23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 23 IHhdSIntn* Î9OT Dünün Gencî Anlatıyor '• Sermed Muhtar Alut Yakın maziden maceralar 52 Aman yarabbi ne bayağı, ne mahalle kansı, ne maskara jeyler.. Başköşedeki kanapenin üstüne büziilmüş olan kambur acuze Idris Mollanın hanımı ve kızm haminnesi herhalde o olacak , başını tosbağa gibi uzatmış; yakıdeliği gibi gözlerle fıldır fıldır etrafa bakıyor. Saçlannda, avuclannın içinde, on parmağında ve on tırnağında kına. Sırtında mutlaka başkasmdan iğreti alınmış, kol lan özbeklerinki gibi upuzun, etekleri yerde, soluk bir hırka. Hırkanın göğsünde altın saat, köstek. Acuzenin yanına oturmuş olan orta yaşlı paytak îdris Mollanın büyük ke rimesi ve kızın anası mutlaka odur , saçını Mahmudpaşanın çeyreklik boyasile boyamış boyamış; nefti ördek başlanna döndürmüş. Kaşlanna rastıklar, gözle rine sünneler çekmiş.. Kulaklarında salkım küpeler; göğsünde pabuç kadar bir kalay buroş. Arkasında, yollu yollu kumaştan, galiba Hama ipeklisinden, Nuh yılından kalma, dört peşli bir eptari. Kucağı çocuklu şişmanın Îdris Mol Ianın kiiçük kerimesi ve ve kızın teyzesi de oydu galiba saçlannda zerdeçal; yüzünde panl panl düzgiin. O da kazankulpu rastıklan, kuynıklu sürmeleri çekş püskürme benleri kondurmuş. Oyle bir naz, öyle bir edalet ki sorma. Kanto arasında orkestra ara nağmeyi yaparken, Peruz ne biçim poz alır, kendini nasıl dirhem dirhem satar, tıpkı onun eşi. Kucağındaki sıbyan, koca kafalı, lokma gözlü, armudsapı boyunlu bir sıska. Evlere şenlik maşa kadar ve değişık dedikleri çocuklardan. sa zayıflıktan mı, orasını Allah bilir. Zira bu kadar bir yüzde en mini mini ağız bile kulaktan kulağa vanr. Deve boynu gibi upuzun boynundan, damarlan oklava gibi çıkmış. Açık yakasının iki yanından köprücük kemikleri fıramış. Göğsü tahta gibi dümdüz; ayaklan vallahi 39 dan aşağı değil, belki de 40. Huyu yanlış, mizacı çetin sanılmasm diye bahane bulup boyuna tebessüm e diyor. Beyaz dişlerini de gösteriyor. Bayağılığı, mahalle kızlığı, rüküşlüğü neresinden akmıyordu ki? Kâhküllerinin sağında, solunda taşlı taraklar, pınltıh firketeler... Arkasında kanarya sansı renginde bir bluz; bluzun altında siyah bir eteklik. 8, 9 yaşlarındaki oğlan zerdeçal saçlı, püskürme benli hoşorun ortancası o lacak , yaramaz mı yaramaz, afacan mı afacan. Veledde bir dakika, bir saniye tek durma yok. Kanapeye çıkıp annesinin omzuna binerken, kaşlannı çatan paytağa yani sözüm yabana bize kaynana o lacak teyzesine, hemen çemkirme: Sen kanşma, rahat durmıyacağım işte!.. Kambur acuzenin dudakları oynarken, derhal ona da yapıştırma: Zırlama, şimdi dinine okurum bu nak!.. Koca kafa, lokma göz ablası: (Cicim, sen benim yanıma gel!) diye araya gi rerken ona da el kaldırma: Ulan şimdi suratına beş kardeşi inersem gökte yıldız sayarsın çiroz! Bizim fındıkkurdu herhalde akıllı ve kurnaz ki oğlanm olduğu tarafa göz bile kaydırmıyor; dilini kıpırdatmryor. Ve ledin haminnesi, teyzesi, annesi olacak kadınlar biraz olsun kızanp bozarsalar ya; ne gezer... Zağfer Hanım valideye bir işaret geçmiş olacakb ki ardarda odadan