25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•30Bırincikânun 3 TELGRAF HABERLERI Hayirkâr kuvvetler şerre galebe çaldıî İyi işler gören Uluslar Derneğinin, yeni neşrediîen yıllık bilânçosundan çıkan hulâsa bu! Cenevre 29 (A.A.) Uluslarturası genel kâtibliği yıllık çalışma büançosunu neşretmiştir. Bu faaliyet fazla bir nikbinlik göstermemekle beraber gelecek yıl için büyük ümidler beslemektedir. Bu bilânçoya, 1933 buhranlann* dan sonra 1934 yıh silâhsızlanma müzakerelerinin geri bırakılması ve uluslararası münasebelterinin zorlaşmasını kaydettikteh sonra Ef ganistan, Equatör ve Sovyetler birliğinin Uluslararası Derneğine gırmesi, Sar reyiâmının bir ulus içinde ve bitarafane hazırlanması ve nazik bir mesele olan Macar Yugoslav ihtilâfınm hallini memnuniy«tle bildirmektedir. Teknik kurumlar faydalı işler gönnüşlerdir. Buna binaen, Benes bilânçonun tanziminden sonra, neticeıin hiçbir suretle ümid kıncı olmadğını ve müsbet ve hayirkâr kuvvet ve temayüllerin tahribkâr kuvvetleri mağlub ederek relce uğrattığinı söyliyebilmektedir. Bu hayirkâr kuvvetler arasmda ön safta Uluelar Derneği bulunmaktadır. 1934 yılındaki siyasal işlere gelince, bilânço Lâtin Amerikası meseleleri üzerinde durmakta ve Peru Kolombiya ihtilâfınm neticelenmesinden dolayı sevincini gösterdikten sonra bütün azanın silâh ambargosunu kabul etmeleri suretile Şako ihtilâfınm da neticelenmesi için yapılan gayretleri zikretmektedir. Nihayet Uluslar Derneğinin Çinle is birliği takdirle yad edilmektedir. Geçen yıl gönderilen murahhas doktor Reigmann Uluslar Derneğile Çin arasındaki çalışma birliği hakkındaki raporunda bu teşriki mesainin tesirli ve iyi neticeler verdiğini bildirmiştir. Keyif verici ve uyuşturucu maddeler ticaretine gelınce, andlaşmaların daha kat'î ve daha umumî bir surette tatbikı sayesinde, mesru ticaret tedricen azalmıştır. Şimdi Uluslar Derneği muzur maddelerin gayrimeşru ticaretini men için Uluslararası bir mukavele projesi hazırlamaktadır.» [|HH1IIHHtiMimı« GUNDE BU. DÜŞÜNCELERt 3 Ulusal Birlik yasası Cemaat yok, ferd vardır! İHEM NALINA MIHINA Dil deyiminde bir düşünce z dil devrimini (inkılâb) mı, başlangıçta çetin bir iş sanmıştık. Bunca yıldır kafamıza yerleşmiş, dilimize dolanmıç melez sözleri bir yana koyup yepyeni sözlerle değişmek bizlere güç olacak gibi geliyordu. Baktık ki hiç öyle değilmiş. ö z türkçe kafamıza daha uygun, dilimize daha yakısık düsüyormuş. Hiçbir devrimde, ulus bu denlü istek göstermedi. Vannı coymus (kaybetmiç) birinin sanki ona yeniden kavuşması gibi, budun, bayağı, sevinc duyuyor. Artık anlaçıldı ki Türk ülkesi bu dil devrimine bastanbasa düs > künlük gösteriyor. Bu is, bundan öte, düzenlik kertesine gelmistir. ö z dilini konusmak diliyen yurddaslara bu dilde hangi sözlerin ne demeğe geldiklerini öğretmek gerektir. Bunun içindir ki, bu isin bilgeleri Ankarada toplanıp bir sözlük düzmeğe