28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 28 Şubat 1937 Küçük hikâye Dördüncü dımlarla gelip yerine oturdu ve arada sr rada boğazında tıkanan ve kısılan sesile anlatmağa başladı: İki sene evvei bir gece apartıman kapısının sert sert çalınmasile uyandım ve yatağımdan fırladım. Gelen postacı idi. Elinde bir yıldırım telgrafı vardı. Bu vakitsiz gelen haberi biraz telâş ve hale canla okudum: «Sana ihtiyacım var, derhal Amasyaya gelmeni yalvarınm. İmza: Maliye memuru dördüncü Kudret» Uyku sersemliğile ilkin telgrafın kimden geldiğini anlamakta zorluk çektim. Fakat gözlerim ikinci defa «dördüncü» kelimesi üstünde durduğu vakit mektebde ıken birbirimize koyduğumuz isimleri derhal hatırladım: Birinci Reşid, ikinci lhsan, üçüncü Atıf, dördüncü Kudret. Ertesi sabah yola çıktım. Amasyaya gittiğim gibi hemen Kudretin evini sorup buldum. Kapıyı bana on on iki yaşlarında üstü başı perişan bir kız çocuğu açtı ve çığıtkan bir sesle yu~ karıya seslendi: • Anne... Birisi amcamı arıyor, gel bak! «Amcam» derken gözlerindeki fena panltıyı görmekten kendımi menedeme dim ve içim, bilmediğim bir hisle titredi. Fakat kıza bir sual sormağa cesaret ede~ medim. O sırada tahta merdivenleri gı cırdatarak şişman bir kadın indi. Kudreti mi arıyorsunuz? Onu hapisaneye götürdüler. Kadının yüzüne baktım. Gözleri ve her hali bana en yabancı bir sokak ka~ dını olduğunu hemen anlatmıştı. Mesle" Hm icabı, bu gibi vaziyetlerle sık sık karşılaştığım cihetle, hayretimi gizle meğe muvaffak olarak sükunetle sor aum: Onu niçin hapisaneye götürdüler? Kadın dili tutulmuş gibi, cevab vere meden şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu. Gözlerim bilâihtiyar küçük kıza takıldı. Ona baktığımı görünce, başından daha büyük şeyler bilen bir tavırla güldü ve arsız arsız söyledi: Ayol sen bu dünyalarda değil misin? Onun adam öldürdüğünü duymıyan kalmadı. Artık orada işim kalmamıştı. Hemen hapisaneye koştum ve bir avukat sıfatile, Kudreti görmekte zorluk çekmedim. Zavallı çocuk, bizim bildiğimiz ve tanıdığr mız Kudretten büsbütün başka birşey olmuştu. Beni görünce, hiçbir başlangıca lüzum görmeksizin, hikâyesini anlattı: Dul bir kadını sevmiş bir çocuğu olma " <ına da göz yumarak onunla evlenmiş. Fakat kadının ne mal olduğu çok geç meden meydana çıkmış. Malum üzüntüler, kavgalar, kıskançlıklar baş göster miş. Nihayet bir gece zavallı adam karısını dostile bir arada yakalamış ve ada" mı öldürmüş. Vak'a,' hergün gazetelerde okuduğumuz alelâde cinayetlerden başka birşey değildi ve belki de Kudreti kurtarabile cektim. Ancak, fettan kadın memleketin bütün ileri gelenlerile o kadar sıkı fıkı dost olmuş ki kocasını mahvetmek için hiçbir vesileyi ihmal etmiyordu. Bütün gayretlerime rağmen muhakeme günlerinin, bin türlü bahanelerle, çok uzak tarihlere atılmasında da o alçak kannın parmağı olduğu şüphesizdi. Bu iş için çok uğraştım, sekiz on defa Amasyaya gıttım, bırçok vasıtalara müracaat ettim ve dediğim gibi, belki de Kudreti kurtarmağa muvaffak olacak " tım. Fakat biçare adamın, bunca felâket ve üzüntülerle sarsılan sıhhati hapisanenin ezici ve hırpalayıcı yaşayışma taham" mül edemedi. Dava bir neticeye bağlanmadan Kudret öldü. lhsan susmuştu. Reşidle Atıf kendi saadetlerinden utanıyorlarmış gibi önlerine bakıyorlardı. Köy muallimi yetiştirecek mekteb İzmirin eski Amerikan Kolleji Muallim mektebi oluyor Izmir (Hususî) Yeni bir köy kaî" kınması yolundayız ve bu kalkınmada, kültür ışığını, memleketin en ücra köşelerindeki Türk köyünün tepesine dikmek davasındayız. «Her köye muallim ve her köyde mekteb» şeklinde adı konabilecek olan bu davayı başarmak için, evvelâ, yeni köy anlayışına göre muallim hazır" lamak icab ediyor. Öyle bir muallim ki, köye vannca onun ziraî, iktısadî, içtimaî hayatını, çalışma şekillerini, köye hâkim olan telâkkileri, an'ane ve her şeyi bilmiş olsun.. Bu da, yeni vasıflarda bir «köy muallim mektebi» nin kurulmasına va beste görülmüştür. Bu mekteb, İzmirde Kızılçulluda kurulacaktır. Tesadüfün şu manidar tecellisine bakınız ki, yeni köy muallim mektebi, her halde bir misyoner müessesinden başka bir şey olmıyan eskı Amerikan kollejinde açılıyor. Dünle bu Erzurumda imar faaliyeti artıyor RADYO v^ Bu aksamki program J İSTANBUL: 12,30 plâAla Turk musikisi 12,50 havadis 13.05 muhtelif plâk neşriyatı 14.C0 son 18,30 varyete muziği: Ambasadör'den nakil 19,30 konferans: Ordu saylavı Selim Sırrı Tarcan (.Roma) 20,00 Muzeyyea ve arkadasları tarafmdan Turk musıkı4 ve halk şarkıları 20,30 Omer Rıza tarafmdan arabca söylev 20,45 Belma ve arkadasları tarafından Türk musikisi ve h a l i sarkıları. saat ayarı 21,15 orkestra 22,15 A:ans ve Borsa haberlerı ve ertesi günü.a programı 22.30 plâkla sololar, opera ve operet parçaları 23,00 son. VIYANA: 17.40 gramofon 18 şarkılı musUd 19,15 konferans 19,45 piyano konseri 20,40 hafif musıki 21,40 bale 22 komedi 23,10 havadls' 24,30 dans musikisi. BERLIN: 17 gTamofon 18 konser 20,40 spor havadisleri 21 kon^rfh devamı 23 havadıs 23,30 daas m^feisi. BUDAPEŞTE: 18 Çigan orkestrası 18,55 komedi 20,45 vals musikisi 22,35 havadis 23 Çigan or< kestra<sı. , BUKREŞ: 18 koiiser 18,15 piyano 20,2 Okonfe rans 20,40 koro, 21,15 Franz Lehar'ın Eva opereti 23,55 dans musikisi. LONDRA: 19 şan 19.45 sarkılı komedi 20,30 konferans 20,45 orkestra 21,55 dini musi ki 23,05 orkestra konseri 24,30 dans musikisi. PARIS: 19 konser 20.45 dinî musiki 21 hafil musıki 22,30 sıyasi haberler 22.40 Bordeaux kilısesinden naklen dinî musiki 23,30 havadis 22,45 dans musikisi. ROMA: 17,30 Ceneve tiyatrosundan na&len temsil 19 havadis 21,30 orkestra 22,05 havadis 22.40 konser 24 havadLs 24,30 dans musikisi. Niçin daha iyi bir yerde daha büyük bir bina kurmuyorsunuz? Diye sorunca doktor malî vaziyetin müsaadesizliğini ima ediyor. Milyarder de böyle bir yer araştırmasmı söylüyor. Doktor hemen faaliyete geçiyor ve Kı zılçulluda bu en güzel sahayı buluyor. O tarihte, burası bağlarla dolu imiş. Derhal temaslar başlıyor, hesab kitabmı da tamamlıyor ve milyarderin karşısma 500600 bin Türk altını bir rakamla çıkıyor. milyarder de tereddüd etmeden çeki kcr parıp veriyor. İşte bina, bu suretle, yani fırtınanın bir hatırası olarak kuruluyor. Amerikan mekteb irrşaatındaki sistemle, bıri dershaneler veya yatakhaneler, ikincısi jımnazyom, üçüncüsü kütübhane ve mabed olmak üzere 3 parçada yükseli " yor. Fakat her üç ayrı parçada kilisaî bir Masanın üzerindeki saat hırıldıyarak biri çaldı. Bu hafif sesle uyanan üç ar setil ve ahenk göze çarpmaktadır. kadaş birbirine baktılar ve dudaklarının Hükumet, esasen tedrisatı tatil etmiş arasından bir inilti gibi şu sözler doküldü: bulunan bu mektebin binasını ve çiftli Zavallı dördüncü! ğıni tam 62 bin liraya satın alarak Currr Muazzez Tahsin Berkand huriyet kültür müesseseleri arasına karıştırıyor ve onu bir köy muallim mektebi olarak açmağı kararlâştırıyor. VEFAT Teşekkür Bınanın tesellüm muamelesi, Maarif Bir müddetten Sevgili eşimin cenaze merasimine lut Müdürünün riyasetinde, lise, ortamek beri hasta bulunan fen iştirak buyuran Umum Müfettiş tebler müdür ve muallımleri ve münevver emekli mıralay Dr. Tahsin Uzer, Tekirdağ meb'usu Cemil, bir grupun huzuru ile yapıldı. Güzel ve Artin Devletyanın Vali M. Üstündağla diğer büyük ve saybüyük bir eser.. Kapıda İstiklâl marşını, vefatı haberi tees gılı arkadaşlarma ve Ankara, Trabzon sürle haber alın ve hariç şehirlerden acılarımıza iştirak daha sonra muallimler marşını söyledik, mıştır. Kadıköylü etmek lutfunda bulunanlara en samimî içeriye girdik.. Üç yüz yataklı bir meklerin sevgilisi çok teb. Jimnazyomu, Türkiyede hiçbir mekteşekkürlerimizi sunarız. iyiliksever dokto Merhum Trabzon Valisi Rifat Danış tebde yoktur. Toprağı gayet zengin. Yerun orduya ve ni köy muallimi, tatbikatını burada yaman ailesi namına memlekete hizmepacaktır. Eşi Kardeşi tini bilenler büyük Nilüfer Danışman Şevket Danışman Eski Amerikan müessesesinin direğine acı duyacaklardır. Devletyan elli beş Türk bayrağını çekerken, hepimiz derin yıl kusursuz çahşmış, bütün harblere laprılar, konferanslar, kongreler) bir sevinc ve gurur içinde idik. iştirak etmiş, hazik ve pek anlayışlı bir operatördü. Dürüstlüğü ve fedakârToplantıya davet lığı bütün arkadaslannca müsellem oTurk Güzel San'atlar Birliği Mimarî Şulan bu namuslu vatanperverin ailesini besinden: Fransızca ve almanca hususî dersler candan selâmlar ve beyani taziyet edeGeçen hafta ekseriyet olmadığından şu vermekte olan Frau Bruckner yeni müriz. bemiz yıllık kongresi 28 2 '937 pazar günü racaat edenleri aşağıdaki adreste kabul Cenaze merasimi bugün saat 14 te saat 16 da Birlik merkezi olan Alayköşkün etmektedir. İstiyenlerin evine de gider. Kadıköy Ermeni kilisesinde icra edile de toplanacağmdan bütün azaların gelmeYazıcı sokak Yeniyol No. 29 cektir. leri rlca olunur. Bay Şehid apartımaru Üç arkadaş geniş maroken koltuklara yaslanarak kalın yaprak sigaralarını yaktılar. Arahk kapıdan, salonun göz ka maştırıcı ışıkları altında yer yer serpilmis çiçek demetleri gibi, mavili, yeşilli, sarılı, kırmızılı kadm tuvaletleri görünüp kayboluyor, cazbandın gürültüsü inceli ka hnlı insan seslerile karışarak uğulduyordu. Üç arkadaş, senelerdenberi ilk defa olarak beraber bulunmanın getirdiği zevkle yüz yüze bakıyorlardı. Bu sevinc konuşmak arzularınm bile üstüne geç mişti. Esasen üçü de, uzaktan olsun, birbirlerinin hayatmı takib edebildikleri için birirun ötekine anlatacak fazla bir şeyi o'.amazdı. Reşidi memlekette tanımıyan yok gibiydi. Senelerdenberi en büyük banka lardan birinin başında idi. Ve bankasile birlikte yükselerek büyük bir servet sahibı olmuştu. Atıfa gelince, o zaman zaman Avru" pada doktorluk okuduktan sonra İzmir de yerleşmiş ve az zamanda meşhur bir hekim olmuştu. Gazeteler vakit vakit o~ nun fen sahasındaki muvaffakiyetlerin den bahsettiklerinden memleketin her tarafından konsaltasyon için çağınlan mü" tehassıslar sırasına girmişti. Arkadaşlardan üçüncüsü olan lhsan da çok sevilen ve kendisinden her zaman bahsedilen muktedir bir avukattı. Meslekleri birbirine tamamile yabancı olduğundan buluşmaları çok ender tesadüflere bağlıydı. Bunun için bu akşamki fırsatı kaçırmak istemiyerek eğlenceyi bir tarafa bırakmışlar ve rahatça konuşmak isteğile yalnız bir odaya çekilmiş lerdi. Reşid geniş koltuğa yaslanarak arka" daşlarına baktı: Hey gidi günler.. Senelerin geçti" ğinin farkına varmak için insanm ancak kendi yaşmdaki mekteb arkadaşlarile karşılaşması lâzımmış meğer... Şimdi size bakıyorum da Mektebisultanideki ha" yatımız gözümün önünde, o günleri daha dün yaşamışım gibi, canlanıyor. Şu farkla ki, o vakit narin yapılı, gözü pek, güçlü kuvvetli delikanlılar idik, bugün üçümüzün de ensemiz kat " merli, yüzümüz kınşıklı, göbeğimiz heybetli... Yok Atıf, sen de mübalâğa edi yorsun ya; ister misin o günlerde olduğu gibi, seninle bir boks maçı yapalım. • Sen mi? Reşid sen ha! Yoksa her karşılaştığunız zaman Kudreti imdadına çağırdığını unuttun mu? Kudret sözile üçünün de yüzlerine acıya benziyen bir mana çöktü. O, üç arkadaşın dördüncüsü idi. Mektebde on ~ lan «dörtlen> diye anarlardı ve üçünün bulunduğu bir yerde dördüncünün de bulunması şarttı. Kudret ne oldu acaba? Dünyanm hangi tarafındadır şimdi? Atıfın sualine Reşid cevab verdi. lhsan önüne bakmış ve susmuştu. Ticaret mektebini bitirdikten sonra onun bir şirkette muhasebeci olduğunu duymuştum. Ondan sonra hiçbir haber alamadım. Şimdi ikisinin de gözleri, bilâihtiyar ve ayni duygunun tesiri altında, İhsana çevrilmişti. Yoksa sen bir şey mi biliyorsun? İhsanm gözkapaklan ağır ağır kalktı. Kirpiklerinin ucunda bir damla yaş titriyordu. Zavallı Kudret î Zavallı mı? Ne oldu ona? Söyle, yalvarınm sana. lhsan gözlerinden akan yaşları arka~ daşlarına göstermeğe utanıyormuş gibi yerinden kalktı, kapıyı kapadı. Sonra odanın öteki ucuna giderek duvarda asılı duran bir gemi resmini seyretmeğe ko yuldu. Dışarının uğultusu kesilince odaya gayritabiî bir sessizlik çökmüştü. Reşidle Atıf yüzyüze bakmaktan çekiniyorlar mış gibi sigaralannın dümanma dalmış lardı. Masanın üzerindeki saat, sızlıya sızlıya geceyarısını çalınca îhsan ağır a Erzurum Belediye binast Erzurum (Hususî) Erzurum îran yeni ve modern bir. bina yapılacaktır. transit yolile bütün uzak doğu illerinin Orduevi değerli Komutan Korgenegeçid noktasmda olduğundan ticaret ral Muzafferin himmetile bitmiş ve abakımmdan hususiyeti vardır. Dünya çılış resmi samimî bir hava içinde ve Savaşından önceleri binlerce kervana seçme bir davetli grupunun huzurile konaklık yapan koca şehir o eski tatlı yapılmıştır. gelirli günlerıne yeniden kavuşacağına Doğuda en geri olan işlerin başında memnundur. gelen yayım ve basım işini de ele alan Doğuyu garbe bağlıyacak olan şimen Umumî Müfettiş Tahsin Uzer hemen difer inşaatı çok ileri gitmiştir. Erzu bir (Doğu) basımevi kurmuştur. Hazirumda ötecek ilk tren düdüğü bu geniş randan başhyarak çıkacak günlük (Dogelir kaynağını refahın en yüksek ka ğu) gazetesi bölgeye ışık saçacaktır. Gecelerın karanhğmdan kurtulmağa tma ulaştıracaktır. çabalıyan şehir yakında mükemmel bir Transit yoluna verilen hususî kıymet ve az zamanda sarfedilecek 2 milyonluk elektriğe de kavuşacaktır. inşaat tahsisatı bu yolu daha işlek hale • • M*i"> , Yılanlar operası koyacaktır. Genc şairlerimizden Kemal Baki UMüfettişi Umumilik, Kolordu binaları lualtının Yılanlar isminde küçük bir oyeniden yapılacaktır. Vali Haşim İşcan bilhassa Hususî İ pera yazdığım ve bunu kıymetli küçük dare ıle Belediyenin birleşerek kurduk san'atkâr Müfid Hasanın besteliyerek lan İmar bırliğinin çalışmasına veçhe ortaya çok güzel bir eser çıkarmış ol vermiştir. îlk iş olarak açılan birliğe a duklarını ve Beyoğlu Halkevinin temid olan fennî mezbaha iyi bir gelir kay sil kolu şimdiye kadar muvaffakiyetle oynadığı birçok eserler arasına Yılanlar nağı olacaktır. operasını katarak yeni bir denemede Zıraat Vekâletinin ziraî kalkınma ba bulunacağını haber aldık. Genclerimize kımından ziraî kombineler ve haralarla bu teşebbüslerinde muvaffakiyetler teErzuruma edeceği yardımlarm da çok menni ederiz. verimli olacağma şüphe toktur. Değerli zabitlerimizle çok kuvvetle tran hükumetinin bir kararı İran hükumeti memleketimizdeki Zinen medenî hayatın daha verimli ol Eski Koleje Türk bayrağı çeküiyor masmda bilhassa yeni yapılan Halke raat Bankası teşkilâtmı tetkik ve bu gün arasındaki büyük farka, tesadüf te vile biten Orduevi önderlik yapacak teşkilâta müşabih bir teşkilât vücude lardır. Halkevi için 65 bin lira sarfile getirmeğe karar vermiştir. kendinden bir yaldız ilâve etmiştir: Eski misyoner çartısı altında yeni köy muallim mektebi. Bu mektebin kuruluşunda da gene bir tesadüf hâkim olmuştur. Daha doğrusu bu bina, bir fırtınanın yadigârıdır. Umu" mî Harb başlangıcında Basmahanenın arkasında doktor Machachlan'ın idare sinde bir Amerikan mektebi vardı. Bir gün doktora, kendi misyoner teşkilâtından bir telgraf geliyor ve Amerikan milyar " derlerden Mister Kenedi'nin vapurla Yarın akşamdan itibaren İzmire uğrıyacağı ve bu ziyaretten isti fade etmesi bildiriliyor. Doktor, milyar" deri karşılıyor ve vapurun İzmirde üç. saat kalmasından cesaret alarak kendisini GABY MORLAY ViCTOR FRANCEN ELVİR POPESCO RAiMU mektebe davet ediyor. Milyarder geli yor, mektebi görüyor ve bir miktar yarANDRE LEFAUR ^ DUVALLES c dımda bulunuyor. Tam hareket esnasnv gibi en büyük sinema yıldızları tara mdan fevkalâde bir da Akdenizde müthiş bir fırtınanın hü surette yaratılan kiim sürdüğü haberi alınıyor ve vapur, Flers ve Caillavet'in meşhur eserinden iktibas edilen hareketini tehire mecbur kalıyor. Doktor, bundan istifade ederek milyarderi, mek~ tebinde misafirete davet ediyor, o da reddetmıyor. Teehhur üç güne kadar çıkıyor. Bu arada milyarder, doktorla (Le Roi) konuşurken: 1 111 NOBETÇİ ECZANELER Bu akşam şehrin muhtelif semtlerinda nobetçi olan eczaneler şunlardır: İstanbul cihetindekiler: Eminönünde (Hiiseyin Hiisnü), Beyazıdda (Asador), Kuçukpazarda (Necati Ahmed^, Eyubde (Mustafa Arif), Şehremininde (Hamdi), Karagümrükte (.Kemal), Samatyada (Erofilos), Şehzadebasmda fHamdi), Aksarayda (Şeref)', Fenerde (Husameddin), Alemdarda (Ali Rıza), Bakırkoyde (İste pan). Beyoğlundakiler: istiklâl caddesinde (Kanzuk), Altıncıdairede fGüneş), Karaköyde (Sporidis), Taksimde (Nizameddin), Tarlabaşında (Ni had>, Şislide (Halk). Haa'toyde fBarbuf», Kasımpaşada (Vasıfi, Beşiktaşta (Ali RızaJ, Sarıyerde (Osman). Üskudar, Kadıkoy ve Adalardakiler: Uskudarda (İttihad), Kadıköy, Pazaryolunda (Rifat), Büyükadada (Halk), Heybelide (Tanaş). MARLENE DİETRİCH SEVİŞMEK ARZUSU GARY COOPER SAKARYA sineması HALK OPERETi AŞK ŞÜKRANI Büyük Fransız şaheserini takdim edecektir. SiMONE SiMON ve HERBERT MARSHAL Bu hatta bütün Istanbul halkını celbeden C KADIKÖY Süreyyada Pazartesi aksamı HALK OPERETİ Meşhur tenor Tomakosla Kırkyılda bir Operet 3 perde Perde aralarında Tomakos tarafından türkçe, rumca şarkılar Salı aksamı AZÂKTA KIRKYILDA BİR YENİ ESERLER SARAY SiNEMASINDA Fransızca sözlü zengin filminde parlak muvaffakiyet Guzide muharrirlerimizden Mehmed Behçet Yazar bu namda bir kitab çıkarmıstır. Kitabda bütün sair, romancı ve hikâyecilerin eserleri teııkid ve taiılil edilmektedir. Bu sayanı dıkkat eseri herkese tavsiye ederiz. Genc Romancılanmız ve Eserleri Anadolu Notları Büyük romancımız Resad Nuri Güntekinin geçen sene gazetemizde çıkan bu çok kıymetli yazı serisi Kanaat Kitabevi tarafından kıtab halinde neşredilmistir. Tavsiyeye ihtiyacı olmıyan bu eserde anavatanın birçok koşeleri canlı bir sinema filmi gibi yasamaktadır. KIZLAR MEKTEBİ kazamyorlar Bu Hlmi görenler : HAFTANIN EN GUZEL FiLMi dir diyorlar. llâveten : Mickey Maus Şanghayda ve Fox Jurnal reportajı Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine Tıb âlemi ve meşhur hekimlerin mehareti Semerkandli Turk hekımi ve âlimi Ni zanıii Aruzi'nin bu eserı tıb tarihi ve Deontoloji doçenti Dr. Sıiheyl Unver vasıtasile türkçeye nakledilmis ve istanbul Üniversitesi tarafından bastınlmıştır. Alâkadarlara tavsiye ederiz. Hatay hakkmdaki Türk davasınm tarihi esaslarını gösteren ve Nureddin Ardıç tarafından yazılan bu eser intisar etmiştir. Bu kitabı bütün okuyucularımıza tavsiye ederiz. Turgud Akkaş Kıvılcımlar adile bir kitab neşretmiştir. Felsefî ve edebî parçalardan mürekkeb olan bu eseri okuyucularımıza tavsiye ederiz. SON CASUSLAR F R E D E R i C Varner Baxter ve Lionel Barymore gibi emsalsiz sinema yıldızlarının Hlmi Antakya İskenderun M A R C H E Kıvılcımlar Z A F E R Pek yakında ER Y O L U sinemasında N £ işte Bahriyeliler ? ve diğer seanslarda ı Beyazlı Kızlar Mektebi s Her gün ilk matinede G ) L ^ ^ ^ M Bugün saat 11 de tenzîlâth matine î P E K sinemasında Biolerce Türk 30 sene ik tarihimizi canlaDdıran Tütkün büyük îaferioi gösteren Türkçe sözlü büyük millî lilmi görmiye ko;uyor. RUS JAPON MUHAREBEŞi U Matineler 11 de başlar BUtün İ S T A N B U L halkının ağzında yalnız bir isim var: işte memleketimizde yapılan en GüZEL FıLM T ü r k ç e s ö z l ü Hususî dersler R K i N K TÜRK I L SİNEMASI A V n • • nda terakki hamleleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle