19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4= insan once Maymun muidi? Yazan: Hüseyin Rahmi Gttrpınar 83 Bütün vedetler gibi çevikligini muhafaza etmek için turne zamanma kadar sporla, vücud idmanlarile meşgul olur. Doktoru onu her hafta muayeneye gelir. Sıhhî vaziyetini tesbıt eder. En ziyade sevdiği spor bisikletle dolaşmaktır. Bazan yalnız, bazan arkadaşlarile beraber, vazifesi başına koşmakta heo san'atkârlann içinde o birinci gelir. Yemeklerini bütün artistlerle beraber yer.. O hepsinin sevgili aımarık çocuğudur. Nenet adında kendi cinsinden bir nişanlısı vardır. Onun hakkında pek dikkatii ve hürmetkârdır. Herhangi bir arzusunu hisseder etmez yerine getirmek ıçın hemen koşar. Turnede rolü olmadığı zamanlarda kendi hemcinsleri arasında serbest yaşar, çorbayı onlarla beraber içer. İşte görüyoruz ki hayvanlar içinde en ziyade insanî bir istidadla terbiye alabileni maymunlann bize yakm yüksek cinsleridir.. Size çok kısa bir tercümeihal anlattım. Bu bir roman parçası degil noktası noktasına hakikatten a hnmıa bir maymunun hayatıdır. Bundan ne hisse çıkarabildiniz bakayım? Vahidle îsneyn düçünürlerken Ali Şeref cevab verdi: Ben zihnimden mühim bir mukayese yaptım.. Filozof Nasıl> Ali Şeref Biz ve bize benzeyen çoklanmız kendirr.izı medenî sayarız. Fakat vücud temizliğine aid birçok sıhhî, medenî itiyadları yan çizeriz. Bir metro açıktan üstübaşı kokan hamalı camalı bir tarafa bırakalım.. tçimizden kaç kişi sabahleyin kalkınca Ogüst gibi vücudünü sabunlar, dişlerini fırçalar, taranır, arınır, paklanır? Oyle pis adamlar vardır ki temizlik vasıtalannı tedarikte güçlükleri yokken gövdelerini sabunlamak şöyle dursun, haftada bir yüzlerini yıkamazlar. Filozof Terbiye, ahşma, itiyad... Ali Şeref Temizliğe alışmış bir adam bir hafta yıkanmasa iç çamaşın vücudüne çalı gibi batar.. Isneyn Demek ki terbiye alışkınlığile taharet ve nezafette bir maymun çok insanlara tetevvuk edebiliyor. Vahid Ogüst doğduğu ormanın vahşeti içinde kalmış olay* dı vücudüne sabun, dişine fırça kullanması bir tarafa kalsın, belki bütün ömründe bir dereye girip yıkanmak ihtiyacını bile duymıyacaktı. Terbiye ile ahştırılmanın mucizelerini işte bu hayvanlarda görüyoruz. Acaba hayvan ve bilhassa maymun terbiyesine teknik bir surette nesilden nesle, asırdan asra devam edilse elde edilecek neticeler ne olabilir? Filozof Çok muvaffakiyetli neticeler elde edilebilir.. Maymunun temizliğe alıştınldıgından bah»ederken bizde bazı dervişlerin ve hatta şairlerin pislikleri aklıma geldi. Şairlerde ekseriya sarhoşluk ulviyet, dervişlerde pislik velâyet sayıhr. Şairin sırtmdaki elbise için söyledigi çu: Diri oldukça libasım dahi okem kefenim. Mısraının ifade ettiği kirlilikten gönlüm bulanıyor. Bu kalenderane fakirlikle iftihar edilmesine ne diyelim? İsneyn Şair Maderiyi bilmez misiniz? Kokudan yanına varılmazdı. Vahid Meyhanede küp dibinde öldü. Filozof İşte bu ölüm em.alinin gıpta çektiği bir mazhariyet sayılır. Ali Şeref Hayvanlan insanlaştırmağa uğraşmazdan önce hayvanlaşmış insanlan kurtarmayı daha akdem sayanm... Filozof Yavaş yavaş medeniyet ve bilgi güneşi vahşetin kuytu yerlerine kadar sokulmağa başladı. İngiliz, Fransız, Amerikan müstemlekeleri evvelden birer vahşet ili iken şimdi oralarda mek' tebler, hastaneler, dıspanserler, hatta üniversiteler açılıyor, zrncilerden doktorlar, asistanlar. hastabakıcılar, avukatlar, hatibler, ar tistler yetişiyor. Görmüyor musunuz, beyaz yıldızlara meydan okuyan siyah sahne güllerini? Vahid Baba herşey havatm esranna akıl ermez tesadüflerınden ibaret.. Ben Muallâ Lâhuti Efendinin sulbünden bu mahallede doğuşumun varlığımın üzerindeki tabiî tesirlerin yarattığı bir Vahidim. Londrada doğmuş Lir lord çocuğu, ve yahud yamyamlar arasmda dünyaya gelmış b'r vahşi yavrusu olaydım, ya ince bir centilmen veya insan etini lezzetle yiyen bir canavar olacaktım. Filozof Ever hepiroiz ruhlannı tesadüflerin işlediği bifer'varlığız. tsneyn Baba o halde vicdanî mes'uliyetler meseleleri nasıl halledilebilecek> Filozof Ruhan uyanık medeniler uyuyanları bilgi ile vicdanlandırmayı birinci vazife bilecekler.. Ali Şeref Muhterem babacıgım bazı müstemleke insanlarını hayvan gibi kullanıyorlar.. Filozof gülümsiyerek: Bu da medeniyetin vahşilik üzerindeki bir hakkıdır.. Zaten bu natüreller insanî hukuk nedır; içtimaî hürriyet nedir, bilmezler. \Arkast var] Yunan kabinesi Metaksasın kabineye alınması tasavvuru akim kaldı tarafı trtrintH yade h»kh o'dnğunu ve esasen Çaldari•in (raybubeti emasmda meclise ken • di*>nin r^aset etm'k suretüe Basba kanhkta b^^il bulundupımu ve narla • mentoda Metaksastan daha fezla ta • raf*"ri r>WnŞur>u Heri »'«rmektedir. Metaksasa Harr>!ve BaVanlığmm ve> rflmesme gelmce, General Kondilis bu vazivtte kendi prosrramına devam o • lunmivaca?inı ve bunun Batbakanm kendisme bir itimadmzh»! gibi telâkki ed^eornî îleri «ürmcktedir. Simdiki hal'fe Metaks»<m kabineye alr»ma^ı tesebbu<u muvaffak clmamis gibi telâkki n'unabilir. Yeni nazırlar Atina 29 (A.A.) Z<raat Ba • kanlığından istifa eden Teotokisin verine âya^dan Dekasos, ulusal ekonomiye, Maliye Bakanltğma geçen Pesmazoğhrntm yerine Stefa • nopulos ^eçmifler ve doğruluk yemini etmişlerdir. İktisat îşleri Romanya ile yaptığımız alışverîşler ne halde? 2 [•] j RADYO aksamki programj tSTANBUL: \ 18 çay saati: Otel Tokatlıyandan nakll' 19 Jbnnastlk: Selim Sırn . 19,30 dünya haberleri 19.40 kitar orkestrajı . 20.10 Zlraat Vekâletl namına konferans 20,40 plâk, dana musikisl . 21,15 Anadolu AJansı, borsalar 21,30 radyo orkestrası 22 radyo caz ve tango orkestrası VİYANA: 18,15 gramofon . 18.45 gltare konserl «t musahabe 20,25 haberler 20,35 radyo potpürisi: Strausstan Lehara kadar bir çok musikişinaslann eserlerinden par çalar . 22.10 senfonlk konser 22,35 haberler . 22,55 konserin devamı ve musahabe 24,05 bar musikisl 1,05 Budapesteden nakll. BERLİN: 18,05 spor 19,05 piyes . 19,35 org kon»eri 20,05 piyano konseri: Şumandan parçalar 20,35 spor 20,55 «faklr talebe> operası: Berlin ulus operasmdan naklen • 23,05 haberler . 23,35 dani musikisl. ; BUDAPEŞTE: ' 18,05 salon orkestrası . 19,05 Çingene musikisl 19,35 kadmlarm zamanı 19,55 hlkâyeler 20,25 piyano lls birllkte şarkılar . 21,05 radyoda plyes 22 05 salon orkestrası . 22,45 haberler 23 05 askeri bando 24,20 Çlngene musikisl. BELGRAD: 19,35 piyano ve keman konserl . 2 0 20 haberler, ulusal neşriyat 21,3} opera musikisl . 23.05 haberler . 23,25 gramo fon . 34,05 kafe konser havalant PRAG: 16,05 Dvorakra blr operası • 18 35 almanca neşriyat 20,30 eglencıli ve şen sarkılar, musahabe 21,15 o gfo karar . lasarak blr numara 21,35 senfonik konser 23,05 son haberler 23.25 gra mofon 23 35 cazbandla dans havalan VARŞOVAJ Bu komşu ve dost memlekete olan ihracatımızı bugünkü düşkün vaziyetinden kurtarmanın çareleri Is^anbul Tü'ıerküloz cemiyeti İstanbul Tüberküloz cemiyetlnden: İstanbul Tüberküloz cemiyeti, aylık toplaıntısını 2 IMnclkânun çarşamba günü saat 18,30 da Etibba Odası salonunda yapacaktır. Bütün azanın gelmelerl rlca olunur. Rcmanyanın en mühim gumruk merkezi ve iskeleri: Köstence Bükres (Hn*usî) Romanya fle aîişverisimizi bugünkü silik hal" ko • yan âmiller, evvelâ, bizim dişanva •attiffimiz ım''ann*izin cmsine ve ambalâ'ina yettiği kadar özen gö*t"memek1;'h'm'z, yani standard derdimiz • dir. Bu suretle mallarmvza rekabet eden nvmleketlere kendi ihmallerimiz yüzünden piyasayi kaphrmakta ve da ha çok itirtar kazanmak imkâni ver mekteyiz. Ahşverijte bir kere kaptı n'an piyasayi bir daha ele geçirme nin nekadar çetin olduğunu ise toy km*$e bile haret yokhır. tkinci müsküi, gümrük farife'erin • den gelmektedir. Me»e>â lâkerdaya 65 lev gumruk konmasl, hakikaten çok fahiş bir vaziyet vucude g'tirmekte • dir. Aca^a çek ; rdek«z Qzüm, inrir, zeytin gibi m<flde'erimiznı, seıvleree devam ed'n ihm»Her yüzünden bura pîvası»«ini tekrar kazanma'an müskül olsa bile. mVibsiz madde olarak ka'*n ve îstanMıMa tnm harcan«madıjft i'in denize d^Vül'n tuz'u balık'arimızla lâkerdava Romnnvavı daha kolav gire» bi'mek unkanlarl hu'ımamaı mı? Bu vaziyete karfi akla gel'n ilk çare. Romanva fle olan »iyasi anlasmaları nvza müvazi ve uygun bir netice ola rak vakit frerme'ien ticaret anlasma lsrinvıi tatbik tahasina kovabilnvk için Romsnya üzerinde muessir ola eak tedbirler ahnmasina i*«tivaç var dir. Siyaseten anlaşmanm flrtuadî ma< nası olmadıkra, o anla»m«^an hakVi le UHfade edili«or, sayiabflir mi? M selâ Romanya ile bizi birb'rimize ba|liyan baglar, Romanyavi YımanNUna baflıvanlardan beHn daha siki oldu • ğu halde, Yunan • Rumen kiering mukavrlesi iki tarafrn ti'arî an'a«masmı vucude getfrerek her iki taraf tüccanna daha iyi çalişma ünk&nı vermektedir. Türk tacirî, hicbir sühufet jrorme diçi bir piyasada, malmi na*ıl »ata • bflstn? Satarta, parasini nasıl çıkar • n •m? Yani be <başlı müsküll'rdrn ıonra en nihavet bir de döviz derdine gelip catılmak mukadderdir. Fflvaki bazı tüccarlarimiza Hhal ettikieri mallar İçin çu veya bu tesebbüslerlc döviz lin'p verflmektedir. Fakat bin müşkülâtla alman mîktarlar malın esasen mahdud olan giriş miktarlarinin gene yuzde on, on besinden fleri geçemi • yor. Eger bir klerîn^ yapmak, Rumenler* den alabflecenmîz mel'ann çok «ayilı o'ması yüzünden pek favdalı görülmese bile, acaba Kiska Uolaylık'ar temîn oiunamaz mı? Yani R u m n hükâme • ti nezdinde yanilacak teçr^büslerle, Türk alısverisçisine, esasen Romanvann grttrfmeğe mecbnr oldugu ve kendi irîn de tedarik e^emiyecejH n n e • lâ balık gibi mallar için gümrük ftat • lernaî îrdirmek ve »onra da döviz Vo • lav'ıih frö«term*k kabP olamaz rrvi? Herhalde, esklt'iMi Romanva fle tîc*ret muvazenesi hiıîrn lehinvzr ik^n, fimdi, rakamTar gösterîyor ki, vazi • yet bir miktar orNrnı lehîn'* def^mefe baslamistir. Bu variyet dahîiinde al'nac»k tedbirler, hic o'rnazsa müva • zen«vi temtn edemez mi? Fakat bütün vaziyete belli baslı rare olarak asıl funu kaydetmek lâzım gelir t Geçen f n e , ticarî vazîyet'n îcab l a n gözöntine almarak Romany» hSkumctîlc yent bir mOzaicere a * çilmış ve bu hükumetm Ankara elçfliği vanmdaki ticaret ataşesi bizim marahhaslarimızla yeni bir ticarî an • laşma vucude tretirmU, ba vesika iki tarafça da imzalanmıştı. Hükâmetimîz bu arlasmanm biitün icablanm tatbik etti. Fakat yazık ki bu tarafta, vaziyet avni olmadı ve bunun neticesi bbim al'yhim'ze çiktı. Romanya hükumeti nezdinde dostlu&un ve »amimî anlasmanin lüzum gösterdiü ve iki taraf menfaatlerinin zarurt kıldigi tedbir • lerin k&ffesine tamamen riavet <dfl mesi her vesfle fle tekrar edflmi««e de, yazık ki, «imdiye kadar Türk ticarrti aleyhme oîan »on vaz'veti ancak kı$ • men degistirmek mümkün olabflmi» tir. Umulur ki gene hükâmethninn al?cağı yeni tedbirl'rle ve bfl^assa bize kar«ı dostluk hisleri ra götürmez olan Rumenlerin de gayret vr h8«n3 niyet!erfle t:caretimizin haklo olan mö ÜskUdar HALE sineması Yaşayan ölüler Zombi llâveten : Dünya haberieri Üzm opereti (Fski Süreyya) Şef: Muhlıs Sabahattin Şehzadebşt Feraa tivatrosunda Fahri Gülünç • Ismail Dumbullıi. üikkat: Bug<>ce AYŞK nin son gecesi Ficrtlerd* U n z i l â l Ayşeji Melek Taylur oymjacaktır Yann akşam Çaıesaz Pek yakındi Kırtntzı Ay ilk opera B U (î Ü N 18,05 ulusal Leh havalan . 19.05 muaahabe 20,25 gramofon 20,35 haflf Viyana musikisl . 22.1S haberler . 2 2 25 konferana 22,30 Lembergden nakll: Halk için eglencell senfonlk konser. Jchı'pTiuaîrosu ^y" ^ Ktvıtal BHldıgnî Tepebajinda 10 dnm v e Şehır piyes kismı Bu akşım saat 2Ü de Bamlet 5 perde Yazan . W. Şeks er Tercöme eden: MELEK Sınema'ında Senen n «n nefis filimi Eski Fransız Tiyatrosunda Ba «kşam saat 20 de AŞKLAR1 Sinemasında Halkımızin şımarık çocugu V E Deli Dolu Uperet 3 perde Yazam hkrem Rtşt BesteleyenCemal Resit •aid mevki tekrar elde edilecektir. Herhalde Romanya fle alişveriş va • ziyetimiz, alâkadar makamlari daha esaslı bir »urtte mefgul etmeğe değer ehemmiyettedir. ALl NACİ h (*) Birinci yan 27 bbincikânun tarihli nüshanuzd&dlr. , Zevk ne, guzelliğine doyum olmıyan bir şaheser SARAY I GUSTAV FROHLICH Fransız ihtilâli ve verdiği dersler tarafı biHnd tahifede) < Bu devrîm çok mühimdir. Çünkü esaslan, zamanımızda • bir iki deylet istisna edilirse • hâlâ evrensel vaziyetini muhafaza etmektedir.> Mahmud Esad, bu devrimde fi kir bakımından bilhassa Jan Jak Rusonun «içtimaî mukavelrsi» nin müessir olduğunu, ihtilâlin hcr bakımdan. devrimin bütün şartlanna riayet ettiğini, zamanı kolladığım, ihtilâlin süratle başarıldığmı, buna rağmen inkılâbm ve rejimin birkaç kere devrildiğini söyliyerek bunun sebebini şöyle anlattı: « Çünkü ihtilâl, tabiye şart • lafma riayet etmedi. Şefler ayrıl • dı, kıskançhk başladı. Robespiyer ve Danton biribirinin basını yedi. Yani ihtilâlin en mühim sariı e zîldi, birlik bozuldu.» Mehmud Esad inkılâblarda (feragat) ve (inantna) bahsine baş • larken Türk inkılâbınra bir safhasından bahisle Atatürkün, «aray tarafından vazifesinden azledildiği zaman güldüğünü, idama mahkum edildiği zaman gene güldüğünü; zira Türk milletile beraber inkılâbı basarmağa inancı olduğunu »öyledi. fVofesör inanmanm da bir sar • tı olduğunu, bu çartin (samSmiyetle i • nanma) olduğunu söylerken buaa bir misal grtirerek İzmirin kurtuluf gü * nünden bîrkaç ay sonra tzmirde Ata türkün bulunduğu bir sofrada Istanbul gazetecüerfle hilâfetin kaldmlmasi n zerind» görüşülürken herkeun Ata • tiirkle beraber hüâfetîn kaldınbnası lüzumundan bahsetb'ği ha'de o zaman • ki Tanin Başmuharriri Hütevin Cahi din hüifetin kaldınlmasina akıi «r • dirmediğini, fakat buna rağmen Ata • türkün hatın için sükut edeceğini »öylemesi üzerrne Atatürkün: « Fikirlrimizi »am;m!vetle ben'm»emiyen'ere, bize hatir için «ısacak'anm söyliyenlere îhtiyacımiz yoktur. Eğer inanmiyorsanız susmaymız» cevabını verdiğini hatirlattl. Mahmu^ Esat, feragat ve inanma bahsmde Magosa zindanına atılan Namık Kemali zikretmeden geçemiyece • ğinî soyliver'k bü"ük va*anperverin: Ta ezelden merd olmağa ahdeyledim fammla ben/ Muraile başTıvan nnrini mevzutı bahse<*erek vatan için feragatin en büyük zevk olduğunu, Magosa zindanmi (riil bahresine çevirebîlecefini anlattı. Feragaf üzerinde îsrar rden orofesör, Car ordulanni b'r avuç arslan'a püsk^rten P n e v H e k i Tiî'k evl?dı Osman Pa*anin ka^raman^ık ve feragatini, Gridin düsmanlar tarafindan z»nh rsnasinda idama maMcum r!an A'i O«'iasmin «»»hpaya çikarken e1erin<*eki kelepç« ile ^ÜTnanlarina saldirdığını anlatarak dedi ki: « B»z ovl e bir nv n etiz ki yalnız <"IIer;m;Tde kelen^e de5îl, a^aklarimızda da ke'enre olsa gene »aldiranlarm ba<ını ezebniriz!».. Mahmud Esat btmdan sonra taTe • belere Fran*iz inkılâbı hakkinda Türk ve ecneM mSracvat olunacak es«rleHn adlarinı bHdirdî. Son so7 olarak ta inkılâblarm basartlmasi için, »tratcgique bakinvnrîan zamanı ko!î»mak azamî «ürat göstermek. zemir* fkvr cihetin • den hazirlamiş olmek, d'vrimin ica • hatinı ppzarlıkfiz ye^n* ge*îrmek, t?c« tique bakimdan da birlik, feragat, disıplîn ve inanç unsur7?i*in>n mevcud ol* n u u lâzun geldiğüu söyledi. SAVAŞ ŞARKISI ( AŞK ŞATOSU ) f'ımınde talcdir alkiş'an ton'ıvor. Büvük Bir aşk ve sefkat iılmı olan B1İ6İTTE HELM 3 milyon lira sarfile yapılan U. F. A şaheseri LTI\ TARZAN Bu 10 seııede bir görölen bir harikadır, YALNIZ GÖRENLERE SORUN ! MARTHAEG6ERT Fılminde:Pekyakmda: SUMER S'nemasında Sahne arkadaşı t ZSOKE ZSAKAL. Musikisl : JOHANN STRAUSS S U M E R sinemasında KAFESTE AŞK Fransızca sözlii ve şarklı komedınin şen, şuh mümessilılcsi Kemali muvalfdkıyetle göstenlmekte o'an ANNY ONDRA Seyircileri neşelendıriyor ve LLFl'VRE He beraher kahkaha ile rlrr FOX JURNAL ŞIKda " Daktilo „ film'nin mabadi olan Bugünden itibaren VE SEVGiLiSi İPEK de EDD1ECAN1OR (Kotna Çılğınlık'arı) filminin unutulmaz kahramam tarafindan temsil edilen DAKTİLO EVLENİYOR Mümessilleri MARIEGLORYJEANMURAT ARMAND BERNARO tarafindan Gençlik, aşk, n°şe filmi zevk, Miizik MEMLEKETİMİZDE ve tamamen 1ÜRKÇE SÖZLÜ VE ŞARKIU OLARAK. ÇEVRİLEN ERMEYDANI Mevsimin zal^ri olacaktir. Sinetna«ında A ( Bataklf Damın Kızı > M U H S İ N Y S E L Oymyanlar t RejîsSr : E R T U G R U L Pek yak.nda SARAY BEI1Z\D 1. GM.İP H\Z1V1 MAHV1UT TAT AT SAhO MOFİD KKRİH\ TEVFIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle