22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
"Bugün tarihten kopmuş Kubilây abidesi büyük merasimie dün açıldı siyah bir yapraktır!,, Dün Istanbulda da büyük merasim yapıldı ve aziz Kubilâyın hatırası saygı ve inançla anıldı tarafı birinci latıifede) gün bütün yurd1 Kubilâyı anıyor. Bütün yurd bir yiirek olarak Ku bilây için ça«rp<ıyor. Bütün yurd o nun büyük kahramanlık hatırası önünde iğiliyor. Çünkü Kubilây büyük bir remzdir. O remzin bize anlattıği sey: Okumu? Türk gencinin yurd için, ülkü (inkılâb) için, devrim için ölümü de hiçe sayacağıdir. Okumus Türk genci yurd için, devrim için, ölmeği de bilir. ö\\h; fakat dönmez.. Arkadaslar! Kubilây okumu? bir gençti. Bundan ö türfi (siz) dendi.» Rektör Cemil çok alkıslanan bu sözlerinden aonra hâdiseyi en iyi bir surette ancak gençlerin anla • tabileceğini söylemiş ve sözü Hu kuk Fakültesinden Lâmia Şerife Inrakımstır. sesle irtica hâdisesini, sahte meh dinin yesil bayrakla nasıl saldırdı ğmı, Kubilâyın, bu inkılâb çocugu • nun tekba'ma nasıl bu strtlanlara aslanlar gibi kacsı durdugunu, menfur cinaveti ve yobazlarm akıbetini anlattı. Kubilâyın hiç ölmiyeceğini ve bütün Türk gençlerinin kalbinde yasayacagmı söyledi. En son olarak sair Münir Müeyyed, Kubilây için yazılan siirini okumus ve bütün hazır bulunanlarm gözleri yasarmiftır. Şüri aynen nesredivoruz: [Boj tarafı birinci sahifede] Bundan sonra doktor Necdet söz söyledi ve söylevini söyle bitirdi: < Atatürk ülkümüz, Kubilây bayrağımızdır, nerede. ne halde, nasıl olursak olalun, onlar için çarpısacağız. Ülkümüz yüreğimizde, bayrağımız elimizde can vereceğiz.» Doktor Necdetten sonra tzmir muallimlerinden Vfdide Baha heye canlı bir söylev söyledi. Bundan sonra abide yüzlerce çelenkle donatıldı. Bir kıt'a asker havaya ates etti ve abidenin açılma merasimi böylece nihayet buldu. söylemek istediğim bir baska ve ince hakikat vardir. Soysal bünye bir fizvolojik bünye gibidir. En yük sek sağlık halindeki vücudlerde bile bazı zararlı mikroblar yatar, fakat bünye toptan »ıhhatli olunca sağlığı koruyan müsbet mücadele unsurlan bu mikrobların zararlarını öretmesine meydan vermez. Bir soysal bünye içinde yanlış düsünüşlü kara görüslü bir avuç kısan büyük varlıgm temiz ve üeri vasfındaki kuvveti bozamaz. Biz sosyal varlığimiza bu genel görüşle bakarız ve bu bakif bize varlığımızın sağ esen ve içinde her fenalığı yok edecek kadar kuvvetli olduğunu gösterir. Arkadaslanm, Yakın bir geçmişte bu topraklarda yıldmmlar çaktı, gökler yıkıldı, yerlerin sarsıntuı içinde istilâ yangını ateşleri bu ufuklan bürüdü. Dört yıl önce gene bu topraklarda Kubilâyı öldürenler o vakit susu • yorlardı. Susmakla da kalmıyorlardı. Bu geri zihniyet kurtulus için ayaklanan yurddaslan susmağa tesvik ediyor ve düşjnana teslim olma* lan