Katalog

I Devre göre şekil değiştiren bir mevzu S A N A T Yazan: Zeynel Akkoç İsa'nı doğuşu, Hıristiyan âlemin kılde resmedilmiş ve Meryem'le de çok mahim bir yer işgal ettığ yavru İsa, her hangi bir sefkatli gibi, sanatkârın muhayyeîelerını bir anneden ve sevimli bir çocukde harekete getirerek, o.i'an bu tan farksız bir tarzda temsil edilmevzu ile mejgul olm.iğa teşvik etmiştir. miştir. Rubens'in «İsa'nın Doğuju» adHıristivanhğın tereidürllü adımlı eserinde yalnız Meryem ve 7«alarla meydana çıktığı gündenberi, mn başının etrafmdaki nur, yerini her devrın sanatkârları, bu hâdise hafifçe gosterilmiş bir aydınlığa bıile alâkadar oimu;lar ve bu mrvrakılmıştır. zuu işleyerek binlerce eser yaıatŞunu da ilâve etmek lâzımdır ki, miflardır. Böylec», asu'ar süren çalıjmalar netices'n^e, 'bütün sanat her devrin sanatkârı, bu mevzur kârlaruı eserleri 6 asmaa hiç c] dan ılham alırken, etrafında buıumazsa bir fanesi bu mevzua l'as nan şahısların ve onlann giymckte oldukları elbıselerın tesirile ko.nrediîmiş bulunm^kiacür. Yüzyıllarca ayıu m?vzuu jşıe pozisyon yaparak eserlerini meydamek, ilk görünüşte, yeknesa<nk na getırmişlerdir. meyJann getireceğini tihmin ettiBöylece, uzun yıllar zarfında yarir. Bu fikri aydınlatmak ve aksi pılmış olan «Isa'nm Doğusu» mevni isbat etmuk için, püzei sarüH'ar zulu eserlerde, her devırde ne bitarıhme tır göz gezdırmck kafi çım elbiseler giyıldığıni tetkik ımdir. kânını da bulabilmekteyiz. «İsa'nın doğuşu» hârîisesinin saBir Felemenk ressarm o devrin de bir dekor içiud» vıucubuldvğu modasına göre çobanlara sımsıkı dinî kitablarda katî bir tauda an kadife elbiseler, ayaklanna da çız Tecessüsler Kalbe gire parmağın marifeti «Aşka Veda» filmini gördünüzse panması lâzım gelen anda kapanhabrlarsınız: Orada, kalbinden ra maz bazı hallerde de kâfi dereceda hatsız bir kız vardır. Babası mı açılmaz. KapaPmadığı takdirda, yoner olan bu kızjn hastalığı çok sol karıncığa geçen kan, kalbia tehlikelidır ve bütün doktorlar ken atışile şahdamara gitmek üzereydiî.nin ancak hır senelık hayatı ken geri teper ve kapıdan çıkarak kaldığau söyierler. Zavallı baba, sol kulakçığa geçer. Kâfi dereceia kızına bu bir senelik ömrünü me açılmadığı haılerde ise, cığerleria sud geçirtmek ıç:n bir plân dü}ü temizlenıp gelen kan, kulakçıktîa nür, kızının sevdiğı bir delikanh karıncığa geçmekle zorluk çeker. yj, ona parlak bır istikbal va'düe, İşte butün bu aksaklıklar hayaU kızüe evlenmeğe razı eder. Fakat tehdid eden kanjıkhklara sebeb ka bu plânı öğrenir ve müteessir olur. olur. Lâkin o sırada yeni bir ameSon senelere kadar kalb, tıbbın lıyat usulü bulunmuştur ve kız, bu ameliyata nihayet razı olarak «el sürülmez» bir mevzuu İdi ve kurtulur. Film burada bitiyor. «On kalb ârızslannın tedavısi hemen lar errmş muradlarına» deyip geçe hemen mümkün değildi. Fakat ba»ta Dr. Bailey olmak üzere, bir çck iım. tıb âlimleri son zamanlatrda kalb Fakat, filmde adı tmitral» olarak geçen bu hastalık nedir ve nasıl üzerinde çok cesurane ve çok mutedavi ediliyor, işte burada cevab vaffakıyetli ameliyatlar yapmağa vermeje çalışacağımız sual budur. muvaffak olmujlardır. cValvule mitrale» (ta; kapııı) Etkıden bizde «dessamci eklili» yanı «taç bıçımi kapı» denilen kı hastaUğmın tedtvisi A» bunlar asım, kalbin col kulakçığından sol rasuıdadır. Fakat, bu tedavıde kulkarıncığa kadat açılan geçiddir. latulan usul çok daha dikkate |»Akci|erlerde temızlenen kan ora yandır. Bunun lebebi, ânzanın Şafak henüz söküyordu Gecenin başlangıcından ıtibaren devam e den yağmnr toprak yolları cıvık bi: hale getirmişti. Fransız işgali altın daki Adanada kasvetli bir günün başlangıcıydı bu. Iki köylü, çarık larının içine kadar nüfuz edip ta banlarına ürpertici bir kayganhk veren çamura tiksinti ile bakarak yürürken yolun tam ortasında üzeri bir çuval parçasile örtülmüş bü yük bir cisim görduler. Dtisinin de yüzlerinde aynı endi$enın acı çizgileri belirdi. Herhalde Fransızların kurbanı olan zavallı bir kbyluydü bu1 Bu kız kim? Ortüyü kaldırınca tahminlerind aldanmadıklannı hâdisenin duşundüklerinden çok daha feci olduğunu görduler. Yirmi yaşlarında bir kız yan çıplak vaziyette ve ölü olarak yerde yatıyordu. Boynundaki morartılardan boğularak öldürüldüğü belliydi. Vücudünün bazı kısımları kan içinde bulunduğundan tecavüze uğradıktan sonra öldürüld'iğü anlaşılıyordu. Köylüler şaşkın ve mütecessis bir vaziyette geri dönerek vâziyeti zabıtaya bildirdiler. Kısa bir tahkikat neticesinde genc kızın Adan3nın latıldığı halde, s<mat ta::hi f/ıılen meler giydirdiği gibi, onlan geniş kenar mahallelerinde oturan Fatv e ma admdaki bir kadının kızı Seniye geçırildıginde, > J mev:u can'ao siyah pelerinlere bürundürmüs > dınUrken, asırdan asııa münim de ellerine de devekuşu tuylerile süa olduğu, babasının da harbde şehid düştüğü anlaşıldı. ğijiklikler ,apıMiğı nazarı O;kla lü, geniş kenarlı siyah şapkalar Fatma, kızının cesedini görünce vermiştir. Boylece, çobanlar tıpkı timizi celbetmektedir. ne ağladı, ne de haykırdı. Sadece 1300 yılhrmcU ynşımış olan on altmcı asrın şovalyeleri gibi yüzü sarararak bu korkunç tabloyu Giotto'nun bir freskindeki «isa'nın bır ha! alıruşlaıdır. seyretti. Cınayetin Fransızlar taraAşıkâr olarak gorülüyor ki, bu fından işlenmiş olduğuna muhakDoğuşu» saVmesi sıdelüc ve basitlik dekoru içuvle refmed.îınckte ve mevzu hangi devırde, hangi mıl kak nazarile bakıldığından doğru orada bulunan'ar da dört şnhıs ola lete mensub bir ganatkâr taıatın dürüst bir tahkikat dahi yapılamarak göstenltnektedir. dan yapılnrşsa, o devrın, o m ,!e dı. Bu kadın deli mi? Tahtadan yap^tin, dört sutun tin elbiselerinden başka, onlyrın Mahkeme salonunun dinleyicileüzerinde duran, du'arsız damın hususiyetlerini de tebarüz ettirnıişre aynlan kısmı tamamen dolduğu bir köşesi, bir taraiıaua oir ir.ek, tir. dığerınde de, yeni Jo^mu} !ba, an İki yıl önce Roma'da, Uzakdoğu gibi koridorlarda da büyük bir kanesi ve ziyarste geien ıki çoban misyonerleri tarafmdan tertiblen labalık bekleşiyordu. Katil kadıtasvir edılmektedir. Yavrusunun miş olan dinî mevzulara aid eser nın duruşmasına on be? dakika kalmıştı. Onu yakından tamyanlar kutsi varhğıtu sozmiş olan Meryem sergisinde, Pekin Üniversitesinden böyle bir cinayeti işlemesine ihtiAna hürmetkâr ve rtist'k bir poz mezun bir katolik Çinli, LuHanimal vermedıklerinden delirdığini da resmedilmiş tir. Meîyemin giy Nien'in, oİsa'nın Doğuju» adlı cse ileri sürüyorlardı. Mübaşirin davedıgi elbiseler, zamanın orta halli ri büvük bir alâka uyandın>\ıştı. ti üzerine. bekletildiği odadan iki kadınlarınkinden farksız olduğu gi Bu tablo. Meıyem, Isa ve Yusufu jandarma arasmda çıkartıldı. Koyu bi, çobanların esvablan da orta çağ Çinli tipinde temsil ettiği gibi, siyah saçlarının bir kaç gün zarfın biîiminde sade ve basittir. pencereden bakan melek de tama da beyazlaştığı yolundaki rivayetBir asır sonra, Botticelli"nin ge mile bir Çinli siması taşımaktadır. lerin doğru olduğu göruldyordu. Bir kadından ziyade erkeğe benzene aynı mevzu uzerıne yapılmış, Çinli sanatkâr, üçünün de baolan eserine baktığımız zaman, bir şının etrafmda orta çağ usulürıde yen iri vücudünün üzerindeki ablak çehreli yüzü yere iğilmişti. Saçok şeylerin değijmiş olduğu go nur hâleleri resmetnüjtir. londa çıt çıkmıyor, herkes onun hazümüze çarpmaktadır: Rbnesans reketlerini en ince teferruatına kadevri baş.lamış.tır, zahitlik düşüncedar takib ederek bir mana çıkartlerine karşı hayatm değeri ve domağa çalışıyordu. layısıle de onun kıymetlenmesi fıkKadın, yargıcın klâsik suallerine, îngilterede yeni bir ihracat sarı inkişaf etmiştir; ortaya hümanizma düjünceleri çıkmış. ve yayılma nayii süratle gelişmektedir. Bu, başı önünde, ve kalm bir sesle ceğa başlamıştır. Boylece bu kompo hazır» ev insaatıdır. Geçen yıl 7 va^b veriyordu. Hüviyeti tesbit edildikten sonra yargıç sordu: zisyonda, Giotto'nun sade ahır kö bin kadar ev ihrac edilmijtir. Bir ı Fatma Hanım, zabıtaya müşesi ve fakir elbiseli çobanlarının kaç yıl evveline kadar memlekette racaat etmiş ve beş sene evvel boyerini zengın, şatafatlı bir sahne böyle bir sanayi mevcud değildi. ğularak öldüriilen kızının katili olalmıştır. Her tarafta dallıbudakll Tahminlere göre 10 yıla kadar Büduğunuzu söylemişsiniz. Bu ifadeağaçlar, çiçeklerle süslü bir bahçe yük Britanya yılda 100 rhilyon ? ısrar ediyor musunuz?» köşesi gibi bir yerde, zengın ve iş sterlin kıymetinde hazır bina ihrac Kırk yaşını henüz tamamlamış lenmiş elbiseler giymiş, memnun edebilecek duruma girecektir. Dış bulunan Fatma tereddüd etmeden çehreli birçok kımseler nazarı dık piyasalarda bu tip evlere taleb faz «Evet» diye cevab verdi. katimızi çekmektiedir. Yavru Isa ladır. Alıcılar arasında bilhassa, de Derin bir sessizlik içinde bulunan nm vâziyeti blle değişmiıtir, »im nizajırt yerlerde toprakları bulunan salonda bu cevab üzerine bazı mıdi o, bir put gibi dimdik oturmus. Belçika, Hollanda ve Portekiz gibi rıltılar başladı. Yargıç suallerine değildir, onda her hangi bir insan Avrupa memleketleri vardır. devam ediyordu: yavrusunun hal ve tavırları mevcuddur: Parmağını emiyor, ayaklarını oynatıyor. "Kızımı ben öldürdüm!,, diyeıt kadm doğru mu söylttyordu? KADIN KATİLLER: 4 Yazan: FEYYAZ TOKAR «Bu cinayeti işlediğinize bizi irandırmanız lâzım. Sebeb ne tdi?« Bu sual üzerine, evladının katili olduğunu iddıa eden kadın bir müd det düjündü, «nra anktmağa b.sladı. Acı bir hikiye Fransızlar Adanayı ifgal ettiği gün Adananm mavi ufkuna siyah bir perde çekilirken chız bej yaşındaki köylü Fatmanın kalbi de karanlıklara gömüldü Aynı gün kocasımn cephede jehıd düştüğü haberi gelmişti. Fatma on dokuz yaşmdaki kızı Seniya ile birlikte yardım goreceğı hıç bır yer olmadan kimsesiz kalmıştı. Fatma, kocası cepheye gittiği jünden itibaren evi tekbafina geçindiriyordu Fakat içinde yaşıyan bir ümid koeasınm geri dönmesiydi. O da or tadan kalkınca bütün kuvvetı kırılmıştı. Günlerc» ağladı, dövündü ve hasta yattı. Herkes kendi derdme düştüğünden Fatmayla kızı» nın halini goıen dahi olmadı. Seniye etrafın dikkatıni U7erine çekeeek kadar güzel bir kız olmuştu Fakat genclerın hemen hepsi harbe gitmi} olduğundan ve durumun kötuluğünden, evlenmek kim senin aklından geçmiyordu. Ha 5 bin kilometreden evine dönen köpek İnanılmaz bir hâdise yatağında inliyen Fatmanın tek arzusu kızını evlendirerek onu bu ıcfil hayattan kurtarmaktı. Seniye a; kalacaklannı anlayınca hali vakti nisbeten düzgün olan baza kimselerin evlerine giderek hizmet çilık etmeğe başladı. Aldığı para bu buhranlı günlerde aneak bir SOLDA: 1) Kalbin sağ kulakcığı; 2) Şah daroar; 3) Ciğerlere gitl*» günlük basit yemek m«raflarına güçlükle karçılıyordu. Fatma has damar; 4) Sol kulakcık; 5) Taç biçimi kapı; 6) Sol karrneık; 7) Saf ta yatağında gene ve güzel kızı kanncık . SAĞDA: Doktorun kalbe girerek taç biçimi kapıyı düıaltea nın bu vaziyetini görerek büyük teessür duyuyordu. parmağı... KötU bir .haber dan kalbe gelir, »ol karıncığa «ner kalbin civannda değil, tamamil» Bu vazıyet bır ay kad*r devam ve oradan, kalbin atısile, jahda ortasmdaki bir noktada bulunmaetti Yalnız son zamanlarda, Senı mara gider. Bu bakımdan, taç bi sıdır. Doktor elinin, cerrah nefteyenin gece geç saatlere kadar ça çimi kapının çok mühim bir vazi ruı'n oraya kadar uzanması zor, lıştığı ve bir haylı para kazandjğl fesi vardır: Tabiî halinde, o suretle hattâ imkânsızdır. annesinin nazarı dikkatinı jeicjn^ş; yapılmıstrr kı içerı doğru açalır, Dr. Bailey bunun için pratik b!r kızına kendisıni bu kadar yıprjt dısan doğru açı'maz. Fakat bazı usul bulmustur: Kalbe parmağını maması için tavsiyelerde bulıın hastalıkların tesirile, bazan da ya sokuyor. İlk bakı»ta iptidıî bir muştu. Fatma tarnamen iyileşereit radılıs kufurile, bu vazifetini iyi u«ul gibi görünen bu çare, amelikızını oturtup kendisi çalışmağa görmediğı olur. Bazı hallerde, ka yat için lâzım gelen dückat ve ınbaşlayınca kulaktan kulağa sızan cel'ğı temin etmektedir. Zira, taç kotü bır şayia Fatmayı çılgma çe parmagları arasına alarak cansız kapısır.ın iki kanadmı birbırino vjrdi: Sen:ye.ıin Fransız askerlcrile bırakıncaya kadar sıkb. Sonra yaklaştırmak ve tabiî vaziyetın» duşup kalktığını oğrenrruşti. Önce eline geçırdiği bir odunla kızının getuTiıek için ancak elın hassas bunun adı bır dedıkodu olduğunu belinden aşagı kısmına şiddetli isabeti lâzımdır. tahmin etmış, fakat ıçini kemıren darbeler indirmeğe başladı. Bu işi Yalnız, operatör bu i} için parbir kurt kendısini kızmm hareket de bitirdLkten sonra cesedi bir çu mağma çengel şeklinde ufak bir lerini kontrola sevketmışti. Bir ^aç vala koyarak yol boyuna götürüp âlet takıyor, kalbin eıvarından açıgün gizlice onu takıb ettirdi ve bıraktılan bır delikten parmağını sokubunun adi bir dedikodu olmayıp yor ve parmağMiın ucundak: o çenAcaba doğru mu? hakikat olduğunu öğrendi. Fatma hâdiseleri bütün teferru gel gibi neşteri taç b:çimi kapı^'^n İtiraf atıle anlatarak ifadesini bitirjıce içeri uzatıyor ve geri çekiyor. Bu hareketle kapının iki kanadı geFatma o geee kabıl olduğu kadnr mahkeme salonunu doldurankr, sakın gorünmeğe çalıştı. Yaıma uzıın bir rüyadan uyanıyormuş gi nye gelıyor. Kapınm kapanmaması u saatleri geldıği sırada hâdiseyı bir bi, silkindiler. Fatma beş sene H gibi, kâfi derecede açılmaması da denbire Senıyeye açıverdi Seniye cinayetini kendisıne hak vererek aynı |ekılde düzeltiliyor. Bu, ijin, şüphetiz, basit bir izabeklemedıği bu sual karşısında bir sakladığını, fakat hiç bir zaman an bocaladı ve herşeyi itKaf mec» içinde huzur hissetmediğini söyli hıdır ve hakikatte bu ameliyat çok buriyetinde kalarak: «Hastahğında yerek cezastna hazır olduğunu bil daha ince bir iştir. Fakat, bu ış« sana bakabilmek için bunu yap dirdi. Mahkeme az bir ceza verdi parmakla müdahale edilmesa âlet ama Fatmanın hakikaten bu isin bu kadar incelik ve isabetle hareUm, anne» dedi. faıli olup olmadığı, aklî muvazene ket edemez. Fatma: oGebereydim de bunu Tıb ilmine Dr. Bailey'in getiriîitmiyeydlm» diye bir çığlık nta sindeki bozukluk dolayısile bun an uydurmuş olabileceği günlerce dığı bu yeni usul ondan sonra bir rak kızının üzerine hücum etti. Yan deli vaziyetindeydi. Bir an devam eden dedikodunun başlıca çok doktorlar tarafından tatbık edilmlştir ve edılmektedir. da onun yumu$ak boynunu sert mevzuunu tejkil etti. Boş Vaktınızı Hoş Geçirmek için Kedi ve kopeklerin, yeni gö müddet zarfında Lucky, açlıktan türüldükleri bir evden kaçarak, ölmiyecek kadar biraz ylyecek eski ev ve sahiblerini buldukları yiyor, biraz da su içiyor. Köpeğin çok görülmüştür. Bir şehir içinde bu mahzun hali yeni sahlblerlne hayvanı veya iki yakın şehir arasmda o dokunmaktadır. Fakat lursa buna pek sajılmaz, çünkü teselli edemedikleri için kendilehayvanların yol bulmaktaki ma rini teselliye çahşıyorlar: haretleri malumdur. Kedinin de «Zamanla âlışır» diyorlar. ğilse bile, köpeğin sadakatini, sa Fakat zaman geçiyor, Lucky'hibine bağlılık ve düjkünlüğü de nin bedbaht hali geçmiyor. Nldillere destan olmu?tur. hayet bir gün bir de bakıyorlar Fakat bir köpek, eski sahibini Lucky yerinde yok! Aramadıkbulmak için on bes. gün yol te lan yer bırakmıyorlar. Bulamıperse ve bu müddet içinde 4800 yorîar. Gene kendilerinl avutuyor kilometrelik yol yürüdüğünü iji lar: :irseniz ne dersiniz? Parmağınız «Hayvan yçni yerini yadırğzınızda kahr ve: «Olur şey degadı, kapıyı açık bulünca kaçtı ,il!» dersiniz, değil mi? İşte bu, Jıer h«lde. Fakat caddeye çlklftca Imuştur! otomobillerden ürkmüBtür, bü ta«Lucky» (yani «bahtiyarO i» Tafiarda bir yere sskîarlmlStir» nsindeki bir dişi köpeği, sabibi diyorlar. nedense başkasına satıyor. Cins Lâklh o taraflarda dçğil, sehrln ıir köpek olduğu belli, çünkfl ahiç bir tararında bUİamıyorlar. ıcı NewYork'tadır. köpeğltl yeGazeteîere verilen ilanîara, vjde• ise Amerikanm 8tui ücunda, i dilen mükİfatlâra cevab getmlLos Anaeles'tedir. yor. Lueky alelâde bir k&'pek olOn yedi gün sonra bir mektub aydı, onu alacak olan âdâm her ıalde daha yakın bir yerde bu alıyorlar. Los Angeles'ten geien urdu. Bulamamıs olacak ki fldip bu mektubda Lucky'nin eski da:â Los Angeles'ten alıyor ve tre ha dogrusu, yeni sahibi onları ie koyup NewYork'a getiriyor. pek şaşırtan bir haber veriyor: Lucky, trende pek mahzundur. «Lucky bize geldi!» Tasmasmdan kanapenin kenarıHfidiseyi de şöyle anlatıyor: na bağladıkları için, İcompartı «Bu sabah erken kalkmısmanda fazla hareket edemiyor ve tım Yüzümü yıkamaya piderken vere yatıp ön ayaklarını uzatlyor, Bokak kapısının tırmalandığını ve laşını üzerine kojnıyor, melul me hafif hafif bir inilti geldiğini duy dum. Lueky dışanda kaldığı geul bakıyor, acı acı düşünüyor. Yeni sahibi bundan mtiteesslr celer böyle yapardı. Fakat onun !ir. Hayvanı eğlendlrme|e çalı gelmi? olabileeeğine ihtlmal verıyor, onu ahp yanına, kanape mediğlm için, «kulaklarım behi in üzerine oturtmak Istiyor. Fa aldatıyor» diye düşündüm. Fakat kat zavallı •Bahtlyar» o anda hiç aldanmanın Imkâm yoktu. Ka^e bahHyar değildir. Yeni sahl pıyj açhm: Lucky'yi ayaklarımın >inin iltifatlarıriı bîlyük bir va nrasında buldum. Hayvancağız, carla reddediyor ve mahzun ha beni görünce ayaklarıma doğru atıldı ve yorgunluktan bitkin bir inden ayrılmıyor. Yol bövle devam edlyor. Ni halde yere uzandı.» ıayet NewYork'a geliyorlar. Sonradan anlaşılıyor ki Lucky. Aicky'nin yeni »ahibinin evi şeh NewYork'tan ayrıldıktan sonra rin ortasında büyilk bir apartı şehir sehir dolasmıj ve nihayet manın on dördÜncü katındadır. Los Angeles'in yolunu bularak Evde köpeğe izaz ikram edili sahibinin evine kadar gelmiş. Muh yor, et, »üt, kemik, ne varsa hep telif jehirlerde bu hiyvanı göreniini önüne diziyorlar. Lucky ge ler onu pek yorgun bir halde bulne mahzundur. Bir lokma bir duklarını, fakat köpeğin hiç bir şey yemiyor, su bile içtniyor. davete lcabet etmeden yoluna Bir kaç Rün bSvlt geçlyor. Bu devam ettiSini anlatıvn'lar Zlhin sporları 1 Yedi köylü, trenle |ehr« Inerler. BirincUi her gün, jkincisi ki günde bir, üçüncüsü üç günde bir, dördüncüsü dört günde, bejinclsi bej, altıneısı alü, yedincisi de yedi günde bir iner. Bu hesabca, acaba kaç günde bir yedi yolcu da âyru trende bulujurlar? 2 Sık bir adam, kravatı İle mendlllnin aynı renkte olmamasını lstlyor. İki mendili var: Biri kumızi, bl^i mavi. Üç de kravatı var: Beyaz, kırmia, mavi. Bünlârı, âyrti enk aynı giine jelrnemek jarÜle, kaç sekilde takabilir? 3 İki bislkletii birblrinden 80 kilometre vizakta İki ş,ehtrden tynJ dakikada blrbirine karjı yola çıkıyorltr. Bir tanesl ötekinden eaatte bir kilometre eksik yoİ alıyor. 40 dakika sonra aralarında daha 8 kilometre kalmıştır. Bu hesabea het ikisi saatte kaçar kilometre hızla gl diyorlar? 4 Bir merdivenln S4n bâsamağındayım. Benlmle merdlveriin orta basamafı arasında be{ basamak var. Bu hesabla merdiven kaç basamak tır? 5 Bir tavun, kendisinl kovalıyan tazıdari 7$ adım üeridedir. Tazı iki adım atincaya kadar Uvşah Üç adım âtyor. Fakat tazının üç âdımı tivjânln yedi adımına bedeldir. BU hesabcâ tazı, :av|anı yakalamak için daha kaç adım atmalıdır? 6 Bir adamın bir göni yoktu. Bir ressama gıtti: «Tamamile benziyen bir portremi yapmanıeı stiyorum. Fakat bir gözümün kör olduğu be.li olmasın» dedi. Ressam adamın arzusunu yerine getirdi, nasıl! Hazır evler Bu devirde insan oğlu kutsî varlıkVa o kadar yaklaşmıştır ki Aİmanyada, yıllardanberı boceksanatkârlar, zamanın mühim simala ere merak saran bjr adamın karısı rmı bu sahnelerde resmetmekten bir gün onun önüne boceklerden çekinmemektedirler. Gentile de apılmıs bir çorba koymuş, adam Fabriano aynı mevzulu eserinde, buna kızarak boşanmak üzere mah ziyarete gelmiş olan çobanlara da kemeye basvurmustur. saray elbiseleri giydirmiş, bafıları**• nm başına da kocaman yaldızlı nur çember resmetmiştir. John Brack admda bir Amerikalı, Orta çağdan kalma, an'iiıevî, öldüğü zaman karısına 86 bin dokutsî jahısların başuun etrahnoa lar miras bırakmış, fakat bir sart nuru temsil etmekte olan yald.^ü ileri sürmüjtür: Karısı, sorulmabir hâle biçimindeki alâmetlcr de, dıkça cevab vernüyecek. Kadm bu bu asrın sonuna doğru, hafiflenıe artı kabul etmemis. ve mirası redğe başUyor ve bir müddet sonra detmistir. nadir gorünen bir hale geliyor. *** Zaman geçtikçe bu nur hâleleri, bazı sanatkârların eserlerindî, şaFransız çiçekçiler sendikas., c«hısların başlarının tepesınde hafıf nazelerine çiçek gönderümemesini yaldızlı bir çember bıçıminde ya asiyet edenler aleyhinde bir propılmağa başhyor. Venedik ressam :esto neşretnuştir. larmm, meselâ Tiziano, Veronese *** ve diğerlerinin eserlerinde nur Bronwood (Amerika) da seyrüçemberi parlak renkte, fakat go sefer kaıdelerıne aykırı bir çok ha rünür gorünmez bir tarzda yapıl reketlerinden dolayı tevkif edilen BUŞ bulunmaktadır. Leslie Smith admdaki adamın Andrea Solari'nin «Yeşil Y*astık seyrüsefer kaideleri» isimli bir lı Madonna» adlı tablosunda nur kitabın muharriri olduğu öğreniltamamile kaybolmus bir %e j mı^tır. IIAltA NELER! | 1 (Yukanda): A dan H ya 2 (Aşağıda): Yılbajı dolayısil» ksdar işaretli sekiz küre var. Sağ çeşid çeşid kıravatlar ortaya çıktı. tarafU da bir daire görüyorsunuz. Buradaki kıravatçı dükkânında da Acaba bu kürelerden hangisi o tezgâhtar, kıravatları seçıyor ve dairenin içini tamamile dolduracak birbirinin tıpkısı olan üç kıravat büyüklüktedir? Bakarak tayin e anyor. Bunları siz bulabilir misidebilir misiniz? niz? Cörüıtinüz kuvvetli mi? NewYork'ta polis Clayton Cluff admda birini bir gerdanlık çalmış olmaktan sanık olarak yakalamış, adam suçunu inkâr etmiştir. Fakat sorgu esnasında öksüruğü tutmuş, öksürünce ağzmdan gerdanlık farlamıştır. *** NewYork'ta kurulan «Midesine Düşkünler Kulübü» nün 35 bin üyesi vardır. Bunlar kulübe senede yirmi lira verirler ve buna karşılık aldıklan kameyi gosterince her 285 lokantada veresiye yıyip içebiürler. Meselelerin halledilmiş şekilleri gatetemizin 4 üncü sahifesindedir.