Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET Günün Mevzuları I j ADALET BATTANIYESI mniyet Genel Müdürf Servet Sürenkök, şehri. mizde yaptığı bir bas:l toplantısında, işe başladığı gündenberi yurdun yarısından fazîasıni dolaştığını, kadronun yarısınıian Acaba yalnız rahmetli Orhan VeAmerikanın güvenlik bölgesi hem tanışıp görüştiiğünü • • » • • • • • • • Yazan ^ M I ^ ^ M ^ I Pasifik, hem Atlantiktedir. Avrupa fazlasile sonra şöyle diyor: söy• •• • • • • • • < I linin şiirlerini veya Picasso'nun ledikten 1 resimlerini mi anlamıyoruz? Çağ Asyadan vazgeçti, hattâ hesablant İçinde bulunduğumuz demok kadar, her şeyde, bir çığır değişimi nın yüzde doksanını likide etti, ne ratik idare mekanizması arasında içindeyiz. Fransız akademisinin daÇin, ne de Japonya umurunda! Bir kendisine düşen vazifenin ehemha mürekkebi kurumıyan lugati de gidip, Elbe nehrini belki coğ miyet ve nezaketini kavramış oîan Bu gibi kimselerden Belediye bile, bana Lake Success formüllarafya ders kitablarında bile oku Türk polisi, kanunun kıl kadar bile Bahk... Balık ama neme lâ Adeta içlerinden: rini çözmek için bir anahtar gibi Öyie mesud anlanmız olur ki, hürriyetler milletlerarası bir anlaş cezası almacak Eski zamanlarda iki ordunun mıyan Califomia halkı ile görüşü inhirafa cevaz vermediği bu ağır, değil, biraz sezinmekliğim varsa o zım!... der ve atar, onlan ölünciye kadar hafızamızda ma ile tesbiti zarureti Birleşmiş Attlee, bunun bir harb, belki de başında bulunanlar kabadayıca nüz. O halk ki Almanya teslim o nazik ve mesuliyetli yolda azim ve Yapılan tetkiklerde, şehrin ka nu da kaybettirecek bir kilid gibi hep dipdiri saklayabileceğimizi sa Milletleri, herkese her yerde tatbik olup da bütün Avrupa ve onunla şuurla yürüyerek hergün bir parça nırız; öyle bedbaht, hayata küs edilmesi gereken hakların mil'et labalık geçid yerlerindeki seyrüse geliyor. Geçenlerde gazetelerde 0 üçüncü dünya harbi olduğunu bi karşı karşıya gelir, dövüşür, kim beraber Atlantik Amerikası zafer daha mükemmeliyete ulaşmaktadır. liyor ama, nesine lâzım, Truman'ı yenilirse onun ordusu ötekine tesmüş zamanlarımız da olur ki bun lerarası bir metninin hazırlanması fer müşkülâtma, şoförlerle beraber kudum, bir Fransus sanatkârı yeni ıSon günlerde bâriz bir şekilde yatıştırmak üzere yola çıktı. Ame lim olurdu. Acaba bu yüksek şö şenlikleri yaptığı vakit, henüz Jalaıın kara gölgeleri bize kafaları na icbar etti; bu vazife ekonomik işaret memurlarına itaat etmiyen bir Meryem Ana resmi yapmış. ponya teslim olmadığı için, gülüm göze çarpan sükunet ve intizam kimselerin de sebeb olduğu anla Göğsünün tam kalb yeri üstüne bir rikalılar kendisine Chamberlain valye geleneğini, sen ey başımızda mızdan hiç süinmiyecekmiş gibi ve sosyal konseyin teşkil ettiği on 6emekten bile . »kindi idi. manzarası, vazifenin ne kadar bügelir. Halbuki zaman, bu iyi ve kö sekiz üyelik bir insan hakları ko şılmıştır. Bilhassa Karaköy ve E ekmek dilimi koymuş. Buluşuntın şemsiyeleri hediye etmekle yalnız bulunan Amerika, ve sen ey öteHarb var, harb! Harb ise ateş hat yük bir hassasiyetle başarılmakta İngiliz saltanatmm değil, İngi kilerin başındaki Rusya, tekrarlageçid inceliğine o kadar bel bağlamış ki: tü taraflan o kadar âdilâne bir şe misyonuna verildi; bu komisyon minönü gibi çok kalabalık tında önlenilmez, kazanılır veya olduğunu umumî efkârş fi'len ispat kilde kafalanmızdan çekip alır ki ilk defa 1947 ocak ayında toplanmış yerlerinde halkın işaret memurla « Fransanm böyle bir şahesere liz humour'unun da Atlantik ö maz mısınız? Vuruşunuz, hanginiz tesine göçmüş olduğunu ispat sağ kalırsa teslim tesellüm mua kaybedilir. En jyi, en doğru istra etmiş bulunmaktadır.» her ikisine aid misaller hatırlaya ve başkanlığına da Amerikadan rının işaretlerine göre hareket et verecek parası nerede?» demiş ve Amerikada Avrupa şe melesini onunla yaparız, Halkın rahat ve huzurunu kaçıdemek teji hesablarıru yapmak ayrı bir bilmek için çoğu defa düşünmek, Mrs. Franklin D. Roosevelti seç meleri lüzumlu görülmekte ve bu dolar cennetine doğru yola çıkmış. ettiler. takdirde yol tıkanmalarının azala Bir gün de benim karşıma çıksa iş hirlerinden bir çoğunun isimie istiyorlar gibi bir halleri de var. meseledir, elini suya sokup ateşin ran, yurdun emniyet ve asayişini hattâ çok düşünmek, bazan vesi miştir; kendisi hâlâ komisyonun rile çehir kurtulmuştur. Başına kalar karıştırmak zorunda kalın başkanıdır. Başkan vekilleri dı cağı ileri sürülmektedir. Bu yolda te bu ressama sormak istiyorum: Hani bu çarpışma dahi Batı Av yakmadığıru iddia etmek başka bozanlarla şiddetli bir mücadeleye bir News koyup kullanagelmekte rupada olmamak şartı ile! Merihe bir şeydir. başlandığını söyleyen Emniyet GeBirader harb nedir? dığı bile olur. Çinden Dr. P. C. Chang, ve Fran icab ederse Belediye talimatnametatbik Tank var, top var, uçak var, kar dirler. Acaba bir de NewsMünich çekilip kozlarını orada paylaşsalar Cerrahlar insanm bacağını kes nel Müdürümüz, bu kabil şerirlerin 3öyle olmasaydı tarih olur muy sadan Prof. Rene Cassin ve rapor sindeki cezaî maddelerin var mıdır? Truman'ın İngiliz seykısa bir zamanda adaletin pençesidu? Kötü duygularm ezası altında tör de Lübnandan Dr. Charles Ma edilerek işaret memurlarını dinle şı karşıya ordular, ileriye gitme ve yahı ile orada buluşmasını isterim. isabet ama, henüz orası için ulaş meden önce uyuştururlar: İstalin lik'ti. Bu dört insana da ilâveten meden hareket edecek kimselerden geriye gelmeler, yaralanma ve öltırma vasıtalan olmadığından, U öyle bir narkoz bulmuş ki Garb ne teslim edildiklerini belirtmiş. bu kıvranmamak için bir defa bedbaht Geçen yaz harb tehlikesi riva zakDoğu var, OrtaDoğu var, Ya lılar galiba başlan boyunlarından mcsainin emniyet teşkilâtının baolan tekrar aynı yollardan gidip Avustralya, Şili, Sovyetler Birliği ceza almması da düşünülmektedir. meler, kan ve ateş, yukanda Kuzey Kore ve Çin ile Demir Perde yetleri turist kaçırdığı için, bütün kmDoğu var, Garb medeniyeti aynlıncaya kedar neye uğradıkla şarısına canlı bir misal olduğunu ikinci bir bedbahtlığı kendine da ve Ingiltere temsilcilerinin ilk müs ifade etmiştir. Sayın Servet Sürenarkasının bütün yardımlan, aşağı Fransız otelcileri, gazeteleri ve ilân uğruna feda edilmiyecek bölgeler nnı anlamıyacaklar. Miüî Eğitim Bakanlığı vet eder miydi? Mesud olan da, veddeyi yazmaları kararlaştı. kök, yurdumuzdaki emniyet ve ada Güney Kore ve Amerika ile şirketlerini harb tehlikesi olmadığı mi yok, birini seçebilseler... Yahud saadetinin bozulmamasını tenıin Müsteşarlığı Lake Success'te Birleşmiş MilKoakoca Amerikanın. Kuzey Ko sayişin memnuniyet verici bir duDemir Perde berisinin bütün yar parolasını yaymağa memur etmiş Amerika, kendi Pasifik tarafını uiçin, onu bu hale getiren aynı yol letler genel sekreterliği, dünyanın renin arkasındaki Çin üzerine ne rumda olduğunu da söyledikten Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarlılardan dikkatle yürümez miydi? her tarafından anayasalar, nizam ğına Gazi Eğitim Enstitüsü Müdürü dımlan, hepsi var. Fakat üçüncü lerdi. Fakat onlann yaptıkları, De nutup boşuna Asyada kuvvetlerini kadar aldandığını bir tek hafta sonra, şunları ilâve etmiştir: Harbler tekerrür eder miydi? Daı nameler, muahedeler toplatü ve ilk Reşad Tardu ve Orta Öğretim Genel dünya harbi sözünü bırakınız, aca mir Perde arkasında veya berisin harcamasa da, Atlantik yakasına içinde gördük. H«psi birlikte DeMüdürlüğüne de Talim ve Terbiye Dai ba bu bir harb değil midir, suali de, bütün milletleri birbirile çar toplanıp, tâ oradan, uzaktan, Batı « Karakollarımızuı durumu, isha yüzlerce misal verilebilir. taslak hazırlandı. Bunun üstünde resi üyelerinden Mehmed Doğanayın ağzınızdan kaçtı mı, burnu buruna, pıştırıp duran harbin, harb olmadımir Perde arkası üzerine daha da kân işi ve tahsisat gibi polisin madAvrupa nazeninlerine bekçilik et çok aldanmaktadırlar. Bence medeniyet, ister ferdî, is çalışarak Profesör Rene Cassin biı taylnleri tastikten çıkmıştır. çeneyi çeneye, saçı saça benzeten ğını ispat etmekten ve harbin ingidî ihtiyaclannın karşılanması, artık tersek cemiyeti mütalea edelim, önsözle 44 maddelik bir metin ha Bugünkü Mevlidde bulunacp.k köhne portre ressamı imişsiniz gibi, liz adalarile Cöte d'Azure plâjları se! İstalin vaktile bir demecindt: bir zaruret halini almıştır. Bu seSıkılmadan hesab da verip durzırladı; bu metin münakaşa ediibu hafızanm kuvvetile de ölçülür; Eğer dünya ihtilâli fikrini b« beble poliste terfih, terfi mevzula! alaylı bir yanbakış hücumuna uğ uzağında vuku bulmakta olan» elçiler maktadırlar. Korede çarpışıp da Ahayattan, hâdiselerden iyi veya kö di; revizyona tâbi tutuldu ve niharakırsam, kendimi yaşamış say rının yeniden ele alınmasma lüzum ruyorsunuz. Peki harb değil de ne bir şey olmayıp, batı Avrupanın merikan ohnıyan 14.000 asker varBugün Süleymaniye Camlinde Kpre tü şekilde elde edilen tecrübeler yet insan hakları komisyonuna tevdir. diyecek olsanız, alacağmız ce küçücük yelpaze mam, demişti. yapraklarında görülmüş ve bu hususta etüdlero şehidleri için okunacak olan Mevlidd den daima faydalanabilen bir ferd di edilerek Birleşmiş Milletlerin ü hazır bulunmak üzere dün Irak, Lüb vabların hepsi birbirinden kübik! «önlenmesi lâzım gelen» bir şey mış, Onun da en çoğunu biz Türkİstalin eünde prens oyuneaklan başlanmıştır. Polisin modem silâh veya cemiyet, aynı tecrübeleri ge ye hükumetlerine mütalealan a nan. tÎTdün ve Suriye Büyük Elçileri Hani şimdi saatimin ikiyi yirmi üç olduğunu dünyaya anlatmaktan ler vermişiz. Şa, şa, şa... Acaba da ile değil, dinamitle oymyarak yetiş ve vasıtalarla teçhizinde büyük bir ha çok silâh ve para gönderip de çirdiği halde aynı şartlar içinde bu lınmak üzere gönderildi. Beş tâ' şehrimize gelmişlerdir. Dost müslüman geçer gibi olmasının manası ne ol daha çok kolaydı, sanıyorum. miş bir ihtilâlcidir. Gerçi Hitler"den isabet mülâhaza edilmiş ve bu yolüçüncü dünya harbini Türklere yap işi beceremiyen bir ferd veya ce komitenin de mütaleası alındıktan devlet elçilerinin Kore şehidlerinıi« duğunu bir Kominform, bir de Lake bir ders almı^tır ama, Garblıların da hareket olunmuştur.» gösterdikleri yakın alâka sempati ile Batı devletleri, rlitler Polonyayı Unvermek ihtimali yok muduı? miyete nazaran daha medenidir di sonra beyanname yeniden yazılmış karşılanmıştır. Pak.stan Elçlsi de bu Cuccess haber verme servislerinaldığını zannetmek işlerine gelen Yurdurauzda emniyet ve asayişin yakıp yıkarken, Majino hattının isRahmetli Rıza Tevfik hastanede dersi değil, kendi işine gelen dersi, yebiliriz. Bu tarife göre, birinciden münakaşa edilmiş ve maddeler sa Mevlidde bulunacaktır. iyi olduğuna şüphe yoktur. Zabıtaden sormak istiyorum. Acaba nedir tihkâmları içine giıdi'.er, Alman or iken kendisini ziyarete gelen bir Hitler'e ikinci dünya harbini kaysonra çeyrek asır geçmeden ikinci yısı 44 ten 28 e indirilmiştir. Göztıın bu husustaki gayreti ve başarıs» Pakistan dcnizcilerinin den geçirilen taslak son halini asebebi ikiyi yirmi üç geçmenin? duları üstüne bomba değil, siperle dostuna: Dünya Harbini yapan ve daha obettiren metod ve taktik hatalarım takdire lâyıktır. Folisin terfihi, karinden karsı siperlere kurşun bile lınca tekrar bütü> üye hükumetşehrimizdeki gezileri Ve biraz sonra yirmi dördüncü da Yahu, hiç de gelip beni gör 1945 tenberi devam eden üçüncü nun sulhunu bile yapmadan üçünrakolların ıslahı, ve zabıtamn diğeı lere mütalealan alınmak üzere gönLimanımızda buiunan dost Pakistan kikaya doğru yaklaşıp tam üstüne atmadılar. Kendi ilân ettikleri nar medin, demesi üzerine dostu: cüsünun hazırlıklarına kuyulan budünya harbınde tekrarlamamak maddi ihtiyaclannın sağlanması lübin bile harb olmayıp başka bir şey derilmiş ve nihayet ekonomik ve harb gemisi mürettebatı dün de şehri bindirmenin? Daha evvelki gün burada idim, dersini! günkü dünya cemiyetlerinin medezumunun anlaşılnuş olması da gezmeye devam etmişlerdir. Dost devlet olmasını bekleyip durdular. O sınilik derecesi kolaylıkla tesbit eYoksa, biz bir asrın aklı ile, lu rada Renauld fabrikalanm geziyor cevabını vermiş. Arkası Sa. 6, Sü. 7 de denizcileri bugün Süleymaniye Camiinkarşılanmak İcab Bizler hâlâ ikınc! dunya harbin memnunlukla Rıza Tevfik sıkılmış, şu hikâyeyi dilebilir. de Kore şehidleri için okunacak Mev gatleri ile, anlayışıarı, bilişlen v dum. Kılavuzumuz seri seri çıkan anlatmış: den önceki sanksyonlar fiyasko eder. Çünkü, polis, devietin en lidde hazır bulunacaklardır. sezişleri ile uykuya vanp da bir tanklan göstererek: mühim icra kuvvetidir. Bu meslek Isanlığın bütün ümidi, insanlığı, Âmiri hastalanan bir küçük me sunun veya Munich tâvizcıliğinin mensubları ne kadar terfih edilirbaşka asırda uyanan kehif ehli miMezarhklar Miidürliiğüne insan hak ve hürriyetlerini müşte Bilmem ki bunlan da niçin ya mur, belki bu haünde kendisini sık arifesindeyiz. İstalm, üçüncü dünyiz? İstanbula gelerek birdenbira lerse o kadar iyi çalışırlar ve mesrek bir standarda göre ve büyük tahsildar verilecek eık yoklarsa, iyi olduğu zaman terfi ya harbinin Norveç baskını, hattâ leğe gireceklerin kalitesi de o kabizim musevilerin ağzından 16 ncı pıyoruz? diyordu. çapta ortaya atan Birleşmiş Miitstanbul Belediyesi Mezarlıklar MüARALIK SAYISI ÇIKTI İkinci Dünya Harbi, Alman ordu ettirir, fikrine kapılıp ziyaretine gi Fransız bozgunu safhalarmı geçti, dar yükselir ve /abıtamız. bir h u . letler idealindedir. Bunun tahakdürlüğüne bir tahsildar verilmesl ka asır ispanyolca duyuveren Madeskiden nihaî dediğimiz sonlayıcı İslâmlıkta cinsî âdetler rarlaştırılmıştır. Eshabı mesalihln Bele ridli seyyah veya Kanada fransız ları Norveç ve Beıçikayı vurup İn der. Hasta: kuk devletine yaraşan vasıfları haiı kuku yolunda atılan en kuvvetli Yavrum sen Eminönündeki bak vuruşlara hazırlanmaktadır. Demir olur. Saç dökülmesinin cinsî kudret diye merkez binası ile Sulatnahmeddeki cası işiten bir Patisli turist gibi, giliz adalarile Fransaya doğrulunadımlardan biri 10 aralık 1948 te Mezarlıklar Müdürlüğü arasında füzuli ne şive şivemiz, ne lehçe lehçemiz, caya kadar Milletler Cemiyeti ana kal Ahmed Efendinin oğlu değil mi Perdeyi tam bir cephe saymaktan le alâkası Pariste Birleşmiş Milletler genel yere gidib gelmelerini önliyecek olan ve bu cephede başhyan harbi isYalnız mühim bir noktaya işayasasma aykın bir hareket, niha :6İn? diye sorar. Ziyaretçi: Kısırlığın sebebleri kurulunca tasvib olunarak dünyabu karar aynı zamanda Beledyeye ta harb dediğimiz barış, müdafaa bilyet bir Polonya meselesinden iba Hayır efendim, der ve memu tratejik bırakmalar, çekilmeler, a ret etmek yerinde olur ki o da Çocuk düşürmenin tehlikeleri sarruf da temin etmektedir. Mezarlık. diğimiz tecavüz, bir beyin mahmurya ilân edılmiş bulunan insan haklıp vermeler olsa bile hür millet polisimizin otoritesini arttırmak lüretti. Vakta ki Hitler, yüz binleıce riyeti ne olduğunu söyler. Garib cinsî arzular lar Müdürlüğünün günlük tahsüâtı luğu içinde çalkanıp gidiyoruz. ları evrensel beyannamesidir. Bu tahsildar ücrettni rahatça karşılamakLehlinin kanından ellerini yıkayaİkinci defa gene uğrar. Hasta bu lerin kurtuluş emniyetlerini bulun zumudur. Sayın Genel Müdürün Cinsiyet ve edebiyat beyanname yirminci asır insanlığıVakıâ geleıı ordu Çinli, Çinli tadır. caya kadar devam ettirmekten, her «halkımızm kanunlara, nizamlara rak batı Avrupa üstüne döndü, o sefer de: nın mukaddes bir vesikasıdır. Çün İf Kocanızın gururunu incitmeama... gerçi elindeki uçak kızıl yılmilletin bütün kaynaklarmı bu u ve dolayısile polisin emirierine vakit buna harb, ve İkinci Dünya yiniz. kü; bütün insanlığın, asırlar bodızlı, kızıl yıldızlı ama... hiç şüp Oğlum sen Şehzadebaşındaki Harbi adını verdiler. Şimdi de yok berber Mehmed Efendinin oğlu de ;urda seferber etmelermden başka mutavaati memnunlukla müşahede yunca, türlü anlayışlarla ve fakat Cinsî ürkekliğin sebebleri v Küçük Haberler j he yok, bir kurşun geldi, koluma çare yoktur. Askerin de, diplomatın olunmaktadtr» gibi güzel sozlerine münferid bir halde uğrunda didi68 sahife 50 kurus girdi, kendi kanımdır gu akan, Ita Koredir, yok Tibettir, hattâ yok ğil misin? diye sorunca, zavallı da, vuruşmanın da, konuşmanın da rağmen, henüz bu sahada memnun* GECEN hafta zarfında memleke nımdır ama... sakın nip savaştığı, kan döktüğü hak ve bunadığımı Hinddir, Orta ve Yakm Doğudur, memur: timİ2e 37 ton çay ithal edilmiştir. hedefi bu olmalıdır. Yoksa, yazık lukla karşılanacak bir vaziyet göhepsi, üzerlerinde konuşulabilecek sanmayıruz^ anlattığımı biüyorsam hürriyet davasuu dünyanın malı Sen bu akılla zor iyi olursun, olur Süleyman efendiye! Ve kan rülmediğini söylemek, hakikatten * TRANSİT olarak sevkedilmek tfeebirer mahallî meseledir, harbe, üolarak ve asrın ölçüsüne göre orre dün Trakyadan şehrimze 355 göçmen da tam sırası geldi. • Kadın âşığrna diye kapıyı suratına kapayıp çıkar, serden değil, nasırdan ölmüş olur ayrümak olmaz. çüncü dünya harbi, Stalin Asyada, taya koymaktadır. gelmlştir. kavuşmak için kocasından kurtulgider. Süleyman efendi! İleri demokrasi memleketlerindo * TÜRK Mason Dernegi göçmenlere mak ister. Tarlaya bahk eker. A Orta ve Yakm Doğuda bütün işMühim haber Bir asrın yarısında iki defa dünlerini bitirerek, hadsiz hesabsız Atlantik ve Dumbarton Oaks beyardlm olmak üzere 1000 lira teberru sabıtaya karşı gösterilen derecesindamcağız toprağı sürerken, tarla ham madde ve insan kaynaklarırun ya harbi gören, her defasında alHer kumaş KAMEFA olamaz, etmiştir. Bu teberru devam edecektir. yannameler 3 e yer alan ve «inde itaat, henüz bizde tam olarak söyleyince, üstüne çöküp de: EVLENME daltılan, sürüklenen, ve tırnak ucu * İSTANBUL Beleöiyesi Makine Şu sında bahk çıktığını san haklanna ve esas hürriyetlere yalnız etikete değil, kumaşın kenagörülmüyor, İstanbulda bir kısun besi Müdürlüğüne Elektrik İdaresi Şe kahvedeküer yavaş yavaş: memleket, hayat ve hürriyetlerini Harlctyecilerimizden Fikret özdogansayşıyı arttırmak» cümlelerile be nndaki KAMEFA markasına da beke Müdürü Muzafier tayin edilmiş ve Eee.. Artık sıra sizin! diye kurtaran Batı dev'.etleri de, İstalin'i cının kızı MİNA ÖZDOĞANCI ile şoförlerle caddeleri, meydanlan, Çıkar a... lirtilen temenniler 1945 te, San dikkat ediniz. Kuroa}lanmız ga 15e başlamıjtır. hattâ Köpriiyü dolduran seyyar sa. ordularıru Fransız kazinolarının kâh bakkal Ahmed Efendinin, kâh Kahire Büyük Elçillgi Başkâttbl Fıancisco'da çok çabuk temin e rantilidir. Diyerek yanındn uzaklaşıp doğru * ESKİ İstanbul milletvekili Ekrem kumar masalarına ve ingiliz ada berber Mehmed Efendinin pğluna GÜNDOĞDU ÜSTÜNün nikâh törenleri tıcıların ve demokrasiyi •ınlamamıg dilmesi lâzım mühim mevzular aAmaç, Bejiktaştaki Yıldız Ocağının polise giderler. Köylü Umarhaneye bazı kimselerin polisin cmirlerini bajkanlığına seçilmlştir. Bu suretle konur. Sözü uzatmıyalım, bir gün arının bacalarına doğru çullandığı benzeterek, iş işten geçtikten son evvelki gün Ankara Halkevinde akde dinlemedikleri, ağız kavgasına turasına giriverdi. Birleşmiş Milletdilmistir. Nikâh merasmini müteakıb C. H. P. nln ocaklara ehemmiyet verzaman başlıyacaktır. ra Azrailleri olduğunu anlıyacaklar ler anayasasının önsözünde ve alb hekimin nasihatini dinliyerek: Anadolu Kulübündekı tuştukları sık sık görülmektedir. diğl «öylenmektedir. Başhyacak mıdır, onu da pek bil ama, ne yaparsınız, safasını sür seçkin davetliler bulunmuşlardır. muhtelif maddesinde de yer aldı. Canım efendim, hiç tarladan Spor Saraymda, stadyomda yapıtoplantıda hazır meğe vakit bulmadığımız Garb me miyoruz ya... Her zaman: Fakat buna rağmen, esaslı hak ve lan her müsabakada, büyük bir poSAFER 29 PAZAR ! bahk çıkar mı? der ve kurtulup Gel bizi kurtar! diye Ameri deniyetinin ilk cefasını çekecekleı köyüne döner. lis ve jandarma kuv"vetini seferber BUGÜN BEBE, KÜÇÜK, BÜYÜK T e OTELLERE Karısı kolaymı buhnuş ya, tarla kaya yalvaran İngilizler ve Fran arasmda biz varız. etmek lâzım geliyor. Dünkü gazea m Chamberlain şemsiyesini başının 5 ya bir daha balık eker. Kocası top sızlar şimdi: telerde bıçaklı bir kavgaya müda| O a Yahu birleşin, ben de.aranıza üstüne açtı mı, ıslananlarm haline Arkası Sa. 6, Sü. 4 te rağı sürerken, ikide bir, gene balık çıktığını görür. Alıp bakar, balık, ;elip hürriyetimizi birlikte kurta bazan şaşar, bazan gülerdi. ingiliz V. 7.14 12.07 ,14.28 16.41 18.19 5.28 bir, bir daha, iyice tutup yokla ralım, diye yalvarıp yakaran Ame milletini, kandan, sırsıklam bıra AÇIKTIR. E. [ 2.33 | 7.26 9.47 12.00 1.39112.47 j E t i k e t e D i k K a t rikaya yan yan bakmaktadırlar. karak öldü, gitti. yarak: İnsan eyannamesinin ikinci yıldönüntü Yazan: Prof. Dr. M. Gökdoğan (İ.T.Ü,) Sehir Hakları =haberleri İsaret memurlarım dinlemiyetıler O H B E T L E R NALINA MIHINA Polis otoritesi SiYE Rıff» Atay SEKSOLOJI KADINLARA 1 î Ikind) TAKSİM ECZANESİ Akşam üzeri işlerimiz erken bi na varamazsınız.. çok dikkat isterse ben tası tarağı toplayıp he tiyen tehlikeli, adeta valilik gibi men çıkarım.. yani gazetede kal zor bir yoldur.. ama ben severim.. mam. Çünkü efendim o saatlerde hayatta insan daima böyle yollarda bizim oda bir nevi «hacet pencere gidip gehnelidir. Çünkü her zaman si» oluyor. Dişi ağrıyandan rüyada asfalt yol bulunmaz.. oradan aşağıbeni öfkeli gördüğü için merak e ya indiniz mi her biri yaya kaldındenlere kadar ya geliyor, ya tele mına kıçtan karaya yanaşmış çeşid fon ediyoılar. Allah eksik etmesin, çeşid hususî otomobillerin arkasuıbundan da pek memnunum ama;dan sıyrılarak geçip üç yolağzına, oradan şimdi barakalarla tezyin edil miş olan Iş Bankası ardına vanrsınız. Burada mukadderatınız Allahır* lutfuna kalmış gibidir. Yanda, önde, arkada, düz, çapraz, verev, yeşil, mavi, siyah, bej rengârenk, neı modelden, her çeşnide otomobilleı başbaşa verip her akşam o saatlerde orada miting yaparlar. Burada yayalara kalan tek iş ezilmekten ibarettir. Bu hizmete de bu sıra şu baş dinlemek denilen şey yok rağbet edecek vatandaş bulunamırau, işte insan günün bütün ma yor. Onun için herkes Şeyh Sadinalı manasız. dagdagasından son nin: ttEger hâhî selâmet derkenârest» ra ona pek susayor.. da biraz sükunet istiyor. Onun için, işlerin Dediği gibi selâmeti kenara çeerken bitmesini fırsat bilip hemen kilmekte bulur. Zaten bu memles ç] tıın.. kette bu usul olmasa ayakta kim Cıkınca ya yürümek, ya binmek kalabilirdi?. var... Böylece kenar kenar.. taksilerin Incan her devirde yürür. Her birbirlerine nasıl ilânı aşkettiklerini devirde biner.. kimine Allah: ibretle seyrederek Yenicamii şerif Yürü ya kuium der., alabil kemerini tuttum.. d'gine yükselir, kimini de: Buradan en sakin havalarda da Kasınm altınria gözün var hi geçmek için yelkenleri indirmek £• vdi yürü bakayun, der yürü ve makineyi kapatanların ful spit •• . ! dedikleri tam yolla çalıştırmak IâY^ni kiminin hükmü vürür, ki zımdır, yoksa cerejana kapılıp inminiıı kendisi... Buna mukabi) ki san İş Bankasımn merdivenlerine misi otomobile. ata. arabaya, hattâ kadar düşebilir. Buradan, yelin bir fiîe biner.. kimisi kzıp küplere!.. sağnaksız demini bulup geçerek Biz bunlardan değiliz çok şükür. merdivenlerden rahat rahat üıerken onun için biraz hava alayım diye Eminönü meydanının bir eski haliaksımın loşluğu ve çecenin hoşluğu ni bir de şimdiki ur>'anlığını düşübirleştiği o saatlerde yürümeğe nüp ibret aldım.. ve kendi kendi. basladım.. Yeşildirek karakolundan me: aşağı inmesini pek severim.. bana Ne oldum, dememeli, ne olahayatıında hiç yr.nmadığım alpi cağım demeli. Vaktile milyonluk nism yani da^ sporu yaptıâım servetlerin barındığı mağazaiarhissini verir. !3asacağmız her taşı la dolu olan bu meydanda şimdi dikkatli seçmez.. arkadan gelen ^üvercinlerle ana babalarının kaniyeti iyi, freni fena dolu kamyon bahatleri yüzünden bir türlü Türk ların raünHen kaçmaz... destur de kütüğüne kaydedilemiyen bedbaht meden gelip adama çarparak ha çocuklar uçuşup koşuşuyorlar.. dibersiz veri değiştirilen memur gibi yerek bir de kendımce ahkâm çıdarm^bğınık eden hamallara dik kar dım.. kat etmez.. canım disine almış oeyOradan bermutad kimseye: girlerin yokuş yukarı, çekmeğe uğ Dayı! demeden köprüyü geçraştıkları yük arablarının ne tarafa tik.. vapuna.nn bacalarmdan çıkan döneceği belli olmıyan istil:ametin kurumlar artmış.. hamdolsun göden kurtulmazsanız Sultanhamamı lümüze kaçmadı... ve Galatada isa LAPCİNLE ret memurunun müsaadesile karşı kaldınmı tuttuktan sonra Tünel adı verilen yer deliğine girdik.. bu tünel denilen şey bir nevi «gafletı tir. Bir çoğumuz içine atıldığımız muhitin tüneUne girer, üstümüzde yanımızdaki hayat hakikatlerini göremiyen.. nasıl tüneldp arabadakiler ve dört toprak duvar varsa «mevcud» u ondan ibaret sanınz.. uzak görenler, bu «tünel» in dışuıda da yüzünü görmeyip, sesini işitmediğimiz bir «hakikat dünya6i» bulunduğunu hiç değilse unutmazlar.. işte böyleleri, tünelden çıktıkları zaman, ötekiler gibi ne tarafa gideceğini şaşınp afallamazlar. Mevlâ cümlemizi ikaz eyleye!. Bizde birinci mevkie rağbet, t ü . nelden vapura kadar artık bir «asalet» oldu.. on kuruşa kibar olmak yolu dururken artık bu fırsat kaçırıhr mı?.. Ama bu asalet, «naylon» gibi bir şeymiş!. Ne zararı var.. diyip birinci mevkie «irdik.. BİR Yazan fiEZİMİ Guraninin torunlanndanmış.. bir gün padişah.. Nuricim! Akşam üzeri, rutubetli havalarda «tarih» temrinleri pek faydalı değildir... de! Baş üstüne beyefendi. Bende Belediye bakmıyor ki... Tera niz atebdili kelâm» etmesmi biüBeşinci kısım yolcu, uııelde Keı. disinden başka kimse yokmuş gibi, zi bozuk efendim. Terazi bozuk.. rim efendim. Tasdia devam etşunun bunun ayağma basan, üstü Ey uzun konuştun be! On ku mem.. Teşekkür ederim.. Nereye ne abanan, koluna çarpan sallapa ruşluk kabakçekirdeğinin kemali tilerdir. ne ki?. böyle?.. Yolcular tünelden fışkırdıktan Beğenmiyor musun? Almıyo Efendim, çocuk üle de beni sonra ya tramvaya, ya tramvay yo rum. öyle ise!.. Beyoğluna götür, dedi.. Getirdim. luna, yahud tünelin karşısındaki Almazsan alma!.. Ben de soLâkin caddelerden gelip geçmek tıpkı dünya politikası gibi. nere kağa atarun be!. kabil değil.. Eski bildiğimiz yayaye gittiği belli oknıyan pasaja daSokuldum, ne göreyim? Biziro lar, biner olmuşlar, binek otomoğılırlar.. ben hayatta çok yaya kal Lâpçin Nuri değil mi? Elinden tut billeri de yaya kaldınmına çıkmışdığım için, san kartın verdiği soluk tuğu küçük çocuğu çekerek ora lar.. Bir kısım âvareler çimdik atİimtiyazdan istifade ederek tram dan aynlırken, beni gördü.. maktan adım atmaya imkân bırakvaya bindim. Vay beyefendi! Akşam şerifler mıyor.. Biraz geciksek nâra atan, Efendim tramvay rahat vasıtadır, hayrolsun.. efendim mahdum ben taba'.ıca atan da bulunur diye.. kork eğer kadınlar insana çarpmasa.. er deniz.. (çocuğa) Haydar! Op amtum, çocuğu aldım.. Buralarda dolaşırken talihim varmış, size mükekler birbirini hırpalamıyorlar. ca beyin elini... lâki oldum beyefendi.. Eh daha dabir de kapı yanında demire kolunu Çocuk elimi öperken sordu: Baba! Manzume okuyun geçirip flört edenler!» mı?.. Tramvay, bir festival revüsü Sonra okursun sokakta olmaz., gibi Beyoğlunun maşallah. iki ke (bana) Beyefendi hazretleri.. hayıı çeli hususî arabalarla dolu mınta bir şey demiyorum; ama bu esnafın kasmı, buralarda mağazalann affe başı da böyle boş bırakılır mı? dersiniz çingene çeyizi gibi bir Efendim mahdum bendenize on kubirine karışık emtia ile tıklım tık ruşluk kabakçekirdeği almak istelım dolu, içinde zevkten başka heı dim.. dört liradan veriyorlar.. nihaşey bulunan vitrinlerinin önünden yet bunun sonu kabak beyefendi.. geçerek Taksime vardı.. ben saatin balkabağı! öründeki kaldırıma atladım... Ni Teşekkür ederim.. Bu birinci mevkilerde bir kaç yetim.. Taksimden eve kadar yürü. İstağfirullah... Haa! değil valtürlü yolcu vardır. Mühim bir kı mek. Hem hava almak, hem biraz lahi.. bendeniz öyle demedim.. yani ha inşallah âfiyettesiniz efendim? Böyle nereye beyefendi.. Radyohanihayet haysiyeti kabak.. sım yolcu orta direğe yapışıp işi hareket etmekti.. Taksim meydanının pardon!sağlama bağlamak istiyenlerdir. Evet.. ama on kuruşluk kabak neye mi? Gene mühim bir kısım yolcu da boş İnönü gezisine çıkan geniş merdi çekirdeği de tartıhr mı Nuricim. Teşekkür ederim.. Hayır.. Şöybir iskemle bulup oturmak heves venlerinden bu yana gelen asfalt Bendeniz kimsenin hakkını ye le Harbiyeye kadar yürümek istelileridir. Bunlar siyasî parti esnafı tretuvarının üzeri tayyareden gö mediğim gibi kimse benimkini de dim.. na benzerler. Üçüncü bir kısım da rünen köy evleri gibi küçük kü yemesin isterim.. Eğer müsaade ederseniz benbir kadm yanına veya karşısma çük bacaları tüten kabak çekirdeği Rahat şey ama mümkün mü deniz de geleyim. Müsaade edin geçip içinden türlü hulyalara da ve emsali «eğlencelik» ler satan ge bflmem ki.. mahdumun şeyi varmış.. Şurada.. lanlardır. (Tabii kadımna göre) Bir zici esnafın pazar yetidir. Bunlar Biz bu devri neden istedik be Şeyini şey etsin de... diye benden dan birinin önünde bir Kalabalık yefendi! Herkes hakkını hak ede ayrıldı.. Zaten Gezinin Harbiye tabaşkası da: Bir çıksak.. diye içi içine sığ gördüm.. sokuldum.. birisi bağırıp cek.. bugüne bugün bendenizin de rafındaki köşesine gelmiştik. Oranuyanlar.. jağırıyordemin amcasının kayınbabası Molla daki karanlığa gittiler ve nittilerse Burhan Felek ittiler. Bir kaç dakika sonra gel dunuz.. Ama bendeniz gerçek sodiler.. Birlikte yürüdük.. Ben lâf rayım.. Vekilliklerden hangisini teı açtım.. cih buyurursunuz? Münir Nureddinin konserine Herze vekilliği... gittim... Güzel oldu. Bu sırada Lâp Aman beyefendi ne kadar... çin aksırdı.. Bir, iki, üç... Dört, Derken karşıdan gelen birisi Nubeş.. riye çarptı ve: Ne o Nuri?. Sen nezle olmuş Çüş! dedi.. sun? İade ederim.. Hayır beyefendi bendeniz en Neden iade ediyormuşsun? fiye çekerim.. Fakat başım ağrı Adres yanlış azizim.. yordu da pek iyi gelir suut denilen Ne demek istiyorsun? bir enfiye vardır. • Gayet keskin. Yani zatıâliniz keşide buyursanız mübalâğa olmasm, elli defa aksırık buyurursunuz. Ben öyle şey yapmam. Şüphesiz beyefendi. İşte ondan çektim de efendim bir kaç defa hapşurdum.. Hapşurdum denmez, aksırdım denir.. Bendeniz daha nazik olsun diye öyle söyledim. Yoksa türkçem yeni değildir ama beyefendi fena da değildir. Ben Lâpçüıi kolundan çektim. Şüphesiz.. Siz şehir uşağısınız.. Bırakın beyefendi.. Ben işimi Bendeniz şehir uşağı olmayı bilirim.. (Herife) Ne demek istiher türlü uşakhğa tercih ederim. yeceğlm.. Eşek sensin! Yani nasıl olsa bir uşak olacpk' m, Ağzını bc^ma!.. şehir uşağı olayım daha iyi değil Benim ağzım bozulrcaz, senin mi beyefendi? Münir H^yreddin ağzma... Beyin konseri iyi mi idi beyefen Ulan bir tane ^akarsam.. Üsdi? tüme kahrsın! Münir Hayreddin değil, Münir Çakmasan da olur... demeye Nureddin.. Güzeldi.. kalmadı.. Herif.. Vasfi Rıza Bey konser vermi Vay anam... Ulan gözüm.. vay.. yecek mi? Arkasından hapşu, hapşu, hapşu.. Hayır.. Hapşit.. Necmi Rıza Bey gene aktör Ve Lâpçin çocuğunu elinde iutadeğü mi? Ters konuşuyorsun galiba rak: Beyfendimiz, buyurun fuıadan Lâpçin.. Aman beyefendi tersi yüzü ne karşıya geçelim.. Onun dalıa çok olacak?.. Bendaniz böyle şeylere işi var.. Ayol ne yaptm?.. aldırmam.. Benim suut kutusnnu yüzü Ben de öyle ama başkaları ne serptim.. Hem gözlerı kspe!ndı.. içerler... Beyefendi alaturkayı seversı Hem de.. Bakın, bakm! B^ktık.. Herif hâlâ aksırıyordu.. Etrafına aniz değil mi? damlar toplanmış.. Bir şey de ya Musikiyi severim... Taksimden hojlanır mısınız? pamıyorlar.. Ellerile gözlerini uğuşturuyor ve nefes aldıkça... Küfür Eh taksimine göre! Meselâ ne taksiminl seversi ediyordu... niz? Ben sordum.. Para taksimine iştiraki seve Sen bu işi nereden Sğrendinî rim. Beyfenedi, haddim olmıyars# Mizah buyuruyorsunuz?.. Ma şimdi bendeniz emniyette çalışıy* kam taksimini soruyorum. rum.. dedi.. O Notr Damm önu» Başvekâlet makamını tercih deki istasyondan Taksime kayan ederim.. bir tramvaya bindi... Ben yoluma Gene ber^enizla alay buyur dcvam ettim. 1.