için fetvalar çıkanyordu. Arkadaslar, Bu kuvvetli yağmur altmda Kubilâym manevî varljğı önünde gös terdiğimiz bu toplu ve taskın manzara kara günlerin bir daha geri dönmiyeceğinin en kuvvetli teminatıdır. Yurdun her kösesinde fifkıran yeni ileri hayat ayni teminatın ta mamlayicı birer parçasıdır. Değerli arkadaslanm, Biz bugün bir mezar basında yas içinde tasa ile diz çöküp ağlıyanlar gibi küskün, bedbin değil biz, Ege göklerine yükselen bu yüce kaya ve tunc sütununun etekleri dibinde büyük varhk için olan kanm inkılâb düsmanlarma karşı kinimizi ve ihtirasımızı besliyen kokusuyla mestolarak başımız dik, gözlerimiz önde ve ilerde ayakta duruyoruz. Sonsuz olarak Kubilâyın başı Menemen topraklarma düştüğü zamanlar bu eseri yapmak için özalpın baskanlığı altmda kurulup çalısanlara yardım tesvikleri yapan Cumnuriyet gazetesine bu yolda övülecek tesebbüsü olan Nadir Nadiye eseri yapan Türk san'atkân Ratib Asire ve isin basanlması için hafalan, kollan ve paralarile bütün emek verenlere ayrı ayri teşekkürlerimi uıııanm.Kubilây için sizi duyanlarin su an • da bütün acılarile çarpan yüreğimle ve batınlığını uzun yüz yülar yaşatacak olan esrri bizim neslimizin ve yakın çocuklanmizla ve uzak torunlarimızin ibret gözlerine açiyorum.» * Cotn H 27 Bınncikânan ««»Î4 Yeni soy adları Bursa mütekaid zabitler kurumu relsi mütekald lstlhkâm mlralayı İbrahim, oglu Harbiye mektebl son sınıftan 220 Recai, kansı İffet, kızlan Müzehher, Aliye, Bedia (Korman), Türkiye Millî slgorta müfettişlerinden M'istafa ve allesi (Aykaç), Kısıklı nüfus memuru Zeki (Kıncal). Hariclye mütekaidlerinden İbrahim İnsan ve oğlu Harbiye talebe sinden Muzaffer (Elgin), Samatya eski muhtan Süleyman ve çccuklan (Erkol), Harbiye mektebi son sınıf talebesinden Turgud (Tuna), Saffet (Koçozsoy>. Devlet Demiryolları hareket memurlanndan Şefik (Ersoy), Devlet Demiryolları istasyon şeflerinden İsmail (Ersan), Biırhan Ümid (Toprak). terzillk ve kürkçülük mu. allimlerinden İhsan (Aktan), Receb tlssı), Hilmi (Özgün), Mehmed Aii (Ayata), Hayri (Özay), muhasebecl Salâhaddin (Erkut), müstahdemlerinden Mehmed Nuri (Özkan), Büyük Erkâniharbiye ma. hakim şubesi müdürü Münir (Şahin), doktor Fuad Hâmid (Bayer). İstanbul maliye mürakıbi Mustafa fönsay), Divanı Muhasebat azasından Falıri, Emlâk Bankası meclisi ldare azasından avukat Hayrullah (Özbudun). operatör Ömer Vasfi, İsttatistik umam müdürü Celâl, Trabzonda Mehmed Dervia 'Aybar), askeri mütekaldlerden Şeref, Demiryol. larında memur Hasan Âli, Balıkesir hastanesi inzibat zabitl Tevfik Talât ve Llman şirketi muamelât jubesi şeflerinden Refik Talât 'Alpman), cevahircl Feridun (Işıldar), Fatih Refah sokak 21 numarada Kastamonu polls müdürlütünden mütekald Halid (Oökçen). Beyoğlu Itfaiyesind« şoför Ragıb (Attilft), şoför Abdi (Ergü), Kabatas gümrük muhafaza memurlanndan Cemal (Oökmen), Beyoglu İtfaiye . sinde soför Hayri (Engin>, İtfaiye efra . dından Mustafa (Özen), Yenlköy nahiye merkezi ikind komiseri Kâşlf (Gungen), İstanbul Emniyet müdiriyeti ikinci komiserlerinden müteklad Şükrü ve kızı Emniyet müdürlüğü 4 üncü %ıibe tetkiki hüviyet memuru polis Sabiha (Bayer), Emniyet müdiriyeti 4 üncü şube memurlanndan İsmet (Ülkü), Emniyet mü diriyetl tetkiki hüviyet §efi Halil ve oğlu telefon komlseri Rifat (Öge), Yeniköy nahiye merkezinde polis 168 Tevfik. biraderi Necati, Fevzi, Beslm (Yürel). Kadıköy merkezinde polls 1187 Kemal, hem. şiresi Ulviye (Aksoy), Beyazad Belediye polislerinden Ekrem (Karaçor), Bahaddln (Gürbüz), Ahmed Rıza ve kardeşleri An. kara vilâyet nafıa garajında Cemal, Ankara askeri konak ütü memuru Eşref, Ankara erkek llsesinde 1375 İbrahim (Bulut), İstanbul merkez telgraf muhabere memuru Kemal, Eskişehlr şimendifer marangoz montörlerlnden Adil kırdesler (Kıvanç), Emniyet müdürlüğü kaçak çıhk bürosu 3 üncü komlaerlerinden Nlyazi, kardeşi Davftd, hemşrresi Esma (Aksel), Fener nahlyesl polls merkezinde 638 İhsan (Öçal), 2082 İbrahim (Akal), 1011 İsmail (Bozck), 938 Tahlr (İnete), 274 Etem (Yücel), 656 M. Ali fTunçbüek), 1624 Saml (Koç), Cerrahpasa hastanesi da hiliye asistanı doktor Besim Hakkı, Sam. sunda tüccar M. Cemil, Beşiri sulh hâ klmi Şeref Hakkı ve valldelerı (Altan) soy adını almışlardır. verip göklere yükseliskıi yaşatıyordu. Bu muhteşem kaya parçasınm göğsüne Atatürkün gencliğe hita • besi kazılmıstı. Firka Genel yazganı Receb Peker abidenin etrafına çevrilmiş kordelâyı kesti. Receb Pekerin söylrvi yığınları tek bir yü rekle birbirine bağlıyan yük sek heyecanlann kaynağı oldu. Ayyıldız tepedeki insan yiğinlarinin uğultusu bütün ovadan isitilebîlirdL Receb Peker inkılâba rl uzatanlarla bo • ğuşurken şerefli başımizı vermege herzaman bazır olduğumuzu söylerken bütün ova bir yürekten ve bir ağizdan kopan havkirmalarla cınladi: Hazıriz. Baska söylevler de söylendi, and içfldi. YHzIerc<« çelenkle sade abide deeil koca dağ da çiçeılerle bezendi. Dörtnşte herkes taşidisrı başın de^erini daha iyi anlamistı. Bu bas inkılâb yolunda verilmek içinHir ve Receb Pekerin dedisi gibi şerefli insanlar icin başlarından daha değerli şeyler vardir. Bir mekteb hademesinin şikâyeti Beylerbeyinde Bürhaniye mahaUesinde Abdullahaga caddeslnde oturan Abdullah lmzaslle bir mektub aldık. Bu mektubda deniliyor ki: «Beş sene İstanbul llsesinde hademellk ettikten sonra Vekâletin emrile Haydarpaşa liseslne tayin edildim. Mektebde öç ay çalıstım. 1/9/9934 tarüıinde »ebepsiz olarak işimden çıkarıldım, Gerek çalıs . tığım üç aylıgı. gerek diger surette tasmlnat alamadım. Bu hususta Vekâlete biı istida ile müracaat ettlm, Buna da bir cevap alamadım. Şimdi aç kaldım Bu hususta alâkadar makamın nazari dik ktini celbetmenizi rica ederim.» Receb Pekerin nutku tzmir 26 (A.A.) Menrmende Yıldtz tepede Knbilây menkü tastain açı Iişı merasimtnde C. H. F. Genet Kâtibi Receb Peker alkiflarla karsdanan şu söylevi söybmistir: « ö z arkadaslanm! Bizim yayyisinvz için donyalar değrr kıymet olan ve bafkalannin gozü üe de üstun değer ler ifade eden Türk inkılâbiMn korunması yolunda basun vermiş olan ko • ea yigit Kabüâyin ve onun iki yüce arkadasi becki Hasan ve Şevkinin isim Ierini saygüarla anmak için burada toplannus bulunuyoruz. İrtica, kör taassub Türk mkılâbıni yok etmek için ta bas • tanberi batün •asitalarim kullandı ve her çarpifta inkılâbın yakicı ve yasa Ucı gunesi aitmda eridi, ve geriledi. Onlarin son dökSntüleri ve arhklari sayabneceginuz afyonla ve esrarla sarho? edflmis birkaç serseri yurdun Akdenize açdan Ege parçasmda, ba topraklar üterinde Kubuâyt boğazlamak cmayf tini isledüer. KubOâya kasdetmek onun batar sahsinda bütün uhı varlığimiza kiymak demekti. Hâlâ surada burada inkılâb Oerlemelerini hoş görm'mekte zarar tasavvur etmîyen ve yenî Tflrlnyenm mkılâbsiz yasayabîlecegini sanan beyinsizlere rasgelirn. Onlar kısa akıllarinca ulusumnzun eski düskün ic haymb sürerek yasayabüecegine banırlar v* bum »öylerler. Ba yalan ve yanlış düfünce yalnız kendilerinde kalsa za ran belki az oiur. Fakat buna baska • larinı inandirmak vaziyeüne geçince, bu fena rHdrl«>r soz halnıe «elince tesebbüs bir einayet olur. Bunun binbir belgesi vardir. Yeni Türkiye «ecırdİKİmiı kur tnla* savasmin zaferfle istiklâlin bütün sartlarinı t«rnm ermU olsa dahi ic inkılâbın bir otekine baglı kurtarıct zincirlenmesi havatımiıda yer ahna dıkca Turkiyenin kurtnlmuf y fankftn yoktur. tc inkılâblan yapıb yer • lestirmemi» Türkiye hanri civasal va»iyftte ohırsa olson yeniden düsmiye ve mahvolmiya mahkumdur. Arkadas larun onu da ayakta d.urdugumuz înkılâb kurbani yalnız Kubilây olarak Türk halk çocuklartndan blri idî. Fakat o avni zamanda omuzlarttıda Comhuriyet aniformasi. kafasutda mki'îb ısiSile bir zabit ve bir muallimdi. Onun bu iki varlıgı üzerinde de aynca durmak jrerektir. Türk Cumhuriy«t ordusu yeryüzünün bütün zabitleri içinde savas değeri bakımmdan üstün bir var lıktır. Fakat o Türk topraklarını kurtanci olmak büyük vasfından baska Türk milletinin uyamk ve nurlu koruyucusu olmak vasfına da malik bulunuyor. Yeni hiçbir rejira ve devlet sistemi yapılan inkılâbı kendi resmî ordusuna milletin özü demek olan orduya emanet emememiştir. Edemiyor. Her yeni rejim bu yükümünü ordu dışında bir takım milis kuvvetlere veriyor. Biz her bakımdan ulusal varlıgm onur ve hay> siyetin korunmasını yüce Türk ordusuna güvenerek vermisizdir. Cumhuriyet ordusu geçirdiğimiz zorlu günlerde dıs düsmanlara ve içte a • yaklanan mürteci asilere karşı benzersiz batırlık ve şeref imtihanlan vermiştir. Arkadaslanm, Size bu konuşmadan faydalanıp Şirketi Hayriyden bir dilek Bogaziçinde oturan okuyuculanmıa dan'aldığımız bir mektubda deniliyor ki < Mağazalarm akşam saat yedlde ka panması, Bogaziçinde aturan mağaza sahiplerinl ve müstahdemleri Şirketi Haj riyenln kış tarifesinden pek ziyade mutazarrır etmektedir. Sonbahar tarife sinde Köprüden 7,30 da kalkan vapur lar kış tarifeslnde 6.55 olarak tadll edilmiçtir. Bu vapura yetlsilemeyince, son vapur olan 8,35 i beklemek lcab ediyor. 6,55 vapurunun 7,15 veya 7,30 olarak düBeltilmesini rica ederiz.f Knbilây gününün daygusa Altı okun, altt ucunda da ben varım Gerilml? yayımda bir canavanın, ülkum İçin. Kanlı acıklı bir türkunfln Kosugunu çalıyor bu kopuz. Yirmi üç kânunuevvel bin dokuz ytis otuz, Bir ağıt günü degil, Ülküye eris. gOnüdur. Gözünden yasmı ail ana!. Ülküye can verenlerin tutulmaz yası. Kubilâyın kopanlmıs kafası Bağınyor, Kopan ben degilim, gerüiğin yasası!. «*« Bir atılıa, Devrim savasmda bir yartstir bn çıkış, durmaj. Kopsa da daha blnleree kafa, Tuğal yasasını bile tanunıyacak Akacak, yolunda, yıkarak engellerlnl. Değlstlrse de bir gün acun yerlni, Teni doğuşa bile ön olacaktır ATATÜRK tohumunun verimt. Altı okun, altı ucunda da ben varım Ve gerümi? yayımda bir canavarım ülküm için. Koşug: Beate, 8Ür . Kopuz: Saz Devrim: İnkılâb Tugal: Tabiat. Lâmiamn »öylevi Lâmia, sözüne başlamadan ev • vel, bütün gençleri, Kubilâym ruhu için herkesi bir dakika ayakta durmağa davet etti ve sonra: < Arkadaslar, dedi, aradan 4 yıl geçti. Fakat dört saniye önce gözlerimizm önünde olan bir hâ • di»e gibi şu anda hepimiz ayni şeyi biliyor ve duyuyoruz: Menemen, Kubilây!.. Arkadaslar, bugün takvimden kopmus siyah bir yaprak ve kafamıza kara saplı bir bıçağm oydugu bir kara tarihtir! Böyle tersme gidi&lere karsı simşek gibi çakılacak zamandır. Hiç •üphesiz memleket ülküsünü kendi•ine amaç (hedef) bîlen her genç, yolunu kesıneğe uğrasanlarm önünde birer Kubilâydır. Fakat bugünkü Kubilây, basmı gövdesinden ayır mak Ktiyenin, elrai kolunu parçalar, kinin, görgüsüzlüğün, cehale tin kendisine salladıği yumruklar • la sahibmin başını ezer! B » ki (hak) almak için (can) veren bir ulusun çocuklarıyız. Bize •erilea bizden geri almamaz! Yarattıgımız her inkılâbın akıştna çağlıyarak kahlacağız. Bu gidi» bizî rahate, aydınhğa, üstünlüğe kavusturacaktrr. Yolunus açık olsun arkadaslar!» c Yeni eserler Hafla Haftanm bu sayısı da pek nefls bir sekilde çıktı. Mütenevvi mündericatı arasında Peyami Safanın «Asıl Harb> ya zısı, 500 senelik musiki heyetimiz olan Mehterhanenin tarihçesi vardır. Bunlar. dan başka: Avnullah nasıl battı? Ja ponlar Allahı neden tanımazlar? Sahnemlzin en kısa boylu adamı, tehllkeye karş dünya nasıl hazırlanıyor? Hftdlseler ve akisler, dil savasında birinci güçlük, hikâye, roman ve kadm sahlfesi. Flati 7,5 kurus... Yeni adam Yeni Adamın 52 ncl sayısı çıktı. Bu sayısile Yeni Adam birinci yılını biti riyor. Dolgun yazılan arasında sunları sayablliriz: İsmall Hakkının «Nasıl v a şarablllrlz?> başhklı yazısı. Dr. Saib Ra. gıbm bugünkü âlemlmlz, Nüvid Osmanm iyi fotograf nasü çekllir'' Arif Bediinin Direklerarasında bir ramazan gecesi, İffet Ömerin Konservatuar konserl, Vahdet Gültekinin Luigi Pirandeüo, Fuad Korkudun san'at okulalan, hikâye, ta vukçuluk yazılan va saire. Ankarada Kubilây ihtifali Ankara 26 (A.A.) Bugün Anka • ra Halkevi KttbUây için büyük bir gün yaptt, Toplantiyi Kubflây abide • stnin kurulroası teklifintn sahibi Halke» vi dil, tarih ve edebiyat komitesi bas • kanı Hıfzi Uğuz açtı ve veciz bir nutuk söyledi, Sonra Izzet Ulvi, Kâzım Nami, Enis Behiç, Aziz ve En ver Behnan heyecanlı sozler söyledüer. Toplantiya bütün münevverler ve g<"nçlflc istirak etti. Ve inkılâb şehidi Ku bilây fle arkadaşlarmı saygı fle andı. Melih Haydann toylevi Lâmiadan sonra kürsüye gelen Hukuk Fakültesinden Melih Haydar da sözlerine söyle başlamıstır: € Bugün size Kubilâyın duy duğu heyecanı haykırmak istiyo • rum arkadaslar, buna cesaret et • mekte haklıyım. Hiçbir değerim yok, bilirim. Yalnız cihan değer bir kıymetim var: Türküm ve inkılâb çocuğuyum.» Bundan sonra Melih, Kubilây hâdisesini anlatmıs, yesü bayrak altına sığınanlann nasıl cinayetler is • ledikten sonra, akıbetlerine nasıl kavusruklannı anlatmıs, Kubilâym gelecek Türk neslrae en büyük dersi verdiğini söylemistir. Melih sözlerine *u suretle son vermistir: < Türk, Türklük için yasar, Türklük için ölürken acı duymaz. Kubilây! Ananı, yavrunu bıraktın. Fakat ne tasa! Analar, yavrular, atalar, Atatürk uğrunda feda olsun. îç ve dış düsmanlar bilsin ki inkılâb ve Türklük ikisi bir demektir. İnkılâb uğrunda her Türk bir Ku bilâydır!» Fotograf haberleri Eroin kacakçılığına aid enteresan yazılarla (Parmak lzi) mevzulu Suad Der vişin bir röportajı, Mahmud Yesarinin (Kirahk kavalye) adlı roınanım ve yüz. lerce fotograflan bugün çıkan «FotogTaf Haberleri> mecmuasının dokuzuncu sa yısmda bulacaksınız. Okuyuculanmıza tavsiye edertB. Muharririmizin intıbaları Menemen 26 (Surett mahsusada gîden tnuharririmizden) Sayısız insan yığınları günün ilk ısıklarile birlikte geniş Menemen ovasına akm etmeğe başladı. Me • nemene çıkan bütün yollar çoktan tıkanmıstı. UIus kükremis bir sel gibi ovayı bir anda kapladı. Kaç gündür devam eden yağmur hızım artırmış cosuyor, fırtına azıtıyordu. Fakat bu canlı insan selinde saf lannı sıklaştırmağa koşanlann inanı vardı. Geriliği boğan savaşın geniş halk kütlelerini yerinden oynatan bu heyecan Menemen ovasına eş»iz bir manzara vermişti. Herkes ovanın üstünde yükselen ve şimdi tasıdığı büyük hatırayla başı göke varan Ayyüdız tepeye doğnı koşuyordu. Ayyıldız tepeye tırmanan ulus yığmı genişliye genişliye bütün dağı kuşattı. Ayyıldız tepe insan yığınlarile örtülü canlı bir dağ oldu ve Kubilâym başında inkılâbı kurtarmak istiyenlerin iş!ediği suç anıl • dıkça irticaa karşı duyulan krn bu dağla birlikte bir daha dile geldi. Kubilây abidesi üç şehidin sırt sırta Yeni adam çocuk hikâyeleri Yeni Adam çccuk hikâyelerinin 7 ncisi «Bayan Ay> iki renkli güzel bir kapa's içinde çıkmıstır. Öz türkçe yazılan bu hikâyeler ulusal, ahlâklık ve terbiyeük mevzular tasımaktadır. Her ana, baba ve muallimin çocuklara okutmasını is . teriz. Her perşembe bir hikâye çıkar. 32 sahife 5 kuruştur. Her tarafta ihtifaller yapıldı Yozgad. Ama^yaj Çankın, Erzmcan, Bilecik, Diyarbekir, Zoguldak, Adapazan ve diğer birçok yerlerden aldıgitmz telgraflarda inkılâb sehidi Kubilây içm halkevlerinde büyük ihtifaller yapıldıği bildiril mektedir. Haydar Rifat Beyin Hep vatan icin! Hep millet icin! Cinayet ve ceza Ha'kevinde konferans ve konser Halkevinden: Kadınlanmıza saylav seçmek ve se . çilmek hakkı verilmesl münasebetile 30/12'934 pazar günü saat 1? da Evimlz Cağaloğlu merkezlnde Halkevi Başkam Ali Rıza Erem tarafından (Atatürk İlinin Türk kadmına) konuşugu üzerinde bir «öylev yapılacak ve bu söylevden aonra san'atkârlanmız tarafından bir konser verllecek, ayni zamanda radyo ile de yurdun her tarafına yayılacaktır. Bu toplantı bütün yurddaşlara açıktır. Stalin ölüler evinin hatiralarl Basübad elmevt Mev'ut toprak Farmasonluk Devlet ve ihtilâl Işçi simfı ihtflâli Safo Gorio Baba Küçük hikâyeler Halkevindeki merasim öğleden sonra saat 15,30 da Halkevinde de Kubilây için merasim yapılmıstır. Kürsüye Şehir Medisinden Na • kiye çıkarak çok müteheyyiç ol duğunu söyledikten sonra hazin bir 60 100 100 60 60 75 150 125 175 125 100 75 K. MEKKİ SAtD Ben bu eski ailenin elyevm hayatta bulunan yegâne mensubi yim.. Benim damarlarımda Brodi Okvrayt ailesinin kanı var. Oyle deüjil mi Marta? Kadm hızlı hızlı tasdik etti: Tabiî Villi... Bende senm ihtiyar Okvraytm oğlu olduğuna dair gayrikabili itiraz vesikalâr var. Bu vesaikı daha bu sabah notere tetkik ve tesçil ettirdik. Kadm bu sözlerden sonra Time döndü: Yüzbaşı Jordan, dedi. Ben Villinin sizi görmeğe gelmesini istemiyordum. Fakat o kadar ısrar etti ki dayanamadım. O sizde babasına aid mühim bir para bulunduğunu söylüyor. Tim hayretle mukabele etti: Bu işte bir yanlışlık olsa gerek... Bende Mister Okvrayte aid on para yoktur. Şimdi bunu bırakalım da beni asıl şaşırtan şu, e fendinin Mister Okvraytın oğlu oluşu bahsine dönelim. Ben nasıl ıoo 1 'Cumhuriyet,, in tefrikası: 55 Yazant Edgar Vallaa Terenme eden: ömer Fehmi Hayır efendim. Çok miihim '« müstacel bir iş için sizi görmek liLediklerini söylediler. Gelsinler. Yalnız şunu soy lemeyi unutma ki eğer öteberi satmak için mühim ve müstace) is yalanmı uyduran ayak satıcılanndan iseler nafile yorulmuş olurlar. Bugün hiçbir şey almağa niyetim yok. Tim bu sözleri söyliyerek gene gazeteye daldı. Biraz sonra kapı tekrar açıldı. Yüzbaşı girenlere bakmadan «oturunuz!» diye seslendi. Kapı kapandı. Tim okuduğu bahsi bitirerek başını kaldırdı. Fakat başını kaldırmasile yerinden sıçraması bir oldu. Erkek, san benizli, sivri sakallı genc, kadm da Mister Okvraytın evinde yemek salonuna girerek bağınp çağıran kadındı. Bonjur yüzbaşı Jordan. Genc adamm sesi mülâyimdi. Hali tavn iyi terbiye gormüs bir adam olduğunu anlatıyordu. Zannederim, bu ikinci mü lâkatımız yüzbası... İlk defa karşı laşmamız biraz nahoş şerait dahi linde vuku bulmuştu. Tim, kendini çabuk topladı. Muhatabinı süzerek sordu: İlk tesadüfümüz mü? Hangi ilk tesadüfümüz? Nasil, hatırlamıyor musu nuz? Ben o zaman galiba biraz sinirli idim. Sinirli idim, ayni zamanda korkuyordum. Adam bu sözlerden sonra ya nındaki kadına dönerek ilâve etti: Öyle değil mi Marta? Şoför Jelfi unutmadın ya... Kadm sert bir eda ile atıldı: Siz şoför Jelfi tanımıyorsu nuz. Sözlerinize dikkat ediniz! Doğru haklısın! Tim de bahse karışarak kadını tasdik etti: Ben de muhterem madam Martanın fikrindeyim. Sözlerinizi ölçerek söyleyiniz. San benizli, sivri sakallı adam gülmeğe başladı. Oturabilir miyim yüzbaşı Jordan? Rica ederim. Mersi. Bir sandalye alarak oturdu. Refikasının ayakta kalmış olmasına aldırmadı. Siz beni tanıyorsunuz, değil mi yüzbaşım? Şahsan evet... Fakat başka hiçbirşey bilmiyorum. Hatta isminizi bile... Benim ismim Okvrayt... Vilyam Okvrayt... Pederimi şüphesiz bilirsiniz... Tim derin bir şaşkınlık içinde sordu: Pederinizi mi? Evet... Ben Mister Okvraytın ha yatta bir oğlu olduğunu hiç işitmedim. Doğru söylemiyor muyum Marta?.. Benjamen Okvrayt be nim babam değil miydi? Kadın tasdik makamında başını salladı. oluyor da bunu bilmiyorum? Villi Okvrayt kadına dönerek sualini tekrarladı: Marta, bu nasıl oluyor? Çünkü ihtiyar, kendi etî ve kanı demek olan öz evlâdmdan nefret ediyordu. Âlâ.. Bunu geçelim. Siz dün gece buraya geldiniz. Mis Mari Griri alıp götürdünüz. Zanneder sem zabıtanın onu aramakta ol duğunu bilmiyorsunuz. Villi atıldı: Neye arayor? Ne hakla? Evet biz geldik, onu alıp götürdük. Çünkü öyle lâzımdı. Evli bir kadm bekâr bir gencin himayesinde bir otelde bulunamazdı. Tim kekeledi: Ne diyorsunuz... Evli bîr kadın mı? Villi Okvrayt acı bir kahkaha kopararak bağırdı: Mari Grir evlidir. Bunu bü miyor muydunuz? \Arkeut tttri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle