06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Büyük Atanın hatırası, muztarib yurdıın bütün köşelerinde bir kere daha taziz edildi emleket ağlıyor istanbulda yapılan hazin mitingler CUMHURIİET 22 İkincitesrin 1938 Son vecızesı Yazan; HAMDİ VAROĞLÜ Lâyemut Atatürkün son defa Tuhunu taziz maksadile memleketin her tarafında mitingler yapıldı. İstanbul dün sabah büsbütün öksüz ve mustarib uyandı: Ölmez Atanın fânî varlığmdan bir esere bile malik değil. Fa kat O, bu şehre öyle sinmiş, bu halk Ona o kadar remmış ki.. Boğazın fısıltılı sulannda söylenen O'dur, Marmaranın renkli bulutlarma bürünen O'nun tabutudur sanki. Ş Çarşı, pazar, kahve, lokanta her yer kapalı. Taraf, taraf hoparlörler öniinde biriken halk yığmlan boyunlan bükük ve gözleri yaşlı Ankaradaki cenaze töreninin tafsilâtım dinledi. Günlerdenberi üstümüzde esen büyük matem bugün daha koyu, daha asil, daha millî bir çehre almtş bulunuyor. Gerek sabah merashnini dinlerken, gerek saat 14 tenberi Taksimde Cumhuriyet abidesi ve Sarayburnunda Atatürk heykeli önünde Büyük ölünün hatırasını taziz eden hazin merasim anlannda yalnız onbinlerce gönlün değil, bütün bir milletin bir tek kalb ha linde Atasma ağlamakta olduğunu biliyorduk. Sarayburnunda Saray burnundaki ihtifal merasimine tam saat 14 te itfaiye bandosunun çaldığı ve hep birlikte söylenen İstiklâl marşile başlandı. Müteakıben, İstanbul Halk Partisi, Belediye ve Halkevleri namına gönderilcn çelenklerle süslenmiş abidenin kaidesinde hazırlanan kürsüye Ejninönü Halkevi Başkanı Agâh Sırn Levend gelerek C. H. P . adına şu nutku söyledi: L « Yurddaşlar, r Asil bir matemin ısbrabı içindeyiz. Bütün memleket günlerdenberi hicran ateşile yanıyor ve hıçkırıklarla ağlıyor. Yabancılar bile büyük bir dehânın üfulü karşısmda bu hazin ve sonsuz mateme ijtirak ediyor. ; Hiçbir ölüm hâdisesi, şimdiye kadar dünyayı bu derece harekete getinnemiş, hele hiçbir matem, Türk ruhunu bu kadar asil ve necib ihtilâclarla sarsmamışbr. Aramızdan ebediyen aynlan bu varlığın sahibi kim?.. Bu, sadece bir devlet Reisi mi? Nice devlet reisleri görülmüştür ki, onlann arkasından ancak resmî bir matem yapmakla iktifa edilmiş, yahud bir an acı duyulmuş ve nihayet ağlanılmıştır. Fakat bu ağlayış, hiçbir zaman Atatürkün ölümü arkasından olduğu gibi, sürekli samimî ve ihtilâlci olmamıştır. Daha iki gün evvel bütün Istanbulun, derin bir matem havası içinde, bir çift kara gözden dunnadan akan gözyaşı seli halinde, Omın mubarek na'şmı takib ettigini görmedik mi? Hâlâ şehrin ve bütün şehirlerin ruhu, bu matemi takib etmekte devam etmiyor mu? Hiçbir sevgiliye nasib olmıyan bu sevgiden dolayı O, ebedî yatağında nasıl istirahatle yatacaksa, biz de Onun hatırasını büyük bir gurur ve iftihar nişanesi olarak kalblerimizde ebediyen saklıyacağız. Ondan bahsederken, ebediyete intikal etti» diyoruz. Ebediyete intikal etmek... Şimdiye kadar sümulünü