18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 Mart 1936 CUMHIIRİYET Halk operetinde Bay ader Kahirede büyük bir ziraat ve sanayi sarayı açıldı Umumî Müdür yeni sene Türk ve Yunan artistleri bu güzel Avusturya kadrosunu Ankaraya operetini de büyük muvaffakiyetle oynadılar Mısırın bütün mahsullerini ve sınaî mamulâtını bir araya toplıyan bu sergide tütünlerimiz için de bir paviyon var goturdu MISIR MEKTUBLARI înhisarların yeni kadrosu Tiyatro Ne bolluk, ne bolluk? Namık Kemalin çağdaşlanndan ve onun tarafmdan da üstad tanılmış değerli înhisarlar umum müdürü Mithat Yenasirlerden bir Kenan Bey vardır. Gece nel dün akşam idarenin yeni sene bütçegündüz içer ve her kadeh sonunda ger sile kadrolan Ankaraya götürmüştür. çekten güzel bir nükte halkederdı. İşte İnhisar memurlarının tekaüdlükleri bu zat bir gün Babıaliden evine dönerken hakkmdaki kanun lâyihası meclisin bu sekiz on müvezziin nefes nefese koşuş devre toplantısında müzakere edilecek tuklannı gördü ve bir dilim ekmeğin seratir. Bu kanun çıktıktan sonra inhisar mebı ardında taban tepen o zavalhlann hep murlan içinde kanun mucibince birçok birden şu müjdeyi haykırdıklannı duy kimse tekaüde sevkedilecek veya tasfiyedu: ye tâbi tutulacaktır. Terakki, beş paraya Terakki!.. İdarenin yeni kadrolan bu vaziyete Devrin Amedcisi ve şöhretli nasiri Kegöre hazırlanmıştır. Kanun meclisten çıknan Bey için bu müjdeye karşı kayidsiz tıktan ve meriyete girdikten sonra teş calmak imkânı yoktu. Nitekim kalamakilât ve kadrolar tadilen yeniden yapıladı, Yanıbaşında bulunan Namık Kemacaktır. in koluna girdi, acı acı fısıldadı: Satış mütehassısı seyahate çıktı «Ne tedenni ki Terakki satılır on paraya!» înhisarlar İdaresi tarafmdan Fransa Namık Kemal güldü ve bu mevzun södan getirtilen satış mütehassısı M. Uhry Bayaderin temsilinden bir sahne Artık bizde de piyes ve operetlerin aktrise tesadüf ederek âşık olur ve mem ze kendi mülâhazasmı ilâve etti: idarenin Anadoludaki satış • teşkilâtını Sümbül oğlu Vehbi: «Kaldmm akından görmek ve memleket içinde sa bınncı temsılleri, Avrupadakiler gibi leketine dönmekten vazgeçerek onun ış işini düzeltmek ve her yerde her çeşid memleketin seçkin tabakasının o ak la evlenmeğe karar verir. Odeta nikâh larda gezer şair çok» demişti. Şimdi onlaigaradan bulundurarak satışta tenevvüü am bir arada toplanmasını temin et merasimine, temsil etmekte olduğu ope nn yerine kaldırımları gazeteler işgal edirette giydiği «Bayeder Mukaddes Hind yor! emin etmek maksadile seyahate çıkmış meğe başladı. Evvelki gece Halk Ope retinde «Bayader» in ilk oynanışı dolayı rakkasesi» elbisesıle gelir. Fakat tam ni *** :ır. sile localarda ve ilk sıra koltuklarmda kâh akdedıleceğı zaman şarkla garbin Dün, ayni kaldırımdan dalgm dalgm Bir tütün filmi yapılacak Kahire sergisinde Türk tütün paviyonundan bir görünüş ehrimizin tamnmış simaları ve matbu farkını düşünerek, fikir aynlığı itiba geçerken bir arkadaş koluma takıldı ve Tütünlerimizin ihracatını çoğaltmak at mensubları göze çarpıyordu. rile geçinemiyeceklerini zannederek Kahire (Hususî Muharririmizden) tiği eşya ayn ayn standlarda teşhir edilhayıflı bir sesle mırıldandı: için yapılacak propagandalar meyanın <Bayader» Viyanada çalışan emektar Prensle evlenmekten vazgeçer. Ziraat ve sanayide Mısmn nekadar ileri miş. Avrupa mallarile rekabet edecek de Ne bolluk, ne bolluk? da büyük bir filim hazırlanması düşünül ve çok tanınmış Macar bestekârı Em Bununla beraber sevgi her şeyden gittiğini görmek için, Gezirede açılan recede zarif, güzel ve sağlam denilebilir. Onun ne demek istediğini birden anlımektedir. Tütünlerimizin tarladan baş rich Kalmanın, bütün dünyayı saran U kuvvetlidir. İnsanların doğuş, muhit ve 15 inci ziraat ve sanayi sergisini gezmek Yalnız iplik ve dokuma fabrikalarında on saire ile aralarmdaki zıddiyeti bile or yamadım. Ekmek narkınm biraz daha lıyarak yetiştirilme, kırılma, dizilme, mumî Harb sonlarına doğru büyük ve lâzımdır. Sergi birkaç defa gezildikten beş bin amele çahştırılıyormuş. Mukayedenkleme ve manipülasyon ameliyelerini bunaltıeı bir felâketten yeni kurtulmak tadan kaldıracak veya onları hissettir yükseldiği, şişeye konulmuş bir buçuk sonra Mısmn bu iki sahada tam bir inki se yapmak icab etse «Bank Mısır» ı, biüzere olan halka biraz neş'e, biraz tatlı miyecek derecede hâkimdir. Nihayet ardak suyun beş kuruşa satıldığı, yerinde zim îş ve Sümer Bankalarile kıyas etmek e fennî bir tarzda ihracat partisi halinde his sunmak için vücude getirdiği eser her şeyi göze alarak segilisine koşar. şaf devresi içinde bulunduğu anlaşıhr. tanesine kırk para verilmiyen Dörtyol hazırlanışını ayn ayn gösterecek olan bu lerden biridir. O vakitler, nerede oy Müellif esas itibarile bize bu macera portakallannın Kadıköyündeki AltıyolSerginin muvaffakiyetini temin için hiç âzım gelir. Ayni sahada, ayni faaliyeti ılim şark tütünlerinin en fazla sarfedil nandısa en yüksek insanlardan tutun da yı anlatırken Paris hayatının enteresan ağzında beş kuruşa almamadığı bir günde birşey esirgenmemiş, bol para sarfedıl göstermektedirler. diği memleketlerde gösterilecektir. en basit düşünceli mahluklara kadar safhalarım da gösterir. Orada monden Sergide istifade edilecek birşey de zimiî, fakat yerinde. Fen ve modern tek hangi bolluktan bahsedılebilirdı ? Bu filmin yapılması için, İktısad ve În herkesi alâkadar etmişti. Beyoğluna ge yaşıyan karı kocaların hayatı ne şekilniğin bahsettiği yenilikler, muhtelif pavi raat makineleridir. Gerçi bunların hepsi Arkadaşım bu idraksizliğimi idrak etlen Avusturyalı operet kumpanyalan dedir, san'at âlemindeki muvaffakiyetyonlarda insanı adeta hayrete düşürüyor. de Avrupa ve Amerikadan getirilmişse hisarlar Vekâletleri arasında müzakere nın verdikleri beş, on temsili müteakib ler bazan nasıl karanlık ve kirli işlere miş olacak ki hemen izaha girişti: Nil vadisinde yetişen pamuk, arpa, de, ziraatte bu gibi makinelerin kullanıl er cereyan etmektedir. Mecmua bolluğundan bahsediyo onun ılık nağmeleri on, on iki yaşında karışmış insanların tavassutile başarıhr. buğday ve bu gibi mahsullerin envaından ması Mısınn bu sahada nekadar ileri gitki Türk mekteb çocuklarının ağzında Hiçbir liyakatleri olmadıkları halde pa rum. Babıali kaldınmlarında kitab ve gaKonyada yapağı fiatlan tutun da, ta çölün ortasında yetişen mey miş olduğuna işarettir. Artık fellâh eski bile bir nakarat haline gelmişti: lavracılıkla birçok tipler ne tarzda ki zete sergilerinin kurulmasma başlandığı şekildeki sapan, örs, kazmayı, küreği bir va, hububat ve isimlerini unuttuğum ve Die Bayadere.. Trinam, trinam!.. Konya (Hususî) Konya borsasında bar âlemine karışırlar? şündenberi böyle bir bolluk görülmedi. bilmediğim yer mahsullerine vanncıya ka yana atmış, son sistem ziraat makineleri son hafta içinde yapağı alım satımı pek Evvelki gece Halk Operetinde yeni İşte bu vaziyetleri Halk Opereti sah İstersen şu bir iki ay içinde batıp çıkan canh oldu. Döküm zamanında yapağı ve den bu nağmelerle kulağım okşandığı nesi Lutfullah Süruri. İrma Toto, Ya ve gene batmak üzere çıkmağa başlıyan dar her biri için yapılan ayrı ayn stand kullanabiliyor. Serginin küçük sanayi tarafı, şahsî tiftik piyasası yüksek açılmış olduğun vakit, Bayaderin on yedi, en sekiz şar Nezihi, Mehmed İbrahim vasıtasile mecmualann adlarını sayayım da geçmiş lar, paviyonlar görmeğe ve tetkike değer şeylerdir. Bu mahsullerin her birisi nasıl teşebbüslerin, küçük ve büyük sermayele dan bu maddeler üstünde uğraşan tüc seneye varan uzun mazısine rağmen hâ bize nakletti. günlerin mecmua darlığile bu bolluğu karyetişir, nasıl ekilir, nasıl biçilir, nasıl has rin kurduklan işlerle doludur. Yanyana carlar umdukları gibi istifade edeme lâ kıymetmden binde birini bile kay Prensle Odetayı temsil eden Kofin şılastır. diler. Sevk miktarı az olmasına, ihrac betmemiş olduguna kanaat getirdim. yotisle Zozo Dalmas ta rollerinde çok talıktan korunur, gözünüzü yummadan, dizilmiş yüzlerce stand. Insan her birinin O, caddenin ortasında bu adları say ıskelelerinde fiatlarm yükselmesine Yani o da Ştrausun «Fledermaus> u, muvaffak oldular ve Zozo Dalmas sade dimağmızı işletmeden, hiç Tumsenin tari önünde durmak, fikir edinmek, öğrenmek rağmen bu yüzden mallarmı elde tuta Leharın «Şen dul> u gibi umumî «re bir rakıs ve eğlence artisti olmadığını, mağa başladı, Halkevinin önünden Cumfine müracaat etmeksizin orada görürsü ıstiyor. pertoıre» e. geçmiş, hısli nağmeleri e vazifesini hissederek yaptığını pek gühuriyet matbaasına doğru kıvnldığımız mıyarak çıkardılar. Orada nazarı dikkati celbeden ve bilbsdileşmişti. 50 sene, 100 sene sonra da zel ispat etti. sırada hâlâ sayıyordu. Bu vaziyette ben nuz. Mısmn esas zenginliğini teşkil eden pa hassa her Türkü alâkadar eden Türîc temsıl edilecek olsa ilk günlerdeki ayni Gerek Hind ve gerekse Şimi dansının de dayanamadım. Ne bolluk, ne bolluk, muk hakkında bir fikir edinmek, memle standıdır. Stand, Tütün İnhisarının Ka her hususta ehline tevdi edilen iştit. Her tesiri husule getıreceği muhakkaktır. tertibinde her zamanki gibi S. Attilâ diyip ayrıldım. kette pamuk zer'iyatmın nekadar tekâ hirede açtığı fabrikanın çıkardığı sigara nedense bayi gurpu bir hayli bocaladıktan Ben, Bayaderin İstanbula gelen Al nın kuvvetli himmeti göze çarpıyordu Pazarola, mecmuacı arkadaslar?.. mül ettiğini görmek için sergide pamuk lann satışını yapan bayileri tarafmdan sonra, hatta bazan hemen hiç satış olma man ve Avusturyalı kumpanyaların o Müzikle artistler, henüz ilk temsil olAf. TURHAN TAN paviyonunu gezmek şarttır. Bu paviyon yaptınlmıştır. San kırmızı üzerine yapıl dığından uzun müddet fabrikanın kapa yunlarmdan başlıyarak Viyanada, Ber duğu halde hiç te aykırı gitmiyorlardı bililtizam pamuk müzesinin yanında inşa mış, güzel ve zariftir. Yukarısında arabca lı kalması, burada çok fena tesir yapmış linde, ve Sofyada olmak üzere muhte Sonra Halk Operetinin bu oyunda gü Sinob Boyabad yolunda bir edilmiş, biri öbürünü tamamlıyan bir bü ve fransızca «Türk Rejisi Satış Bayiliği» tır. Fabrikanın imal ettiği sigaralann sa lif temsillerini sevrettim. Tabiî evvelk zel bir kombinezonu daha meydana çıkotomobil kazası yazılmıştır. Standm önü kalabalık, ol tışını temin edecek olan bayiler hak gece gibi temsili Viyana ve Berlinde tı. İşi fazla musikiye boğmıyarak baz tündür. Sinob (Hususî) Boyabadh Ahmed yerlerde müzik çalarken artistlerin haoğlu Rızanın idaresindeki kamyon yolPamukçuluk hakkında tam bir fikir dukca sıgara satılıyor. Mısırda memleketi kında bir sürü şıkâyetler, bir takım dedi gördüklerimle mukayese edecek deği fiften mükâlemelerine devamları, bizim cu ve eşya yüklü olduğu halde" Sinob edinmek istiyen ziyaretçiler paviyonla mü mizin canh propagandasını yapan vatan kodular deveran etmeğe başladı. Söz a lım. Fakat Bulgarların Koperativen gibi henüz musikili piyeslere yeni alı yağa düştü. Şantaj gazetelerine mevzu Teaterdeki oyunlarından hiç te aşağı dan Boyabada giderken Pervane tepesi zeyi gezdikten sonra bu hususta tam bir daşlanmızı bu teşebbüsleri için tebrik etoldu. Ortaya bir Türk Rejisi meselesi değildi. O, Bulgarlar ki operet işlerm şan memleketler için bulunmuş iyi bir mevkiinde devrılerek 40 metro derinlifikir edinmiş olurlar. Pamuklann nev'i, meliyiz. Tütünlerin kalitesi, sigara paketçıktı. Bir kaç bin Mısır lirası sermayesi o deki faaliyetlerine bizden pek çok seusuldü. ğindeki dereye yuvarlanmıştır. tohumlann ıslahı, hastalıklann tedavisi, lerinin zarafeti, standda satışa memur oZozo Dalmasla İrma Totonun kostüm lan, her biri yirmi, otuz, kırk senedenbe neler evvel başlamışlardır. Yolculardan üçü ağır, dordü hafif olmahsul toplamasmm en modern ve fennî lanlann nezaketi son derecede iyi bir leri de çok iyi idi. Zozonunkiler son mo mak üzere 7 kişi yaralanmıştır. Yaralı Bayeder birçoklarımızın pekâlâ bil ri kurulmuş sigara fabrikaları, ismi itibaşekilleri; rekoltenin balyalanması; kulla ıntıba bırakıyor. da modeller şark motiflerile kombine lar hastaneye kaldırılmış ve kazaya serile (Cigarettes de la Regie Turque) en dikleri veçhile bir Hind Prensile, bir Dünyanın her tarafında Türk tütün nılan makineler, gübreler, ilâclar; naklioperet prima donnasının akşmı tasvir edılerek vücude getirilmişti. İrma To bebiyet veren şoför hakkında da Adli korktuklan rakibin bu vaziyete düşmesin eden bir operettir. Memleketine döne tonun son giydiği elbise sadelikle zara yece tahkikata başlanılmıştır . yat usulleri, sulama metodları, muhtelif leri meşhurdur. Birçok memleketlerde sihayret ve sevincle karşıladılar. Bilmem el rek idareyi ele almak ve bekârlık âle feti pek mükemmel birleştirmişti. topraklann verdikleri pamuk kaliteleri, garaların sürümünü temin etmek için, siçiliğimizin bu hususta malumatı var mı minden elini eteğini çekip evlenmek üvaffakiyetle temsil eden Halk Operetiher meseleye aid istatistikler, grafikler, fo gara paketlerinin üstünde «Halis Türk *** dır? zere olan Hind Prensi Pariste son eğ Bu vesile ile yerli piyesler kadar ne bir tavsiyede bulunacağız. Avrupada tütünile yapılmıştır» kaydine daima tesatoğraflar. Bir kelime ile, pamuk ve pa Her ne hal ise, olan olmuş. Şimdi, ik lenti anlarım yaşarken Odeta ismindeki garbin güzel musikili oyunlarını da mu birçok tiyatrolarda operet ve operalar, mukçuluk hakkında eksiksiz bir eser ya düf edilir. Mısırda bu şöhretten azamî suoradaki halkın sırf kendi lisanile oynanrette istifade etmek, tütünlerimize mahrec aydanberi bayilik idaresi değişti. Yeni bir rahlmışar. dığı zamanlar bile el ilânlarına tems Son zamanlarda hükumetimizin pamuk bulmak, memleketin ekonomisi alanınd; idare heyeti getirildi, lâzım gelen ıslahat edilen piyesin hulâsası yazılır. Geç geişlerine aynca ehemmiyet verdiği hepimi nekadar ehemmiyetlı olduğunu herkes yapıldı, aksıyan yerler düzeltildi, sürümü lenler, yahut musikiye ehemmiyet ve temin etmek için her türlü tertibat alındı. rip te mükâlemeyi dinliyemiyenler, zin malumudur. Ziraat Vekâleti Gezire takdir eder. kaçırdıkları cümleler yüzünden piye Bundan takriben bir sene evvel Tütün Rasyonel bir tarzda çalışılmağa başlandı. sergisinde pamuk paviyonunu gezmek ve sine umumî mevzuunu kavrıyamazlarInhisarı ayni gayeyi takib ederek Mısırda Sigaralann kalitesinin iyileşmesile bera tetkikat yapmak için buraya bir mütehasısa süjeyi o hulâsadan okuyarak temsili ber satış ta artmış olduğu söylenmektedir. sıs gönderebilse memleket için hayırlı bir sigara fabrikası açtı, bayiliğini de bir daha alâka ile takib ederler. Halk O Türk grupuna ihale etmişti. Bir taraftan Görünüşte, piyasada kaybettiği sahayı az olur kanaatindeyiz. pereti de hele müşterek temsiller için zaman içinde kazar.mağa yol tutmuştur. Serginin sanayi kısmı ziraî kısmı kadar tütünlerimiz dışanya satılacak, öbür tabehemehal bu usulü tatbik etmelidir. Milletin ve devletin yüksek menfaatleri alâka uyandırmıyor. Fakat Mısırda kuv raftan da halis Türk sigaraları Mısmn Bu, her halde rumca mükâlemeleri başvetli bir sanayileşme cereyanı olduğu gö her tarafında tanılmağa başlanacaktı karşısında, sahsî ihtirasların, hususî mentan aşağı el ilânlarına geçirmekten, yarülüyor. Orada göze çarpan «Bank Mı Ayni zamanda bu işin bayiliğini yapan faatlerin yeri olmadığı kanaatindeyiz. O hut Türk artistlere o mükâlemelerde sır» ın faaliyetidir. Memleketin her tara grup ta istifade edecekti. Fakat maalesef nun içindir ki sergide, Türk paviyonu bahsedilen meselelerin ruhunu bir ve sile buîup tekrar ettirmekten daha komünasebetile bu meseleye biraz temas etfında kurduğu ve idaresi altında bulun böyle olmadı. laydır, zannediyorum. durduğu, iplik, dokuma, ipek, düğme, Her işin mırvaffakiyet sırn, kuruldu mek icab etti. Operetin güzel sahnelerinden bin SELİM NUH kösele ve saire gibi fabrikalann imal et ğu zaman sağlam temel üzerine kurulan Hava da fena!.. Nereye gidilir, ge durdu: rüzsüz sesile, dansa başlamadan önceki sözünü tekrarladı: zilir ki... Mantomu alınız. Aşk ve macera romant Hole çıkalım. Gözleri, tekrar sigarasının dumanlanAli Tunc, şaşkın şaşkın kekeledi: Hole çıkarlarken, bütün salondakiler, na dalmıştı; kendi kendine imiş gibi söyNumaranız? onlara bakıyordu. lüyordu: Genc kadın; beceriksiz, pısırık! der giGenc kadın, holde, bir sigara yakmışh; Balo, çok eğlenceli... Fakat ben, bi acıyarak baktı, vestiyere doğru ilerilegeniş hasır koltuklardan birine oturdu ve sıkıldım. di, vestiyerdeki adama, kaşlannı çatarak elile Ali Tunca işaret etti: Ali Tunc, hiç sesini çıkarmıyordu. emretti: Yanıma otur! Genc kadın, yaslandığı koltuktan ağır a Mantomu... Ali Tunc da bir koltuk aldı, sagına oğır doğruldu, sioıarasını yere attı ve birden Vestiyerin önü birden karıştı; garsonturdu. Nilüfer, koltuğu kenarından tu Yazan: MAHMUD YESAR1 Ali Tuncun elini tuttu, yüzüne dik dik lar birbirlerine girdiler ve Hermin kürk, tup sarstır 42 baktı: bir tüy gibi elden ele uçtu ve genc kadı Yaklaş! Nili! Nişanlmın hastahğına canm mı sı nın önüne getirildi. Nilüfer, bu telâşa, Beyaz zambak vücudünü, Ali Tun doluydu: Ve sigarasının dumanlarını havaya üfBiribirlerine, iç hazlannm verdiği kıldı? alâkaya hiç ehemmiyet vermiyor gibi, kacun, runc gibi kuvvetli koluna bırakmış İlk dansımın zevkini duyuyorum... lüyordu: doymuş bir sevincle bakıyorlar ve iç hazAli Tunc, birden uyanır gibi oldu; ce yidsiz duruyordu; döndü, Ali Tunca tı. Genc adam, onun soluklannı daha ya Bu gece, yüreğimin çocukça, hem suçlu Baloda sıkıldım... Gezmek istiyo vab verecekti, fakat genc kadın, bir kah baktı. kından duymak ister gibi, hafifçe iğilmiş; bir çocuk gibi attığını duyuyorum, Ali lannm verdiği doymuş bir sevincle gü rum. lümsüyorlardı. Baloyu, kalabalığı, unutkaha kopardı: gözleri, keskin pınltılarla genc kadının Tunc usta! Ali Tunc, bu bakışın manasinı anla Başını Ali Tunca iğmişti: muş gibiydiler; kalblerinin sesinden baş Çocuk, kıskandı mı? yüzünde dolaşıyordu. Ali Tuncun gözlerinin içine, şimşek mıştı; bir garsonun adeta titrer gibi tut Birden ayağa kalkmışh: Alkıma ne geldi, biliyor musun? Sessizleşen salonun içinde, cazbandın ışıklı gözlerinin pınltısı değişmiş, yumu ka ses duymuyorlardı; gözlerinin ışıkla tuğu Hermin kürkü aldı, tuttu. Genc karından başka ışık görmüyorlardı. Biraz gezmek, hava almak istiyorum. Gidelim. çaldığı tango; sönen, yanan, renk renk şak, can bakışlarla dalmıştı. dın, kürkü omuzlarına almıştı, kapişonu Ali Tunc, cevab vermiyordu. Genc kaCazband, çalmaktan yorulmuş gibi ışıklarla yükseliyor, alçalıyor, dans edenAli Tunc, duyduklarına, gördükle Ali Tunc da ayağa kalktı ve genc ka başma geçirdi ve kapıya doğru yürüdü. lerin yüreklerini, duygulannı, âlemden rine inanamıyordu. Kolunun arasındaki susuvermişti. Genc kadın, Ali Tuncun dınm halinden de cevab beklemediği, ka dına, emir bekler gibi baktı. Nilüfer, genc Ali Tunc da paltosunu giymişti; vesayırarak birbirine bağhyordu. kadın, günlerce, haftalarca yolunu gö kolları arasmdan sıyrıldı, gözleri gene çe rannı coktan verdiği belliydi: adamı kolundan çekti: tiyerin parasını, garsonların bahşişini ver^ Beni gezdir... Olur mu? Nilüfer, başını genc adama yaklaş zetlediği, izinin tozuna koştuğu ve her '!k sertliği alan keskin panltılarla yanı ve koşarak genc kadına yetisti. Bir kere buradan çıkalım. tırmıştı; sesi, içten ve sıcak bir titreyişle yaklaştığı zaman kaçan, uzaklaşan, kay yordu. Madenî bir şıkırtıyı andıran pü Birden yüzünü buruşturdu: Holden yürüdü, merdivenden indi, (Arkast vo bolan kadın mrydı? Onu, daima bir buğu, bir düman, bir gölge sanırken, şimdi, kollannın arasında tuttuğu, hakikat miydi? Yoksa, bir kaç dakika sonra, zümriid pırıltılı beyaz gölge, bir düman, bir gölge oluverecek, kollanndan sıynlıp uçacak, kayboluverecek miydi? Kolunun arasındaki ılık, taze, ince vücudü, biraz daha kendine çekti; küçük inci midyesine benziyen sedef kulağına fısıldadı: i akat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle