürlüğü binasında 19 Aralık 1967 sah günü saat 15.0C de yapllacaktır. (Zarflar ihale günü saat 14.00 e kadar İhale Komisyonuna veriimiş olncaktır.) 3 2456 lira 25 kuruşluk teminat makbuzu getirilmesi, matbaa sahibi olması v e 1957 yıhna nıt Ticaret ve Sanayi Odası belgesi bulunması, bu gibi işler yaptığıru ispat edecek eser ve bültenleri İhale Komisyonuna göstermesi şarttır. Keyfiyet ilân olunur. (Basın: 26740/14561) İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜGÜNDEN 1) Teşekkülümüz ihtiyacı 800 adet Ukım yan çantası, mühürlü nürounesine gore. kapalı teklü aiınma s u reti ile satın alınacaktır. 2) Geçici teminat 1500. liradır. 3) Muhürlü nümune Tahtakaie Arnbanmırda şartname Malzeme Amirliğimizde gorülebilir. 4) İsteklilerin usulüne göre hazırlıyacakları kapalı teklif mektuplarını 14/12/1967 p«rçembe günü saat 15 00 e kadar Malzeme Amirliğimize teslim etmeleri ilân olunur. (Basın: 26802/14563) oa.10 08.40 09 00 03 20 09 35 09.55 10 00 11 00 11 05 11 25 11 55 12 00 12 15 12.30 13 00 13 15 13.30 14 00 14.15 14 35 14 55 15 00 16 00 16 20 16.40 16.35 17 00 17 30 17 50 19 00 19 35 19 SO 19.55 20 10 '01O 20 45 21.00 21.10 2130 22.00 22 01 Ekmek Satın Alınacaktır 1 Müessesemızın bir yıllık ekmek ihtiyacı kapalı zarfla tekht «lınmak suretile «ksıltmeye konmuftur. 2 Bu ışe aıt geçici teminat 1000. (BİN) liradır. 3 Şartname ve diger malumat Mueıceferoiz Ticaret Servilinden alınabılir. 4 Teklif ve teminat cüresi 1812.1967 pazartesi günü saat 17 ye kadardır. S Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dıledığıne ihale etmekte serbesttir. SÜMERBANK BAKIRKÖY PAMUKLU SANAYİİ MÜESSESESİ Doğu Almanya Tahsisleri Hakkında Doğu Almanya Anlaşmasmdan 1%7 Ekim ayı içinde müracaat eden mensuplarımızııı talspieri döviz tahsjs mektubuna bağlandığmdan ilgililprin Ithalit S«rviiimiz« tnüracaatia aidırmalan rica olunur. İslanbul Ticaral Odası (Basın: 27575/14558) Reklâm oro«r«mUırı Haberler ve hava durumu YCınardan türküler Uvkudan önee SılAhlı Kuvvetler »aatl C Bolvadinden sırkılar Soor Kücük konser 24 saatın olavları ilânlar Nasıl bövie oldular' E tooIuluSundan tarkılar Hafıf müzik TBMM »aatl Hnberler ve h»v» dummu Knnser "îalonuTKİai Gere vürısıns do$ru (Basın: 26724/14582)