25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurivet Hâdiselerden İlhamlar SS Aralık 195? Politikacılara taş vngilizlerin eskiden bir Nasreddin Hocaları vaıdı: Bernard Shaw. Bu sevimli sakallı yahud sakalı sevimli ihtiyar zat. her lâkırdısile bir cevher yumurtlar, tarihe atasözü olarak kalacak nükteler savururdu, bir çok fıkra ve vecizeler de söylesin, söylemesin ona kondurulurdu. O gitti, yerine «Şarlo» geldi. Asrımızın en' büyük sanatkâriarından biri belki de birincisi olarak kabul edilcn bu İngiliz artisti. yıllardanberi bulunduğu Amerikadan ayrılıp hir o kadar zamandanberi uzak kaldığı vatanına Ingiltereye döndüğü gündenberi daha da İngilizleşti: İnce nükteli lâkırdılar ediyor. İşte bir sözü: Geçenlerde bir ioplantıda lâf. siyasetten arılmış. Charlie Chaplin'e slyasi fikirlerini sormuşlar. Sanatkâr: «Benim siyasetle ilçim yok» demiş,. «Ben daha şerefli lıir mesleçe mensubum: Palyaçoyum.» Acaba diinya yüzündeki polilikacılar bu sözden hisse kapıp arlık maskaralıktan kuı tulacaklar ve komedi oynanıaktan, vazgeçecekler mi dersiniz? ••¥••*• Sun'î yağmur tabiı yağmura rahmet okutacak! Bir kadının yaşı I f adınların yaşlan daha doğrusu. yaşiarını saklamaları epey mi* ^ z a h mevzuu olnıııştur. Bu hususta ne söylesek «eski. olur. Çünkü »öylenmemU söz yok gibidir. Fakat bu yenisini yeni duyduk: Bir merliste gcne yaş nıeselesi bahis mevzuu olınor. Bir arri>;t, lcendisine bu sırrı sormak lâübaliliğinde bulunan gazeteciye bir sualle cevab veriyor: <Siz kaç yaşındasımz?» »Niçin sordunuz?» «Oğrenmek istiyorum. Çünkü çocuk denecek yaşta iseniz size yaşımı hiç çekinmeden söyliyebilirim. Benim iki çocuğum var. Biri beş, biri sekiz yaşında. Mektehde: «Annen kaç yaşında?» diye soranlara: • Bilmem, 38 mi, 83 mü.» diye cevab vcriyorlarmış. Görüyorsunuz ya, (ocuklar için 38 ile 83 arasında hiç bir fark yok:» Va£'nııırlu bir günde Karakuy koprüsu Geçen hafta içerisinde gazetelerde bir havadis gözümüze ilişti: İstanbulda sun'î yağmur yağdır'!acak. Havaların hayli yağışlı ve soğuk gittiği su kış günlerinde buna lüzum olmadığı aşikar. Fakat mera \ kınızı tatmin maksadile ilgililer [ den soralım dedik. Meğerse. sun'î yağmur, her yıl ı yaz avlarında hissedilen su sıkın'ı' sını önlemek maksadile, Belediye tarafmdan girişilen bir teşebbüsten ibnretmiş. Hatırlarda olduğu üzere. Belediye her yaz mevsimini İstanbullulann urnundan getiren bu davayı hılletmek üzere istikrazlara teşebbüs etti. B?ndler inşa ettiriyor, sun'î vacmur yağdırmak da bu cümleden. Şehirdeki su sıkıntifsını gidennek için Belediyece girişilen bu son J teşebbüs dolayısile ilgilileri tebrik etmek isteriz! Bu mevzuda kendilerile gör"ıştük. Hepsi ümidvar. Evvelâ bu dâhiyane fikir ne şekilde ortaya atılmış. onu izah edelim: Bir müddet evveL Beledijce İst»tistik ve neşriyat müdürlüğü tanıfından. İstnnbul ve civarındaki havayı, dolayısile yağış durumlanm gösteren bir cetvpl neşredildi. Bu istatistikte son beş yıl gdzönünde tutulmuş. Buna göre İstanbul ve civarında metre murabbaına düşen yağmur miktarında bir hayli artış var. kos gölü. Elmalı bendi sun'î y a j murla istenilen seviyeyi muhafaza edebilecektir. İşin buraya kadar olan kısmma memnun olmamsk kabil değil. Fakat ilgililerin belirttiklerine göre, bu işin tatbikatında öyle püç lüklerle ve öyle hâdiselerle karşılaşmak ihtimal dahilindedjr ki, sun'i rahmet, sun'î bir felâket lalini alabilir. Meselâ görüştüğümüz zat şöyie bir vakayı hikâye etti: Bir müddet evvel Arab memleketlerinden birinde sun'î yağmur tecrübesi yapılıyormıış. Tecrübe ya pılan arazinin çok yakınında küçük bir şehre yağmur taneleri, bizirn • ahmak ıslatan» dediğimiz şeküda düşmüş Bu tabiı i bilen şehir sakinleri Arablar. bu şekilde sun'î yağmur yağdırılmasını kendilerine hakaret saymışlar. Küçük şehrin, Belediye binasına hücum etmışler, şehirde kargaşalıklar çıkmış, dükkânların. evierin camları kırı!mış. Kargaşahklar devam ederk>>n durumdan teknisyenler haberdar edilmiş. Bu sefer sun'î yasmuru sağanak halinde yağdırmağa başUmışlar. Bunun iizerine, herkes '>ir köşeye kaçışmış ve devam etm^kte olan müessif hâdiselere böylece mâni olunabilmiş. • • * Âşktan kurtulanlar «Ha yağmur yagmış, ha yağmamış. Ha *„,.,,, çıkmış. ha hava kapamış. L'murumda degil. Mahzun bir şarkı. acıklı bir nağme duyduğum zaman artık kalbim sızlamıyor. Geçmiş senclere hasrctle bakmıyorum. gelecek günleri iple çekmiyorum. Telcfon beklediğitn yok, mektııb yazmak ihtiyacını dııymuyorum. İştalıım yerinde. Hazımsızlıktan da sikâyetim jok... Hulâsa öyle rahatım ki! Zira yeni bir aşktan kurtuldum...» Bu sözleri, aşka tululmaııın ve aşktan kurtulmanın tahlilini yapan bir muharrir yazıyor. Fakat tıpkı bazı cönliı rahat. kalbi geniş siyaset ve devlct adamlarının hisleıine benziyor. değil mi? Onlar için de ne olıırsa olsun hava lıoş. Acaba onlar da mı yeni bir aşktan kurtuldular demnkrasi aşkından? •*•••*• Erkekleri iğneteme oyunu "^ I^adınla erkek arasında Âdemle Havva devrinden^ ^ beri devam edegeldn «soğuk bazan ateşli harb. ZENCİ D O K T O R İ N S A N E T İ N D E N NEFRETLNİZE S E B E B S A D E C E HAZIMSIZLIKTIK... yeni bir şekil aldı. İngilterede son günlerde moda olan bir oyun vart Bir terzi mankenini erkek biçiminde giydiriyorlar, bir kenara koyuyorlar. Sonra kadınlar sıraya diziliyor. Ellerinde birer iğne vardır. «Marş!. emri verilir verilmez hepsi nıankenin iizerine hücum ediyorlar ve ellerindeki igneyi cansız erkeğin vücudüne batırıyorlar. İjncyi en ran alacak yere isabet ettirme derecesine göre birer puan alıyorlar... Şimdi bu oyun bütün diinyaya yayılmak üzereymiş ve bir İngiliz gazetesi İngiltere. Amerika, A\ustralya takımları arasında milletlerarası bir tıırnuva tertib elmiş. Biraî gülünç görünmekle beraber bıınu kadınlann zararsız bir intikamı olarak kabul edebiliri*. Erkeklerin canlı kadın vücudlerine bıçak saplama müsabakası yaptıklan bu devirde kadınlann böyle bir Tabiatin insanlara hâkim olan oyun oynamaları nasıl tenkid edilebilir? • iki mayii vardır ki bunlardan biri petrol biri de aikoldür Bu iki mayi * * * Kral İbnisuud'un diyarına kolkola Kalıbının adamı değilmiş! yürüyerek gelmişlerdir. Ondan önce Suudi Arabistamn Müslüman IJollanda Havayolları. yeni bir «memure» fcadrosu halkı içki nedir bilmezlerdi ve bu ihdas ctmiş. İdarenin uçaklarında kuilanılmak bakımdan çölün kumları kadar üzere bir miktar tavıık alıyor. Bu tavukların yolcu«kuru» bir hayat sürerierdi. Fakat lara taze yumurta temini için kııllanılacağım zannetyabar.cılar gelip de petrol kuyuları meyin. İdarenin gayesi ve tavııklara düşen vazife açtıklan gündenberi memlekete bamhaşka. Kırk yıl düşünseniz aklınıza gelmez. alkolü de getirdiler. Ondan sonra, Efendim. bu tavuklar Hollanda Havayollarının Suudi Arabistan çöllerinin insan yük taşıına uraklannda kullanılacak. Fakat her zaeiile yeşertilen vahalarında kadeh man değil: Uçakla hayvanat bahçelerine fil taşındığı şikırtılan duyulmağa başladı. zamanlar. Zira, ilmî incelemfierden öğrenilmiştir ki fiiier, hava yolPetrol Ibnisuuda servet getirdi. culıığuna pek alışık değilleıdir ve gökyüzüne yükselir yükselmez yerlcrinde duıamaz oiıır'.aı. FaUat, başlarına, enselerine bir tavuk binecek Fakat bir Müsiüman kalbi için servetten daha kıymetli birşey varolursa kuzu kesiliıîcr. Tuhaf değil mi? O koskoca hayvanm da kıhbık olabileceği kimin dır ki o da erkek evlâddır. İbnisuud'un en aşağı 35 oğlu olduğuna akiına gelirdi! it k 1e göre servetinden önce oğullanna düşkün olduğunu söylemeğe lüzum yoktur. (.olıla) oğullaı Liııiaıı iki.ti ıle mal Yabancıların evlerinde ve kulübkalktı. Konsolos daha fazla dayalerinde cin ve vermut şişeleri ara yoruz. üçüncü vak'ada geçenlerde oldu namadı ve asıl misafirine kapmın smdaki peçesiz kadınlar, genc emîrleri güler yüzle kaşıiıyoriar ve ve «Hak oyunu üçtür» kabi yoiunu gösterdi. onlara izazikramda bulunuyorlar linden artık bu işe bir son veHâdise bunur.la kapanabilirdi, dı. Kralın oğulları da Kur'anın rilmesine vesile teşkil etti: fakat emîr, ertesi gün sarhoş bir kendilerine içkiyi yasak ettiğini Ibnisuudun üçüncü bir oğlu, İn halde tekrar Konsolosun kapısmı biiiyorkrıdı, fakat içki şişe ve ka giliz Konsolosu Cyıil Ausman'ın çaldı ve bir gün evvel tanıştığı kızla dehleriran ışıltısı ekseriya onların evindeki bir kokteyl partiye davet tekrar görüşmek istediğini söyledi. gözlerini kamaştırıyor ve delikanh edilmişti. Delikaniı içkiyi o kadar Delikanlının karşısına bu sefer gene dinin emirlerini değil, kendile fazla kaçırdı ki içtiği cinler ken konsolos çıktı ve aralannda şiddett ar rini bile unutuyorlardı. dısini çarpmaya başladı. Başını sa li bir söz düellosu başladı ve o kaıan dumanJar arasında, daha da darla da kalmadı, prers tabancasını Bu arada iki sene evvel bir hâdisa ileri gitti ve İngiltereden misafir çekerek ateş etti. Konsolos öldü, oldu: İbnisuud'un küçük oğullageimiş olan bir kıza sırnaşmaya karısı yaralandı. rından biri. misafir gittiği yabancıların evinde içmiş, ker.dini bil »ien seni ta §u kadarcığından Erkek Elbisemin iğreti olduğunu miyecek kadar sarhoş olmuştu. Saraya dönerken, komşu devletlerden beri tanırım, kızım... | nereden anladın? birinin şeyhinin oğluna rastlamış ve onunla kavgaya tutuşmuştu. Neticede emîr saraya katil olarak dönmüştü. İbnisuud un ona ne ceza veıdiğini bilmiyoruz, fakat g«ıe sarhoşluk yüzünden güıültü çıkaran ikinci bir oğ unu elâlemin öniin cie kırbaçla dovdürdüğünü hatırlı Süudî Arabistan çöllerinde petrol ve içki mücadelesi Bu can sıkıcı hâdise en fazla Kral İbnisuudu müteessir etti. Derhal emir verdi, oğlunu tevkif ettird;, Konsolosun kansına da bir cemilede bulundu: « Söyleyin. oğlumun ne şekil bir ölümie öldürülmesini istiyorear.ız o şekilde öldürteyim.» dedi. «Sonra da, başını bir kazığa geçirip İngiliz sefarethanesinin önüne diktireceğim.» Konsolosun karısı bu nazikâne teklife teşekkür etmekle beraber, öyie hiç bir arzusu bulunmadığım j bildirdi ve sadece yetmiş bm İnşiliz liralık bir tazminatı kabul etti. Fakat İbnisuud oğlunu affetmedi, yalnız idam cezasını uzun müddetli bir hapis cezasma çeviıdi ve i ayda bir kere yirmi kamçı vurul! masını da ayrıca emretti. Kral bu emri verirken hükmünü de vermişti: Oğuilarından ikisinin iki sene ara ile işledikleri cmayetlere sarhoşluklan, yani memlekete yabancıların getirdiği içkiler sebeb olmuştur; o haide içkiyî yasak etmelidir. Bu hükümden sonra verilen emirle. Suudi Arabistanda içki yasağı ilân edildi ve memlekete alkolü içkilerin ithali yasak oldu. Kralın bu kararına oğulları ne diyor, bilmiyoruz, fakat bildiğimiz birşey varsa o da. şudur ki Suudi Arabıstandaki yabancılar hiç de mem<nun değillerdir. Aramko (ArabAmerikan petrol kumpanyası) işçilerinden yirmisi bu yüzden işlerini bırakmışlardır. kalanlar da bırakacaklannı söylüyorlar. Bu durum karşısında şirket, Kralı kararını geri a mağa iknaa çalışıyor, fakat İbnisuud kaıanndam döneceğe benzemivor. Hattâ daha ileri gidip yabancı kadınlann caddelerde peçesiz dolaşmalarırjı bile yasak edeceğ.ni soyiiyenler de var. (Amerikan basınından) Bu mevzuda diğer bir çok mahzurlar daha var. Metre murabbaına düşecek yağmurun ivi hesab olunmaması ıalinde, seller, seylâblar olması ihtimal dahilinde. Eğer arazide fazla Fakat su darlığı berdevam. De miktarda ağac yoksa bu ihtimal l i mek ki yağışlardan temin edi!?n raz daha kuvvetleniyorBundan başka sun'î rahmeti *atsu miktarından çok fazlası sarta'liliyor. Tabiî yağışlarla bunu karşı bik edeceklerin çok fazla tecrübe sahibi olmaları gerekiyor. Herh=ınlamağa imkân yok. Bunun üzerine her yıl bazı mem gi bir acemilik kötü neticeler doleketlerin kurak kısımlarında, bıl ğurabilirmiş. Fakat şehrimizde ivl hassa Amerikada tatbik edilen bir neticeler elde edilebilmesi için her usule başvurmayı düşünmüşler. çareye başvurulacağı bilhassa oe« I Sun'î yağmur vasıtasile hem bü lirtilmektedir. yük arazi parçaları. bahçeler. bos ] Nitekim, bu işin tatbikile alâk.ıru tanlar sulanabilecek, hem de şe dar olmak üzere, Amerikada hirlerin susuz kalmaması temin e mevzuda temayüz etmiş bir mütedilecek Böylece inşa edilmekte o hassısın İstanbula celbedılmesi kalan bendler ve diğer tesislerin tak rarlaşmıştır. Mütehassısla tem?=a viyesine muvazi olarak, yağmur geçilmek üzeredir. Bu işte çok hesablı davranm'k suyu temini için de teşebbüse ?e.lâzım geldiği muhakkak. Aksi takçilmiş oluyor. İlgililerin söylediklerine göre ö dirde yaz günü bir de bakarsınız, nümüzdeki yaz mevsiminden itiba bir taraftan sun'î yağmur sağanak ren. sun'î rahmetten faydalanabi halinde boşanırken bir taraftan da leceğiz. Bu yaz bahçeler, şehir ci Belediye arazözleri sokaklan suvarındaki. ekili tarlalar, bostanlar, lamağa başlamış! Kâzım KIP sun'î yağmurla sulanacak ve Ter Bütcemizde yıizde eili tenzilât yaptık... Ve bu tcnzilâtın kocamın hissesine düstü . S Saalin on iki olduğunu nereden lalımin ell'm? Baksana, Selma yeni birile dansediyor, herhalde yeni seneye girmiş olacağu... • Hayır, hiç evlenmedim. Ben » hürriyetime fazla düşkünümdür... Miidür Bey iı;eride mi? Rica ederim, lüzumsuz sual sonnayın., Kadın Affedcısiniz. cfendim, resmen tanısdıılmadığım kimselerle konuşmak âdetim değildir... NISBET!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle