27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 Ekfan 1953 CUMHURİVET Tanzimat Kıırulıışuıııııı Yazan: Metin Ergin uzesı... Hatice Sultan Sarayının harabeleri üzerine Boğazda bir kömsir deposu inşa edildiğini öğrenraefc insanı epey üzüyor... Başka •nılletler tarihî eserlerini değerlendirmek için her türlü fedakârhğa katlarurken biz en kıymetli eserlerimizi dahi muhafaza etmek zahmetine katlanmamışu!. Bu yüzden Boğazİ£i yanan köşkleri, saraylan ve yıkılan âbideleri ile bugünkü kömür deposu ve gemi mezarlığı halini abnış. Müzenin aynı köşesinde Üçüncü Bugün Tanzimat Müzesi memleSelimle alâkalı başka gravür daha ketinin tarihini bilen veya öğrtngöze çarpıyor .. İnsan yenilik haıemek isteyen kimseler :çin alâka ketlerinin ilk önderi olan bu padiçekici eserlerle doludur. Dört büşahın resimlerini tetkik ed&rken, yük oda ve geniş bir salondan ibafeci âkıbetini düşünüyor .. ret Barok tarzındaki Tanzımat MuSalonda İkinci Mahmud ia başka zesinin en büyük hususiyeti her vesika veya haüranın arkasmda bir köşeyi işgal ediyor .. Üstte Mah tarihimizin mühim bir sahifesınin mudun o devirde yapılan bir tablosu... Altta fermanlan, hattı hügizli oluşudur. Müzede yalnız Tanzimat devri mayunu ve bir kaç gravürü .. ikindeğil, yenilik hamlelerinin başlan ci Mahmudun memlekete en büyük gıcı olan Üçüncü Selimin Nizamı hizmeti, bir eskiya yuvası haline Cedidi ve İkinci Mahmudun ısJa gelen yeniçeri ocağını 1827 de kanhatı da yer almıştır. Salonun sol lı bir mücadeleden sonra kalrurmatarafı Üçüncü Selim devrine tah sıdır. İkinci Mahmudun bu hâdlsis edilmiştir. Selimin o devrin seden evvel ve sonra yapılan iki gravürlerinden mülhem olarak ya gravürü hatıra Vak'ai, Haynyeyi Bağ bozma mevsimindeyiz Üzüm İsis'in kocası Başilâh Osiris tarafınpılan portresinin sağında, üzerinde getiriyor. Aynı köşenin solunda kıve ondan yapılan şarabdan bahset dan Nisa mıntakası sakinlerine dğpadişahın tuğrası bulunan meshur yafet inkılâbınr takiben giyılen çe«•** retiidiğini söylerler. • menin tam sırası. hattı hümayunun orijinal nüshası şidli fesler yar .. Asakiri Manrure Her şeyin bir tarihi olduŞu gibi Tarihî malumata göre zamanım;z Tanzimat devri sadnâzamları göze çarpıyor. Altına da yeni harf teskili ile alâkalı vesika ve resımçarabın da tarihi, hattâ tarihten dan dört bin yıl önce Teb şehrinde Beşiktaşın İhlamur semtinde bü seyin Bağı adile tarihin iıesire ye lerle basılan nüshası konmuş .. Bir ler de üzerinde durulmağa değer başka bir çok efsaneleri de var. çok mejhur şarsblar varmış, o sıra yük bir parkm içinde ıki şirin köşk Tanzimat Müzesinde Mu .fa Reşid Faşa ko^esi .. rinde 1855 yıhnda Abdülmccıd ta tablo da Nizamı Cedid askerlerinın bir kıymet taşıyor... Bunlan da nazarı itibara almak !â larda şarabcılıjır. da ilerlediği duvardır. Gerek inşa tam, gerek Şimdi büyük devlet îdamı ve Fermanında Reşid Paşa •araimdan ^anlar vıtrıni yer almış . İşte Tanrafından yapbrılmıştı. Avrupa mi Üçüncü Selimin önünden geçişini nmdır, çünkü bir çok şeylerin mer> var resımlerinde gorülmektedir. şei hakkmdaki malumat umumi Ur'da yapılan harfiyatlarda muaz içindeki eşyalarla Türk tarıhinde marisi tarzında inşa edilen köşkler canlandınyor... Bugün harabeleri Tanzimatın öncüsü Mustafa Ktşid okunuşunu gosteren tablo (1S39), 7imat madalyası, Mustafa Reşid va dahi güçlükle bulunan, Bebekteki Paşanın köşesindeyiz . En üt.tle Türk tarihinde demokrasi yoluııda Fuad Paşaların nışanları . Tan/J« yetle efsanevî hikâvelerle başîjr zam şarab küplerinin, kadeh ve sü büyük bir hususiyet taşıyan ve evvelâ Nüzhetiye, daha sonralan Hümayun Abad kasrırun 18 inci Haddizatında, her efsanede zen<<m rahilerin bulunması, buralarda ıla Tanzimat devrini canlandıran bu Maxim David'in orijinal bir gravü atılan ilk adımlardan birini canıan mat paralan vitrıni de alâka çekida Ihlamur köşkleri adını almıştı. asırdaki eşsiz güzellıği insanı derin ründen mülhem olarak yapıİTiış bir tahswüWen ba«ka mutlaka bir eski zamanlardinberi şarabcılık ol köşklerin ziyaretçisi pek azdır... dırması bakımından son derece a yor . Bunların en enteresa.ıı o zaİstanbul Belediyesi geçen sene parca hakikat olsa gerek. duğunu ispat etmektedir. Sultan Abdülaziz sık sık ziyaıet derin düşündürüyor. Hele karşım tablosu... Orijinalinden kopya ecti lâka çekici Aynı tablonun ıkı ta man ilk defa 22 ayar olarak basılan Eski YunanlıHra göre asma Be Bazı kadehlîrin üzerindeki re yerinde bir kararla köşkleri Tanzi ettıği kasrın bahçesinde pehlivan da bütün azametile duran 4 katb len bu Gülhane kasnnda Tanzimat rafma 1839 tarıhli Tanzimat ferma altın paralar .. ozia'da bulunmus ve şarab da Dio sımlerden anlıyoruz ki, şarab ka mat müzesi haline sokarak o devnı ve 1856 tarihli Islahat fermanıBaşka bir vitrinde >le Rusyanm ni«iios (Bakhus) tarafından icad e dehlerini kaldırıp şerefe içmek o rin eserlerıni toplamağa girişti. Fanın fotokopisi yerleştü"ilmiş . Alt Kırım harbindeki mağlubiyeti üzedilmiştır. Halbııki son zamanlarda, zamanda da âdetmiş kat bu isabetli karar tatbik edi'irta da yeni yazıya çevrdmış §ekıl rine toplanan 1856 Paris kongıesi Babil. Asur ve Ur'da vapılan hafrileri konmuş .. Mısırhlann iızüm ezme sahnesini ken Yıldızdan, Beşiktaştan, hattâ delegelermin oryınal imzab resımyatlardan şarabın pek eski devirtemsıl eden resimlerinde görüldüğü Akaretlerden müzeye uzanan yolTanzımatm kahramanı Must'fa leri goze çarpıyor .. Türkiyeyi temlerde tnevcud olduğu anlaşıHığı lar da tamir edılseydi ne kadar iyi Reşıd Paşaya ayrılan koşenın zrn sıl eden Âlı Paşa ve Mehmed Cegibi asmanın da anavatanı Orta gibi, erkekler sepetlerle üzüm taşı olurdu. yor ve ezme işilo de kızlar meşgul ginleştırılmesı ve bu büyük ılevlet mil Bey . İngılız delegeleri )x^ıd Asva savılmaktadır. oluyordu. Akan üzüm suları hususî Bugün Tanzimat müzesi haline adamına hiç olmazsa bir oda ay Cowley, Lord Clarendon .. FransaMukaddes kitablann verdi§ı »estilere dolduruHuktPn sonra itına getırilen Ihlamur koşkleri, ilacı Hü rılması muhakkak ki çok yerinde nın Baron de Bourgueney'si ve V'amalumata göre şarabın mucidi ile ağızlan kapatılır ve ayn bir olur .. Bu köşe hazırlanırken ıde lewskı'sı Bu resımler Sultan AbNuh peygamberdir Nuh çok yaşlı yerde bekletilirdiAeshülus, Sofokles, Euripides gibi olduğu haide, d?ima tarlasmda çaalıst devlet adanunm ne gibi mü? dulmecıde hedıye edilen ve başka Gene tarihî malumata göre İsa şairler meshur eserlerini meydana lışmalanna devam etmckteydi /e kullerı yenerek davasmda muzaf bır vıtrınde duran hususi albumbir gün toprağı itina ile hazırladık dan önce sekiziıei asırda en m3ş getirmcğe fırsat bulabilmişlerdi. fer olduğu tebarüz ettirilmehdir. den çıkanlmıştı». sonra Romalı'ar tan sonra bir psma çubıığunu li hur üzüm ve şarablar Naksos ada Yunanlılardan Aynı salonun dörduncü koşesınde kerken birden yanında şeytan pey sında bulunuyormuş. Oradan Sicıl da Bakhus şerefine daha parlak Müzenm bu köşesinde Paris kon ise Tanzimatı ilân eden Abdülm?cıda olarak çalışmalarına yardım e yaya ihrac ediierek, boylece Avru bayram ve şenlikler tertib ettıler. din bir orijinal tablosu var Başka kresinde müttefik hükümdarlan bır deceğini söylüvor ve Nuh da kabul paya yayılmıştır. Eski Yunanlılirın Bu münasebetle yapılan eelencebir tablo ise, önde at üstünde Rf şid arada goruluyor (3 mart 1856) .. Dıoni&ios mezhebi şaraba ve doıa lerin adına da Bakanal veya Saturediyor. Ptfşa ile Şeyhulislâm olduğu haıde, Hususî bir vitrinde Mustafa Keşid yısile eğlen^eye tanlluk ey'edıği lal derlerdi. Şeytan bir kuzuyu yakalıyarak, Abdülmecidin merasimden dönüşü. Paşanın krıstalleri, surahisi ve barEski Roma şehrinın limanı olan başını kesıp akan kanile asma çu içın, halk ona çok rağbet göV.ormişti. Dionısos bayramı ilkbaharda Ortia'da 1942 de yapılan hafriyatta, nü canlandınyor .. Bir gravür de dağı duruyor... Fincanlar üzennde buğunu suladıktan sonra: «Bu asyapılırdı. Bu münasebetle eğlcnoe bir meyhanenin duvarında bir «apadişahı Askerî Tıbbiye olarak inşa Reşid Paşanın portresi göze çarpıjnanın suyundan içen kimse *uzu edilen bugünkü Galatasaray f Isesin yor... Fakat vitrinin en alâka çegibi yumuşak ve miilâvim olacafc ler tertiblenir, şarkılar soy'emr, deh şarab resmi altında şöyle bir oyunlar oynanırdı. vazıya tesadüf edilmişür: «Hararetır» diyor. den çıkarken gösteriyor Devrin kici koşesi Reşid Paşanın hakiki bır Bu eğlenceler arasında, Atina tin sönünceye kadar ıç» Bu Lâtin Bu sözler Nuhun hoşuna gittiŞi Darülfununu eski Adliye Sptaynın sanat eserı olan emlâkine aıd alt:n lçin kabul ediyor. Fakat, şeyan şehri adma, şair ve yazarların en ata sözü, Euripides'in meshur «Hef resimde insana o feci /angını lıa yatdızh vakfiyesidir... memnun görülmüyor ve biraz son güzel eserlerine mükâfatlar verilir nüz vaktin varken eğlen» vecizetırlatıyor . Soldaki Edebiyatçılar odası ise ra bir aslan yakalayıp öldürerek o di. Dionisios şenlıkleri sayesinde sinden mülhem olsa gerek. Tanzimat Müzesinde bü>ük Türk devlet adamı Mustafa Reşid Paşaya tahsis edilen köşe Salonun ortasmda madalya ve ni. memleketin basuı tarihi bakııntnHan nun kanile asmayı suladıktan sonson derece alâka çekicidir .. Odamn ra: «Bu asmanın suyundan içen duvarlan devrm edebiyatçılsn Zikimse aslan gibi kuvvetli ve cesvr ya Paşa, Şinasi, Ahmed ,Vefik Paolacakbr» diyor ve Nuh buna da şanın portreleri ve vatanperver şair memnun oluyor. Namık Kemalin çeşidli fotoğıallan, Fakat, şeytan gene memnun göile süslenmiş .. Büyük fedakârlıkrünmüyor ve biraz düşündükten lar pahasma Tanzimatuı fikrî müsonra etrafında bir şeyler aramağa cadelesini yapan kahramanlar aşın başlıyor. Nihayet, bir domuz bulbir tevazu içinde köşelenne çekılduktan sonra onun da başını kesemişler... rek, kanile asmayı sularken: «Bu •smanın suyundan haddinden faz'a Hele vitrinlerdeki umumî efkâiçen kimse, tıpkj bir domux gibi rın o zamanki temsilcileri olan ilk kirli ve pis olacaktır» diyor. gazeteleri bır görseniz .. İşte Ruzna Şeytanın bu sözlerine Nuh sidmei Ceridei Havadis (18611862), detle itiraz etmişse de, asma bir Puzabeth artık daha fazla bek seviyorum Yalnız o bana hiç bir ğında buldu. Kocasının olümün tmî olarak kalmağa başlach. ElisaCerıdei Havadis (18431857) ve kere domuz kanile sulanrruş bululeyemezdi, annesi rahat ver şey açıklamıyor.» den bir kaç ay sonra, kıtablan a bet'le Tibor sık sık tiyatroya, sinuyordu .. Takvimi Vakayi (18351843) kolek tOnu seçmelisin öyleyso miyordu, onun iki erkekten birirasmda eski bir ingilizce roman nema ve konserlere gıdiyorlardı. Bu efsanevî vakayı anlattıktan siyonları .. Cuma günleri çıkan «Tibor'u tanırsın sen. Kensınde karar kılması lâzımdı. Bireline geçti. Tanımıştı. Bu, Ti Daima üçü beraberdiler: Anne, •onra geçelim şarabın doğuşuna: haftalık resimli (Medeniyet) mtcbirlerinin taban tabana zıddı idi dislni bir itirafta bulunma haline bor'un o zamanki hediyesiydi. E kız ve çiftlik sahıbı. Guya bir gün Nuh üzümü ezerek muası .. Tasvüi Efkâr (186118H3, bu iki gene erkek Biri belki de getirdim mi, benden korkarak linde kitab, düşüncelere. daldı. O Bir gün Tibor, Elisabeth'e, kenşarab yapmış ve içükten sonra da henüz koca olacak yaşta bile de kaçar, arkasından da bana, araTercümanı Ahval (18601862) kozamandanberi Tibor'u, iki veya disile bir husus hakkında leonuş«arhoş olup olduğu yerde azmış, ğildi, Elizabeth'ten bir yaş daha ba tekerleği büyüklüğünde bir leksiyonlan ve Ziya Paşanın (Enüç defa uzaktan görmüştü. Tibor mak arzusunda olduğunu bıldirdi. kalmış, Bu vaziyeti gören oğiu gencdi: O yirmi bir, gene kız çiçek buketi gönderir Buna ilâve dülüs Tarihi)... Bugünkü gazeteleçiftliğine çekilmiş, başşehre pek Elısabeth'in kalbi delicesine çarpKam babasmı ayıblamıştır. Oğluyirmi iki yaşında idi. Ama bu olarak da geceleyin bir müzik rin yarı eb'adında olan o zamanki seyrek iniyordu. Yaşayışına dair mağa başladı. Hiç tereddüd etmenun bu hareketine kızan Nuh şaTibor, göze çarpar güzellikte bir parçaçığı dinletir.» ufak bir iş'arda dahi bulunma den «evet» demek kararım verdi. gazeteler tarihî muhteviyatlan barabcılık imtiyazını dığer iki oğlu «Eh, Tibor böyle aptalın bigencdi, yalnız öylesine çekingen mıştı. Nihayet sevdigı adamın kansı kımmdan son derece alâka çekici .. Sam ile Yafet'e bırakrruştır. halli idi ki, bu tarafına kendisi de riyse. mükâfatını da kazanır. SaElizabeth, fakat ben onu sev olabilecekti. Eski Mısırlılar ise şarabın, diğ?r Sağdaki odada Mehmed Fuad bir çare bulamıyordu. Biri yüzü na. bir hafta daha mühlet veriyomiştim, diye düşündü ve kendi Tibor: «Size söyliyecek mühim feyler gibi ilâhlardan geldiğini, Paşa ve Mithat Paşa köşesi de olne bakh mı, birdenbi're kıpkırmı rum Daha fazla bekleyemem. Ar kendine gülümsedi. Sonra kitaba bir şeyim var, Elisabhet» diye dukça zevkli tanzim edilmış. Paşazı kesiliverirdi. Onun Elizabeth'i tık bu kadar uzaması kâfi bu daldı. ilk sahifelerinden sonra, başladı ve Elısabeth'in ellerinden lann yağlı boya portrelerinin albütün mevcudiyetile sevdiğini işin.» kâ|ıd makasını eline aldı. O an tuttu, «kızınızı seviyor ve kentında devrin askerî kıyafetleri, Fufarketmemek için kör olmak lâda kitabın içinden bir mektub disile evlenmek iitiyorum. O da Elizabet bir hafta beklemedi. ad Paşanın hayat arkadaşı, Touhadüştü. Büytik bir heyecanla açtı beni seviyor. Ya» farkı bakımınzımdı. Kızla gözgöze geldiği za Hemen aynı gün bu meseleyi hal nerün bir gravürü bulunuyor... VitTibor aşkını ilân ve Elizabeth'e dan da anlaşmıs bulunuyoruz. manlar kalbi yırtılırcasına çar letmek istiyordu. Onun da burarinde de Fuad Paşanın kanuj kalzdivac teklif ediyorduÖyle ümid ediyorum ki, buna karpardı. Elizabeth'e delicesine âşık sma kadar gelmişti artık. Oğleden lemleri ve mektubları çöze çarpışı bir dıyeceğiniz yoktur.» tı. Tibor'a, toplantılarda çocuk na sonra Tibor çaya geldi. ElizaMektub, «Eğer yanılıyorsam» yor... lk anda ELsabeth'in gözleri öTarile bakılırdı. Ama yaşının kü beth'in annesi her ikisini yalnızdiye bitiyordu ve siz başka birini çüklüğüne ragmen evlenebilecek ca bırakmıjtı ki, Tibor huzurunu sevivorsanı», bekliyeceğim. Dai nünde herşey döndü, bu netice Başka bir köşede de Âli Paşanm durumda idi Çünkü tahsilini yük kaybetti, sinirli sinirli etrafına ma, hattâ bir hayat boyunca bek onu pek sarsmışü. Fakat kendiyağlı boya bir portresi ve bütiın sek ziraat mektebinde tamamla bakmmaya başladı. Gene kız meliyeceğim Kalbimde, sizin kesta sini birden topladı. Bir kelıme Tanzimat sadrazamlarının fotoğrafmış, babasmdan kendisine miras seleyi doğrudan doğruya açmaya ne rengi saçlannızdan, menekşe söylemeden ayağa kalktı, hâlâ lan var .. Fuad Paşanın maseti, k'kalan büvükçe|bir çiftliğin mut karar vermiştimavisi gözlerinizden, gene ku saklamakta olduğu mektubu yazı hcı, Reşid Paşanın mektubları \ e . masasının gözünden çıkardı, «O «Söyle bakalım, Tibor» diye endamımzdan ve narin ellerinizlak efendisi olmuştu. Âli Paşanın evrak çantası hep »lâkuyun bakalım sonunu» diyerek başladı. «Sen neden evlenmlyorden başka hiç bir şey saklamıyaka çekici eserler... Diğer talib otuz iki yaşında idi sun?> cağım. Bunlar benim kalbime e adama uzattı. Tıbor mektubu yükGüzel değildi ama. sakin ve emin Yakında açılacak olan kısırada bedî olarak resimlenmiştir Ve siz sek sesle okudu, sonra başını salGene adam kıpkırmızı kesildi. bir hali vardı Hâkimlik mesleğini Titriyen parmaklarile yerine koy ise en alâka çekici köşe, 1908 de beni eğer yirmi sene sonra veya ladı: seçmişti. Orada burada, vazifesin duğu çay fincanı şmgırdıyordu. « Evet, öyle. Kestane rengi kırk sene sonra çağınrsanız heikinci Meşrutiyette kullanılan bude kendisine çok kıymet verildi Cevab, titriyen dudaklarından ke men yanınızdaki yerimde olaca saçlar, menekşe mavisi gözler, nayük oy sandığıdır Eski mobılyak ğine dair konuşur dururdu. Yük sik kesik geliyordu: rin eller. Bu Eva'nın tasviri. Eva buyük gr=imofonları andıran maun m» bugün, sizin o zamanki halnizin selmesi yavaş, fakat emindi. On ağacmdan mamul 8 koşeli, 4 a «Çünkü Çünkti ben çok... Mukadderatın bu fevkalâde yol aynısı. Ben, bu ?enc kız hayaline beş sene sonra ne kadar maaş ayaklı kubbelı ve âlemli oy sacdığıÇok kuvvetli seviyorum.» lan Elizabeth'i hayretlere düşürâşık oldum Ve bugüne kadar salabileceği ve dünyaya gelecek dü. Tibor'un adresini aradı. Bul «Eh, çok şükür, kimi?» nı insan uzun uzun tetkıh etmek dık kaldım. Gene siz bizzat, bana, çocuklarının, kendisinin tam madu ve şunlan yazdı: «Yalnızım ve Tibor korkunç bir sıkıntı Içeıhtıyacmı duyuyor... Büyih bir ihkızmızın varlığında geri ddnup aşla tekaüdü sırasında kaç ya risindevrli Hemen avaga kalktı: size ihtiyacım var. Elizabeth.» tımamla imal edilen bu oy sandıkgeldiniz. Bunu anhyabiliyor muşında olacaklan kaleme vurula «Bir zaman eelecek... bunu Tibor iki gün içinde Budapeş su"nuz? B larmın pek az ışe yaraması da Türk rak şimdiden hesablan;bilirdi. E siz de . anlıyacaksmız.» tede idi. Artık âciz, zarif bir aptarihının garıb cılvelerinden biri lizabeth'e o da âşıktı, fakat onun Elisabeth bir an sustu. Sonra, Ve bövlece selâm bile vermetal değildi. Kırk dört yaşlannda, olsa gerek... Salonda Mithat Paşakekelemek âdeti olmadığı gibi goz'.eri dolu dolu oldu, dedi ki: den odadan çıktı. Tibor gitmişti. göze çarpar güzellikte bir adamnın, Abdülhamidın ve Sultan Reşagene kızla konuştuğu anlarda da « Sizı çok sevmiştim. Sıze Elizabeth ertesi güne kadar bekdı. tnce uzun boylu, neş'ell idi. dın fotografları da yer almış . Vitkarşı hissettıklerim, annelik hislesıkılıp utanmazdı. Elizabeth'e ek ledi Öğleden evvel kendisine bir Seyyahlar tarihî bir harabeyi doYüzü güneş yanığı renginde idi rıydi. Siz öyle âc:z, öyle yardıma rmlerın birmde de Saıd Paşamn seriya çerçevesiz gözlüğünün cam kitab getirdiler. Bu bir ingilizce karısı olacağım Kendisini bu aklajıyorlar. Karşılarında bir takım vardı, yirmi flç sene içinde, kan Geçmişe bir kelme ile dahi te muhtaçsıruz ki, insan s.zi sevmek Muşır unıforması var lan üzerinden gayet ciddiyetle romandı şam yemeğe davet et, ona izdivaç koca arasında tek bir kavga bile sütunlar var. Aralarında bahse tumas etmiynrlardı. El sabeth. hedi mecburıyetinde kalıyordu. Puhubakar, ona, kendisile olacak izdituştular: «Bu siıtunlardan hangisi Bırbkte gezdı^imiz Maiyet kcşTibor BöndermNti Kız cam sı teklifini kabul ettiğimi (öyliyece olmamıjü Bu izdivacın yirmi ü ye edilen kitaba, o zsmanlar hiç mun esasında, sızi oğlum olarak vacm getireceği faydalar hakkınğim.» daha uzun». Ac.ba siz, saHece gökünun hemen yakınmdaki meıasim çüncü senesinden sonra, mahke de dikkatlice bakmamış bulundu gorüvordum. Ve şu anda görüyokılarak kitrbı kütübhanesinin göda geniş izahat verirdi. rüsünüzün kuvvetıne guvenerek, me reisi bulunan Geza oldukça a euniı itiraf etmeğe ut=nıyordu. rum k:, mukadderat da bunu ba;koşkande ise sar.radan toplanabizüne koydu. Simdi onu yıpratıcı hiç bir şekilde olçmeden, uzaktan len Tanzimat devri eşyaları teşhir Kızın rnnesi: «Sinirlerimi aya bir hiddet firmıştı. «A«kmı itiraf Yuvalan gayet mesuddu. He fiır bir ameliyat geçirdi, kan ka Tbor'u da henüz canlılığını mu ka şekilde istemiyor. Eva'yı çok, bakmakla buna cevab verebilir mığa kaldırma benim» diyordu. edeceği yerde bana bir kitab gön men ilk sene, gene çiftln güzel nallaruun tıkanmau neticesinde hafaza eden, kendisinin o zannan çok severım, SıZin için de hâlâ edıliyor... Biniz? «Niçin hâlâ bir karar veremiyor derivor» ^tve düşündii Bu şekü bir kız evlâdı dünyaya geldi E öldü. cğvenip geçilmesinfien gördüeü aynı hisleri besliyorum. Mesud Tanzimat Müzesi bir seneük gaysun sanki?» de bile Tibor'dan bir net;° al va adını verdiler. Kader onlara Elizabeth kocasının ardından, hakaret, eski şeyleri tekrar deş ol'"n beraberce» retlerle bir çok eksiklerıne rağmen Elizabeth cevab verdi: «Çünkü mnk mi'rnVün ol"iamıştı. Eliza daha fazla çocuk vermedi. Bir ona lâyık olduğu şekilde yas tut Ti°kten alıkovmuştu. Meselelerin hallec'ilmiş El s=beth Tıbor'a elini uzattı ve alâka çekıcidır Bılmem müzenin Tibor. yüz defa daha hoşuma gi beth anre«inl aradl. lıkte çok iyi yaşıyorlardı, hâdise tu. Kaybının tek tesellisini, ken O gün^în sonra Tibor. haft'^p llâve etti: zenginleşmesmın en ziyade hayırseşekilleri gazetemizin 4 diyor benim de ondan. Onu se Biraz tuhafça: «Annen dedi. siz, plânlı bir hayat sürüyorlardı. disine çok benziyen, güzel, se bir üefa Budapcşte'ye ge'iyordu. « Yalnız sadık sevgilıler dever kımselerin bağışlan ile mümviyorum, sanki annesi imişim gibi «karanmı verdim. Ben Geza'nm Evde, ömek olabilecek bir intizam vimli ve zarif kızı Eva'nın varh Sonbahar geldiği zaman orada d« ğil, sadık annfler de vardır • ünctt sahifesindedir. kün olacağını ayrıca hatırlatmağa lüzum var mı? güreşleri, koç ve horoz dövüşleri yaptınrdı. İkinci Abdülhîro.d de Ihlamur köşkünde mesui gümer geçirmişti. Cumhuriyet devrinde ihmale uğrayan ve olur olmaz kimselerm ikametine tahsis edilen köşkler nihayet geçen sene feci vaziyetten kurtarıldılar. Fakat o canıra eşyalar oradan oraya nakledıuniş ve kapanın elinde kalmıştı! * * * Efsane ve Tarih Nuh Peygamber, Şeytan ve Sarab Yazan: Zeynel Akkoç HIKAYE ençlik Sadakati Yazan: Harsanyi Zsoll Çeviren: Oğuz Akalın Boş vaktinizi hoş geçirmek için ınuz kuvvetli mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle