18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1953 IYET , CUintfUKIiF f Merakît Resimler j * [TARİHTEN SAHIFELERİ Haliç kıyılarına dair Yazan: Haluk Y. Şehsuyaroğln U SAHTE BARON,, : KAZRAB KuTTt Londrada bir sirkte, Umir işlerile mesjaıl ol» i*.Çiler birden yanıbaşlarında bir arslan görunet ] donakalmıs,lardır. Fakat terbiyecinin de oralarda bulunması, bir kazanın çıkmasına mâni olmu}, arslan, çıktığı kafese tehlikesizce »okulmuştur. Sonradan yapılan tahkikattan anlaşılnusür ki, ijçiler ı yanlışhkla kafese giden yolu sökmüşler, arslan da buradan dışan çıkmıjtır. Kafesinden Çıkan Arslan... n îttanbulun fethlndenberi Haliç kıyılan |ehrin keaii nüfuılu ve hareketlı aahalarından biri elmuftur. İstanbul terıanesinln Kasunpaşa ile Haskoy arasmda kurulmaıilt burası bır sanayi mıntakası halıni almij, ıkt köyun arkanna dojru sırtlar İKİ. usta «vltrile kaplanmışür. Haliç şehrüı llmanı olmak itibarile de ıınptratorluğun her tarafından gelen gemilerle dolup bojalmıs, muhtelıf isimli Iskelelerden, çeşidli mallar aluup verılmiştlı. Vaktile yağ, bal, un, erzak; hayvanat; kahve; tütün; «nfiy* ve ipek, pamukla bunlardan dokunmus kumaşlar ve sair guna mensucat lthalâtı için (kapan, mizan, çardak, mengene) namlarile dahilde ve lahilde mahsusan büyük büyük binalar ve hanlar insa edilerek bunlara ayn ayn trninler, naibler. kfttıblar, mubaaıtrlar Uyin edilmed ve gelen «tyanıa mtnsub olduklan daireltrd* çr kanbp mutlaka eralarda gümrüklendirilmesi tMstı (1). Harekttli bir «anayi v» tlcaret merkezi bulunmaıma rafmen Haliç kıyılan diğer taraftan İstanbulluların eğlence yerlerinden birıydıBahariye, Kijıdhane ve Karaağaç ••mtlerl aaırlarca tstanbulluların kayıklarla, arabalarla gitUkleri, 4»ude ve net'eli Mmanlar geçırdikleri yerlerdi. Kasımpasa tersanesinin imalâthanelerine, gemi go*lennt, depolara mukabıl Sütlucenin, Karaa. |aç ve Halıcıo|lu kıyılarınm kasır ve köşkleri, Eyübsultanın dinî Ibideleri, türbeleri Halicin sanayi havasını daıma değıştirmiştir. "Hahcm ««ki drvırlerde meşhur ticaret iskelelermi Hasır lskeleıl, Unkapam iskelesi. Yemış iskele. si, Tütun Gumrüğü iskelesi, Tekirdajı iskelesi. Balıkpazarı iskeleleri ve dığer bazı iskeleler teşkil edıyordu. Ve ticaretin kesil olduğu yerlerde (serapa keresteci dukkânlan), (serapa yemisçi dukkânlan), (serapa leytinyağı mahzenleri), (serapa bahkçı odalan), (serapa 1 » 1 moncu dükkftrılan), (aerapa tutuncü dükkânlan) gibi muhtelıf yıyecek ve ıçecek maddelerıne aid mağazalar bulunuyordu. Haliç kıyılarınm bazı nujıtakalarında müslümanlar, dijerlerınde müslüman olmıyanlar oturuyorlar* dı. Bu semtlerin fskirlerden, ort« hallilerden, zengınlerden sakınleri vardı. 19. asrın ikinci yansmda Yemiş iskelesınden Unkapanına doğru Haliç kıyılanndaki binalar şöyle «ıralanıyordu: (Ayazma iskelesi kurbünde Tekirdağ iskelesi, kurbunde Cevahirci Arslan Yahudi yalısı, kurbünde Yasef Yahudmin menzıli, Peynirci Elhac Mustafı kullannm uhdesmde olan iki bab Yahud haneler. kurbünde Ceva. hirci Hayira Yahudmin menzili, L 24 saat içinde meşhur ettiğim yeni bir kadın Altet, dedim, mflhlm hldiselerden uzak kalmamak lâıımUır. Yukselen msanlan da ihmal etmemelı. Bugun Hindistanda mühım •dam olarak kim var? Hiç şüphe$ız Nehru. Nehru, bugün Hındıstanın büyük adarrudır Blnaenaleyh Nehru ile birlikte yürümtk lâzım. Gatetecilerle, Hindistan hakkında ve Hındıstanın bugünkü meseleleri hakkında konuştuğunuz zaman Nehru plânma dair bir nebze bir sey soylemehsiniz. En başta gelen meseledir. Nehru plftnı şudur: Aıya. Asyalılarındır! Asyalılar Asyalllarla beraber! Uzakşark, elele, garba doğru, ve komunizm aleyhinde! Bunu konuşursamz muhakkak birinci sahifeyı işgal edersinız. Komünizmlc mücadele meselesi de bir kenara bırakılmıyacak mühim mev BUİardandır. Bir gün öğleye kadar, Mihracenin tnemurlan, kendısine Nehruplânının hususiyetlerini öğrettiler. Bir de nutuk hazırladık kı sormayın! Arkasından, hop, RollsRoyce'a. Yolda, Mıhrace bana, nutuktan dolayı bir parça endişede olduğunu iöyledi. Sakm, söyleyeceklerine Nehru kızmasın? diye düşünüyordu. Netice itıbarile, söylediği nutuk, bir ihrac malına benzedi. Sanki, radyo mikrofonu salona bağlanmıştl da, nutuk Bombaydan veya Kalkutadan dinlenivordu. Fakat Nehru'yu ovdü, goklere çıkardı. *** mi vardı. Errol ata binmlşti. terkisınde de Prenıea oturuyordu. Bu aradı, Prenses, benim verdiğım talimata uyarak, basına herhangi bir demec vermıyordu. Gazeteciler annesile konuşmuşlardı, kadın onlar» löyle demisti: Kıtımın Errone olan münasebetinin «ona ermesine çok memnun oldum. Kızım bundan iki sene evvel Fljmn'letamşmak bahtsızhğma uğradığı vakit, Sorbonne'a devam ediyordu. Avnı zamanda mankenlik ediyor, hayatını karanıyordu. Derken Flynn peyda oldu Kızımı kjndırdı, teraler» mankenlik • > • mtkten ve derslerine devamdan ahkoydu. SeninJe evlenecğım diye midde bulundu, çevireceğı bir fi.aa de kendlsine has rolü vereceğinl söyledl. Ben önce bu izdıv^ca itiraz ettim. Nıhayet, baktım kı olacak gibi değü, razı oldum. Şimdı kıam artık başhca hedefini takib edebilir, yani tahsıüni bitırebihr. Ne zamandanberi? Bir aydanberi. Kâfi... Oldu, yapacatınu b«n bilirim, kırk seki* saat sonra gazetelerde admızı okursunuz. H«n»n. fetografını çektirdim. Bir kanapedc oturur ve bir kitab okur vaziyette. Henry Ml'ler'ia bir kitıbuu. Gazeteler, kırk tekiz taat »onra, onun, Orson'la evleneceği haberini yayınladılar. Bayan, annesinden bu evlenmeye izin alm?k üzere Londraya gidiyordu Fakat annesi bu izdivaca hiç de taraftar defildl. Genc kadın, Fransaya dondü. Tayyareden in'diği zaman, fazeteciler, etrtfanı «ardılar, Evlenmenız ne oldu? Vazgeçtim, •vl*nmiyec*fim. Etrafı bir hevecandır kapladı Çün ku. Eunıce daha evvel, nişanlandığını. mesud olduğunu herkese soylemisti. Acaba ne olraustu? Bu kısacık tayyare yolculusımda ne olmuştu da da böyle blrdcnbira karaı deSistirmişi? Bakm ne olmuştu? Euniee, tayyarede, pek sevinıli bir yatlı bayanla tanışmıstı Bu yas h bayan gayet bılgili bir falcı idi. Ona şövle demişti: Yavrum, sizin. bir genc adaml» evlenmek istediğinizl görüyorum. Bu adam, kendisini kâh Napoleon, kâh Jules Cesar zanneden biri. Hattâ bazan ikist birden old.ığunu sanıyor. Ama »izi sevmiyor bu adam. Kendinizı aldatmayın yavrucuğum, bu adamın, sevdiği kadın «ız değilsidniz Şu çizgiye bakm, hiç şüphe caiz değıl. Hakikat apaşikâr meydanda. Bu erkek s;zin!e tanışmad3n evvel evlenmiş, evlendiği kadını da hâlâ seviyor. Bu eski karısı meşhur bir kadınmış. Bır sinema yıldızı imiş... Guîdo Orlando ŞÖHRET FABRİKATÖRU kahvt dtllilı Ntdm Yahudinin menıili, gümrük mubasaın David Yahudının yahıı, t«nekeel Mison Yahudinin menzili, iplikçi »anafından Moralı Kemal Yahudlnın menzili, Cübbecioğlu îbrahimın uhdesınde olan iki bab Yahud haneai v* kahvesi, Elhae Veli Ağa kullannın bahkçı odalan ve bir bab bakkal dükkânı ve kahvMİ, mezburun uhdesinde olan Yahud hanesi ve kurbünde yasakeı kahvesi, kurbünde serapa kahve dükkanlan, kurbünde raüteveffa kapan tüccarlarından Elhac Hafız kullannın bina eylediği Maileziz çeşmesi, kapan naıbi efendi kullarına mahsus olan mahaldir, Unkapam iskelesi...) (2). O devirlerde Eyflbsultan kıyilan l»e aşı boyalı, çahnisll lebiderya yalılan ve sahilsaraylarla siislü bulunuyordu. Bostan iskeiesinden itibaren binalar şu sırayı taklb etmekteydi: (... Valde Sultan vakhndan dört kahve, Valde Sultanın imaret bahçesi, Hıbetullah Sultan sahilsarayı, Hatiee Sultan sahilsarayl, halen Eyüb ustasmın oturdugu Çukur yaU, Yalı Htmr mı iakeleai, Hançerli yalısı, hâlidır. Merhum Şah Sultan Tekkesi, Rumelıli Rıdvan Beyzade Süleyman Bey yalısı, halen teşrıfatl efendı kullannın yalısı, Hocagân Dıvaru Humayıından Salih Efendi yalıu, esnaftan Haıırcı Mehmcd Ağanın yalısı, Kundakçıbası T»hir Ağanın yalısı, Nakkaı Mehmed zevcesinin yalısı, Ketenci Hacı Abdullah Ağa yalısı, merkumun oğlu Hacı Hüseyin Ağanın yalısı, Bizemamn yalısı, esnaftan Tu> lumbscı Mehmed yalısı ..« Boyle tüccarlann, esnafların ve sanatkârUruı yalılan devam etmektedur (3). Eski asırlarda Haliç kıyılannda devlet ncaline, ulemaya. sultanlara mahsus yahlardan başka hukumdarlann da muteaddid kasırlan vardı Bahariye kasrı, Karaafaç yalısı, Kâğıdhane köşkleri ve Tersane sarayı devirlerinm pek zarif ve güzel bmalarıru tejkil edıyordu. leri bu ımnUkada toflannus sanatlarımıc arasındaydı. Diğer taraftan ilk bahrî ve berrt müh«ndıshanelerim« bu kıyılarda kurulmuş, garb ilmıle tednsat ilk deia bu mekteblerde başlamıştı. Geçen asnn sonlarında ve bugün Haliç artık eski şi'riyetini kaybetmls, kesıf bir sanayi mmtakası halini almış bulunmaktadır. 1884 yılmda yapılmıs Haliee aid bir plânda Eminönünden Unkapanma kadar jahil mağazalan, hanlan ve evlerile gösterilmi?tir. Bu kroklden an!a$ı!dığına göre Unkapanı köprüsünün hemen yanında Babı Seraskerinin kerestelerinm konuldufu genlş bir arsa bulunmaktadır. Sonra Unkaparu Odun iskelesi meydaıu gelmekte, onun yanında Unkapanı degirmenlne mahsus kâr gir mağaza «ltında Hacı Ali Ağanın ve onun altmda da merhum Reşid Paşanm kavaşbaşıjırun evl bulunmaktadır. Bunlan takiben blr çok Türk evleri sıralanmakta, nihayette (Mısır sarrafı Abram Paşanjn hanı) ve tek rar evler görülmekte, sonra tujla sprgıleri, ruğlacılar meydanı, Glridli Mustafa Paşanm muta^amf olduju vapur da^irmenl, defirmen memurianna mahsus ev, dükklnlar. kullukçu dükkânlan gelmektedir. Sahil boyunea tekrar mahalleler uzanmakta, ilk hlokta yirmi seküb aşağHa ve daha içerlek olanda yirmi dokuz ev görunmektedır Bir burun teşkil eden Odun iskelesi meydanı. sonra zeytinyağcılar iskelesi, zeytlnyağcılar sokağı, bazı evler, dükkftnlar ffelmektedlr. Bu semtte tamamen Türklerin oturduklan gorülmektedir. Asağıda bü vük kayık iskelesi, deniz tarafmda eirlfr, arkada dört büyük blok halinde kuru yemişçi dükkânlan bulunmakta. daha aıağı doğru g«yrimüslım evlerin arasmda sorı devir Kaptan Paşalanmızdan merhum Kavserili Ahmed Paşanın evi gelmektedir. Eminonüne doğru tekrar müsHlm*n evleri görülmekte ve az sonra da dukkânlar, mınareler buyuk depolar baslamaktadır. Haliç, eaki jiirli günlerinden çoktan çıkmıs. kıyılan fabrikalar, depolar, büyük ve çirkin binalar çevrelemistir. Yalnız tepelerinde Sultan Stllmın, Fatihin, Suleymaniyenm ihtişamı yükselmektedir. Bau akjamlar Süleymaniyenin golgesi vuran sularda bir hâtıralar sehriiyini bassularda bir hâtıralar sehrâyinl bajbarosıuı donanması doldurmakta, hayal edilen bir sahilhaneden Itrî'nin nağmeleri duyulmakta, Ebüssüud Efendinin, Sokullunun beş çifteUri Sütlücedeki yaUlarma doğru akıp gitmektedir... Valantuı Merellı'nin dostu demtk aslındt ne Vikont J«n dö ne d« Baron Graval'di. Onun iarni sadece Jan Gallay'd» v e | bir bankad» meraurdu. Bu mtmuriyete birkaç Mo»denberi geç\mifU. Jan Dahiüye Nez*reti ntemurlsnndaa binnın oğlu olup | 1896 senesüıde Doğu •yaieüeftodts btrinde poli» kÂUbi olarai. hayau Bu vealle Ile Bmniyetl Ujnumly» ajanljnndan Decr'onla tanısmıstı. Decrion easusluk t»jkilâtıada çah|makU idi. Fakat 11 " b u adam günün birinde düsman hecabıra çalısraakla itham adildifinden dostu Gallay da bu yüsden »Çlğt Fakat babası ne i» olsa hatm aayüan bir adamda. ^ 'müdahalesi üzertn« Gallay gene bısnet* alırurnstı. Ewelâ'n İRouan'da sonra Caen'de pclıs kornisar muaviniiğı eden genc,.; ^ terfi ederek gatodön'e komisor tayin edilnüjti. f Galliy bütün gfis çalıtıyo» v»xif««üıi VmSev bir mecaui ^ [gflal ila ediyordu... V 0 Rumanyalı Prenses İrene Ghia, |ahsî bazı üzuntülerı ve sıkmtılarına çare bulavım diye beni gormeye gelmıştı. Lâkırdıya başlarken: Artık son derece çaresizim, Mosyö Orlando, dedi. Pekâlâ, dedım, isterseniz intihar edin, ama Allah aşkma bana bir çeyrek saat evvel haber verin ki. fotoğrafçıları çağırabıleyim. Bu •damlar öyle maharetli ki, siz pencereden atlıyorsunuz, onlar aşağıda resminizl çekiveriyorlar. Bu prensesi, aktör Errol Flyn'le pek sık görmüşlerdi. Çoktanberi. Gunün birinde, Flynn'in Patricia Wymore'la evleneceği haberi duyulmuştu. Prenses bundsn dolayı yeıs içindeydi. Onu bana bazı ahbablarım yollamışlardı. Bu müşterek dostlarımız ona, seni sıkınüdan kurtarsa kurtarsa o kurtarır, demışlerdi. Mesele basit, diye ilâve ctır.ışlerdi, sıkmtılar, sırf Orlando'ya bir hizmet olsun diye icad edilmıştir. Kendisi için her şeyin bitauş olmadığına prensesi iknaa muvaffak oldum. Uğradığı bahtsızlık ışine yarıyabılirdi. Errol Flynn'i kaybetmışti, fakat zengin bir izdivaç yapmak ihtimallerinm hepsi elinden gitmemis.ti. Henuz pekâlâ muvaffak olabılirdi. Netice itıbarile Errol Flynn meşhur bir adamdı. Insan Bieşhur adamiarla duşup kalkarsa onların şöhretinden bir nebzesi de kendisıne sıçrar. Sonra, halkın hafızasını bulandırmağa başladım. Meşhur Errol'le Prensesin münasebetini halka hatırlattım. Meselâ Daily Mirror, yaymladığı bir makalede, meşhur aktörün seviştiği kadmın kaybolduğunu haber verdi. Telefonlara cevab vermiyordu. Kendisini hiç gören yoktu. Herkes onu merak ediyo.du. Herkes (acaba Ghica ne Cİdu?) diye düşunuyordu. Maxim's lokantasının aşçıbaşısına uykular haram olmuştu Mutlak ocakları için bu ne kayıbdı, bır | diışünün. Errol ağız tadıle yemek yemekten zevk aldığı için, Pren•es, bu aşçıbaşından ders görmüştü France Soir gazetesi de koca bir sahife resim nesretü. Sahifede, Irrol Flynn birinci karolle, lkinci kan•lle, Prensesle, Patrlcla Wymore'la birlikte gorülüyordu. Gene Errol'fln, FreaMsle birlikte ba;ka bir res Kadının bu ıfadesı mükemmeldi. Neyi anlatmak icab ediyorsa bu sözlerle hepsini anlatıyor, Prensesin mankenlik ettığini, sinemada büyük bir rol almasma ramak kaldığını söylüyorduk. Bır çok mühım kimseye bu ifade bir takım fikırler ılham edebılırdı Gazeteler bir hafta bu meseleden bahsettiler Prensesi bir yere kapılandırmama yetecek kadar bir zaman. Derken, haftada bin dolarlık bir iş teklifile karşılaştım. Teklif sahibi, tam da o snada Avrupada bulunan Hollywood'lu prodüktör Hob'duGazeteler. haberi yayınladılar, müşterimin, bu cazib teklifi, sevgili derslerınden geri ka'masına sebeb olacağı için reddettiğini yazdılar İşi bu surete bir kere daha orta/a sürmüş, bir kere daha reklâm yapmif oluyorduk. Bugün, nrenses Euniee, kadının doğru s6vl»^Wni film çevirmektedir, Hem de çok anlamıştı. Fikrini değiştirmişti. Oriyi şartlarla. son Wells'le buluşmıyacaktı. Onu bır daha asla görmiyecekti. Kimse Bir zat, Eunıce Balley isimli bir ıle de evlenmiyecekti, Londraya bayandan, gaaetelerde bahsettir avdet edecekti. mem için bana ucret tekhf etti. Bu macera o kadar heyecan veriBayan, kızıl saçlı bir güzeldi. A ci bir şeydi. öyle merakla okunudam, bu guzelle pek alskad^rdı. yordu, kaderin bu biçare kurbanına Pekı ama, dedım, bu bayandan karşı herkeste öyle sempati yaratıbu kadar fazla bahsedilmesini niçm yordu ki, Euniee. Londraya avdet ıstiyorsunuz? etti.îten sonra, sinema ve tiyatro Bunu sizin bilmenize lüzum lardan teklifl^r yağmağa başladı. r yok. Mesele ondan bahsedi! nesi. Banc şöyle bir mektub yazdı: Nasıl istarseniz. Kendisini ba«Siz benim reklâm işlerimle meşna taıutın. gul olmağa başladıgınızdanberi, bir Üçumüz birlikte akşam yemeği [ palamento azasmdan, bir düktül, yedık. | hattâ dostumdan izdıvac teklifleri Yemek esnasında roüşterime su aldım.» aller sordum. Hasılı Pariste işlerimi böylece vo Önce su suali sordum: lum koymuştuTi Amerıkada tekem Sayın Bayan Euniee, 8«m za mul ettirdığım metodlarım Avrupamanlarda muhim kımselerle temas ya uympğa başlıyordu. Mesuddum. ettinız mı? Çok mühim kımselerGünlük güneslik bir BÜn, bır anle? tıkacı dukkânmda, Nepoleon'un bır Çok mühim? Euniee.. Orson resmıni gbrdum Napoleon'un oana Welles'le. İkimiı beraber çok gezıp ilk pdımı attırdığını, o tarihtenben, dolaştık. bu buyuk raıparstoru bır nevi »ılsım saydığımı hatırladım Gırd'm, Nerelere gittinizT antikacıdan o poıtreyi satın aldım. Romaya, Nice"e., Bunlann en mutenaaı elan ve harem daırelerini de ıhtiva eden Tersane sarayım ilk bina eden I. Ahmeddi. Padışah Edınjede bulunurken Kaptanı Derya Halil Paşaya (Tersan* bahçesinde nr tetemmuat bir kasrı âli) yapıbnasını irade etmış ve 1613 de ikma] edilen yeni sarayı I Ahmed pek beğenmifü. Haliç kıyılannda mimarfmtein, gemi inşa sanatımızın güzel örnekleri yanında bazı ssnatlanmu da ınkişaf etmış bulunuyordu. Kâğıd (1) Ahmed Rasim, HalJçte... ımalâthanesi, toprak ve cam ifçi(2, 3) II. Mahmud devrinde y»lıği, Balatta nakış, tahta oyma ır zılmıs Bostancıbaşı defteri. Bugün herkes dansetmeH ve eğlenmek için Büyükdere BEYAZ PARK PAVtYONUNA gidiyor. ... Fakat gece oldu mu Gambetta kahvcsine çekiliyor ve [rtrıfma «ldıfc birkaç haM mesr«b kadmla eglerjerei hoş vaklt t geçiriyordu. Nizsmen kahvetün »aat ond* kapaaman |«r*kiy«rdu )ama İMotiatr bcvjn maveudiyeti aayeslnde aabahlar* kadar «gık | kaJıyor ve d«vriy« | w o poMar bu faall gardükkri jönüne geçemlyorlaH», Bir gee» konüjerin k v u ı Mada» Gallay, bu ahengi bo»du. 'Kahveye Bektauntdtk bir anda g«len kadıneaguı kocasmj taz) lardan blrini öperken gdrmüf v« adamı bır temlı t k u | Bu rczalet üzerise Ktzarete raporlar gitmi*. tahüukat 15 tenunua 190S güAÜ komisar NOT: Yılbası icin Muazzam Proaram Otuz bin frank. Olsun. (Napolyon Masalarınızı ayırtabilirciniz. sana her zaman uğur getırmiştir, Telefon 32« diye düşünüyordum » Fakat tabloyu eve getırdıkten sonra baktım ki o kadar guzel degil. Satmağa karar verdım. Bir mütehassısa götürdum. Genel Meelisin 29/12/933 tarihindeki fevkalide son toplantısı sa Sizi müthış surette kazıkla bah saat 10 da başlayacaktır. mışlar, bayım, dedi bana o müteSayın üyelere ilân oiunur, (13599) hassı». Bu tablo taklid bır şey. Demek ki, yıldızım beni aldattı. Ona mukabıl, çerçeve enfes Dünyanın her tarahna bir günde ulaştırabiliriz. bir koleksiyon eşyası Harikulâde Kesilmiş hindi, şekerli maddeler, kuru ve yaj meyvalar, bir iaçilık örneğı. Derhal yuz elli îigara. ıçki vs. gonderebilırslniz. bin frank verırım. HER TÜRLÜ İZAHAT İÇİN: Gerçi bu alış verışte sadece yüz bin frank kazancım olmuştu, ama kârm azı çoğu olmaz, Napolyon'la barıjtık. SIRKECI TAKSIM ANKARA SON ÛENEL MECLI3 SAYİN UYELERINE Yılbası HEDİYE PAKETLERİNİZİ DOKTOnOĞLU SEYAHAT AGENTALARI , Taksim KRİSTAL Muazzam programa Salommda Her Akşam ilâveten: Varyete yıldızı İ N C İ B İ R O L Galay bunun ö ı e r i n * kanaından v e eocukiannda& avnlarak [ Parisin y o l u n u tutmuştu. B u fehirde bir müddet her çareye basvurmâk surttile hayatuu kazanmııUNihay»t 1903 senesi ' ilk aymda Kontuar dtckont Bajıkaımm açtığı bir müsabaka un I ühamnj kazanarak b u müessesey» m t m u r olmuştu, G«Uay a l | manca d» bild.ğinden bankaıun dış muhabverat terviso.e verünuşti. Maajı sened» iki bin frank kadardı. Fakat Gallay çaUskan v e zeki idi. Çok geçıaeden aybgı 2400 frank oldu. Bir m ü d d e t t sonra da 2800 frank «ümağa başladı. /, B u münaıebetl» kanail» d e hanştı. Fakat Gallay l u i u v>' ; sefahate son derece düşkündü. Geceleri eğlenmesi lâzımdı. PardV olmaymca da b u erzusunu yerine getiremediğınden yavaş yavaşV I bankadan ufak meblâglar kaldırmağa bajladı. Fakat ValaEtin'le// tanıştıktan sonra işl azıttı. Artıik binlerle çalıyordu... ffl (Arkan mt* » Türkivede neşri hakkı yalnız 'gazetemize aiddir. Maçkada yeni açılmıı bulunan TAŞLIK KULÜBÜ «Eski tlA,.u ı LT VLCEsha Suzan Gtrven lnci Birol salahaddin Fınar Ayteu Ankaa İsmall DUmbülltt Cihan Işık Sabite Tur Gülerman NKCATt TOKYAY NUBAB TKKYAY SALAHADDİN PINAB İSMAİL ŞENÇALAR İSMAtL TEZELU SAÜH UKAK CEMAL CÜMBÜŞ AĞYAZAB HAMİD DİKSES MEHMED AYAR NECDET GEZEN HAYDAR TATLIYAY iştirakile saz eserlerl Her Paıar tekmfl kadroya ilsveten İSMAİL DÜMBÜLLÜ'nün ve S ALAHADDİN PINAR'ın i^ti.akile İÇKİSİZ ATLE MATİNESİ. Tel: 82699. • • • ^ ^ • g ^ ^ ^ H f ^ ^ H H H B H M H B B M s 1 DİKKAT: Yılbası gecesi için masalarınızı evvelden tedarik edinis. s ^ H H M I ^ B H ^ ^ H I ^ ^ B H H H H H l ^ ^ ^ ^ M K U Z U» A a vt misaftrlertnin yılbası geceal için yerirrtnl bi» • aytrmaİAnnı rica eder. Ofoei Ttmek, fttzti müdk, fütti fftrpriıtat. Telefonla mtlracaat: Saat 11 18 arssı 441N
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle