06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 İkinciteşrin 1938 CUMHUEtYET Büyük Şefin fâni varlığu dün çok hazinAtatürk merasimle ebediyele teşyi edildi ebedî Şefin sadece fani varlıgını teş yiettiler. Atatürk, Atatürk! Arbk caddelerde, meydanlarda, evlerde her yerde ifitilen söz, Onun Büyük adldır. Bu ad, bir ibadet gibi •öyleniyor, bir and olarak haykınhyor. Bu ad yigHligin, şerefin, sevginin, bağklıgın, imanın, ileriligin, iyiligin, saygının ve güvetıin tam bir ifadesi olarak yükseliyor. Ankara aglamaktadır; fakat ayrilıgüe yanan yüregine, en büyük teselliyi de gene Onun adında buluyor: Atatürk. MEKKl SA1D ESEN İBaitaran 1 tnci sahtfede] azası iki tarafta altaşar olarak dizildiler. Tabut bir an içinde ellerin üstünde görüldü. Büyük ve ö l m e z Şefi bu son seyahatinde baş üzerinde taşıyarak ta riıhî vazifeyi yapmak Onun kendi eseri olan Bü)rük Millet Meclisine ve Onun muhterem mümessillerine düşüyordu. îş te Meclisin temsil heyeti: Naşid Uluğ (Kütahya), Mehmed Somer (Kütah ya), Eyüb Danişoğlu (Trabzon), Kenan Ural (Manisa), Hasan Âli Yücel (Izmir), Hikmet Işık (Erzincan), Hilmi (Mardin). Zühtü Akın (Kırklareli), Galfb Pekel (Tokad), Hamdi (tstanbul), Osman (Manisa), Atıf Bayındır (tstanbul). îşte tabut bu suretle top arabasma götürüldü ve yerleştirildi. Bu sırada A n karapalasta toplanmış bulunan ecnebi devletler mümessilleri de yer almış bulunuyorlard». TERBİYE BAHtSLERl: ve kültürümüz 2 Şefkı sevk ve idaresi altında bulunduğumuzu pek açık gösteriyor. Gerçek, o kongrede bulunmak bahtiyarlığına eren arkadaşlarımız, kendilerine düşen vazifenin büyüklüğünü, derinKğini anladılar ve güçlerinin yettiği derecede çahştılar. N e ideal ve iman kuvvetiydi o! Her türlü yoksulluklar, her türlü şahsî ıstırablar, aziz Şefimızin telkin ettiği ideal ateşi içinde şevkle, gayretle çahşmağa, çırpınmağa engel olamıyordu. N e okul binası, ne ders vasıtaları kâfidi; fakat gönüllerde fevkalâde bir kurtuluş kaygusile bıkmadan, yorulmadan çalışma vardı ki cephelerde çarpışan ordunun kahramanlığile at başı beraber gidiyordu; çünkü bize bu ideali veren, bize yürünecek yolu gösteren o sarsıltnaz iradeli Büyük Şefri. Fakat Şef yalnız ideal telkin etmiyor Ismet Inönü Cumhurreisimiz, ecnebi devlet mümessillerini bugün kabul edecek Ankara, 21 (Telefonla) Reisicumhur îsmet înönü, Atatürkün cenazelerinde bulunmak üzere şehrimize gelmiş olan ecnebi devlet mümessillerini y a n n saat 15,5 da köşklerinde kabul edeceklerdir. Cumhurreisinin Ankarada bulunan ecnebi matbuat mümessillerini de yann 16 dan sonra kabul edeceği anlaşılmaktadır. Ecnebi heyetler ve askerî kıt'alar, yarından itibaren muhtelif trenlerle Ankaradan aynlacaklardır. • • Cenaze Merasimi Ankara 21 Sabahın saat altısı.. Karanlık caddelerde, mutadın üstünde bir faaliyet göze çarpıyor. Islak asfalt üzerinde birbirlerini kovalıyan otomobil ler, bir ışık dizisi halinde hep ayni isti kamete koşuyorlar. Kaldınmlarda telâşla yürüyen siyah gölgeler var. Şehrin bugünkü erken uyanışı, uykusuz geçen bir gecenin kâbusundan daha evvel sıyrılmak içindir. Bugün Ankara Büyük Atasma son hürmet vazifesini yapacak ve Onu kalbine gömecektir. Saat alb buçuğa doğru asker ve polis kuvvetleri Kamutaya giden yollan kes meğe başladı. Bilhassa Ankarapalas ö nünde daha kesif bir hareket var. Silindir şapkalı, frak giymiş bir çok insanlar seri adımlarla, fakat matemî bir sükunet içinde otele girip çıkıyorlar. Tan yeri ağardı. Ankaranın ufukları bulutlar, ıslak ve nemli bir sabaha açılıyor. Atanm katafalkı günün ilk ışıklarını üstüne çeki• yor. Otele protokola dahil ecnebiler de gekneğe başladı. Hepsi Atanm önünden geçerken şapkalarını çıkanyorlar ve hürmetle iğiliyorlar. Keskin defne ve çam kokulan içinde, çiçeklerle ve yeşilliklerle çevrilen bu dekor, Büyük Atanın atlas bir bayrakla örtülen na'şmdan heybet ve ihtijam almış gibi vakur. ihtiram geçidi başhyor Mareşal Lord Birdvurd donüyor Ankara, 21 (Telefonla) Atatürkün cenaze merasiminde îngiliz Krab Majeste Jorj namına bulunmak üzere şehrimize gelmiş olan Mareşal Lord Birdvurd, bu akşamki ekspresle Ankaradan ayrıldı. Maluliyeti dolayısile merasimin yürüyüş safhasma iştirak etmemiş, fakat Atatürke hürmet vazifesini Halkevi balkonunda ayakta selâm vaziyetinde ifa etmiş olan Lord Birdvurd, gann methalinde trene kadar gelmiştir. Kendisine hususî bir vagon tahsls edilmisti. Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu, Genel Kurmay Asbaşkanı General Asım Gündüz, Orgeneral Fahreddin Altay, Protokol Umum Müdürü Şevket Fuad, tnglliz sefiri, sefaret erkâm tarafından uğurlanan Mareşale askerî bir ihtiram kıt'ası da selâm resmini ifa etmiştir. Onu on geçe top arabasmın önünden ihtiram geçidi başladı. En önde mızraklı süvariler geçtiler. Subaylar kılıclarile Atayı selâmlıyorlar. Mızraklan aşağıya çevrilmiş erler, kafalan Büyük Başbuğlanna dönük, vakur bir hüzün içinde geçiyorlardı. Onlan önde sancaklarile topçular ve Muhafız Alayı takib etti. Gene Harbiyeliler Atalarmm önünden meb'n, hüzünle saranmş bir yüzle geçtiler, yarmm subaylannda, saniı orduyu zaferden zafere koşturan Büyük Başkumandamn içten duyulmus. matemi sarih bir ifade halinde okunuyordu. Başbuğlannın tabutunun bulunduğu top arabasmı çeken erler Halkevile Müzenin arasmda durduğu zaman Ona, günler denberi refakat etmekte olan silâh arkadaşlan tabuta karsı çephe aldılar ve selâm verdiler. T o p arabasmın tevakkufu üzerine Büyün önderin yaverleri ve maiyet subaylan tabutun üzerindeki Türk bayrağını v« örtüyü aldılar. Şefin tabutu zaferden zafere koşturduğu Mehmedciklerle, komutanlann ve subaylann omuzlan üze rinde yükseldi. V e ağır ağır Müzenin methaline doğru ilerlemeğe başladı. Methale doğru yükselen mermer basamaklann sağ tarafmda Türkün Büyük Evlâdına karjı milletlerinin, devletlerinin sonsuz saygı ve sevgilerini ve Onun gaybubetimkn dolayı Türk ulusuna taziyelerini bildirmek için gelen fevkalâde heyetlerle, kordjplomabk, «ol tarafmda ise, Vekiller Heyeti, Millet Meclisi azaları, merarime işbrak eden diğer zevat bulunmakta idi. Tabut, Mehmedciklerin, Generallerin, subaylann elleri üstünde ve omuzlannda Türk ulusunun ve dünyanın bu değerli mumessillerinin son tazim te zahuran arasmdan geçerek, oraya, Mü zeye girdiği zaman Şefin hemşiresile, Reisdcumhur îsnıet tnönü ve B. M. M. Reisi Abdülhalik Renda, Başvekil Celâl Bayar, Büyük Erkânıharbiye Reisi Mareşal Çakmak, tabutun konulacağı kaidemn önünde yer almış bulunuyorlardı. Tabut, müzenin tam orta kısmını teşkil eden v« yukandan aşağıya beyaz muslin lerle kaplamnif olan salonun ortasmdaki kaideye gene lilâh arkadajlannın ellerile kondu ve gene bu ellerle üzerine sanlı bayrağımız örrüldü. Atatürkün hakikatleri tefsir istemiye cek kadar açık ve manalıdır. Felsefenin ideolojisini yapmak için, bugün değilse yann, fikir adamları çalışacakbr, fakat tefsir için değil, izah için. Artık eski çağda olduğu gibi, «lâyalem» ler kalmadı. Belki, sem'a istinaden, «Atatürk şöyle de söylemişti» diyecekler bulunur; fakat bunlar, her türlü iltibastan âri olan Atatürk vecizelerinin açık hükümlerini teşviş edemiyeceklerdir. Kültür bahsinde Atatürk bizi en esaslı, en lâzım olan noktalarda çok iyi aydmlabnışbr. Bir kere onda muallimler için derin bir sevgi duygusu vardır. Hiçbir mütefekkirimiz, hiçbir kanuncumuz, muallknleri onun kadar öğmemiştir. Gene Samsundaki ziyafette söylediği sözler arasında şu cümlelere rastlıyoruz: Ecnebi ihtiram ktfalart 10,35 te ecnebi devletlerin gönderdikleri ihtiram kıt'alannm geçişi başladı. Türkün kuvvetini, Türkün fazileb'ni, bütün bir cihana tanvtarak, yarattığı esere medenî dünyada yer ayırtan Büyük Şefe son hürmeti ifaya koşanlar, Atatürkü de mahzun adımlarla ilerliyor. bayraklarile ve kılıclarile selâmladılar. Kıt'alann ilerisinde giden kumandanlar kılıclarile Atatürkü selâmhyorlar ve her milletin bayrağı top arabasmın hizasına geldigi zatnan eğiliyordu. En önde alfabe tertibile Almanlar geçtiler. Önlerinde bir bahriye bandosu gidiyor, bir deniz kıt'ası sert ve muntazam adımlarla onlan takib ediyordu. Arkalanndan Bulgvlar geçtiler. Siyah bir kılıf içinde sanlı duran sancaklan Atatürkün önünde hürmetle eğildi ve geçti. Bulgarlardan sonra Fransaz denizcileri geçti. Bölükler top arabasmın önünden geçerken her bölüğün subayı kumanda veriyor ve başlar hep birden Büyük Ölüye çevriliyordu. Onlan müteakıb Büyük Britanya kıtalannm önünde giden bando gözüktü. Arkadan deniz kıt'ası, daha geride bir piyade kıt'ası. Onlar da, Fransızlar gibi, bayrakla ve başlarını çevirerek selâmladılar. Yunanlılar, bir piyade ve bir deniz kıt'asile, bayraklan ve kılıclarile Ata türkü selâmladılar. îran kıt'ası da intizam ve hürmetle geçti. Atatürkü bayraklarile ve kılıclarile seiâmladı. Rumenler bir deniz kıt'asile temsil ediliyorlardı. Onlar da bayraklarile Büyük ölüyü selâmladılar. Sovyetler Birliğini temsil eden kıt'a da denizcilerden nrüıekkebdi. Onlar da ileri doğru uzattıklan süngülerle Ata türke hürmetlerini eda ettiler. En geride Yugoslav kıt'ası vardı ve bayraklarım eğerek naaşı selâmladılar. Misafirkrin geçişi bittikten sonra bir deniz krt'amız sert adımlarla geçti. Saat yedi buçuk Saat yedi buçuk, memleketlerinî temsil eden asker ve diplomat heyetleri birer birer geliyorlar, katafalkm önünde duruyorlar, selâmlıyorlar, matetnli bir eda ile, Ankarapalasın merdivenlerine çıkıyorlar. Bu ihtiram jestlerinde, Türkün Büyük Dâhisine karşı bütün bir dünyanın sem pati ve hayranlık ifadesi var. Saat tekiz Saat 8 de Ankarapalasın büyük salonu bir mahşer manzarası arzediyor: Dünya milletlerinden pek çoğunun rengârenk üniformalan göze çapıyor. Birçok gruplar var ve yavaş yavaş konuşanlar arasında hemen dünyanın bütün lisanlanna tesadüf ediliyor. Saat dokuz Dokuzda, tektük meb'uslar ve gene raller de gelmeğe başladılar. Katafal kın sağındaki geçidden Meclis binasma gidiyor ve orada toplanıyorlar. Hepsi Atayı selâmladılar. Gözlerinde bir kızıllık ve matem yorgunluğu var. Cözün alabildiği sahada müteferrik hareketlerden başka ne bir kımıldama ve ne bir gürültü yok. Şehrin hatta nefes alışında bile ses çıkarmaktan kaçınan bir ifade var. Herkes, yerine, saydığının uykusunu ihlâl etmemek ister gibi sessiz admlarla gidiyor. Heyetler yer alıyor Dokuz buçukta Atatürk ülkesinin her bucağından gelen vilâyetler mümessilleri katafalkm önüne geldiler, eğildiler ve sol tarafta yer aldılar. Biraz sonra da B. M. Meclisi azaları gözüktü. Onlar da Atayı selâmladılar ve sağda durdular. 935 te Orgeneral Fahıeddin Altay Ulus meydanmda, toplanan ecnebi kıt'alan teftiş etti. Bulgar kıt'ası Orgeneralin önünde bir selâm geçidi yapb. Büyük ölüyü hâmil top arabasmın hareketi Şimdi başta Cumhur Reisi îsmet înönü ılduğu halde, bütün bajlar eğik, derin bir hu|u içinde Büyük Şefi anıyorlar ve O nun hahrasmı taziz ediyorlar. Manzara Misafir delegeler :arife sığmıyacak derecede yübek ve heMrsafir beyet reisleri, delegeler ve se yecan verid... firler: Efganistan, Arnavudluk, AlmanAtatürkün her tarafı beyazlara bürünya, Belçika, Bulgaristan, Çin, Danimar müf olan bu isb'rahagâhında ruhlara sü ka, Mısır, îspanya, Estonya, Amerika, kun veren, teselli sunan bir hava esiyor. Finlandiya, Fransa, Ingiltere, Yunanis Bütün gözler ve kalbler siyah bir zemin tan, Macaristan, Irak, tran, Italya, Ja üstünde yükselen beyaz bir kaide üzerinponya, Letonya, Litvanya, Norveç, H o de yatan bayrağa sanlı Atatürkün tabu landa, Polonya, Romanya, Isveç, tsviçtunda... Kimse ne gözünü, ne de kalbini re, Suriye, Cekoslovakya, Sovyetler BirOndan ayıramıyor. Reisicumhur Înönü, ligi, Yugoslavya bu kalabalık heyetler önderin tabutu önünde uzun bir vakfe içinde temsil «diliyorlar. Aynca Millet den sonra Millet Meclisi Reisi, Başvekil ler Cemiyetinm, Fransız Suriye manda ve Mareşal ile birlikte Atanm istirahat idaresinin, Düyunu Umumiyenin mümesgâhmdan aynldılar ve ondan sonra da silleri de var. ba§ ve ayak uclarmda üçer meş'alenin Büyük ünjformalanni gfymîj bu heyet yandığı ve dört subaym yalmkıltc nöbet lerin matemli bir ihtişam arzeden kadron] beklediği Büyük Kurtancmm tabutu o içinde şayanı dikkat simalar göze carp nünde Millet Meclisi azalarile kara, demaktadır: niz ve hava kurretlerine mensub komu tşte Şah Veli Han.. Dost Yunanista tanlarla, subaylann ve hükumet erkânı nm Başvekili ekselans Metaksas. Sevimnm veda ve tazim geçişleri başladı. V e li diplomat von Neurath, Türk dostu herkes Büyük bir sükun içinde gözyaşlaSarraut, Potemkin.. Hüznü yüzünün ifannı içlerine akıta akıta Şefin önünden desinde okunan Baron Aloisi.. Amiral geçti. (a.a.) Pound, General Nediç, General T e o doresco, General Nahçevan, General Panof, General Daskalof yanyana yürüyorlar. Arnavudluk Adliye Nazın Şatu başını önüne eğmiş, mahzun adımlarla ilerliyor. General Domestika, General List, GeneTal Hutzinger, Amiral Yu [Basmakaîeden âevam'l moşev, General Buskay, General Keller, albay Kollet bir sıra halindel«r. Kalaba miyordu. Bütün gözler, oraya çevrilmişlık arasmda Emir Âdil Aslan, Milletler ti. Türklerin sevgili ve biricik Güneşi, Cemiyetinin mümessilleri ValteTS, A g Türkryemn kalbine gömülüyordu. nides, Bay Erm de göze çarpıyorlar. Gelmişte ve gelecekte bfr defaya mahBunlann hepsini ayn ayn yazmak mad sus olmak üzere bütün Türkiye, en uzak deten kabil değil, zaten ajans heyetlerin noktalanna vanncrya kadar, Günesin bir tam teşekkülünü evvelce bildirmiîtir. yerden battığmı gördü. mSb'z göyliyen arkadaşlartmdan du; bize o güne kadar takib edilen tahsil biri bana nereden ilham kuvveti ve terbiye usullerinin zararlarını da söyaldığımı tordu. Bu suale kısa bir lüyordu: «Şimdiye kadar takib olucevab vermek itterim. Bilirim ki nan tahsil ve terbiye usullerinin, bugünkü intibahı düne, maziye, miHetimizin tarihi tedenniyatında medyunuz. Her halde babalartmı en mühim bir âmil olduğu kanaaztn, analarımızın ve mürebbiyele tindeyim. Onun için bir milli terbirimizin, ruh ve dimağlartmıztn in ye programından bahsederken, eskişafında feyizli tesirleri vardır. ki devrin hurafatından ve evsafı Gerçi biz, belki burada bulunanla fıtriyemizle hiç de münasebeti olrın kâfferi, dünyaya geldiğimiz za mıyan yabanct fikirlerden, şarktan man bu topraklar üzerinde yaşı ve garbdan gelen bilcümle tesirleryanlarla beraber kahhar bir istib den tamamen uzak, seciyei milliye dad pençeti içinde idi. Ağtzlar ki ve tarihiyemizle mütenasib bir kallidlenmif gibiydi. Muallimler, mü tür kasdediyorum; çünkü davayt rebbiler yalnız bir noktayt dimağ millimizin inkişafı tammı ancak lara yerleftirmeğe mecbur tutul • bö'yle bir kültürle temin olunur. Lâmakta idi: Benliğini, herşeyini n alettayin bir ecnebi kültürü şimdiye nutarak bir heyulâya boyun eğ kadar takib olunan yabancı kültürmek, onun kb'leti, kulu olmak. Bu lerin muhrib neticelerini tekrar etnunla beraber tahattur etmek lâ tirebilir. Kültür «haraseti fikriye» zımdtr ki o tazyik altında dahi bizi zeminle mütenasibdir. O zemin, bugün için yetittirmeğe çalışan ha milletin seciyesidir.r> kiki fedakprlar ve fedakâr mualBu sözlerin hükmünü biz, bugüne kalimler ve mürebbiyeler ektik dedar Atatürk rejimi diye tarif ettiğimiz ğildi. Onların bize verdikleri feyiz rejimin her adım atışında birer birer takib elbette e$ersiz kalmamiftır.» ve tatbik olunur görmekteyiz. Gerçek öyAtatürkün vDünyanın her tarafm ledir. Kültürün yetişip olgunlaşacağı zeda muallimler, cemiyeti beşeriye min «milletin seciyesi» nden başka birşey nin en fedakâr ve muhterem un olamazdı. Türk milletinin seciyesini ihturlarıdır. • 1923», ıMilleti kurta mal ederek ona, gerek terbiye ve gerek ranlar yalnız ve ancak muallimler talim sahalannda yabancı fikirleri, ya bancı duygulan nasıl verebilirdik? dir. Muallimden, mürebbiden mahtlimde usulün dahi bir millîligi vardır; rum bir millet henüz bir millet namtm almak ittidadım ketbetme çünkü tedris ve terbiye dahi milletin se ciyesile mütenasib olmak lâzımdır. Türk miftir.» vecizeleri, elbette bu derin sevtnilleti, girdiği milletlerarası âleminde da giden kaynamış sözlerdir. hi, kendi seciyesine uygun bir ruh faaliŞimdi gene kronolojik esasımıza döne yeti vasfı göstermeliydi. Şu geçen Cumrek 15 temmuz 1921 deki maarif kon huriyet yıllan içinde, başka milletlerin agresinde irad buyurduğu nutku tahlile baj sırlarca zamanda elde ettikleri birçok gerçekleri tahakkuk etrirmiş bulunuyoruz. ıyalım: «Gerçi bugün maddi ve manevi Bu, millî seciyemizin enerjisine ve dinakuvamızı, hududu milliyemiz dahi mizmine açık bir bürhan değil midir? lşte Atatürk, millî seciyeden bahset lindeki memleketlerimizde müstevli bulunan düfmanlara karşı iati' mekle bu hakikati daha o zaman, güneş mal etmek mecburiyetindeyiz. tr ışığı kadar parlak bir surette ifade etmiş fant memleket için tahris edilebi bulunuyordu. Bu yazımıza, nutkun şu parçasmı da len şey müttakbel maarif imize maeklemekle bahtiyarlık duyanz: behüliitinad olacak bir temel kur«Çocuklanmız ve genderkniz yetiştimağa kâfi değildir. Ancak vâsi ve rilirken, onlara, bilhassa mevcudiyetile, kâfi şerait ve vetaite malik olun hakkile, birliğile taaruz eden bil'umum cıya kadar geçecek eyyamı cidalde yabancı anasırla mücadele lüzumu, ve dahi kemali dikkat ve itina ile iş efkân milliyeyi kemali istiğrakla her mulenip çizilmiş bir milli terbiye pro kabil fikre karşı şiddetle ve fedakârane gramı vücude getirmeğe ve mev müdafaa zarureti telkin edilmelidir. Yeni cud maarif teşkilâttmız\ bugünden neslin bütün kuvayı ruhiyesine bu evsaf müsmir bir faaliyetle çalışttracak ve kabil iyetin zerki mühimdir. Daimî ve esatlart ihzar etmeğe ham mesai müthiş bir cidal şeklinde tecelli eden hayah akvamın felsefesi, müstakil ve meseylemeliyiz.% Bu sözler, şurasından burasmdan hafif ud kalmak istiyen her millet içm bu evümid ışıklan görünen o kara günlerde na safı kemali şiddetle taleb etmektedir.» KÂZIM NAMt DURU sıl âtiden kuvvetle ve kudretle emin bir Bizim Güneşimiz Meclig azatı Saat 9,40 940 ta Riyaseticumhur orkestrası gözüktü. Arkasından Atatürkü taşıyacak top arabası geldi. Arabanın önünde beyaz halatlan çeken 100 er var. Arkasmda da gene beyaz halatlan tutan 5 0 kadar er sayılabiliyor. Son nöbet Katafalkm etrafmda ihtiram nöbetini bekliyenler son defa değişti. Nöbet bekliyen subaylar, büyük üniformalarını giymiş dört generale mevkilerini terkettiler ve Atatürkü son defa kılıclarile selâmlıyarak çekildiler. Aziz naşın top arabanna nakli Saat 9,50 Büyük Kurtarıcının na'şım top arabasma nakletmek için hazırhklar başladı. Yaverler katafalkm üstün deki atlas bayrağı kaîdırdılar. Tabutu arabaya kadar götürecek on iki Kamutay Saat 10,40. Bir kumandayı müteakıb Büyük Ölüyü hâmil bulunan top arabası ağır ağır hareket etti. Bu sırada uzaktan top sesleri aksediyor. Geniş caddede bir ses yok; ne bir nefes, ne bir hrçkınk. Güzergâh boyunca Bu hareket sükutu içinde top araba sınm kumlan ezerkeıı çıkardığı hışırtılar Atatürkün tabutu Müzeye gelinciye arasmda yalnız Riyaseticumhur bandosu kadar bütün güzergâh boyunca birikmiş nun ağr ağır çaldığı Şopen'in matem ha olan ve acıdan, ısnrabdan yuğrulmu; ovası göklere yükseliyor... Ian, sessizce inliyen halk kütlelerinin arasmdan geçti. V e tabut saflar önünden Cenazeyi takib edenler T o p arabasmın arkasmda Atatürkün ağır ağır uzaklaştıkça geride kalan halk kız kardeşleri Bayan Makbule ve zevci yığınlan daha sıklaşarak tek bir vücud halinde Büyük Atasına son vedaını yapgeliyor. Bayan Makbule baştanbaşa simakta idi. yahlar giyinmiş, derin bir hüznün manaAtatürkün tabutu muvakkat sını taşıyan etvarında milletin acısına inUtirahatgâhında tıbak eden bir ifade var. Şefin tabutu, kendisine son üıtiramı Arkada Riyaseticumhur Kâtibi Umumisi Hasan Rıza, Başyaver Celâl ve ya ifa için saf tutmuş Türk ve ecnebi kıtaaverler ve on adım daha geride Reisicum tının arasından geçerek orada, Etnoğrafi hur înönü yürüyorlar. Büyük Şefin ma Müzesinde hazırlanan muvakkat istira temini Inönünün derin bir ıstırabla geri hatgâhın önüne geldiği zaman, canaze len yüzlerinde kolaylıkla okumak kabil o alayının arzettiği manzara çok ulvî ve son luyor. Fakat yürüyüşlerinde beşerî ıstı derecede muhteşem oldu. Artık buraya rablann her nev'ine karşı, kaderi yenme herkesin, Büyük Şefle, Atasma, son veğe muktedir insanlarda görülebilen bir daını yapacağı noktaya gelmiş bulunu enerji ve tahammül var. Biraz arkada yorduk. Millet Meclisi önündeki kata Büyük Millet Meclisi Reisi, sağmda falktan buraya gelinciye kadar yekpare kahraman Başvekil ve solunda Mareşal olduğu hal bir granit parçası halinde Misafir delegeleri Vekiller Heyeti başta olmak üzere Kamutay azalan takib ediyor. ö n safta Kamutay Başkam Abdülhalik Renda ve Vekiller var, hepsi, tarif edilemfyecek derecede derin bir hüzün içinde, yavaş adanlarla ve kütle halinde ilerliyorlar. An, bu ne hazin, bu ne yürek paralayKibir gurubdu! Dağlarile, kayalarile, ormanları ve çayırile güzel yurdumuzun her tarafı, gurub eden o harikulâde Günesin neşrettiği en güzel ışıklarla yekpare bir ruh kesilmişfa. Vatan, her zamaınkinden daha canlı idi. îçimizi diri, keskin ve yakıcı bir kızıllık kaplamışb. Bu canlılık ortasmda biricik Güneşimiz, ağır adımlarla Ankaranm kalbine götürülürken, yaşayışımızm bütün hızile, iliklerimiz sızladı. Fakat hayır! Ümidsizliğe düşmüş değihz. Yeis içinde bulunmuyonız. Şüphe etmiyoruz ki, bu aynlış bir veda değil, bir vaiddir. Bizim Güneşimiz yann karşı dağlardan tekrar doğmryacaksa, Onun altıa ışıklarını bir daha uzaklardan göremiyeceksek, O, vatammızın ufuklarmda artık dolaşmıyacaksa, Onun söndüğüne mi inanacağız? Hayır, inammyacağız. Çünkü biz, Onu aramızdan aldığım sanan ölümü Ondan aldığunız hayat kudretile mağlub ethk. Biz, Güneşimizi Türkiyenin kalbine gömdük. O, bugünden itibaren, bir daha sömnemek üzere içimize doğdu bizim. inönünün beyannamesi (Battaraft l tnct sahtfedey NADIR NAD1 Ufulündenberi Atatürkün aziz adı ve hatırası, bütün halkımızm en candan duygularile sarılmıstır. Memleketimizin her köşesinde ve bütün milletçe kendisine gösterdiğimiz samiml bağhhk, devlet ve milletimiz için kudret ve vefanın beliğ misa^ lidir. Türk milletinin Aziz Atatürke gösterdiği sevgi ve saygı, onun niçin Atatürk gibi bir evlâd yetistirebilir bir kaynak olduğunu bütün dünyaya göstermiştir. Atatürke tazim vazifemizi ifa ettiğimiz bu anda, halkımıza, kalbimden gelen sükran duygularımı ifade etmeği, ödenmesi lâzım bir borc saydım. Milletler arasında kardesçe bir insanhk hayatı Atatürkün en kıymetli ideali idi. Bütün dünyada ölümünün gördüğü ihtiramı insanlığın atisi için ümid verici bir müjde olarak »elâmlarım. Bu sözlerim, yazılarile ve toprağımızda »övalye askerleri ve mümtaz şahsiyetlerile yasımıza iştirak eden büyük millet ler e, Türk milleti adına şükranlarımın ifadesidir. Devletimizin bânisi ve miHetimizin fedakâr, sadtk hâdimi, însanlık idealinin âşık ve mümtaz simast, Eşsiz kahraman Atatürkl Vatan sana minnettardvr. Bütün tnrünü hizmetine verdiğin Türk milletile beraber senin huzurunda tazimle iğüiyoruz. Bütün hayatında bize ruhundaki ateşten canlılık verdin, Emin ol, aziz hattran, sönmez meş'ale olarak, ruhlarımızı daima ateşli ve uyanık tutacaktır. Reisicumhur ÎSMET İNÖNÜ I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle