08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 17 İkincitesrin 1938 TARİHDE BİJyüK DENİZ Tefrika No. 1O MUHAREBELERi Nakleden: ABtDİN DAVER ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Antalyanın kış mahsulleri Etrüskün sür'ati Dış pazarlara şimdiden portakal sevkine başlandı Antalya (Hususî) Bu yıl Antalya ve havalisindeki meyva ve sebze re koltesi geçen yıllara nazaran daha mem nuniyetbahş bir haldedir. Şimdiki halde portakal ve limon istiyen iç ve dış pazarlara ufak mikyasta olsa dahi mahsul sevkine başlanmıştır. Şehrimizde alâkadar makamlarca yapılan tetkikler neticesinde meyva ve sebze standardizasyonuna lü zum görülmüştür. Dış pazarlarda iki senedenberi portakal ve limonlarımıza rağbet gösteren müşteriler arasında en önünde Almanya gelmektedir. Almanya iki senedenberi sadece Antalya portakalı almakta ısrar etmiş, bu sene de alâkadar ihracatçılarla temasa geçmiştir. İktısad ve Ziraat Vekâletleri Antalya narenciye mahsullerinin daha iyi bir kalitede yetiş tirilmesini temin maksadile bazı ciddî tedbirler almağa başlamıştır. Bu maksadla vücude getirilmiş olan narenciye nümune fidanlığı yerli fidanların ıslahı hususunda bahçıvanların istifadesine arzedilmiş olan en faydalı «bir ıslah istasyonudur.» 5 senedenberi tek çekirdekli Yafa cinsi portakal yetişirmeğe çalışan Antalya narenciyecileri henüz bu birinci sınıf kalitedeki mahsullerini dış pazarlara sevkede memektedirler. Çünkü bu cins portakallann hem yetiştirilmesi zor, hem de fidanları henüz çok değildir. Fakat portakal mahsullerinin ıslahı işile alâkadar olan makamlar tek çekirdekli Yafa nev'inin çoğaltılması hususunda icab eden tedbirleri almışlardır. Antalyanın kazası olan Alanyada halkın dörtte üçü portakal, limon ve mandalin yetiştirmekle maişetini temin etmektedir. Birinci derecede naren ciye mahsulleri yetiştiren Dörtyol ve Adanadan evvel turfanda mahsul veren yer Alanyadır. Ziraat V^kâleti diğer mmtakalardan bir ay evvel mahsul veren bu ufak, fakat ehemmiyetli kaza merkezine cab eden alâkayı gösterdiği takdirde Akdeniz memleketleri içinde turfanda meyva yetiştimıekte birinciliği ihraz eden bu memleket, iktısadî hayatımızda mühim rol oynıyabilir. Modern bir kış şehri ol mağa namzed olan Antalya, muz, portakal, mandalin, limon, hurma gibi mahsulerile tam bir Akdeniz karakteri arzeder. Antalya, sayılan 40 a yakm şelâlelerie de bir endüstri merkezi olmağa müsaddir. Bu cümleden olmak üzere Manavat şelâlesi için rapor veren bir Alman mütehassıs heyeti bu suyun Antalyadan Konyaya kadar uzatılacak olan bir elekrikli şimendifer hattını idare edecek kuvette olduğunu bildirmiştir. Hükumetin dikkat nazarı, bu boş yere akan kuvvetli ulara çevrildiği takdirde Antalya ve havalisi en geniş ölçüde medeniyet ve konora kavuşmuş olacaktır. Aksiom Antuvan ile Kleopatra'mn ordusu bir milletler halitası idi Geminin Almanyaya gönderileceği şayiası asılsızdır Denizbankın orta tip vapurlarmdan olan Etrüskün süratinde bariz bir azalma olduğunu evvelce yazmış ve vapurda yapılan bazı küçük tadilâttan sonra Mersine yeniden bir sefere çıktığını ve fen heyetinin de vaziyetı yakmdan görmek üzere vapurda bulunduğunu yaz mıştık. Dün, bir sabah gazetesi Etrüskün muvazenesinin bozuk olduğunu ve vapu run mühim tadilât yapılmak için Al manyaya gönderileceğini yazıyordu Bu hususta Denizbank tarafından şu malumat verilmiştir: tMersine yaptığı ilk ve ikinci sefer lerinde vasatî 10 milden fazla sefer süratile seyredemiyen Etrüsk vapuru ha len yapmakta olduğu üçüncü seferin den evvel Istinye fabrikasına çekilerek Denizbank fen heyetince muayene olunmuş ve geminin yanm yükle 13,5 ve tam yükle 12 mil olan mukavele süratleri Almanyadaki tecrübelerde faz lasile elde edildiği halde burada edile memesinin sebebleri aranmıştır. Bu sürat farkınm kazan ıskaralanndan olduğu tesbit olunmuştur. Gemide bu sefer Denizbank tarafın dan yeni ve kömürlerimize uygun ısgaralar yaptırılarak eskilerile tedbil edildiğinden Etrüsk vapuru 12 mil sefer süratini tekrar elde etmiştir. Geminin muvazenesizliği hakkında ki şayialar da kâmilen asılsızdır. Et rüsk vapurunun tadil olunmak üzere Almanyaya gönderileceği de hiçbir zaman mevzuu bahsolmamıştır.> Bursacla bir katil davası Ruzvelt'in mevkii zayıfladı irleşik Amerika devletleri Cumhur Reisi Ruzvelt, 1932 senesindenberi Amerikan milleti tarihinde misli görülmemiş bir nüfuz ve salâhiyetle ve adeta bir diktatör gibi bu büyük devletin dahilî ve haricî politikasında hüküm sürmektedir. 1932 senesinde ilk defa Cumhur Reisi olarak ayni zamanda Başvekil makîmında bulunması itibarile devletin şefi ve hükumetin de başı olduğu zaman, tarihte ancak Yüz sene ve Otuz sene harblerinin akabind* görülen malî ve iktısadî bir buhran, Amerikayı ve buradan her tarafa yayılarak bütün dünyayı sefalet ve muzayakaya sürüklemişti. Bütün bankalar gişelerini kapatmış, umumî müesseseler kapanmış, demiryollannda seyrüsefer adeta durmuş, halk parasız ve ekmeksiz kalmıştı. Böyle bir zamanda Amerikan milletinin idaresini ele alan Ruzvelt Amerikan milletinin hayatında büyük rol oynıyan malî müesseselerin, iş adamlannm hahrına ve an'an«vî iktısadî prensiplere bakmıyarak dilediği zecrî ve cezrî tedbirleri almıştı. Hastalığı kökünden iyileştirmek için de malî, iktısadî ve içtimaî mevcud nizam ve intizamı altüst edecek, Amerikanm yeni iktısadî bünyesini kuracak ve bahusus sermaye ile mesai ve patronla amele arasındaki münasebetleri devletin kontrolu ve müdahaltsi esasına binaen yeniden tanzim edecek kanunlar hazırlamıştı. Bu ıslahatın umumî heyetine «yeni iş» adını vermişti. Amerikan milleti ve memleketi felâkete sürüklenmekte olduğundan bütün sınıf, parti ve hususî menfaat düşünceleri geride kalmış ve herkes Cumhur Reisinin diktatörce olan hüküm ve kararlarına inkıyad etmişti. Ruzvelt'in bu nüfuz ve kudreti, yarım asırdanberi yıldızı hayli sönmüş olan Amerikanm iki büyük partisinden demokratlann da şeref ve itibarını artırmıştı. Vaktaki işler bir derece düzelip fe!âket atlatıldı; eski hâkim ve nafiz unsurlar ve sınıflar birer birer başım kaldırdı. Reisicumhurun evvelâ karşısına kanunu esasinin nikehbanı sayılan fedcral âli mahkeme çıktı ve «yeni iş» ıslahahndan federal devletin müttehid hükumetlerin « den berbirinin dahilî işlcrine müdahala edenleri bfrer "bırer feshetti. '" ^ Bir çocuk kavgası ölümle neticelendi Bursa (Hususî) Gemliğin Hayda riye köyünde bir çocuk kavgası yüzünden feci bir cinayet olmuştur. Mustafa ve Sefer oğlu Hüseyin admda iki babanın çocukları kavga etmişler, bunlar dan Hüseyin, Mustafaya: Çocuğunu terbiye et! demiş. Mustafa da Hüseynin yolunu bekliyerek bir çalılıkta pusu kurmuş, tarlasından köyüne dönen Hüseyni tabanca ile öldürmüştür. Mustafa taammüden katil suçile ve Türk ceza kanununun 450 nci maddesile mahke meye verilmiştir. Mustafa, Ağırcezada muhakeme edilirken verdiği ifadede: Hüseyinle yolda karşılaştıkları zaman Hüseynin tabancasını göğsüne dayadı ğını, fakat kendisine çevrilen bu tabancayı elile iterek yere düsürünce patla dığını, çıkan kurşunun Hüseyne rasla dığını iddia etmele, cinayeti inkâr etmektedir. Diğer taraftan maktul Hüseynin ölümünden evvel verdiği ifade okunmuş, Mustafanın ansızın önüne çıkarak ta bancasile iki defa ateş ettiğini ve kendisini ikinci kurşunun yaraladığım anlatmıştır. Reis Osman Sabri maznuna sormuş; Yerde patlıyan tabancanm kurşu nu nasıl olur da seyrini değiştirir ve vukarı doğru çıkarak Hüseyni yaralar? demiştir. Mustafa da: bilmem nasıl oldu, yere düşünce mi, yoksa düşmeden mi patladı. Pek iyi görmedim. Sonra korkum dan kaçtım, cevabını vermistir. Reis Sağlığmda korkmadığın adamdan yaralandıktan sonra ne diye korkup kaçıyorsun?. Mustafa Arkasından gündelikcisi eliyordu. O beni vuracak sandım da onun icin! demiştir. Badehu şahidler dinlenmiş, Müddeiumumî muavini Rükneddin iddiasım serdederek maznunun cezalandınlmasını istemiştir. Muhakeme karar için talik olunmustur. AKSİOM İYONYA DENİZİ Bugünkü ismi Arta olan Ambrasian körfezi ile Aksiom muharebesinin cereyan ettiği sahayı gösterir harita Apollon mabedinden uzak olmıyan düz bir sahada Antuan ile Kleopatranın ordusu, ordugâh kurmuştu. Burası, âdeta çadırlardan, çardaklardan ve kamış kulübelerden mürekkeb bir şehirdi. Tam ortada büyük saray çadırlan rengârenk güzel bayraklarile göze çarpıyordu. Orduya gelince, o da, bir milletler halitası idi: Sezar'ın kodaman kumandanlannın emrindeki Roma lejyonlan, Nil kenannda tulunan mezarlardaki resimlerde görülen garib cengâver kıyafetlerinde Mısır askerleri, şarkî Asyanm Roma Imparatorluğuna tâbi olan krallannın yarı barbar sürüleri birbirine karışıyordu. Bütün bu müttefikler birbirlerile kavga ve birbirlerinden şüphe ediyorlardı. Romalılar arasmda, kendi başbuğlarının vahşî bir kraliçeye esir ve köle oluşile alay edenler pek çoktu. Şarkî Roma împaratorluğuna tâbi krallardan çoğu, acaba Oktav ile beraber hareket edersek daha kârlı bir iş yapmış olmaz mıyız, diye düşünüyorlardı. İki tarafın şüvari kuvvetleri, körfezin kara tar.afjndaki; kıyjlarında b.irbirlerjle küçük müsademeler yapıyorlardı. Bu temaslarda, Oktav'ın kıt'alan tarafından esir edilen Antuan'ın askerleri, hemen Oktav'ın saflannda yer ve hizmet alıyorlardı. Bu arada Antuan'a tâbi Asyah hükümdarlardan biri, muharebe etmektense kendi barbar süvarilerile beraber, karşı tarafa geçmeği tercih etti. Her gece Antuan'ın ordusundaki Romalılardan bir kısmı firar ederek, körfezin şimal sırtlarındaki OkOktav'ın ordugâhı, bulunduğu sırttan tav'ın ordugâhına ıltica ve iltihak ediyorAmbracian körfezine hâkimdi. Çadırlar lardı. dan bakmca 30 mil uzunluğunda ve 10 Nihayet Antuan, bizzat kendi idare ve mil genişliğindeki körfezin aşağıda bir ay kumanda ettiği kıt'alarla düşman siperlena gibi parladığı görülüyordu. Bu su ay rine hücum ettiyse de kanlı zayiatla tarnasının etrafını anfiteatr şeklinde, tatlı bir dedildi. Antuan'ın donanmasından bir meyille aşağı doğru inen tepeler sarmıştı. filo, Agrippa'nın dıkkat ve teyakkuzunu Tam sahilde, şurada burada, sığ batak aldatarak boğazdan dışarı çıkmak istedi, lıklar vardı. Antuan'ın muhteşem arma fakat sayı üstünlüğü karşısında geri döndası, müteaddid hatlar üzerinde derinliği meğe mecbur oldu. ne demirlemisti. Bir bakışta bu büyük Bundan sonra, bir müddet iki hasım, deniz kuvveti, bir direk ve seren ormanı birbirini gözetlemeğe ve fırsat kollamağa gibi denizin üstünü kaplamıştı. Kuleli bü başladılar. Bu esnada Antuan, bir muyük gemilerden birçoğu, içeri girmeğe te harebe plânı yapmak üzere, kumandanlaşebbüs edecek olan düşman galerlerini ez rı tophyarak bir harb meclisi akdetti. Vamek üzere, boğazın içinde demirlemişler ziyet, güçleşiyordu. Filvaki Oktav, daha di. küçük bir donanma ile Antuan'ın daha Mısır ve Fenike gemilerinin hepsi, ren kuvvetli deniz ordusunu, Ambrocian ligârenk boyanmış üst güverteleri, altın manına hapsetmiş ve deniz hâkimiyetini yaldızlı başları, parlak renkli sancakları tamamile ele geçirmişti. Bu sayede, uzak ve bayraklarile tam bir şarklı ruhu ve memleketlerden serbestçe iaşe ve ikmalizevki arzediyorlardı. Körfezin cenub ni temin ediyordu. Piyadesile ordugâh.n: kumsalında Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın muhafaza etmekte ve süvarisile de düşmamuhteşem bir saray gibi zarif ve süslü na erzak gelmesini meneylemekte olduğu galeri, halis ipek yelkenleri, serapa altın için, vaziytten memnundu. yaldızlı teknesi ve gümüş kakmalı kürekAgrippa da, körfezi abluka etmek sulerile suların üstünde sarışın bir kuğu gu retile donanmaya doğrudan doğruya Mınır ve azametile yatıyordu. sırdan buğday gelmesini menediyordu. Antuan'ın en güzide eski cengâverler Antuan'ın ordusunda firariler, hastalar, den mürekkeb hassa kıt'alarınm işgal et gayrimemnunlar çoğalırken yiyecek, içetikleri bir siper ve istihkâm hattı, körfezin cek azalıyordu; binaenaleyh harekete şimal burnundan itibaren denize muvazi gecmek lâzımdı. Yapılan büyük sevkulolarak uzanıyor ve kanalın bu sahilini ceyş hatasını bir tabiye zaferile telâfi ctbir ihraca ve taarruza karşı muhafaza mekten baska çare yoktu. ediyordu. Karşıki sahil, üç köşeli münAntuan'ın ordusuna kumanda eden hat, kurak ve kumlu bir yerdi. Yunan Kanidius, ekseri Romalılar gibi, donangernicileri buraya Akte diyorlardı. manın kudret ve tesirine az inanıyor ve Italyan denizcileri de Punta adını veri deniz kuvvetine pek güvenmiyordu. Anyorlardı. Bu iki kelimenin ikisi de burun tuan'a donanmayı bırakıp, kara ordusudemektir. Bu burunun şimal ucunda, ka nu süratle şarka, Makedonyaya nakletyalık bir zemin üzerinde Apollon'un Ak mesini teklif etti. Çünkü, kıtaatın bu bellon denılen mabedi yükseliyordu. Akiion reketli memlekette mükemmelen iaşesi yunancada «burun mabedi» veya «burun kabil olacaktı. Bu suretle Antuan, kendi mihrabı» demektir. Civardaki gemicüer ordusunu takib edecek olan 10 düşman ve balıkçılar için bu mabed, en büyük lejyonunu Makedonyada daha müsaid ziyaretgâh idi. Romalılar, Aklıon ismini şartlarla karşılıyabilecekti. Bu teklif ma«Actiam» a çevirdiler. «Aksiom» diye te kul ve mantıkî idi; fakat Antuan, artık lâffuz edilen bu isim, önünde cereyan e tam bir asker, bir serdar gibi, yalnız harden, aşağıda hikâyesini okuyacağınız, bü bin ve sevkulceyşin icablarını düşünmüyük deniz cengile ebedî bir şöhret kazan yordu. Idı. CArkan var) ' Bu sayede Oktav, ordusunu, fırka fırt a gemilere bindirip birbiri peşi sıra, karşı sahile gönderdi ve böylece ordu, hiç ardı arası kesilmeden Adriyatiğin şark sahilindeki Toryne (Torine) limamna çıkarıldı. Kara ordusunun ihrac ve tecemmuö biter bitmez, Oktav sahili takiben cenuba doğru yürüyüşe geçti ve Ambracian körfezini şimalden saran tepelere gelince durdu. Şimdi artık dün dost ve bugiin düşman olan iki Romalı serdann orduları ve donanmaları karşı karşıya gelmişlerdi. Oktav'ın kumandasındaki lejyonlar, körfez methalinin birkaç mil şimalinde ve küçük bir koyu denizden ayıran dar bir kara şeridi üzerinde kâin tatlı meyilli arazi üzerinde ordugâh kurmuşlardı. Agrippa'nm kumandasındaki donanmanın büyük kısmı öyle bir yerde yerleşmişti ki sahil burada geniş bir koy halinde daireleşiyordu; deniz ordusundan ayrılmış küçük bir fırka boğazm methalini tarassud ediyordu. Kara ordusunun ordugâhı etrafında^ siperler ve hendekler kazılmış, ordugâh bir yol ile donanmanın üssüne bağlanmıştı. Bu yol iki tarafından siperler, hendekler ve şarampollarla muhafaza altına alınmıştı; çünkü harblerde kılıc ve kargı kadar kazma ve kürek kullanmak Romahların âdeti idi. Oktav harbden sonra, tam ordugâh kurduğu yerde, galebesinin bir hatırası olmak üzere, (Nikopolis Nicopoîis) şehrini «Zafer Beldesini» tesis etti. MÜTEFERRİK Sultanahmeddeki hafriyat Bundan bir müddet evvel Sultanahmedde Arasta sokağında tarihî hafriyat yapmış olan profesör Bakster bu sahada bir kısım araziyi istimlâk etmişti. Bu arazi sahibleri Belediyeye müracaat ederek henüz istimlâk bedellerini ala madıklarmı bildirmişlerdir. Belediye tarafından profesör nezdinde yapılan teşebbüs neticesinde bu işlerin ay sonuna kadar intaç edileceği anlaşılmıştır. Maarif idaresi tarafından ilkmekteb muallimlerine aid mesken bedellerinin bordroları tanzim edilerek İdarei Hu susiye muhasebesine gönderildiği hald© muallimlerin bu bedelleri alarna makta olduklan şik'âyet edTlmisti. "Bu Sermayedar ve büyük iş sahibi smıf lusustaki seksen dokuz bin liralık tahsisat ancak evvelki gün almabilmiş ol tekrar eski mevkiini kazanmağa çalıştı. îç Ticaret Umum müdürü duğundan muallimlere istihkakları nis Sây ve amelle para ve iş bu defa iki raİç Ticaret Umum müdürü Mümtaz ıetinde dünden itibaren havalename kib teşkilâta ayrılarak işleri bozdu. Rekin yakında şehrimize geleceği haber er tevzi olunmaŞa başlamıştır. Bununla beraber, federal parlamento alınmıştır. Mümtaz Rek burada bulunolan kongrede Ruzvelt'in nüfuz ve iti Profesör Pro«t Bursada duğu müddette pazarlıksız satış kanu ban kınlmadı. 1934 ve 1936 parlamennunun tatbikatı ve ihtikârın mevcud oçalışıyor to intihablarmda partisi olan demokratup olmadığı etrafmda tetkikler yapaBursa (Hususî) Şehrin yeni imar caktır. plânını yapacak olan profesör Prost lar kahir ekseriyet kazandılar. Bilhassa İç Ticaret' Umum müdürü, bundan ev şehrimizdeki çalışmalanna devam et kendisi ikinci defa Cumhur Reisi seçil vel ayni mevzu üzerinde îzmirde tet mekte, kendisine Belediyede hususî bir diği zaman muhalifi cumhuriyetçilerin alkiklerde bulunmuştur. alışma salonu verilmiş bulunmaktadır. dıgı reyler büsbütün azaldı. 'rofesör, umumî vaziyeti tetkik ettikVaktile Amerikan politikasının hâkimî Ziraat Bankası köylüye en sonra şehrin mühim kısımlan üze mutlakı olan cumhuriyetçi parti 1936 seAntalya ovasınm Toroslara dayanan •inde ayrı etüdler yapmaktadır. Ana avans veriyor nesi intihabında o kadar düşmüştür ki raddeler, istasyon, ticaret ve san'at mınkısımlarmdaki Kepez ve Kırkgöz mıntaBursa (Hususî) Ziraat Bankası takaları gibi muhtelif esaslan yerlerin âyan meclisinin yekunu 96 olan azasmkaları yabani zeytinlikler halindedir. Bursa şubesi son on beş gün içinde todan ancak 16 sı ve meb'usan meclisinin Hükumet buralarda meskun bulunan umluk buğday ihtivacı için kövlüler de gözden geçirmekte ve birçok fotoğ de yekunu 435 olan azasından 90 ı cumaf almaktadır. Bazan Belediye reisi köylüye bir yardımda bulunmak ve bu den 453 kişiye 18545 lira dağıtmıştır. Neşet Kiper de kendisine refakat et huriyetçi kalmıştır. ham servetleri işletmek maksadile istiyen Ayrıca tütün avansı olarak da 50,000 limektedir. Fakat zaman geçtikçe cumhuriyetçiler ere dağıtmak için teşebbüsatta bulun ra kadar bir para vermistir. Tohumluk kendilerini topladılar. Tabiyelerini de muştur. Yabani zeytin ağaclan sadece buğdav ihtivacı için müteselsil kefaletle Kontrplâk nizamnamesi için ğiştirdiler. «Yeni iş» ıslahatmın esas ve aşı yapıldığı takdirde nesilden nesle inti krazata devam eden banka, köylüye Marangozlar cemiyetinin kontrplâk daha bir havli para verecektir. kal edecek kıymetli bir servet halinde, izamnamesinde yapılacak tadilât dola özüne hücumdan vazgeçip tatbikahnda Gelecek sene tütün avansım bu sene nsile tesebbüslerde bulunmak üzere görülen gayretkeşliğe ve yolsuzluklara Antalya ve havalisinin iktısadî hayatını kurtaracak ehemmiyetli bir çalışma saha den fazla vermek üzere şimdiden terti ieçtiği heyet dün akşam Ankaraya ha hücum ettiler. Neticede 9 teşrinisanide yapılan intihabda cumhuriyetçiler âyan •pVet etmiştir. ıdır. Şimdiki halde bulundukları yerler ve meb'usanda ekseriyeti kazanamadı mezru olmıyan bu geniş zeytinlikler Anlarsa da mevkilerini kuvvetlendirdiler. alya körfezi boyunca sahilden dahile Âyan meclisinde şimdi 23 azaları vardoğru 25 kilometrelik bir sahayı işgal dır. Meb'usan meclisinde yeniden 60 tan decek kadar geniştir. Önümüzdeki yılfazla meb'us çıkarmıslardır. arda Cumhuriyet hükumetimizin köylüe daha müsaid şartlar dahilinde bu ham Demokrat partisi gerilemiştir. Daha ervetleri tevzi etmesini beklemekteyiz. fenası demokrat meb'usan ve âyandan bir haylisi kendi partilerinden olmasına SEHİR tSLERt rağmen, Ruzvelt'in ıslahahndan birço ğuna ve politikasma düşman kesilmişlerUnkapanı Şehzadebaşı dir. Bu muhalefet, demokratlarla resmî 28/5 ve 15/12/1934 tarih ve 2463 2614 numaralı kanunlar mucibülvarı muhalif parti olup ahiren parlamentoda bince ihracma salâhiyet verilen ve geliri tamamen Sıvas Erzurum deUnkapanile Şehzadebaşı arasmda aazalan çoğalan cumhuriyetçilerle birle miryolunun inşasma tahsis olunan % 7 gelirli Sıvas Erzurum istikraçılacak olan bıilvar için Belediye Fen şerek Ruzvelt'in düşüncelerinden pek çozınm 20 senede itfası meşrut 4,5 milyon liralık beşinci tertibinin kayıd rıeyeti tarafından harita üzerinde tet muamelesi 19/11/938 sabahmdan başlıyarak 5/12/938 akşamı nihayet ğunu suya düşürebilirler. Bunun için kikat yapılmakta ve bu güzergâhta is bulacaktır. Ruzvelt'in mevkii son intihab ve cere imlâki lâzım gelen binalar tesbit edil Tahviller hâmiline muharrer olup beheri 20 ve 500 lira itibarî kıyyanlar karşısında zayıflamıştır. Şimdi Amektedir. Hangi binaların istimlâk olumette birlik ve 25 lik olarak iki kupüre avrılmıştır. merika devletini teşkil eden 48 hükumetnacağı tayin edildikten sonra bina sa Bu tahviller umumî ve mülhak bütçelerile idare olunan daire ve ten herbirinin ayrı ayrı reisi olan valilerin iblerile temasa geçilecektir. müesseselerce, Vilâyet Hususî idareleri ve Belediyelerce yapılacak müintihabında ise Ruzvelt'in partisi büsbüzayedc ve münakasa ve mukavelelerde teminat olarak ve hazinece satılBir düzeltme tün ekallivette kalmıştır. Şikago'nun bumış ve satılacak olan Millî Emlâk bedellerinin tediyesinde başabaş kaîstanbul İran general konsolosluğu lundugu Mişigan'la Ohyo ve Pensilvanbul olunacakları gibi gerek tahvil ve gerek kupon bedelleri de tahvillena B. Asaf Berhianm tayin edildiği yarin tamamen itfasına kadar her türlü vergi ve resimden muaf bulunaya gibi en mühim hükumetlerin başına ılmıştı. İran general konsolosluğundan caklardır. cumhuriyetçiler geçmiştir. ldığım bir mektubda, mumaileyhin geTahvillerin ihrac fiatı % 95 olarak tesbit edilmistir. Yani 20 liralık eral konsolos olmayıp başkâtiblik va birlik tahvil bedeli 19 ve 500 liralık 25 lik tahvil bedeli de 475 h'radır. :ifesile ve konsül unvanile tayin edil Kayıd muamelesi Türkiye Cumhuriyet Merkez, Türkiye Cumhu i bildirilmektedir. riyeti Ziraat, Türkiye îş, Emlâk ve Eytam, Halk, Türk Ticaret, Belediyeler Bankalarile Sümer, Eti ve Denizbanklar tarafından icra edilmekNösbası 5 knrnştnr. Ramazan 24 Perşembe tedir. Diğer bankalar vasıtasile de tahvil alımı temin olunabilir. Türkiye Haric Sermaye ve tasarruflarmı en emin ve en çok gelir getiren sahalar. îkindi Aksaır Yatsı tmsah icin için da işletmek istiyenlere keyfiyet ilân ve 15 günlük Suskripsiyon müddeti S. D. S. D. S. D. S. D. S. D. Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. zarfından bankalara müracaatlerinin kendi menfaatleri iktizasmdan buEzanî 1 35 1218 7 09 9 44 12 Alb aylık 750 > 1458 > lunduğu işaret olunur. ( 8443 ) 16 48 18 24 05 08 Zevalî 11 59 14 3 Üç aylık 400 » 800 > 150 > Yoktur Bir aylık Denizyollan Kooperotifinin fevkalâ de heyeti umumiye toplantısında verien karar mucibince kooperatifin De nizbank kooperatifi nammı almasına aid muamele tamamlanmış ve devir işeri ikmal edilmistir. Denizbank kooperatifi KÜLTÜR tSLERÎ Mesken bedelleri Maliye Vekâleti veTürkiye Cumhuriyet| Merkez Bankasından: Cumhu r iyet Abone şeraiti:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle