Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cengiz Han j * TEFRIKA • 92 Yazan: M. TURHAN Balkan misakı ^Cumhuriyet 4 20KSmınusanU9V« G. Saray Vefayı da yendi akşamkî programj 12,30 gramofon 18 orkestra: Mo« zart (Symphonie Solminöri 18,45 alaturka saz 20 Ajans haberleri İSTANBUL: 17.30 gramofon 18,00 fransızca^ ders (muptedıl"ie mahsus) 1 8 30 Bel. kis Hanım 19,30 tanburi Refilç Bey ve arkadaslan 21,00 gramofon ve Ajans haberleri. VİYANA: 17,40 koro ile şarkılar 18,2*1 konferans 18.50 plâk konseri 19,05 kon ferans, havadisler 20 Şebir Opera binasmdan nakil: (Ginditta) ; Franz Lehar'ın beş tabloluk musik\Ji komedisi. Basrolü R. Taubej oynıyacaktır • 23,15 ak«am konseri. BÜKREŞ: 18,05 orkestra konseri 20,05 konferanslar, plâklar 21,05 viyolo"«el solo 21,35 konferans 21,50 şarkî konseri 22,20 dans plâkları 23,05 Rumen halk havalan. BUDAPEŞTE: 18,45 tsigan orkestrasi ref?kati1e Macar halk sarkıları 19,35 meVtuo'ar 19,55 Lehar'ın Ginditta'sı için ti'r rrmkaddeme ve müteakıben bu piye«in Viyanadan nakli23,051 havadisler 2 3.25 orkesrra konseri 24,20 tsigan hava • lan. VARŞOVA: 18 piyano ile Beethoven'in sonatlan 19,25 ibranî musiki«i konseri 20.15 muhtelif 21,05 şarkıJar 22 °5 haftalık Chopin konseri ^piyano ile bestekânn eserleri) 23,20 dansing. Bulgaristanın misaka Nihat oynamadığı halde maç sarı kıırçnızılılann {Bu girmesinden ümit yok! hakimiyeti altmda geçti ve 2 1 Gs. kazsıpdı Birinci sahifeden mabat anlasması baknmndan hiçbir miisbet netice abnamaırnş olması ve Bulgar ricalinin ikinci plândald meseleleri her temasta aslı meselenin önüne koymağa çalısmalan, bilhassa son iki ay zarfmda Bulgarlann umumî bir Balkan devletleri uzlaşmasmdan zivade, bu mi sak maskesi altmda daha çok Yu goslavya üe hususî bir amlasma temmi icin gerek dogrudan doğruya ve gerek ikinci ellerden mükerrer teklif ve tenebbüslerde bulunmus ohnalan hakî • katierile izah edüıpekte ve bu hususta alman mevsuk haberlerden ileri ge] mektedir. Maahaza, gene ayni salâhivettar mehafil, subat ayı zarfında Bulcreste yamlacak diğer ziyaretleri de, bilhassa Yunan Haricîve Nanrı M. Maksimos ve T*>kive Hariciye VekiK Tevfîk Rüxtü Bevle M. Titulesko arasmda vokubulacalk mü1?katlar netkesmde, B»lkan nusakmm Buhjaristansız dahi olsa, behemehal aktme muvaffakivet eU veMVecejnır beyanda möttefiktir. Türkiye, Yunanretan, Yugoslavya ve Romanya arasmda aktedilecek misa » km mahiyeti hakkmda aldığun mev suk malumata göre misak, her şeyden evvel, imzalıyan devletlerin hudut masoniyetlerini tekeffül edecektir. Bun • dan sonra herhangi bir sekilde tecavöse uğraınalarına mani olacak, ihtilâf • larm anlasma yollannı bulacaktnr. Misalnn bir tek muahededen mi, yokta Balkan devletleri arasmda im • zalanacak bir mukaveleler serisinden mi ibaret olacağı henüz malum değildir. Ancak, katiyetle malum olan nokta, Yugoslavya, Yımanistan, Türkiye ve Romanyanm armlarındaki münase • betlerm yukanda saydığım esaslar dahilinde cereyanı flkri uzermde mutabık kalrmş olmaiandır. Avrupa merkezlermden gelen ha berler, Balkanlardaki bu dückate değer suDı hareketinin, büyük devletler ricali tarafından canlı bir alâka ve dikkatle takip olunduğunu gösteriyor. Fraasa hariciye nazırı M. Pol Bonkur tarafından Avrupanm en çok tehdide maruz bir mmtakasında sulhdn bu su retle istikrar bulmakta olduğuna dair aılnan haberlerden mütevellit büyük memnuniyetin Fransa âyan meclisinde reınven ifadesi, Balkan misakınuı sun» diden hasıl etmeğe başladığı büyük tesirlerin çok mühim bir nisanesi olarak kaydedihnek lâzımgelir. Cucinin viicudü artık ihtiyarlamağa başlıyan Cengizi çileden çıkarıyordu! Cuci, onıın için ayakta gezer bir kâbus tesirî yapıyordu. Bitmez tüken mez, gitmez ve sönmez bir kâbus. O evvelce kortmamanus ve düşman eline düşürülmüs bir namusun felâketini haykırdığı için Cengizin rikkatinî, şefkatini uyandınvordu. Şimdi, kendi çoruklarcım haklona el uzatan, Cengiz tmparatorluğundan »ebepsiz, haksız ve hatta pervasız hisse almağa hazırlanan bir «asıo, bir hırsız mevkiine geçmitti. Bu, artik ihtiyarlıyan Cenırizi çileden çıkarıyordu, küplere bindiri yordu. Fakat ne yapabilirdi?.. Bütün dedikodulan drniyerek. kardesini boğa rak, Ulu Gökceyi öldürterek onu oğul tanımıştı, milyonlarla insan arasmda ona ikinci adam olmak mevkiini vermisti, ydlarca ordularm basında bu İMndurmustu. Hatta öz çocukiannı, Yesügeym halis tonmlannı küçük kardec sıfatile ona hizmetkâr yap îranın şarak taraflannı Çağataya ver ' di, İli ırmağı ürerinde bulunan Elma lıgı da ona merkez yaptı, o geni* ül kenîn bu merkezden idare olımması • nı emretti. Tarbagatay ve İmil sahalalamtı Oktaya bağifladı. En kiiçük oocuğun yurt bekçisi olması Türk türesi iktizasmdandı, bu an'ane ileri süriile rek Tuluy Karakurumda bvakıldı, babasının Dayitahtta bulunmadı^ı günlerde niyabet vazife»i ona verildi. Cengizin odalıklanndan beş oğlu daba vardı. Bu taksim strasmda onlan da unutmadı. hatta kardexlerinin oğullan olan yegen prensleri bile göz • den U7*k ve nimetten ırak tufanadı, her brme Hitay ülkesmden genif yerler gösterdi, Avrupanın dükahklanm andıran biiyiik maHkâneler ayvdu Bu çahane paylardan Cuciyi mah • rum etmek ne mümJdmdü. ne doğru. Cünkü Cuci, saray nazırliirfle göz hapsi altına ahnmadan evvel ve bflhassa Harzhrı harplerinde ordu kumandan lığı yapnnsh, împaratorluğun büvüviip C^ngizi en çok smirlendiren de bilkuvvetlenmesine yardım etmüti. Bu ha*sa ba vazrvetti. Kendi kanmı taşı • htzmetlerinin tenrun etti?i haklardan yan ÇaSatavm, Oktaym, Tuluyun bive hele büyiik prens obnaklıöm neti • rer ini fkneük k&rdes) olmak dolayıcelerinden gelisigüzel mahrum edile • afle Cucîye kar«ı kölece börmet «töstermezdi, ordu arasmda da gucenikükler meleri. onun önünde diz çökmeleri ve tahaddüs edebilirdi. Ayni zamanda her emrinî • bizzat han ve bafcan hadesi «ribi muhterem totulmalan Cen böyle agir bir rmıamele için mutlaka jnzin akhnı basından alırdı. Bu asQ kan makul bir sebep gosterihnek icap ederdi ve bu sebep gösterilemeyince • Börlı premlerm o kanı boxuk, babası betanm eski maceralanm, Cengizm o firsrz yapma sehzade önünde iğihne maceralara göz ynmdoğunu hatırlataferini gördükee günesm bir çöolüfe cak • dedikodular uyanırdı. hoyun kırdığım fforfir çîbi gözü kara!?te bu yüzden Cengiz Han, Cuciye nr> simrleri bozuhsrdu. de büvük bir ulke seçip verdi. Lakîn Bunonla beraber elemini kirmeye bu ulekenin bir nevi menfa olma»ını tezdirmezdi. Onn, doğdugu günden • ittedi, ona Kıoçağı verdi. Kıpçak, Karafceri bir lcere olstm oksamaımştı, öpkurumdan çok uzakta idi, orada ya«roemisti. F^kat gene bir «rün ana »yr yacak Cuci, canlı bir kâbus olup haica» bir söz sövlememişti. gönül knacak tanı rahatsız edemezdi. n almamistı. Kendi oğullarile Cudyî ''akat Cuci, Turkistanla Horasan bir verde gördüğü valdt te, içi yana yagibi zengin ve payitahta da nisbeten na bütün muhaverelermi onunla yaparyakm yerlerm Ca?ataya v»rilerek kendı. öbiirlerine ehemmiyet vermezmis disintn Kıpcağa similmesme içlenmekgibi davranırdı. ten geri kalmadı. Zaten bir muhare Yalnız. kendi çocuklan büyüvünce Mbede en kvçiik prens Tuluy k<nnan • yasî tmiiâhazalar Rütmeğe başladı, Cudanlı^a geçirilmis ve Cucîye de o ku«•iyi zayıf ve öMirlermi kuvvetli bulunmandanm emri altmda bulunması bildurmak i»tedi. babası belirsrz prensi saray nazirı vanh. Bu vazife, hakanla pece dirilmisti. Bu hâdiseyi de Cağatavın intrikalarma hamlelen Cı»ci, gönmuste trüm?üz temasta bolunmavı icap ettiradKye, maJ'Ve, zaotiye islerine, haki #& icin cok terefli idi. Fakat maddî katte ise kendinî tarassuda tnemur V kuvvet if*de etmezdi. Hele ordu edilmis olan • bir sürü adamla avrılr» il*. m*Iiye île alâkası yoktu. Bir nevî ken d'yanamadı, Çağataya şu sözleri vüU.ek teşrifatçılıktı. Saraya gelip gî sövledi: den'erle, girip çıkanlarla, zivafetlerle, Saraya gidiyorum an» saraydan f'iiğün ve oyun isierile mesgul oluvoraynlmıyorum. Gözihn burada, lcula du. Bıma raukabîi, öbür Drensleri devgım bıvada. let m*kin+«nin basına jreeîrmisti. Ca Kıpçak üHcesinin m^rkezi, Olganın ğatav adlive narırı idi. Oktay maliye ve inzibat islerile uğrasıvordu, Tuluy asagı taraflarmda bulunan «Saray* han» islerfnin basında bulunuyordu. sehri idi. Cı*ci bir kelime ovunu yapa rak babasının sarayile nerede ol»a alâOnu devlet islerinden uzak bulun kasmı kesmivece&mi Çağataya anlat • HuntwWa »caba neyi istihdaf ediyor • mak istemirf''. Ca Şatay. uzaklara atı du?.. Her hareketini makul bir sebebe lan bu fiizuli kardesle eğlenmekten ceistinat ettiren Cengiz. Bör*nnm çocu kmmedi. dudaklanndM mnstehzî bir fcunu saravda tutmakla belki bir mu tebeısumle verlere k»dar iğildi: rakabe, bir tarassut yapmak ve onu Kıpçakta çok Tatar var, bol av kendi gözü önünde bultmdurmak isti • yaparsmız, eğlenirsiniz, buralan benn yordu. O Yesügeyin toranu ve kendi hatıra bile getirmezsiniz. nin oğlu değildi. Bu acı hakikati Cuci bilmese bfle damarlarmdaki kan. bir RÜn onun ruhunu asi yapabilirdi. Cengizin vehmî bir endişe ile kendinin olmıyan bu oğuldan süpheye düştüğü muhakkaktır. Lâkm fmoanıtorluk büyüyünce, hudutlar genîsieyip idare isi ağirlastnca ve ta Karainmnndan Moskovaya. A diryatik kiyılanna kadar gününde ve zamanında emir vermek imkânsızlığı yüz gösterince Cengiz, her oğlunu '«Kral vekili Vis Ruva» sıfatile birer büyök iilkeve göndermek mecboriye ka'dı. Şarkî ve earbî Türkeli He fabrikalannın hediyeleri arasındaki u cuz halk ve köylü eibisesi de, balonun en sık ve muhtesem hammefendilerind«n birine cıkmıstı. Taüh! Herkes Jozefin Bevkeri bekliyor du. Zeki <""mal Bev ballandtra bal'and«ra onun da geldrcini müideledi. Perde açıldı. Bir çentp. zi'lerini sakırdatarak dörme^e, gerd^n kırmağa, omuz titretmeğe basladı. Derken arkasmdan bir tane daha. Balomuz, biran iein'te bir siiftnet dü^ününe dönüvermi^ti. Iki çengi sakır sakır oynıvorlardı. Uzun ve keskin ıshklar bu surprizi lâyık ol duğn sorette alkışladı. Perde kapandı. VâNu Bey bu so ğukluğun tesirhri silmek ister gibi le • vent endamfle sahneyi bir ucundan bir ucuna kadar katetti. Cazbant, baygtn nağmeG bir taırçoya baslaımsta. Çıftler dönerken bir hanım, kavalyesine soruyordu: Jozefin Beyker baniya? Aldanma lâ gazeted sözij elbette yalanduBu da i£neli bir sözdii. Cünkü Merkitlere Tatar da denirdi ve Cağatay bu kelimeyi kullanarak Cucinm tastdıfı kana telmih etmis oluyordu. Cuci bu telmihi anlamıs mıydi ve esasen ken disintn piç olup Cengizm siyasî lutuf kârlı^ile prens tanıldığmı biliyor miydi?.. Onun bu çirkin hakikati uzaktan yakından sezmiş oldu^una suphe yoktur. Fakat sezişmi belli etmemek mecburiyetinde olduğu için Çağataya kötü kötii bakmakla iktifa etmis ve Saraya gitmisti. Dnn oynayan Galatasaray, Vef a takımları bir arada P ••' 'crt Galatasaray Vef a maçı Galatasaray Vefa maçı, Galatasarayın galibiyeti ile neticelenmekle beraber çok heyecanlı olmuştur. Kendisine bir maçta oynamamak cezası verilmis olan Nihat Bey takımda yer alamamıs, yerine ikinci takımdan Fahir Bey konulmuştur. Bu müsa bakayı hakem Basri Bey idare et miftir. Vefalılar, oyuna 9 kisi ile basla mıslar, diğer iki oyuncu, üç dört dakika sonra gelcnistir. Oyuna gayet seri bir surette başlanmıştır. İlk dakikalarda iki tarafa da birer korner olmus, bu siralarda Galatasaray kalesi büyük bir tehlike atlatmıştır. Galatasaray, bu tehlikeyi berta raf ettikten sonra sağdan güzel brr akın yapnus ve sağ açığtn ortaladığı top Rasihin ayağile Vefa kalesine girmistir. Bu golden biraz sonra Galatasa • ray ikinci bir gol daha atmıstır. Fakat hakem bunu ofsayt addederek hükümsüz bırakmıstır. Vefalılar, bu sayıya mukabele edebilmek için daha ziyade ateşlen mislerdi. Bu sırada Tevfiğin hatalı bir vurusu Vefaya beraberlik sayısını kazandırdı. Tevfik topu ileriye ata cağma falsolu bir surette geriye vurmus, Vefa sol açığı topu kaparak sağ içe göndermiş, o da güzel bir vuruşla kaleye sokmustur. Beraberlik hasıl olduktan sonra oyunun sürati azalmıs, iki taraf ta, zaznan zaman kale önlerine kadar uzanan münferit akınlar yapmağa başlamıtlardır. Galatasaray takımında Nihadın buluıunaması, muhacim hattmın lâyıkile takviyesine mâni olduğundan birçok akmlar bu yüzden semeresiz kalmıs ve ilk devre bu netice ile bitmiştir. arasındaki müsabakayı da Anadolu, hâkim bir oyundan sonra S 2 kazanmıstır. Fenerbahçe Söleymaniye müsabakası Romanya Sefirinin beyanatı Romanyanm Ankara sefiri M. Karp hükumeti tarafından Lizbon orta elçiliğine tayin ohınmuştur. M. Karp bendisfle göriisen bir muharririmize iki hükumet müna • sebab ve Balkan misakı meseleleri hakkmda su beyanatta bulun • mustur: « Dört seneye yakm bir za mandanberi memleketinizde Ro manya elçisi olarak bulundum. Bu müddet zarfında Türk ricalile birlikte çok samimî bir sekilde çalıs hm. Elçiliğim esnasında Türkiye • Romanya münasebatı çok değiş • mistir. Bugün iki memleket en gü • zel ve en samimî sekilde anlasmı» bulunuyorlar. Balkan misakına gelince, bu misakın ne zaman imzalanacağı hak • kında benim simdilik sarih malu matım yok. Fakat Yunan Hariciye Nazın M. Maksimos son beyanatında mîsakm pek yakında imzalanacağını söylemişti. Temenni ederim ki bu, hakikat olsun. Esasen Bal kanlarda umumî anlasmaya doğru ciddî ve samimî bir gidis vardır. Yalnız Bulgaristanın bu misaka karsı olan vazîyeti henüz kat'î şekîlde anlasilamamıstır. Diğer taraf • tan bütün Balkan devletlerinin samimî arzusu Bulgaristanın da bu anlasmaya iştirak etmesidir. Fakat Bulgaristanın bu misaka iştirak edebilmesi için arazisini genislet . mek arzusundan feraarat etmesi lâzımdır. Kadtköyünde Fenerbahçe Süley maniye takımları arasmda yapılan maç ta çok heyecanlı oldu. tlk hücumu rüzgâr altma düsen Fenerbahçeliler yap hlar. Ve akın avutla neticelendi. tlk dakikalarda Fenerlilerin ağır basttkları görülüyordu. M?9maKh, oyun inkisaf ettScçe müvazene hâ«ıl oldu. Karsıhkh hücumlar basladı. Maamafih, SüleyHinive defansının birinci devredeki bu canlı oyunudur ki, Fenerbahçenin daha vüksek bir sayı farkı almasına mâni olmuştur. Fener • liler 14 üncü dakîkada bir penaltı kasandılar. Fikret, fena bir vuruşla bu fırsatı kaybetti. Sülevmaniye, zaman zaman güzel hücumlar yapıyor. Fakat, iyi anlasan Fener müdafaa ve muavin hatlan, sayılık fırsat vermiyorlar. 31 inci daktkada Niyazi güzel bir fırsatı iyi kullanarak Fener takımma ilk golü kazandırdı. Karşılıklı bücum • lar arasında devre bu netice ile bitti. Süleymanive kaleds'nin birinci dev rede fevkalâde güael oynadığuıı kay detmek lâzımdır. tkinei devre, bastan nihayete ka dar Fenerbahçenin hakimiyeti altında geçti. tlk devredeki fevkalâde çalısmanın neu'cesi olarak Süleymaniye defansı çok yorulmuftu. Ba yorgun hat, üstüste hücumlar yapan Fenerlileri tutaomk halde değildi. Nitekir», Fikret i kincî, Lebip uçüncü, Zeki dördüncCi, Niyazi besinci, gene Zeki altına ve yedinci, Muzafrer de seikizirpi golü arka arkaya yaptılar. Maç bu suretle Fenerin 8 • 0 galibiyetile bitti. Eczanesi olmıyan bir kasaba Hastane var, yafak yck doktor var, ilâç yok! Lâpseki (Hususî) Lâpsekinin YeşiIIikbağları arasında ve en gü zel yerinde bir dispanseri vardır. Bu dispanser bakımsızlık ve alâkasızlık yüzünden harap bir hale gelmiştir. Hasta olan köylü ve halkın ilk tedavisi burada yapılması iktıza ederken, anî olarak rahatsızla nan bir kimse için yatacak tek bir yatak ve sıcak bir oda bile yoktur. Kasabamızda eczane de yoktur. Hasta olan bir kimse bağıra bağıra ölmeğe mahkumdur. Hasta dok • tora muayene olabilirse ilâcım ci var kazalard'an getirtmeğe mecbur dur. tlâç gelinciye kadar da hayate gözlerini kapayanlar da eksik de ğildir. Nitekim geçen gün, ihtiyacmı temin için kasabaya gelen oduncu bir köylü anî olarak sancılanmış, ya km bir eve nakledilmiştir. Muayene ve tedavisi için müracaat edilen doktorlar, dispansere gitmesini tav siye etmişlerdir. Yerinden kıpırdamağa takati olmıyan bu zavallı, bağıra bağıra etrafını da korkut • mustur. Dispansere gitmeden muayene edilemiyeceği ve yahut ertesi gün müracaat etmesi de tebliğ edilmiştir. Memlekette eczane olmadığı gibi sıhhat islerile alâkadar olan ze • vat ta lâkayttırlar. Tevali eden bu haller, halk üze rinde fena tesirler bırakmıstır. tbrahîm Marm İkinci devre Galatasaray, ikinci devreyi bas tan nihayete kadar hâkim oynamıstır. Hatta bazı anlarda Vefa kale SÜM çok sıkı bir çember içine almıs • tır. Fakat bu hâkim oyun ve bu kuvvetli tazyik lâyık olduğu neticeyi vermemistir. Galatasaray muhachnleri belki Les altı tane gol fırsatı ile karsılas • tıkları halde bunların hiçbirini ka leye atamamıslardır. Bu gollerin yapılamamasmda oyuncuların bazı defa çok acele etmeleri, bazı defa da çok bati davranmaları âmil olmus, ayni zamanda Vefa müdafaasmın, oyunu berabere bitirmek içm çok sert bir müdafaa usulü tatbik et • mesi de Galatasaraylıları gol yapmaktan menetmiştir. Hakem, Vefalı oyunculara müteaddit defajar favul cezası verdiği halde bu sert oyuna mâni olama > mıstır. Vefalılar, Galatasarayın tazyikından kurtulup ta gol yapamıyacaklarma kanaat getirmiş olmahdırlar ki, oyunu berabere bitirmeğe çaIısıyorlardı. Bu, kendileri için en akıllıca bir hareket olmakla beraber, bu tabiyeyi favülsüz olarak tatbik et mek lâzımdı. Galatasaray, galibiyet golünü nihayet oyunun sonlarına doğru yaomağa muvaffak olmus, sağ açik Necdet, sağ zaviyeden topu kaleye atarak takımını galip getirmiştir. Galatasaray, en mühim bir oyuncusundan mahrum olduğu halde bu maçı kazanmakla mühim bir tehlikeyi daha atlatmıs oluyor. B. takımları mOsaba' ası Fenerbahçe Süleymaniye B. takımları arasmda yapılan maçta Fenerbahçeliler sahaya sekiz kişi ile çıkmışlardı. Maamafih, ilk çeyrek saat içinde eksik olan oyuncular gelâi. Bu maç, 6 0 Fenerbahçenin galebesile bitti, Eyüp Altınordu takımlannın maçı, 3 1 Eyübün lehinde netice lendi. Şeref stadında BesSctaş Şeref stadında dün yapı • lan oyunlarm neticeleri şunlardır: Anadolu Beylerbeyi B takımları bübire berabere, Genç takımlar sampiyonasmda Galatasaray, Anadoluya 1 0 , Beşiktas KasHnpasaya 5 0 galip, Tookapı v e talrırnl»»" 0 . 0 (Mabadi var) MAKSİM HARRY FLEMMIN6S Size: Pek yakında de Caz, Dans ve Plâk kralı MISS ER1KA ROBlNS ve 4 WHİRL WîHDS CHARLEY AND JlMMY Z EBR A Crıstal Wonders ve Sosi F ARREL L GINA & JENNY WINDSOR SISTERS ve 18 dansözüe 20 RADYO STÂP ORKESTRASIN! 1934 SANSASİYO'NU fevkalâde Amenkan Revüsönde tak riim edecektir Arnavutluğa gelince: Bu devletin Balkan misakına istirak edip etmiyeceği hakkmda hiç malumatım yok. Hali hazırda bu iki devlet müs • tesna bütün Balkan devletleri ara • lannda çok güzel ve tamamile sa • Galatasaray • Vefa : Kumkapı B mimî mukavele ve muahedeler ak takımları arasında yapılan maç ta tetmişlerdir.» 2 1 Galatasarayın lehine bitti. M. Karp buraya gelmeden evvel Anadolu Beylerbeyi takımları Ankarada Reisicumhur Hz. ile Başvekil tsmet Pasa Hz. ne ve Hari de de muvaffakiyetler temenni e ciye Vekili Tevfik Rüstü Beye veda deriz. etmistir. Kendlsine Reisicumhur Hz., tsmet Paşa Hz. ve Tevfik Rüştü Bey birer fotoğrafilerini hediye "M. Karptan inhilâl eden Ro etmişlerdir. \ manyanm Ankara orta elçiliği M. Karp bu hafta içinde Köstenne Romanya Hariciye Nezareti mece yolile Bükrese gîdecek ve kısa bir murlarından M. Ciuntu tayin olun müdd'et orada kaldıktan sonra tekmustur. M. Ciuntu Romanyanm en rar İstanbula gelecek, buradan Lizgenç diplomatlarmdan biridir. İ!k bona hareket edecektir. defa olarak hükumeti tarafından M. Karp Türkiyedeki dört seneTürkiye orta elçiliğine tayin olun lik memu'riyeti esnas^nda kendisini mustur. herkese sevdirmiş ve iki memleket münasebatının inkisafı için çok çaM. Ciuntu bu ay sonunda, sehriIısmıştır. Kendisine yeni vazîfesin mize trelecektir. fslâhiyede Keferdiz nahiyesinin Kabahöyük köyünde Hititlerden kalEvkaf Nazın sabıkı Hüseyin Kâzım ma iki hcykel bulunmuştur. Hafri Bev üc dört gün evvel tebdilihava için yat devam ederse yeni eserlerin de srittiği Tarsusta kalp hastalıçından vemeydana çıkacağı anlaşılmaktadır. f&t etmişth*. Cumartesi günü getirîle cek olan cenaTes" pazar günü saat 14 te : Beylerbeymdeki yahlancdan kaldm larak Künlücedeki j..le kabristanma Selâniğe gidecek olan «Norvo defnedilecektir. Cenabı Hak rahmet ey siski» vapurunda araştırma yapılmış lesin. Bayram ve Bilâl isminde iki kişinin üzerinde 390 lira kıymetinde döviz l * Ciidiye ve 7ühreviye bulunmuştur. Haklannda takibat yapılmaktadfr. Muessif ö'Hm Hitit'ere ait heykeller B r vapurda araştırma Dr. NURi OSMAN "" DU " " J Haseki hastanesi cildiye şefî Beyoglu Elhamra apartmanı 3 ün3 Telefon: 42885 raanouı ou«aıu»ı Tflnel gişesindebryankescîlik Hüseyin isminde bir sabıkalı, Ka dıköy Havagazi Şirketi mühendislerin den M. Villi Aleksinin 30 lira kıyme tinde bir âletini cebinden ^almıştır. Hüseyin bu marifeti, M. Villi, Tünel gi şesinden bilet aldığı sırada ve guya ken disi de bilet alacakmış gibi sokularak yaptığı icin yakalanması kolay olmuştur. M. Villi zabrtaya yanına sokulan bu şahsm isk&lmi tsrif edince, Hüseyin yakalanmış, caldtğı âlet te üzerinde bu Iunmustur. B. fakımları mOsabakası aKŞam LÜKÜS HAYAT Büvük operet Yazan : ' krem ve J Ce'fal Resit l evler U M U MA ••" •• Yeni Romanva elçisi Operetin son haftası HENRi f^^^^ Pek yakında GARAT'ın en son tilmi GÖNUL TUZAGI Une femme an volnnt ) Bakırköy Askerlık şubesı riyasetinden: 330 doğumluların ilk ycklamilarile sevke tâbi 327 tevellutlu pıyade ve bu me yanda 3C5 ılâ 325 doğumlu ihtiyat efradmın mutat yoklamalarına 27 ikıncikânun 934 tarıhmden it'baren başhyacaktır. 17 subat 934 tarıhıne kadar alâka daranın bizzat veya mektupla jubeya