15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET M Ü S A B A K A M I Z Tarihte TUrkler için Samsun Halkevi Binanın darlığı birçok işleri îmkânsız bırakıyor Samsun (Hususî) Samsımun, in kılâb tarihimizde önemli bir yeri olduğu şüphesizdir. Büyük Önderin millî harc kâta Samsundan başlaması, Samsunun namını ebedileştirmiştir. Gerek tarihte büyle yüksek bir namı olan ve gerek güzellik ve bayındırlık cihetinden de ileride bulunan bu şehrin Halkevinm de bu değere uygun bir şekilde çalışması lâzrm dır. Parti başkanımızla valimiz ve evimizin idaresi başmda bulunanlar daima bu noktalan gözönünde rutarak çalışmalarma her an başka bir hız vermeğe uğraşmaktadırlar. Fakat bazı vesaitsizlik ve imkânsızlıklar yüzünden, evimizin çahşmalan tam denilecek bir hale gelmiş değildir. Halkevinin dokuz kolundan bazılan nın çalışmalan bugünkü varlık içinde göze çarpacak derecede iyi olmakla beraber bazılannın ise noksandır. Dil, tarih ve edebiyat kolu, bir sene içinde muhtelif konular üzerinde 30 konferans vermiştir ki, bu çalışma az sayılmıyacak derecededir. Fakat Evin salo nunun ancak 200 kişi alacak kadar dar olması, bu konferanslardan halkın daha çok istifade edebilmesine imkân bırak mamıştır. Yalnız Halkevinin Gazi par kında ve Subaşı meydanındaki hopar lörleri, salonun bu darlığını bir dereceye kadar göze çarpmaz bir hale getirmiş ol& bile, kış geceleri ve yağmurlu zamana larda Halkevinde verilen konferanslan bu hoparlörlerin altında dinlemek imkânı olmıyacağı şüphesizdir. Dil, tarih ve edebiyat şubesinin bu faaliyetinden başka, Atatürkün Samsuna çıktığı 19 mayıs gününe izafeten 19 mayıs adında ayhk bir dergi çıkarması sevinç uyandıracak bir varlıkur. San'at kolu evimizin en çok çalışan bir koludur. Bu kısımda keman, piyano ve bando dersi alan 95 talebe vardır. Bir yıl içinde 6 büyük konser veren bu ko lun bandosundan da törenlerde çok fayda görülmüştür. Çok yazık ki temsil şubesi kadın azasınm bulunmaması yüzünden devamlı temBİller vermeğe muvaffak olamamaktadır. Fakat bu şubedeki yılmak bilmiyen sahne âşıkları, birçok didinmeden sonra bir sene içinde gene dört temsil verebilmişlerdir. Bu faaliyet az görülmüş olsa bile imkânsızUklar içinde başarıldığı için tak Söylenen büyük sözler Cenub Kutbunda kaybolan kâşifler Bir İngiliz gazetesi iki aylık bir araştırmadan sonra bulunan kâşiflerin sergüzeştini radyo ile kendi ağızlarından öğrenmeğe muvaffak oldu ICenub kutbunu keşfe çıkıp kay • bolan Amerikah \An~ coln Ellstoarth ve pilotu Londralı İngüiz HöUıck Kenyonun iki aylık bir araştırmadan sonra sağ ve salim bu . lunduklannı bir iki gün evvel yazmtş tık. Londra gaze telerinden biri tay . yarecınin sergüzeş tini kendi ağztndan radyo üe öğrenmiş ve neşretmiştir. Bu sergüzejti aşağıda okuyacaksınız'] «Nihayet Cenub kutbu üzerinden uçmağa muvaffak ol duk. Fakat çekmiş olduğumuz sıkıntı için hiç te az denemez. Yolda dört kere karaya inmeğe Şaka niyetine I || Nakılânı asara dair! Gazetelerde fıkra yazmanm zorluğunu biliriz. Bu arkadaşlann bazan mevzu bulmak ve işlemek için saatlerce didin dikleri vakidir. Amma bu dediklerimiz Istanbul matbuatında emsali birkaçı geçmiyen hakikî fıkra muharrirleri hakkın dadır. Yoksa cavalacoz bir bahsi ahp kartopundan buket yapar gibi soğuk şakIabanlıklarla karii ürperten ortaoyunu nüktepervazlan için değil.. Öteki gazetelerin fıkralannı biribirine ekliyerek bir yamalı buhça çıkanp altma imza koymamn kolayuıı bulan açıkgöz bir arkadaş ta bizim aşınlmış eserlere dair lâtifemizi olduğu gibi üzerine alınmış. Kendisini boyaaküpü zannertiğimize zahib olmuş. Temin ederiz ki o sabrlan yazarken HatSür aklımıza gelmemişti. Bu kadar telâşile sabit olan bir vakıa için nezaketsizlik yapmamıza lüzum yoktu şüphesiz!. Hazret buna mukabil; dün bir Fransız gazetesinden aldığımız bir parçanın altma «nakleden» demeyişimizi, muazzam bir kabahat sanarak bize çatıyor. A birader, biz burada ne makale, ne hikâye, ne de roman tercüme ediyoruz; Türk, ecnebi gazetelerde rasladığımız bazı cümle veya yazı parçalannı alıp «şaka niyetine» ya zımıza mevzu yapıyoruz! Eğer söz arasında nakledilmiş ve sırf espriden ibaret birkaç cümlenin altına da böyle bir ka yıd koymak icab etseydi bazı insanlann boyunlanna «tercümedir!» diye bir levha asıp Babıâli caddesinde öyle gezme < » Ieri lâzım gelirdi! Galland'ın fikirleri «Türkçeyi öğrendikten sonra her Türkiin Roland gibi konuştuğunu anladım» €Tarkçeyi öğrenmeden once Türklerin netinde Troubadour şarkılarımn celâdetli ahengini teziyordum, enikonu heyecanlanıyordum, geceyi gündüze katıb türkçeyi öğrendikten tonra ise her Türkiin Roland gibi konuf tuğunu anladım. Biz türkçeyi, ancak, b'ğreni yoruz, fakat konuşamıyoruz. Bu kıvrak dili hem tatlı, hem hey betli konuşabilmek için Türk doğmak gerek. Bununla beraber türkçeyi, öğrenmek benim için bir bahtiyarhk oldu. Çünkü Türkü anlamak için kendinle mutlâka tercümansız konuşmalıdır. Tercüman, if ıgı örten zevktiz bir perde oluyor. Dolaheyin, oğlu nun, efendim Marquis de Noin tel'in baftna gelenler hep bu tercümanlar yüzündendir. Türkler, kendilerini anlamıyanlara kim olurlarsa olmnlar kendilerini anlatmak yolunu biliyorlar. On • ları bu yola niçin aürüklemeli?.* Calland telik arabca ve acemce de tahsil etti, bir müsteşrik olabilmek için lâzım gelen ilk sermayeyi temin etmiş oldu. Galland bir yandan dil öğrenip ilmî etkikler yapıyor, bir yandan da devrin afletinden istifade ederek yok pahasına güzel eserler topluyordu. Onun kitab, kumaş, gümüş ve altm eşya olarak Parigötürdüğü eserlere paha biçilmez. Işte bu açıkgözlülüğü ve bu hizmeti yüzün dendir ki Fransaya dönüşünde Güzel San'atlar Akademisine girdi, Krallık Kolejine de aracba müderrisi oldu. Galland türkçeye ve Türklüğe aid birçok eserler yazdı. Malcolm, Sprenger, olineau, Weil, Goldzieher, Dozy gıbi şarka ve islâmiyete dair eser yazan meşhur adamlardan çok önce bu mevzularla uğraşh, Kur'anı bile tercüme etti. Meşhur binbir gece hikâyelerini, edebî bir üslubla, fransızcaya çeviren odur. Ölümü 1715 te ve Paristedir. «Not: Gallanddan alıp yukanya koyduğumuz sözlerin zevkine erilebilmek içm Troubadour şarkılarının orta çağ ha ması ruhunu terennüm eden eski Fransız şiirleri olduğunu, Rolandın da Fransız kahramanlığını temsil eden bir tip bu unduğunu hatırlamak icab eder. (Dolaheyin, oğlunun ve Novantelin başına gelenler) ibaresi ise şu tarihî vakıalan habrlatır: Dolahey, İstanbulda Fransa elçisiydi. Köprülü Mehmed Paşa Erdel seferine giderken onu Edirnede döğdü rüp hapsetmişti. Elçilik vazifesini üzerine alan oğlu da babası gibi dayak yedi ve hapse atıldı. Novantelin başına gelen de ayni şeydir. Bu zat, Köprülü oğlu Fazıl Ahmed Paşanın huzuruna girince teşrifat kaidelerine riayet gösterip başını lüzümu kadar iğmemişti. Çavuşlar ensesine yumrukla vurup yüzüstüne düşürdüler ve bu suretle teşrifat kaidesini yerine getir dıler. Ondördüncü Lüi, Galland gibi di, Dolüheylere yapthm hairaretlerin ö m cünü almak için Avusturya seferinde Türkler aleyhine yardımda bulundu, Novantelin döğülmesi üzerine de Mısın iş gal için donanma hazırlamıya koyuldu. Fakat gene Novantel, Fransaya temin ettiği ıktısadî kazanclarla bu teşebbüsün önüne geçti.» 24 Gulland kimdir? 1667 de Istanbula Paristen bir elçi geldi. Güneş kralı diye anılan Ondör düncü Lüiyi temsil ediyordu, adı da Marki de Novanteldi. Bu adamın ya nında zeki bir delıkanlı bulunuyordu. Daha İstanbula adım atar atmaz dört yana başvurmıya başlamış, hocalar bu îarak türkçe öğrenmeğe koyulmuştu. Durmadan, dinlenmeden çalışıyordu, dil belliyordu. îste Galland bu adamdır. Fransanın Rollot kasabasmda doğmuştu. Fakir bir ailenin çocuğu olduğu için şunun buniın çok çahşkan olduğundan hem iyi bir fah' sil yapabılmiş, hem de şahsı üzerine dikkat celbetmek yolunu bulmuştu. Mark de Novantelle birhkte yirmi bir yaşın dayken îstanbula gelmesi de işte bu meziyetlerinden dolayıydı. Galland îstanbulda beş, yıl oturdu türkçeyi mükemmel surette öğrendi, üs j ı r v , : ı . ı L:I •• tr.u *• •.'.„!, T.: Yugoslavyada yeni bir şimendifer hattı açıldı hattın açuışı ve ilk trenin gelişi Belgrad (Hususî) Inşaatı yeni biten VelesBitolye hattınm açılış töreni yapılmıştır. Münakalât Nazın doktor Mehmed Spaho söylediği nutukta, Yugoslavyanm cenubunda inşa edilen ve devlet merkezlerile Pelagonyanın verimli mıntakalannı birleştiren bu hattm ehemmiyetinden bahsetmiştir. Bu hattın inşası birçok teknik ve malî müşkülât yüzünden alh sene sürmüştür. Cenubî Sırbistanm en şairane manza ralı mıntakalanndan geçerek Velesi Bi tolyeye bağlıyan bu hat, ayni zamanda Yugoslavyayı da Soluna raptetmektedir. Sıhhat komisyonu dün toplandı Sıhhat komisyonu dün Sağlık Direktörlüğünde Vali muavini Hüdainin başkanlığında toplanmıştır. Komisyonda şehrin sağlık dunımu görüşülmüş ve sari hastalıklann hemen hemen yok denecek derecede az olduğu anlaşılmışnr. Şehirde halkın sıhhatini alâkadar eden Ve bacalanndan etrafa tehlikeli gazler saçan fabrikalann vaziyetleri de görüşülmüş ve bu fabrikalann bacalarının yükselrilmesi için kararlar verilmiştir. Şoförler plâka resminin indirilmesini istiyorlar Şoförler Cemiyetinden seçilen bir heyet dün Vali ve Belediye Reisi Muhittın Ustündağı ziyaret ederek şoförler namına Belediyeden bazı isteklerde bulunmuşlardır. Şoförler Cemiyeti son zamanlarda muhtelif sebeblerle taksi şoförlerinin acıkb bir halde bulunduğunu görmüştür. E ğer plâka resmi bir miktar indirilirse şoförlerin biraz ferahlıyacağı ümidine dü§müştür. Şimdi 12,5 lira olan plâkalann Bulgaristanda zengin kömür 7,5 liraya ve 7,5 lira olanların da beş liraya indirilmesi temenni edilmektedir. madenleri bulundu Sofya 24 (A.A.) Kızanlık civarm Heyet Valiye bunlan anlatarak şoför 9a zengin kömür madenleri keşfedil • lerm müşkül vaziyetten bu suretle kurtanlmasmı söylemişjerdir. migtir. Amerikah Lincoln Ellstvorh ve pilotu mecbur kaldık. Bu inişlerin birinde karada tam 7 gün kal 13,000 kadem irtifadaydı. Fakat rü'yet Buhranın tesirleri mağa mecbur olduk. Bu yedi günün çok iyi devam ediyordu. 130 mil kadar üçünü öyle şiddetli bir kar fırtınası içinde bir mesafeyi görebiliyorduk. Bir ankete cevab veren baytarlar ik Dokuzu beş geçe rü'yet bozuldu ve tısadî buhranın hayvanlar üzerinde müt geçirdik ki üç gün üç gece gözümüzü bile 6400 kademe kadar inmek mecburiye'ini hiş tesir yaptığını söylüyorlar. Bu kanaaçamadık. Bundan evvelki inişte iki gün gene bir ıissettik. Hatta biraz sonra biraz daha atin izahı şu: lnsanlar tırıllaşınca bit kar fırtmasına tutulmuştuk. Nihayet Ross alçalmış ve nihayet karaya inmeğe mec tabi kedi köpek makulesine yüz vennez denizde Amiral Byrdin üssülharekesi bur kalmıstık. Birkaç zaman sonra hava oldular. Hayvancıklar da sefalete düş olan Bay of Whales (Balinalar körfe gene berraklaştı ve 24 üncü günün akşa tüler, öldüler ve azaldılar. Lâkin bir bayzi) nde kâin Little Americadan yirmi ınil mı saat beşte makinemizi ısıtarak tekrar tar ilâve ediyor: «Hayvanlar rağbetten uzakta benzinimiz tükendi, bir daha uç havalandık. düşünce dışanda serbest baytarlık yap Fakat bu seferki uçuş çok kısa oldu. mak pek müşkülleşmiştir.» mamak şartile yere indık. Tayyaremizin yanında dört gün kala Rü'yet o kadar fenaydı ki yarım saat Artık buhrandan kimin müteessir ol rak dünya ile muhabere etmek için olan sonra inmeğe mecbur kaldık. Bu hal teş duğunu anlatmağa ihtiyac var mı? ca kudretimizle uğraştık. Fakat radyo rinisaninin 27 nci gününün geceyaısına Mahlut meyvalar muz işlemedi. Ne tayyaremizi, ne de kadar devam etti. Geceyansmdan sonra Belediye birçok yağlann «mahlut» radyoyu işletmek için benzin olmadığın tekrar havalandık. olduğunu anlıyarak boyatıyormuş. Kay Fakat hava bizi tekrar aldatmışh. Elli dan ister istemez sustuk. dakikalık bir uçuştan sonra şimdiye ka serililerin merkebleri boyayrp sattıklannı Işaretlerimize de bir cevab alamadığımızdan kızağımızı alarak Little America dar tesadüf ettiğimiz en şiddetli bir fırtına bir nükte olarak söylerler. Harbi Umu ya geldik. Burada eskiden kurulmuş olan bizi tekrar inmeğe mecbur etti. Kesafet mide Rus orduları da hedef teşkil et <4aka Kir içh'r Bıı radyo kulübesıni olduğu gıbi ve son de peyda eden bulutlar arasından şiddetli bir mesin diye beyaz atlan yeşile boyamışönem verilirse yayım işlerinde çok fay lannış. Gerçi ne Çarlık erkânıharbiyesi, kar yağmağa başladı. rece rahat bir melce halinde bulduk. dah olacağı ve kuvvetli temsiller vere Perşembeye kadar burada rahat et Bu kar çok çabuk müthiş bir tipi halini ne de Istanbul Belediyesi malum hikâ ceği şüphesizdir. tik. Ayni gün üzerimizde duyduğumuz aldı ve üç gün ayni şiddetle devam etti. yedeki Kayserili değildir ve zaten biz de Içtimaî yardım şubesi bir yıl içinde 22 bir tayyare gürültüsü artık bundan daha Kânunuevvelin dördüne kadar bu kamp orasile meşgul olmıyacağız. fakire 174 liralık yardım yapmış ve mü fazla beklemiyeceğimizi anlatıyordu. istanbulda «mahlut» sözünü, hele yağta kalmağa mecbur olduk. Ayni günün racaat eden hastalan da tedavi ettirmişTayyaremizdeki radyo tertibatının da geceyansına doğru tekrar havalanmış bu lar filân için pek çok işitmişizdir. Hatta içkilerin, kumaşlann mahlut olduğu, bazı tir. Bu şubenin faaliyeti de evimizin büt ha ilk hareket ettığimiz günün saat dör lunuyorduk. diş macunlanna tebeşir tozu, zeytinyağçesinin müsaidsizliği yüzünden az olmuş dünden sonra işlemez bir hale geldığinin Rü'yet fenaydı. Rüzgânn istikamet ve tur. Bununla beraber bu şube Halkevine farkmda olmuştuk. Fakat elimizden ne siddeti hakkında da iyi bir fikir edineme lara kolzayağı katıldığı ve binbir emsali aza olan doktorlardan istifade ederek gehrdi? Bunu yere inip tamir etmekten diğimiz için tekrar inerek vaziyetimizi iyi söylenir durur. Artık o hale geldik ki yuhaftanın muayyen günlerinde ve muay se yolumuza devamı daha faydalı ve teh ce tesbit etmek istedik. Ertesi sabah saat murtalann ve meyvalann da mahlut olduğundan şüpheye düşeceğiz. Bu gidişle yen saatlerinde, evin bir odasmda yok likesiz telâkki ediyorduk. dokuzda tekrar uçarak Little Americaya bir gün, alacağınız muzun bayat mayo Sahile en yakın dağ silsilesini geçer doğru yol aldık. suzlan tedavi imkânlarım, hiç olmazsa nezle kanşık çıkmıyacağını size kimse teparasız bir reçete tedarik ettirecek kadar geçmez dığer bir silsileyi de geçmek mecBay of Whales (Balinalar körfezi) ne min edemez! temin etmiş olsaydı yardımmı daha çok buriyetinde kaldık. Bu silsilenin bazı te 25 mil kala ve mezkur körfezi tam görür ŞAKACI hissettirmiş olacakh. Gelecek seneki pro peleri 13,000 kadem bir irtifaa kadar gibi olduğumuz bir zamanda şimdiye kagramda bu cihetlere daha fazla ehem yükseliyordu. Bundan sonra Little Ame dar bize hiçbir zahmet vermiyen malze miyet verilirse birkaç vatandaşın sıhha ricaya kadar hemen hemen düz vâsi bir memiz durdu. Benzin bitmişti. tini kazanması, yurdun da bir kazancı yayladan geçtik. Vaziyetimizi tesbit ederek hiç telâşa Gerek malzememiz, gerekse beraberi düşmedik. Çünkü mahalli maksuda iki saolacaktır. mizde aldığımız yiyecek kâfi geldi. at bir yaya yürüyüşle erişebileceğimizi biHalk dershaneleri ve kurslar şubesi, Tayyaremiz Polar Star mükemmel iş liyorduk. Esasen aceleye mahal yoktu. yerin darlığı yüzünden şimdiye kadar lâ gördü. Gerek Kenyon, gerekse ben, urak Bunun için dört gün tayyaremizin yanınzım gelen faaliyeti gösterememiştir. Al bir soğukalgınlığı müstesna sıhhatçe son da kaldık. manca, fransızca ve yurd bilgisi dersle derece iyiyiz. Yarın Wyatt Earp adlı Verdiğimiz işaretlere cevab almadığırine devam eden ancak 74 talebesi var malzeme ve teçhizat sefinemize vasıl o mız için kızağımızı kurarak Little Ame dır. ileride yapılacağı söylenen büyük lursak tekrar, keşfolunmamış arazi üze ricaya kadar kaydık. rinden uçuşumuza devam edeceğiz. Halkevi binasmda bu cihetlerin daha fazElle yapma kızağımızla yola çıkma Cenub Shetlandlannda, Duado ada la nazan itıbara alınacağına ve devamlı dan evvel bütün uçuş esnasmda hiçbir alanndan 23 teşrinisani sabahında hareket nzaya uğramıyan tayyaremiz Polar Stan derslere başlanacağına şüphe yoktur. etmiş ve 10,000 kadem bir irtifada uçu kazık ve iplerle iyice bağladık. Maama Halkevi kütübhanesinin birçok değer sumuza başlamıştık. Stearst Lanol daj< fih kızakla yol alış, tayyare ile uçuştan li kitablan olmasma rağmen oturma sa larını aştıktan sonra vâsi bir yayla üze çok daha rahatsız bir yolculuktur. Bunun lonunun okuma işine müsaadesizliği o rinden uçuyorduk. tafsilâtını sonra vereceğim. Saat beşi kırk beş geçe şimdiye kadar kuyucu adedinin az olmasını intac et Yolumuza yavaş yavaş devam ettik. mektedir. Bu şubenin neşriyat işlerini, hiç kimse tarafından aşılamıyan bu top Altıncı günü Amiral Byrdin metrük kuPark ve Subaşındaki hoparlörler çok fay raklar üzerine Amerika bayrağını atmış lübelerine kadar gelmiş bulunuyorduk. bulunuyordum. Artık kânunuevvelin on beşi olmuş, dalı bir hale getirmektedir. Her gün bu Yediyi otuz beş geçe (75) mil imtidad Wyatt Earp adlı gemiyi terkedeli 19 gün vasıtalarla Anadolu ajansınm okunması Romanya Kralı Karol, bundan bif eden bir dağ silsilesinin tam karşısında geçmişti. Kurtanlmamızın bir ay sürecehalkı çok alâkadar etmektedir. Bu ciheti müddet evvel karısı Kraliçe Helenden bulunuyorduk. Bu silsilenin bazı tepeleri ğini o zaman hiç te tahmin edemiyorduk.» ayrılmış ve bu ayrılış gerek kibar megözönüne alan şube, gerek ajanslar ve hafilinde, gerekse matbuat âlemindej müzik neşriyatı ve gerek konferanslar meselesi çocuk bakımı, tavuk ve hayvan TürkFransız ticarî münasebatı uzun dedıkodulara sebebiyet vermişti.] dan istifade etmelerini temin için yakında yetiştirme ve meyvacılık usulleri öğreti O zaman Kralla sabık zevcesi arasında Takas işlerinin uzun sürmesi yüzün tekarrür eden talâk esasatma göre oSamsun hapishanesine de bir hoparîör lip te bunlann neticelerini anlamak üzere koydtıracaktır ki bu iş başanlırsa çok bü köylüler arasında kontrollu müsabaka den atalet kesbetmiş olan Türk Fransız ğııllan Prens Michael her sene iki ayı, lar tertib edilirse köylülere istenilen şey ticarî münasebatı son günlerde yeniden annesinin yanında geçirecekti. Prens j yük fayda temin edecektir. Ieri daha kolayca öğretmek ve onlan canlanmağa başlamıştır. Bir Fransız fir Michael bu senenin iki ayını annesilej birlikte geçirmek üzere İsviçreye git 1 Köycülük şubesinin çalışması ise kay ahştırmak mümkün olacaktır. ması memleketimizden mühim miktarda miştır. Resimde eski Kraliçe ile Prens] de değer bir şekildedir. Bu şube fennî aSamsundaki bütün sporcular Halke tiftik almışbr. Ayni firma pek yakmda Michaeli birlikte görüyorsunuz. ncılık, göz, yaprak ve kalem aşılan, fen vinin himayesi altında bulunmaktadırlar. daha büyük bir parti için siparişte bu nî tütün yetiştirme usulleri, haşeratla mü Halkevi bu şubeye senede bin beş yüz Bulgar Kralı Londraya gitti lunmuştur. cadele şekilleri üzerinde köylülere fay hraya yakın para sarfetmektedir. Altı Sofya 24 îngiliz Kralınm cenaze] Her iki memlekette takas işlerini idare dalı bilgiler aşılamaktadır. Fakat bun kulübün oturmasına ayrılan binanın ki merasıminde bulunmak üzere Bulgar 1 rasını ve diğer masraflan tamamen Evi eden bürolar, muamelelerin daha seri bir Krah Boris, yanında iki yaver ve b i r | lardan başka, köylülerin temizlik ve sıhmiz tarafından ödenmektedir. Samsun hat işlerile daha fazla alâkadar olma sporculan bu yüzden çok talihlidirler. şekle konulması için çalışmağa başlamış kâtib bulunduğu halde bugünkü eks j presle Londraya hareket etmiştir. Ce1 larını bu şubede çalışan ve çalışacaklar Sporcuların bu büyük nimete mukabil, Iardır. Yakmda her iki taraflı ticaret naze merasiminde Bulgar hükumetini! dan beklemek hakkımızdır. Gelecek se biraz daha fazla faaliyet göstermelerini münasebatınm inkişaf etmesi beklenmek Bulgaristamn Londra sefiri temsil edetedir. cektir. neki programda, köy azalanna temizük bekliyoruz. Romanya Veliahdi muvakkaten annesının yanına gitti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle