18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET 20 Aralık 1953 r fjlaftanın Şakaları "Paris Bar,,da kavga aris bannda oturuyorlar.. I Öyle ise anana selâm söyle!. dört kişi.. biraz eğlenceye deyince çocuğun durduğu yerden gelmişler.. barlarda eğlen ' bir adam ayâğa kalktı. mek için "kavga etmeyi göBenden de senin anana.. dedi ve re almak lâzım. Bu dört kişi şun demesile önündeki şişeyi bizimkilar: " lerin masasına fırlatması bir oldu. Ali Rıza tesbihçi esnafjndan, u Bereket kimseye deymedi.. masaya fak tefek bir adamdır. Yaşı kırkl ge!di, bir kaç tabak kırdı... Herkes bulmuştur. Sakin, kendi halinde. ayağît kalktı Yalnız Karaçavuşoğlu Zaten zanaatı ona bu sükuneti zorla Niyazi hiç istifini bozmadı. kabul ettirmiştir. Babasından kaljOturun yahu! Ne oluyor? diye ma mesteğini kendine soy adı al bağıfarılann arasından sıynlan garmıgtır. Ali Rizâ Tesbihçi... Kendi sonultr hemen, maşkyı^.temulediler. tabirile (ehyanen = yatıi pek nadir İki taraf kendi adamlartnı teskin olarak) içki içer, hovardahk eder. etti. Ali Rıza1: İkincisi, Zekeriya Langadır. Kar Kardeşim Şakir. O kadar batalda bostanlan vardır. Langada jğırma! Boğ"azm' yırtılacak.. deyince doğduğu için bu adı almıştır. Az öteki dayanamadı: konuşur, o da aynı yaşta bir adam. Ulan hep senin başının altmİçkiye tahammülü çoktur. Üçüncüsü, Pilâki Şakîr^denilen dan çıktı bu maraza Aman pesten, biridir. İş takib eder, sulu<. bir a aman pesten pestenkerani olduk. damdır. Gevezedir, alayrtdıf. Her Gülüştüler. Muhabbet tekrar başladı. Sıra kesin damanna basar. Uzun; böylu, numaralar*. geldi. Bir kadın göbek zayıf. crk hareketli bir adamdır. Dordüncüsü, grupun en kabada atıyor. Her davul vuruşta ya bir yısıdır. Karaçavuşoğlu Niyazi. Ka kalçasını, ya göbeğini «fink> diye pı gibi bir adamdır. Eli ayağı tu attınyor. Kadın pek de az giyinmi? olduğundan müşterileri bir tar Gözü pektir. hayli memnun ediyor. Şuna buna Masa zengin. Hepsl Zekeriyanuı göz kırpıyor. Tabiî daimî aşinalan davetlisidır. Yiyorlar, içiyorlar. var. Bu sefer Zekeriya dayanamaZekeriya ikramcı bir adamdır. dı... Beş dakikada bir garsonu çağınyor: Ooooh! Yaşa be kaltak! diye Baksana oğlum. Bize meze get tir yahu' Masada bir şey yok. Ne bağırdı. Kadın göbek atarken bu lâfa kar dir bu? Rakı da getir. Bu Zekeriya okkalarla rakı içer şı davul la beraber: Hoşt! dedi. de şarhoş olmaz. Herkes güldü... ö n sırada birisi: Pilâki Şakir ikinci kadehte fer Hay yaşa'yasın! kara kız, diye yadı verir. Başlar şarkı söylemeğe: e Al hançerin kadınım.. vurur.. kadını teşvik eder göründü. Kadın bundan cesaret aldı. Bu sefer Zeben öleyim...» keriyaya dilini çıkardı... Müşteriler katıldılar gülmekten. Ne olacak yahuf Alay bu! Değil mi ya? Gelgelelinı insan sarhoş olunca her şeyi başka türlü görür. Zekeriya içerledi... O senin dilini sonra... cebine sokarım, dediKadm pişkin. Bu sefer; baş parmağım yüzüne dayayıp öteki parmaklannı zurna çalar gibi oynatarak alay etti. P ler.. biraz mukavemet eden, Zekeriyayı biraz hırpaladılar.. ceketinin düğmeleri koptu. Ali Rıza: Dokunmayın bana! Gönlüm bulanıyor zaten! diye kuzu gibi çıktı., Karaçavuş hiç bir şey olmamış gibi yerinde oturuyordu.. Şakir giderken: Ulan ben de seni bir erkek sandım be!. diyerek lâf attı.. üç arkadaş kapıdışarı edilmiş olan Karaçavuşoğlu Niyaziye gelip: Siz de onlardan mısınız? diye soran bar kabadayılanndan birinin yüzüne baktıktan sonra istikrah ile yere tukürdü.. Söylesene be! diye tartaklayanın yüzüne baktı ve yumuşsklıkla: Git işine.. de başınn belâya sokma! dedi. Beriki horozlandı: Ağız yapmayı bııak.. da arkadaşlarının yanına tıpış tıpış git! Yoksa seni de çop arabasına... demeğe kalmadı. Niyazi ayağa kalktı.. yaradana sığınıp karşısındakine bir tokat çaktı.. onun arkasında bulunana da bir yumruk.. ikisi de açıldılar.. Üç kişi oldular.. üstüne doğru yürürlerken eline geçirdiği sandalyavı fırlatınca ikisi yere serildi. Üçüncüsü de elini arkasına doğru götürürken yediğı telune ile onların üstüne yığıldı. Niyazi kalktı. Yavaş yavaş kapıya doğru gitti. Birbirile Sen yâptın, ben ne yaptımî.. diye çekişen üç arkadaşını: İçeri gelin b«! diye topladı.. Önde kendisi olduğu halde tekrar bara girdi.. herkes bakıyordu... Önünden geçenler yol açtılar.. Karaçavuşoğlu arkadaflanna: Sululuk etmeyin de bafimı belâya sokmayın! dedi ve oturdu.. Garsonlar geldiler.. tekrar masa kuruldu... Barda herkes sindi.. hattâ müdür gelip özür diledl... Ama bey kardeşim.. şişe bu! Çiçek değil ki. maazallah kıım bir yerine gelse ölür.. onun için... Peki peki!.. diye onu savan Niyazi saat bire kadar ağzını açmadı.. bir de kalktılar. Zekeriya paralan verdi.. kapıdan çıkarken.. Mersi pasam. gene buyurun! diye uğurlandılar Pilâki Şakir: Ulan bir daha, bana dokunanın... geçmi|ini... diye tçcriye lâf atarken Niyazi çekti Kes sesini be ! . Ulan sen de ne sulu cırtlakznışsın be!. diye susturdu.. Taksime kadar beraber geldiler.. orada herkes kendi semtine vasıta bularak ayrıldı. . * * * Tesbihçi Ali Rıza ile Karaçavuşoğ Tabiî herkes gülüyor. Zekeriya kıpkırmızı oldu. Hay kahbe' diye yerinden Kalk tı. Niyazi kolundan tutup oturttu Otur da rezâlet çıkmasm! dedi. Zekeriya sustu. Bu sefer Şakir sululuğa başladı. Olduğu yerde aA'' R'ra içinı çekerek: J,Tian Şakir kardeşim.. biraz yağa katkıp kadınla beraber göbek atmaya başladı; ama pek de edid~' pesten... Şskir sesini biraz daha kısar .. bane değil. Bu sefer kadm dansı kesti ve: Ali Riza tekrar: Aman PiIâW>kardeçim.. biraz edin. Yoksa oynamariı, dedi. daha pesten .. Zekeriya atıldı: Şakir az daha kısar.. Ali Rıza: Paramızla değil ıni? Öyle bir Şeker kardeşim, biraz daha pesteru. iJeyıneS!*bfcjâ|{iffJ jŞŞl Bırak beni be!. Ulan detnok Oj'namıyacağım işte! diye karasi var. Istediğım gibi bağırınm.. dm içeri girerken, müdür oloduğu dedikten sonra avazı çıktığı kadar: anlaşıian bir adam sahnede belirdi. Al hançerin .. derken tükrüğü Sayın müşterilerimiz, artistlegenzine ksçar.Bir taraftan öksürür, rimizi rahatsız edenleri polise haöbür taraftan bir ses: ber vermek zorunda ka'acağız. Ri Verin şu hançerı S" =u horo ca ederiz. herkes edebi ile... ru kesevim . der. E^ebsiz sensin! Etraf gülüşürler F *'ı içerler. AŞzını topla!... Nefesi yerine geldikten sonra or Spn toplı! Hergeleye bak! Utaya: lan sen kim oluyorsun! Ben buraya Kimdi o benimle alay eden para vermişim.. Eğleneceğim.. senhanım evlâdı? diye sorar. Ses çık den.. mayınca cesaretlenir. Terbiyell komış arkadaş.. Hangi hanım evlâdı idi o? di Ben senin gibi kaltabanın arye bir daha sesleninee bir ince ses: kadaşı olamam... Benim hanım evlâdı. Sensin.. Baktılar, bir küçük çocuk. ElinBu esnada Şakir önündeki bira deki portakalı yüzünü ekşite ekşite şişesinl sahneye fırlarb.. ortalık yiyorbir karıştı.. nereden çaktdclan belli ' Pilâkl Şakir bu müdahaleden şa olmıyan üç kişi bizimkilerin masaçırdı .ama sulnluğu elden bırak sınl sardılar. daha gık demeden pilâki Şakiri ite kaka kapıya sürdürnaz. yh^ kâ ^fe^H f * ... f . a lu Niyazi aynı mahallede, bir evin iki ayrı kaünda otururlardı. Saat ikiye doğru eve vardılar. İkisi de evli idi. Ali Rızanın iki de çocuğu vardı. Niyazinin kansmdan başka kimsesi yoktu. Yavaşça kapıyı açtılar.. Ali Rıza alt kattaki odasına giderken Niyazi merdiveni çıktı. Ahşab merdiven her adımda gıcırdadığı için odasına girdiği zaman kansını uyanık buldu.. Bu saate kadar nerede idin? Arkadaşlarla beraberdik... Hangi arkadaşlar? Canım Ali Rıza da beraberdi.. Boynu altmda kalsın. Sıska herif. Âlemin kocasını baştan çıkarraaktan başka bir şeye yaramaz.. Yavaş konuş yahu! Adam ajağıdan işitecek. İşitsin! İşitsin diye söylüyorum. Miskin karının miskin kocası.. utanmadan her gece meyhanelerde, kerhanelerde geziyor. Kartallan Zekeriya davet etti. Lef gibi rakı kokuyorsun! Ben rakı içmedim.. bira.. Sus! Boyundan bosundan utan yalan söylemeye Haydl soyun da zıbar... Niyazi kuzu gibi itaatll.. soyundu.. ayakyoluna bile gitmedi.. yatağa girdi.. başıru yastığa koyar koymaz. Dönüp durma! Uykum kaçıyor.. Suıtular... İnsan hali bu! Niyazi uykuda biraz horlayınca karısı Şeh naz dürttü.. Horlama! diye seslendi. Adam uyandı.. Sabaha kadar zor uyudu.. sabaha karşı biraz dalarken, kan ayağıla dürttü.. K«lk, şobayı yak!* beniım başım ağrıyor. Adam kalktı .Sobayı yaktı... Çayı demledi.., ekmek |.e.stVnW«tin> peynir gibi şeyleri de masanın üstünp koydu.. yazi Bey. Kaşınız yarılmış.. ne oldu?.. Yuzümü yıkarken musluğa çarptım, derken, karısı Şehnaz aüldı: Ne utanıyorsun, karım maşa ile başımı yardı desene! Sünepe herif! diye bağırdı.. Niyazinin yarasından kan akıyor, yüzüne doğru iniyordu. Gülfem Hanım acıdı.. Aman Niyazi Bey! Biraz kahve bastırın!. Karısı içeriden bağırdı.. 15 liraya kahve alıp, «arhoş kafasma rru bastıracağım. Hem Gül hem Hanım. Sen işine gitsene! Bız kan koca kavga ederiz, dövüçuruz.. sana ne? Kadın lâhavle okuyarak aşağı Hanım sekiz buçukta kalktı.. indi. Hâdiseyi kocasına anlattı. Benim başım ağrıyor.. yemek Ali Rıza arkadaşının haline acıdı. yemiyeceğim.. Eline geçirdiği tentürdiyod fişe Bir bardak çay iç.. iyi gelir.. sile yukan çıktı Şehnazın edeb İçmem... sizliğıne, şirretliğine rağmen Ni Sıcak sıcak.. yazinin yarasını ilâçladl. Üstüne Kan bağırmağa başladı.. bir de yakı yapıştırdı İçmiyeceğim.. üstüme varma! Yara bir haftada ancak kapandı. Fena oluyorum. Gece sabahlara kadar kanlarla dolaş! Sabahleyın Ama her akşam Şehnaz Niyaziye tedirgın bana çay ikram et! Allah belânı ver hakaret eder, küfreder, sin.. gozün kör olsun.. ederdi. Ali Rıza bir gtin Kartallı Ze Yahu! Şimdi durup dururken.. keriyayı buldu: ben sana... Sus diyorum. Şimdi elimden Yahu! Bizi bir yere davet etbir kaza çıkacak.. sene! Biraz eğlenelim... Susayım ama, sen de sui( Bırak, birader! Rezalet çıkıyor. Ben tdvbeliyim. Canım, her zaman çıkmaz ya!. Çağır Allahaşkına... Kıraleri çağırayım? Kimi olacak, beni, Niyaziyi... Plâki Şakiri... Yok, onu çağıramam... Çok sulu oluyor. Olmaz .. Ben tenbih ederimO olmazsa tadı çıkmaz ki... İlk vak'adan 20 25 gün sonra Kartallı Zekeriya bunları «Parıs Bar» a davet etti. Niyazinin davet ıni de Ali Rızaya havale etti. Ali Rıza bir sabah erkenden yukarı çıktı Karaçavuş Niyazi gene Hâlâ konuşuyor. .alçak, na soba yakıyor, karuı da yatakta... Aman başım . Diye şıkâyet mussuz herif.. diye fırladı, elindeki soba maşasını adamın başma vur ediyordu. du... Ali Rıza çok teklifsiz oldukları Niyazi maşayı kaptı, ikiye böl için sofadan seslendi. dü . Fakat kaşının üstü yarılmış Şehnaz abla nasılsın? tı. Gitti yıkadı.. Yukandaki patırtı Nasıl olacağım. Bu herife sayı ijitmiş olan Tesbihçi Ali Rızanın çımı süpürge ettlm Gene yarakarısı Gülfem Hanım yavaşça yunamadım. Derdli oldum derdli... kan çıkü. Başım çatlıyor .. Kalkamıyorum... Sahah şerifler hayır olsun. .diakşam. jşiyerek sofada durdu .. O sırada Niyazi yarasmı yıkadığı İşsiz zamanımıj? • » l«f*Ali •* ayakyolundan çıkmıştır.. yaradan "" ^ka^ akıyçrdu. gülfeçı Hanım gb^ Rıza rünce: Aa! Geçmiş olsun Aman Ni Neden sordunuz? Bu akşam davetlisiniz... Nereye? Bizim Zekeriya Lânga yok mu? Kim o? Canım Kartallı Zekeriya!. Ha!. Şu kocamı baştan çıkaran herif! Yok a canım! İyi çocuktur o... işte o davet ediyor Kimı? Seni de, Niyaziyi de... Beni de... Nereye? Şu bir içküi lokantada yemek yiyeceğiz. Benim üstüme giyecek bir şeyim yok... Aman Şehnaz abla... Bir manto giyersin olur Ben gelemem... Neden? Rahatsız olursunuz sonra... Kanlarla eğlenemezsınız... Vallahi değü... Vakit geçer canım .. Ha?. Oldu değil mi?. Oldu oldu... Gülfem Hanım gelmiyor mu? Gelemez ki... Çocuklan kime bıraksın... Bdylece.. o akşam «Paris Bar» a gittıler. Daha evvelden Ali Rıza Pilâki Şakiri gördü. Ulan Şakir... Göreyim seni. Bu akşam şu barda olmadık numaralar yap da eğlenelim... Sahneye y»kın bir yerde bir masa tutmuştular. Oturdular .. Yediler, içtiler .. Ali Rıza hep: Yenge yesene! Diye Şehnaza ikram ediyordu. bildiler. Alnı yarılmış Niyaziye sordular: Dâvacı mısın? Yok a canım... O eski ya. ra... Dedi. Ötekiler de Niyazinin korkusundan bir şey söyliyemtdiler. Sade Pilâki Şakir: Ben dâvacıyım... Derken, Niyazi: Benden mi? Diye gözlerini açarak üstüne yürüdü Yok ağabey... Yeniçeri ağasından! Diye işi şakaya boğdu. İşler mayna olduktan sonra bardan çıktılar. Ali Rıza: Çok eğlend'k vallaha! Diye ortaya lâf attı. Kimse cevab vermedi Taksimde tekrar ayrıldıiar. Ali Pıza, Niyazi, Şehnaz Hanım bir taksi ile elverine geldiler. Şehnaz Hanım eve gırer girmez Niyazmın varasını pansıman etti. Ertesi günden itibaren erkenden kalkmağa, çayı demlendırmeğe, kocası eve geldiği zaman: Hoş geldm Niyazi Bey! Diye karşılamaya başladıNiyazi bu değışiklikten, hom memnun, hem mütehayyiı idi B.r hafta sonra Ali Rıza bir gun ona: Nasıl evde gene kavga gurültü var mı? Diye sordu Çok şükur.. Gayet rahatız! Cevabını alınca: Oh, oh! Allah rahathk ver. sin! diye dua etti. Niyazi Ali Rızanın hahnden şüphelendi: Neden sordun yahu? Benim reçetenin nasıl sçeldi Anadolu Efsanelerî Karyatidler Yazan: Halikarnas Balıkçısı mül noktasma ulaştı Küıkyah «Pilad» dır ki pantomima (yani bir şeyi taklid eden ve bir hikâye anlatan) danslannı bu vasıflarile kat'î olarak tesis etti. Kendisi bugün bildiğimiz bale tarzı dansın müessisidir. Dansı, dansın çeşid çeşid takmtılanndan ayırarak, tamamen ayn bir sanat mertebesine getiren gene bu adamdır. İsa'dan takriben dört yüz sene önce Artemis güney yortularmda Anadoludan kadın erkek bir çok insanlar Atinaya giderlerdi. Çünkü Artemis itikadmın en merkezî yeri Anadoluda ve Efesdeydi Dünyanın yedi acaibinden olan en büyük Artemis mâbedi zaten Efesdeydi. Efes ve daha güneyde Karyadan (şimdıki Muğla vilâyetınde) bir sürü kadınlar giderlerdi. Bunların yurdu Karya dolayısile bu kadınlara Karyatid derlerdi. Bu kadın vs kızlar sağlam yapılı, çekingen fakat zarif mahluklardı. Bunlar Artemis şerefine yortuda dans ederlerdi. Ne var ki raksederken hareketleri belli belirsiz olacak kadar cüz'î olurdu. Atinadaki sanatkârlar bunlara o kadar hayran kaldılar ki bunları model olarak kullanarak o dimdik duruşlarından sütunlar yaptılar. Bu sütun halindeki insan gövdeıerine de Karyatid adını verdiler. Bngün heykel şeklindeki Karyatidlerin alrısı Atina Akropolundaki bir balkona istinadgâh vazifesi görmektedir. Bunların bir tanesini îngilizler alıp «British Museum» a götürmüşlerdi. Gene batılı tarihçilere nazaran Morada «Lakonia» da Karie adında bir yer varmış. Bu Karyatidler işte oranın kızlarından imişler. Yahud Pe rikles'in gözdesi Aspasiya bile Anadolulu ve Miletli idi. Giridde oynanmış olduğu ve oradan Güney Anadoluya geçerek asıl orada tekâmül ettirildiği anlaşılıyor Bu savaş dansı ekseriya sihahlı olarak bir çok insan tarafmdan dansedilirdi. Bu rakıs beş yaşlanndan itibaren çocuklara oğretilirdi. Âdeta bir askerî ta'im ve savaşa bir hazırlıktı. Bu dansın hareketleri pek hızhydı. Maksad atıklık ve çeviklik temin etmekti. Belki de bu bittabi bir farazıyedir Lâz danslannın ceddi bu raks idi. Anadoluda dans pek eskiden başlayarak ve gelişmeğe devan^ edeıek Romahlânn Büyük Kayzerı zamanmda en yüksek tekâEski tarihin en güzel Afroditi olan Knid Afroditinin modeli meş hur Frine de Anadoluly idi. Sonra ne hacet Erekteumdaki Karyatidlerden başka öteki Karyatid sütunlarının hemen hemen hepsi ya Karya veyahud Karya tarafından Yunanistandaki mâbed ve ziyaretgâhlara hediye edümiştir. Nihayet numara yapan kız çıktı. Göbek atmağa başladı. Niyazi somurtmuş duruyordu. Ötekiler hep lâf attılar Pılâki Şakir ayağa kalkıp göbek atmağa başlayınca, etraftan: Eyyy! Bu sulu herif gene nereden çıktı? Diye seslendiler. Ali Rıza, o sessiz çocuk lâfa karıştı: Hep bir yerden çıktık bilâder! Vay Sivrisinek.. Sen de mi vız hyorsun? Haddim olmıyarak, ben de vızlıyorum. Ne olacak eşekarısı? Ulan ağzmı topla!. ğini anlamak için.. Toplamıyacağım .. Ne reçetesi o? Gelmiveyim yanına!. Bar reçetesi, bar... Hele bir gel... Anlamadım. Ondan sonra oralar birbirine Anlatayım . Geçen seferkl bar davetini Zekeriyaya ben tek> Şehnazın ödü koptu.! Ko lif ettim Şehnaz Hanımı da ı;etırarkasına sinmiş titriyordu. meni ben söyledlm. Pilâki Ş«Vire sululuk etmesihr^en rica ettımsertçe: Eyy? Sen buradan uzağa git biraz, Kavga çıksın da, karın sfnin dedi. Ondan sonra Allah ne verdıyse eline geçeni kar=ıHikiıere ne adam olduğunu görsün Jiye!. Görürse ne olur? vurmağa başladı. On dakika sü İşte böyle rahat edersin yaren kavgadan bir tek ayakta Niyazi kaldı. Kansının yardığı yara hu! Sen gerdek gecesi muhakk^k nın yeri tekrar kanamaya başla kedinin bacaklannı ayırmiyı um"=tı. YeHe ddrt kişi vatıynrdu nutmuşsun . Kazaya kalmış biî i§i Olduğu yer harman yerine dön yaptırdık. Fena mı ettik ayol? Niyazi gülerek: I müş. etraftaküer sıvışmıştı Kavga esnasında karakola haber ve Yook onu demiyorum. Allrh rildiği için polisler geldi. Patak razı olsun. İyi ettin Cevabını verlananlar da o arada ayağa kalka di. Şu krikoyu ver de bayanı kaldırayım. Anadoluda ve hemen hemen dünyanın her taraiında başlangıçta raks ancak dinî idi; hattâ bir dinî meıasimdi. DramHıUa korolar, dinî türkülerini t jielerken dans ederlerdi. Bunların arasında Artemis festivaüerinde İyonyada (Izmirde, Efes vesairede) komedyalarda oynanan pek müstehcen kordaks danslan bir de trajedya dansları vardı. Trajedya kelimesi eski Elence keçi tekesinden (tragos) gelir. Şarab Tannsı Diyonisos festivalinde kafilenin başuıda bir keçi tekesi giderdi, sonra Tann Diyonisos'a tekeler turban edilirken festivallere iştirak edenlerin bir çoğu sırtlarına keçi derileri alarak kurban edilen keçiler etrafında hoplaya zıplaya dans ederlerdi. Trajedilerin acıklı olmalan trajedi olarak oynanan efsanelerin acıklı olmalarından ileri gelir. Diyonisos yortularında on beş kişinin iştirakile Emeliya adında bir dans vardı. Bunlardan başka kaht ve galadan korunmak için yapılan satirik danslar vardır. Çok tuhaftır ki İtalyada Etrüskler bu danslan tıpkı Anadoluda oynandığı gibi o>narlar ve tıpkı Anadoluda olduğu gibi flütle akompanye ederlerdi. Yukandanberi kısaca anlattıklanmız hep dinî rakslar idi. Şimdi de dini olmıyan yani hususî diye yadedeceğimiz danslan ele aialım. Bunlar arasında Ze'isbakos dansları vardır. Anadoluda oturan bu kabileden Herodot bah sediyor. Bunların bizim bildiğimiz zeybekler olduklan muhtemeldir. Bu danslarda iki kişi birbirinin etrafında dönedolaşa dans ederler. Bunların birisi gövdeyi ve ötekisi «Can» ı temsil edfmiş. Gövdeye âşık olan canm, ve cana âşık olan gövdenin yavaş fakat heybetli dansı imiş. Bu dansm şarab tanrısı Di>onisos ve içki ile alâkası varmış. Pirhik danslar bir savaş dansı imiş. Batı tarihçileri her iyi şeyi Batıdan Doğaya getirmek gayretile bu dansın da asıl Pelnponezde yani Mora yanmadasmda oynanmağa başladığını iddıa ederler. Halbuki Girıdın Mmoen medeniyetinin keşfinden sonra bu dansın pek iptidaî bir şekilde Tedbir istedîğinız en iyi par. fomun ismıdir. Geçen msrtn kadınlan, pek talıhsndıler. Zira onlann parfom A R P E G E ' i yokdu. Etrafımza bakınız, gördüğünür yüz guzelden doksan beşınin mufıakkak par. fom ARPEGE'ı kullandığını goreceksuuz. Sırt«, UKlMınj ı m m ı t PARFUMS LANVIN TAZISIZ I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle