Katalog

11 Bir Mormon ki. SAN FRANCİSCO MEKTÜPLARI 2 Monnonlarm şehri Saltr takt Gty'de bize tanıtılan kişilerin bir ikisinden soz açmak Istiyorum. Böylece Mormonlnğun ne demek oldnğu dahs eüe tutulor bir biçimdo anlasılacak, ve bizleri birlikte ban sonuçlara gdtürecek. Salt Lake Gty'de kaldığınus otelde Türk sendikacılanna rastladık. AID programından gelmişler; meslek incelemeleri yapıyorlar. Çoğu Turldyenin meselelerini, ve asıl Bnemlisi meselelerin püf noktasını bilen cin gibi işçiler. Aksam üstü otelln salonunda memlefcet üstüne sohbet ediyorduk Id, sırtında tarmızı ekose yün gömlek bulunan gençten biri yanastı: Merhaba diye Antep şivesiyle konuşmaya başladı. Sonradan öğrendiğimize göre adı Albert Uzunyan. Anadolu. Ermenilerinden iken Seferberlikte Halebe, oradan da Amerikaya 'göçmüşler Uzunyanlar. Albert otuz dort yasında. 1950 de Salf Lake Gty'ye gelmis. Ama el sıkışından, konuşmasına, mimiklerine dek buram buram Anadolu havası kokuyor. Nasıl oUnuş bu iş? Babam Tiirkçe konuşur .babamın evinde Türkçe konusulur dJyor Albert. Traşh kafası, Isten nasırlasmıs ve çatlamış elleri, toraman haIlyle sevimli adam Albert. Çenesi de hiç durmuyor. Bir kaç evi varmıs, onlan kiraya verirmls. Bir tane de kendisi için yeni yaptırmı«, kansı Holândalı imis. Holândalılar temiz olur; onan için aldım; eve de, çocuklara da mls gibi bakıyor!.. diyor. Albert'in ev dediği de ev hani. Tdrkiyede olsa milyoner malikftnesi. Demiryollan Sendikasından Adnan Basarania beni aksam yemeğine götürdu. Ve evinin her yanmı gezdirdi bize: Aha bu yatak odalan, aha bn çocukların banyosu, aha bu birim banyo, aha bu mutfak Her odada radyo, odadan odaya konusmak için teıübat, kalori', mntfajrta bulaşık yıkama makineslnden şiş kebabı pişirmek üzere özel teçhizatlı elektrik ocagı, fırını, hava degisimi dfizeni, çamaaır yıkama makinesi, buzdolabı, ayn bir buzluk . Albert buzluğun içinden naylon torbalarda etler çıkanyor: Aha bu geyik eti!.. Her yıl ava çıkar geylk vurnrum. Bnxtukta Istediğin kadar sakla Yemek geyik etinden köfte, balgur pilân, haslanmış mısrr, biber dolması, domates salatası, ayran, tatlı. Holândalı gelin, Türk yemeklerinl öğrenmiş. Albert evin ötesinde berisinde şimdi nnutttuğum bir sflrü maklne ve tertibatı bize teker teker açıkladıktan sonra masaya oturduk. Mormon ailesi fiyeleri haniTnın yönetiminde dua ettfler. Uzunyan tabaklan önümüze sürüyor. Hep o sevimli haliyle: Yeyin arkadaşun! Uznnyan tam bir Mormon imiş anlattığına göre . Sigara, içkl yok. Zina Allah göstermesin. lyi bir vatandas imis o .. Oyunu kime vereceksin? diye sordok. Goldvvater'a! Neden? Kuvvetli adam arkadasım. Bu dflnymda yumusaklığa pek gelmes. Ben Korede savastım. Düşmans lert olacaksın . Hem Goldwmter namuslu adam Sizin peygamber kime oy vereoek? Johnson'a Peki nasıl olsn bn işf Peygamber senden lyi bilmez mi ne yapılacağını? Albert sustu. Kafasını kaşıdı, düsündü, cevap verdi: Bak şimdi! Burada «hurriyetlik» var. Herkes istediğine vertr oyunu Peygamber bana oy vereceksin dedl. Ama oyunu Johnson'a vereceksin demedi. Buraya Johnson da gelir, Goldwater da . Peygamberler ikisinin de sırtını oksar, ikisine de «Good luck» der. Anladın mı arkadaşun! Peki peygamber size «oyunuzu Johnson'a veriniz» derse? Veririz elbette! Albert Uzunyan Mormon kflisesinin başındaki zatın Tanrısal fflşkiler içinde olduğuna inamyor. Bunu kendisine sorduğum Eaman gözlerine baktım. Said! Kurdi'ye inanmıs Nnrcn »aflyeti içinde ve ciddiyetle cevap verdi. Peygamberlerine olan bu körü körüne bafuhfına rafmen Albert makinelere de mutbiş duşkfln. Büyüklerin tavsiyesiyle evinin bodromunu gelecekteki bir savaşa hazırlık olarak donatmış. Altı aylık yiyecek, konserve, buğday, silâh, cephane v.b. binlerce mermisi var Uznnyan'ın . Üstelik mermileri kendisi doldurmasını blliyor. Bütün bunlan nerede Bğrendln? Askeri okulda! Orduda çavuşluğa yükselmls. Bir harb eıkacagma inamyor. Ama gene de: Aha arkadaşun hükumatUr Allahın elinde kadeh gibldir. O, ne isterse o olur. Düşunüyorum Albert bn akUyla ve bu meslegiyle Anadoluda yasasa, sefaletin kuçağında bir fanatlk jibl yasıyacaktı. Kaynakçüık kcndlsuıe ne geflrirse onunla Tetlnecef, kendisfnl destekBycfl ve T5neten Mr eavatıfasayoıMbuı uıak buTunıtugtt tçht ne»9*patja|ıat fm•arscaktı. Burada Amerikan refahınm bir dlslisine Utnlmıj gldiyor. Çabsmaktan çok nazediyor Albert Uzunyan: Ben çok islerim, diyor, sabah ijlerim, aksam işlerim, bazan geee bile işlerim. tş çıktı mı karşıma, üstüne giderim. Bana burada «öttell Türk» derler. Yapılmamış iş öfkelendirir beni .. tşte size bir Mormon ki otomobili, evi, televizyomı, deniz motOrfl, av levki, çalışma zevki hep bir arada .. Sinemayı sever misiniz? diye sordum Holândalı hanıma. Ben severim, Albert uyur dedl. G^ruluyor ki Albert çahşmadığı zaman uyuyan cinsten. Ama modern bir peygamberin yönetiminde yssamamn yolunu bulmus, hem bn dünyayı hem de öteki dunyayı siğortalamıs kendisine göre . =haberlerı AlolOrkO anlamak ve famamlamak ııııiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ıııııııııııııııııımıııııııEıııı | D Ü Ş Ü N C E L E R | CENUP YOLU (Sammy Going South) Renklı Sınemaskop İngilizce EDWARD G. ROBİNSON CONSTANCE CUMMİNGS FERGUS MC. CIELLAND PAUL STASSINO Seanslar: 1130 1400 1630 1900 Suare: 21.30 NOT. Bu fılm abonemanın 5 ıncı fılmıdır Tel: 44 84 39 1 Bugün Matinelerden İtibareıı Beyoğlu E M E K Sinemasmda Senenın en guzel maceTa fıimi 11 ton zararlı gıda maddesi intha edildi Yazan: Doç. Dr. Cavit Orhan TÜTENGlL ı 1964 yılının ilk 9 ayı içinde lstanbul Belediyesi hudutları içinde sağlığa zararlı 11 ton gıda maddesi ımhâ edılmıştır. Bozuk gıda maddelen ımalâthanelennın bır çoğu Belediye hudutları dışında kaldığından kontrollar olumlu bir sonuca ulaşamamaktadır ll hudutları içinde bulunan ve lstanbul Beledıyesdnden ayrı olarak çalışan 14 belediye ve koy teşkılâtının ise kontrol ıçın yet kılı elemanlan bulunmadığmdan bu mıntakalarda satılan ve yenen gıda maddelennin sağlığa zararlı olup olmadığı tesbıt edıle memektedır. Bır sure önce Sağlık Bakanlıgı tarafından kurulacağı açıklanan ve kontrolların tek elden ve yeterll bir sekılde yapılmasını sağlayacak teşkılâün kuruluş hazırhklan da henuz başlamamış olduğundan sağlığa zarar verıcı gıda maddelennin satışı onlenememektedır. Erenköy ile Süğütlüçeşme arasında yeni bir yol açüacak Erenkoy ile Soğutluçeşme arasında; tren yoluna paralel bir yol açıl ması kararlaîtınlmıştır. Imar plânına gore açılması gereken yol dolayısıyle bazı ıstıml&kler yapılacak v» bu arada Göztepe istasyonunun yanında bulunan Beledıyeye aıt dukkânların bir kıs mı da yıktınlacaktır. thraç edilecek mallarla ilgili çalışmalara başlandı Muşterek Pazar devletlenne ıhraç edilecek mallar ile ılgılı olarak îstanbul Tıcaret Odasınca çalıgmalara başlanmıjtır. Uye devlet lere ıhraç edilecek tütun, fuıdık, kuru uzum ve incır gıbı maddelen n Turkıyeden ıthal edıldığını tevsık etmek uzere menşe şahadetnamelen yerine kaım olmak uzere ABT normlarına uygun olarak «Tedavul Belgesı» hazırlanmıştır. Yer yer hafif yağış önumüzdeki 24 saat içinde yurdumuzda hava: Karadeniz bolgeri parçalı bulutlu ve yer yer hafif yağıslı, Mannara, Orta Anadolu ve Doğu Anadolu bolgeleri par çalı ax bulutlu, oğleden sonra EshljtJıf*, Ankara, Srnrs, ~Erzincan ve Erzurum çevreleri parçalı çok bulutln ve mevziî gağanak yağıs ü, diğer bölgeler az bulutlu geçecek, hava sıcaklıklan butun bol gelerde biraz artacak, ruzgârlar kuzey ve dbğu Jonlerden haüf, yer yer orta kuvvette esecektir. «Sıyasi cidallerin çoğn basit cenın bağımsızlığını şart ko^ar. tir. Fakat içtimai mesai her va Aklın uzerınde sulta kuran hukit için musmırdır. Bizim mü rafelere, ınanışlara ve kurumlanevverlerimtz buna çalışmalı. ra karşı oluşu sebepsız değıldır Neden Anadolu'ya gelip nğrasAtatürk'ü anlamanın bir yanı mazlar? Neden milletle doğru onun bağımsızlık savasçılığı ıse dan doğruya temasta bnlnn otekı yanı da gerçekleştırdığı mazlar? Memleketi gezmeli, * devrımlerın butunluğudur. En milleti tanımalı, eksiği nedir buyuk eserınız hangısıdır? sorugörüp gostermeli. Milleti se\ suna verdığı şu cevapta bu duraek böyle olur. Toksa lâfla şunce açık ve seçık olarak ıfade muhabbet fayda vermez.» edılmıştır : «Benim yaptıgım işler birl di(Ekım 1919) ğerine baglı ve lüzumln alan şeyMUSTAFA KEMAL PAŞ\ cVarhk Yılhğı 1964» ıçın «ölu lerdirj. Toplum olarak Ataturk'u anla munun bu yırmı beşmcı yıldonumak basamağına henuz ulaşamamunde, Ataturk'un çağdaş uygar dığımızı sojlerken »ıstıklâlı tâm» lık duzeyıne çıkabılmemız ıçın bize çızdığı yolun neresındeyız' ve cTurk Devnmının butunluğu» anlayışında açılan gedıklere ışaBuyuk Önderın dıleklerı sızce gerçekleşmış mıdır' Gerçekleş ret etmek ıstemıştık. Bu gedıkler medığı kanısındaysanız bunun Ataturk'u tamamlamak meselesını ortaya çıkarmaktadır. Kurtunedenlen neler ve sorumluları kımlerdır?» »orusunu şoyle ce luş Savaşı sonrası duzeyıne yenıden ulaşmak içm Ataturk'u tavaplandırmıştık : mamlamanın yanısıra, Turk Dev«Çağdaş uygarlık duzeyıne çı nmının gerçekleştıremedığı hekan yolun neresınde olduğumuzu deflere ulaşabılmek ıçın de Atasoylemek guçtur Çağdaş uygar turk'u tamamlamak soz konusulık duzeyınde olan toplumlarla dur. olmıyan toplumlar arasında ya* pılacak kıyaslamalarda ele alıAtatürk'ü tamamlamanın ilk nacak olçulere gore değışık sonuçlara varmak mumkuDdur. Bı anlamı «ıstıklâlı tâm» ve «Turk çım benzerlıklerı ve aynı kelıme Devnmının butunluğu» anlayılerı ozdeş kurumlar ıçın kullan şında açılan gedıklerı kapatmaktır. Bu davranış Ataturkçuluğe makta olduğumuz sanısı objektıf bir kıyaslamayı yetesıye guçles yeni bır şey katmıyacak, onu eskı duzeyıne kavuşturacaktır. Yeni tırmektedır. Dunyada olup bıten lere sırtını çevırerek kendi ken bır «kuvayı mılliye ruhu» na dısıni tekrara yonelen toplumu muhtaç olduğumuzu ilerl «urenler bunu soylemek istıyorlar. Amuı içın, gerçek dısı zorlamalar olumlu bir sonuç vermeyınce, taturkçuluğu eskı duzeyıne ulaştırmak yetmez, eksık kalan yankurtuluşu (bıle bıle lâdes) lerde aramak eğılımı guç kazanmakta larını tamamlamak da gerekır. Ataturk'u tamamlamanın asıl andır, denebılır lamı Turk Devnmıne yeni katkıAtatürk'ü anlamak basamağına larda bulunmaktır. henuz ulasamamış olan toplumu«Benim müstesna oldufnma damuz, Atatürk'ü tamamlamak ıçın ir bir kannn yoktur» dıyen Atazorunlu olan hamleyı elbette gos turk kendı eksıklermi dıle getırteremez. Sorumlulara gelınce; mekten de çekınmez. Konuşmayanlış Ataturk yorumcuları ile larından birınde «Ben çok içtiAtaturk goygoycularının, Ata maiyat ile mesgul olmadım» der turk'e karşıt olanlardan daha çok Iktisadı meseleler karşısındakı bu sorumlulukta payı olduğunu durumunun da aynı olması olasanmaktayım > (1) ğandır. Müstesna bır sezışle or* taya koyduğu bazı meselelerın gerçeklık kazanamamış olması Atatürk'ü anlamak, Ataturkçü çevresının ve o gunku Turkıye akımın temelıne ınmevı zorunlu kılar. Bu temel nedır? Ataturk, koşullarınm da bır sonucu olmuş «tstiklâli tâm, bizim bngün. de tur. Kendısının de belırttığı gıbı, «Bız daha çok hatveler atmak ruhte ettiğımız vazifenin ruhu mecburiyetindeyiz^ aslisidir* derken Ataturkçuluğun uzerıne bına edıldığı temelı dıle Turk Devnmının ilkelerınden getırır ve «ıstıklâlı tâmmımızın bırı olan devrimcılık, katılaşmış temını ve idamesı» ıçın «sıyasi, bır toplum duzeni yerine yeni mall, iktısadı, adlî, askert, harst oluşlara açık bır anlayışı zorunve ilfih > alanlarda bağımsızlığı lu kılar. Dınamızmını yıtırerek mın gereklı layar. Ona gore, kendı tizerine kapanmak Atabunlann herhangı birınde istık turkçüluğü donmuş kalıplar halâlden mahrumıyet, bütunfinden lıne getmr ve yasama gucuaft lamahrumiyet demektır. yıflatır. Batılı bir toplum olmak •e halkın mutluluğunu daha ıleri Gorulduğu gıbi Ataturk bir «Bağımsızlık Savaşçısı» dır. Sa bır duzeye çıkarmak, değışen dünya koşulları içmde, Atatürk'dece sozkonusu ettığı alanlarda ün sürekli bir ülkusü idi. Bu ulbağımsızlık savasçılığı etmekle kuye bel bağlayan genç kuşaklar kalmaz, daha da onemllsi dusun ve duşuncede genç kalanlar içın (Basın 20998/13790) Ataturk'u tamamlamanın yolu daıma açıktır. «Bugüne kadar istıhsal eylediğimiz mnvaffakiyet, bize ancak terakki ve medeniyete HALİDE EDİP ADlVAR'ın meşhur romanı doğru bir yol açmıstır. Yoksa terakki ve medeniyete henüz isal etmiş değildir. Bize ve ahfadımıza düşen vazife bn yol fizerinde tereddütsüz ilerlemektir». (Ağustos 1923) • • Hülya KOÇYİĞİT Burçin ORALOĞLU «Sen olmedın» edebıyatı ile Ataturkçuluğe ve Turk mılletıne Bu Hafta: Beyoğlu YENİ AR Şişli KERVAN * yararlı olunamaz. Ataturk'e yaKadıköy OPERA Çarşıkapı ŞIK TAKSİM ve pılacak kotuluklenn en buyuğu onu bır evlıya halıne getırmekDURU FİLM'le çalışan bütun sinemalarda tır. Basmakalıp, şekılci ve çıkarcı Ataturk sevgısı artık yennı ReklâmcUık 4232/13787 gerçekçı, tenkıdçı ve tamamlayıcı çalışmalara bırakmalıdır. Ataturk somurucüluğune bir son verılmehdır. Yazımızın başına aldığımız cumlelerınin son ikısındekı «millet» kelımesi yerine «Ataturk» kelimesinı koyarak bir daha okumalı ve düşunmelıyız. 1 NAYLON ERKEK ÇORABI: 3637 çıft En geç teklif Şurasını unutmamalıyız ki, muddetı 23/11/1964 akşamına kadardır. Turk mılletinın hayatında Ata2 MUHTELIF, POPLİN VE KETEN GÖMLEK Cem'an 5212 turk bir fasıl değil, yeni bır basadet Son teklıf tarıhi 25/11/1964 dur langıçtır. Onun onculuk ettıği e3 IŞÇİ KEPİ (Tulumluk lâcıvert ketenden) 5292 adet ser eksıksız olmadığı gıbi tamamlanmış da değildır. Genç kuşakEn Reç teklıf verme muddetı 30/11/1964 dur. ları beklıyen en onemli gorev bu 4 KASKET: Lâcıvert serj kumaştan 348 adet gn serj ku«başlangıç» ı surdurmektir. İ maştan 1561 adet Son teklıf tarıhı 30/11/1964 dur. ! Şartnameleri Malzeme Mudurluğu veznesınden temın edıle%ılır (1) Bk. Adı geçen cser, îstanbul 1963, •. 197198. (Basm 20967/13792) • Yazımızda yer alan Ataturk' un fıkirleri için, Prof. Enver Zıya Karal'ın derledıği «Atatürk'ten Düşünceler» adlı kitaptan yararlanılmıştır. (Ankara, t ı., 2. baskı, XV+175 sayfa, îş Bankası Yayını). Dftner lyna 1 DENİZGJLJK BANKASI T.A.O. dan: Aşağıda Yazılı Malzeme Almacak lstanbul Liman Başkanlığından 1 ImiNIHIINK SEVİM re İBRAHİM BODUR Kızları HATICE ZETNEP'ln Doğumunu bütün akrab» T« dostlanna memnuniyetle «JuyururUr 7X11964 Oüzelbahçe Kllnlfcl Cumhuriyet 1Î776 14121960 tarihinde İstanbul Boğazmda çatışma neÜcesi yanarak batan Yugoslav bandıralı Peter Zoranıc adü tanker Servıburnunda karaya çıkanlarak oturtulmuş bulunmaktadır. Başkanlığımıza herhangı bır çıkarma masrafı ödemeisizin alınabılecek olan mezkur gemı enkazının sahıpleri tarafından 15 gürı zarfında bulunduğu mahalden kaldırüması, aksı halde Mahyeden satışı talep edıleceği 618 sayıh Lunanlar Kanununun 7. maddesi gereğınce ilân olunur. (Basın 21074/13794) Ankara Türk Amerikan. Derneği Salonlarında KASIM 11 RECEP 6 § E J 146 S V. 1 6 41 11 1î ! < 9 58 14 37 16 54 18 26 456 i i BEL PET (İstanbul Belediyesi Petrol | Ofisi) Akaryakıt ve Müştaklan Ticareti \ Limited Şirketinden : j 1 Şırketımize ait Florya Şenlık asfaltı üzerindekl akaryakıt satıs. ve servis istasyonumuzun işletilmesi kapalı zarfla teklıf ahnması suretiyle tâlipleri uhdesıne ıhale edılecektir. 2 Bu ıhaleye ait şartname ve işletmecilık sozleşmesi Şırketimizan Harbiye, Cumhuriyet Caddesi, EmekJi Sandığı İş Han, No: 209 kat: 7 dekı merkezmden onbeş lıra mukabılinde tatil günleri hanç her gun saat 9 12 ve 13,30 17,30 (Cumartesi 9 13) arasında temin edılebilır. 3 Dıaleye iştırak edeceklerin teklıf mektuplarını en geç 19/11/1964 perşembe günü saat 17,30 a kadar Şırket Mudurluğune teslım etmış olmaları şarttır. Postada vâki gecıkmeler nazan itıbare alınmıyacaktır. yapıp 4 Şırket ıhaleyi dilediğıne vermekte ve ihaleyi yapmamakta serbesttır. (Basın CUMHURIYETuı 20787/13768) 90 J j t | • arsivinden Seane TotoğrafCar Scrgısi Derleyen ve Tertipleyen TÜRKİYE BANKASI Reklâmcdık 4165/13788 7 03 9 42 12 00 1 34 12 01 Cumhuriyet'e Tuccar kulübünün kapılan niye kapalıdır? Tercuman rehber Yuksel Eken jazıjor 28 Ekim 1964 gunu biri Amerikalı bir muhendis hanunl diğeri Alman Buyukelçlliîinde çalışan iki hanun turist dinlenmek için Mersin'e geldiler. Ankarada bulunan beylerini tanıdığun icin Mersin'de kaldıkları muddetçe kendileri ile ilgilenmem gerekiyordu. Esasen Mersin Bolge Turizm Mudurluğunun tercuman rehberi olmam dolayısiyle her turist ile ilgilenmem vazifemdir. O gun için şehrin yegâne gîdilebilecek >eri Tuccar Kulübıinün Restorani idi, zira diğer yerler bavram arifesi dolayısiyle çok ka labalık \e sarhos fazla idi. Tüccar Kulubu İdare Heyetinden bir uye ile (bu zat Mersin Turizm Derneği Başkanıdır) kulüp başkanına bir defaja mahsus iki hanım misafire vemek vedırebılmem icin rica ettimse de kabul edılmedik. Bugun icin demir perde gerisi memleketler bile turistlere ka pılannı açtıkları halde acaba Mersin Tuccar Kulubunun kapıları niye kapalı? mektupla,r ••••••••••••••••••••• • • • • • • • • • • • • Bir derletln gelir kaynağı • •olan ormanlar koylulere bırakı J • lıp da neden harap ve hitkin J Jhale duşurulüyor? « ^ Bır yandan baita ile kesme 4 •bır yandan keçıler. Acaba bu • ^ormanlAr korunamaz mı** î • DeTİetin ormanı koruması ^ ^Için bıraktıklan memurlar ^ ^koylüleıden odun çekecek, 4 •hajvan başına bır ölçek an» J •alıp serbest edişini, neden yuk T Jsek makamlar kontrol etmlyor"^ • Ahmet KORKMAZ • • ÇERKEŞ Ilâncılık: 3424/13786 Alâkalı Bakanların dikkatine Bir acı şarkı Yazan: A. J. Cronin llllllllllll 314 BlK ACI ŞARKI «E, ben de seni severim» dedi. «Doğru söylfiyorum. Sık sık görüsmek isterim, sana buralan göstereyim, içine kapanıklıktan kurtarayım seni. Hayat zor, Laurence, senin de kusura bakma ama biraz daha dunyayı gorup oğrenmen gerek. Adaminsan arasına kanşmalısın, arasıra biraz eğlenmelisin. Darılıyor musun bana bunları söylediğün için?» «Yo, hayır, Nora.» Otekiler geliyorlardı, Nora daha çabuk çabuk konuşmaya başladı: «Dur sana soyliyeyim: Önümuzdeki pazara Martin'le Terry bir yere gidiyorlar. O gun sen bize gel, sen nasıl istersen öyle vakit geçiririz.» Tıkanacak gıbiydim. «Ah, Nora, ne guzel! Sabahtan mı geleyim?» Bir kahkaha koyuverecek gibi geldi bana. Sonra dudakları kıvrıldı, o kıvrık ldrpiklerin arasından gozlerinde ışıltılar kıvücunlandı: « Ne vakit istersen gel» dedi. «Ama, pek erken olmasın, yatakta bulursun beni.» Gene bir canlanmıştım, sevincimden gülümsüyordum, baktım otekiler geliyor, neşeli bir tavır takındım, çok iyi bir vakit geçirdiğimi söyledim, hepsıne pek içten Allahaısmarladık dedim, Josephine Gilhooley beni bir dahaki toplantısına çağıruıca teşekkür ettim Butun bunlar benim yaradılışıma pek aykırı numaralardı ama, şimdi yapabiliyordum, çunlrii biliyordum ki Nora gerçekten değer veriyordu bana. En sonunda onlardan ayrümca, eve gelinceye kadar havalarda uçtum, tramvaylann gürultdsü çalgı sesleri gibi geliyordu kulafnna. Annemin haftada bir yazdıği mektuplarm dışmda, postadan bir şey beklemezdim. Onun için, çarsamba sabahı kahvaltıda Bn. Tobin bana bir Çeviraı: Vahdet Cültekin ııııııııııııııııııııııın BtR ACI ŞARKJ 315 316 BtR ACI ŞARKI kart uzatınca pek şaşırdım. Eskl öğretmenim «Igne» den geliyordu. Kısaca şunlan yazmıştı: «Niye gelmedin beni gönneye? Bu hafta çarsamba ya da perşembe günü gel, bekliyorum.» Ben onu çoktan unutmuştum. Bende bır takım kabiliyetler olduğunu, belki de ounadığım söylemesi içimde bir acılık bıraknuştı; onun için, yeniden sınava çekilip ters yüzune geri çevrilmeye hiç niyetim yoktu. Geleceğim, onun dediği .ibi kötuyse bana hiç bir yardımı dokunamazdı, besbellıydi bu. Gitmiyecektim. Durumumu duzeltmek için hiç bir adım atmıyacaktım annem gelinceye kadar. Boyle diyordum ama, o gun akşama kadar boyuna kartı cebimden çıkanp çıkarıp bakmaktan da kendimi alanuyordum. Ne de olsa benim için pek seyrek raslanan bır olaydı bu. Sonra, «Karttaki yazıda bir acele sezilmiyor mu'diye kendi kendhne sormaya başladım. Onu da bırakuı, eski oğretmenime borçlu sayıhrdım. En sonunda, bana ozgü bir kararsızlıkla, o akşam saat yedide Yamaç Sokağında 212 numaralı evin kapısını çalıyordum. Bir pansivondu burası. Pek orta halli bir >er olduğu da açıkça belliydi: O çıplak taşlığındaki lahana kokusuyla merdivenlerdeki jırtık muşambalardan çıkarmıştım bunu. Öğretmenim ikinci katta, arkada bir odada yatıp kalkıyordu. Ben içeri girdığimde pencerenin önunde kitap okuyordu. Beni beklediği belliydi. Hiç azarlamadan kargüadı. Omzunun uzerinden goruyordum: Benim için hazırlık yapmıştı, hem de pansiyondan değil kendi kesesinden. Pencerenin yanındaki yuvarlak masada bir şişe gazozla bir tabak bisküvit duruyordu. Beni oturttuktan sonra: Laurence» dedi, <geeeo fün bir şey düsfinddm, iyi bir sonuç verebilir, venniyebilir de. O gunden beri bunu kendime is edindim, arkasını bırakmıyorum.» Bir oğrenci gibi: «Evet öğretmenim» dedlm. • Dur sana önce içecek bir şey vereyim.. Gazozu bardağa bosalttı. biskuvitleri bir evsahıbi tavnyla uzattı. « Siz de buyurmaz mısınız, efendira?» dedim. Gulumsiyerek, «ha>ır» der gibi başmı salladı. Bir iki dakika beni suzdukten sonra: «Laurence» dedi, sesine bir coşkunluk gelmişti, «Ellison uzerınde konuşmak istiyorum seninle.» Aval aval: «Ellison» diye mırıldandım. Başını salladı, sonra, parmaklannın uçlarını ters bir V biçimi vermek uzere birbirine bitiştirerek bana doğru uzandı. Bilirsin belki, ünhersiteye bağlı bir takıra kurumlar, vakıflar, parasız yatılı gibi şeyler var. Bunlann kimisi pek acayip üniversite yonetim kurulu kabul etmiştir ama, sen pek tuhaf bulabilirsin . bağışlan yapanlarm yaradılısını gosterir bunlar.» Öğretmenim burada bir durdu. Gozlerini bana boyle dikmişü Id biskuviü falan unuttum. tşte, John Ellison da acayip bir adamnuş, Laurence: Forfar'lı bir değirmenci, işi de pek oyle buyuk çapta değil, okumuşluğu da pek jok; ama, ateşli bir İskoç milliyetçisi, Iskoç tarihine de pek meraklı. Bana ojle geliyor ki her jıl Bannockburn'a gidermiş savaşın yıldönumunde. Her neyse, seksenuç yaşında oluyor, nesi \ar, nesi yoksa hepsini üniversiteye bağışlıyor: Beş yıllığına almacak bir oğrenciye yılda otuz tngiliz lirası verilecek. Yanşmaya her oğrenci girebilir; İskoç tarihinde yeri olan birini yazıyla anlatacaksın. Yalnız, konuyu önceden bilmiyorsun, Ilâhlyat Profesoriı seçlp sana vereeek. Yan da, ağustosun ilk hartasmm son günü finiversite(Arkaa var) •••••••••••••••••••• • 25 yıllık ö derdi lstanbuldan Mahır özbek >a zıvor: Guzel tstanbulumuzu suslıven bııjuklu kuçuklu, fakat bütun hepsının kendıne bâs oır özel lıği olan camilerimızın, ısimle. rıni Istanbullu olarak acaba kaç kısı tam olarak bılmektedır? Bır de burata dısandan gelen zıyaretçılerı düsunun! Bu camilerin tam çirıs kapısıtıa: Israıni, ınsâ tarihını ve mımarînı bildiren bır le\hanın konması, çok masraflı, mali bir kulfet mıdir? Bır camıin yamndan geçerken \eva bır zUarete gitmede kim seje sormadan, o camiin ısmıni ve tarihini bılmek. herbalde çok ıvi bir sevdir. Yapılacak bn is; kulfete defer bır Kıvmet ifade eder 7annederim. Gamilerin adlarını kapılarına yazsak Hasta tavuklar satılıyor Ceyhandan bir okurumnz }"•zıvor: Son gimlerde Ceyhan pazarında hasta tavuklann satıldığı görülmektedır. Geçen gün 16 liraya aldığım iki tavnktan biri 1820 saat lonrs ölüverdi. Aea. ba belediye, bn konn fizerine eğılemez mi?.. Pazarlarda, vatandasın sağlıfına zarar veren mad. delerin satılmasına tnSni elmak gerekir. xxvn Garipçe koyu oğretmenı Mehmet Çakır yazıvor: Ben (25) yıllık egıtmenım. Vazifeye ilk basladıgım yıllarda (10) lira ücret alıyordum. l • zun yıllar bu mahrumıjetlerı çektikten sonra kademe, kade me durumlarımız duzeltıldı ve son çıkan (326) savılı kanunla da ücretten maasa geçerek du . rumumuzu bir derece daha du zelttifinizden bütün eğıtmen arkadaşlanm adına teşekkür eder, hürmetlerimi arzederim. Sayın Bakanım: Bu meslek uğrnna ömrümuzü adamış bu lunmaktayız. Son çıkardığınız 28.3.1964 tarih ve 443 sayılı İlk. okul Öğretmenlerı ödeneği Kanunundan bizim de fajdalana rak diğer meslekdaşlanmız gibi daha bn i«lerde şevk ve hevesle çalıstırılmamız gerekir ken, bizler bn kannndan mah rum bırakılmıs bnlunmaktavız. Adı geçen kanuna bir madde ekleneceğine ve bizlerin de bu kannndan er geç faydalanacağımıza inanıyorcz. Bir ösrencinin dileği Bakırkov Msesinden Okan Beştepe vazıvnr : 1963 1964 guz doneminde BakırkSy Lısesınde çırdıffım flzık lise bitirmc imtıhanı esnasında mide kanaması çecirdicimden acele olarak oknl doktoru cağrHdı Doktor untıhana de\am edemıyecek bir durumda bulunduğumu raporla hildirdi. Ogün imtlhana devam edemedım ve 4 jrün istirahat ettını. Raporla olcula muracaat ettiğbnde bu durumda untıbana girmemi .vonetmeüğm yasakladığını bildirdıler Bn ne biclm duntmdnr. Yonetmelik airuna haklı bır dnmnda olan bto Ulebeyi feda etmevi hiç btı münevverin tasvib edeceğlnl zannctmiyorum Sayın MilH Eğltim Bakanının dammnmla Ilgllcnme«inl rfc» «jİTornm