18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 Kasım 1950 j ; CDAItiURİYEl Avrupa ordusı vnıpa Konseyi İstişari Assamblesinin, Alraan birliklerinin de iştiraki ile derhal bir Avrupa ordusnnun knrulmasına dair kararmı süratle tatbik mevkiine koymak mümküo olacak nudır ? Üçüncü bir cihan harbine mâni olmak ve Avrupanın yeniden biı mütecaviz tarafından çiğnenmesine fırsat vermemek için gîünlerdenberi Strasbourg'da toplanmakta olan delegelerin 83 ü, yani ezici bir ekseriyeti, böyle bir ordunun süratle kurulmasına taraftar olduklarını bildirmişlerdir. Yalnız Alman sosyalistleri ba teklif aleyhinde rey vennişler, İngilterenin İşçi delege* leri ile Skandinavya temsikileri de müstenkif kalmışlardır. Bu vaziyette ezici bir ekseriyet tarahndan taleb ediien bir karann süratle tatbik mevkiine konmasını beklemekten daha maknl ne olabilir? Bununla beraber Avrupa Konseyinin angyasasında mevcud bazı aksaklıklar bu ordunun kısa bir zaman içinde istenildiği şekilde knrulamıyacağını göstermektedir. Evvelâ Assamble, isminin de gosterdiği gibi, istişarî mahiyeü haiz bir topluluktur. Verdiği kararlann kati bir mahiyet arzetmesi içi» bunlann Avrupa Konseyinin icra kuvvetini haiz teşkilâtı «Bakanlar Komitesi» tarahndan tasvib edilmesi şarttır. Mevcud anayasadaki maddelere göre de, Bakanlar Komitesinin müessir bir karara varabilnaesi için bütün üyelerin lehte rey kullanmalan elzemdir. Halbuki Strasbourg'da sekiz gün devam eden görüşmelerinin son saf hasında İngiliz iktidar partisine mensub delegeler ile Skandinav üyelerinin takmdıklan müstenkif tavır Bakanlar Komitesi «Avrupa ordusu» karannı görüşürken tam bir ekseriyet hasıl olnuyacağı hissini uyandırmıştır. Fakat bu demek değildir ki, Avrupa milletlerinin ekseriyeti tarafından arzu ediien bu «Avrupa ordusu» hiç bir zaman teşkil edilmiyecektir. Avrupa Konseyinde Türkiyenin de dahil bulunduğu kuvvetli bir grupun bu hedefe doğru kat'î adımlarla yürümeye azmetmi; olduğu görülmektedir. Sekiz günlük tartışmalardan edinilen intıbaa göre bu hedefe ancak şu iki yoldan varılabileceğini göstermiştir: 1 İngiltere ile Skandinav milletleri bir tarafa bırakılarak bir Avrupa federasyonunun ve bir Avrupa ordusunun kurulması. Assamb leye bu yolda bir teklif daha şftndiden yapılmış bulunmaktadır. İngilterenin muhalefeti devam ettitğinden 15 delege İngilteresiı ve Skandinavyasız bir ıBirleşmis Avrupa devletleri» kurulmasını ve buna bir de oAvrupa ordusu» ilâve edilmesini istemişjerdir. Bu 15 delege tarafından sunulan teklif bir komisyonun kurulmasını ve bu meselenin bu komisyonda incelenerek ilgili memleketlerin hükumet lerine tevdi edilmesini ileri siirmektedirler. 2 Avrupa Birliği ile Avrupa ordusunu birbirinden ayırd ederek aynı hedefe doğru gidecek bir plân hazırlamak. Bu teklifl ileri sürenler şöyle demektedirlen «Fransa, kurulacak Avrupa ordusunun bir savunma bakanı tarafından idare edilmesini ve bu savunma bakanının da parlamentolar üstü bir kurul karşısında mesul tutulmasını iste*miştir. İngiltere ise komonvelt ile temaslannı ileri sürerek Avrupa ile kaynaşamıyacağını kaydetmekte ve hükümranlık haklanndan fedakârlık yapmak niyetinde ohnadığuu göstermektedir. Fakat İngiltere işbirliği yapmaktan kaçınmamaktadır. Bu vaziyette Avrupa ordusu, Avrupa birliğinden ayn bir teşekkül olarak ele aluıır ve bu yolda bir plân hazırlanırsa bir anlaşma imkânı hasıl olabilir.» AvruDahlarm, tehlike yaktn olduğu bir sırada tam bir birlik kurmak için yeni gayretler sarfetmek ve yeni fedakarîıklarda bulunmak mecburiyetinde olduklan aşikârdır. Ömer Sami COŞAB let Meclisi Başkanı Refik Koraltanın iştirakile saat 16 ya kadar devam eden bir toplantı yapılmıştır. Müteakıben Bakanlar Kurulu da içtima etmistir. Baştarafı 1 inci sahifede Bastaraft 1 Inei sahifede caret Bakanı Ziihtü Velibeşe pamuk tugayı 8 ilâ 12 kilometrelik ileri ve tütün meseleleri hakkında yerinde yaptığı tetkiklerin neticesini bildınniştir. Ekonomi Bakanı pamuk tüccarının büyük zararlara uğramadığmı, pamuk miistahsillerinin de hükumetin tahdid karan almamış olmasından dolayı memnun olduklarını söylemiş ve Bakanlığın, tüecarla yabancı firmalar ve müstahsiller arasmdaki alıvre satışlara müdahale etmemek karannı izah etmiştir. Bakanlar Kurulunun toplantısım müteakıb hükumetin istifa ettiğine dair şayialann tamamile asılsız olduğu anlaşılmıştır. hareketlerde bulunmuş ve karşısına çıkan düşman birliklerini dağıtarak esir almıştır. Doğu sahilindeki Güney Kore kuvvetleri de bir şehri işgal etmişler ve Çin hududuna doğru ileri hareketlerine devam etmişlerdir. Birleşmiş Milletler hava kuvvetleri bütün gün boyunca kara kuvvetlerini desteklemişler ve düşman topluluklanna şiddetli akınlar yap mışlardır. Başbakan Menderes dün Ankaraya döndü Bakanlar Kurulunda Kore'de Birtiğimiz yeni ilerlemeler kaydeffi Amerikan askerî Mülkiyet davasmda yardımına dair yeni bir basarı marı bulunmadığını biliyorsam da bir havacı bulunup bulunmadığını bilmiyonım. Eğer giden heyet s4lâh ve malzeme yardumnm yeni ve daha kifayetli bir sekle sokulması için göriişmeler yapmak maksadile gönderilmis olsaydı, ordumuzun muhtelif smıflaraıa mensub kurmaylardan mürekkeb olması icab ederdi. Sonra, bu heyet, böyle esaslı göriişmeler yapmış ve cok muvaffa»kıyetli neticeler ahnış olsaydı, Genelkunnay Başkanımız ba memnunluk verici haberi elbette teyid ederdi. Askerî yardım meselesinde geniş ölçüde propaganda yapmak itiyadında olan Amerikalı dostlanmi2 da daha evvel, bu yolda yaymlarda bulunurlardı. Böyle olmadığına göre, askerî yardımın daha bol ve daha kifayetli olarak yapılmasının kararlaştınldığını kabul etmek kolay değildir. Türkiye ve Yunanistana yapılacak' Amerikan askerî yardımının 1950 temmuzu başından 1951 haziranı sonuna kadar devam edecek olan 120 milyon dolar tutarındaki bir senelik tahsisatı ile Kore harbi patladıktan sonra Amerikan Kongresince kabul ediien 193 milyon dolarlık ilâve tahsisatın yekunlan ilân edilmişse de, bu yeni tahsisatın Türkiye, Yunanistan ve İran arasında nasıl taksim olunacağı ve bizim hissemize ne düşeceği açıklanmamıştır. Hattâ Türkiye ile Yunanistana yapılması kararlaştırılm<s olan 120 milyon dolarlık 195051 tahsisatmdan yalnız üçte birinin Türkiyeye verileceği yolundaki haber teyid ve tekzib edilmcdiği gibi iki devlete aynlan hisseler de ilân edilmemistir. Türkiyeye yapılan askerî yardım hakkında hep Amerikan kaynakları ve Türkiyedeki Amerikan askerî heyetlerinin başkanlan malumat verirler; bu yardım etrafında geniş ölçüde propaganda yaparlar. Bizim resmî makamlarımız ise şüphesiz siyasî düşüncelerle bu yardımın kifayet derecesi hakkında sükütu muhafaza ederlar. Yalnız bir defa Dış İşleri Bakannnız sayın Fuad Köprülünün Amerikan gazetelerinde çıkan bir yazısında hu mevzua temas ve daha fazla yardun yapılması temenni edilmişti. Gozetelerimize gelince, Cumhuriyet müstesna, diğer arkadaşlanmız pek nadiren bu mevzua temas etmektedirler. Halbuki bu bahiste, sesimizi Amerikaya duyurmağa çalışmamız va askeri sırlan muhafaza etmekie beraber, neşriyat yapmamu faydalı olur. Geçenlerde Cumhuriyet'in de iktibas ettiği bazı Amerikan gazetelerinin yazılannda, Türkiyeye daha fazla yardım yapılması lüzumu üzerinde duruluyordu. Fakat bu yazıIardan birinde Aınp>' • * r«Iımı sayesinde 900 uçaklık bir hava knv vetimiz olduğu söylendiği halde, tek bir tepkili av uçağımız bulunmadığı iizerinde hic durulmamıştı. Türkiyedeki Amerikan askeri heyeü kara kısmı başkanı General Arnold da, bir kaç gün evvel, bol silâh ve malzeme tesliminden önce eğilime ehemmiyet vermek lâzım geldiğini söyledi. Bu düşünce doğrudur; kullanmaği bilmedikten son ra, silâh ve malzeme kendi kendine harbetmez. Fakat 1947 denberi Türk silâhlı kuvvetlerini eğitim bakunmdan matlub seviyeye yükseltmek için Amrekalı mütehassıslar tarafından sarfedilen gayretler acaba hâlâ daha kifayetli keyfıyet ve kemiyette yardım yapümasını sağlayacak seviyeve gehnedi mi? Gelmemiş ise bunun sebebi nedir? Biz mi iyi çalışmıyoruz; yoksa bize gön derilen mütehassıslar nu bn işi başaracak kadar yiiksek ehliyet sahibi değildirler? Üç yıldanberi eğitim sahasında devam edegelen müşterek çalışmalarm, hâlâ bize daha fazla miktarda ve daha modern si Deniz Yollamasındak suiisKmal fahkikaf^ c İstanbul deniz sevkiyat me murunun, nakliye müteahhidi il iştirak halinde sahte istihkak n porlan tanzim etmek suretile mart 950 tarihinden 6 temmuz 95 tarihine kadar yapılan nakliyat içiı Deniz Müesseseleri Saymanlığınj dan 551544.08 lira çekmesi mevzuunda Tümen Adli Amirliği yetkis içinde Komutanlığımızca yapılmakta olan soruşturma nihayete ermij ve suçla, evvelce tevkif ve haklannda ilk tahkikat açümış olan biı binbası, iki yüzbaşı, bir hesab me* muru, iki sivil memurla iki sivill den maada binbaşıdan yüksek rütbeli subaylann da alâkah bulunduğu anlaşılmakla dava dosyası rütbe bakımmdan salâhiyetsızlık kararile üst adlî âmir olan Donanmaj Komutanlığına arzedilmiştir. kiyat memurlugunun 19471948 1949 yıllan hesab ve muamelâü niz Kuvvetleri Komutanlığınca tet* kik ettiriimekte olup henüz neticeJ si ahnmanustır.» S Türk Haberler Ajansırun notu: * Mevkuf bulunan sekiz suçludaa" müteahhid Cahid Tanyü ile kâtibiî Salâhaddin İstanbul Ceza ve Tevkifevinde; levazım yüzbaşısı Hicrî Tuzcuoğlu, levazım yüzbaşısı Se, mih Salgır ve makine binbaşısı Maj cid Naymanlı Ankarada Askeri Ceîaevinde; muamele memuru Tahsin * Tekcanh, sivil memur Fuad Sancaktar, sivil memur Tevfık Ermani da İstanbul Deniz Komutanlığj Ce«aevinde bulunmaktadırlar. \ Tahkikat neticesinde bazı yflksek : rütbeli subaylar da muhtelif şekil j de suçlu görülmüşlerdir. Yalna ! İstanbul Deniz Komutanlığı mahkemesinin salâhıyetsizliğine binaea bunlar simdilık gayrimevfcuf bulunmaktadırlar. Şayed Gölcük Donanma Komutanlığı mahkemesi de salâbiyetsiz ] lik karan verirse o zaman dosya ! Ankaraya gönderilecektir. Buna gö 1 re muhtelif cezaevlerinde bulunan | suçlular da mahkemenın göruleceği yere sevkedıleceklerdir. İ İstanbul Deniz Komutanlığı mu • hasebecisi Hilmi Köksele işten el ' çektirilmesi Maliye Bakanlığından Vilâyete emir verilmiş ve Vılâyetç» alınan tedbirle mumaileyh derhal işinden uzaklaşUnlmıştır. Bu tebliğin İstanbul Komutanlığı Deniz Yollama idaresmdeki yolsuzlukla alâkadar olduğu anlaşılmaktadır. Basmakaleden devam Ankara 25 (Telefonla) Bakanlar Kurulu, bugün Ankaraya dönen Başbakan Adnan Menderesin riyasetinde toplanmıştır. Bakanlar kunılunun bu toplantın saat 16 dan 21.15 e kadar sürmüştür. Haber aldığımıza göre, Dıs İşleri Bakanı Fuad Köprülü Roma seyahatinin inübalarmı anlatmış ve Bulgar hükumetüe aramızda mevcud ihtilâfın son safhası hakkında malumat vermiştir. Bakanlar Kurulu aynca Halk Partisi Genel Başkanı Ismet İnönü ile Millet Partisinden Osman Bölük başı ve bağımsız milletvekili Kemal Yürükoğlunun istizah takririni görüşmüş ve bu m°vzuda Mecliste müzakere açılmasmı uygun bultnuştur. Bundan başka son günlerin olaylanna da umumî olarak temas edilmış ve bu arada Ekonomi ve Ti Cumhur Başkanı Celâl Bayar yanında Adalet Bakanı Halil Özyörük olduğu halde Yanıközbekler köyüne geldi. Merasimde Ankara milletvekilleri, Ankara Valisi, Tapu Kadostro Umum Müdürü Mümtaz Tarlan ve basın mensublan da vardı. Köylüler Cumhur Başkanını davul zurnalarla sevinc içinde karşıladılar. Celâl Bayar otomobilden indiği zaman yol boyunca iki sıra halinde heyeti karşılayan köylülere doğru ilerliyerek evvelâ kadınlar grupunun hal ve hatırını sordu. Sonra köy mektebinin önünde, üzerinde dağıtılmak için tapular bulunan masanın başına gidildi. Adalet Bakanı Halil Özyörük tapulamamn manasını belirten şu ko nuşmayı yaptı: « Sağlam bir siyas! cemiyet ferdî kıymetlere ve aileye verilen değere istinad ettiği kadar sıhhatli bir mülkiyet müessesesine dayanır. Hele bu cemiyet memleketimiz gibi karakteri itibarile ziraî bir bünyeye sahib olursa.» Bakan ezcüm^e toprağın maddî yaşayış vasıtalarmm başuıda geldiğini, toprak sahibinin herşeyden evvel emniyette bulunması zaruretini belirtti ve: < Bugün Ankaranın 14 ilçesindeki 231 köyünde bulunan 123,220 gayrimenkulden 58,820 parselin tapulanması tamamlanmış, 64,330 par seldeki tapulanma da bıtmek üzeredir.» Diyerek sözlerine şöyle son verdi: « Topraklarınızı, memleketin saadetini arttıracak hayırh işlerde kıymetlendirmenızi gönülden dilerim. Hepinize kutlu olsun.» Müteakıben Kadastro Umum Müdürü tapulanma işinin nasıl yapıldığını izah etti, bu müsbet meselenin bütün köylerimize teşmil edil Baştarafı 1 inci tdhifede mek fizere bulunduğunu müjdele Baştarafı 1 inci sahifede bitti l Kızıl Çinli gönüllüler Avrupa ordusu ve Türkiye Bu akşamki neşriyatında Pekin radyosu, yeni «gönüllülerin» Yalu nehrini aşarak Kore topraklanna Gensonı meselesi girdıklerini bildirmiştir. Fakat heİzmir, 25 (Telefonla) Adnan nüz komünist Çinlilerin toplu bir Menderes bugün beraberinde Tica karşı taarruzda bulunmadıkları bilret ve Ekonomi Bakanı olduğu hal dirilmektedir. de uçakla Ankaraya hareket et8 numaralı resmî tebliğ miştir. Gazeteciler, hareketınden Ankara, 25 (a.a.) (8 numaralı evvel, C.H.P. nin açılmasını istedıği gensoru hakkında bir diyeceği resmî tebliğ): Millî Savunma Baolup olmadığını Başbakandan sor kanlığından bildirilmiştir: muşlardır. Adnan Menderes, bu Çetelere karşı yapılan harekâtta haberi gazetelerde okuduğunu, An başan ile vazıfe görmüş olan Savaş karaya gidınce bu mevzu ile alâ Birliğimiz halen merkez kesiminde ve sıklet merkezi bölgesınde 9 uncu kadar olacağını sdylemiştir. Amerikan kolordusu yakınında taıınımiııliınilllllltlllttllllllUOmiUlllllllllinilllllllHMluıiHiıı arruza kotılmış bulunmaktadır. Edirnenin Kurtuluş Bayramı dün kutlandı Hasta erlerimiz dün gelmediler Koreden gelmesı beklenen 3 hasta erimiz dün gelen Panameriken uçağında çıkmamıştır. Resmî kaynaklardan alman malumata ?öre hasta erlerimiz bugünlerde hususî bir askerî uçakla geleceklerdir. Lake Success 25 (R.) Güvenlik Konseyinin bu akşam toplanarak Formoza ve Kore meselelerini müzakere etmesi ve komunıst Çinli temsilcilerin ilk defa olarak bu toplantılara iştirak etmelerı b*»Klenmekteydi. Bu toplantı Konseyin bu ay için başkanı bulunan Yugoslav delegesi Bebler tarafından ileri sürülen teklif üzerine yapılacaktı. Fakat bugün NewYork böl gesinde şiddetli bir fırtma başladığından toplantı pazartesi gününe talık edilmiştir. Çoğu NewYorkta bulunan delegelerin bu fırtınada Lake Success'e kadar gelemiyecek leri arJaşıldığmdan bu yolda hareket edilmiştir. Baştarafı 1 inci sahifede rarlannı müteakıb Birleşmiş Mil letler nezdindeki itibanmızın arttığını da kaydederek Avrupa A samblesinde alınan karar, delegelerimizin kazandığı muvaffakıye tın de buna inzimam edeceği ka oaatini izhar etmektedirler. Dış meselelerde söz söyliyen salâhiyetli bir şahsiyetin biz,e verdiği malumata göre, müşterek bir Avrupa ordusu kurulması karan Türk hükumetinin görüşüne tamamile uymakta, bu ordunun Avrupa ve dünya sulhunun korunması yolunda sarfedilen gayretleri en müessir şekılde destekleyici bir sunsur olarak kabul etmektedir. Sözcü aynı zamanda hükumetin son zamanlarda dış polıtika mevzulannda faa) bir rol takmmasınm da her tarafta memnuniyet uyandırdığuu belirtmiştir. 8a$tarafı 1 inci snhiiede kişi tarafından hep bir ağızdan söy lenerek toplar atılmıştır. Ilk okullar tarafından yapılan kurtuluş panoraması Türkiyenin is tiklâl destanını gözlerm önüne sermiştir. Selimiyenin iki minaresi arasma 40 metre boyunda bir bayrak çekil miş, gece şehir baştanbaşa donatılmıştır. Selimiye minareleri arasma şöyle bir mahya tertib edilmiştir: «Kurtuluş mutlu olsun». di Tapulan Cumhur Başkanı bizzat köylülere birer birer verdi. Sonra, köy mektebinin önünde hazırlanan sofrada hep bir arada yemek yendi, yemekten sonra Cumhur Başkanı Celâl Bayar bu husustaki tahassüslerini şu sözlerle ifade etti: < Tapu meselesini bugünkfl iktidar halledecektir. Hâdise çok mühimdir. 600 senedenberi kurulamıyan mülkiyet gibi mukaddes bir hakkı müdafaa eden teşebbüsü ele almış olduğunuzu gördüm. Büyük bir zevk ve iftihar duydum. Bu tapu meselesi lâzım gelen dikkatle ele alındığı ve komisyonlarda da takviye edıldiği takdirde yakın denebilecek bir zamanda milletin hay rına olarak mühim neticeler almacağma kanaat hasıl ettim. Devlet hizmetinde vazife alan herkes hangi kademede olursa olsun âmme hizmeti görürlerse aralarmda mesleklerine nazaran hiç bir fark yoktur. Bu defa i§ başında gördüğüm kıymetil gencleri bundan evvel is başmdakilere kıyasen daha intizamla çalışan, vazifesini bilen arkadaşlar olarak buldum. Bunu filiyatla da göstermişlerdir. Üç ayda mühim neticeler alınmıştır.» Cumhur Başkanı Tapu Kadastro Umum Müdürüne dönerek: «Bu mesud neticeyi ve tebriklerimi arkadaşlarınıza tebliğ ediniz» dedi. Umum Müdür: «Sizlerin irşadile düne nazaran daha iyi çahşacağız» diye cevab verdi. Cumhur Başkanı Yanıközbekler köyü tapulama işinde büyük emeği geçen tapu teknisyeni Osman Ayanoğlunu tebrik etti, cebinden çıkardığı dolmakalemini hediye etti. Cumhur Başkanı ve merasime iştirak eden nüsafirler müteakıben Ankaraya hareket ettiler. Hava Okulunu bitiren teğmenlerimize diplomaları verildi Çekoslovakyanın Tiirkiyeden yapacağı tütün mübayaası Ba$xaraU 1 (ncı *ah\iede dirde 3000 tona kadar % 33 ü; 3000 tondan fazlası için de % 40 ı tanzim ediien hususî bir listedeki mamul eşyalarla ödenecektir. Bu listede deri ve kösele mamulleri, şapka ve bazı plâstik eşya, camdan mamul eşya, petrol ve havagazi sobalan ile aksamı vesair maddeler bulunmaktadır. Alâkah mahfillerin bildirildiğine göre, Çekoslovak monopolü 949 mahsulünden külliyetli miktarda tütün mübayaası için hazırlıklara girişmiştir. Tino Rossi şehrimize geliyor Eskişehir 25 (a a ) Uçuş okullarının «Yuzbaşı Fethi» devresinden mezun olan pilot teğmenlerimize bugün saat 10 da Hava okulunda Asamble tarafından verilen karar yapılan özel bir törenle diplomaları tevzi edilmiştir. Bakanlar Komitesinde Törende, Vali, Belediye Başkanı, incelenecek Londra 25 (BJ3.C.) Avrupa Generaller, Amerikalı uzmanlar, Konseyinin Alman birliklerinin de Demokrat Parti il idare kurulu başiştirakile derhal bir Avrupa ordu kan vekili ve seçkin bir davetli sunun kurulması hakkındaki ka grupu hazır bulunmuştur. ran şimdi Bakanlar komitesinde Okul Komutanı Cevad Göksu ve tetkik eduecektir. Bu karann tat mezunlar adına da Salâhaddin Ozbik mevkiine konabilm?si için Ba kan bir konuşma yapmıştır. kanlar komitesindeki bütün üyeBunu müteakıb mezunlara diplolerin karann lehinde rey vermeleri maları verilmiştir. lâzımdır. Şimdiye kadar asamble yaptığı Amerikayı bastıran fırtuıa toplanülarda Bakanlar komitesini NewYork 25 (R.) Birleşik Aezici ekseriyetle aldığı kararlan ta merikanın bir çok eyaletlerini şidnımamakla itham etmişti. Hatırlar detli fırtınalann bastırdığı bildirilda olduğu gibi Avrupa ordusu mektedir. NewYork'ta münakalât hakkında bir teklif Bakanlar ko tamamile sekteye uğramıştır. Radmıtesinin geçenlerde Romada yap yolar kazalara sebebiyet verilmesitığı bir toplantıda ekseriyeti topla ni önlemek maksadile ancak mecyamamıs ve reddedilmişti. Avrupa bur olunduğu takdride sokağa çıKonseyinin çalışmalan dün sona kılmasını tavsiye etmektedir. ermiştir. Bas Amerikan şehtrlerinde de gazetelerin çıkamadığı ve telefon Kurulan hususi komisyon 15 delegenin teklifi üzerine «Bir hatlannm işlemez bir hale geldiği leşik Avrupa devletleri» anayasa bildirilmektedir. sıru hazırlamak üzere özel bir komisyon teşkil edılmiştir. Bu ko Schmaln (Holanda), Bohy (Belçimisyon §u kimselerden müteşek fca), Heinz Braun (Sarre), Rogerkildir: vvoltaire (Lüksemburg). Andre Phlip (Fransa), Von BrenBu komitenin Avrupa birleşik tano (Almanya), Ronald Mackay devletleri için hazırlıyacağı anaya(ingiltere), Benevnutü (Italya), sa metni ileride milli parlamentoSadri Maksudi Arsal (Türkiye), lara ve Avrupa konseyine sunulaLeon Makkas (Yunanistan), J. R. caktır. PKOF. NİMBUSUN MACEBALABL Boks lakımımız Viyanada mağlub oldu Viyana 25 (A.P.) Viyana Fuar salonunun Usfa salonanda dün ^ece yapılmış olan maçta, Türk amatör boks takımı, Avusturya takımına 97 mağlub olmuştur. Avusturyalılar iki nakavt kazanmışlardır. Bunlardan biri Mazurkievitsch tarafından üçüncü raundda Doğan Karacaya karşı, diğeri de Kâmıl İçliye karşı Oschgan tarafından kazanılmıştır. Neticeler şöyledin Sinek sıklet: Sevindik Erci}, Passler'i sayı hesabile mağlub etmiştir. Horoz sıklet: Ernst Mazurkievitsch, Doğan Karacayı üçüncü raundda nakvt etmiştir.Tüy sıklet: Frana Dyma ile Hüsnü Ozan berabere kalmışlardır. Hafif sıklet: Vural İnan, Edi Kerscbuher'i sayı ile mağlub etmiştir. Yan orta: Ali Melek, Vilhelm Krazner'i sayı hesabile mağlub etmiştir. Orta sıklet: Karl Weninger, Ayhan Eryılmazı sayı hesabile yenmiştir. Hafif ağır sıklet: Oschgan, Kâmil İçliyi birinci raundda nakavt etmiştir. Ağır sıklet: Karl Ameisbicher, Suphi Okuru sayı ile mağlub etmiştir. Suriyeden, Türkiyeye okumak üzere bir subay kaffle«i geliyor Şam, 25 (T.HA.) (Hususî muhabirimiz bildiriyor): Halen Türkiyede okumakta olan Suriye ordusu subaylanndan başka, bugünlerde yeni bir kafile Türkiye asTino Rossi kerî okullarında ders gSrmek üzere Ankaraya gönderilecektir. Gidecek Büyük bir turneye çıkmıj olan olan namzedlerin seçihnesine başlan meşhur Fransız şarkıcısı Tino Rosmıştır. si trupu ile birlikte 3 aralıkta şehlâh ve malzeme verilraesinl sağla rimize gelerek iki temsil evrecekyacak dereceye varmadığnu iddia tir. Trupa tanmmış Fransız sanatetmek, ya bizim ve yahnd da Ame kârlarından komik sarkıcı Jack rikalı mütehassıs öğretmenlerin ka authier, dizöz l/acy Clorival, danbiliyet ve kifayetini inkâr etmek söz Carmen Santacruz da dahildir. değil midir? Sovyet Rasya nisbe Temsillere refakat edecek crkeiten daha kısa bir zamanda Kızıl trayı tflfinmîg Fransız müzisyeni Korelileri miikemmel muharib ha Pierre Jules Spiers idare edecektir. line getirmiştir. Bizim Korelilerden T. Rossi'nin karısı meşhur sinema daha az zeki, daha az £alışkan, tek yıldızı Lillia Vetti bu turnede konik bakımmdan daha az bilgili ol cası ile beraber bulunmaktadır. duğumuzu kabul etmeğe imkân İstanbul rehberi var mıdır? Bel«diyenin hazırladıjı istanbul rehHulâsa askeri yardım bahsînde resmî makamlanmız da, gazetelerimiz de dost Amerikayı aydmlatmakla mükellef olduklan gibi, eğitim bakımmdan çalışmalanmızda, teşkilât ve usullerimizde aksayan taraflar varsa, onlan da müstereken »üratle ıslah etmek yoluna gitmeliyiz. Bu suretle bir Amerikalı muharririn dediği gibi, komünizme karşı mücadele hususunda bizden çok daha az istekli olan bazı Avrupa memleketlerine yapılan 3 bncuk milyar dolarlık yardımla Türkiye, Yunanistan ve İrana aynlan 324 milyon dolarlık tahsisattan mümkün olduğu kadar fazla hisse sağlamağa çalışmalıyız. ABİDİN DAVER na göz yumamam* Seni işinden u zaklaşünyor, seni kendisine benzetmeye çalışıyor. Onun kederli, ümidsiz havasmın içinde sen de zavallı, cansız bir insan olup çıkacaksm, hayır, buna müsaade edemem. Seni kurtarmak istiyorum. Senin için bütün fedakârlıklara hazır olduğumu görmüyor musun? Bu sakat, geçimsiz kızdan vazgeçmelisin, onu mukadderatına terket, onu bırak!» « Eğer senin beni sevmiş olduğunu bilmiş olsaydım! Senin gibi bir kadın! Nasıl görmedim, nasıl anlamadım!* c Seni sevdim, yalnız seni!.. Seni hâlâ seviyorum ve bütün fedakârlıklara... > « Çok geç Suzan! Artık ikimiz de kopanlması imkânsız bağlarla...» Şakaklanmdan terler boşanıyor, kalbim göğsümden fırlıyacak gibi atıyor. Yastıklara dayanıp, güçlükle karyolamda kalkıp oturuyorum. Dışanda gün ağanyor. Eşyalar kalın çizgilerle belirmeye, kül rengi bir ışık odayı doldurmaya başladı. Duvardaki İsa heykeli şimdi simsiyah, küçücük bir şekilden ibaret. Yalnız başındaki dikenli taç güraüş pmltılarla noktalanıyor. Gözlerimden tufan gibi dökülen yaşlarla yastıklara kapanıyorum. Şüvester Steiger yüzüme endişe üe bakarak: Muallımler Birlığl tarafından hszırlar.an İlkokul oğretmenlerl toplantısı dün MuaUlmler Blrllgl toplantı salo j nunda emekll ögretmen Tevfık Gürelın baskanhğı altmda yapılmısUr. Toplan ) tıda çok onemll konulara temas edllmls ve 15 klsllk bir komisyon kurulmuştur. Koraısyon önümüzdeki hafta i«lnde toplanarak yeni çalışma prograraım tsebit edecektir. Oskudardı, Sellmiyed» Ekır.ekçibaşı sokağında 3 numaralı evde oturan Cevdetle aynı yer sakınlerlnden Fehml ; Omar evvelkl akşam bir meseleden ı dolayı kavga etralslerdlr. Bu kavga sı " raunda her ikısl de bıçaklarım çekerek blrblrlerinl yaralamışlardır. Eyubd* Bahanye caddesınde 70 nu. maralı evde oturan Huriye ve Sehma İle kavgaya tutujan aynı yer sakınlerirden Saml adında blrl de bıçakla bu lkl kadını muhtelif yerlerlnden yaralamıştır. Sami yakalanmıstır. İlkokul öğretmenleri toplantısı Bıçakla yaralama ! Tanınmış kalem erbabından avukat merhum Haydar Rıfatın eşı ve Prof. Dr. Ekrem Behçet Tezelln eşı. Bayan Dr. Semıramıs ile Bay Cemşıt CevanSİrin eşı, Bayan Hamiyetin annelerl Bayan ACI BİR KAYIB NEVVARE bermln tab'ına Burhan Toprak mcratır edilmiştir. Bu refaberin fransızca kısmı İse Profesör Monberl tarafından tercume edilmekte olup yakında tab'ına baflanacaktır. dun aksam Hakkın rahmetıne kavuşmustur. Münevver bir hammefendi olan rahmetll. nezaket ve şefkaüle butun hayatınca kendıslai tanıyanların say. gısını kazaranijtır. Cenazesi bugun ogley.n Tesvıkıye Camımde nsmazı kılındıktan sonra, RumeUhısarındaki aile makbereslne göturulup defnedılecektır. Kendlsme rahmet dller. aılesıne taziyetlerinuzi beyan eder^. Çelenk gonderılmemesı rıca olunur. HAYDAR RIFAT •v katfar porlak, bu lodoc ve bu kodar labıt permanonf yalnıı Pırma le yapılabılır «CUMHLRIYET» in TEFRIKASI: 7 5 Sazan: PEBİÜE CELÂL Fakat uzaktaydılar, yalnız seslerını duyuyordum. Seslere yaklaştığım zaman şekıllerini farkeoemedıgim golgeler uzaklaşı yorlardı . Sonra karanlık, kararüık ve bu karanlığm içinde bembeysz, korkunç bir şekil halinde Darbley'i gördüm. Parmağı s'psivri bana doğru uzuyor, uzuyor cu. Sesini dujoıyordum. Sesi tehditkâr ve korkunçtu. «Vehim ve hayaller, vehim ve hayaller! kafanı temizliyeceğim, sen bir balbnsun, sen bir balonsun!» Diye bağırıyordu. Sonra kendimi kırmızı güllerle dolu bir bahçede buldmü. Suzan koluma girmiş, Şeytanî bir gülüjle gulerek çiçekleri gösteriyordu... «Işte bak, Hess'i aramıyoı muydun? Onlar, hepsi Hess!» Diye, fısıldıyordu Suzan. Güllere basmak la Hess'i ezecekmişim gibi garib bir korku içinde ilerliyemiyordum. Halbuki biliyordum, bu gül tarlasınm gerisinde Nedim vardı, beni bekliyordu. Suzanın elinden kurtulmalıydrm, güllere basmadan Neditnin yanına gitmem lâzımdı. Onun, la muhakkak konusmalıydım. Bağırıyordum, fakat Suzanın kahkahaları sesimi bastırıyordu. «Anlatacağım... Anlatacağım...» Diye, kendi kendime usıldarken uyanmı şım Kendi sesimden ürkerek karyolamda bir zaman kıpırdamadan hareketsiz kaldun. Kalbim çarpıyor du. Sonra onları düşünmeğe koyuldum. Hayalimde rüyamda olduğundan çok daha canlıydılar. Aklın alacağı şey değil! Suzan Fatibde, doktor Adnanla o karanlık konakta yaşıyormus ve bana verecek bir müjdeleri varmış! Nedim köşkte bir başına! Onu tasavvur ediyorum: Köşkün büyük odalarında, bahçede, havuzun başmda, rıhtımda peşinde Kadife ile dolaşıyor... Yapyalnız, düsünceli veyahud sevinçli? Böyle biribirlerinden uzak, darılmış gibi! Hayu, aklım almıyor, Suzanm gölgesini hep onurj omuzunun başrnda görüyorum. Halbuki Suzan sehrin öbür yakasında, Fatihde, arka 6okaktaki büyük konakta». Artık çalısmıyan, evinde oturan, dedesinden kalma gümüşleri oğup, kocasının çoraplarını ören, gömleklerini ütü Uyen ev kadmı Suzan! O koskocaman karanlık salonlarda, çok sevdiği eski eşyaların arasında sabahtan akşama kadar daha başka neIer ^apar? diye, düşünüyorum. İçim ürperiyor, çünkü biliyorum: Nedimi düşünür! Onu, yer yer çat lamış ağır atlas perdelerin karanlıkta pembe pembe parlayan kıvrmüları yantnda, pencerelerden dışan doğru süzülen endiseli bakışlarla, duvarlan kaplayan altın yaidızlı çerçevelerin önünde, Vedat Paşa ailesinin kurumlu ve silik resimleri karşısında kararsız, sıkmtılı tavırlarla tasavvur ediyorum. Odadan odaya sinirle dolaŞiyor, ciddî sıkmtılı bir yüzle nıisafirleri ile konusuyor, yukardan bakısı, kendini beğenmis kuru tavırları il e kocasma emirler veriyor, ve zaman zaman Fatma Halaya çıkışıyor. Onun. Nedimden ayrı ve bedbaht olduğunu bilmek biraz içime rahatlık veriyor. Ne demişti; Nasıl bağırmıştı! « Onu her taraftan fethetmek, bensiz yapamaz bir hale getirtnek istiyorum.> c Onu sana verdim, onu sana elimle verdim! Verdiğim gibi ehnden bir anda alabilirim aniıyor mu sun?> « Onu kimse benim gibi sevmemiştir, sevemez!» « Onu sevdim, onu sevdim! Senin de öğrenmek istediğin bu de ğil miydi?> « Evet artık biliyor, artık Sğrendi, ikiTnirin arasında ıstırab çekiyor, mahvoluyor!» Bunlan ne zaman söylemisti Suzan? Havuz başında raı? Daha evvel mi? Evet soyledi» söylediğine eminim. Doktor Darblay istediği kadar «Vehimleriniz, hakikatle hayali karıştırıyorsunuz...» diye söy lenip dursun. Ben başka şeyler de biliyorum. Halbuki onlar sırtımın gerisinden konuşulanlardan habersiz bura ya gelmiş olduğumu sanıyorlar, budalalar! Suzanın sesini duyar gibiyim: € Evet başlangıçtanberi seni seviyordum. Bir gün farkına varır, bir gün kendiliğinden bana ge lirsin diye, dü^ünmüştüm. Ümid ediyor, bekliyordum!» < Ne budalasın, niçin, niçin bana daha vaMt varken söylemedin Suzan! Sana olan hayranlığımı bildiğin halde!> < Bana en küç/ük bir ümid bile vermiyordun Nedim! Hayatında başka kadınlar vardı, ben senin için yalnız hürmet ve takdir edilmesi lâzım gelen bir iş arkadaşrndan başka neydim ki! Hem ben sır na?mayı sevmem, hem seni beni aorte sevmege mecbur edemezdim her halde!> « Fakat kardeşimle evlendin!> < O da seni sevdiğim için. Biliyorum delilikti bu, fakat sana vaklasmak, daima seninle beraber ohnak için yapmryacağnn şey mi vardı?» « Benım Zeyneble evlenmemi istiyen, hattâ hazırlıyan da sensm Suzan? » c Seni büsbütün bağlamak, öbür kaduılann elinden tamamen alabilmek için Nedim. Affet, affet beni, hepsini sana olan aşkım yüzünden yaptım, bütün fenalıklan! İtiraf ediyorum işte, «sakat bir kadının onun hayatında ne ehemmiyeti olabilir, Zeynebi hiç bir zaman sevmiyeceğine eminim» diye düşünüyordum. Onu kıskanacak ka dar budala değildim. Hem seni elimde tutabilmeme bir vasıta olduğu için Zeynebe minnettardım bile. Bu yüzden onu eskisinden daha çok seviyordum. Sana gelince biliyorum, kanna duyduğun şey merhametten başka bir şey değil. Benim kocama karşı duyduğum şefkat ve yakınlığm bir başka türlüsü...» t Ona acıyorum, ona müthiş acıyorum Suzan! Onu bırakmıyacağan. Unutma, biz ikimiz de artık hiç bir zaman fırlatıp atamıyacağımız bağlann esiri bulunuyoruz.. Ne hata, ne hata!» « Fakat seni bırakmam Nedim! Merhamet uğruna bu kızm kaprisIerin*, funanklıklanna feda oima 1 İLKOKUL 4 ve 5 sınıf öğrenoiierine. ^ İ. HAKKI TALAS'ın Dil bilgisi, Tarih, Coğrafya. Yurddaş'k Bı'gısı, Tabiat Bilgisi bir kitab halinde M. Eğ. Bakanhği bu kx»ab!arı sızlere onemle tavsiye etmiştir. Karne zamanı yaklasıyor. Bu kıtablar, tam istediğıniz, özlediğiniz ideal yardınıcı kıtablarıdır. Kitabcıımda, okul kooperatıfmde yoksa, öğretmeninize veya okul kooperatif br^kanına getirtmesini rica ediniz. Mutlaka ahnalısınız. Eu kitablar size orta okulda da lâzımdır. Toptan siparişlerde yuzde yırmi ''ndirme yapılır. Sıpsrış bedeileri peşm gönderilmeh. Masrafı eklenmek şartıle derhal ödemeli gönderilır. P.K. No. 36 Fatıh İstanbul. Beşinci Sınıf Bütün Derslerin özeti Fi: 150 Dördüncü Sınıf Bütün Derslerin Kitabı Fi: 175 TENZİLÂTLI Kadıkoy, Modada Türkiye Büyük Gul Fıdanlığı % 50 tenzilâtla satışlara başlamıştır. Bu fırsattan istıfade ediniz. FIDÂN SATISI Türkiyenin en büyiik müzikholü T E P E B A Ş I Gaziııosııırcla Bugün saat 2.30 da Tam programla ıçkisiz aıle matinesi, program tam 4,5 saat devam eder Telefon 42690. Arkası var
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle