Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 Mnrt 1936 CUMHURÎYET Edirnede büyük bir imar faaliyeti başladı Tarihî ve mîmarî kıymetleri pek büyük olan camiler baştan başa tamir ettirildi, yeni binalar yapılacak Edirne (Hususî) Edirnenin imar işlerine bir başlangıç olmak üzere, Trakya Umumî Müfettişi General Kâzım Diriğin Ankarada yaptığı teşebbüsler neticesinde bu sene şehrimizde biri Umumî müfettişlik konağı, diğeri Ziraat Bankası ve üçüncüsü de İnhisarlar Başmüdürlük binası olmak üzere üç tane büyük binanın inşası kararlaştırılmış ve bunlarm plânları bile hazırlanmıştır. Umumî Müfettişlik konağı Kıyıkta, Inhisarlar binası Üçşerefeli cami kar şısmdaki büyük arsalara, Ziraat Ban kası da Saraçlar caddesinde Buç gazetesi idarehanesi karşısındaki arsada kurulacaklardır. İnşaata pek yakında başlanacaktır. İazi Antebin ticarî Ressamlarımızm vaziyeti çok iyi bir muvaf fakiyeti Fıstık ihracatı metnlekete servet getiriyor Gazi Anteb (Hususî) Şehrimizin ticaret vaziyeti birçok komşu vilâyet lere nisbetle iyi ve normale yakmdır. Antebin geniş bir sanayi ve ticaret kurağı olması yüzündendir ki, bu nor mallik, mevcud ekonomik buhrana rağmen devam etmektedir. Antebde halen iki bin beş yüz tezgâh vardır ve bu dokuma tezgâhlarmda vasatî bir hesabla dört bin vatandaş çalışır. Anteb, Suriye topraklarile hemhudud olduğu gibi Urfa ve Fevzipaşa yolları nm durak noktasıdır. İhracatı ithalâ tından daima fazladır. Çünkü, fıstık ve deli tütün gibi pek değerli ihrac maddelerine maliktir. Şamda bir tek ağacı dahi bulunmadığı halde her nasılsa Şam fıstığı adını aan meşhur Anteb fıstığı Türkiyemizde yalnız bu havalide yetişir. Esasen bü tün dünyanm çok mahdud yerlerinde yetişmektedir. Efganistanda yetişen bizimkinden fenadır. Son zamanlarda İtalyada da yetiştirilmesine çalışılmış ve hatta bir miktar yetiştirilmişse de o mahsul, Anteb fıstığı derecesine ulaşamamıştır. Bu sebeble fıstığımız piyasada daima en mümtaz mevkii işgal etmekte bulun muştur. Anteb fıstığımn önemli ve zengin müşterisi şimalî Amerikadır. Rekolte nin yüzde yetmişi dost Amerikaya yollanır. Ancak, ihracat Suriye yolile ya pıldığı için tecim mutavassıt ellerde azalir. Daha ziyade Suriyeli tüccarın kazandığı görülür. Fıstıkçılığı teşkilâtlandırıp bir elden idare, hem çiftçi, hem de Türk taciri için faydalı olacaktır. Fıstık, 932 senesinde dört bin ton ve 934 te iki bin ton mahsul vermiştir. İki bin ton mahsul, şehrimize sekiz yüz elli bin lira getirmiştir. Fıstıkçılık pek mühim bir mevzu olduğu için bu hususta başka bir yazı yazmağı daha muvafık bularak şimdilik yukarıki malumatla iktifa ediyoruz. Deli tütün de yalnız bu havaliye mah sus değerli bir üründür. Müşterisi Mısırdır. Mısır köylüleri bunu Cevza ta bir ettikleri nargilelerde kullamrlar ve Hasan keyfî Antabî tabir ederler. Bu değerli mahsul, son senelerde bazı menfaatperest tacirler elinde oldukça sarsılmış ve çiftçi eskisi kadar fayda lanmamağa başlamışsa da teşkil edilen kooperatif bu mahzuru ortadan kaldırmıştır. Tütüncülük Kooperatifinin büyük yardımve faydası görülmüş, mah sulün fiatları birden fırlamıştır. Anteb üzümcülüğü de başlıbaşına ele almacak bir mevzudur. Üç milyon küsur bağ kütüğünden istihsal edilmekte olan Anteb üzümünün ve bundan ya pılan pekmezin nefaseti malumdur. Katı pekmezlerimiz Anadolunun her tarafına sevkedilir ve yılda memlekete bir kaç yüz bin lira getirir. Otomobil de 50 yaşında... Moskovaya giden heyet dün döndü Memleketimize gelen ve burada resim sergileri açan Sovyet san'atkârlarının ziyaretlerine mukabele etmek ve iki memleket arasındaki kültür münasebetlerini kuvvetlendirmek maksadile bundan üç ay evvel Sovyet Rusyaya gitmiş olan İstanbul saylavı Salâh Cimcoz, ressam Çallı Ibrahim ve Halk Partisinden Abdürrahmandan mürekkeb heyetimiz dün Rumen bandıralı Karol vapurile şehrimize dönmüştür. Heyete riyaset eden Salâh Cimcoz bu seyahat hakkmda bir muharririmize şunları anlatmıştır: « Sergilerimiz umduğumuzun çok daha fevkinde bir muvaffakiyet kazan dılar. Gerek Sovyet Rusyada ve gerekse Romanyada, her iki dost memlekette gördüğümüz alâkadan fevkalâde mem nunuz. Sovyet Rusyada sergilerimizi 30 bin kişi ziyaret etti ve hiç boş kalmadı. Romanyada da 12 bin kişi eserlerimizi ziyaret etti. Hatta, bu eserlerin hemen hepsini satın almak istiyenler oldu. Hükumet te bu isteklilerin başında idi. Fakat biz Cumhuriyet Türkiyesinin kuruluşundan bu tarafa yapılmış olan bu eserleri sahiblerinden alarak götürdüğümüz için satamıyacağımızı, ancak Türkiyeye döndükten sonra sahiblerinden izin alarak sajmak değil, fakat, hediye edebileceğimizi söyledik. Gerek Ruslarla ve gerekse Rumenlerle yapılan bu temasın çok faydalı neticeler verdiğine ve vereceğine kani bulunuyoruz.» 1836 da icad edilen ilk buharlı araba nasıldı? Pariste tecrübeler yapıhrken halk bu arabaya yaklaşmaktan korkuyordu. Hele birkaç ay sonra ilk müthiş kaza da olunca... Tarihi abidelerin tamiri Değerleri bütün dünyaca bilinen Edirnenin tarihî abidelerini herkese karşı göğsümüzü gere gere açık bulundura cak bir duruma koymak için bu abide lerde esaslı tamirlere ihtiyac vardı. Edirnenin imarı ve bir seyyah şehri haline gelebümesi için işe dört elle sa nlan ve esasen ötedenberi arkeoloji âşığı olarak tanınan General Kâzım Dirik, abidelerimizin biran evvel tamir lerile güzelleştirilmelerinin zarurî ol duğunu Ankaraya her gidişinde alâkadar makamlara ve kurullara anlatmış ve esasen alâkadarlarca da bilinen ve Sultanselim camisinin içinden güzel bir manzara mek üzere bulunuşudur. Bu park pek yakında bitecek ve herkese açık bulundurulacaktır. Umumî müfettişliğin bulunduğu bi nanın büyük avlusunun Üçşerefli tarafındaki viranlıklar da yıktırılarak gü zel bir duvarla ve demir parmaklıklarla çevrilmiştir. Daireye bitişik tarihî eserlerden Muradı Saninin Saatli ve Fatihin Peyikler medreseleri temizletti rilmiş ve etraf tamamen açtırılmıştır. Gene Umumî Müfettişlik avlusuna bitişik İdarei Hususiyeye aid bir med rese arsasının da duvarlan indirilerek etraf genişlettirilmiş ve büyük avlu nun haritası yapılarak düzeltilmeğe başlanmıştır. Burası Umumî Müfettişlik tarafın dan güzel bir park haline konmak üzeredir. Yakında herkese açılacak olan bu parkla şehrin büyük bir boşluğu daha doldurulmuş olacaktır. Muradı Sani devrine aid Büyük Arasta tamamen temizlenmiş ve kapıları açılarak önleri demir parmaklıklarla çev rilmiştir. Bunlardan başka şehrimizdeki tarihî eserlere hangi devrin ve hangi mimarın eseri olduğunu gösteren numaralı gü zel levhalar takılmıştır. Tarihî eserleri ziyaret etmek istiyenler Eski Eserleri Sevenler kurumu tarafından hazırlanmakta olan rahbere bakarak sıra nu maralarile birer birer dolaşacak ve xehberlerde tarihî abidelerimize aid en lüzumlu malumatı bulacaklardır. Eski camile Gazi Mihal camisinin de kubbelerinin dış ve iç kısımları alçılarla tamir edilmiş ve pencerelerin hepsi eski örneğe göre, renkli olarak yeniden yapılmış, Gazi Mihalin kubbelerinin bütün kurşunları sökülerek eritilmiş ve yeniden kaplanmıştır. Bu arada Selimiyede ve diğer cami lerde de esaslı tamirler yapılmış ve Selimiyenin 30 senedenberi kapalı bulunan halâlarının dışı aynen Sinanın bıraktığı bir şekilde, iç kısunlan ise bütün tesisat çini ve fayansla döşenerek modern bir tarzda tamir edilmiştir. Yalnız bu iş için dört bin beş yüz ve diğer işler için de 25 bin lira sarfedilmiştir. Tamirata bu sene içinde de devam edilecektir. Edirneliler, Edirnenin imannda ilk adımı atan Evkaf idaresinden burada şehrin pek muhtac bulunduğu büyük ve modern bir otelin de Evkaf idaresi ta rafından yaptırılmasını dilemektedir ler. Böyle bir otelin, gelen yabancı seyyahlara karşı şehrin yüzünü ağartaca ğında hiç şüphe yoktur. KADRİ OĞUZ İlk buharlı arabamn temsili bir resmi Tam yüz sene evvel şimdiki otomobılin anası olan buharlı arabalar, meydana çıkmıştı. Medenıyetın ılerılemesı ve ıçtınıaî hayatm tekâmüiü dünyada büyük bir sürat ihtiyacı doğurdu. Insan oğlu tenevvü eden ihtiyaclarını yerine getirmek için peer yapmıyor! Seneleri aylara, ayları günlere indiriveriyor. Vaktile birkaç gun i: gidilen bir yere şimdi bir saatte varşveriSürat!... îşte bugünkü medeniyetin birinci formülü! Terakkiyi göstermek is terken radyoyu, tayyareyi, otomobih ilâh. zikrediyoruz. Bütün bunlar bir tek kelime ile kabili izahtır: Sürat! Eskiden herkesin sabn boldu. Fakat şimdi insan oğluna bu seri vasıtalar bile ağır ve sıkıcı geliyor. Bütün vesaıti iaha mükemmel bir şekle sokmak için didiniyor. Meselâ, otomobili hergün deği^en ihtiyaca uydurmak için mütemadiyen yeni şekillere sokuyor. Otomobil tarihine şöyle bir gb'z atacak olursak bu hali bütün inceliğile anlıy^bilirız. yor. fışkıra fışkıra hareket etti. Halk heyecan içinde alkışlıyor, Şarl düdük çalıyor; ve acayib araba süratle yollanıyordu. O zamanki gazetelerin yazdığma göre es rarengiz araba müthiş bir süratle gidiyormuş. Meselâ saatte 4 kilometro yapıyormus! Yolda birkaç kere su aldıktan sonra Sen Jermen şatosuna vasıl olunuyor. Hükumet heyeti heyecanla Şarl Dietzı tebrik ediyor ve ona bir şükran hatırası olarak altın maladye veriliyor. O zamanın keskin dılli bir gazetesi şöyle dıy <rı: «Heyet madalyeyi verirken hakikî şük ranlarını sunmustur. Çünkü Şarl onlı.n sağ salim, hiçbir kazaya uğramaksızın Sen Jennene erıştirebılmiştir.» Altı ay sonra Parısle etrafmdaki köyler arasında buharlı araba servisi başla mışn. Bu acayib arabamn düşmanları dostlanndan çoktu. Çalışmağa başlıyan şimendiferler bir taraftan, atlı arabalar diğer taraftan buharlı arabamn müthiş aleyhtan idiler. Bir gün Sur civannda buharlı araba lardan birinin tekerleği fırlıyor; araba devrilerek kazanı patlıyor. Kaza beş kişinin ölmesine, yedı kişinırt yaralanmasına sebeb oluyor. İşte yüz sene evvel ilk otomobil kazası! Bu kaza halkı müthiş korkuttuğundan buharlı arabaya boykot başhyor Bundan birkaç ay sonra Pariste bir zat. Colienne isminde yelkenli arabayı icad ediyor. Bu bir gemi gibi idi ve en büyük direği 40 metroyu buluyordu. Rüzgârın kuvverin den istifade ederek yürüyordu. Araba tehlıkesizdı. Fakat rüzgâr durduğu zaman o da duruyordu. Colienne çabuk vefat etti! 1850 de Avrupanın hemen her tara fında buharlı araba çoğalmıştı. Bunu yalnız İskoçya yasak etmişti. Onlar buna, şeytan arabası dıyorlardı. 1860 senesinde ilk gazli motör icad edilince buharlı arabalann modası geçti. 1866 da benzinli motör icad edildi ve mekanik şimdiki otomobilin sağlam bir temelini atmağa muvaffak oldu. Gitgide motörler kuvvetlendi, ve emniyetli bir şekle kondu. Bu sene 15 şubatta Berlinde açılmış olan otomobil sergisinden makinenin elli sene zarfında nekadar harikalar meydana koyduğu gayet kolay anlaşılmaktadır. Negüs İtalyan himayesine mi girmek istiyormuş? (Baçtarafı 1 inci aahifede) göre, Habeş tmparatoru bir himaye rejimi altmda maddî ve manevî nasıl bir vaziyette kalacağma dair malumat istemiş Habeşistanın Roma elçisi mühim bir vazife ile Avrupaya gidiyor Adisababa 15 (A.A.) S a r a y mahfilleri, Habeşistanın eski Roma elçisi Afevork Jesusün Negüsle müzakerede bulunduğu şimal cephesinden dün buraya döndüğünü bildiriyorlar. Afevork, bugün Gbutiye gidecek ve oradan mühim diplomatik bir vazife ile Avrupaya gitmek üzere vapura binecek tir. Bazılan, kendisinin Cenevreye, diğer bazılan da Habeş katolikleri namına, ttalyan Habeş ihtilâfma bir sureti hal bulması için müdahale etmesini Papadan rica etmek üzere Vatikana gideceğini tahmin ediyorlar. *** Eski caminin içinden bir görünüs yapılmasından hiçbir zaman çekinilmemiş bulunan bu işin lâyık olduğu öne nüni bir kat daha arttırarak pek kısa bir zamanda tarihî abidelerimizin çeh relerinin değişmesinde âmil olmuştur. Bugün tarihî abidelerimiz herkese açık bulundurulacak bir vaziyete gelmiştir. Yapılan işleri görmek için bütün abideleri birer birer dolaştım. Gördükle rimi aşağıya yazıyorum: Evvelâ Üçşerefeli camiye gittim. Büyük bir değer taşıyan bu anıtlarımızın kubbelerinin iç ve dış kısunları eski örneğe göre tamamen bitmiş ve kubbe lerin iç kısmı alçıdan yapılmıştır. Evvelce tahta parçalarile kapalı bulunan pencereler de eski örneğe uygun ve renkli olarak yapılmış ve yerlerine ta kılmıştır. Bunlardan başka cami içinde Padişahlar için yaptırıbnış olan halâ yıktınlmış, caminin o köşesi de eski haline getirilmeğe ve evvelce mermer olduğu halde vaktile kırılan yerlerine tahtadan parmaklık geçirilen mahallerden tahtalar atılarak eskisi gibi oymalı mermer korkuluklar yapümağa başlanmıştır. Üçşerefelide yapılan iyi işlerden biri de caminin Hükumet caddesine bakan avlusunun güzel bir park haline getiril Şahinşahııi 59 uncu yıldönümü dün kutlulandı konsül tarafından şekerlemeler dağıtılmış bulunmalanndan memnuniyetle bahset ve hazır bulunanlar büfede izaz edilmiş miş ve keyfiyeti tran Kraliçesi Hazretlerine bildirecegini söylemiştir. tran mektebi lerdir. müdürü Neşat ta ayni mevzu etrafında , tran kadınlartnın toplantısı bir nutuk irad etmiştir. Merasimden sonra Bundan birkaç ay evvel yapılan bir kadavetliler büfede izaz edilmişlerdir. nunla bütün tran kadmlığı peçeyi atarak Ankara İran elçiliğinde medenî dünyadaki hemcinslerinin kıyafebir suvare verildi tini almışlardı. Bu hâdiseyi tes'id etmek Ankara 15 (A.A.) İran Şahinmaksadile İran konsolosu dün, öğleden şahi Majeste Rıza Pehlevinin doğduğusonra, İstanbulda bulunan İran kadınla nna bir çay ziyafeti vermiştir. Şehrimiz nun yıldönümü münasebetile, Dış İşleri de bulunan İranlılar yanlannda tamamen Bakanlığı protokol şefi bugün saat 17 Türk kadınlan gibi giyinmiş refikalan ve de tran Büyük Elçiliğine giderek dost kızlarile bu toplantıya gelmişlerdir. Bu ve komşu büyük memleketin maslahatgümünasebetle bir nutuk irad eden konsolos, zan Nuri Esfendiariye Cumhuriyet hüTürkiyede yaşryan İran kadın ve kızlan kumerinin tebriklerini bildirmiştir. Akşam saat 22 de İran Büyük Elçilinın tıpkı halen Irandaki hemşiıelerinin Dünkü toplanttda bulunanlardan diğer grup kıyafetleri gibi medenî kisvelerini giymiş (Baftarafı 1 ind tahiftde) Gazetenizin 2 mart 936 gün ve 4239 sa. yılı nushasının ikinci sahifesindeki (Sistem dahilinde çalışmanın faydası) başlıklı yazıda (Mubayaanm hararetli bir devrinde Ticaret Odasının kararile tütün balyalanndan yarımşar kilo dara düşürülmesi alıcıyı sızlanmaya sevketmiştir) deniliyor. İlk olarak arzedeyim kl bu kararı Ticaret Odası degil, Ziraat Odası vermiştir. Sebebine gelince: 20 lle 30 fcilo arasmda bulunan her balyadan bir kilo dara duşürülmesi âdet hükmünü almış idise de gerek Inbisar İdaresinln ve gerek tüccarların, ekjriye balyelerinl yapmak için verdıği çul ve iplerin her biri 250 ve en çok 300 gram agırlığmda bulundugu tecrübe ile anlaşıünı? lken bir kilo düşürültnesinde devam edilmesi çiftçinin malen zararmı mucib olmakla beraber safi addedilen tütün miktan İnhisar İdaresindekl kayidli zdmmetlerlnl kapamadıgı için bazılannm kanun bakımından kaçakçı sayılarak cezalandırüdığı ve daha başka mahzurlar da çıktıgı .görülerek yurddaşlar hakkında haksız yere reva görülen bu usulün kaldırüarak hakikî daranm düşürülmesi gayesile verilen kararm haklkate uyması hasebile tatblkına başlanmıştır. Balya daraları en çok 300 gramfflsenher ihttaıal göze alınarak 500 gram kabul edilmesine karşı, gene kârlı vaziyette bulunan tüccann lararmdan bahsedümeBi doğru değildir. Bilhassa birkaç senedenberi tütün alışverişinde yeni bir usul başlamıstır. Bir tüccar avans para verdiği çiftçinin tütününü muayeneden sonra bazılarile pazar. hğı kilo üzerine değil, toptan yapmakta olduğu işitilmekte olmasma göre kararın tatbikından nakid olarak tüccar zarar ve ekicl bir fayda görmüş değildir. Yalnız çiftçinin kayidli zimmetinin açık tealmaması temln edilmiş ve bu suretle bütün mahzurlar kaldıntonıştır. Binaenaleyh; eksik tetkik ve tahkike müstenid bulunan ih. barda, karanlıkta bıraküan işbu hakikatin bu suretle tavzihan neşrini saygılarımla rica ederim. Bursa Ziraat Odası Baskanı M. Z. Uluç ğinde büyük bir suvare verilmiştir. Bayanlarile birlikte bütün Bakanlann, birçok saylavlann, yüksek devlet memurlannm, generallerin ve elçiler heyetinin iştirak ettiği bu toplantı, çok samimî bir hava içinde geç vakte kadar devam etmiştir. Türkiyenin muhtelif şehirlerinde tran konsolosluklan da kabul törenleri tertib etmişler ve bu toplantılarda mahallî dev let memurlarile tran kolonisi azası hazı bulunmuşlardır. Bursa Ziraat Odasının bir mektubu 'lâziz günden güne güzelleşiyor Elâziz (Hususî) Buraya ilk gelen, istasyonda trenden inip te şehre teveccüh edince kendini Ankaranın küçük ve şirin bir nümunesi karşısında bulur. îstasyondan şehre kadar biraz tozlu olmakla beraber iki taraflı ve ağaclıklı bir bulvar vardır. Bunun sağ tarafmda Ankarapalası andıran gayet güzel bir bina var. 0nun beş dakika ilerisinde de Belediye reisinin hususî binasile, tiyatro ilâh... Sıra ile gelmektedirler. Yalnız Kasablar çarşısı denilen yer gayrimuntazam ve şehrin şirinliğile tezad teşkil etmektedir. Burasınm biran evvel tanzimi temenniye şayandır. Elâzizin yeni teşkil olunan Tunceli Vilâyet merkezi olarak seçilmesi her kesi sevindirmiştir. General Abdullah ve muavini buradadırlar. Her gün ge len yeni memurlarla da nüfus mütemadiyen artmaktadır. Caddelerdeki kalabalık görülmeğe değecek derecede artmıştır. Halkevimiz hemen her gün bir müsamere vermekte ve gidenler çok iyi bir vakit geçirmektedirler. Bilhassa Hal kevinin yanındaki Çocuk bahçesi cid den takdir edilecek bir eğlence yeridir. Havalar çok güzel gitmektedir. Çevredeki yüksek dağlann ancak tepelerinde pek az miktarda kar kalmıştır. ANTİMANYETİK BİR CEB VE KOL SAAT SAHİBİ OLMANIN MENFAATİ Antimanyetik olnuyan en iyi bir sa atin bile kuvvei miknatisiyeden mü teessir olup ayannın bozulduğunu bi lir miydiniz? «REVUE» saat fabrika ları, kendi icadları olup en son terak kiyatı fenniyeye tevfikan ittihaz edilen emsalsiz metodlar sayesinde imal et tiği antimanyetik saatleri en büyük miknatis kuvvetinden bile müteessir olmaz, ne ayan ne de işlemesi bozul maz. Birçok fabrikalar, saatlerinin kuvvei miknatisiyeden âri olduğunu iddia ederler. Fakat, İsviçrede, Nöşatel saatçilik Resmî Laboratuarları tasdik et mişlerdir ki: YALNIZ «REVUE» SA ATLERİ HAKİKATEN ANTİMANYETİKTİR. «REVUE» saatleri tanınmış saatçi lerde satılmaktadır. Umumî satış deposu: İstanbul, Bahçekapı Taşhan 1 inci kat No. 19. 1 769 senesinde Fransada Cugnot is minde bir mühendis buharlı arabayı icad eylemişti. Bu araba yapılışı çok ip'. Jaî olduğundan ve tecrübeleri muvaffak'.yetsizlikle neticelendiğinden halk aras adı tutunamıyarak unutulup gitti. Bundan 66 sene sonra Şarl Dietz is minde birisi Pariste çok muvaffak'yetli bir araba yaptı. Birçok tecrübeleTden sonra hükumetin nazan dikkatini celbeden Şarl bir heyet huzurunda arabasını teşhir edecekti. O zamanın gazeteleri bu hâriise hakkmda şunları yazıyor: «... Hiç gb:ülmemiş bu acayib arabanın müthiş bir kazaya uğraması korkusundan hiç kimse heyete iştirak etmek istemiyordu. En sonunda kur'a çekerek heyeti vücude getirmek mümkün olabildi...» 1836 senesi 25 şubahnda Parisin Elize meydanında müthiş bir halk kalabalığı karşısında buharlı araba harekete hazır bulunuyordu. Hükumet erkânı atlı arabalarla Elizeye gelince ilk işleri bu esrarengiz arabayı tetkik etmek oldu. Sonra birer birer arabamn içine yer'eştiler. Tamam!.. Hazır ol!.. Emri verildi. Buharlı araba yavaş yavaj ve buhar ZEYNEL AKKOÇ Paris civarında ilk otomobil kazası ttalyan şilebi haczedildi (Baştarah 1 inci tahifede) kaç gün evvel Köstenceye gitmek üzere tekrar limanımıza gelmiş ve Hazine a vukatı Celâl Kocaer tarafından mahkemeye müracaatle gemi haciz altına a hnmıştır. Bunun üzerine vapur dün Halice almmıştır. Gemi kumpanyasından istenen 15,500 lıralık zarar ve ziyanm tediyesine kadar gemi Halicde kalacaktır. İtalyan şilebinin kumpanyası .kazadan mütevellid mes'uliyeti kabul etmiş olduğunddn pa ranın verilebilmesi için îtalyadan döviz müsaadesmin alınması lâzım gelmekte dir. ttalya ile ticaret muamelesl dumıuş olduğundan bu müsaadenin ne »uretle verileceği bilinememektedir. Atina Ticaret Odasında yapılacak merasim önümüzdeki çarşamba, Atina Ticaret ve Sanayi Odasında Türk Yunan ik tısadî anlaşması münasebetile bir merasim yapılacaktır. (Çajjırılar, konferanslar, kongreleF) Türkiye Turing Kulübünden: Cemiyetimizin niaanın 18 ine müaadlf cumartesi gunü öğleden sonra saat 3 te Perapalasta toplanacak senelik umumî heyeti içtimaına merkez ve murakabe heyetine dahil olan muesseseler ve tesefeküller reislerile hâmi, fahri, ve asll azalarının va lâakal elli azalık şubelerin birer müessislerile bayanlar komitesi azasının teşriflerl rica olunnr. Türkiye Turing kulübünün kongresi