koyulmuşlardır. Dün, bizim gazetenin Ankara aytarı (muhabir), bu sözlük kurumunun nereden işe başladığını bildiriyordıi. Arkadasımızın öğrendiğine göre, hep islerden önce sözlük kurumu, yapacağı sözlüğün karsıhklannı fransızcadan mı, osmanlıcadan mı, yoksa başka bir dilden mi almak gerekseyeceğini kestirmek dileyormuş. Bu durum (vaziyet) karsısinda, kısır usumun yattığı, gücümün yettiği, dilimin de döndüğü deyir (hadar) düsündüklerimi ben de söylemek istiyorum. Bana kalsa, söz karsılıklannı, sozden yana en zengin olan Fransız, ya da Yunan dilinden almalıdır. Bu dillerin ikisi de azçok bütün nesnelerin karsılığı diye tek bir söz kullanır. O ise ki, osmanlıca. hele bilgi deyimlerinden birçoğunun karsılığını bulamamıstır. Sıkıstıkça da Arabdan, Acemden aldıgı sözleri biribirine bağlıyarak sayısız düzmeler (terkibler) le sanki dili zenginlestirmistir. Dibelek (esasen), osmanlıca başlıbaçına bir dil değildir, kendi öz van yoktur ki ondan karsılık alınsın. Osmanlıca diye yıllarca, yüzyıllarca kullandığımız devsirme dilin arabcasını, acemcesini, öz türkçesini bir yana attık mıydı, geride ne kalır). Bundan ötürü, düzülecek sözlüğün deyim kaynağı, yukanda dediğim gibi Fransiz, ya da Yunan dillerinden biri olmak gerektir. Arabcada, eğer sayın bilgemiz Naim Hazımın değerli araştırmalannm ortaya koyduğu gibi, yabancı köklerden almmış bir dil olmasaydı, belki zengin bir kaynak olurdu. Gelgelelim, yabancı köklerden bizim de almamız gerekecek olursa, Arabı aramıza sokmakta hiçbir deyim yoktur; doğrudan doğnıya alırız. Osmanlıcanın yavanlığını anlamak ta güç değildir. Bizden önceki çağda yetişen en üstün dil bilgesi Şemsettin Saminin fransızcadan türkçeye olan sözlüğünü alıp, bakın: Birçok frenkçe sözlerin osmanlıcada karsılığını bulamıyan bu adam, onlan uzunuzadıya anlatmağa katlanmıştır. Oz dilimiz osmanlıcadan çok daha zengindir. öyle ki, başka uluslara bile, kendi dilimizden sözler armağan etmişiz. Kulağımız kurunlardanberi alışmadığından ötürü, belki bir takım sözler bize kaba gelir. Varsm olsun! Gün geçtikçe alıştık mıydı, dilimizi, kamu dillerden güzel bulacağız. Yanılıp ta gene ona yabancı sözler katmıyahm. Zora gelip katacaksak ta, elimizden geldiği deyir az katmağa bakalım. Dilimiz ne olursa olsun, bizim olsun I ErcSmend Ekretn TAUJ Ne tatlı hulya! I Balkan devletleri ökonomi konseyi Murahhaslarımız Ankaradan hareket ettiler Ankara 29 (A.A.) Ankarada imza olunan Balkan andlasma • *ı statüsü ile Balkan devletleri ara«ında ekonotnik müna»ebetleri »rtırma yoUarını araştırmak üzere tetis olunan ekonomik konsey aon k&nunun üçünde Atinada toplanacaktır. Bu toplantıya Türk ulusal komitesi üyesi olarak Trabzon «aylavı Hasaa Saka Ekonomi Bakanlığı müstesan Faflc Kurâoglu, Dıslsleri Bakanlığı ticaret isleri genel mü dürü Vedi, Türkofis başmüsavirle • rinden Büchan Zihni ve İs Bankası genel müfettişi Sami istrak eidecektir. Komiteye eksper ııfatile Türkofis Balkanlar masası tetkik •efieri Huldi Sarhan ve Melih, Cumhuriyet Merkez Bankası kambiyo «efi Cabir, Balkan komitesi büro »efi Şinasi, ve Dısişleri Bakanlığı müdürlerinden Ahf refakat eyliyecektlr. Türk ulusaj komitesi üyelerin deo bir kısmı bugün tstanbula hareket etmistir, bir kısmı da yarın hareket edecektir. Komite 31 ilkkânun günB tstanbuldan kalkacak Vapurla Atina/a gîdecektir. İtalya Fransa yakınlaşması I îaval gelecek hafta Romaya gidecekmîş Paris 29 (A.A.) Leva'in Roma •eyahati hakkmda Entransijan ffa zetesi diyor ki: «Fransiz Dıs tsleri Bakaninm dileği ve Musolini tarafından gosterilen hüsnü niyet müsaid bir netice ümid edilmesine ve Fransiz diplo • masisînin baskanı tarafından Ro • maya hareket tarihinin tesbitine imBazı malumata gSre, Laval ge • lecek hafta baslannda Romaya gi decektir. Londra 29 (A.A.) Fransa ile ttalya arasında anlasma yolunda ilerlendiği ve Lavalin Roma seyahati ihtimallerini bildren Fransiz haberleri iyî bir tesir yapmıstır. Malum olduğu fizer* tngfliz diplomasisi, bütün vasıtalarla Avrupanu» istikran için bu gibi anUsmalan, esasIı bir unsur telâkki etmektedir. Ve bu yolda çalismağa baslamntır. Bunon için bu jnbi haberlere büyük ebemmi • yet verümektedir. tngüiz gaz^teleri, bu m&nasebetle Sir Con Simonun aytn 22 sinde Paristen grçerken Flandm ve Laval Oe gorüşmeler ynphğini, bu gorSımeterde Avrupanin umumî va • ziyeti görÜMİlürken ttalyan ve Fransiz münasebrtlerincten de bahsedildiğini hatirlatmaktadirlar. $ • Aaradenizde şiddetli fırtına'ar Samsun 29 (A.A.) Karadenizde korkunc bir fırttna vardır. dündenberi vapurlar yolcu ve esya alıb yermiyorlar. Ankara 29 (Telefonla) Soy adt nizamnamesinin meriyete gir * mesi tcra Vekilleri Heyetince ka • Atina 29 (Hususi) Yunan tebabul edilmistir. Nizaranamenin ye • dinci maddesi kaldırılarak yerine ası olmıytn Rumların Yunanistana «yabancı ırk ve millet isimleri soy gelerek yerlesmolerini meneden bir nizamname yapılmıstt. Bu ni • adt olarak kullanılamaz» hükmü konulmuş, sekizînci madde de ta • zamnamenin birçok abkâmınm tahznamile kaldırılmıstır. fif edileceği ve ondan sonra tasdik 21 inci madde evli kadmlann soy edileceği anlaşılmıştır. adlarını kocalan seçme ve nüfus kütüklerme yazdırırlar seklinde idi. Bu da evli kadınlar için kocalan Ankara 29 (Telefonla) Maliye müsteşarı Faik bu aksamki tren kendi soy adlarını nüfus kütükle • le İstanbula hareket etti. Darphane rine yazdırırlar sekline sokulmu» • tur. tnüdürlüğünde yeni basılacak pa ralar ve Rıhtım Şirketi iflerile alâ • kadar olacak, kendisine tetkik bürosu «efi Cezmi vekâlet edecektir. Ankara 29 (A.A.) Idman ce • miyetleri ittifakı umumî merkezi Belgrad 29 (A.A.) Yugosbaskanı ve Erzttrum saylavı Aziz, lav millî fırkası merkez komitesi, bu hafta sonunda bir tetkik seya • hatine çıkacaktv. Tetkike Izmidden yeni siyasal durumu tetkik etmek • H A C I BEKİR • baslaması mukarrer olan kurum baf â r için dün topîanmış ve bu durumun kanı sırasile Adapazan, Bilecik, AfZade inkişafmı ta^ib suretile hükumetin yon, Konya» Antalya, Adana ve icraatı rakkmda bir hüküm venneMersin mıntakalarını gezecektir. Bu ği onnylamışnr. Lokum, Şekerleme. Helvt, Baklava p j seyahatin hedefi spoccularla yakınKomite azası toplantıdan sonra, dan bir temas yapmak ihtiyaçlan 23 Ramazan 1353 ve derdleri öğrenmektir. Aziz, agazetecilere, kendilerile Yevtic hüPazar 30 Birincikânun 1934 lacağı intibalara göre, ilk umumî kumeti arasmda bir anlaşma yapılVaaati Ezasü merkez toplantısına bazı esaslacı, mıs olduğunu bildirmişlerdir. Inuak 5,38 ! 1X^19 tedbirleri mevzuubahs edecektir. 7,*d | Cüne» »3* Vasington 29 (A.A.) 1934 yin1Z,I6 | 7^t» ÖgJe Nankin 29 (A.A.) Nankinîn nm ilk 11 afi içinde Birleşik Amerika Ikindi 1437 9^7 iki yüz mil simalinde Tsragkiang devletlerinm dış ticarrti geçen yihn ay16,49 XX ni aylarma k'yasen ve ilk ve sonte» • yakınlannda binlerce kisi vebaya j Akfasn tutulmuştur. Buradan doktorlar ve ; Yatn IS^M nm aylanadftki fazla düsüklüğe rağmen 139 yardım heyetleri gönderUmistir. mahim sarette artmiftır. Yunanislanın muhacerete karşı aldıgı tedbir Soy adl n'zamnamesinde tadilât Maliye Müsteşarı geliyor Spor teşkiiâtı reisi tedkik seyahatine çıkıyor Yugoslavyada vazıyet ALi MUHİDDİN I Yılbaşı ve Bayram Matbaamızda ve Kitabçıîarda satılır hediyesi bunlardır Amerikanın dış ticareti Çinde veba salğını azetelerin biri, şehirciliK mütehassısı Agachın lstanbulun plânı hakkındaki düB'öyle iken hâlâ nüfus tcütüklerinde her ferd için milliyeti değil, eski rejimin esası süncelerini yazıyor. Fransiz şehir mütehassısına göre: olan din, mezheb, ve cemaat gösterilmektedir 1 Şimdiki liman olduğu yerde bırakılmalı, Unkapanı köprüsü fste Basbakan lstnet tnonu bu heb veya unsur yerine yalnız ana Kasımpaşa ile Cibali arasına ku tetkikin başında kaydettiğimiz ve • dil gösterilmelidir. rulmalıdır. Eyüble Sütlice arasmcizede Türklük akide»ini ferdî ira2 Ana dil olarak türkçeyi kada da yeni bir köprü yapılmahdır. deye tâbi rutmakla bu hakikati, bul edea kimse gayritürklüğe de • Unkapanile Azabkapı arasında ise «cemaat yok ferd var» düsturunu lâlet eden ad ve san tasıyamaz. araba vapuru işletilmelidir. esas ittihaz etmiş oluyor. tlhamla • 3 Ana dili türkçe olan vatanYenikapıda bir serbest liman yanm daha ziyade hayat kitabından, dr, umumî ve hususî yerlerde veya canh tecrübelerden, yasıyan reali Türk vatandaslarile olan hususî mu pılmalı ve burası şehrin müstakbel telerden alan büyük devlet adamıhaberelerinde türkçedea baska dil ticaret merkezi olmalıdır. mız sosyologları pek ziyade uğrr.skullanamaz. 2 Gazi bulvannın Unkapatiran, kitablar, cildler dolusu ya 4 Unsur esasına müstenid hiç nında nihayet bulması doğru değilzılar yazdıran nationalisation milbir cemiyet veya tesekküle intisab dir. Bulvar, Şehzadebaşından Cililestirme ve denationalisation «mil edemez. baliye inmeli, Gazi köprüsünden liyetten tecerrüd» gibi çetin ve 5 Ana dilleri türkçe olan va • Kasımpaşaya geçmeli, scnra Ka çaprasık meseleleri on kelimelik bir tandaşlara herhangi yekilde ve her sımpaşa deresini takiben FerikÖvecize ile cezri bir surette hallet hangi vesîle ile secere veya unsur yüne çıkmahdır. Bu suretle Ferimiftir. Bu meseleler etrafında uzun isnad ve izafe etmek cürümdür. Bu uzadıya kitablar nesreden bilgin cüruıün matbuat vasıtasile ikaı kat köyden Yenikapıya kadar uzanacak olan Gazi bulvarından ayrılaler tarafından bu hususta türlü tür merli bir mahiyeti haiz olur. cak bir yol Inpiliz sefaret konağı lü nazariyeler ortaya atılmistır. Bu ahkâmı ancak misal olarak Millilestsrme için bazan maddî, ba zikrediyoruz. ÎJlusal biclik yasa yanındaki yoldan Beyoğluna gitzan tnanevî menfaatler, bazan din melidir. sına dahil olabilecek bunun gibi ve mezheb ve bazan dil ve kültür 3 Sirkecide biten demiryolu daha birçok müessir hükümler ve ileri sürüldü. Fakat hiçbir vakit müeyyideltr vardır. Halic sahilinden Cibaliye, oradan emsalini cami ağyarini dafi bir taMillî birlik yasası sayesinde ce da Eyübe uzatılmalı, sonra Kâğıdrif bulunamadu maatin dar çerçevesinden ayrılıp hane arkasından ve Burgazkeme doğrudan doğnıya Türk camiasına rinden geçerek Bebeğe inmeli, BeKanaatimize gore brnginlerin. tnütehastısların kitablar dolusu ya dahil olmak istiyen ferdler kanu bekten de ArnavudkÖyü ile Vazılarında bulamadıkları tam ve şa nen tayin edilecek olan UTJI ve meniköy arasında kurulacak köprürasim dairesinde ve kanunda gösmil tarif muhterem Basbakanın on den Boğazı geçerek sahili takiben terilecek resmî makamlar huzu kelimelik vecizesinde münderiçtir. Haydarpaşaya varmalı, orada ABu vecizeye göre şu veya bu mil' runda türkçeyi ana dil olarak ka • nadolu demiryolu ile birleşmelidir. bul ederler Aid olduğu makamlar lete baglıhk, veya ondan çözüklük 4 Mütehassıs şehrin her cadher müracaatra ne dereceye kadur her şeyden evrel kade ve gönül desinde tramvay işletilmesine muciddî ve samimi olduğunu gene kameselesidir. Irade ve duyguyu doarızdır ve tramvayın kendisine nunun tayin edeceği evsaf ve seraguran âmiller her ferdde, zümrede iti tetkik etmek suretile tesbit e mahsus bir yolu olmasına taraftarveya muhitte bir değildir. Bazı mu derler. dır. Bunun için de tramvaylann hitl*rde din ve mezheb ftmili hâ • mutlaka kırk metro genisliğinde Bu suretle miliilesme keyfiyeti kim olur, ferdlerin irade ve duyguve bir cadde içinde etrafı kapalı bir cemaat meselesi hükmünden çıkıp su bu âmiltn tesiri altında bulunjr. Mizae «temperamenjt» itibarile hb ferd meselesi haline gelecektir. Bü yoldan geçmesi lüzumunu müdatün bir cemaatin asırlardanberi kök faa etmektedir. siyata veya mefkureye bağlı olan lesmis olan bir zihniyetini bugün • ferdler veya zümreler maddi men5 Agach tstanbulda büyük den yarına değiytirmek zor ise de bir metropoliten sebekesi de kur faatleri feda ederek manevi âmilmünevver ve kendi maddî ve ma makta, bu yeraltı tramvaylan şelerin tesirine tâbi olurlar. Binaennevi menfaatlerini müdrik füzide aleyh millilestirme veya milliyetten bekesinin şöyle olması fikrinde kimselerin samimî duyguları, arzu tecrid fu veya bu &milin tesirile dir: A Şişli Beyoğlu Kasımpave iradeleri dil, kültür ve muhitin vuku bulur demek yanlıstır. Ferdin sa Cibali Gazi bulvarını takiben tesirile pek kolay değisir, Yeni vaveya zümrenin tradesi ve gönül Yenikapı. B Şisli Beyoğlu » ziyete tamamile intibak eder. baglılıgile hasıl olur demek daha Galata Perşembepazan YenicaMalum olduğu üzere her yerde dogrudur. mi tramvay yolunu takiben Beİrade ve gonül bağlılığı ise ce • ve her memlekette halk güzideleri yazıd sonra Şehzadebaşmda Gatakib eder. Halk kendiliğinden, yalmaat iyi değil, ferd isidir. Binaen • zi bulvarı altından geçen metropo «j nız kendi kuvvetile, kendi suurile •Jeyh tnillilefme ve millilestirme litene iltisak. C Yenikapı Yegörenek ve itiyadlarm hüküm v« savası için en birinci düstur ferdi tesirinden kurtulamaz. Olsa olsa nibahçe Surlar Halic sahili Cizihniyet itibarile cemaatten ayır • münevverlerin, güzidelerin izini kobalide, buradan geçen metropoli mak esasina müstenid olmalıdır. valar. doğru yolu bulur. tene iltisak. Garip bir para<lokxe olarak Ferdleri cemaatten ayıracak e • 6 Şehir içinde otomobiller diyebiliriz ki millilefttrme husu • lan ulusal birlik yasası netice itiiçin ayrı yollar tesis edilmelidir. sunda tmparatorluk zamanın barile ulusallasmağa müstaid olan da bile «cemaat yok ferd var» düscemaatlerin bütün efradmı dahi Mütehassıs Agachın projejsjini yavaş yavaf ulusal birlik çerçeveturu cari idi. O zaman mensub olokuduktan sonra düşünceye dal sine alacak, ulusallasmağa müstaid dugu cemaatten aynlmak istiycn dım. cemaatlerin bugünkü vaziyeti, ve ferd İslâmiyeti kabul eder, Türk Bir tarafta hayal: Eyüb ve Boadını takınır cemaatin dar çerçe • bugünkü sakat zihniyetleri tarihe ğaziçi köprüleri, kırk metroluk aykartsmıs olacaktır. vesinden ayrılarak millî camiaya rı tramvay caddeleri, metropoli Millî kültürü yalnız kendi »rzu iltihak ederdL tçtimaî muhit mühtenler, Sirkeciden Halic ve Boğaz ve iradelerile benimsemek suretile tediyî kısmen fakat çocuklarım takıvılarını dolaşıp Haydarpaşaya ulusal birlik eamiasma dahil olanmamile Türk ve müslüman olarak giden demiryollan, hususî otomosinesine kabul ederdi. Şimdi ite ferd larm Başbakanımızın vecizelerinde bil şoseleri, Yenikapıda ticaret maiçin cemaatin dar çerçevesinden işaret olunduğu veçhile Tüklüğe hallesi ve serbest liman... kurtuluf çarest mevcud değildir, samimî surette sevgi bağlamamaları Ötetarafta hakikat: Bitip tü eskiden Uilâhe illallah Muham • imkânı yoktur. Çünkü bilhassa mükenmek bilmez yangın yerleri, bir meden Resulüllah diyen mühtedi nevver halk tabakalan îçin bu seviki tanesinden başkası dapdaracık gibi ana dilim türkçedir, dese ve gi yalnız maddî menfaatlerîn de caddeler, harab ve asırdide Unkabunu filen ispat etse bile umumî ğil daha ziyade manevî tesiratın panı köprüsü, kanalizasyonu olmızihniyet kendisini cemaat muhitinyan ve lâğımları münhat yerlere den haric telâkkî etmez gene ce • tabiî bir neticesidir. Medenî insanlar ekmek kadar ruh gıdasına muh akarak bostan sulayan semtler, maatin malt addeder. taçtırlar. Bir milletin ruh gıdası yağmur ya&ınca göl olan bozuk, Bu garib vaziyetin resmi müeyulusal kültürden ibarettir. Yabancı çamurlu yollar, en büyük caddeyedesi de vardır. Resmî nüfus kay kültürlerden insan belki zevk »lır, lerde bile delikdeşik yayakaldırımdında her ferd için bugünkü rejilan, Halicin iki tarafmdaki nhtımfaknt asla gıda alamaz. mimiz mucibince milliyetin esası sız yıkık sahiller, mütemadiyen Meselâ bugün TUrkiyede 80,000 olan ana dili ve kültürü gösterilmez, nüfusluk bir Musevi kütlesi mev do^an Halic, iki tarafı gittikçe harab olan Boğaziçi, Kuruçeşmeyi eski rejimin esası olan din. unsur, cuddur ki kendilerine mahsus ne kara çeşme yapan kömüc depolan, ve cemaat gosterilir. dilleri, ne kültürleri vardır. Musevi Öbek öbek teneke mahalleler.. Gü 1 Iste bu ve bu gibi ahvale biran münevverleri bundan dolayı ruh zel Istanbulun bütün çirkinlikleri evvel son vermek, yüksek inkılâbı lannda büyük bir boşluk hissederbirer birer gözlerimin önünden geçti nuzin prensiblerini hayata sokmak, ler. Onlar için Türkçeyi ana dil Parasızlıktan Karaköy, Emin realiteye çevirmek için tsmet lnö • ittihaz etmek, ulusal kültürü be • önü gibi şehrin en kalabalık mey nünun vecizesinden mülhem cezrî nimsemek, ruhlarmda mevcud olan danlannı genişletmek şöyle durbir ulusal birlik yasasına kat'î ih • büyük bir boşluğu doldurmak, pek sun, kaldırımlarını bile düzelte tiyac vardır. Bu ulusal birlik yasatabii olarak muhtac oldukları ruh medieimiz bu şehirde, mütehassıs •ına göre: gıdasını temin etmek demektir. Agachın teklif ettiği, kimbilir, kaç TEKİN ALP Nüfus kütüğünde din. mezyüz milyon liraya çıkacak plânı tatbik etmenin imkânı mı vardır? Bu büyük mütehassıslann o güzel plânlan, bilmem ama yalnız biz> ler için değil; galiba torunlanmız için de, tatlı bir hulya mevzuu olaca§a benziyor. Şimdilik bu tatlı hulyayı bir tarafa bırakıp ta Gazi könrüsünü biran evvel yaptırabilirsek ne mutiu bize! Bu suretle şehrin iki yakası arasında, yeni bir tramvay hattı daha kurmuş ve Bevoğlundan FaBir •armışt bir Amerikada bir KttçOklere tihe, sağ elimizle sol kulağımızı yokmuş Türk çocuğu hikâyeler gösterir pibi. gidip gelmp11 '• Çocuk nıasal a n Seyahat romanı Resımii ve renk'i tulmuş olurduk. CUMHURİYET ÇOCUĞUNA EN GÜZEL Pastalartnızi Havagazi fırınmda yaparsanız daha iyi olurlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle