Katalog

CUMHURİYET 17 İkinciteşrin 1938 İstanbul asilye birinci hukuk mahkemesinden: M. Rasih Baraz tarafından Feneryolunda Bağdad caddesinde 186 No. lı evde Ahmed Ragıb aleyhine açmış olduğu men'i müdahale davasmda M. aleyhe gönderılen dava arzuhaline mübaşir tarafından verilen şerhte Ahmed Ragıbm Kibrit İnhisar müfettişi olup Anadoluya gittiği ve avdet zamanı meçhul bulun duğundan tebliğsiz geri çevrilmiş olduğundan M. aleyhin ıkametgâhı meçhul olması anlaşılmış olduğundan ilânat icrasma ve muhakemenin 26/12/938 pazartesi saat 14 te mahkemeye gelmeniz ve gelmediğiniz takdirde muhakemenin gıyaben icra edileceği ılân olunur. Celâl Bayar hükumeti Meclis huzurunda Macar kabinesi niçin istifa etti? Peşte hükumetinin haricî Budapeşte 16 (a.a.) Siyasî mahfiller Imredı kabinesınde yapılan değı şikliğin Viyana hakemliğınden sonra ilhak edılen mmtakalar meselesile alâka dar olduğunu beyan etmektedirler. Kabine, usule uygun bir şekilde ve hükumetin itimad meselesini ileri sıirmesini icab ettiren büyük bir siyasî hâd'se neticesinde istifa etmistir. İmredi'rıin tekrar yeni hükumeti teskile memur edılmesi, ictimaî ıslahat programınm tatbikı ve yeni ilhak edilen araziye aıd meselelenn halli hususunda yeni kabinenin Naib Hortı'nın müzaheretıne mazhar olacağına bir delil addedılmektedir. Nazırlardan bazılarının ıstifası, siyasî mahfillerin kanaatine göre, derpiş edilen ıslahatın tatbikı hususunda ortaya çıkan noktai nazar ihtilâflanna atfedilmeüdir. Baikanlararası turizm kongresi dün toplandı Kongre, müzakereye başlamadan evvel Türk milletinin büyük matemine iştirak ederek bir dakika sükut etti Atina, 16 (a.a.) Atina ajansı bildıriyor: Dün saat 1 1 de Matbuat ve Turizm Sekreter Muavinliği binasında Balkanlar arası Turizm Konferansımn mesaisi başlam'ştır. Acılma nutkunu Matbuat ve Turizm Sekreteri Nicoludis irad etmistir. Mumaileyh şöyle demiştir: « Mesainıze baslıyacağınız şu dakikada size çok büyük bir memnuniyetle safa geldıniz temennısinde bulunuyorum. Turizm daimî komitesi, hali hazırda dünyanın geçirmekte olduğu müşkülât esnasında yalnız yarımadamızda tam bir kardeşlik hüküm sürmekte olduğunu hissetmeği değil, ayni zamanda sulh mesaisine maniasız olarak vakfı nefsetmemizi mütnkün kılan Balkan Antantımızın çarklarından biridir. Bu mesai arasında bilhassa komitenize terettüb eden bir vazife vardır ve bu vazifenin ehemmiyetine ne kadar fazla işaret edilse azdır. Filvaki antantımızın cok asîl otan diğer müesseselerin yanında bizim komitemizin gayesi, âcil bir temas ile Antantın dört milletini yekdiğerine tanıtmak işini ileri götürmektir. Binaenaleyh komitenin gayesi, iktısadî çerçeve haricine çıkmakta ve ahlâkî sahada büyük bir ehemmiyet almaktadır. Zira memleketlerimizde turizm cereyanlan ihdas etmek biraz da memleketlerimizin hissiyatmı tensik etmek demektir. Bu sebebden dolayı ve vazifeniz memleketlerinizi dünyaya daha iyi tanıtmak olduğundan komitenizin mesaisi alâkay: ceibetmektedir ve imkân husulü takdirinde mesainizin inkişafını teshil etmeğe çalışacağım. Müzakerelerinize başlamadan evvel hatırıma glen birşeyi söylmek istiyorum. Sizler, yanılmıyorsam yalnız Türk kardeşlerimizi değil, dört Balkan milletini mateme garketmiş olan elemli hâdiseden sonra ilk Balkanlılar içtimaını akdetmiş bulunuyorsunuz. Bu dakikada Reis Atatürkün dâhi şahsiyetini, o Büyük Şefin hâtırasım düşünüyorum. Onun memleketine yaptığı şeyleri, onun Balkan Antantı için yaptığı şeyleri şimdi burada söylemenin zamanı değildir. Fakat şöhretşiar Ölünün hâtırasım tebcil için bir dakika sükut etmek hususunda benimle müttefik olduğunuza eminim.» Bir dakika sükuttan sonra konferans mesaisine başlamıştır. IIIIUmillHiıiMMiıt.ı , [Başmakaleden devam} Fransız • Alman yakınlaşması Alman sefiri Fransız v Har?cî e Na7irile görüştü Paris 16 (a.a.) Almanya sefiıi von Weizaeke'nin dün Bonnet'yi *iya reti bir nezaket ziyareti idi.. Sefir von Rath'ın cenaze merasıminde yapıUn ihtiraTidan dolayı Bojınet'ye teşekkür etmVir. Bu mü'âkat FrançoisPancet'nin Al manyaya hareketinden evvel mumaileyhle Hit'er arasında yapılan mülâkattan sonra ba=lıyan Fransız Alman görüşrr;l?rin n baricinde kalmıştır. Mülâkat en^'nda vazıvettekı gergınlığın izalesı ir'n A'nnanva tarafından izhar edilen ar7 J ~n ba^sedılmış olması da muhtemeldFrana tarafından müsaid bir şekilde k" 1 ' r 'anin bu a r zu ı'e bırlıkte ıkı memHet arasında husule gelmesi muhtemel br an''":manın esas hatları da oldukca Yııt tpİfiMp riîilmıs nlabılır. Ger Londra görüşmeleri Kral Jorj, Romanya Kralına nişan verdi Müstemleke isi Fransa hiçbir fedakârlıkta bulunmıyacak j 7 al e ederek mevcud hudud'arın ^l,ıl^n garanti edılmesini ve ihtil⣠; ı<=t = )rede bulunulmasını temin J böyle bir anlasmava Fransa e~" ta^n^nn kıvmet veriimektedir. M?sırm bes senelik millî müdafaası Kahire 16 (a a.) Mısır hükumeti tarafından tanzim edilen beş senelik millî müdafaa plânında ihtiyat kıt'alarınm çoğaltılması ve kıt'alarm mevcudünün plân tamamlandığı zaman 200,000 kişiye çıkarılması derpiş edildiğı bildirilmektedir. Bu miktara eyaletlerdeki polisler de dahıldır. Plânda bundan başka Kahirede bir harb malzemesi fabrikasmm kurulması da derpiş edilmektedir. Lord Perth itimadnamesini verdi Roma 16 (a.a.) Bu sabah saat 11 de Ingıliz sefiri Lord Perth, Chıgı sarayında Kont Ciano'ya itimadnamesini tevdi etmistir. ( Kısa haberler * KOVNO 16 Reis, Smentoua tekrar Intihabı dolayısile 1935 senesinde cereyan eden Menmannsass davasmda mahkum edilen 70 kişiye vatandaşlık haklannı iade etmistir. Paris 16 (a.a.) Daladye, bu saLondra,, 16 (a.a.) Kral George bah meb'usan meclisi müstemlekât encü Kral Carol'a dizbağı nişanmı ve Prens Mıchel'e Royal Vıctorian Order'ın bü meni reisi muavini Taittinger'i kabul et miş ve mumaileyh Başvekile müstemlekât yük salibini ihda etmistir. encümeninin dünkü görüşmeleri hakkında Belgrad 16 (a.a.) Akşam gazemalumat vermiş ve bu encümenin müstem teleri Romanya Kral: Carol'ün Londralekât meselesi hakkında bilhassa Hıtler'in ya muvasalatına aid haberlere sahifcle nutkundan sonra Başvekili dinlemek hu rinde geniş bir yer ayırmaktadırlar. Rosusundaki arzularını bildirmiştir. manya hükümdarını samimiyetle selâmlıBaşvekâlet bu mesele hakkında bugün yan bütün İngiliz matbuatı Kralın Lonsaat 16 da aşağıdaki tebliği nesretmiştir: dr«*yı Ljjdichnc hueuat oır cncmmıycl at«Hükumet, müstemlekeler meselesi fetmektedir. " Diğer cihetten gazeteler Köse lvan^f hakkındaki noktai nazarını bildirmek için hükumetinin yeniden teşkiline dair tafsi bu hususta yapılmakta olan mücadeleleri lât vermekte ve yeni kararnamelerin beklememiştir. Hükumet, yapılacak her Fransada bıraktığı intıbadan bahsetmek türlü tecavüze karşı koyacağmı ve Cihan Harbinden sonra tespit edilmiş olan şek tedirler. bu muhafaza edeceYeni Zelânda hava kuvvet lindebeyanimparatorluğu noktada hiçbir feğini etmistir. Bu lerini artırıyor ragatte bulunulması derpiş edilmiş değil Londra 16 (a.a.) Taymis gazetesi dir. Hükumet, müstemlekeler meselesinin nın Wellington'dan öğrendığine göre, yakında Ingilizlerle Fransızlar arasında Yeni Zelânda hükumeti, tayyare kuv yapılacak müzakerelerde mevzuu bah vetlerini sistematik surette artırmak ni sedileceğine dair olan haberleri yeniden yetindedir. tekzib eder. Millî Müdafaa Nazırı Jones, İngiltere Kredi Fonsiye tahvilleri hükumetile 250 tayyare satın almak için müzakerelerde bulunmaktadır. çekildi Kahire 16 (a.a.) Yüzde 3 faizli ve 714 Arab tevkif edildi ıkramiyeli Mısır Kredi Fonsiye tahvilKudüs 16 (a a ) İngilizlerın Galile lerinin dünkü çekilişinde: mıntakasındaki askerî hareketlerine da1903 senesi tahvillerinden 671912 nuir alman haberlere nazaran bu mmta mara 50.000, kada 714 Arab tevkif edümiştir. Tah 1911 senesi tahvillerinden 320355 nurikâtçılarla münasebetleri olmakla it mara 50,000 frank ikramiye kazanmışham edilen 43 Arab hakkında tevkif lardır. müzekkeresi ısdar edilrrrştir. Polonva Çek anlaşması Nablus yakınında iki Arab maktul Prag 16 (a.a.) Polonya ve Çekoslobulunmuştur. vak murahhas heyetlerinin reisleri îmtihan tehir edildi Olza Silezyasımn Polonyaya ilhakı neAnkara 16 (a.a.) 21 ikinciteşrinde ticesinde çıkmış olan bazı posta ihtilâfyapılacak olan hariciye imtiham 5 ilk lannı halleden bir anlaşma imza et kânuna talik edilmiştır. mislerdir. tün avucunun içine almış, yavaş yavaş sı J kıyordu. Gözlerini gözüme dikti. Uzun uzun baktı; ne tatlı bir bakış!. Öyle ki, kendi kendimden saklayacak değilim ya, derinden derine bir çarpıntı duymaktan kendimi alamadım... Ne de olsa, yabancı bir erkekle böyle uzun uzun, göz göze kalmak beni korkuttu. Başıcnı eğdim: Biraz da siz kendinize baksamza. dedim. Bugünlerde ne kadar sarsıldmız. Üstelik geceli gündüzlü çalışıyorsunuz da... Bir yandan üzüntü, bir yandan yorgunluk, sonra hasta olacaksınız... Ara yerde elimi de çektim; onun avucundan kurtardım. Gene o aralık Şükrü Paşa, uzaktan bizi görmüş, yanımıza doğru geliyordu. Haşmet ona baktı. Aynlmağa hazırlandı. Acı acı gülümsedi: Sizin yanınızda biraz kendimi unutur gibi oluyorum; biraz olsun yaşadığımı anlıyorum. Yazık ki, bunu bile çok görenler eksik değil! • Nedir bu, başıma gelenler?. Şükrü Paşa onu, o da Şükrü Paşayı kibkanıyor!. Duyanlar da aramızda birşey var, sanacak... Birisi yaşlı başlı bir adam, öteki de daha dün nişanlısınm arkasından ken tavsiye edeceği sualine cevaben tereddüdtraş süz ve biricik isim olarak Celâl Bıyar biçaklan adını söylemiş olduğunu da yazmıştık. ve J I L E T Yeni Cumhur Reisi yeni hükumetin kutraş makinerulmasmı da Celâl Bayara tevdi buyurleri iki ayrı parmakla kendisi hakkındaki eski itimadlarıçadır. Bunlar nın devamını teyid etmiş oldular. İDİ )irleşmeyince Bu suretle tezahür eden asıl hakikat ise mükemmeliyet şudur: Atatürk Türkiyesinde şimdi artık 1 temin olunaKemalizm umumî unvanı altında toksif maz " edilmek lâzım gelen Cumhuriyet Halk Partisi prensiplerini yürütmek için AtaGerede Hukuk Hâkimliğinden : türkün bir iki diye sayılıp yetivermiyecek Yeniçağa Kemaller köyünden Müezkadar çok arkadaşları vardır. Atatürk zin oğlu Mehmed Sezerle ayni köyden Türkiyesinde bayrakla elden ele dolaşakansı Ayşe aleyhine açılan boşanma darak, nesilden nesle hep yükseklerden aşavasında: Müddeaaleyh Ayşe tebligata Osmanh Bankası rak ve hükumette olanlar diğer bürün arrağmen duruşmaya gelmediğinden gıİLÂN yab kararı tebliğine karar ver:lmiş ve kadaşlarınm muzaheretine dayanarak bu Ulu Önder Atatürkün cenaze töreni duruşma 30/11/938 çarşamba gününe vazifelerin sonsuz bir devamla ve tam bir mükemmeliyetle ifa edilip gittiği görüle ve büyük mdlî matem dolayısile Os bırakılmış olduğundan yevmi mezkurmanlı Bankasının Galata, Yenicami ve da Gerede Asliye Hukuk Mahkemesincektir. de hazır bulunmanız, aksi takdirde muCumhuriyet Halk Partisi, dediğ'miz Beyoğlundaki gişeleri 19 sonteşrin cuhakemeye gıyabınızda bakılacağından gı gibi, Kemalizm prensiplerini kendisinde martesi ve 21 sonteşrin pazartesi gün yab kararı tebliğ makamına kaim olteksif eden memleketşümul bir müessese leri kapalı olacaktır. mak üzere ilân olunur. (12068) dir ki Atatürkün bize başlıca yadigândır. Buna göre Cumhuriyet Halk Partisi hükumetleri Türkiye Büyük Millet Meclisile beraber bütün memleket ve milletin muhabbet ve muzaheretine istinad etmeği dün olduğu gibi, bugün de, yarın da kend.lerine en başlı şiar edineceklerdir. Buraya kadar geçen senedenberi devam etmiş bir vaziyetin en samimî çehresile vuzuh ve sarahatini ifade ehniş oluyoruz. Yeni Cumhur Reisimizden aldığ' vazifeyi ifa ederek yeni hükumetini teşkil etmiş olan Celâl Bayar dün Türkiye Büyük Millet Meclisi huzuruna gelerek, Büyük Meclisçe zaten malum bu'unan yeni kabinesinin mesai programını ve siyasetini izah etmiş ve hususî kısmımızda görüleceği veçhile yüksek Meclis tarafından tam bir itimad ve emniyetle tcyid ve takviye olunmuştur. Her ikisi Cumhuriyet Halk Partisinin şefleri olan îsmet Inönü de, Celâl Bayar da memlekette siyaset ve icraatlari'.e hepimizin pek iyi bildiğimiz devlet adamlanmız olmaları hasebile onların naçıl vukuf ve salâhiyetle, ve ne yorulmaz bir memleket ve muvaffakiyet aşkile çalışacaklarını da kezalik biz bütün Türk milleti hep ve pek iyi biliriz. Bununla beraber bu programların her vesile ile umumun ıttıla ve itimadına arzı pek çok sebeblerle çok iyidir. Bu sayede kendi halkımız memleket işlerimizi hakikatile bilerek takibe imkân bulur, ve haricî "siyasetimiz üzerinde de diğer dünya memleketleri tenevvür etmiş olur. Hususile Atatürkün aramızdan ve dünyadan çekilip gitmesi büyük hâdisesinin ferdasında vaziyetin bu ifadesi nekadar yerinde olduğunu U7unboylu izaha hacet bile yoktur. Büyük matemin yasile mahzun bütün memleket ve millet şimdi hatırası ebediyet için aramızda saklanacak Büyük Şefin büyük eseri olan inkılâbcı, milliyetçi ve cumhuriyetçi Türkiyemizin en kif&yetli ellerde ayni kudret ve gayretlerle terakki ve medeniyet yollannda yükselmekte devam edeceğini tekrar öğrenmiş olduğu gibi haricî âlem ve bilhassa dostlarımız da Çocuklarınıza yediriniz. En yllksek evsafa mallk ahdine sadık, sulha âşık ve hususile dostolduğu gibi luklarına kat'ivetle vefakâr Türkiyenin dün olduğu gibi bugün de, yarın da ayni samimiyet ve ciddiyetle malum yollarında yürüyüp gitmekten bir an bile sasmaz vazivette olduğunu eörmekten elbette pek cok memnun olacaklardır. Mesaisinde veni Cumhur Rei'imizden itibarile dilnyada mevcud çocuk gıdalarının en mUkemmelidir. o'dueu kadar Türkiye Büvük Millet Meclisinden dahi azamî emniyet ve muzaherete mazhar yeni Celâl Bayar hiikumetine devlet i«lerirnizde sonsuz muvaffakiyetler temenni ederiz. Karışık ve nasıl yapıldığı belli olmıyan bayat çocuk gıdalarile yavrunuzun sıhhatini tehlikeye koyarsımz. Allahın yarattığı gibi saf ve tabiî hububattan yapılmış Hasan özlü unlarını Vitamin Kalori Gıda YUNUS NADI Pirinc, Yulaf, Mercimek, Buğday, İrmik, Patates, Mısır, Türlii, Bezelya, Badem, I Çavdar Özü Unlarını Çocuklarınıza Yediriniz. I bunun bıyıklarına pek bayıhyorum... Açıkçası züppe diyeceksiniz değil mi?... Ta kendisi... Hiç de değil!... Züppeye benziyen nesi var, bıyıkları mı?... Başka ne yapıyor?. Daha dün efendisi zehirlendi, arkasından da nişanhsı öldü. Artık ne yapacak?.. Göğsüne çiçek takıp da piyasaya çıkacak değil ya, bu kadanndan elbet utanır... Fakat herkesin önünde Feriha için kendini denize atmağa kalkarken bir yandan da size karşı bu kadar sokulmağa yeltenmesi züppelik değildir de nedir?... Hah şöyle, bizim yanyana gelip iki çift lâkırdı etmemizi çekemiyorsunuz, açıkçası bu, işte... Hiç de değil, neden çekemiyeyim?. Ben sizi bilmez miyim?. Kendilerini sinema artistlerine benzetmeyi bir marifet sanan böyle süprüntülere kapılacak kadar zevksiz değilsiniz ya... Vay, vay, vay... Ne acı sözler bulup söylüyorsunuz!... Dost acı söyler, demezler mi?. Her ne ise, bakalım siz neler öğrendiniz, bir de onları anlatınız!... Bugün topladığım haberler pek çok değil amma içlerinden bir tanesi hiç de yabana atılmağa gelmez. Ne imiş, bakayım?. Demin siz Bedriye Satvetin kamarasına gittiğiniz zaman ben de Fehminin yanına döndüm. Ferihanın nasıl öldüğünü kurcaladıkça altından neler çıkıyor bilseniz... Işin ucu, şimdi de size dokunuyor!. Buna ne buyruluyor?. Bana mı?.. Neden?. Dün geceki maskaralık yüzünden mi?.. t Hayır, bu daha eski... Ferihayı de nize attıkları gün... Ara yerde sizin de adınız geçiyor!... Ne söylüyorsunuz, Allah aşkına?. Nasıl olur?. O gece ben Haşmetle salonda oturuyordum. Siz de gözünüzle gördünüz !... Ben de, onu denize siz attınız demiyorum. Bir kadını küpeştelerin üzerinden aşırıp denize atmak, siz yapıda bir gene kızın elinden gelmez. Bundan yana hiç kimse sizden şüphe edemez. Yalnız o gece, kızcağız ölmeden önce sizi aramak, işte burası herkesi düşündürüyor!. Beni mi aramış?... (Arkası var) Tefrika No.45 Hajoıet, bunları söylerken elimi tuttu.! Çekmek, kurtarmak istedim; bırakmadı. Nişanlısı öldükten sonra bugün ıik defa cnu biraz canlanmış, kendine gelmiş görüycrurp. Didaklarında belli belirsiz, fakat pek se\knli, pek sıcak bir gülüş var. Bu kadarcik bir neş'eyi ona çok görmek, bir az da katıyüreklilik olacak. Kırmak ister' n. Yalnız lâkırdıyı değiştirmiş olrhak icin: Nedense, dedim, siz Şükrü Paşayı pek o kadar sevmiyorsunuz!... Sevecek, sevmiyecek ne* var ki... Yalnız, dün gece öîünün kapalı olduğu bölmede, hiç ses çıkarmadan birden bire karşınıza çıkması, bana değil, herkese garib wörünür. Sakın bu da bir tuzak olma Nakleden: KEMAL RAGIB sın, diye korkuyorum. Bence Şükrü Paşa çok kibar bir adam... Ondan hiç bir kötülük ummam!.. Haşmet, sanki beni incitmek istemiyormuş gibi, hemen değişti : Ben de birşey söylemedim, dedi. Zaten pek o kadar yakmdan tanımam bile... İşlerimiz dolayısile, şöyle adını duyardım. Zavallı Hacı Hüsameddin Efendi bile ondan çekinirdi. Cin gibi akıllı bir adam, derdi. Bir de Ferihanın başına gelenleri düşündükçe artık kendi gölgemden bile korkuyorum, hiç kıir.seye inanamıyorum. Size de onun için, aman kendinizi kollayınız, ayağınızı denk alınız, diyorum, işte bu... Haşmet bunlan söylerken elimi büsbü dıni denize atmağa kalkıyordu!... Erkekler böyle işte... Tevekkeli demiyorlar, onların hiç birıne inan olmazmış!... Şükrü Paşa, yanıma gelir gelmez, ilk lâkırdısı: Gene bu karanfil zade narcın beyle ne konuşuyordunuz?... diye takılmak oldu. Neler anlatıyordu size?... Güldüm: Sizi çekiştiriyorduk!... Yalan da değildir, haniya... Neden?.. Siz ondan hoşlanmıyorsunuz amma Haşmet, ne zaman sizin lâkırdınız açılacak olsa, hürmetten başka hiçbir şey söylemiyor. Hiç inanmam... Oyle bile olsa, o da kendine göre bir kurnazlık!... Ne gibi kurnazlık olabilir?... Ne kazancı var?... Ne bileyim ben?... Bilmediğim için sinirleniyorum ya... Bana kalırsa haksızlık ediyorsu nuz. Nesi var?.. Nesini gördünüz şimdiye kadar?... Hiç de öyle sizin dediğiniz gibi... Neydi bakay:m, ne diyordunuz?.. Karanfil zade narçm bey'... Amma diyeceksiniz ki Karanfil zadeler bizım zamanımızda idi. Doğru, şimdikiler sinema artistlerinin birer kalp taklidi!.. Hele