çıktılar. Zavallı valide şaşkına dönmüştü; sıkın tısından terler döküyordu. Sofada, kolumu bir türlü koyuvermiyen Zağfer Hanım, gene bana tebelleş mi tebelleş: Dünyada olmaz, mümkünü yok. Hatunlan, tazeyi buraya kadar getirdim. Başörtüsü örtüp hekimlerin yanına çık mıyor muyuz? Sünnet cemiyetlerinde Yahudi hokkabazlann karşısında bile oturmuyor muyuz? Onlar da başlannı or terler, sen de odaya girersin. Yanlanna çıkmazsan billâhi yerlere geçerim, rezil ve rüsvay olurum... A çocuk, sen kadın mısın ki bu kadar sıkılıyorsun? Şimdi kızlar bile senin kadar utangaç değil... (Arkan var) "1914 deki Hatalar Italyan taarruzunun Tekrar Ediliyor!,, kıymet ve ehemmiyeti İngilterenin Umumî Harbdeki birBaşbakani Lloyd George ile şayani dikkat mülâkat SKERLİK BAHİSLERİ Cenub cephesindeki İtalyan ileri hareketinin, harbin kat'î neticesi üzerinde hiçbir tesiri olamaz Yazan : Ihtlyat Erkânıharb binbaşısı C. D. Londrada çıkan Deyli Heraldın Fas muhabiri yazıyor: Loid Corcu harb kitabınm son cil dini yazmak üzere geldiği Fas toprak larmda yakaladığım zaman evvelâ benden hoşlanmadığını ima eder bir tavır takmdı. Fakat uzak memleketlerde biriirine rasgelen Ingilizlerin çarçabuk dost obnalan âdet olduğundan mı neden, bana süratle ısmdı ve anlatmağa başladı: « Harb büyük neticelere vâsıl ol mak hususunda son derece tehlikeli bir yundur. Harb daha ziyade kumara benzer. İşte kitabımdan çıkacak en bü ük ders budur.» Sözlerine böylece başlıyan eski îngiliz Başbakani acaba kitabmın son cildinde şimdiye kadar esrar perdesi arkasında saklı kalan birçok şeyleri faşedecek miydi? Amerika Cumhurreisi Vilsonun sırf şahsî meselelerden dolayı sulh işlerini geri bıraktığmı, Amerikadaki îngiliz sefareti kâtiblerinden birinin kansile alay etmesine kızarak Milletler Cemiyetine girmediğini ve buna benzer daha birçok hakikatleri ortaya koyacak mı idi? Eski diplomat sanki bu düşüncelerimi ceşfetmiş gibi dedi ki: « Eğer bana hücum etmemiş olsaIardı, belki bu işe başlamazdım. Fakat başta Robertson olduğu halde, Haig, Sir Henry Wilson, Joffre, Repington ve harteris hepsi sıra ile bana yüklendiler. Bazılan da başkalan vasıtasile arkadan hüolmlarda bulundular. Bunlar arasında resmî vesaik kullananlar oldu. Açığa vurulmaması lâzımgelen esran bile faş, etznekten çekinmediler. Bunlan bittabi cevabsız bırakamaz dım. Hatta bu cevablardan evvel hükumete müracaat ederek kendimi müdafaa için resmî vesaikten islifade edeceğimi de nldirdim. Aleyhime olarak neşrolunan vesaik bir tarafhdır. Halbuki sahifenin arkasım da okumak, teşhir etmek lâzımdır. Esasen ben kendimi müdafaa etmiyonım. Sadece hakikari söylemek istiyorum. Ben eski bir avukabm. Meslek itiyadı olarak en ufak bir vesikayı bile heder etmedim. Öyle ki şimdi elimde harbe aid herkesten çok vesika var. Bunlann hepsi de iki kâtibim tarafından, dosyalara yerleştirilmiş, sıralanmış bir haldedir. kitabımdaki mütalealann hepsini teker teker vesikalarla ispat edecek mevkideyim. Yetmiş yaşında yeni bir mesleğe gir dim. Muharrirlik mesleğine! Şimdiye kadar 800,000 kelime yazdım. Eserim bitince bir milyon kelimeyi dolduraca ğım! Bunlann hepsi de hakikari ifade edecek. Milletlerin talihini, istikbalini harb çıde, zayıflamış olurlar. Halbuki harbin mukadderatı gene o cephede halloluna caktır. Çünkü her iki tarafın merkezi sıkleti o cephededir ve 21 tarihinde Milâ nodan çekilen bir telgrafa nazaran Popo10 gazetesinin salâhiyettar (!) askerî muharririnin iddiası hilâfma olarak ta bu kat'î netice mahallinin değişmesine ve 1 talyan merkezi sıkletinin cenub cephesine nakline imkân yoktur; bu şayialar blöf mahiyetini aşamaz. Ve böyle birşeye teşebbüs etmek bile birçok aylar kaybet mek demektir. Eğer, Italyanlar merkezi sıklet yerini tayinde bidayettenberi al danmış olduklannı, böyle bir harekte teşebbüs etmekle, fılen itiraf ederlerse harbi daha bidayetinden itibaren kaybetmiş olduklarını kabul eyliyorlar demektir. Çünkü bir harbin toplanma safhasında yapılan hatalar o harbin sonuna kadar devam edip gider ve düzeltilmesi, he men de daima, mümkün olmaz. Bununla beraber, biz îtalyanlann kat'î netice yerini tayinde hata etmiş olduklanna ka1 değiliz .Yalnız pek çok ağır davran 1 mış olmalannın ve bilhassa şimal cephesinde, zayıf Habeş örtü kuvvetleri kar şısında aylarca bağlanıp kalmalannın büyük bir hata olduğu şüphesizdir. Yazımızı bitirmeden evvel; cenub cephesindeki İtalyan ileri hareketinin b u günkü şeklile italyan Habeş harbinin kat'î neticesi üzerinde mühim bir tesiri olamıyacağını, harbin 'kazanılması için şimal cephesindeki Habeş ordusunun mağlub edilerek ortadan kaldırılması ik tıza edeceğini söylemekliğimiz iktıza e der. Şu şartla ki Habeşliler, şimal cep hesi aleyhine olarak, cenub cephesini takviye etmek ve beyhude taamızlara girişmek hatasına düşmemeli ve bilâkis şimal cephelerini, şu son günlerde, her zamandan daha kuvvetli tutmak ihtiyatkârlığını elden bırakmamalıdırlar. Çünkü cenub cephesindeki faaliyetlerile Habeşlerin nazan dikkatlerini oraya celbettikten sonra; Italyanların, şimalden şiddetli biı taarruza girişmeleri ihtimali çok kuvvet lidir. Esasen Italyanlar için en doğru ha reket te bundan ibarettir. İtalyan Habeş harbi hakkında bir oeneral Grazyani; dört aydanberi uğ kaç gündenberi alınan haberler dikkat raşa uğraşa, nihayet aslî vazifesinin bir nazarlanmızı cenub cephesi üzerine çek kısmını ifaya muvaffak olduğunu iddia mektedirler. Ancak bu haberler ara»ın edebilir. Fakat ne İtalyan ordusu Başkuda biribirlerine o kadar aykın olanlar mandanlığı ne de İtalyan resmî makamvardır ki telgraf haberlerini ve tahlil e lan Habeşte bir zafer kazandıklanm dilmeden gazete sütunlanna geçen yazı ileri süremezler. Kelimelerin yerinde lan okuyan karilerin doğru dürüst bir ka kullanılması için onlann delâlet ettikleri naat edinmelerine imkân yoktur. italyan manalara iyi dikkat etmek lâzımdır. 1 membalan, elde edilen muvaffakiyetleri talyanlann cenub cephesinde kazandık o kadar büyültüyorlar ki ve bu haberler lan muvaffakiyete zafer diyebilmek için birçok gazetelerde o şekilde intişar edi daha pek çok şartlann tahakkuk etmesi yor ki bunlar askerliğin sevk ve idare lâzımdır ki bunlann tahakkuku pek te san'atından anlamıyanlan artık harbin kolay değildir. Bir defa İtalyan cenub Habeşliler tarafından kaybedilmiş oldu ordusu karşısında bir tek Habeş kıt'a ğu zannına düşürebilir. Diğer taraftan sı bile kalmamış olsa Îtalyanlann bu Habeşlilerin de cereyan etmekte bulu cephedeki ileri hareketleri kendiliğinden hâdiselerin kendi aleyhlerine olan duraklamağa mahkumdur. Çünkü şim nan diye kadar îtalyanlann bu cephede iş kısımlannm ehemmiyetlerini küçültmek gale muvaffak olduklan saha, Habeş ülte olduklan hakkında da bazı kanaatler kesinin en çok harekâta müsaid olan, nismevcuddur. beten düz ve arızasız kısımlandır ki bu Bizce vaziyet .evvelce tahmini müm saha Hind Okyanusu sahillerinden iti kün olmıyan bir mahiyette değildir; bilâbaren 250300 kilometro kadar şimale kis, bundan üç ay evvel Cumhuriyet sü doğru uzanır ve ondan sonra birdenbire tunlannda yazmış olduğumuz mütalea yükselerek Habeş ülkesinin cenub yaylalan teyid etmektedir. Bugünkü vaziyet lannı teşkil eder. Italyanlann Dolodan şudur: itibaren üç yüz şu kadar kilometro ileriItalyanlar kat'î neticeyi, aylardanbelediklerini söyledikleri arazi aksamı işte ri şimal cephesinde yaptıklan taarruzlarkısmen bu düzlük saha ve kısmen de la aramışlardır. Esasen İtalyan kuvvetvadi boylannı ihtiva eden dar ve mahdud lerinin, merkezi sıkletlerini teşkil eden, kısımlar olup birkaç gün içinde işgal ebüyük kısımlan şimal cephesinde oldudilmiş bulunduğuna göre buralarda Kavnık, eciç biicüç, geç yürümüş halli ğundan bu, tabiî birşeydi. Buna nazaran motörlü kıt'alann harekât yapmakta oltaze, şişmanın kucağındaki sıbyanın ör cenub cephesile Danakil mıntakasmdaki duklan anlaşılmaktadır. Bu motörlü neği; yanm elmanın yansı o, yansı bu. İtalyan harekâtı ikinci derecede hareketkıt'alar ise sarp Habeş dağlannın yük Kardeş olduklarına hiç şüphe yok. îdris lerden ibaretti. Bu ikinci derecedeki hasek yaylalannda, düzlükte olduğu gibi Mollanın büyük torunu ve teyzezade reketlerin hakikî maksadı da mümkün ve kolayhkla, hareket edemiyecekleri i mutlaka bu olacak. mertebe fazla miktarda Habeş kuvvetini çin ve iaşe, su, cepane ihtiyaclannm itAklı evvel, hanımhanımcık, ve Ebüsşimal cephesine gitmekten menetmekti. mali lüzumundan ötürü bu cephedeki 1 ruud Efendinin kızı kadar ırz ehli olan İtalyan her iki cephedeki maksadlannda talyan ileri hareketi kendiliğinden durafındıkkurdunun, yani îdris Mollanın küda şimdiye kadar muvaffak olamamışcakhr. İşte bu müddet zarfmda H a çük torununun da kapı tarafındaki san lardı. Yani ne şimalde kat'î netice alabeşlerin; yüksek plâtorlarda, sarp ve kesdalyaya ilişmiş taze idüğüne artık şek ve bilmişler; ne de cenub cephesile Danakin yamach müdafaa mevzilerine yerleşüphe yoktu. kil mıntakasında fazla Habeş kuvvetini şip çok nadir olan geçidleri ve vadi boyDurun, hasbayı size bir de ben tarif kendi üzerlerine celbedebilmişlerdi. Bir lannı tutarak bu cephedeki müteakıb 1edeyim: taraftan Habeş ülkesinin meşhur yağmur talyan ileri hareketi hamlesini durdur Esmer mi esmer, kirli, sankara bir mevsimi yaklaşıyor; diğer taraftan İtalması beklenebilir. Kaldı ki cenubdaki renkte. Kaşlan iki aded sülük.. Gözleri yan haznesi dara düşüyor, maneviyat zâHabeş ordusunun, geri çekilirken dahi kara, kirpiklice, belki de oldukça güzel fa uğruyordu Habeşliler ise asıl kuv göstereceği mukavemet İtalyan ileri hadenilebilecek gözlerden, fakat yaradana vetlerini şimal cephesine göndermeğe reketini ağırlaştıracaktır. Ve bu ordunun kurban olayım, biribirlerine o kadar ya başladıklarından bu cephede kat'î ne tasmı, tarağını toplayıp İtalyan ordusukın ki, tövbe istağfurullah, aynen may tice almak ümidi büsbütün uzaklaşan nun karşısından kaçmamış olduğunu, bizmunu hatıra getiriyor. bir hayal şekline giriyordu. Binaenaleyh, zat İtalyan membalanndan gelen tel • Yüzü armudiye denilen şekilde, uzuncenub cephesinde derhal faaliyete ge grafların bile satırlan arasından çıkarca ve kuruca. Burnu kemikli, yanaklan çerek şimale gidecek Habeş kuvvetlerinin mak mümkündür: çökük. Agzı yaratılıştan mi büyük, yokbir kısmını olsun cenuba çekmek suretile; şimalde aranmakta devam edilmesi 21 tarihile Mogadisiodan çekilen bir şimdi artık tamamen mecburî bir mahi telgrafa göre Stefani ajansmın tebliğ etyet alan «kat'î netice almak» ümidini tiği «KanaleDarya muharebesinin taf bir hayal olmaktan kurtarmak lâzımdı. silâtı» başlıkh yazıda şöyle deniliyor: İşte son birkaç haftahk İtalyan faaliyeti «13 kânunsanide Bineden hareket eden bu maksadı takib etmekteydi. Cenub İtalyan kollan Didel ovasma vardılar. cephesindeki arazi teşekkülâtının tabiî Maksad, 12 kânunusanide mağlub edibir neticesi olarak buradaki İtalyan or len düşmanı takib etmekti. Oraia ken dusu nehir vadilerini takiben ilerileme dilerîni bir makinelitüfek aieşi karşıladı... ğe başladılar.. Bu sırada Habeşlilerin Bu esnada italyan topçu kuvveti düşman yanlış bir hareketi îtalyanlann ekmek hatlannı bombardıman ediyordu. Birçok Ierine bir miktar yağ sürmüş oldu. Bu saatler şiddetli bir mukavemet göstermiş yanlış hareket; italyan cenub ordusu olan düşman gece diğer mevzilere çekilnun sol cenahına karşı bir ihata taarruzu di.» Bu ifadenin, askerlik sevk ve idare yapmak teşebbüsüdür. 18 ve 20 kânunu san atına vâkıf olanlar için manası şu sani tarihli Cumhuriyet nüshalanndaki dur: «1 Cenubdaki Habeş ordusu tam yazılanmızla teşrih etmiş olduğumuz veç manasile mağlub edilmiş ohnayıp, daha hile; kat'î netice anyan ciddî taarruz ziyade ihtiyarî bir çekilme yapmışbr. larla iş görmeğe çalışmak Habeş ordu 2 Habeşliler gündüzleri Italyanlan osunun aleyhindedir. Ve bizim daha 16 yalayıp yıpratmağa ve geceleri, zayiat kânunusanide tesbit etmiş olduğumuz bu vermeden, çekilmeğe muvaffak olabile noktai nazarın doğruluğu iki, üç gün i cek kadar elâstikî ve asrî bir sevk ve idaçinde Habeşlilerin cenub cephesinde re kabiliyeti göstermektedirler. (Habeş yapmak istedikleri bir taarruzun muvaf mevzilerinin tahkim ediliş şekli hakkınŞu Amerikalıların yapmıyacakları yok.. Yukarıki resimde gördüğünüz Şi fakiyetsizliğe uğramasile filen sabit ol da iki gün evvelki Cumhuriyette çıkan kagolu kadın kış sporlarına o kadar merakh imiş ki, her zaman oturduğu di du. Eğer alınan haberler doğruysa Habir haber dahi Habeşlerin asrî muharebe vanı kızak şeklinde yaptırmış. Üzerine kurulduğu zaman kendisini daima buz beşliler şimdi cenub cephesine 30,000 usullerini tatbik etmekte olduklannı te üstünde kayıyor zannediyormuş. kişilik bir takviye kuvveti göndermekte yid eylemektedir. C. D.) 3 ttalyan dirler. İşte dört aydanberi İtalyan cenub ordusu; daha dün hezimete uğrattığın: ordusunun görebildiği yegâne mühim şenliklerle ilân ettiği Habeş cenub or bu 30,000 kişilik kuvveti kendi üzerine dusunun geri çekilmesi esnasmda bu mağcelbetmesidir ve Italyanlar bunu da Ha lub (!) ordunun işgal ettiği muvakkat beşlilerin, taarruz etmek sevdasına ka mevzileri bile saatlerce bombardıman pılmak suretile, işledikleri hataya med ve oralara, bütün vasıtalannı kullanarak yundurlar. Eğer bu 30,000 kişilik kuv taarruz etmeden söktürememektedir vet şimal cephesine gönderilmiş olsayd Ancak Habeşliler bu mevzileri geceleri Habeşlilerin o cephedeki vaziyetleri bit terkeder de çekilirlerse boşalmış araziy tabi daha sağlam olacaktı ve eğer Ha ertesi günü işgal eylemektedir..» beşliler, cenub cephesindeki Grazyan. îşte bu suretle, bizzat italyan mem ordusunun garb cenahını kuşatmağı is balannın yaptıklan tebliğlerin bile kentihdaf eden mahud taarruzu yapmasaydılar bu cephedeki kuvvetlerile Grazya di lehlerinde manalan ihtiva ebnemekte ni ordusunu daha uzunca bir zaman oya olduklan görülüyor. Geri çekilen bir orlıyabilirler ve şimal cephesinin zaranna duyu muvakkat mevzilerden söküp ata olarak cenubu takviyeye mecbur kal mıyan bir ordunun; yüksek dağlarda mamış olurlardı. Demek oluyor ki bu hazırlanmış bir müdafaa mevziine yer gün cenub cephesinde Italyanlar lehine leşecek olan hasmını nasıl mağlub ede bir vaziyet vardır. Fakat biz o vaziyeti bileceğini teemmül etmek gerektir. Bina cenubdaki Italvan ordusunun bu cephede enaleyh biz; bütün yaygalara rağmen katettiği mesafe ile değil; Habeş or cenub cephesinde Habeşliler için bir teh Vaktile bizde olduğu gibi Çinde de düğünler için çok para sarfedilir ve ba lıke görmüyoruz. Îtalyanlann burada y fcan evlenen çiftlerin düğün masrafı yüzünden istıkballeri mahvolup giderdi dusu büyük kısmından 30,000 kişiyi kendi üzerine celbetmeğe muvaffak o pacaklan taamızlara pek büyük ehem Bunu gözönüne alan Çin hükumeti düğünler için fazla masraf yapmayı me luşile kıymetlendiriyoruz. Eğer bu ha miyet verip te şimal cephesinden buraya netmiş, bu yasak seri halınde izdivaç merasimi modasını doğurmuştur. Yu kanki resim Şanghayda biranda evleneB 130 çift için yapılan izdivaç merasi ber hakikaten doğru ve mubalâğasızsa kuvvet sevkine kalkarlarsa Habeşliler kat'î netice yerinde, yani şimal cephesin «ahneyi gösteriyor. Lloyd George mca küçük adamlann elinde bırakryot ruz. Asquithin îngiltere Erkânıharbiye re* ıi Sir W. Robertsonu (dünyanm en bü* ük sevkülceyşçisi) olarak tavsif etmesine ağmen Robertsonun ömründe bir manga skere bile kumanda etmemiş olduğuna şaret etmek isterim. Müttefikler arasında Fooh gibi biu kumandanın mevcud olduğunu ancak biı kaza eseri olarak keşfertik. 21 mart fa • iası olmasaydı kumandayı bir ele ver • mek zekâsmı bile gösteremiyecektik. Generallerin hiç biri biz politikacılaf kadar tecrübe görmüş değillerdi. Bunurj için de işler son derece fena gitti. O ka* naatteyim ki kitabım, harb hakkmda şimdiye kadar yazılmış kitablardan daha iyi bir fikir verecektir. Müverrihler ekse • riya zaferlerden, şereflerden bahseder • ler. Halbuki ben harbi ve onun akıbetinl bütün çıplaklığile meydana vurdum. llk iki cild hakkında zabitlerden, memleketin maruf simalanndan aldığnri mektublar bütün mütalealanmm hakli Iduğunu gösteriyor. Bu mektublan bir gün gelip bir cild halinde neşredeceğim* Ben ^M^hatalannın tekerrür ettiği • ne kaniim. O zaman da şimdiki gibi hi<j lcimse sulhu muhafaza vazifesini üzerine alamryordu. Vatanlannı sevmemekle it* ham olunacaklanndan korkuyorlar. HeJ harbden evvel söylendiği gibi harbin ka* çmılmaz bir hal aldığını söylüyorlar. Halbuki bugün harbden kaçmmaE mümkündür. Fakat yapılan hatalarla bif harbe sürüklenirsek; ne bizi bu harbe so« kan ne de bu harbden çıkaran adama büyük adam demem. Büyük adam bizi bu harbe sokmıyacak olan adamdır. 1914 teki hareketimiz yanlışu. Grey evvel davranıp bir Avrupa konferansj toplamış olsaydı, fikrini evvelden bildir • miş olsaydı Büyük Harb felâketinin 5* nüne geçmek kabil olurdu. Fakat...» Loyid Corc ile iki günlük mülâkatımj esnasmda insanı derin derin düşündüden yukanda kısaca naklettiğim fikiri ler, mütalealar muhakkak ki onun harrj kitabmın üçüncü cildini teşkil eden ham maddenin ancak bir kısmını teşkil edi • yor. Her nereye gidilse harb lâfından, tay* yare, boğucu gaz dedikodulanndan kur» tulamadığımız şu son günlerde ondan telj bir sual daha sormadan aynlamadım. Acaba müstakbel harbin tarihinl kim yazacak? Loyid Corc uzun uzun düşünerek ştl cevabı verdi: « îngilterede kırk milyon insan var» Elbet bunlar arasından bir namuslu a • dam çıkar.» Bir Amerikalı kadının yaptırdığı garib kanepe Balkan sanayi ve malî mecmuası Balkan memleketleri arasındaki t ! 4 carî mübadeleleri teşvik ve Balkanlar* da sanayiin inkişafrnı teşvik maksa • dile Belgradda Revue industrielle el financiere des Balkans adile bir mec • mua intişar etmeğe başlamıştır. Ayda bir defa çıkacak olan bu m e » muada, Balkan memleketlerini alâka • dar eden ekonomik meselelere dair ma< kale ve etüdler, gene bu memleketlerin smaî ve malî faaliyetleri hakkında ha • berler bulunacaktır. Balkan memleketlerini birbirine ta • nıtmak ve aralarındaki ticarî ve iktısadi bağları takviye etmek hususundaki fa» aliyetler o sahada büyük bir noksan teşkil eden bu mecmua ile şimdi tamam # lanmış bulunmaktadır. Çinde bir anda evlenen 130 çiftin izdivaç merasimi Konservatuar konseri, talebe biletleri Millî Türk Talebe Birliği genel sekre» terliğinden: 29 ikincikânun çarşamba günü akşamı saat 21 de verilecek olan Konservatuar konseri için talebe biletleri ancak" «Millî Türk Talebe Birliği» merkezinde satılmaktadır. Bu konser ve bundan son raki konserler için de Birlikten başka hıçb'r verde fpiebe hüpti satılmıyacaktır. Heı gaıi 16 19 arası alınabilir. 23/1/936 C. D. *
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle