28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 Aralıkl95S CUMHURIYET Nilüfer, annesinin öldüriildüğü evde bir adamın katili oldu! S A A T NUüier hayatı tanımağa basladığı senelerde ondan ürktü ve tiksindi. Çok küçük yaşlarında içinde bulunduğu yeri uzun uzun düşünür, bir şey anlıyamazdı. Etrafında dolaşan bir çok genc kadına «abla» diye hitab eder, sabahtan akşama kadar eve dolup boşalan erkeklerın ile aynı odada yatarlardı. Fakat bu kimisine <baba», kimisine de «eniş pek nadir olurdu. Nilüfer onunla te» dedirtirlerdı. bunlann arasında birlikte geçirdiği geceleri hem arar, bazan kendisine çikulata veyahut hem de küçük yaşına rağmen bir şeker getirenler de olurdu. Gelip acıma duygusu hissederdi. Uyugidenlerden bir kısmı da saçlarını duktan sonra kaç defa kulağının okşayarak ablalarına hitaben: «Me dibinde bir hıçkırık isiterek minik lâhatin kızı değil mi?» diye sorarlar kalbi yerinden oynamış ve silkineve «evet» cevabını alınca, <t,üzel ka rek kalkmıştı. Mahmur gözlerini dındı, yumurcak ta ona çekecek» uğuştururken Semranın kendi yadiyerek eline bir kaç kurus sıkıs tağına kapanmış ağladığını görürürırlardı. dü. Ablası, onun uyandığını görünce: «Hadi yat, yavrum. diyerek Güzel Setnra yorganını başına çeker ve kendisi Ablalarmdan bazılan Nilüferi çok severdi. Onun her geyile alâkadar de karyolasma giderek uzanırdı. Nilüferin bundan sonra dikkatini olan sarışın, koyu yeşil gözlü, güzel Semraydı. Bazı geceler Semra çeken bir nokta, hakiki ablası zan KADIN KATİLLER: 2 Yazan: FEYYAZ TOKAR küçük odasına kapanmış, derslerine çalışıyordu, alt kattan korkunç bir feryad yükseldi ve bunu diğerleri takib etti. Evin içi ve önü daima gürültülüydü. Sık sık nâra atılır, bağırıp çağıran olurdu. Fakat bu her zamankinden farklıydı. Dışan çıkarak merdivenleri inmeğe başlayınca ablalarmdan bir kısmımn yarı çıplak vaziyette kapı aralıklarından asağı bakmakta olduklarını gördü. Bu sırada ikinci kattan yükselen bir çığlık Nilüferi sendeletti. Cinayet! Ankara Devlet Operası yeıti bir eser hazırlıyor Yazan: Alâeddin ERSIN lstanbulun son günlerde en çok dedikodu mevzuu olan tiyatro ve opera münakaşasına bir hal zemini olur ümidile, Ankaraya gelir gelmez ilk işim temsil hayatım yakınen tetkik oldu. Ankaralıların fevkalâde bir opera binaları var; saruftkârlar da, bu binanın hemen hemen bütün modern ihtiyaçlara cevab vermesinden azami istifade ederek, ortaya kıymetli eserler koy maktadırlar. Operada halen «Elisır d'Amore» (Aşk iksiri» ni temsil etmektedirler. Ben daha ziyade oıera sanatkârlarımızın çalışmalarını yakınen görmek istediğimden müdiriyete müracaatle provalan takıb ve artıstlerle yakmen tanışmak imkânuu buldum. Mihmandar olarak genc ve kıymetli rejisor muavinlerimizden Kauf Erbay meşgul oldular. Yan kapılardan salona girince âdeta şaşırdım. Çünkü salon karanlık ve oldukça doluydu. Sahnede opera devam ediyor, orkestra çalıyordu Ön sıralardar. birinde oturduk. Erbay izahata başlamıştı: « Konsolos operasının iiçüncü perdesinin ikinci tablosu temsil ediliyor. İleride elinde mıkrofon dırektif veren Rejisor Aydın Gündür. Orkestrayı idare eden Helmut Fellmer. Yalnız bu operayı gelmis ve Nılüfere şimdiye kadar karşılaşmadığı son derece nazık hareketlerde bulunarak bir inJa onun kalbini fethetmişti. İsmi Atıllâ olan delikanlı genc kadının kendisine karşı gösterdiği yakınlığı hissedince ziyaretlerini sıklaştırdı. Bu münasebet kısa zamanda Süleymanın kulağına gıtti. Bir ikşam adamakıllı sarhoş olarak eve goldi ve saatlerce bağırıp çağır.?ık»an sonra: « O veledi burada gorursem ikinizi de gebertirım!» dıjerek tabancasıru kılıfından çıkartıp elinde hoplattı. Nilüfer Atillayı sevdığini hissediyor ve bu sevginın olüm tehdıdi karşısında bile zayıflamadı^mı anlıyordu. Ablalarmdan birisi: (Semrayı 51Nilüferle Atillânın münasebetdldürdüler) diye haykınyordu. leri bir genelev kadınile onun Nilüfer bu feryadı duyar duy alelâde müşterısının buluşmabi oı BOŞ VAKTİNİZİ HOŞ GEÇİRMEK İÇİN Görüşünüz kuvvetli mi? hazırlamak üzere Vıyanadan mem ginkol veya Rıfkı Ar, kâtibe rolü h, biraz ileride lavabo, sağda dunu Mesude Çağlayan, hokkabaz ro vara dayanmıj bir bısiklet, solda leketimıze davet olunmuştur.» Sahne, orkestra, rejisor yekvcud lünü Esat Tamer, Nuri Türkkan komodın, üstünde telefon. Komogibi hareket ediyorlardı. En ufak veya Azmi Örses oynamaktadırlar. dinın yanında bir beşik, ortada ma«Yarah Jahn takibden kurtul sa ve sandalyalar. Sahne loş nıavi bir falso, yapanın da, kontrol eJememleketlerden bir ışık altında. Kocasının aynlınin de gözünden kaçmıyor. He. mak ıçm komşu men duruyor, tekrar başlıyorlardı. birine kaçar. Sonradan karısını da ğına ve çocuğunun olumune taÇalışmalar büyük bir intizam ve yanına aldırmak ister. Fakat istilâ hammul edemıyen Magda (Soorano titizlik içinde devam ediyordu. Or kuvvetleri komutanının emrine u Ayhan Aydan) havagazı ocağuıın kestra şefi hitablarını Fransızca o yularak kadına pasaport venlmez uzerine kapanmış, hıçkırıyor. Orve zavallı Magda kırtasiyecilığe bo kestra hafıf hafif çalmaktadır. larak yapıyordu. kapıya Yavaş yavaş havagazından zeKondüit Rauf Erbay «Konsolos» ğularak o kapıdan otekı operası hakkında kısa bir izahatte koşturulur. Nıhayet kocasmdan hıç hirlenen Magda hayallere dalıyor bir haber alamayan ve bu müddet ve hayaller kâbusa inkılâb cdıyor. bulundu. içinde yoksuzluktan çocuğunu da Burada Ayhanın okuduğu aryala« Mevzu, İkinci Dunya Harbi kaybeden Magda havagazı ile ınti ra seyırcinin kendini kaptırmarraiçinde geçen bir mukavemet Iıarehar eder. John da Magdayı kaçır sı imkânsız. Her hareketle beraketıni canlandırmaktadır. Eserin mak için gelmiştir. Fakat yakala ber sahneye verilen ışıklar da debaş erkek kahramanı olan John narak tevkif edilir.» gısiyor. (Nevzad Karatekin Ali Köpük) Sahne yavaş yavaş açılıyor. bir «Konsolos» operası modern biı mıllî mukavemet hareketlerınde mevzuu ele almış ve hali hazır kı tülün gerısinde ve uzaklarda pemçalışmış ve istılâ ordularına karşı yaietlerle etmsil edilmektedir. be bir ışık altında ve dağ yoılabir çok baltalama hareketlerine işMemleketimizde ilk defa olarak nıo rında Magdanın bütün tarudkları tırak etmıştır. Yine böyle bir RÜndern bir opera sahneye vazedile John, annesi, konsolos, hokkabazde polisler tarafından yaralamr. cektir. Bugüne kadar daima klâsik lar, kâtibe ve diğer bazı sahıslar Fakat evine kaçıp gizlenmeğe muoperalar temsil edılmekte, modern yer almakta, dansetmekteler. vaffak olur. John evlidir. Bir çooperalann ise oynanmasından âdeMagdanın hayattan aynlışı çok cuğu ile karısının annesi yanında ta sakınılmaktaydı. Bu inşaallah güzel canlandınlıyor. Magda oloturmaktadır. her bakundan büyük bir muvaffa müştür, yerde yatıyor. sında bir fark bulur musunuz?» John'un karısı Magda'yı Belkis kıyet olacaktır. Rejisörün mikrofondaki sert Cevab olarak şunu öğreniyoıum Aran, Ayhan Aydan, Mukadder olduğumuz ki, İstanbul nüfusunun kala'oahğı Eserin müellifi ve Gian Carltf sesi hepimizi dalmış Gürten, veya Leylâ Gencer; anne hayallerden ayırdı: Provanın birın halkının sanata yakın alâkasındsn rolünü de Necdet Demir, Hikmet Menotti'nin aynı zamanda kompodolayı operayı daha geniş kütlelezitörü olması da esere ayn bir ci kısmı bitmişti. Sesar veya Neriman Esin temsil Fırsattan istifade ederek saııat rin istifadesine arzedeceği kanaahususiyet vermektedir. edecek.. Polis rolünde Hilmi Gir«Konsolos» NewYork'un Bruad kârlarla tanışıyorum. Hepsinin Siı tindedırler. İstanbuldaki opera biway sahnelerinde 400 defa, Avru tün ümitleri bu operanın mavaf nasınm bir an evvel tamamlanapa sahnelerinde de uzun müddet fak olmasında. Burada ne kadar rak temsillerıne başlamasını bütün istiyor'.ar. oynanmıştır ve devrimizin en mu güzel bir anlaşma havası, ınuvit artıstler cânı gönülden fakıyet için ayru heyecanla çar Bıi da biz İstanbullular için büvaffak olmuş eserleri arasındadır. Bu malumattan sonra şımdi scy pan müşterek inanca tesadüf odi vıik bir kazanç olacak. Binayı Mlrettiğim sahneyi canlandırmağı ıs liyor. Bu hava bende gıpta hissi lî Eğitim Bakanhğı, artistİeri de Devlet Operası hazırlayıp verecek. yarattı. terim. Bız de bu muhım bır sanat yuvasını Kendisinden soruyorum: Büyük bir salon hem yemok, kazanacağız... Insaallah! hem oturma odası; bir koşesi de « İstanbulda, opera temsılleıi Alâeddin ERSİN mutfak.. Ocağın yanında tabak ra vermekle Ankarada oynamak ara J Tukarıdaki sekiller arasında yalmz tkisi Bunlar hangileridir, bulabllir tnisiniz? birbirinln tıpkısıdır. Sİı Hâkim Olıaydımz... \ Bir kan koca, bu mesken buhranında senelerce kira olarak avuç dolusu para vermişlerdi. Buna rağ men, boğazlanndan keserek bir kaç kuruj para biriktirdiler ve ucuza satüan bir evi aldılar. Mevsim yazdı. Bir kaç ay çok rahat bir ömür sürdüler. Fakat sonbahar gelip de yağmurlar boşanınca kan kocanın rahatı kaçtı: Çünkü evin damı akıyordu. Bu durum karşısında adam, evi kimden aldıysa ona gitti, halden şikfiyet etti, ve damın tamirinl istedi. Fakat eski ev sahıbi hiç oralı olmuyor: «Ne münasebet! Ben evi •attım, her türlü Ugımi kestim!» diyordu. Bunurl üzerine, zavalh adam mahkemeye başvurdu. Duıuşma esnasında evin eski sahibi: tBen onlara damın sağlam olduğunu söylemedira ki şimdi beni mesul tutuyorlar. Almasalanlı,» diyoıdu. Evin yeni sahibi ise: «Damın ak'p akmadığını yazın nereden bileyim? Üzerine çıkıp su boşaltacak değildim ya!» diye cevab veriyordu. Şimdi, siz hâkim ülsanız, ne karar verirdiniz? Meselelerin halledilmif şekilleri gazetemizin 4 üncü sahifesindedir. maz yıldırım hızıyla merdivenleri maktan çıkrıuştı. Toy liae talebeindi. Semra sokak kapısının holün si kim olduğu belirsiz kadına dell de yüzükoyun yerde yatıyordu. gibi âşık olmuştu. Ondan da aynı Mermerlerin üzerini kahn bir kan mukabeleyi görmesi temaslannın tabakası kaplamıştı. Güzel Semra her geçen gün biraz daha artmayı ensesinden bıçaklamışlardı. Ni suıa vesile oluyordu. İki gencin lüfer bu sayneyi bir kaç dakika u randevulan zamanla o kadar sıkzaktan seyretti. Cesedin yanında laştı ki bir gün buluşamasalar habir polisle ablalarmdan bazılan yatlannda eksiklik hissediyorlardı. duruyor ve goz yaşı dökmeden İmkânsız bir iş hıçkırarak küfürler savuruyorlardı. Ilık bir bahar sabahı Nilüfer yaBirdenbire yerinden fırladı ve kanlar içerisinde yüzen cesedin üzeri kışıklı sevgılisile Taksim dura^mda buluştu. Tramvaya binerek Mene kapanarak ağlamağa başladı. Semranm ölumü genelevde ol cıdıyeköyüne gittiler. Dutlukta iri dukça büyük değişikliklere sebeb bir ağacuı gölgesine uzanarak biroldu. Nilüfer mektebden çıkarıldı birlerini uzun seneler görmerriş ıkl ve yavaş yavaş cinsî münasebetsiz sevgili gibi seyretmeğe başladı lar. liğin bütün şekillerine alıştırılma Nilüfer sabahtan akşama kadar bin ğa başlandı. Küçük çocuk ilk za bir çeşid tazyik altında harab olan ınanlar kendisine yaptırılan şeyler vücudünün Atillanın kollan araNilüfer ilk mektebin birinci sı den tiksinti duyuyordu. Fakat za sında huzura kavuştuğunu hissenıfındayken, her gün hareketli ve manla bulardan acaylb bir zevk diyordu. Kalblerini yakıp kavuneşeli görünen büyük evlerinin ka hissetti ve hoşlanmağa başladı. ran sevgiyi o ânda bulabildiklerl ranlık bir yola açılan tehlikeli kapı On yaşına geldiği sırada adam kelimlerle izaha çalışıyorlar, fakat olduğunu anladı. Annesini hatırla akılh serpilmiş, dolgun vücudlü bir bundan ötesme geçıp hayatlarını mıyordu. «Abla. dediği kadınlardan genc kız halini almıştı. Senelerden birleştirmek mevzuuna temas edeonun ismini öğrenmişti. Semra da beri «teyze» dediği kadının ve «ab miyorlardı. Nilüfer bu teklifi yapbir gün kendisine çekmecesinden la» diye hitab ettiği sermayelerin mayı bir kaç defa düşünmüş fabir gazete parçası çıkartarak bir içyüzünü artık tamamen öğrenmiş kat Atillanın kızarak kendisini bıresim göstermiş: «İşte, zavallı anti. Eskiden sık sık ker.disini azarla rakmasından çekindiğinden vaznen budur» demişti. yıp bağıran «teyzesi» şimdi en bü geçmışti. Atillâ ise buna imkânsız Nilüfer kitab harflerini adam yük ihtimamı ona gösteriyor ve: Hemız akıllı sökmeye basladığı sırada bu Ben size bu kız âfet olup, herkesi bir iş olarak bakıyordu. gün Semranın çekmesini karıştırır çileden çıkaracak demiyor muy lisenin son sınıf talebesiydi. Mali ken bu gazeteye rastladı ve anne dum?» diyerek, yaşlanmaya başla durumlan vasattı, zaten ailesi böyle bir izdıvaca kat'iyyen yanaşsinin resminin üzerindeki büyük yan «abla» larını kızduıyordu. Tey mazdı. yazıyı heceleyerek okudu. zesi kendisini her müşteriye de ver • Melâhat adında bir kadın, çalış miyordu. Eski ve emin olduğu kimEve dönünce™ tığı genel evde dostu tarafından selere çıkartıyor, muayyen şeylerO gün üç saat kadar Mecidiyeöldürüldü.. den fazlasını da yaptırtmıyordu. köyünde kaldılar ve öğle üzeri Resimden annesinin güzel bir kadöndüler. Nilüfer hayaü bomboj dın olduğu da anlaşıhyordu. Yas 13 ve karanlık görüyordu. Atillâ ile .Babam kim?. Bu şekilde üç sene daha geçti. evlenmesi imkânsız olduğuna göre Babasından kendisine hiç bahseNilüfer on üç yaşına bastığı sıra bu işin sonu neye varacaktı? dilmemişti. Herhalde ablalan da da genelevin müdavimlerinden Evin kapısından girerken okkah onu tannnıyorlardı. Küçük Nilüferin hepsinin arzuladığı bir sermaye ha bir küfür ağır bir şamar gibi suradikkatini çeken noktalardan birisi de yaşı ilerledikçe evde kendisine Une geldi. Teyzesi de bu vazıyeti tına indi. Süleyman merdivenin daha btiyiik alâka gösterümesi olu açıkça gördüğünden onu bir tac başındaki iskemleye oturmuş, ağzıyordu. Bir kaç defa asık surath tey cara beş yüz Ura mukabilindo üç na geleni sayıp dökerek: «Gene o zesinin ablalarına hitaben: «Eh, bır gece için sattı. Nilüfer tüccarm Nı pıçkunısile beraberdm değil mı?» kaç senesi kaldı. Kâfir ortalığı fet şantaşındaki garsoniyerinde üç gün diye haykınyordu. bedecek» dediğini isitmis, tüyleri zarnnda her şeyini tesUm etti ve Nilüfer bu ayyaş yüzlü adama kabarnujtı. Hakkındaki bu konuş eve o zamana kadar «abla» diye bir an nefretle baktı. Ondan sonra malar sonunda Semra odada bulu hitabettiği sermayelerin mesai ar evin içindekileri hayrette bırakan nursa derhal kızıyor ve etrafmda kadaşı olarak döndü. Arük her bir neşe ve kıvraklıkla Süleymanua Atom botnbasının ve (sağda) hidrojen bombannın tahrib lahalan kilere çıkısıyordu. kes onun tizerine titriyor, hafif boynuna sarılarak: Yedi sene 3nce diînyayı yerinden lar yeryüzünde toprağın üzerin kilo uranyum kullanmak lazımdır. Bir gün hiç beklenmedik bir hâ nezle olsa doktorlar getiriliyordu. oynatan atom bombasının ömrü de yaşayan mahluklarıız. Onun Bu ise, bombalann hacmini büyül« Pek de kızmış arslanım. Gel meğerse ne kısa imlş! Bugün «çe için, bombardıman edilecek düş tür; büyük bombalann da taşın dise Nilüferin yarıra huzurunu da Evin müdavimlerinden ve Beyuğ odamıza çıkahm» diyerek koluna tamamen kaçırdı. En üst kattaki lunun mâruf sabıkahlanndan oA girip onu kaldırdı. kirâek kuvvetl» üzerine kurulan man sahası, ancak infilakın iki ması ve atılması güçlejir. kalacaktır; yani bomba tekniğine bir yenisi ilâve bu'du arasında Hidrojen bombası ise öyle değil; hedefin 50 kilometre çevresine kim rab Sülo» namındaki bir adam ıâSabıkalı şimdiye kadar genc kaledildi: Hidrojen bombası... Ve a infilâkı eni, boyu ve yüksekliği o bu bombada zincirleme bir hararet seyi yaklaştınnadılar. Bu, ilk hid lüferin hayranlan arasuıda başta dından bu derece yakınlık görmefoftn bombasının pabueu dama a nar metre olan, kesme eeker biçi temin ediliyor ve hidrojen veya rojen bombasının ne kadar müthiş geliyordu.' Genç kadını birkaç de dıği için şaşırmıştı. Yüzündeki kin minde bir kayaya benzetecek olur trityum atomlan, birbirinı patlata bir sey olduğuna dair fikir venneye fa kendi evine götürmek istemiş, ve garaz bir anda sıılu bir tebesld! Şüphesiz, atom bombası yeni bir sak, bu kaya bir yere düştüğü za rak, müthiş bir infilâka yol açıyor kâfidir. onun muvafakat etmediğini po süme çevrildi ve Nilüferi takib etharbde gene korkunç bir silâh ola man ancak 10x10 = 100 metre mu lar. Bunun için, bombanın tahrib Yalnız, bir şey var: Hidrojen «çe rünce tabanca çekmişti. Nilüier ti. Genc kadın üzerindekileri atarak kullanılacak; fakat ondan en rabbaı bir sahayı çökerHr. Vâkıa, kuvvetini arttırmak üzere hacmini kirdek kuvvetis sadece tahrib işle yaşının ve tecrübesizliğinin verdiği rak karyolaya şirerken: «Hadi, aşağı sekiz, on kat daha kuvveti bu kayanın yerden yüksekliğini te? o nisbette büyültmek icab etmiyor. rinde kullanılabilecek mahiyette cesaretle bu adama boyun eğmek yavrum biraz çabuk ol, seni çok kil eden diğer 10 metrenin içinde Içine konulacak maddeler pek cüz'î olan hidrojen bombası varken, rolu dir ve sulha hiç bir yardımı olmı istememiş, fakat gerek «teyze» sinjı ozledim» diye sesleniyordu. ancak ikinci derecede kalacak. Mü de tahrib kuvveti vardır, fakat bu bir miktarda arttığı halde, infilak yacaktır. 2ira, bilirsiniz ki, atom gerekse oabla» lannın: «Aman, Süleyman adeta vahşi bir kedi gihim bir hedef bombardıman edile kısım havadan başka hiç bir |eyle gücü yüzlerce, hattâ binlerce defa kuvvetlnden tıbda da, «isotop» lar karşı gelme, seni vurur» şeklin.^ebi körpe kadının üzerine atıldı. Otemasa gelmediği için, baıka hiç bir artıyor. ceği vakit kimse atom bombasını halinde, bir çok hastalıklann teda ki ikazları üzerinde mâruf sabıka nu kılh ve kirli kollan arasında düjünmiyecek ve bu vazifeyi hid şeyi tahrib etmiyecektir. Işte bu bakımdan, hidrojen bom visinde istifade ediliyordu. Radyo unın arzularını yeriiie getirmeğe sıkmağa baslad.ğı sırada Nilüf»rin rojen bombasına verecek. Bu bakımdan, hidrojen bomba bası «çekirdek gücü» infilak tek aktivlik bakımından bunlann tıb başlamıştı. Eağ eli yavaş yavaş yastığm altına Böylece, yedi sene önce bütün sının «infilâk kuvveti» atom bom niğinde yepyeni bir adım olarak ilminde, büyük müjdelerle dolu doğru kayıyordu. Genc kadın her Kıskançhk başlıyor diğer silâhlan cüce mevkiinde bı basından sekiz, on kat fazla olma kabul edilmektedir. Atom bomba yeni bir yol açtığını bütün âlimler rakan atom bombasının şimdi ken sına rağmen, «tahrib kuvveti» an sının nihayet nihayet |imdikinin kabul ediyorlar. Asıl adı Süleyman olan Arab Sü zaman yastığmın altında bulundurdisi de, hidrojen bombasunın ya cak üç misli fazladır. lo Nilüfere git g'de bağlanıyor ve duğu küçük kamayı avucuna sıkışbf, altı misU daha kuvvetlisi yaHidrojen veya trityum atomlantırmıştı. nında cüce kaldı. Burada insanın aklına bir şey gt pılacak, ondan sonra hududa van nın ise, bu gibi faydah işlerde kul bu sevgi neticesi onu kıskanm^sa Atom bombasının ortalama gücu Uyor: lacaktır. Halbuki, henüz nazarl o lanılabilecek radyoaktiv hassalan başhyordu. Münasebetlerinin de Sülo birdenbire ensesinde müthis 20 bin ton dinamite eşîttir; hidroO halde, diyorur, bunca emek lan hesablara göre, hidrojen bom yoktur. Böyle olunca da, hidrojen gelişmesinden kuvret bularak ço bir acı hissederek yataktan fırlajen bombasuun ise daha ilk yapı sarfile yeni bir bomba yapmaktan basmın atom bombasundah bin kat olan genc mak istedi ama. buna muvaffak obombasının icadına yarayan teknik cuk denilecek yaşta lan nümunelik nüshasındaki kuv sa, atom bombasını tekâmül ettir daha kuvvetlisini yapmak mümkün ten sulh işlerinde değil, ancak kadının hareketlerini sıkı bir kon lamıyarak genc kadının yanma, pis vet 160 bin ton dinamite muadil mek daha doğru olmaz mı? Buna olacaktır. Böyle bir bombanın da harbde istifade edilebilecektir. Bu trol altına aldı. Onun evden yauvz bir küfür savurarak serildi. dir. Demek oluyor ki hidrojen bom verilecek cevab bize hidrojen bom tahrib gücü alelâde bir atom bomnun için, hidrojen bombası daha başına dışan çıkmasına mü3aade Nilüfer gayet soğukkanlı idi. Yabası atom bombasından en aşağı basının niçin tercih edildiğini de basının en asağı iki yüt, Uç yüı korkunç bir mana taşıyor. Fakat etmediği gibi gecelerini de kendisi vaşça yerin ien doğruldu ve karyosekiz kat daha fazla kuvvetlldir. misli olacaktır. anlatacaktır: onun da füphesiz bir faydası ola ne hasretmesini istiyordu. ladan aşağı indi, sabıkalının enseFakat bu «kuvvet» dediğimiz çey Atom bombasının kuvveti mah* * * cak: Sulh ve medeniyet düşmanNüüfer bu hayata intibak etmek sinden fışkıran kan beyaz kombinedir? Bunu bir tahrib kuvveti o duddur; çünkü, bombanın içinde Japonyanın üzerine atılan ilk iki ları hidrojen bombasından korkup üzere bulunduğu sırada mühim hır nezonu üzerinde yayılıyordu. Merlarak kabul edebilir miyiz? Hayır, bir kilo uranyum kullanıld'.ğı tak atom bombası, düştüğü yerin 1500 tecavüz emellerinden vazgeçet lerse değişiklik oldu Bir gün genc b j divenleri in^rek hole gelince bu peçunkü bombamn infilâkı bir küt dirde 20 bin ton dinamit kuvveti metre çevresinde ne varsa hepsini insanlık, daha başka vasraiarla, iyi lise talebesüe tanıştı Spormen \ u rişan halini hayretle seyrederken le teşkil eder: Eni, boyu ve yük elde edilir. Bunu 40 bine çıkarmak tahrib etmişti. İlk hidrojen bombayolda ilerleyişine devam ımkânını cudlu. yakışıklı ve terbiyeli olan ablalarına: «Onu öldürdüm» diyevardtr. Halbuki. biz insan için iki, 80 bine çtkaımak için üç sının deneme infilâkı emasında ise, bulacakür. bu gene ilk defa olarak evlenne bildi. Yeni hidrojen bombası atom bombasına niçin tercih ediliyor? nettiği genc kadının derhal uyuması ve uyurken ağır bir hasta gibi iniltiler çıkarması olurdu. Onun yorgun olduğunu düşünür, fakat bunun sebebini bir türlü bulup çıkaramazdı. Bu şekilde gunler, aylar ve seneler geçti. Bir gazete parçası Nilüfer yedi yaşına bastığı için onu mektebe yazdırdılar. Mektebe başlayışı büyük evin içerisinde uzun münakaşalara yol açtı. Ablalarmdan bir kısmı ve «teyze» diye lıitab ettjçi buruşuk, nursuz yüzlü kadın «okuyup da ne halt olacak!» diyorlar, Semra ile birlik olan bir, iki ablası ise mektebe gonderılmesinde ısrar ediyorlardı. Günlerce devam eden bu gürültü patırdı neticesinde Nilüferin mektebe gönderilmesine karar verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle