27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Anüık 1953 nutulmıyan Filmler Öyle filmler vardır kî, üzerinden yıllar geçse de seyîrcilerin hafızasında hâlâ canlılığını muhafaza etmektedir Memleketimizde beş yüze yakın •inema var. Fakat bızde sinemacıIıgın merkezi İstanbul, İstanbulun da merkezi Beyoğlu sinemalarıdır. Kadıren bazı firmalar filmlerini halka başka yerlerde göstermeğe kaikarlarsa da umumiyetle bütün filmler ilk vizyonlanm Beyoğlu «inemalannda yaparlar. 40 50 si yerli olmak üzere bu sinemalardan senede 300 350 kadsr yeni film geçer. Ker yıl merakh bir seyircinîn ©rtalama 4 0 5 0 film gordüğünü farzetsek, bu seyirci on senede 500, yirmi senede 1000 fılm görtnuş olur. Bir gün şoyle bjr oturup ilk sinemaya gittiğımiz günleıden itıbaren bugune kadar gör. düğümüz filmlerin içınden unutamadıklarımız, yahud da hahzamızı kurcalayınca ilk aklımıza gelenler hangilendir. Beni bugün 40 yaşındı normal bir seyirci kabul edın. Sızce kim ©Iduğumun ehemmıyeti ysk. Yedi yaşındanberi sinemaya gittiğınıe göre asgarî iki binden fazla film gbrmüş bir seyirci olarak bakalım ilk akluna gelen filmler hangileri oluyor? İlk gördüğüm filmin artistlerini hatırlamıyorum. Fakat ismi hâlâ kafamdadır: «Hakimei Cihan». Filmin yansında oğlan (yani jön prömiye) ölür, film bizim gibi kahraman arayan genc seyircilerin nararında ehemmıyetini k?ybederd; Ondan sonra boksor meşhur Karpantiye'nin filmlerı, Elmo'nun cevırdiği ilk tarzanlar, komik Zıgotolar, Lui'ler, sessiz Şarlolar, Rudolph Valentino'nun hafızamda bir tek fılm imiş gibi kalan bütün fümleri, William Desmond ve Sinabarm seriyal kovbay filmleri der ken ilk sesli şarkıh fılm, Al Joi•on'un «Caz Şarkıcısı»f. Sesli filmin ilk yıllannda Lawrence Tibbet adlı burunsıız fakat güzel sesli bir adanun galıba Lupe Velez ile çevirdıği meşhur «Adaiar Şarkısı». Bu filmde «Mani..» adh bir Rumba vardı ki bu şarkı seneler genesi bütün dünyanın djlınde dolaştı, durdu. Sonra i'k renkli filmlerden Dolores Del Rio İle Joel Mc Crea'nm çevirdiği «Cennet PerisİB. Frankenstein filmcilikte kılometre tası gibi yer yapmıj filmlerden bıridir. Haftalar haftası oynamıs ve her seansta birkaç kı| i korkudan fenalık geçirmijti. Boris Karloff'u da meşhur eden bj film olmuştu. Gene buna benzer bir iki film daha .. «Morg Sokağı Cinayeti» ve «Doktor Jekyl, Mıster Hyde». Sonuncusu şimdiye kadar tekrar tekrar üç defa çevrıldi. Derken Fred Astaire . Cinger Rogen çıftınin meşhur filmleri. Başta «Karyoka», arkasından Kontınental ve dığerleri. Buniar da nedense insanm hafızasında sanki hepsi toptan bir fılm imiş gibi kalıyor. İşte gene böyle bir tek fılm imiş gibi hatırlananlardan Broadway Melodıleri .. Derken Romeo Jülyet, JJIarie Antoinet akla gelıyor. İkısinın de meşhur kahramanı olan Norma Shearer hâlâ hafif şehlâ gözleri \ e nazh, ince hatlarıle gözlerimın önünde... Tuhaftır geçmiş yıllann en meşhur yıldızlanndan biri ol^n Greta Garbo'nun hemen butün filmlerini gördüğüm halde onu sadece «Nınotchka» daki kahkahasile hatırhyorum. Ronald Colman'm «Zenda Mahkumlan» nı bilmem hatırlar mısınız? Ne güzel fılmdi! Beyoğlundaki bir sinema onu daha üç yıl ev Cüneyd Gökçer Bizden portreler Resimle • AKTlALİTF Tyrone Power'den Haber Eski kumpanyası Fox'tan ayrılan Tyrone Power, şimdi Üniversal'e geçmıs bulunuyor. Bir zamanTir genf kizlarm peşinden koştuğu Tyrone, şimdi orada «Mısisipe Kumarbazı» adında bir macera fıinıı çevirıyor. Eğer bu film, tutulmaz&a Tyrone'nun yıldızı söndü, demektir. Resimde onu Pıper Laurie ile goruyoruz. Kha Hayworth, nKshor «GUda ııimınde Williams'ın cSu Penleri», Hedy Lamar'm «Cezayir Sevda'arı», «Bu Kadın Benimdir» i. Ingrid Bergman ve Humphrey Bogart'ın »Kazablanka» sı... Rıta H?yworth'un tGilda» sı... İşte benim listem bu .. Belki içinde bir çok eksikler \ardır. Biraz daha düşünüp hafızamı yoklasam daha birkaç isim her halde çıkar. Şımdi siz bu yazıyı okudııktan sonra, nasıl olsa günlerdea pazardır, rahatça bir koltuğa oturup elinizi şakağınıza dayayın ve kendiaize göre bir liste yapın, bakalun sizin listenize neler girecek? SS. i 1920 yıhnın 1 şubatında Malatyaj da dünyaya gelen Cüneyd Gökçerin sanata karşı alâkası çok küçük yaş larda başlamıştır Henüz ilkmekteb çağlannda iken sanat mevzulanndan bahsetmeğe veya bu çeşid konuşmalan dinlemeğe can atardı ' Ailesi avukatlarla dolu olduğu hal, de o artist olmak istedi. Asker oI lan babası onu da avukat olarak yetiştırmek istiyordu. Fakat Cüneyd karannı vermiştj. Ankara Devlet Konservatuanna girdi. 1942 de oradan o kadar iyi bir derece ile mezun oldu ki kendisini aynı mektebe hoca olarak aldılar. Cüneyd Gökçer halen hem Konservatuarda hocalık yapmakta, hem Ankara tiyatrolarında artist olarak oynamakta, hem de aynı tiyatrolarda rejisörluk yapmaktadır. Yaz larını da Istanbulda fılm çevırmekle geçıren Cüneyd 1,80 boyunda, 78 kilo ağuhğındadır. Kendısi gibı bir sanatkdi'a evlı olan Cuneydin Deniz adında 9 yaşında bir kızı vardır. Şımdıye kadar «Vatan ve Namık Kemal», «Barbaros Hayreddin», «Kaldınm Çıçeğm filmlennde gördük. Bu sene «1002 nci Gece», oKa ra Davud» ve en son olarak «Nilgiın» u çevırdi. «Bence fılm için esas senaryo mühimdir. Sonra Ha tuvvetli senaryoyu aynen tatbik edebilecek kadar bilgisi ve gorüşü olan bir rejısör» diyor. Cüneyd Gökçerin en beğendıfi renk yeşildir. Allahın verdıği her şeye şükretmesini bildıği içın hıç bir zamaa halinden şıkâyet etmez. Puro İçmek Kolay mı? Meşhur gangster filmlerinin yıldızı Edvvard Robınson. uzun müddet beyaz oerdeden çekıldikten sonra sundi üç buudlu fılmler rağbet jjormeğe başlayınca tekrar ortaya cıktı Robinson, muthıs bir puro meraklısıdır. Gunde asgarî 10 12 tane içer. Son çevırmekte olduğu «Cam Orümcek» filminde beraber oynadığı John Forsythe'e de puro içme zevkıni aşılamağa çahşıyor. Fakat resımde John'un bu zevkten pek bir şey anlamadığı görülüyor. FİLMLER ve MITZIK | HE H A B E R ? I MarieAntoinette filminde Norma Shearer veline kadar ısıtıp ısıtıp her yıl bir defa önümüze sürerdi. Loretta Young'ın meşhur viEhli Salib Muharebeleri» de mem'.eketimizde defalarca gösterilmış fılınlerdendir. Fransız ve Amerikalılann yaptıklan «Sefiller» de öyle. Fakat gangster filmlerinin en mühimı şuphesız ki Paul Munı'nin oynadığı Scarface (Alkapon) dir. Zaten Paul Muni'nin kangi fılmi unutulur ki, «Ben Bir Pranga Mahkumuyura», sonra meşhur Emil Zola'sı, Pastör'ü!Ya tarıhî macera filmlerinin en esashsı olan ve Errol Flyn'i meşhur eden «Kaptan Blood» ile «Robin Hood» u hatırlamaz mısmız? Bu filmlerin masum genc kızı Olıvıa De Havilland'ın ismi üzerinde o zamanlar pek durmazdık ama, sonraları onu bir çok meşhur filmde alkışladık. Derken bizde ilk defa arka arkaya beş altı hafta oynamak FUretıle ilk defa uzun gosterılme rekorlan kıran Alman ve İngılk filmleri. «Arabacının Kızı Dunyaşkav, «Yılan Kadın», «Karavan». Bu fılmler Türk seyircısme yepyeni bir fılm görüşü, yepyeni bir anlayış getırdi. Biraz daha evveline gidersek iki haftada gösterılen upuzun bir Alman filmıni daha hatırlarız. «Mıhracenın Gözdesı» ve «Hmd Mezarı». Bu filmler bıze La Jana adında bir kız tanıtmıştıHarb ıçüıde birkaç M^car fdmı gördük. Bırdenbire Paul J.ıvor adında bir genc bu fılmlerle meşh\r oldu. «Kanlı Balalayka» ve «Göl Bâkıresi». Gene harbden evveline dcnersek iyi veya fena, orasını münakaşa edecek değıliz, Unutulam:yan filmlerden birisi de Mısırlılarm fesli, udlu, defli ve yalallili fılmlerınden birisi olan «Askın Gözyaşlan» dır. Daha yakınlara gelirsek Esther İt Orhan Hançerlioğlunun senarı yosunu yazdığı tAItı ölü var» bu hafta oynanacaktır. Bu senaryo, İpsala cinayetinın» emniyet arşıvinde bulunan dosyaiarından istifade edilerek haznlanmıştır. Baş rollerde: Lâle Oraloğlu, Cahid Irgat, Turan Seyfioğlu, Nevin Erman. Rejisör. «Kanun namına» fîlmi ile şöhret yapan Lutfi Akaddır. Daru film prodüksiyonudur. Bugüne kadar hikâye tarzında anlaşılmış olan senaryoculuk fikri, bu filmde değişmektedir. Mevzu ilk defa senaryo halinde rejisore tevdi edilmiştir. Yani, resim resim bütün hareketler senaryoyu yazan taıafından hazırlanmıştır. İt «Soygun» filme alınmış ve baş ıolleri Sami Ayanoğlu, Talât Artemel, Süavi Tedü, Heyecan Başaran, Sadri Alışık, Uğur Boran, Aziz Basmacı ve Atıf Avcı oynamışlardır. (Lâle fi'm) prodüksiyonudur. (Soygun) yakınia gdsrefleoektir. • Bir aralık bobstilliği moda haliA ne getiren sinema şimdi de hırpani kıyafeti moda yapıyor. Birin:i modayı Robert Taylor çıkarmıştı. Bu modayı da Marlon Brando yaymaya çalışıyor. Bu modanın kadın kolunu da Terry Moore idare ediyormuş. Bir filmin guzel ve meşhur olmasına yardım eden unsurlarm başında şüphe yok ki müzık, «fon müziği» gelmektedır. Müziğin kuvvetli ve bir filmi sükse yapacak hale getırmesi için ne kadar uğraşılması lâzım geldıği malumdur. Bunu temin etmek maksadile Hollywoodda her stüdyo bir çok muzık üstadlannı daimî kadrosunda bulundurmakta ve onlardan faydalanmaktadır. Meselâ en meşhur müzik istadları arasmda İnving Berlin, George Gershwin, Ray Heindorf'u sayabiliriz. Üzerinde çalıştıklan filmleıin en ufak sahnelerme kadar etüd ettikten sonra muzıği ona gore hazırlarlar. Tabıî onlarla beraber bu işde sayısız kimseler de çalışmaktadır. Böyle bir uğraşma netıcesinde ortaya «Su Perisi», «Pariste bir Amerikalı», «Yağmur altında» gibi şaheserler ortaya çıkıyor. Bu ve buna benzer müziklerinın guzellığı sayesinde tutunmuş filmlerdir. Müzikal film yapılırken de bundan başka bir gaye güdülmediği de malumdur. Son filmlerde en güzel müzikaller arasında gosterilen Paintıng The Clouds With Sunskine» (Alâimi semaa ülkesi), Gene Nelson ve Virginia Mayo tarafından çevrilmiştir. Bugünlerde dedikodularla adı Jane PovvelTinkıyle sık sık yanyana yazılan Gene Nelson çok hareketlı danslar yaparak seyircilerin kalblerini fethediyor. Zaten müzikal filmlerin müzikten sonra en fazla dans ve renklere ihtiyaçlan vardır. Hele böyle tTechnicolor» sıstemıle renklendirilmiş en çok sevılenler arasına giriveriyor. Netice itibarile bir fılm için müzik en lüzumlu ve en fazla önem verilmesi lâzım olan bir unsurdur. Resunde «Alâimi sema ülkesinden» bir lahneyi görüyorsunuz. kordelâlar Çılğmlar Cehennemi İngiliz ârtistlerinden Sosyetemizin tanınmış bir siman olan Benli Belkisin film çevirmekte olduğu haberi sehrimizde büyük bir alâka uyandımuştır. «Çügınlar Cehennemi» adlı bu filme başlandığı gün, ışıklar evvelce tnnrim olunmuş, provalar yapılmıs, rejisör operatör, «sistanlar, figüranlar ve teknisyenler. hepsi yerlerini almışlardı. Belkis Hanımın karsısında jön rolünü oynıyan Esref Kolçak makyajuu tamamlajnakla megguldü. Bn. Belkis ilk defa beyaz perdede oyaıyaeağı'için herkes biras aenrs çevrilmesine başlanacak sahncyi merakla bekliyordu. ilk defa kamaranın karşısına çıkan, hemen her artistte muşahede edilen heyecan ve tutukluk onda da gorülecek miydiî evvelce okumuş ve ezberjem:=ti. Rejisör Şinasi Özkontığun verdıği izahatı tekrara ihtiyac bile bıraiimıyordu. Bir iki provadan sonra her şey tamamlanmısta. Yeni arüstimiz hiç saşırmadan ve aksamadan, rolünü büyük bir kolaylıkla yapıyordu. Kazablanka'nın başroiunde oynadıktan sonra bırdenbire • narlıyan Humpiuev Bogzrt ,• Yirmiden fazla vıldız arasından «Rüzgâr Gibi Gecti» nin • başroiune seçilen Vivien Lei^h Kay Kendallin guzel bir portresi cÇılgınlar Cehennemi» birüd aya kadar tamamlanarak sinemalarınuıda gösterilmeğe baslanacaktır. Şinasi Özkonuğun rejisörlüfü ve Işık Filmin prodüksiyonu aHında çevrilen «Çılgmlar Cehennemin nde diger başrolleri t. Galib Arcan, Eşref Kolçak, Gülderen Ece. Talât Artemel, İbrahim Delidenız, Abdurrshman Palay, Kadir Savan, Anni Ball ye Mürüvvet Sim oynamakt», ope«at5riügfl M Fümeridıs yapmaktadır. Filmin fotograflan da Pek belh, \\ ki, Bn. Belkis, bü Nsnm Bort «»«T»<IIII<»T» eefcönsjekyük imtıhana haTiflpnmjş rolüaü tedir. ^ " r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle