Katalog

CUMHTJHh C KKtlH fflll bu çocuğu kurtar. Evet.. kurtaracayiz.. niçin. soram bu kıl artacak.. Er tarafa çıkacak.. bu efendi.. ormon çok var. Nasıl söyleyim Postoleni.. haniya iceride sularakıyor. bu kıl yapıyor.. eğer bırakırsa iki sene sora suratında ep kıl dolacak. Riza ütktü.. Aman doktor, siz bilirsiniz Sizin baba çok kıl vardı? Valla bilmem.. ama benim kadar voktu sanıronDokto, Rizaya bir toz verdi.. Bu toz yemekten sonra bir bardak suda içivorsunuz.. dedi.. Aldılar tozu.. Riza o akşam içti. Gece müthis sancılar içinde kıvrandı. Ertesi gün hekim RetirHilerMiderini yıkamak icab etti. Övle de oldu . . Bir hafta hastalıktan sonra Rizanın kıllarında bir desişiklik olmadı Rİ73, kendisini ziyarete e»len Nevzada: Allah Vıelâsmı versin o doktorun.. nereden buldun yahu! Zehirledi beni. Yok canım o doktor falan de*il. bizim arkadaşlardan Ragıbdı Rum taklidi vaptı Ama ilâç verdi.. zehirlendim. Zararlı bir sey deSildi canım.. Saka degil. Rizanm başmdan beraber diisündük. Doktor demesek, i'mezdin dive öyle yaptık. feöyle bir kasa ceçtiydi. Ne idi içtiSim? Hançi Riza? Hiç.. Kı! düşüren tozu idi. Dı Canım. msnifaturacı Riza Tülbendei Muhiddin Efendinin kar şandan sürecek yerde. içerHen içersen kanına kansır. bütün kıldükkânı vardı. lan döker, diye düşündük ama senKimi tanıdı, kimi tanımadı.. Aliye Hanımm kızı Belkıs büyüde sabır yok ki. anlattı. müştü. Eh gerek merhum babasm Bu Rizanm vücudü, yaradana Riza sastı kaldı... dan, gerekse babalığı olan Hüseyin kurban olavım. Silme kıl kaoh Bövle şaka olur mu Nevzad Beyden dolayı zengin «ayılan BelAma hani herkesinki gibi değil Bev? Hıye serzeniş edecek oldu. kıs şirin bir kızdı. Sevimli ve zeki vücudü kıll' adam çoktur Bu bamBeriki: idi. Üvey babası Hüseyin Beye başka.. kuzum çoeuSun dirsekleri Ne şakası vahu' Biz senin lvi karsı olan muhabbeti adamın gene. diz kanaklanna kadar simsivah liein için yarjtık. Bir de şikâvet rek anasına, gerekse kardeşile ken kıl . omuzlan, sırtı, gögsü dehşet ediyorsun! diyerek adeta çocuğu disine karşı gösterdiği iyi muames bir şev!. azarladı. le ve insanhktan doğuyordu; ama Olur a, Hazreti Ali cinsi derler Atıfın hikâyesine eulüşrük. Ali açıkgöz bir kız olan Belkıs ile üvey onlara. Nureddin: kıl dökeni bir kere da babası arasında hiç bir his ve fikir Evetha acı acı çektikten sonra: münasebeti yoktu. İnce bir kız olan Kısın üşümez. Siz benden dinleyin hikâvevi' Belkıs, Hüseyin Beye daima hür LâP Her kış soğuk alır, nez Ama masal değil.. geçen sene oldu metkâr olmuş; fakat fikirlerini asla benimsememişti Kız evlâd erkek leden kurtulmaz.. efendim. Bu co bu.. euk bir arahk denize girmeye meEfendim bizim tanıdıklardan mer gibi değildir. Belkıs Koleji bitirdik rak etti.. lâkin plâja çıkar çıkmaz hum Yusuf Paşanın torunu AHye ten bir sene sonra artık kısmeti çık vücudü herkesin sozüne carptı. Hanım vardır. Aliye Hanımm Ga maya başladı. îstiyenlere; Daha kızımız küçük! dediler. Bir defasmda Suadiye plâiında bir atasaraydan mezun bir oğlu, KoHalbuki Belkısın ağabeyisi OrAmerikalı küçük çocuk korkudan eide tah«il etmiş bir kızı var. Çoağlamava başladı.. Kadınlar du cuklann babalan onlar küçükken han, kızkardeşi için kendi arkadaşrurlar mı? alava aldılar.. hani çir ilmüs. Alive Hanım Kavakzadeler lanndan mühendis Celâli düşünükin erkek de değiHir: ama vücudü den Hüseyin Bev admda basit, fa yordu. Celâl de kisizade idi. Deadrta bir vamçı gibi kıllı. kat iyi kalbli birile evlenmlş. A miryollar Umum müdürlüğünde Bu vak'adan sonra Riza plâjı dam zengin.. çocuklan da kendi bulunmuş Şevket Bey admda madeŞistirdi. lâkin nereye sitse der rvîâdlan imiş gibi seviyor. Çocuk ruf bir mühendisin oğlu idi. İki ar da Hüseyin Beye baba diyorlar. sene de Amerikada okumuş, şimdi ha! göze çarpıvordu. Nibavet ço cuğa «rKılh baba» diye isim taktı Çünkü hakikaten babalık etmiştir bir yabancı şirketin fen müşavirliHüseyin Bey arsa alır, üstüne ğini yapıyordu. Celâl, Orham aralar Tabit bu hal bir taraftan onun söhret bulma<:ına »ebeb oldu ama lina yapar, satar.. böylelikle çok sıra evde de zivaret ettiği için Belbir taraftan da canmı sıkıyordu. ara kazanmıştır. Rivayetlere inan kıs da çocuğu tanımıştı. Orhanın Rahat rahat bir plâja gidemiyor.. mak lâzım gelirse 10 milyon liralık hissiyatı, Belkısın böyle bir izdıvacı ierveti varmış. Miktan ne olursa memnuniyetle kabul edeceği ve ço hattâ eivimli olarak görenler: Kıllı baba geçiyor, diye lâf a ılsun zengm adamdı. Altında oto cukların da mesud olacakfan mertıyorlardı. Nihayet bu işe bir ça mobili, aşçısı, bahçivam .. Yalnız kezinde idi. Bu kombinezona Aliye re bulmanm lüzumuna inanarak damın bir merakı vardı: Bıyık. Hammın da aklı yatıyordu. Yani yakm arkadaşlanndan Nevzada mü Ötedenberi bıyık hakkında büyük açıkça münakaşa etmemiş olmalan na raŞmen ana ile çocuklar, hattâ ' racaat etti Nevzad meşhur bir pas lürmeti oldugu için, kendisi de bıCelâl bu konuda mutabıktılar. tacı dükkânınm sahibi, çok bece jnklannı uzatmıştı. îstanbulun saılı palabıyıklanndan biriydi. Her rikli bir adamdı. Gelgelelim Hüseyin Bey günün Olur. Seni bizim tanıdıklardan ;abah bıyıklannı kozmetikler, yağ birinde eve geldi. Sofrada yemck ar,. burar ve öyle gezerdi. Zaten bir Rum doktor var. Cildiyeci, ona yerlerken.. pötüreyim dedi Ovle de yaptılar. iyasada Ka^fekzade dive değil, pa Eyyy! Artık lâkırdısmı etmek abıvık Hüseyin Bey diye anılırdı. Doktor, Rizayı soydu... Vüeudünü iıvığına o kadar meraklı idi ki; bir zamanı geldi. Belkıs'a bir kısmet çırçıplak görünce saşırdı çıktı.. Allah isterse... Bulacayiz. Bir çare bulaca efa berberin birisi tıraş ederken Deyinee üçünün de yüreği oynaıyık altını fazla aldı dive herifi yiz . ama kolav değil.. diye başını övmüş, sonra da on kâğıd vere dı. Aliye Hanım karşıladı. salladı Nevzad da: Hayırlısı.. sonra konuşuruz ca •k gönlünü almıştı. e Aman doktor, çok rica ederiz, nım Şimdi aceîesi mi var? deyinee Hüseyin Bey kızm vanında bu bah sin açılmasında mahzur olduğunu anladı. iryaki adam olduğu için artık alelâde sigaralardan keyif almadığından hep yaprak sigarası içerdi. Onun da iyîsi bulunmuyor. Ayda yılda bir. bir dostun dışandan getirdiği havana sigaralan memlekette yoktu. Olsa da tanesi, 23 liraya geldiğinden bir övün yeraek parasına iç'lip kevif edilecek şey değildi. Çünkü Ali Nureddin hesabını bilir bir adamdı Kazancı bövle israflara 7aten müsaid değildi Onun ictn bu yaprak siearalannın inceierini ucuz olduğu için tercih eder; fakat her icişte de: Haydi bir kıl döken daha tüttürelim diyerek şikâyetten geri kalmazdı. Oturuvorduk. Bahadır açtlğı kutudan ona da; îç bakalım, bir kıl döken daha! diverek bir si?ara verdi. Ali Nureddin de gülerek aldj. Ver bakalım, şu kıl dökeni! diye yaktı... çekti. Ad kokulu bir duman odayı kap ladığı sırada ben dayanamadım Ayol, bunu içeceğinize bir a vuç kıl düşüren tozu yutunuz: da ha ueuz olur, dedim Gülüştüler, Atıf abldt: T Palabıyık damad Haftanın Şakaları Yazan: Burhan Felek • •• " Ali Efendi gözünü kapadı mı beş milyon miras su içinde. Çok iyi Allah hayırlı etsin... Kıza ne zaman açalun. Açarız, acelesi yok.. ondan sonra da çocuğu görür.. Çocuğu görmesine lüzum yok.. Ne görecek? Ben seni görerek mi?. Elbette görerek aldın.. ben de seni gördüm.. Canım bu işi çok incelemeğe gelmez. Ben Ali Efendiye rumizle anlatır gibi oldum. Yüzü güldü.. Peki düşünürüz.. çocuk kaç yaşuıda?. 2530 yaşında var.. O gece Aliye Hanım havadisi Belkısın ağabeysi Orhana anlattı.. Orhan dinlerken: Haa! Aman hımbılm biridir. Elini tükrükleyip bıyıklannı burar. Horoz meraklısıdır. Ayol orta tahsili zor'bitirmiştir. Ne olacak?.. Babama söyleriz. Ertesi gün Hüseyin Beye işi açtılar.. ateş kesildi. Ben bu kızın babası yerindeyim. Bu iş olacak. Bizim ailemiz hep palabıvıklı idi. Tosun gibi delikanlı buldum. Beğenmiyorsunuz. Kız gibi çocuk. Namuslu.. ne imlş? Tahsili yokmuş.. olan züppeleri görüyoruz.. hepsi karı gibi bıyıklannı tıraş ediyorlar. Canım, bıyığın evlilik hayatında ne rolü vardır? Vardjıu.. sen onu bilmezsin! Şimdi benim şu bıyıklanm olmasa, ben sudan çıkmış balığa dönerim.. Israr para etmedi.. işi kıza açtılar.. hiç cevab vermedi. Lâf etmez oldu.. ve kendi içine kapandı... Arkadaslarile teması kesti... Orhan durumun bu hale gelişinden çok üzüldü. Aliye Hanımın âsabı bozuldu; fakat vaziyet değişmedi. Hüseyin Bey açıkça işi Ali Tatli söz, güler yüz YAZISIZ HİKÂYE: Denizden bir kadm geçti! Efendiy» açü.. Ali Efendi hemen, ğını göcterdL. hakikaten çocumağazada lfistikleri yerlejtirmekle gun sag bıyıgmm ortasında bir bumeşgul olan oğluna seslendi: çuk santim kadar yer açılnuş, kıl Feyzullah.. Feyzullah... lan dökülmüştü... Orhan! Çocuk geldi.. Aaa! Vah vah!.. Saçkıran ol Buyur baba! mus. dedi... Öp kaynatanın elini... Ne olacak şimdi?.. Çocuk da saşırdı.. öptü ama sor Geçer, bir şey değil .. Ama du: geciktirmemeli. Doktora göster.. Ne oluyor baba? Hangi doktora kardeşim? Ben Hüseyin Beyin kızmı aana alı ne bilirtm saçkıran doktorunu?. vereceğiz. Orhanın arkadası eczaa idi.. Teşekkür ederim, dedi, gittl.. Ben seni götürürüm Feyzullah Bu vakadan sonra Feyzullah bir merak etme!.. dedi.. kaç defa Hüseyin Beylere geldi. Feyzullah aglamakh oldu.. Belkısla görüştüler... Çocuk o kaKalktılar.. eczaanın dükkânına dar basit ruhlu idi ki; Belkula müj gittiler. terek görüşme mevzuunu güç bulu Ben böyle nasıl gezerim?. diyordu. yen Feyzullahın bıyığma bir plister Aliye Hanım isi Hüseyin Beye yapıstırarak büsbütün mostralık etaçükça: tiler oğlanı.. aynaya baktı.. Nikâhta keramet vardır. Son Olmaz, kardeşim.. ben böyle radan yıldızlan bansır, diye babagezemem... yani laflar ediyordu. Öyle ise bıyıklannı faras et!Hâdisat öyle aktı ki nikâh için Baaka çare yok.. zaten hekim de tarih bile kararlasb.. Ali Efendi oğluna Asmaaltında fiç dükkfin bunu töyliyecek.. Hemen bir berbere girdiler. Çoverecek, Taksimde de bir aparücugun kaytan gibi bıyıklannı tıraa man katı satın alacaktı... Aliye Hanım düğün hazırlıklanna pek ettirdiler. Oradan da eczacının söyisteksiz başladı.. nihayet nikâh ta lediği hekime gittiler.. hekim muayene etti.. pertavsızla baktı. .ve: rihi geldi çattı.. Saçkıran. siz bir yerden mik*** rob almıssımz.. Feyzullah ile Orhan ahpab ol Geçmes mi? muşlardı. Orhanın bir sürü arkada G«çetT, geçme.^ne geçer amal şı vardı.. nikâhtan iki gün evvel, biraz uzun surer.. Feyzullahtan bir ziyafet istediler. Ne kadar meseli?. Çocuk kabul etti. Yeşilköydeki o Eh, iki üç ayı göxe almalu tellerden birine gittüer.. bes alü Vay babam vay kişi idüer. Yediler içtiler. Feyzullah O da çok dikkatli davranmshhaddinden fazla kaçırdı.. o halde cınız saçlarınıza da geçebilir. eve dönemiyeceğini anladı... Doktor kendi tertiblennden btr Amanın ağabey.. b«ni bırak merhem verdi. mayın! dedi.. o gece Feyzullah otel Bunu sabah akşam sürecek» de kaldı. Orhan ile başka bir arka sinlz.. bir saat sonra yıkayaeakadası çocuğu yalnız bırakmadılaT~. nıs.. on bef gün sonra tekrar gelisabahleyin içki mahmurluğu ile niz.. kalkan Feyzullah.. kahvalbdan son Çocuk ilâa aldı, re evine gittL. ra giyinmeğe başladı.. kıravaü bağ*** larken... Nikâh ftmfi, herkes hazırlandıgı Vay anaam. bana ne oldu? sırada Ali Efendi Hüseyin Beyin diye seslendi.. Orhanla arkadası evine geldi. andiseli bir haü vardı koştular.. Hüseyin Bey kardeaim. aen Ne oldu Feyzullah!.. den bir ricam var.. bu nikfthı geri Şu halime bakuı! diye bıyı bırakaeağız Hüseyin Bey kurfunla vurulmufa döndü Ne var Ali Efendi. Yoksa aüemiz hakkında Dİr fey mi iaittiniz? aiz? Ben böyle aeyden hoalanmam «aten... Yook. Hlşâ! Öyle degil.. yalnıs bizim Feyzi biraz rahatsız. Geçmij olsun! Ne hastabğı? Zafiyet falan mı? Yook. ehemmlyetll bir şey degil ya! Fakat hani geçmeden nikih olmasın istiyor. Bulasıa bir hastalık mı? ( Onun gibi bir şey. Canım sunun adını •Syleyiver Ali Efendi. Hüseyin Bey.. bizim oglaa saçkıran olmuş, e caaamm bıyıklan töküldfi... Ne dedin AH Efendi?. Bıyıklan tökuldfln Hepsi mi? Yog, yarısı tökuldü, »teld yarısını da kendi tıraş etti. Deme Ali Efendi... Tıraş mı etti? Evett. Desene! Gfizelim bıyıklan ber bad etti. Ne yapaın Hüseytn Bey.. yan bıyıkla gezilir mi? Hüseyin Bey biraz sukuttan sonra: Ne yapalım, Ali Efendi.. kısmet değilmiş, dedi. Öteki de hig laf etmeden eve döndü.. oğluna: Ulan Feyzullah! Seni bıyığından ötiirü alacak kıza lânet olsun! Vazgeç bu sevdadan.. **# • Mühendis Celâl görfindfl: Ayol, ne oldu sana! Sinema artisti mi olacaksın? Nedir bu bıyıklar, diye soruyordu. Hakikaten Celâlin sarj bıyıklan mavi gözlerine çok yaraşmıştı. Bir akşam ye« meğine davet ettikleri Celâli Hüseyin Bey görünce: Hah! Gördün mu Celâl eğlura! Erkek dediğın böyle olur. dedi.. Orhan, annesine ismar etti... Bir hafta sonra Belkısla Celâl evlenmek için söz kesildi.. bir ay sonra nikâhlandılar.. O hafta içinde Feyzullahın da amcasının kızı Leylâ ile evlendiğini gazetelerden öğrendüer. Böylece: Bir saçkıran! herşeyi duzeltü, diyen Celâle, Orhan: Enişt» bey, eğer sarhoş olduğu gece, ben Feyzuüahın bıyığına jklldüşüren msrhemi sürmeseydım, I sen avcunu yalardın! diye, işin esJrarını ortaya döküverdi. • • •••• ••••• • ....I i Naat • i Şerif Sayın İsmet Inönü taraiuıdan Benim artık başım halis kazandır yi Resulullah Civarım çünkü tekmil kalpazandır yâ Resulullah Hububatı fünundan görmedim bir yerde tek habb* Şu ambarlar bütün ottur, samandır yâ Resulullah Neler çektim Nihad Beyden, neler çekmekteyim hâli (Traktor) sajunışım lâkin sabandır yâ Resulullah (Otuzbeşler) dahi olmuştular amrnı müridanım O şahinler de aslen saksağandu yâ Resulullah (Günaltay) kendini anka sanırmış kafı devlette Fakat hakka ki çökmüj bir tavandır yâ Resulullah Dolarken bünyeler bir çok cerihayla onun kân Serapa yaveden bir fpansumandır) yâ Resulullah Evet bazan coşar, kükrer; fakat ciddî bilenlerce Kıtıklarla yapma bir şîri jiyandır yâ Resulullah Bizim yâranunızdan şimdi hayfa en küçük dülger Gidip sorsan eğer Mimar Sinandır yâ Resulullah Girenler var, çıkanlar var, geçenlcr var, dönenier var Bugün her fırka darul imtihandır yâ Resulullah Diyorlar daima kârın nedir el'ân Vedad Beyden Benim kârım o işten hep ziyandır yâ Resulullah Ezip dokmek için azgın fikirler şimdi her türlü Atak Falih mukemmel bir havandır yâ Resulullah Yazar, tekzib eder, tekrar yazar bir çok zevat umnı Fikirler ekserija pek yavandır yâ Resulullah (Gurup) tan beklemem bir şey eğer ağzile kuj tutsa Evet bıktım masaldan çok zamandır yâ Resulullah! Muvafıkhk, muhaliflik nihayet anlamış herkesDürri ikbale lâftan nerdibandır yâ Resulullah Şu an yok kimsenin hiç itimadı kimse hakkında Gelip ihvanı artık sen inandır yâ Resulullah!! Gezen bir çok rivayetler hakikat namı altında Yalandır yâ Resulullah! Yalandır yâ Resulullah! Biraz ciddî duranlardan dahi bir hajli devletli Neden hilmem ki pek çok şaklabandır yâ Resulullah •Aman Lâfzı senîn ismi şerifinle miisavidir» «Anınçün âşıkın kârı amandır yâ Resulullah» Evet artık başım halis kazandır yâ Resulullah Civarım çünkü tekmil kalpazandır yâ Resulullah! Öyle ya! Yooo! Acelesi yok. Hani ben de lâf olsun diye sövledim. getir şu pilâvdan bıraz daha alayım Bu seferki yağ eskisi kadar iyi değil... Mehmede sdyleyin.. bir daha o heriften almasın... falan diye lâfı değiştirdi Ama berikilerin içlerine kurt düştü. Yemekten sonra herkes odasma eekildiği zaman Aliye Hanım sordu: Kuzum.. Belkısın kısmeti kimmiş? Haaa1 Çok iyi bir çocuk. o da benim gibi palabıyık. Solfasol İbrahim Efendinin oğlu. Ne iş yapar? Ne iş yapacak.. Traktör, makine, kazan, lâstik.. Ne istersen satıyor. Alimallah sandıklara yapışb mı hamallann kaldıramadığını kaldırıyor. Kuvvetli demek. Tosun, tosun.. Benimkine yakın da kara bıyıklan var. Tahsili? ı Tahsili ne demek? Sormadım. Okuyup yazması var. Parası da var.. bıyıklan da var hanım. Ayol.. nasıl çocuk.. huyu hulku nedir? Sormadan olur mu? Ben sordum.. çocuk iyi çocuk hanım.. babasının bir tek evlâdı. YAZISIZ Numarası pek bol bir adam! Bana bir iğne İle iplik verir misin, Komşu: Kapıyı kilidliyecejjim .. YAZISIZ HİKÂYE: Havalar soğuyunca... YAZISIZ HİKÂYE: Ar yüı değil, kâr ydıl ÇOCUKTAN AL HABEKİ! AJUam banlan ne jMptmT O, baafaı ttrin h«Bca