Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 İkinciteşrin 1938 £UMHURtYET Ankarada Atatürkün en yakınlarını zîyaret Büyük Şefin hemşireleri Bayan Makbule ve manevî evlâdı Sabiha Gökçen hasta, Profesör Afet de mütemadiyen göz yaşı döküyor Çankayanm en tepesinde hatta, Ata Beyaz dallı lâciverc kumaş döşeli ratürkün köşklerine bile hâkim olan bir hat koltukları, geniş kanapeleri, markıznoktada sütunlu tarasalan ve modern leri, puflarile bu salonun insana sonsuz cephesile, Atatürkün kız kardeşine aid bir rahatlık vadeden samimî bir ifadesı olan köşk, Ankaranın bence en güzel vardı. Hele havanın, dışarıdaki soğukluguna köşküdür. tezad teşkil eden, ihkleri gevşetici tatlı Şimdi işte bu güzel köşkün kapısmda hararetile bizi hemencecik kendine öyle bulunuyoruz. Taş merdivenlerinin üstünden Çanka bir alıştırdı ki. Kenarda geniş bir koltukta başındaki ya köşküne bakıyoruz. siyah oyalı yemenisi olan munis çehreli Bir tarafta kulesile sarmaşıklarile Ankarada rasgelinen en muazzam ağacla yaşlı bir bayan oturuyordu. Biz içeri girile Büyük Şefin yaşadığı ilk köşk ve o rince ayağa kalktı. Hepimizi ayn ayrı nun yanında yeni yapılmış olan pembe selâmladı. Türk kadınlarına has emsalsiz bir misafırperverlikle hepimize yerler bina!.. Bir zamanlar bütün bir hayat kayna gösterdi ve biz oturduktan sonra tekrar ğı olan bu yer şimdi kimsesiz. Boz renklı sıhhatlerimizi sordu. Biz kendisine ayni üniformalarile, boz renkli tepelerin, boz mukabeleyi yapınca mendilini gözlerme rengi sisirte karışmi} erler burada nöbet götürerek ağlamağa başladı. Bu yaşlı bayan; Profesör Afetin bübekliyorlar. yük annesi idi. Kapıyı çahyoruz. Kapryı başı açık, Tam eski Türk kadmının bütün husukesik kara bıyıklı adam açıyor. siyetlerine sahib olan bu yaşlı kadın rııç Bayan Makbule evdeler roi efenkırarak ağlamıyor. Yavaş sesle konuşu dim. yor ve gözlerinden durmadan akan yaşDışansı çok soğuk oldugu için biraz ları, katlanmrç bir mendille hep siliyorgeri çekilen emektar, bizi antreye sokar du. ken: Ona Bayan Afetle görüşmek istediği Evdeler efendim. Ne istiyorsunuz? mizi tekrarladık. İsimlerimizi bir kâğıd Diye soruyor. üzerine yazdık, arkadaşlardan biri Hğıdı; biraz evvel bize kapıyı açmış olan Kendisile görüşmek istiyorduk. Mümkün olmıyacaktrr efendim. gene kıza vererek Bayan Afete yolladı. Salon bitişik ikinci salondan; tavanÇünkü büyük bayan hastadırlar, yatı yorlar. Dün merasimden avdettc çok fe dan aşağıya kadar inen uçları farbalı, kendileri döşemelerle ayni kumaştan olan na oldular. Gece doktor getirdik. Girdiğimiz yer açıkh koyulu hahlarla kocaman perdelerle ayrılmıştı. Perdele tanzim edilmiş bir duvarı sade ayna olan rin ötesinde lâciverd kostümlü bir uşağın küçük bir antre. Açık koridor kapısından sofra kurmakta olduğunu görüyorduk. duvarları kristalden olan odalar görüyoArkadaşlarım Profesör Bayan Âfetin ruz. Bej perdeler bu kristalleri kapata büyük annesile konuşurlarken, ben duvarrak odaları birbirinden saklıyor. lara bakıyordum. Tam karşıda köşede AYanda sade bejle al rengin armonisin tatürkün üniformah bir resmi vardı. Gene <3en modern dekorasyonun en güzel bir öteki duvarda bir sivil resmi bulunuyor. Kenarda; iki örgülü bir çocuk fotoğrafı nümunesi olan n«fis bir salon var. Bizimle konuşan insanın Atatürkün vardı. Besbelli Profasör Âfetin çocukluk otuz bir senelik bir emektarı olduğunu resmi olacaktı. • öğreniyoruz. Şakir Koşar, Atatürkün SeBu sıra içeri bir gene KIZ girdi. Sonralânikte bulundugu sıralarda emirberi dan Bayan Âfetin talebesi olduğunu ve imi}. Ondan sonra hiç kendisinden ayrıl onun gibi arkeoloji öğrenmek emelinde bumamış, askerliği bitince de gene Onun lunduğunu öğrendiğimiz bu gene kız Bahizmetinde kalmış, Umumî Harbde O yan Afetin hasta olduğunu bugün kendinun emir çavuşu olarak Anafartalarda sini mazur görmemizi, başka bir gün tekyanında bulunmuş, Istiklâl Savaşının ilk rar gelmemizi rica ettiğini söyledi. zamanlannda Atatürkün annesinin ya Bu defa gene kıza İstanbullu gazeteci nmda imiş: olduğumuzu, bugün İstanbula hareket e Büyük Hanım, Onu idama mah deceğknizi ve eğer mümkünse bizimle bu kum ettikleri zaman çok ağlamıştı am gün görüşmesini tekrar rica ettik. ma gene çok metin kadındı: «Milletim Genç kız dışarı çıktı. Biraz sonra odaiçin çahfiyor, ne yapalım eğer muvaffak ya bir başka gene kız girdi. Zeki gözlü, olamazsa idam da edilir, ben de yana kestane rengi saçlı, çok güzel bir çocuktu. nm. Fakat rouvaffak olursa bütün millet Biraz konuşunca öğrendik. Bu güzel çoyanmaktan kurtulur.» demişti. cuk Bayan Âfetin küçük kız kardeşi Ayla Diye İstiklâl Harbinin ilk safhalarına imiş! «a âîd hikâyeleri anlatryor: Bu çocuk bana baktı ve yalnız bana hi Son zamanlara kadar kendisine tab ederek: hizmet ettim. Gencliğınde oldugu gibi Buyurunuz! hâlâ da neş'eli idi. Bu kadar sene yanınDedi. Dışarı çıktım. Arkamdan diğer da bulundum, beni hiçbir kere tekdir et meslektaşlarım da çıktılar. Fakat güzel memişti. Adamlanm çok iyi kullanırdı. gene kız onları bir işaretle durdurdu. Muhabbetle, $efkatle!.. Sizleri çağırmadım, dedi. Yalnız Ba * * * yanı çağırdım. Nümune hastanesine telefonla müra Yaramaz adunları takib ederek merdicaat ediyorum. Sabiha Gökçenin pek venleri çıktım. Ufak bir sofadan kapısı afoasta olduğunu ve ziyaret kabul edemez çık bir yatak odasına girdim. Burada gül bir vaziyette bulundugunu söylüyorlar. kurusu ve sarı döşemeli koltuklar gördüm. Felâketi bilmiyen küçük Ülküyü de gö Bir gardrop, kenarda prinçten tek kişılik remiyorum. Çünkü zeki ve hassas çocu yüksek bir karyola vardı. ğun kendisinden saklanılan büyük felâKaryolanın ayak ucuna atılmış kırmızı keti öğrenmesinden korkuluyor. bir battaniye, yeşil jerseden bir yorganm Ondan herşeyi saklamışlar. Çiftlikte broderie angloise işlemeli çarşafları altındayısınm yanında bulunuyormuş. Fakat da yatan bir vücud gördüm. mütemadiyen varı, yoğu babane ederek Yorganın arasından çizgili ipek bir piağlamasmdan ondan saklanılan şeyi jamanın yeni içinden çıkan beyaz tombul sezmiş bulundugu anlaşılıyormuş. Onu bir el görünüyordu. gormek için uzun bir otomobil yolculugu Profesör Bayan Âfetin buz gibi soğuk yapmış olduğum halde, şefkat ve mer olan elini sıktım. Gene kadm, o titreyen eli hametim gazeteciliğimi yapmağa mâni nin bir işaretile bana oturacağım yeri gösoldu. terdi. Ülküyü tsrar etsem belki görürdüm. Sonra gözyaşlan altından hâlâ renkleriFakat bir takım yabancı insanlarm kennin güzelliği görünen gözlerini ellerile kadisini görüp konuşması esasen şüphelen padı. Konuşamıyor, hıçkıra hıçkıra ağlıdiği bir hakikati kendisine anlatır endişe yordu. sile onun bulundugu yerden uzaklaştım. Bir müddet ben de birşey söyleyeme* * * dim. Biraz hıçkırdı. Gene kendisi konuşKapıyı gene bir kız açtı. Sade giyintu. Ellerini gözlerinden çekti. Sarı saçh mij bir çocuk. Kendisine sordum: başmı zorla yastıklardan kaldırarak: Profesör Bayan Afet evdeler mi> Görüyorsunuz hastayım. Ne konuBiraz yana çekildi ve: şayım, dedi. Buyurunuz efendim, dedi. EvdeBu halinde rahatsız ettiğim için kendiler! sinden özür diledim ve: Tarih kurumu Asbaşkanmın evine bu Çoktanberi mi Ankaradasmız? dekadar teşrif atsız kabul edileceğimi bir an dim. zannetmemiftim. Bu gördüğüm hüsnü Felâketten dört gün sonra Ankarakabulden duyduğum büyük bir memnuya hareket ettik, diye cevab verdi. niyetle hemen içeriye girdim. Beni üç Son zamana kadar yanında mıydıtneslektaş daha takib ediyordu. nız? Bizi bir ufak sofadan geçirdiler. Bir Bu sözüm ona yeniden şahid oldugu ve *apı açtılar. Geniş biı salona girdik. Ebedl Şefin ufuliinden sonra Şimalî Fransada umumî grevler ilân edildi Paris 25 (a.a.) Hükumetçe ittihaz edilen malî tedbirleri protesto etmek üzere Paris mmtakası sendikalar birliği ve umumî iş konfederasyonu tarafından yapılması kararlaştırılan muazzam nümayiş hükumetin bir emrile menediliştir. O'nu teşyi ederken : PENCERESÎNDEN Tarihi nasıl yazarlardı? izde Tarih kurumu kuruluncı ya kadar ilmî telâkkilere uygun bir tarih yazılmamıştı, denılebilir. Kelimeye okuyucularımın lutfedip dikkat etmelerini rica ederim. Yazılmamıştı, demekten maksadım herhangi bir devrin tarihi inandırıcı vesıkalara isti nad edilerek, her vakıa hakkındaki muhtelif rivayetler tahlil olunarak kaleme alınmamıştı, demektir. Yoksa bizde, elli altmış yıldanberi tarihler tercüme olunuyordu ve tarih ilmine taalluk eden nazariyelere uygun eserler dilimize çevriliyordu. I i Sendika meclisleri toplanarak bu müma naatı protesto eden bir takrir kabul edeceklerdir. Diğer cihetten kararnameleri protesto etmek üzere birçok yerlerde grevler ilân edilmekte ve sabotajlar yapılmaktadır. Anzin fabrikalarında amele işlerini bı Fakat telif yolunda gerilik devam etrakmıştır. Anzin mıntakasında 1,200 şimekteydi. Bugüne kadar ilmî eser mahimendifer amelesi eşya nakliyatını tama yetinde olmak şartile meselâ bir Selçukmile durdurmuştur. Paris civarında birkaç lular tarihi, bir Karamanlılar tarihi ya otomobil ve tayyare fabrikasında grev izılmamıştır. Bu mevzulara aid ellerde lân edilmiştir. Yazan: SALAHADD1N GÜNGÖR dolaşan, kitabhanelerde uyuyan eserlertşgal edilen fabrikalar deki rivayet ve hikâyetler ise ekseriya Bana ştmdi soruyorlar: malı... Yeryüzünün dört bucağında, beş Paris 25 (a.a.) Dün akşam binler Ankarada ne gördün? yüz milyon tebaası olan, Majeste İngiliz birbirine uymaz ve birbirini tutmaz. ce amele tarafından işgal edilmiş olan Yüzlerce yıl sürmüş devirlerin tarihini Bu satırlar, o suali soranların topuna Kralı namma Atatürkü selâmlamağa gelRenault otomobil fabrikalarının tahliyesi birden verilebılecek en kestirme cevabdır. miş... Hekimlerin tavsiyesine göre, Anka bir yana bırakalım. En basit ve zama esnasmda polisle amele arasında çarpış Kendilerine diyorum ki: raya gitmemesi lâzımmış. Hasta bacağı nmda tetkiki, tevsiki pek kolay hâdiselemalar olmuştur. 10 kadar polis ve seyyar Adına Ankara dediğimiz ruh sasargılar içinde duruyormuş. Fakat, Ma r rin bile yazılışları bizde itimad sarsacak muhafız yaralanmıştır. Bunlardan birinin natoryumundan geliyorum. Oraya, sinir reşal, hekimlerin tavsiyelerini dinlememiş, bir şekildedir. Bu hakikati tebarüz ettiryaraları ağırdır. Tevkif edilenlerin miktan manzumesi bozulmuş, manevî kuvvetinin Ankaraya gelmiş!.. mek için küçük bir örnek vereyim: 200 den fazladır. Cevdet Tarihine me'haz teşkil eden destekleri kınlmış, et ve kemikten ibaret Gut'ten mustarib olan ayağmın altına, LilJe'de Anzin havzası madencileri kalmış, perişan bir külçe halinde gitmij toprak serptiler ve onu elinde Mareşal eserlerden bir Nuri Tarihi var. Orada birliği bu sabah umumî grev ilân etmeğe tim. Ankara, beni hakikî bir sanatoryum •asasile, geniş bir koltuğa oturttular. Çerkez ili valiliği demek olan Anape karar vermiştir. dan daha kısa bir zamanda, tedavi etmeCenazeyi, oturduğu yerden selâmlıya Muhafızlığında bulunmuş Seyyid Musğe muvaffak oldu. Grevcilerle polis arasında caktı. Fakat; son dakikada dayanamadı, tafa Paşa adlı bir vezirin azli hikâye oTürkiyenin başşehrinde, karalar bağla ve işte, hasta bacağı üstünde, sırmalı ve lunurken onun hıristiyan bir deliyi (veli) musademeler madan yas tutmasmı bilen, uğradığı bü nişanlı bir heykel gibi yükselerek eski sayarak herifi şeyh ve mürşid yerine koyParis, 25 (a.a.) Yeni seyyar muduğu, her ne isterse yaptığı, eline su dökhafız kıt'alarile takviye edilmiş olan polis yük sarsıntıyı ayakta, dimdik karşılıyan cephe hasmı Atatürkün önünde, baş kemek ve pabucunu çevirmek derecesinde kuvvetleri bu sabah Renault otomobil fab erkek yüzler gördüm. Ve bir an için, zâ siyor. Bu hareket, başka herhangi bir vazi hizmetinde bulundugu görüldüğünden rikalarının tahliyesini tamamlamışlardır. fa düşıneği, millî varlığa ihanet sayan erkekçe sözler işittfm. yette, onun mevkünde bulunmıyan her valilikten azledildiği söyleniyor. Polis memurları göz yaşartıcı gazlar kulAnkaranın açık yaylâ havası, kaç gün hangi bir adam için yalnız centilmence Halbuki bu tarihi yazan zatla çağdaş lanmak mecburiyetinde kalmışlardır. denberi, gözyaşlarile bol bol yıkanan si bir jestten ibaret kalırdı. olan başka bir tarihçi Haşim Efendi îşçiler polisin hareketini geciktirmek nirlerim üzerinden bir kurutma makinesi Fakat, îngiliz Feld Mareşalı gelişi gü adlı bir divan efendisi de ayni vakıayı maksadile barikadlardan birini ateşlemişgibi geçti. Kırk sekiz saat içinde, dün zel bir Mareşal değildi. Atatürkle Ana şu satırlarla yazıyor: «Erzuruma bağh lerse de yangın derhal söndürülmüştür. yanm en metin, en mütehammil adamla fartalar sıralarında tanışmış, yetmişinden Tazegül köyü halkından Seyyid Hafız Grevciler tarafından yaralanan seyyar nndan biri oldum. Muhtelif istikametlere sonra tesirini artıran hastalığını da, orada Mehmed adlı bir softa vardı. İstanbula muhafız ve polis memurlarının adedi bu açılmış asfalt caddelerde, hareketli, şu almıştı! geldi, Fatih medresesine girdi, okumağa sabah yirmi kadardı. Tahliye ameliyesi urlu, serin kanlı bir halk kütlesinin durBen, Ankarada, bu Feld Mareşalı iki koyuldu. Bu yobaz ahlâksızm biri idi. esnasında beşyüz kişi tevkif edilmiştir. madan kaynaşması; manc ve güvenimi defa gördüm: Atatürkün tabutunu selâm Bir gün Fatih camii avlusunda gene bir Hükumet, şimendiferlere vaz'ıyed artırdı. larken, Ankara Palas otelinin geniş salo çocuk yüzünden Yeniçerilerle kavgaya etti girişti. Uç dört neferi öldürdü ve üzerine Atatürkün eserlerine hepimizden faz «junda «sigar» ını içerken... Deyli Telgraf muhabiri, Mister Val çullanan manga manga Yeniçeri aras;nParis 25 (a.a.) Nafıa Nazırı, hü Ia bağlı, Ona dün oldugu gibi, bugün de mete el koymak salâhiyetini veren bir hepimizden daha yakın olan Ankarayı, tan, bir aralık Mareşalı uzaktan bana gös dan iki üç parmağmı feda ettikten sonra kurtulmak yolunu buldu. Fakat dökkararnameyi Harbiye Nazırı sıfatile Büyük Rehperin meş'aleli anıdlan etra tererek, sordu: tüğü kanların kendine bağışlanmıyacağını Başvekile imza ettirmiştir. Hükumet, bu fında, ateşe atılan pervaneler gibi, çırpı Siz Atatürkü tanır mısmız?.. bıldığmden îstanbuldo duramadı, bir gesalâhiyetine dayanarak Anzin'de maden narak dolaşır gördükçe, «Kemalizm» in Elbette... dedim. miye atlayıp Soğueuğa kaçtı, Çerkez kalerin Belçika hududuna giden demiryolu ebedî zaferini, asırlarca sonra, toprağın Başmı salladı: bilelerinden birine sığındı, kendini şeyh 1 hatlarına el koymuştur. altından temaşa eder gibi oluyordum. Ben Onu sizden, hepinizden daha Mukaddes bir ölünün son teşyiine gitti ; yi tanınm. Çünkü, ben Atatürkle Ça miş gibi göstererek üfürükçülüğe başla Şimali Fransada Grev başladı ğim yerden içimde bu kadar kuvvetli ha nakkalede karşı karşıya harbetmiş bir dı. Cahil halk onun dualarına ve muskaParis 25 (a.a.) Şimalî Fransadayat teminatile döneceğrmi doğrusu um milletin çocuğuyum!.. Fakat itiraf ede Ianna son derece bel bağlamışlardı. Tek ki Anzin maden havzası komitesi, umumî mamıştım. yim: İhtiyar Mareşal, Onu hepinizden bir muskasma dört koyun ve bir öküz grev ilân etmiştir. Ankarada, neler gördüğücnü mü sora ve hepimizden iyi bilir! Bildiği içindir ki; veriyorlardı, kendisini el üstünde gezdiGrevler komünistlerin eseri imiş yorsunuz: Ben, orada yeni Reisicumhu hastalığj, buraya kadar gelmesine mâni riyorlardı. Yobaz hafız bu durumdan başka suretlerle de istifade etmek istedi, Paris 25 (a.a.) Petit Journal ga rumuz «Inönü» nü gördüm. Bir daha ele olamadı! zetesi, Pariste ve şimalî Fransadaki grev geçmemek üzere, herşeyin kaybolduğuna Ben Ankarada, ecnebi gazete muha Mehmed Bey adlı birini kendine uyduler hakkında yazdığı bir makalede, bu hükmettiğimiz o çetin tnönü kntihanmda birlerini de gördüm: Bir ölü evinde, bu rarak kabileleri hükumet aleyhine teşvik etmeğe girişti. Anape Muhafızı Seyyid hareketin komünist propagandasmdan oldugu kadar temkinli idi. kadar noksansız ve bu kadar teferrüatlı doğduğunu, komünistlerin sendika 1 bir Tabutun hemen arkasmdan yürüyordu. surette ağırlanacaklarını hiçbirisi umma Mustafa Paşa bu halin ağır neticeler doğuracağını sezdiğinden münasib ve malik ve genel iş konfederasyonu idare Bu emin, ölçülü ve herşeyden evvel mıştı. kul tedbirler aldı, yobaz hafızla dalavekomiteleri üzerine bir tazyik icra ve bun kahramanca bir yürüyüştü. Haklari da vardı. Çünkü Ankarayı re arkadaşı Mehmed Beyi yakalattı, ölları mümkün oldugu kadar çabuk umumî Bütün bir milletin; şu dakikada, yaşlı tanımıyorlardı. dürttü. Lâkin halk bu hareketi zulüm grev ilânına mecbur etmek istediklerini gözlerini kendisine çevirdiğini O da biliDerin bir emnîyet içinde, gözlerimi ka saydı, îstanbula şikâyetler yağdırıldı, yordu. bildiriyor. pıyarak düşünüyorum: Yaslı bayramı arCenaze törenînde, Başvekü Celâl Ba kaya atan Ankara. şu dakikada, bütün muhterem bir seyyidin haksız yere öldüBu gazeteye göre, komünistler her ne rüldüğü ileri sürüldü ve nihayet Seyyid pahasına olursa olsun Fransız Alman yarı da gördüm: Memleketin büyük da hızile tekrar çalışmağa başlamıştır bile... Mustafa Paşa azlettirildi.» vasma, kayıdsız, şartsız bağlı kalmanın deklarasyonu yapılmadan evvel hüku diyorum. erişilmez hazzı içinde teessürünü hapsetAyni devirde yaşıyan iki zatm ayni Ve yepyeni bir tarih yaratan bu güzel metin düşmesini istemektedirler. Demir meğe çalışıyordu. vak'a hakında verdikleri haberler, görüşehrin; müessir rolü, kafamın içinde şimdi yolu amelesi sendikal meclisi dün gün Ve işte Mareşal: Daima asker kalan lüyor ki, taban tabana zıddır. Nuri Bey daha iyi teressüm ediyor. düz servisleri için umumî greve karar heybetli vakarile gönüllerimizi derin emArtık hiç şüphe edemeyiz: Millî bün hıristiyan bir delinin Anape Muhafızı vermiştr. Bu karara iş konfederasyonu niyet havasile sanyordu. yeye kan ve can aşılıyan köşe, orasıdır!.. tarafından veli sayıldığını söylüyor. Hatarafından kat'î mahiyet verilecektir. Meclis Reisine bakıyorum: GözlükleÇünkü bütün şahlanan iradeler ve iman şim Efendi ise sefih ve katil bir yobazın Gazete, 1919 danberi bu kadar mü rinin içinden temiz ve lekesiz mazisini; Çerkez ilinde kendini evliyadan tanıtmak haline gelmiş akideler oradadır!.. him grevler kaydedilmediğini bildiriyor. huzurla seyreder gibi! yolunu bulduğunu ve Anape MuhafızıSALÂHADDİN GÜNGÖR Matin gazetesi, grevcilerin bir polis Nihayet Vekilleri gördüm: işte Saranın bu sahte veliyi öldürtmek yüzünden kamyonu çevirdiklerini ve Havas a coğlu Şükrü; eşsiz tevazuunu, yüksek ibelâya uğradığını anlatıyor. jansı da diğer bir kamyonun tekerlekle hatasma ve derin bilgi ve tecriibesine kaBu iki rivayetten hangisinin doğru olrinin tahrib edildiğini bildiriyorlar. Hâ tarak, muvaffak olmuş adam... Ve işte duğunu araştırmağa lüzum yoktur. Çündiseler esnasmda iki sivil ve bir jandarma Ali Çetinkaya... Bütün ömrünce fazilet Peşte 25 (Hususî) Başvekil îm kü vak'a basittir. Fakat bu örnekten ibret küçük zabiti yaralanmıştır. Geceye doğ için çarpan kalbi ve küçüklüklerden istikredi, kabinenin istifasını Kral Naibi A almak ve henüz zaptolunmıyan devir'.er ru, Valancienne vali muavini, Denain rah eden sert ve temiz kalmış vicdanile; miral Horti'ye vermiştir. Naib Horti isti tarihi kaleme alınırken böyle tezadlara komünist belediye reisi ve maden amele büyük vatanperver tip! fa hakkında henüz bir karar vermemiştir. düşülmemeğe çalışmak gerektir. Diğer Vekillerden sonra ecnebi heyetsendikasının mümessilleri arasındaki göAmiral Horti, Âyan ve Meb'usan M. TURHAN TAN rüşmeden sonra vaziyet biraz durulmuş ler: İşte İngiliz Amirali Pound! Başı, Meclisleri reislerile istişarelere başlamıştur. Denain'den seyyar müfrezeler çekil derin bir tazim hissile, göğsü üzerine düş tır. İyi haber alan mehafile göre, Naib Karısını öldurdü ağır ağır ilerliyor. Ve işte Fransız miş ve bundan sonra grevciler işgal ettik müş, eski Başvekil Kont Betlen'i, yeni kabiOrgenerali Hutsinger... Sırmalarla örülKadırli (Hususî) Kadırlınin Harleri fabrikalan boşaltmışlardır. neyi kurmağa memur edecektir. Diğer bir müş kırmızı bir serpuşu ve türlü nişankaşlı köyünden Mehmed oğlu Osman. habere göre, yeni kabine müstafa Başvelarla dolu bir göğsü var. îşte dost Algeçımsızlık yüzünden karısı Fatmayı kil İmredi tarafından teşkil edilecektir. kendini bu kadar bîtab eden felâketi haboğmak suretüe öldürmüştür. Suçlu manyanm kıymetli devlet adamı: Fon îstişarelerin neticesi henüz belli değildir. Osman yakalanarak Adhyeye teslım etırlatmıştı. Sesli, sesli ağlamağa başladı: Nöyrat... îşte Metropol Fransasımn dost Evet, son dakikasına kadar yanınsiması: Alber Saro... Hafifçe kızaran îngiltere Japon noktai naza dilmiştir. da idim. gözleri ve şişkin yüzile teessürün ta kenErzincan hattı rını kabul etmiyor Şimdi öyle buhran içerisinde ağlıyordu disi... Ve işte müttefiklerimiz, dostlarunız İnşası sona eren Erzincan hattı üzeki, kendisini daha fazla rahatsız etmemek İran, Yugoslav, Rumen, Yunan ve BulTokyo, 25 (a.a.) îngiliz büyük el rinde ilk sefer bu aym yirmisinde başiçin başka birşey sormadım. Tekrar özür gar heyetleri... çisi Craigie ile Hariciye Nazırı Arita ara lamıştır. diledim. Önümüzdeki hafta içerisinde BaşveÇeşid çeşid üniformalarla, yere eğilen sındaki mülâkat esnasmda, Craigie, Japon Gül kurusu ve sarı renklerle döşen gözleri, yalnız kendi içindekileri okuya noktai nazarının İngiltere tarafından ka kil Celâl Bayar tarafından hattm küşad miş vasat tabakadan bir Türk ailesi refa rak, adım adım geliyorlar. Otuz şu kadar bulüne imkân olmadığmı ve İngiliz hüku merasimi icra edilecektir. hının izlerini taşıyan odada beyaz işleme devletin yüze yakm mümessili... «Kâbil» metinin 14 teşrinisani tarihli Japon cevali eteklerle süslenmiş bronz karyola yas den Londraya kadar, yan dünyanın bir bından dolayı hayal inkisarına uğramış ttalyada Yahudiler için yeni bir karar bulundugunu bildirmiştir. tıklanna yüzünü gömüp hıçkıra hıçkıra ağ çok seçkin simaları... Arita ise bilâkis Japonyanm Çindeki Roma 25 (a.a.) İttihaz edilen yehyan gene kadınm elini sıkarken birkaç Seksen Mehmedciğin eldivenli ellerile; teselli kelimesi fısıldamak istedim. Veda çekip götürdükleri bu muhteşem mevkibi, yabancı menfaatler hakkmdaki hattı hare ni bir karara göre noterlerin, Yahudilerle edip merdivenlerden inerken onun odada Halkevi binasmın önünde, bir Mareşal ketini bir kere daha teyid ederek İngilte arîler arasında, gerek hususî eşhas, ge hâlâ sesli, sesli ağladığını duyuyordum. bekliyor: İngiliz Feldmareşalı Lord Bird renin bunu anhyacağı ümidini izhar eyle rekse şirketler için olsun, alım satım mukaveleleri tanzim etmeleri menedilmiştir. wood... .Yaşı yetmiş üç, yetmiş dört ol miştir. 1S. D. Bütün şehri meş'aleli anıdlar etrafında çırpmır gördükçe Kemalizmin ebedî zaferini temaşa eder gibi oluyordum I Macar Başvekili İmredi istifasını verdi