Katalog

Şaheser Romanlar En BüyOk Yazarlmn En GüzcJ Btm CRONIN1'" BİR ACI ŞARKI OVElN YAVINEV» 12,5 Ayın kitabını sunarl umhuriyet 42. yri soyı 14911 KURUCDSTT: VUNUS NADf Telgraf *• mektup «dresi: Cumhuriyet tstanbul Fosta Kutusu: İstanbul No. 248 Telefonlar: 2 2 4 2 9 0 2 2 4 2 9 6 22 42 ©7 . 28 42 98 22 42 89 Perşembe 3 Şubot 1966 Mektuplar yüzünden Mediste kavga çıktı Maliye Bakanı ile Tabii Senatörler tartıştı p j Gürsel, uğurlomoyo gelenleıle otomobilinin içinde vedalaşfı AP LİLER ERDEMİR'İ MECLİS | KORSOSÜNDE DÖVDÜLER Bakanı Sayın Gürjsan'ın Cumhuriyet SeInatosunda yaptığı bütçe •tasarısını sunuş konuşmasından sonra C.H.P. Grupu a* dına söz alan eski Maliye Bakanı Sayın Melen, daha tenkidlerine başlarken: Bu bütçe eskisinin bir kopyasıdır. Dedi. Eskisinin, yani geçen yıl dnrdüncü İnonü koalisyonu düşürüldüğü zaman Ürgüplü hükümeti tarafmdan bir kaç hafta içinde acele becit hazırlanıp Parlâmentodan geçirilen bütçe. Geçen yıl Şubat sonunda Sayın İnönü'nün çekilmesine sebep de, o sırada koalisyon ortaklarmın AP. ile birleşerek bütçeye oy vermemeleri olduğunu biliyoruz. Aynca, Sayın Ürgüplü hükümeti, hazırladığı tasan ile Meclisler önüne geldiği zaman bemen bütün tenkidçilerin «bu bütçe eskisinin bir kopyası. Bu yüzden hükümet devirmenin anlamı var mı?» diye olayı yerdiklerini şimdi hatırlıyoruz. Hatırlıyoruz, ve Sayın Melen eskisinin kopyası olduğunu söyliyerek bütçe tenkîdlerine girişirken «Acaba kendi tasarısını mı tenkid ediyor?» gibilerden bir sorunun zihnimizi kurcalamasına engel olamıyoruz. İktidarlar değiştiği halde, ekonomik dâvalanmızın bütün olarak yıllardanberi bir türlü çözüra yolunu bulamaması, bclki de dış çizgileri ile pek önemsiz görünen şu masum ve samimî tenkidin derinliklerindeki gerçeklerde saklıdır. Bütçe, bir siyasi partinin programmı, sosyal, ekonomik ve politik amaçlannı yansıtan canlı bir belgedir. Iktidar el değiştirip de yeni bir parti işbaşına geldi mi, bu partiyi başlıca rakiplerinden ayırd eden temel görüşlerin de bütçe fasıl ve maddelerinde yer alması beklenir. Kamu oyu önünde yapılacak tenkidlerin de bu temel görüşler iizerinde yoğunlaşması olağandır. Yoksa, politik zihniyet açısmdan birbirinin kopyası sayılacak kadar aralarında benzerlik bulunan bütçeleri ele alıp da onlan iktidarda isek savunmak, muhalefette isek eleştirmek gibi tamamiyle biçimsel bir tutumla ortaya çıkarsak, demokrasimizi de biçimsel olmaktan daha sittin sene kurtaramaz, halk yığınlarma onca özlediğimiz refah kapılarmı açamayız. Burada A.P. ile C.H.P. arasında dünya görüşü ve politika anlayışı bakımından hiç bir ayrıcalık yoktur demek istemiyoruz. A.P. içinde de Atatürkçü, ilerici, balkın mutluluğu uğruna yüreği çarpan pek çok vatandaş bulunmakla beraber, devrimler konusunda C.H.P. nin daha fedakâr, daha cesaretli bir tutum içinde bulunduğu inkâr edilemez. Ne var ki, A > tatürkün kurduğu bu emektar parti, Büyük Kurtancının yurdumıızda yürürlüğe koyup ömrü boyunca savunduğu devrim ilkelerini daha ziyade muhalefete geçtiği zaman hatırlamakta, iktidarda iken, her ne hikmetse, kabuğuna çekilerek statükocu bir kılığa bürünmektedir. Örneğin. 1961 seçimlerinden sonra geçen Marta kadar C.H.P. tam üç buçuk yıl gBrev başmda kaldı. Kurulan hükümetler gerçi birer koalisyon hükümetleri idi. Fakat 27 Mayıs devriminin başan amacı gözönünde tutulursa, bu hükümetler içinde C.H.P. nin, iradesini kuUanarak daima ağır basabileceği gerçeği söz götürmez. Atatürk ilkelerine milleti yeniden kavuşturmak olanağmı ele geçiren C.H.P. bu süre içinde neler yapamazdı! Toprak kanununu çıkartabilir, köy enstitülerini ihyâ edebilir, vergi adaletini büyük ölçüde gerçekleştirebilir, devletçiliğe yeni bir bız verebilir, lâikİik konusunda esaslı hamleler başarabilirdi. Oysa bütün bu süre içinde C.H. P. tutuk davranmış, elde kalanın sa\unması ile yetinmiştir. Şimdi ise hazırlanan bütçe eskisinin bir kopyası olarak gösterilmekte ve gene de acı acı tenkid edilmektedir. Sayın Melen'in sözlerinden C. H.P. hesabına bir nevi otokritik anlamı sezdiğimizi gizlemezsek bunun bize bağışlanmasını dileriz. GÜRSEL DÜN AMERiKAYA HAREKET ETTi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) nı Cemal Gürsel dün saat 12.19 da Esenboğadan navalanan Johnson'un özel uçağı ile Washington'a hareket etmiştir. Karh bir havada, kendisini uğurlamaya gelenlerle, kederli bakışlar arasında alanm terminal binası önünde o tomobilinden inmeden, vedalaşan Gürsel'in gözlerinin yaşlı olduğu, teessüründen ağlamakta bulundugu görülmüştür. Gürsel'i bu yolculuğa çıkarken, başta kendisme vekâlet edecek olan Cumhuriyet Senatosu Başkanı tbrahim Şevki Atasagun olmak üzere. Başbakan Süleyman Demirel, Genel Kurmay Başkam Orgeneral Sunay ve Kuvvet Komutanlan, Bakanlar, C.H.P. Lideri tsmet tnönü ile diğer partilerin Liderleri, silâh ve ihtilâl ar kadaşı tabiî senatörler, diğer senatör ve milletvekillerl, gazetecller, kalabalık bir halk topluluğu ugurlamışlardır Gürsel, terminal binası önünde uğurlayıcılann arasına otomobille girmiş, kendileriyle, otomobilden inmeden açık pencereden, ba zılarının ellerini sıkmak. ve kısaca konuşmak. bazılannı eliyle selâmlsmsk «netiyte «dalaşmış ve terminalin üç kilometre uzağında pist başmda bekletilen özel uçağa kadar otomobiliyle git miştir. Gürsel'in uçağa binişüü, ailesi ile Amerikan Büyükelçisi ve bazı ilgililerin dışında kimse yakından görmemiştir. Uçak, saat tam 12.19 da havalanmıştır. Eskisinin kopyası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) illet Meclisinin dünkü birleşiminde MP Kırşehir milletvekili Memduh Erdemirin «Başbakan Demirel paraya çok düşkündür. Mektuplan o satmıştır» şeklindeki sözleri büyük kavgalara sebep olmuştur. Erdemir önce AP İzmir milletvekili Efeoğlu'nun yumrukla hücumuna maruz kalmış, daha sonra aralarında Ulaştırma Bakanı Öztürk ile Dev let Bakanı Bilgehan'ın da bulunduğu 20 ye yakın AP milletvekili tarafından dö vülerek kürsüden indirilmiştir. Öte yandan Senato toplantısı sırasında da Maliye Bakanı Gürsan'ın kontenjan senatörü Osman Köksal'a verdiği cevapta «Millete mal olmamış bir topluluğun üyesi olan bu senatör» tâbifini kullanması gürültülere yol açmıştır. MECLISTE M KENDİ HAKKINDA TAHKİKAT AÇIIMASINI İS1EDİ îller Bankası Genel Müdürü T edavi için Amerıkaya gıtmesi kararlaştınlan Cumhurbaşka Ankara (Cumhuriyet Bürosn) Turkiyede ilk defa bir genel mudur, Savcıhğa başvurarak kendi hakkında tahkıkat açılmasını, bir gazetenın ılerı sürdüğu bazı iddialarm araştırılmasmı ıstemıştır. Bu talebin sahibi, lller Ban • kası Genel Müdürü Selâhattın Babüroğludur. Babüroğlu, bir Ankara gazetesınde kendısi hakkında yayınlanan ıthamların araştmlmasını, bu ithamlar, gerçek ıse, kendısının mahkemeye verilmesıni, Ankara Savcılı ğından istemiştir. Bu müracaat uzerine savcılık derhal harekete geçmiştir. Babüroğlunun tahkikini istediği iddialar arasında kendi makam otomobilini usul süz şekilde kullandığı ithamları ile lojman ve hademe konuları bulunmaktadır. lller Bankası Genel Müdürü Babüroğlu, bir taraftan da, yayını yapan gazete ve sorumlu • lar hakkındaki ikisi tazmmat, uçü ceza olmak üzere beş dâva açmıştır. Öte yandan, Imar ve Iskân Bakanhğınca da olay ve yayınlar üzerinde durularak görevlendirilen müsteşar muavini ile hukuk müşaviri bankada gerekli incelemeleri yapmışlar, ancak herhangi bir yolsuzluğun mevcut bulunmadığı tesbit edilerek durum Bakanhğa bir raporla bildirilmiştir. BEN BARKA olayı'nm bir sanığı tarafından jGüxsel. uç«ls. pütine g,eçmeden önce kendisini nğıjr|avanUra yedâ ediyor Millet Meclisinin dunkü 40 mcı birleşiminde M.P. Kırşehir Milletvekili Memduh Erdemir'in Demirel hakkında «Başbavan Demirel paraya çok düşkündür. Mektuplan o satmıştır» şekhnde sarfettığı sözler büyuk kavgalara sebep olmuş, kürsüde konuşmakta olan Erdemir, önce A.P. İzmir Mılletvekilı Zeki Efeoğlu' nun yumruklu hücumuna mâruz kalmış, bilâhare aralarında Ulaştırma Bakanı Seyfi Öztürk, Devlet Bakanı Cihat Bilgehan'ın da bulunduğu 20 ye yakın A.P.'li milletvekili Erdemir'i dbve döve kürsüden aşağı yuvarlamışlardır. HUKUK FAKÜLTESi ÖGRETIM ÜYELERI "SORUMLULARI IYI NIYETLE,, UYARDI: "Bildiriler modadır demek buhranı hafife almaktır,, tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine mensup 41 ögretim üyesi ve yardımcısı dün bir bildiri yayınlamışlardır. «Ankara Üniversitesi Siyasal BOgiler ve Hukuk Fakültesi öğretbn üyelerinin bir süredir yine düşundürücü olmaya başlayan lâiklığa aykın davranışlarla ilgili bildirisini desteklemeyi ilmin ve yurtseverliğin kaçınılmaz bir gereği bümekteyiz» diye başlayan bildiri şöyle devam etmektedir: «Atatürk devrimleri nasıl Anayasanuzm temel dayanağı ise, lâiklik da. çağdas uygarhğa erisebilmemlzin mutlak şartı olarak. o devrimlerin ortak ana temelidir. Bu sebeple Anayasamız ve kanunlanmız tarafından açık ve kuvvetli teminat altına alınmıştır. Oysa ki, bu tartışma kabul etmez uygarlık şartını ve kanunî teminatı hiçe sayan gerici zihniyetin devlet idaresinde tekrar canlanmaya başladığını, demokrasinin amansız kanseri olan demagojinin yalnız rejimimiz İçin değil. millî varhğımız İçin de vahim bir tehlike tasıyan din sömürücülüğü şekli altında. politika pazarma tek rar sürüldüğünü derin bir «sef ve kaygı ile görmekteyiz. inönü Demirel Uğurlama törenınde tnönü, Baş bakan Süleyman Demirel ile karşılaşmıştır. Bu karşılaşma sırasın da iki lider birbirlerinin ellerini sıkmışlar, Demirel tnönüye kar yağışı sebebiyle dışanda kalmamasmı, şeref salonuna girmesini tavsiye etmiş, bunun üzerine de (Arkası Sa, 1. Sü. 5 de) DIŞ HABERLER SERVİSİ Fransız Millî Emniyet Müfettişl öldürüldü M TRAFİK DAVASI Sebep Saat 15 te Ahmet Bilginin Başkanlığında toplanan Mechste Adalet Bakanının, seçim tasansının geçici komisyona havalesi ni isteyen önergesi kabul edildıkten sonra gundemin dokuzun cu maddesınde bulunan «Miljet Partisi Meclis Grupu Başkan Vekili Yozgat Milletvekili IsmaU Hakkı Akdoğan'ın, Orgeneral Cemal Tural'ın Milli Savunma Bakanına yazdıgı resmî yazı ile Mr. Johnson'nn mesajınıJ ba sına intikali hususlannda bilgi edinilmek üzere Anayasamn 88 ci maddesi geregince Meclis araştırması vapılmasına dair önergesi» hakkında Akdoğan soz almış, Tural'ın mektubunun Ordu mensuplan tarafından sızdırıldığma dair hiçbir basın haberine rastlamadığjm, söylemiş, önergenin bazı şüpheleri ortadan kaldırmak için verildiğini, iti V j bar edilmesini belirtmiştir. 396 bin saatlik işgünü kayboluyor B' tanbul'da dolmuşların kaldırılmasından yana olduklarını be ütün traiik otoritelerinin Is Haeı Omer, Hilton' Otelinde yatak olarak kullaııılan bu divanda öldü Erdemir kürsüde llk sözü M.P. Kırşehir milletvekili Memduh Erdemir almış, bu sırada bir A. P. milletvekilı, Ç başkanın «tlk söz Memdnb Er | demirin» demesi üzerine «Allah | belâsını versin» diye bağırdığı |* duyulmuştur. Erdemir, mektup ^ lar konusunda kamu oyunda ba | zı şüpheler bulunduğunu, hüku % metin bugune kadar bu konuda j olumlu bir açıklama yapmadığı p nı ön<e sürdükten sonra özetle U şunlan söylemiştir: ^ NADİR NADİ Türkiyenin en zengin insanlarından Hacı Ömer Sapancı önceki gece Hilton Otelinde bir kalb krizi sonunda vefat etmiştir. 26 Ocakta Adanadan getirildiği uçakta da kalb krizi geçiren ve bütün ihtimamlara rağmen kur«Acaba satıldı mı?» tarılamıyan Hacı Ömer'in cena« Mektuplar acaba satıldı mı? zesi ailesi tarafmdan THY'dan 25 Bir para karşılığında mı temin bın liraya kiralanan özel bir u(Arkası Sa. 7, Sü. 3 te) çakla Adanaya götürülmüştür. m ' 1904 yılında Kayserinin Akçakaya köyünde doğan Hacı Ömer Sapancı genç yaşta Adanaya giderek işçilik yapmıştır. thsan, Sakıp, Erol, Hacı, Özdemir ve Şevket adlarında altı oğlu bulunan Haeı Ömer, Bossa TAŞ, Akbank, Nebati Yağ TAO, Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Toroslar Yağ fabrikası, îstanbul Millet Meclisınde dün, AdaAtermit Fabrikası, Sapek Tekstil let Bakanı Hasan Dinçer'ın, Se gıbi işletmelerin kurucusu, sahibi ve ortağıdır. çim Kanunu Tasansının Içişleri, Adalet ve Anayasa KomisyonlaTanınmış iş adamı bugün Adanada defnedilecektir. Cenaze törından seçilecek beser üyeden renine Adanada bulunan Enerji, kurulu geçıcı bir komisyonda göSanayi ve Tekel Bakanlarının da ruşulmeme dair önergesi kabul edılmiştir. t katılacağı bildirilmiştir. MHyardeı Hacı Ömer Hillon'da velat etll Seçim Kanıınu gecici komisyona havale edildi lirtmeleri, bu düzenin görünürdeki kolaylıklarından yararlanmakta olduklarını sanan hem şehrilerimiz üzerinde büyük tepki yarattı. Evlerınin caddeye çıkan köşesınde, kendilenni işlerinin Oulunduğj semte göturebilecek ucuz ve rahat bir araMilletimizin bütününe ait kut ca birkaç saniye içinde rastlayabılmenın pratik avantaildundan sal duygulan siyasi parti çıkarlavaz geçmek niyetinde görünrının ve siyasi ihtiraslann âleti ve meyen yurtdaşlanmız, bu tavsioyuncağı haline sokmak Anayasa ye karşısında derhal ısyan bay düzenhnize ve millî menfaatleriraklarını çekiverdılerr mize, hattâ varlığımıza olduğu ka dar dine karşı da yapılabilecek kö Dokunmaym bizim sevgili tülüklerin ve saygısızlıklann en dolmuşlarımıza!.» büyüğüdür. Lâik Türkiye CumhuKesin sonuçlar riyeti Hükumetini temsil eden, kişisel dini dnygulan ile resmî sıfaOysa, bu teklifi önt süren uz tmı titizlikle ayırma sorumluluğumanların, uzun süreden beri denu birinci derecede taşıyan Sayın vam edegslmekte olan bır ınceBaşbakanm bunlan bilmez görünlemenin mitematik ve ki«in so mesi büsbütün üzücü ve gel^cek hakkında dddî kaygılar nyandıneıdır. Din sömürücülüğünü düşünce ve vicdan hürriyeti ile maskeleme gayretl bu hürriyetleri savunma değil, bilerek soysuzlaştırmaktır. «Bildirilerin çok moda olduğunu» söylemek ise ciddî memleket dâvalarmı ve gittikçe ağu:laşma eğilimini gösteren buhran belirtilerini pek hafife almaktır. 27 Mayıstan evvel bol bol tecrübe edilmiş olan ve politikacıla ra da, memlekete de ağır hüsranlara ve büyük ıstıraplara mal olduğu büinen metodlarda ve zihniyette direnmenin gerçek yurtseverlik ve sorumluluk anlayışı ile asla bağdaşamıyacağını ve teh likeli bir tutum olduğunu kamu oyuna duyurur, ve sorumlulan en iyi niyetle ve önemle uyannz.» Psris illî Emniyet Müfettışlerıni den Maunce Gallibart, dun sabahın erken saatlennde Armaılle sokağında Ben Barka olayından dolayı aranan sanıklardan bın ile yaptığı müsadere esnasında öldürülmüştür. Aynı olayda polıs memuru Pıerre Couzıer ile Millî Emniyet memuru Gıbeau da yaralanmışlardır. Pierre Couzıer sol kolu, ayağı ve böğründen olmak uzere üç kurşun yemıştir. Gıbeau ise oyluğundan yaralanmıştır. Olay, şöyle cereyan etmiştir: Bir ihbar üzerme polısler Ben Barka olayına adı karışan sanığı Armaılle sokağındakı 21 numaralı St. Claır barında tutuklamak ıçın gelmışlerdı. Burada buMücahit BEŞER lunan kimliğı meçhul bın üzerı nuçlarma dayandıkları anlaşılaraodıktan sonra polislere her maktadır. Bunlan şöyle özetlehangı bir direnme göstermeden yebiüriz: bardan çıkmıştır. Ancak adam < Bugün göstergelerinde 180 bardan çıktıktan sonra bırden200 rakamlan bulunan modern bire ıçerıde pardesüsünü unutaraçlar, trafik tıkanıklı^ı yütuğunu söylemiş ve pardesüsünü zünden tstanbulun ana caddelealmak ıçın bır polisle birlikte rinde ortalama 1015 km. sür'atle yeniden içeriye gırmıştır. Polısseyredebilmektedirler. Sadece 5 ler ve kimliğı bilinmeyen adam yolcu taşıyabilen dolmoslar, ber polis otomobıllerine bınmek üzemüşteri için biniste ve inişte ayrelerken, adam birden bire parrı ayn durmaktadırlar. Aynca desüsünden 7.65 mm. lik bir taboş ya da yan dolu halde do banca çıkararak birbin ardınlaşan bu araçlar, müşteri bnladan ateş etmeğe başlamış, sonbilmek için kaldırımların kenara da Vıllaretdejoyeuse sokağı rından çok yavaş olarak çitmekyönünde fırlayarak kaçmıştır. te; sadece müşteriler için değil, Kuşatma müşteri olması ihtımali olanlar için dahi durmaktadırlar. Bu suOlaydan sonra barla birlikte retle arkadan gelen araçlann bütün mahalle çok sayıda polis da yolonn kesen dolmnşların, gü kuvvetıyle kuşatılmıştır. Polis nün aydınlık devresinde 396000 katılin mahalleden dışarı çıkasaatlik iş grücü kaybına yol aç madığı görüşündedir. Mahalletıklan hesaplanmıştır. Bu da nin evleri tek tek aranmaktadır. (Arkası Sa. 7, Sü. 6 da) (Arkası Sa. 7, Sü. 1 de; Imzalar UACI OMER ÜĞRETIM ÜTELERİ: Profesör Dr. Hüseyin Naili Kubalı, Ordinaryüs Profesör Dr Hıf Ü (Arkası Sa. 7, Sü. 2 de) Enosis ilân edilirse müdahale hakkımızı kullanacağız. GAZETELER