ölçmeden kul landığmıız bu tabiri, şimdi tam yerinde sarfediyor ve manasmı bütün genişliğile duyarak kullanıyoruz. Bu tabir ancak Onun hakkıdır. O, bütün kıymetleri, nefsinde, adı gibi kemal halinde toplamış bir harika idi. O, evvelâ bir kumandandı. Nefsini memleketin müdafaasma hasretmiş, her tehlikeli anda vatanm bir parçasını kurtarmak için cepheden cepheye koşmuş, göğsüne saplanmak istiyen mermiye istihfafla gülmüs bir kahraman... 6 , bir kumandandı. Maiyetine kendini sevdiren, bütün neticeleri hesab ederek yerinde emir vermesini bilen, yalnız bir kıt'ayı veya bir cüzütammı değil, bütün hudud boyunca muhtelif istikametteki muhtelif cepheleri bir anda meharetle sevkeden ve idare eden, nihayet zaferi bir köle gibi iradesi arkasından sürükliyen ;yüksek bir Başkumandandı... O, bir Devlet Reisi idi. Dahilde memleketi yüksek bir ideal etrafmda bir tek insan gibi tophyan, haricde ise devletlerin kudretini en geniş bir salâhiyetle temsil ederek dünya sulhunda büyük bir nâzım vazifesini gören bir Devlet Reisi... O, bir diplomattı. Siyasî hareketleri önceden sezip vaktinde tedbir alan, nümayiş ve gösterişe asla tenezzül etmiyerek istediğini bilen ve onu tam zamanmda ruhatabVuif kbul ettirmek kiya . Saat kaç ? mızla teşyi ederek, canımıza veda ederO, içinde, bütün cihana hayat kayna cesme yollladığımız Ankaradasm. Dolğı olacak kudrette cevherler yaşıyan mabahçenin önünden oraya kadar, bir vakur alnı, ebediyet semasında yük tek halkası bile yerinden kopmadan uselmeden iki gün evvel, bir akşam üstü, zanan çelik bir zincir halinde, halk, son gözlerini bir lâhza açıp, arkada bıraktı güzergâhmda hâlâ ağlaşıyor. Seni, nereğı betbaht insanlara, son söz olarak bu ye koyacağımm bilemediğimiz bu musuali sordu. kaddes emaneti, kâh kollarda, kâh oAtatürk ve son söz... Yanyana gelebi muzlarda, kâh kara bahta içinden ateş leceklerine hiç bir vicdanm ihtimal ver püskürttüğün çelik namlularda taşıyamediği bu iki kelimenin, dillerimizde rak ebedî istirahatgâhma götürüyonı*. nasıl olup da hâlâ dolaşabildiğine; katşte tarihin kapısından, hiç bir cihanlemlerimizden, nasıl olup da kâğıda in gire, hiç bir büyüğe nasib olmıyan şanlı tikal edebildiğine; zihinlerimizde nasıl adımlarla giriyorsun. Onun en parlak setini gösteren bir diplomat... sayfası senin önünde serili. Seni oraya, düşünerek, tek bir kalb halinde Onun muazzam eserinin bir gözüküşü olacak yerleşebildiğine hâlâ hayretteyiz. Hayır, dünyamn en büyük devrini a bütün cihanın gelecek nesülerine büO, bir inkılâbcıydı. Asırlarm biriktir için çarparak gözyaşlan içinde bir defa tır. Müsterih uyu. Büyük Türk; büyükdiği hurafeleri bir anda kökünden kopa daha Onu andı ve Onun hatırasını taziz ler büyüğü, müstesnalar müstesnası Ata çan En Büyük Başkumandan, kudretli yüklük nümunesi olarak tevdi ediyoruz. iradesine râm ettiği tarihteki son sözüFakat, kurban olayım Atam, simdi: ran, eskiyi yıkan ve yeniyi kurmakta bir etti. türk!» nü söylemiş değildir. O Büyük Başın fa Saat kaç ? an tereddüd ve endişeye düşmiyen, memTaksimdeki toplanb, Beyoğlu HalkeBundan sonra halk namma Kemal ni hayata son hitabı, «son sözü» değil, Diye sorma artık! Çünku, gözlerimlrîn leketin muhtac olduğu içtimaî inkılâblan vinde saat on üçte yapılan bir toplantıy: Baki bir nutuk söyledi. Nutkun sonlann henüz söylemediği bu sözünü Türklüğe tahammül edemez olduğu manzara, dusırasile, fakat hepsini birer hamlede ya müteakıb on dörtte başlıyacakb. Fakat da Kemal Baki halka sordu: emanet ettığini anlatan «son vecizesi> daklarımızı taş gibi katılaştırdı. En ufaK pan bir inkılâbcı... « Soranm size, böyle bir Ata unu idi; son ve en büyük vecizesi! daha sabahtan itibaren meydanm dolmaişaretinde bir emir bulmağı cana minnet O, bir halkçı idi. Halkçılığı yalnız si ğa başladığı görülüyordu. Saat on ikiye tulur mu?» Saat kaç ? bildiğimiz Afaya bu sualin cevabını hiç O, Dolmabahçenin eşiğinden başlayıp, blr Türk veremez. Çünkfl saat yanm; yasî bir akide olarak değil, ayni zaman geldiği zaman meydan tamamen dolmuş Bu suale halk: «Hayır, unutlmaz» cemavi Marmaranm sulanna katılarak A günün tam ortasında ve en güneşli saatda onu milletin bir kudret kaynağı halin ve biraz sonra İstiklâl caddesi de geçi vabını verdi. nadolu yollarına kadar yayılan gözyaş teyiz. Fakat, ufkumuzdan artık bir daHa de tanıyarak halkın ruhunda büyük bir lemez bir hal aldığından tramvay seferleKemal Baki tekrar sordu: larımız üzerinde ebedî seririne doğru dönmemek üzere çekildin. Koyu karansevgi ile yaşamasını bilen bir halkçı... « Böyle bir Ata ölür mü?» rini tatil etmek zarureti hasıl olmuştu. yükselirken, memleket ufuklnm çınla lıklar içindeyiz. Dünya yaratılah beri, O, bir yarabcı idi. Büyük Harbden Cevab şu idi: Hatay Erginlik cemiyeri, Tkaret Ban tan eninler arasından, kulağıma, hep hiç bir gece yansı, bu gün ortası kadar sonra inhilâl eden kuvvetleri bir araya kası, Elektrik idaresi, Türk Spor Kuru « Elbet de ölmez...» bu sual geliyor. karanlık olmamıştır. Nutuklardan sonra bir genc halkı and toplıyarak memleketi büyük bir felâket mu İstanbul bölgesi, Cumhuriyet Halk Hiç dinmiyecek yaşlarla dolu gözleriSaat yanm, Atam; Türkün yanm kauçurumundan kurtaran, ümidini kaybet Partisi, Inhisarlar Umum müdürlüğü, içmeğe davet etti ve dedi ki: mize; hiç azalmıvacak olan matemüe lan saadeti gibi... mekle büyük bir bedbinliğe düşen milleti Beyoğlu Halkevi, Hava Kurumu, Be « Biz T ü r k milleti, Atatür şişkin yüreklerimize onun hâtırasından * * * sarsarak, onu şuurlu bir milliyetçilige u lediye, Türk Kaptan ve Makinistler cekün inkılâblarına, Onun Cumhu teselli ve kuvvet ararken, bu suali, OSen î laşbran bir yarabcı... riyetine, Onun istiklâline ilelebed nun, O En Büyüğümüzün bu son sualini, miyeti, Noterdam Dosyon kız lisesi çe Saat kaç ? O, gencliğin babasıydı. Ferdî endişe lenk geb'rmişlerdi. Taksim abidesinin etDiye sorma! Ben söyliyeceğim. Şimdr, sadık kalacağımıza, namusumuz, bütün vecizelerinin başmda, altın harflerle yazılı bulmalıyız. lerle dağılmış olan gencliği bir ideal etra rafma alb meş'ale vazolunmuştu. «Saat dört!» serefimiz, Türklüğümüz n a m ı n a Diyorlar ki, fenadan ebede intikalinüı Bunu, göğsümü gererek, gözleriml fmda tophyan ve ona Cumhuriyeti emaTam saat 14 te keskin bir boru sesi söz verip and içiyoruz.» ilk dakikasını açıp kapayan bu suale : parlatarak, sesimin yettiği kadar haykınet ederek, istikbalin geniş ve sonsuz u meydanı çmlatb. Şehir bandosu İstiklâl Bunu müteakıb onbinkrce halk tara «Saat on sekiz buçuk> cevabı verildiği rarak söyliyebiliyorum. O karanlık, fuklarını gösteren bir gendik babası... marşısmdan sonra Şopen'm matem hava fından and içilmiştir. zaman, işitmemiş, anlamamışsın. tşit şimdi birden bire sıynldı. Gözümun 5O, bir enerji kaynağıydı. Daima ha smı çalarken meydanda hıçkmk sesleri Saat 16 da canavar düdüklerinin kes mek ve anlamak için sormamışfm ki za nünde, senin şanh ruhunu mes'ud edeyat ve hareket hamlesi halinde, içinde balşamışb. kin seskri dünyanuı En Büyük Adamı ten! cek ulvî bir manzara canlanıyor. Çünkü' müthiş bir kuvvet taşıyan, etrahndakilere Kürsüye ilk defa Parti namma Mekki nın ölümü için feryad ederken, başlar 5Senin 0 sualind«, senslz bıraktığın bfl şu dakikada, karşımızda seni görüyoruz. neşe, ümid, heyecan veren, bir an sarsıl Hikmet geldi, 5u hitabeyi irad etti: Memleket, düdük seslerinin, seni arane eğildi. Yalnrz hıçkmklann akisler bı tün bir millete hitab eden en son ve en mıyan bir azimle daima istikbale bakan <s 19 mayıs 1919, dünyamn bir dö rakbğı koca meydanda Onun evlâdlan, derin mânalı 0 vecizende, ben şu emri mızdan alan tabiate karşı son isyankâr bir enerji kaynağı... feryadlarile çınlamağa başladı ve herşey nüm noktasıdır. 19 mayıs 1919, tarihin Onun habrasına hürmeten üç dakika sus okudum: Nihayet O, bir insandı. Her insan gi gerisinden evvel Türk milletinin yeniden tular. Bu esnada 6 meş'alenin ısıklan, birden bire durdu. Ey Türk! diye haykmyordun, ilk Bu, senin aziz hâtırana karşı yapabilbi fani, fakat her insanda bulumnıyan ayağa kalkhğı gündür. 19 mayıs 1919, tunc abideye ve her meç'alemn dibinde temeltaşını 26 ağuştos 1922 sabahı, saat diğimiz json naçiz hürmet vazifesi. Şu dagüzide hasletlerle daimî ve ebedî bir in Atatürkün yeni Türk milletini tarihe he nöbet bekliyen alb Mehmedciğin süngü beş buçukta Kocatepede koyduğum âbideyi, 8 ikincitesrin 1938 akşamı saat on kikada, en hücra köşelere vanncaya kasan...» diye ettiği gündür. süne vuruyordu. sekiz buçukta sana emanet ediyorum. dar, büyük, küçük her Türkün beş daAgâh Sırn Levend, Atatürkün başarAtatürk o gün milletle beraber cihan Harbiyede Bu saati asla unutma! Bu saat, asil va kika sürecek mutlak bir sükut ve mutdığı işlerden de bahsederek sözlerini su tarihine doğmuşhı. 10 teşrinisanide ise zifenin başladığı andır. Onu aklından ve lak bir hareketsizlik içinde kaldığını gösuretle bitirmiştir: Yedek Subay okulunun Atatürk anib kalbinden hiç çıkarma. Arkamdan dö rüyorum. göz'erini kapadı. « Onun eserleri saymakla tükenir Onun nihayete eren hayabnı anlat önünde yapılan matem töreni de çok ha keceğin acı gözyaşlan ancak ve ancak Herşey duruyor; hatta, esen rüzgâr bi0 zaman, bereketli bir yağmur olacaktır! le bütün Türk milletinin bu yekpare sümi? Işte biz... Medenî kıyafetimiz, içti mağa imkân yoktur. Çünkü O fevkalbe zin ohnuştur. maî vaziyetimiz, yazımız, karanlıktan şerdir.» Alelâde fanileri, hayat denüen mey kutu karşısında, esmekten utandı ve Daha saat on ikide toplanmağa başMekki Hikmet, bundan sonra sözleri hyan halk, gittikçe artarak caddenin yaya danda bin türlü engelle karşılaştıran za durdu. Sokaktan geçen Insanlann Hepkurtulan tarihimiz, temiz ve güzel lisanıve ınekân meOjumlan, senin naza snide, değneğme dayanarak ayağa kal. mız kaldınstlarnu doldunnuş, on dört buçukı man mız ve m millî r n m w l f . hJZjm B t i . . . nt |öyle devaıa ettu, ...*»..»».,.,»»,, , kan BeîîbuicüK"Sîliyardan, annesinin ej iakılâblan kaydedecek olan yannm ta « 19 mayıs 1919, Atamızm Sam ta, Yedek Subay talebeleri de gelerek rında, ancak, hayatî daküalarda verdifîn rfltfctZBÎt karraiaT için eh«mmiyet la t e ^ ı e 7jjp]jTj ı f miniminiye. kadar rihçisi, bu mes'ud devri yafiyan bizleıi suna çıktığı gün, 10 teşrinisani ise Atamı Harbiye caddesinin ortasında muazzam şırdı. Yeryüzü varlıklarına karşı gözle her birinde, parmaklanm büe kîpırdatgıpta ile anacaktır.» zm tannlaşhğı gündür. Bu iki tarih, Türk saflar halinde yer almışbr. Bu sırada, rini ebediyen yumacağm dakikada, bir madan, yana bakan başlannı bile çevirAgâh Sırrı Levendden sonra kürsüye, milleti için ebedidir.» Şişli C. H. P. kamunu, Halkevi ve Be zerresini bile kaybetmediğin kudretin meden, olduğu yere çivilenmiş bir heyMüteakıben kürsüye gelen Beyoğlu lediyesile Yedek Subay okulunun zarif den, Şehir Meclisi azasmdan Meliha Avni Türk milleti için gene feyizli bir kel katılığı var. Elimizde olsa, kalbleriSözen gelerek Belediye namma güzel bir Halkevi Reisi, Şehir Meclisi azasından çelenkleri anıtın albna konmuştur. şerare fışkırdı ve o ulvî anda dudakla mizin darabanını, kanımızın cevelânınl hitabede bulunmuş, bu arada şunlan Ekrem Tur, şehir namma söylediği nuMerasime saat on beşte birinci Tümen rından çıkan son söz, gene milletin var durduracağız. Sesimin bütün kuvvetile, senin sessiz tukta ezcümle dedi ki: bandosunun çaldığı İstiklâl marşile baş lığını düşünen bir vecize oldu. söylemiştir: sualine cevab veriyorum: • * • « Derdli hemşerilerim, mustarib lanmış, bunu müteakıb çahnan Şopen'in 1938 yıh ikindteşrinin onuncu € Saat tam dört! Saat kaç ? matem havası, büyük bir huşu içinde dinperşembe günü, Türk dünyasınm, Türk yurddaşlanm, Evet, sesimin bütün kuvvetüe HayfcTürkü zalimlerden, beşeriyeti zulmet lenmiştir. Müteakıben Şişli Halk Partisi Bu son vecizenin üzerinden, Türk tatarihinin kara günüdür. Bugün, bütün nyonım. Çünkü, Türkün, senin aziz hâistanbul, bütün Türkiye sonu gelmiyecek ten kurtaran, millet yaratan, âlem yaşa Başkanı Raif Güner mikrofon önüne ge rihinin, gözyaşlarile, feryadlarla dolu e tıran karşısmdaki bu tesanüdünde, ben, lîm bir dönüm noktası geçti. Bugün babir kedere sanldı. On sekiz milyon, en tan Atatürk kaderin zulmüne uğradı, öl lerek, Atatürkün gaibiyetinden dolayı dusual şeklindeki son vecizenin cevabını hıtsız ayın yirmi birinci günü. Saat yadü. 10 gündenberi yeryüzü bir mahşer, yulan acıyı, Onun memleketi kurtarmak okudum, Atam. büyük matemini yaşamağa başladı.^ beşerin şuuru durmuş, güne|in yüzü sol için yaptığı kahramanlıklan tebarüz etti rim. Şimdi seni, al bir bayrağa sanlı muHAMDİ VAROĞLÜ Bu kara gunde misli görülmemiş bir kaddes bir emanet halinde, gözyaşlanmuş, derdimiz, ufuklarda çakan bir şim ren bir hitabede bulunmuştur. zelzele koptu, dünya, yerinden oynadı, şek olmuş: Atatürk öhnüş... Raif Günerden sonra Şişli Belediyesi Onun yarathğı eserlerin kıymetini anlat tiler. 7 yaşındaki Güneri Oktar da «Bübaşı göklere ulaşmış koskoca bir dağ Atatürk! Büyük insan, doymak bilmi namma Nahiye Müdürü Kamel Dağdeçöktü, benzeri bulunmıyan yüce bir kalb mış, onlan korumanm en büyük vazifemiz tiin dünya ağlıyor» isimli manzumeyi oyen haris ve obur ecel sana da nihayet viren söz almış, Atatürkün Büyük Esesustu.» olduğunu da Hâve ederek mıtkunu şü soz kudu. Bunu müteakıb, Büyük Atanın kıydı. rini, yaratbğı inkılâblan anarak Ona kar lerle bitirmiştir: gencliğe yapbğı son hitabe tekrarlanda. Meliha Avni Sözen, gozyaşlan arasmYaslı arkadaşlar! Hayatın tezahürü şı olan bağlılığımızın ebediliğini teyid etda dinlenen heyecanlı hitabesini, şu söz« Türk milletinin istikbali için en 6aat 16 da verilen (dikkat) isareti üzehareket ve eserdir. Hayabnı feda eden miştir. lerle bitirmiştir: büyük dileğimiz, onlan yetiştiren anala rine herkes olduğu yerde Büyük ölöye Atacığımın bırakbğı harekete bakın, esere Yedek Subay okulu talebelerinden nn, onlan bize veren Türk milletinin ya tazim resmini ifa etti ve 6 meş'ale ates,« Müsterih uyu! Müsterih ol! Bilî bakın da söyleyin: Ata ölmedi. Hamdi Eğemen de çok heyecanlı bir nunn bize yeni Mustafa Kemaller ve yeni lenerek Atatürk büstü önünden geçildi. yoruz, inanıyoruz ki yükseliş yoludur her Atam! Bugün bu saatte uzun bir yol tuk söylemiştir. lsmet înönüler yetiştirmesidir. Eminönü Halkevinde açtığm yol. culuğa çıkbn. Hedefin ebedidir. ölümGenc asker ezcümle demiştir ki: Atatürkün şeref verdiği Türk milletiBu inan, içîmizin ateşidir. Bu inanla, den kurtardığın milletin, ebediyet yolunŞehrimizdeki Halkevlerinde yapılan « Biz yaşıyoruz Atam... Sen bizim nin asil kanmda bu kudreti aramak ve matem tezahürah da çok ulvî olmuştur. bu inanı saran senin aşkmla, senin yolun da elbet seni takib edecektir. Binlerce, yüz herbirimizin halbinde, bütün bir millet olada, senin uyanık bekçileriniz. binlerce sene sonra gözlerini açsan yan:n rak yaşıyorsun. 17 milyon Türk 170 mil varlığına inanmak bizim hakkımızdır.» Bu arada Eminönü Halkevi binası sabah Tekrar ediyorum: Hep ayaktayız. da Türk milletini bulacaksın. Ahmed Halid Yaşaroğlu, saat dörde saat on birden itibaren mektebli gencler yon Türk olduğu gün de, o günün genci Müsterih ol! Müsterih uyu!» iki dakika kala halkı and içmeğe davet v« her sımfa mensub halkla dolmağa Mecnunun Leylâya, Ferhadm Şirine, yetnin sözleri haykıracak. Meliha Avni Sözenden sonra, Istan canm canana taphğı gibi şiddetli bir aşketmiş, binlerce insan hep birden şu andı başladı. Bu kalabalık arasmda VaK ve Dinle... Dinle... Yaratbğm memlekebul Halkevleri namma Naki Tezel, on la sevdiğimiz, saydığımız, gözümüz gibi Belediye Reisi Muhiddin üstündağ da tin havası kulaklarına ne getirecek dinle: içmişlerdir: dan sonra da İstiklâl lisesi talebesinden kıskandığmız Atatürk, manevî hayabn İstiklâl marşı söyliyeceğiz.» «Biz Atatürk milleti, Atasının bulunuyordu. Merasim tam saat 11,45 Behçet Derman söz alarak nutuklannı edediliğine abhrken bize zengin bir desBunun üzerine binlerce subay namzebıraktığı essiz mirasa, Onun Cum te İstiklâl marşile başladı. Ayakta hür okudular. Daha sonra Agâh Sım Le tan bırakb; bu destan, bize medeniyet ildi vakur bir eda ile İstiklâl marşmı söyhuriyetine, O n u n inkılâblanna, metle dinlenen îstiklâl marşmdan sonra vend kürsüye gelerek, Sarayburnunu dol ham ediyor. lemiş, müteakıben hatib sözlerini şöyle Onun kudretli ve kuvvetli rejimi Halkevi reisi Agâh Sırn bir nutuk irad duran binlerce kişinin birlikte tekrarladıKalk Atam kalk, milletine bak! Bir bitirmiştir: ne d a i m a sadık, toprağına kanı etti. ğı şu and suretini okudu: kalb gibi çarpıyor, bir göz gibi ağlıyor. Sen, muhakkak bizden aynldığını Bunu mijteakıb genclik namına kürsümızı, istiklâline canımızı verme«Burada Büyük ve Ebedî ö n Atanın eseri olan Cumhuriyet, başımı sanıyorsun. Ne yazık! Biz de ağhyoruz. ğe, şerefimiz, namusumuz ve ye gelen Naki Tezel de Ulu Şef Ata derimiz Atatürkün heykeli altın zın tacı, mezarımızm taşı olacakbr.» de ağlıyorsun!..» Türklüğümüz n a m ı n a bu anıtın türkün gencliğe hitabesini okudu ve orada toplanan bizler, Cumhuriyete, Beyoğlu Halkevi namna kürsüye geGene Yedek Subay okulundan Hayri önünde söz verip and içiyoruz.» da bulunanlan aziz ölünün habrasmı inkılâblara, rejime sadık kalaca len Osman Sipahi de Büyük Atanın e Engin, Onun asra sığan kısa ömrünün, An içme merasüni, tam dörtte düdük takdis maksadik üç dakika sükuta davet ğımıza; vatanın toprağı için ka bedî hatırasını andıktan sonra: tarihlere sığmıyan destanlarla şahikalaşler ötmeğe başlarken sona ermiş, üç daki etti. « Beni bağışla Büyük Atam, dedi, ığını söyliyerek demiştir ki: nımızı, istiklâli için canımızı feka sükut edilmiştir. Bu dakikadan sonfa Konyada da etmekten çekinmiyeceğimize sen ölmedin, onu biliyoruz. Fakat ara « Ey top arabası! Asker Başbuğu, serefimiz ve n a m u ı u m u z üzeri mızdan ebediyen aynldın, onu da bili m canlı melodilerle ebediyete götürdün. alb meş'ale yakılmış, geçid resmi yapılKonya (Hususî) Aziz Kurtancı yoruz. ne söz verip a n d içiyoruz.» Ardından kuvvet ve kudretin timsali, mışbr. Atatürkün matem töreni bugün gözyaşBu aynlık günlerinde yalnız gözyaş Türk milletmin, Türk Cumhuriyetinin ruBundan sonra, abidenin etrafma ko lan arasmda on binlerce yurddaşın ijti Halkevlcrinde nulan altı meş'ale yakıldı, heykel öniin lannın söylemesi lâzsn gelirdi; gene de hu, şerefli ordu, yüksek ve eğilmez başmı rakile heykel meydanmda yapıldı. Şehir öyledir. yalnız Atasma eğerek saygılannı sunuden, en önde Beldiye, Parti, ve Hal ütkudarda dahilmde bütün dükkânlar, gazinolar kaSenin içm dökülen gözyaşlan başka yor.» kevleri, arkada talebe ve halk olmak Üsküdardaki millî matem roerasimi, panmış ve Ulu Önderin aziz habrasına gözyaşlanna benzemez. Senin ölümüne Hayri Engin, Atamızm büyük hiz üzere, bir resmi geçid yapılarak hazin ihyalnız dünya değil, yalnız insanlar de metlerini bir kere daha andıktan sonra sabah saat 11,45 te Parti ve Halkevi hürmeten Konya baştan başa sonsuz bir tifale son verildi. ğil, denizler, bütün gökler, bütün küreler Onun lsmet Inönü gibi bir millî kahra kurağı önünde, saat 14 te de bütün Us mateme bürünmüştür. Saat 14 te İstiklâl Taksimde ağlıyor. Bu kadar büyük bir acıya nasd man bırakmasmdan dolayı bahtiyar oldu küdarhlann iştirakile Iskele meydanmda marşile merasime başlanmış, matem ha Atatürkün ebedî habrasmı anmak ve tahammül ettiğimize şaşıyorum! vasmdan sonra söylenen nutuk ve hitabeyapıldı. ğumuzu şükranla anmışbr. eserine and içmek için dün Taksim meyFakat bize az mı yaşamak kudreti Merasime İstiklâl marşile başlandı. lerle Ebedî Şefin habralan taziz edil Hayri Enginden sonra Şişli Hallevi danı da on binlerce Istanbullu ile dolu verdin? Az m« lâyık bir istikbal hazırla Başkanı Ahmed Halid bir nutuk irad et Şopen'in matem marşı çakndıktan sonra miştir. Müteakıben hep bir ağızdan ülküidi. Büyük ölü Ankarada ebedî istira dın? miştir. Hatib, Türk tarihinin değil, cihan Parti üyelerinden Ayni Oktar, tarih öğ ye ve Atatürke bağhlık yemini yapıhnış, Geçen hergün senin büyüMüğünün tarihinin bile kaydetmediği en büyük bir retmenlerinden Cemal Yener, Reşad saan 16 da büyük bir ihtiram ile 3 dakihatgâhına konulurken genc, ihtiyar, kadın, <rkek, tek bir dimağ halinde Onu yeni bir görünüsü, geçen her yıl senin acı karşısında bulunulduğunu söyliyerek Kaynar Ebedî Şefin haüralannı yadet ka sükut edilmiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle