19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuri AVRICA PARA ; SATI LMAZ * U Tkim 1953 Kabahat kimde? Oarka mahsus verimH mesleklerden biri de. hiç 0 t şüphesiz. dilenciliktir. Gerçi yasaktır ama, eezası « galiha pek entipüften' olacak ki. İstanbul sokakların0'da. zabıta memurlarının gözü önünde dahi. dilenmeklen çekinmiyen kıyamet kadar insan var. 0 Bunlardan bir tanesini. Zonguldak polisi. İstanbula gelmek üzere vapııra binerken yakalamış. tistü«ü haşını aramışlar. 2360 lira çıkmış. İhtimal adam. kendi kendine verdiği hir tatili. İstanbulda bir müddet zevk ve safa ederek, geçirecek ve tekrar Znnguldağa nıesleğine (!) dönecekti. Bence bııakmalı. ne isterse yapsın. Zira asıl cezayı hakedenler merhametlerini. sevahlarını. sadakalarını doğru dürüst kullanmavı bilmiyenlerdir. Onlarda bu saflık. ötekilerde bu kurnazlık varken dilenrilik verimli bir meslek olmaklan hiç bir zaman çıkamaz, Yanık köyün uyanık insanları Yazan: Mazhar Kunt fcttygHfcjB>J>l1IIHW " V Müteveffayı nasıl bilirdik olıımü. yalnız Ankarada değil. Bfaba Karpiç'in her ycrinde teessür uyandırmış yurdun az çok olsa gerektir. Devlel merkezine yolu düşüp de .Baba. yı tanımamış olan var mıdır. zannetmem. Son derece dürüst. kelimenin tam manasile iyi kalbli bir adamdı. Gün görmüş eski Ruslara hâs. âde(a hovardahğa kadar varan bir .mükrim. liği vardı. İstanbulda bir ara Karlman pasajındaki. hir ara Melek sineması karşısındaki. bir ara da Boğaziçindeki lokantaları, bu fazla ikramdan dolavı iflâs etti. Sonra Ankaraya yerlesti. Belki 25 seneden ziyade. hiç İstanbula gelmemecesine. orada Şehir Lokan tasını işletti. Ankaramızm hâlâ en güzel lokantası bu sevimli Beyaz Rusun eseridir. Toprağı bol olsun! a Yanık köylülerden bir grup Sabanca tam teşkilâtlı nahiye halin« getirildiğinden artık ufaktefek davalar için, tapu işleri için tâ İz~ mitlere gitmek icab etmiyor... Kdy lüler bundan ve hemen bitişiklerinde bulunan Kurtdere köyünde bir şimendifer durağı yapılmış olmasından çok memnun. Yalnız bir u tekleri daha var. Efendim bu durakta makas yokmuş. Bakkal diyor ki: Şu durağa br makas atsalar, yük vagonları kör yola alınır '.'« biz de yemişlerimizi kolayca yükliyebiliriz. Halbuki şimdi sekiz *ilometre ötede bulunan istasyona gitmek mecburiyetinde kahyoruz. Zahmetten kaçtığımızdan rleğil ama yemiş malum ya nazik olur. Bilhassa kirazlar oraya gidinceye kadar rursu kesıliyor. Bir makas yapılsa, hattâ yalnız yemiş mevsimirde bundan istifade edilse köyümüi Bu yol hemçn hemen denız sahiçok istifade edecek ietihEalimiz bolini takib edivordu. Henüz üzerıne zulmadan yerine varacak. asfalt dökülmemişti. Topraeın oturBuranın insanlan çok efendi. ması beklenivormu». fakat buna rağmen gene ie eayet düzgündü. Türk köylüsünün bütün meziyetleVirailar bilpiU yapılmif, lüzumlu rini râmi merd kimıcler. Hepsi uyanık. ışinde ve gücunde. me^nl verilmiş. ' * * * Ne yazık ki İzmite girilirken ber bad *ok»klardan geçiliyor. Bu yol'Adapazara tam otuz üç sene evlarda hayvan derdi de var. Yer yçr vel gibniştik. Şimdi bu şehir zelr?süıülerle sığırîar önünüzü kesiyor. !e felâketine nısruz kalmış olmasıBunların yolda ne işleri olur? Ço na rağmen çok inkişaf etmiş, tabanları neden dikkat etmez? İşte nınmıyacak hale gelmiş. Nüfusu yeni ismile «trafik» işile meşgul altmış bini bulmuş. Fakat şehir olanların en çok dikkate alacaklan plânsız bir şekilde yapıbnış. Ana bir cihet! Sonra köylüler de çoğu caddelerden sapıldığı zaman sokakzaman hiç fürursuz araba veya e lar ecic bücüc ve çamurhı. Beldeşeklerini soldan sürüyorlsr. Ama nin havası da biraz agır: DenizdeB bu eşek derdi İstanbulda da mev uzak olmasına rağmen çok râtıb. cud. Bir taraftan hakh olarak halkı Inanır mısmız sebze ve meyv» atlı arabalann gürültüsürıden. oisliğindeh ve sebeb olduklan tıka adamakıllı pahalı. Hemen hemen ruklıklardan kurtarmak istiyoruz. istanbul ayarında bir şey. Yalnu? öbür yandan şehrin ortasında dört patates ucuz. En iyisi on, on iki ayaklı eşekbrin dolaşmasına göz kuruşa. Bu mal 150 kilometre kateyumuyoruz. Daha geçen gün ebze dip bizim bakakkallara gelince her yuklü bir eşek İstiklâl caddesinde nedense 40 kuruş oluveriyor. Ha'mürur ve uburu gnzümün önünde buki bu farkı mazur gösterecek hiç bir sebeb yok: beş dakika kadar durdurdu! Adapszarı İstanbula şimer.diferler Bunlar biraz himmetle yoluna give ayrıca güzel ve rahat yollarla recek şeylerdir. İzmitten sonra da yol gayet gü bağlı. O halde bu fark neden? Evvelce bu yollarda otomooıll* zel. Öyle ki Üsküdar iskelesinden Adapazarına iki buçuk saatte va seyahat etmek bir işkence idi. Yalrabildik. Mesafe yüz elli kilometre nız bozukluk yüzünden değil, şoolduğuna göre ortalama sürat 60 förlerin anlayışsızlığı sebebile de. Şimdi şartlar Umamile değişmiş. kilometre ediyor. Fena değil. Harman vaktinin geçmiş olması Yol, yukarıda da söylediğimiz gibi na rağmen köylerde faaliyet göze mükemmel. Hele İzmit İstanoul çarpıyordu. H<"le Adapazarına yak kısmı bir asfaltlanırsa enfes olacak. laştıkça pancar dolu vasıtalara sık Sonra asıl mesele, şoförler eskisi kadar hrrçın değil. Kamyonlar arsık rastlıyorduk. Sabanca gölü kenaruıdaki köyler kadan geglenlare yol veriyor'ır. gayet şirin. Buralan daha ziyade Kimse ötekile yanşa kalkmıyor. meyvacıhğa ehemmiyet vermiş. Hı?r Bunun ne iptidaî bir zevk oldutarafta ağaclar ve bilhassa sepet gunu anlamışa benziyorlar. Fakat yolİHrda sürü ve soldan sepet elmalar insanın içini açıyor. Dönüşte bir kahve içmek için yo! gitme derdi hâlâ mevcud. Bunun üzerinde bulunan bir köy kahve da bir çaresine bakılırsa bir çok sinin önünde durduk. Yaşlıca bir kazaların önüne geçilmiş olunaca.î. kaç kişi oturmuş konuşuyorlardı. Nihayet otobüslerin yükleniş şekli Adamlar, bizi gayet nazikâne kar gayet hatalı. Bu vasıtaların danuna bazan o şıladılar. İçlerinden biri önümüze kadar fazla yük koyuyorlar ki, bir tepsi nefis elmalardan sürdü. Kahveci Hayri Asilkan cezveyi arabanın sıklet merkezi gayet yüksürerken köyün bakkalı da bizim seğe kayıyor. Anadolu yollannri» le çene çalmağa başladı. Köyün is sık sık vuku bulan ve her yeri bir mi Yanıkköy imiş. Merak ettik, çok insan hayatma mal olan karasorduk. Meğer bura halkı 1293 har ların sebebini bu yükleme şeklinde binde şimalî Kafkasyadan hicret et aramak doğru olur. Yollarda bu bakımdan kontrol miş. O tarihte köyün şimdiki ye,i ormanmış. Tarla yapmak için or sart. Bir de işaretleme eksik. Dörtyc! manı ateşe vermişler ve bu yüzdrn ağızlarına her yolun nerelere gitburaya Yanıkköy denmis. Bir kaç sene evvel köye bir mu tiâi yazılsa ne kadar iyi clacak? allim gelmiş, Yanık ismini .«Uyanık Şehre giriyorsunuz, neredsn çıkasekline inkılâb ettirmek istemiş c=!2inızı bilmi"orsunuz. Bütün bunlar yapıldıktan sonra ama köylü razı olmamış. Hiç böyle köy görmermştik. P ; Anadolumuzda seyahat mtıhakkak de köyler ekseriya üstüste yığılmış ki bir zevk haline gelecektir. evlerd°n ibaret olur Burada m?nzara bambaşka Mesken namına bir şeyler görünmüyor, çünkü her ev büyük bir bahçe ortasında. Ağaclarm yaprsklırı görüşe mânı olci'jğundan yeşillikten başka bir şey göze çarpmıyor. Köy kendini kışır, yaprak)arın döküldüğü zaman belli ediyor. Evler gayet güzel ve kullaniîh yapılmıs. Burada ahırlar oturuHn binaların altına yerleştirilmemış. Bahçerıin en uzak yerine yapılmış. Sorduk: Sıtma mücadelesi aavot iyi n<?f:cp',er vermiş Evvelce Sabanca ?ölü kıyısın<lnki köyler sıtmadan kırılırkcn bimdi hemen ıem"n hiç bir vpka pörülmuyormuş. /anıkköylülerin bir deıdine daha iki Kota korkak!» ay kadar evvel çare bubnuslar: Geçen pazar günü idi. Şeker fabrikanının açıhşınHa bulunmak üzere Adapazarına gidiyorduk. Hava ılık bir tatlılık içinde insana haz veriyordu. Araba vapurundan Üsküdara çık tığımız zaman saat tam yedi buçuktu. Şoför ilerlemeğe başladı. Fakat tuhaf değil mi? Kısıklı yolunu tutacak yerde Doğancılara saptı. Buradan İzmit ve Adapazarına yol var mıydı? Bizim bildiğimiz İzmite gitmek için yukan yolu takib etmek şarttı. Meğer deniz kenanndan da gayet eeniş ve nefis bir yol yapılmış Bundan hiç haberimiz yoktu, Kendimizi kadere terkederek Kadıkcy, Kızıltoprak, Erenköy. Kartal ve Pendiği geçtik ve hskikaten geniş. geniş olduğu kadar da düzgün bir yola girmiş bulunduk. Bir tehlike işareti D i r Alman kdyünde (Neuhof) tam 40 senedir miitemadiyen kız çocuğu doğuyormuş. Bu 40 sene içinde yalnız iki tane erkek çocuk doğmuş. Onların da biri 1914, diğeri 1939 senelerindc. Yani iki dünya harhinin başladıjb seneler. Şimdi köyün kızlari korkudan evlenemez olmuşlar. Erkek çocuğumuz olur da. gene harb başlar diye. Bu harb zaten tuhaf bir şey. Nerede, ne zaman. niçin haslıyacağını kimse bilmiyor. Kore meselesi. Süveyş meselesi. İran meselesi derken gözlerimizi henüz Trieste'ye çevirmistik ki. işte size yeni bir ihtimal: Neuhofda erkek çocuk doğması. Fakat en knlay bertaral edilmesi münıkün tehlike de bu galiba. Kızlar evlenmezler. mutlaka isterlerse evlenirler ama çoruk yapmazlar. arzularına rağmen hâmile kahrlarsa köylerinden çıkıp başka bir yere eiderler. olur biter. İnsaniyet namına bu kadarcık fedakârlık, katlanılmıyacak bir şey mi? Zevce Hazır suya girmişken şunlan da hakiayiver kocacıgım... • •• Boşa giden bir emek F k r e m Reşid Rey dosramuz. »imdi Şehir Tiyttrosunda oynanmakla olan Yavru kartaU ısimli piyesi beğenmemiş. Gpçenl«"rde. Ak*am'Ha «esasen Rostand'ın bu eseri marifet bir «ey HcsilHir. Teırüme.sine de ne luzuın vardı sanki? pthilerde bir lcnkid makalesi neşretti. Halhuki, aynı Ekrem R<;iH Rpy Cyrnnn de Ber gerac'ın tcmsili münasehetile vurriıgı mskülede. Sabri Esad Siyavüsgilir hariku'ârfp irrriimr'indfn be derken •şimdi müterrimden bir de L'aiglon trrntmrM istemek hakkımızdır.» demiş. Bunu da, değerli profesnrün rrvatıi hir yazismdan öğreniyoruz. Ekrem Reşid Reyin bu muzibliğine diyerek vok dnğru«u. Üstad. tamamile fuzulî hir pseıi mühim gibi şo'stererek. Sslıri F> riı kandırmış ve tercümesi için, biçareyi senelerce uğraştırıp. yorınuştur, Akdeniz havzasmda: Minorka adasında turç devrine aid büyiik bir medeniyetin izleri mevcuddur Bizde de böyle olur... * *+ Vfalcıvada belediye reisi seçimi. ciddi bir iş olmaktan çıktı. âdeta eğlenceli bir şekil aldı. Gazetelerden takib ettiniz mi. bilmem. Yalova Belediyesi 12 azadan mürekkeb. Son seçimlerde. bunun 5 ini D.P.. 5 ini C.H.P. kazanmış, 2 si de müstakil. Meclis, reis seçeceğK zaman iki mustakil de C.H.P. adayına rey verince vaziyet karıstı. Başkan vekilliği yanan bir memur baytar, allem etti kallem etti. seçimi bozdu. Haydi baştan. Ama. göriildü ki gene C.H.P. namzedi kazanıyor. DiJer taraftan illâ D.P. linin başa geçmesi lâzım. Seçim bir punduna petirilip tekrar bozuldu. Ve bövlece. yazboz oyunu dört defa mı, bes defa mi ne oynandıktan snnra, nihavet geçen gün C.H.P. namzedi, dediğimiz gibi, 7 rey ile seçildi. Şjmdi İç İşleri Bakanlığı nezdinde bu son seçime de irirar edilijornmş, Karagözün meşhur bir «Yalova safası vardır ya, bu da bizim demokrasi tarihine «Yalova seçimi. diye ge^se yeridir. Müsavi olmak ihtiyacı * • •* Duhrandan buhrana sürüklenen müesseselerimizden biri de İstanbul Konservatuarıdır. Gün geçmez. çeşid çeşid dedikoduya mevzu olur. Bu sefer de alaturka kısmındaki sanatkârların. meyhanelerde çalışmaları mı, çahsmamaları mı meselesile karşılaştık. Bir defa meyhane nedir? Meselâ, aynı Konservaruann alafranga kısmındakiler. yemek yenen ve içki içilen yerlerde pekâlâ, marifetlerini gösterehiliyortar. Onlara ses çıkaran yok. Çiinkii çaldıklan yerlerin adı. sözüm yabana. kabare'dir, paviyon'dur. restoran'dır, bar'dır. Alatıırkaya geldi mi. mahiyeti itibarile, bütün bunlardan hiç mi hiç Minorka'da bir talayo'nun harabeleri. Etrafta ınrlar göriihnektedir bir farkı olmıyan yerlere «meyhane» denip bir hor görmedir başlıyor. ğu 13.50 metre, yüksekliği 4.25 tile adada bir hayli av hayvanı olNe tuhaf inspnlanzl Lüzumsuz aşağılık duygularının esiri olmakBaleares takımadalarından Mitan kendimizi bir türlü kurtaramıyoruz. norka adası muha^JsajfcJti en az ta metre, genişliği 5.30 metredir. İçi duğu anlaşılmaktadır. Müstevlüer evvelâ mebnıl bunınmış olanıdır. Halbuki tunç dev ne girmek mümkündür. rinin izlerini bilhassa burada görMinorka'da taş devrinden izler lunan mağaralarda yaşamışlar. F?mek mümkündür. KV7T<?0L*yok gibidir. Asyadan vaktile bu kat çok geçmeden buralara yerleştiklerini gösteren âbideler inşa etMinorka'da bir kere talayo der.i raya akm edenler bâkir bir memleket bulmuşlardır. Vakıâ mağa meğe de merak sarmışlardır. len taştan yapılma kuleler vardır. Eskiden bu kulelere çıkarsk etrsfı ralarda yaşıyan bir kaç insan var İşte talayolar bu adamlar taragözaltmda tutmak mümkünmüş, ıruş ama bunlar yeni gelenlere da fından yapılmıştır. Konik sekilde Bunların sayısı evvelce çokm JŞ, fs ysnanıiyarak kısa bir zaman lar inşa edüen talayo'ların tepesmden kat bir çoğu yıkılmış, yok olmuş. fında oıtidan kaybolmuşlardır. düşmanı tâ uzaklardan keşfetmek mümkündü. Ayrıca bu müstahkfm Taula'iar da dikkate şayandır. Mü?tev • ler nadir yerlilerden çok mevkilefin etrafına Katalonya'da Bunlar T şeklinde muazzam taş daha müterakki insanlardı: T\ınç, olduğtı gibi sağlam duvarlar diktilardan yapılmış âbideleıdir. Neye kurşun ve demiri dövmesini, erıtyaramış olabilirler? Mütehassısla mesir«l biliyorlardı. ra göre taulalar mukaddes yerlerin Adanm merkezinde bir mağarame1 kezinde inça edilirlerdi. Bunlar da bulunan izler o zaman için ileri daha ziyade mistik ve dinî bir ma sayılan bu medeniyet hakkında olna taşırlardı. dukça geniş bilgi vermektedir Bu keşıfler adayj istilâ edenleNaveta'lara gelince, bunlar büyük adamlarm mezarı üzerint rek rin ilmi nüeuma vâkıf olduklan r ı göstermekt.edir. Sonra taşa zedilen taşlardı. Minorka'da 22 Naveta bulunmuş hâkolunmuş diı çökmüş bir insan tur. Bunların içinde görülen ce şekli bulunmuştur ki bu da o zasedlerin kemıkleri bilhassa iikka manki insan.arın fevkalbeşer ırudte şay: ndır. Filhakika Tavetla'da retlere inandıklarını ve onlardan : meyclana çıkanlan naveta'da 'ıulıı istimdai ttıikler ni göstermesi itinan cesedlerin başlaıı zenci ba^ra barile dikkate şayandır. ıımn şeklini andırmaktadır. Ayrıca. üteş yakan bir adam resŞimdilik Allaha ısmarladık. s< El Tudons'da bulunan navetânın mi de vardır. Mahkuk hayvan şe Haydi baba. artık bilmecenin sırası değil... 3u vazifelere bajla! gilim. Uç buçııkta goru;ürüz. ebadı oldukja büyüktür. Uzunlu killeri de bulunduğuna göre vak ler. Dini merasimler esnasmda r?hibler taula'nm yanında vazife görüyoriaıdı. Rahiblerin göğüsıerinde kurşundan mamul ziynet eşyaları vardı. Üzerinde astrolojik şekiller bulunan bu kurşuruaıdan bir çoğu ele geçmiştir. Merasim esnasmda topraktan buhurdanlıkhr kullanılıyor ve bunların içinde kokulu otlar veya sakız yakılıyor'itı. Dinî merasimler kadîm tarihte diğer memleketlerde yapılanlarm hemen hemen aynı idi. Ibiza ve Katalonya'da olduğu gibi Minorka'da da çift kath toprak vazolar bulunmuştur. Bunların içine ölülerin kemikleri, yahud külleri konuyordu. Yapılmakta olan mütemadt araştırmalar Minorka adasırun savet eski bir kültür merkezi oldugunu bize açıkça göstermektedir. Belki de orada viicud bulan medenıyet, adanın coğrafî hud'.ıdunu aç'Vilirdi: fakat her nedense b;ı medeniyet orada tahaccür edip kalmıştır. Bu sayede Minorka ad=ısında i>:onz devrimle sürüİEn hsyat rak< Jida kebin bir fikir edinırîk bı<:i>o için mumkün olabiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle