Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhariyet Marl 1933 CH SULTAN Yazant M. TVRHAN 75 Kitap, kalem gibi tiirkçeleşmiş sözleri de atmalı mı? 'Ganlak daşünceler. Aslı Türk olmıyan kelimeleri dili mizden atmak istiyen tasfiyeciler, çok titix davranıyorlardı. «Kitab» i oku • mamak, ckalem» i kullanmamak, «minare» yi görmemek, cmekteb» e yan bakmak, «defter» i yırtmak derece sinde koyu bir mat gösteriyorlardı. Onlann söyleyijlerine göre bn gibi kelimeler, balkm agzmda yerleşmiş te olsa ahlmalı ve yerlerine ya unutulrauf olan eski Türk kelimeleri getirilmeli, yahut çagatayçadan, özbekçeden, lorgızcadan, mongolcadan kelhneler buhmup onla • rcn yerine konohnalı. Şayet, kalemin yerine o manayı anlatacak bir kelime bulunamazsa yenisi uydurulmalı. Bu, dil sevgisi noktasmdan kıymetli, lâkin bilgi noktasmdan sakat bir dii şiince idi. Çünkü Türk'ün, Türk halkınm bildiği, tamdığı ve kullandıgı ber kelime «millî» dir. Yapmacık olmıyan, türkçenin ahengine uygun düsen, kıl çık gibi boğaza babnadan ağızlarda kolayca dönen, anlaşmak işinde de faydası göriilen kelimeleri gelişi giizel atmak dil hazinesini birdenbire hafifletraek demektir. Bu, hiç olmazsa yersiz bir israf, güç kapabbr bir açık yapmakhr. Tasfiyecilerin, baska Türk lehçele rinden kelime almak istemeleri de doğru bir iş değildir. Çünkü bu lehçelerin ber biri ayn bir ilerleme yolu üzerinde yürümüş, birbirinden çok uzaklaşmışlardır. Onlardan kelime almak bizim lebçede uygunsuzluk uyandınr. Yumurtalarımız için Biz de ayni tedbirleri alamaz mıyız? Almanya'nın yumurtalardan aldığı gümrük resmini arttırması üzerine, yumurta ihracatımızın müte essir oldugunu dünkü nü&hamizda yazmıştık. Almanya'nın bu karan Bulgaristan'dan başka, Yugoslavya ve Romanya'da da mühim tesfrler yapmıştır. Almanya'nın bu karan bilhassa Romanya'da büyük bir infial uyandırmıştır. Çünkü yumurta, Romanya ihraç emteasmm kıymet itibarile en mühim maddesidir ve Romen yumurtalannın dörtte biri de Almanya'ya ihraç edilmektedir. Romanya, şimdi Alman emteasmm girmesmi müsküllestiren tedbirler almaktadır. tcap ederse bu tedbir ler daha şiddetlendirrilecektir. Yugoslavya'ya gelince, mukabil tedbir almadan evvel Almanya ile hususî bir anlasma yolunu aramayı tercih etmektedir. Yugoslavya'da yumurta fiatlanndan başka tavuk ve horoz fîatlan da düşmüştür. Bir tavuk on dinara satılmaktadır. Son gelen Sırp gazeteleri bu gidişle fiatlann altı, yedi dinara kadar irteceğinden korkmaktadırlar. Almanya'nın yüksek gümrük tarifesi karanndan sonra bu memle kete yumurta ihracatımız durmuş gibidir. Şubat zarfmda Haydarpaşa gümrüğünden yalnız fspanya'ya ve bir miktar da Triye*te'ye mecmuu 50 bin lira kiymerinde yumurta ihraç edilmiştir. Fener'de Bir cinayet oldu Üç azılı katil Fener'de bir genci öldürdüler Evvelki gece Fenr'de çok feci bir cinayet olmustur. Bu hususta yaptı ğımız tahkikata nazaran Şücaattin, ömer ve Eyüp isminde üç azılı katil dün Fener'de Hatice Hanımın evine giderek eskidenberi kendisine husumetleri bulunan Hatice Hanımm erkek kardesini yatakta yatarken bıçakla yaralamıslardır. Yaralı bir kaç saat sonra hastanede ölmüstür. Katil ler vak'adan sonra gizlenmis lerse de polis sikı bh taharri neti cesmde kendilerini yakalamistır. Bu akşamld program Tercih ediniz: > BÜKREŞ : 21,05 Don Juan (Mozart). BUDAPEŞTE : 20,35 Endlich AUeln (Lehar) ROMA : 21,50 Die Keusche Sosanne (Göbert). Zavallı Cem, haîn bîr ağ içinde bulunduğunu bile bile entrîkalara boyun iğiyor! îşte Cem, dönüp çevrilecek olan Gemi, demir almadan evrel dö bu dolaplardan, bu mukadder haileBüston, selâmetlenıiye gelir gibi bir kere d&ha boy jrosterdi, tercümanla lerden binaber olarak Fransa'ya kirlikte Cem'i kamaraya götürdü, do&ru yol alıyordu. Geminra demir brada tath dîller dökerek kendUin &]dı$ı «rada giizel gorünen hava, 1den bir senet, bir de vekâletname albirdenbire bozuhnustu, dalgalar geîdi. Senet, Fransa'ya gitmetn bizzat miyi mütemadiyen yumrukluyor, sarCem'in istediğine dairdi. Eski kurt sıyor, sallandınyordu. Şehzade, yanbu senedî almakla Beyazıd'a karsı Iış iş yaptığmı, uğurnız bir yola çık«Cem'i kaçırmak> töhmetinden kur rıfcnıı kulaklanna haykınr gibi gö tulraak istiyordu. Vekâletname ise rünen bu korkımç deniz uğultusun büsbütün düzendi, Cem'in gözimü dan son derece rahatsız oluyordu, kamarasına kapanarak ve kulaklaboyamak için yapılan bir kalem oyurını rıkayarak vicefanile acıkh hasnu idi. Dö Büsson, bu vekâletname bıhallere ghişiyordu. île, îki kardes arasında bir müsalâ* Ona yoidaşlık eden Türk'lerin na vapmat aalâhiyetini kazanıyordu. hepsi gamlı idi, matem tutuyorlar O, Cem Sultan namına en muvafık dı. Dalgalar, onlann da yüreklerinşartlar dahilinde olmak üzere, Beya* de elemli duygular yarahyordu. Her zıt'Ia RÛya bir muahede imzalıyabidaiga, öz yurdu kapıyan seyyal bir lecektL tül gibi onlann gözünde însafsız bir Zavallı Cem, bain bir ağ içinde perde oluyordu. Artık Anadolu'yu, bulunduğunu bile bile bu entrikalara denize yaslanan uzak bir hayal gibi boyun esriynrdu. Vabut denizde yıla' olsun göretniyorlardı. Ruhi bir hic na sarılmak kabilinden dö Büsson'a ran yaratan bu körliik, önlerî için de bel bağlıyordu. Yoksa »ovaliyeler revardı. Nereye gidiyorlardı, karşıla îsinin Sultan Beyarrt'la kendi ara nna yanardağ mı, uçurum mu, ku•ında bir bansma ve uzlasma temin yu mu, yoksa bağ mı bahçe mi çıkaetmeğe cahfmıyacağını mutlaka an~ cakb? Bumı sezemiyorlardı. Yalnız laması lâzımdı. Cünkii iki kardesin bağıran, haykıran ve ber seyi örten bM>irile düşman kalmalan. kendisibir deniz görüyorlardı. ntn al altinda tutulmaslle Beyazıd'm claima endîfe, korku ve telâş içinde Kafile, bu ishrap içinde, gemi de bırakılması. dö Büsson'ım ve bütün fırtmanm avcunda çırpına çırpma bıristryanlık âlemlnin menfaatine uy günler geçti, tstankoy görundü. O gun düçüyordu. raya tam dokuz günde gelebilmis Nitekîm dö Büs.«on, Cem'i yola çı~ lerdi. Liman, uzaktan siikun ve şifa karır çıkarmaz Beyand'a yanaştı, vadeden bir kucak gibi Türk yolcuparlak bîr muanede imza ettirdi. Bu lann gözünde kudsilesiyordu. Cem, mi"»bedeye ?8re Türk'lerle Rado* karaya çıkmak, denîzin bakimiye beyi arasmdakî diirmanlık kalkıyortinden bir nebze uzak kalmak istî du ve dostluk baslıyordu. tki taraf yordu. Bu arzusunu sövaliyelere söytoprakiannda ber îki hükumet tebaleyince herifler yüzlerini eksittiler, a»ı için ticarette serbestlik temin ealmanca konusarak uzun bir mü dfliyordu. Fakat bu, Beyand'm ve nakaşa yürüttüler, nihayet tstan " zirleri vasıtasile tanzim oiunan re*köy'ün Rados bayragi alhnda bu mî ve acık muahede idi. Bir de onun, lunmasından dolayı Cem'in dileğini R»dos'a RÖnderdiiH Çakv Etem'le kabule karar verdiler. Fakat bu kadö Büsson arasmda rmzalanan gizli ran ona tebliğ ederken söyle bir 7hbîr muabedename daha vardı. Bu muahedenameye gore de Sultan Be tarda bulunmayı da unutmadılar. tstanköy*e çıkalım. Şu kadar kl yazit, her sene ağustostra birinde zatı hasmetaneniz orada lâyık olduRados beyine kirk beş bin Venedik gunuz hürmeti göremiyeceksiniz, sıaltmı verece, geçen teneninkir>! de kılacaksınız. Bu sebeple ikinci ve ükırk gün içinde odeyecekti. Buna çüncü bir limanda ayni üzüntüye mumukabil Rados beyi de, Cem Sul ~ tan> kardeşi aleybine hareketten me barek nefsinizi maruz birakmayı nız. Biz hürmetkâr ve hizmetkârla nedecekti. nnız, serefinizi de tnuhafazaya mecEn kuvvetiî devletlerden vergi aburuz. Bir padisah gibi karsılanma la» Osmanlı tmparatorluğu bu muadıginız, karsılanamıyacafmız yerle* hede ile Rados beylîğme vergi verir re adım atmanıza razı olamayız. bir vaziyete duşmüş oluyordu. Fakat Bu endise, Cem'ra ecnebi bir liBeyazıt, memnuniyetle bu kiiçüklümanda kaçmak tesebbüsünde bulugii kabul etti, dö Büsson'a hazîneler nabtlmesi rbtîmaimden doğuyordu. odedi. Ayni zamanda, dö Biîsson'dan Şehzade de bu hain fikri sezdi, son, aldiğı maiumat ile, Gedîk Ahmet merhaleye kadar gemiden aynlmahakkmdaki kininî tazeledi ve o ktymağa karar verdi. Cünkü hünnetli metli vezfri bir geee öldürüverdi [*] eda ile yapılan şu ihtar, bir kamçı darbesi gibi izzeti nefsini yarala [•] Beyandin Otedlk Ahmed'l öldürm,»h. [••] meğe yemln ettigl malumdur. Bu yertflıü (Mdbadi var) yerine getirmekte gecikmesl, Cem'in Anadolu'da bulunmasından llerl geliyordu. nrmalı kaftan yarine ölüm müjdesl Çünkü onunla yapacagı muharebelerde olarak siyah ketenden bir kaftan verildl, Gediğln meharetinden istlfade etmek lamüteakıben de bir dUsiztn hançerl, Kınm tiyordu. Ayni zamanda Gedik, ordonun ve Otranto fatihini ebedlyete kavustur çok sevdiği bir kumandandı. Bir solkaste du. (6 seyyal 887 . 18 kânunuevvel 1482). ugrarsa askerin öç almak İçin Cem'e yüz Yeniçeriler bu ölümü lsyanla karşıladılar. çevlrmesi mumkündü. Cem, Avrupa'ya Edirne subaşısını öldürdüler. Padlşaha sö. doğru uzaklaşınca bu lmkân ortadan kaL. föp saydılar. Likin bol bahşiş alınca zatayordu. îşte Beyazıt bu fırsatı kaçırmadı, ten yapılacak bir şey de yoktu sustular. Gediğin Cem'e mektup yazdıgını ögre [••] <Frenkler, bey merhumu taşra nlnee lse büsbütün klnlendi Hele Gedlğ'in adaya çıkarmakta çok tereddüt çektiler. <Rados*a vergl vermek namussuzluktur» AbJrul'emlr ada, kendülerin tahtı huku. dlye söyelndlğini işltlnce sabn tamamen metlerinde olmagın bir gun çıkanp kotükendi, Edlrne sarayrnda bütün vezirnuklayıp ahşam gene getirdller. Ama bunlere çektigl bir ziyafetin sonunda davetdan sonra nereye vanlırsa çıkarmadılar> lilere hıl'at giydirillrken Oedlk Ahmed'e Takıatı Cem S. 8. J Arayışlar üzerinde daruş: Kelime derliyenler, bir çok yeni kelimeler için «senet» göstermiyorlar. Halbuld senetsiz buluş, uyduruştur. Uydurmak ise hoş değildir. Derlemenin sağlambjh, bulunan tozün kullanıldıgmı isbat etmekle elde edflir. Meselâ, isterik ve nevrastennc gibi hastahklar için eski türkçede cçor» kelimesi var. Bunu ortaya atarken Evliya Çelebi'nin seya • hatnamesinde «Çorlu'da Çoriu oldu» dediğinî de söylemeliyiz. Gene o kelime için: «Çopur ol, çor olma!» sozünü hatırladığmnz gibi!... Yeni karşılıklar Dil encümenmin listelerindeki kelimelere karşılık olarak gönderilen öz türkçe sözleri nesre devam ediyoruz: HABER: Ses, HADİSE: Kan?ıklık, HA. FIZA: Ezberlik, saklayıs, HÂKİM: Buyuran, HAKİMIYET: Buyurganlık, HAL: Görunus, bulunus., HAIİS: Öz, temiz, lekesiz, HAKİKAT: Doğru, HASILAT: Ele geçen, verimll, kazanç, HAS8AS: Duygulu, HATIR: Saygı, gönül, HATIRA: Anma. Liste: 8 Liste: 10 KABAHAT: Suç: KABİLİYET: Kavrama, KABUL: Alma, KABİR: OömOlme yeri, KADER: Alın yazısı, KADİB: Yapa. büen, KADİT: Kura kemik, KAFİLE: Öbek, öbek, KAİDE: Temel, KÂİNAT: Varlık, KAMUS: Söz klavuzu, KANUN: Yasa, Ük Tedrisat Müfettis.lerlnden M. Muharrem Liste: 12 MACERA: Geçen baş acılan, KDöTEMKI: Öyle İse, MADDE: Bellren nesne, MADDİ: Varlıklı nesneler, belirenler, MAHİYET: Yuğruluş, içi, MANİ: Engel, MEHAZ: Alışyerl, MEMUR: Yasakçı, MEMTJRİYET: Yasakçılık, MÜBALÂĞA: Söz arttırma, Ml/BARBK: Bereketll, göztutan. Fevzl Altug İSTANBUL t 18 Saz: (Nihal Tevnk Hanim) « 18,45 orkestra konseri 19,30 Verem Mücadele Cemiyeti azasmdan Doktor Tevfik tsmail Bey tarafmdan konferans20 Bedayü Muaktye heyea' 21,30 gramofon, ajans haberleri ve aaat ayan. ANKARA t 12,30 Ankarapalas orkestram (13,30 1 kadar) 18 alaturka musiki 18,40 gra mofon plâklan 19,10 alaturka musiki devam ediyor 19,40 tekrar gramofon plâklan 20,10 havadisler ve hava raporu. Bir gazete tarafmdan potiste yeni baVİYANA t zı tesküât vücude getbileceği, mevcut 18 hafif musiki 19,20 iki konfe kadrolann tevsi edüeceği yazJmıştı, rans 20,15 şarkılar (erkek sesile) Emniyet müdürü Fehmi Bey dün bir 20,55 havadisler 21,05 iki perdeiik bir muharririmize böyle bir seyin mevzuu • musikili piyes 22,50 havadisler 23,05 bahsolunmadığım, poliste yeni teşkilât konser. yapıbmyacağmı söylemîştir. PARtS (Poste Parisien): > 20,50 havadisler ve gramofon plâk*lan 23,05 konser 23,35 konseT 24,15 gramofon plâklan. (Birinct sahifeden mabatt) BÜKREŞ: mediğinden dolayı Meclise sevke 18,05 muhtelif musiki parçalari âTadildiği esbabı mucibe mazbaiasmda da bir konferanstan sonra: 19,20 de yazılı olduğuna göre, hükumetîn bu konser devam ediyor 20,05 konferan* lâyihayı niçin geç getirdigini, tale20,25 konferans 21,05 (Don Juan) be için kifayetsizliği anlaşılan nefer Mozart'm operası. tayininin nefere de yetişmîyeoe^i BUDAPESTE t tabiî olduğuna göre nefer tayinine 18,05 konferans 18,35 cazbant * de ilâve etmek hususunun tetkik ediTürkiye'ye ithal edilmek üzere lip edilmedigini sordu. Kâfi dere 20,05 konferans 20,35 (EndKch Al cede gıda alamıyan talebeye miktan gümrüklere gelen pamuklulann tâbi lein) Pr. Lehar'ın opereti müteakıben kâfi gıda vermeği istihdaf ettigine tsigan musikia 24,20 bir lokantadan olacağı tarifeyi gösteren bir karar nazaran bu lâyihanm iki defa mü nakil: cazbant. alâkadarlara teblig edilmiştir. Bu zakere edilmiyerek kabul olunma karar yünle kanşdc pamuklular hak ROMA : sını teklif ettL kmdadır. Eğer mal yüzde 30 nisbe21,50 (Die Keusche Susanne) Gil Millî Müdafaa Vekıii Zekâi Bey bert'in opeTeti sonra: brr musahabe tinde yünle kansık ve metre murabcevap vererek mevzuu bahis talebeve havadisler. baınm ağırlığı da 300 gram ise taye şimdiye kadar nefer tayini verilVARŞOVA : mamen yünlü tarifesine tâbi rurtu diğini, bu tayînin kanunen muay 18,05 piyano konseri 19.05 hafif lacaktır. yen oldugunu, efradın sıhhatlerini musiki 20,30 tiyarro 21,05 Viyana muhafaza için fennen lâzımgelen melodilerî 22,45 keman koiuen' kalori miktannı ihtiva eylediğini Barsak ihracatımız son laman23,35 dansing. söyledi ve sözlerine hulâs&ten sunlarda büyük bh* durgunluk göster BELGRAT Î lan ilâve etti: mektedir. Vasatî Avrupa'da döviz 18,05 dans musflrisi ZU.O5 graımo Ordu efradı »e talebele fon plâklan 20,35 keman konseri müşkülârı sebebile en ziyade müterin sıhhatlerinde mucibi endise bir essir olan barsak ihracatraıızdır. Fi21,20 be« sesle şarkılar £1,50 skeç cihet yoktur. Terhis edilen efradın atlar düşük olduğu halde Amerika.22,40 radyo orkestrası 23,25 hayadissıkleti, orcfaya almdıklan zaman ya da ıhracat yaptlamamaktadır. lex ve dans musıkısı. daki stkletlerine nisbetle 6 7 kilo fazla gelmektedk. Lâyihanm teklif edilmesinin sebebi şudur: Doktor lar son zamanlarda fazla vftamin! havi mevat miktannın arttınlmasıtnhîsarlar Umum müdürü Hüsnü na lüzum göstermişlerdir. Bu iti Bey Vekâletle bazı temaslarda bubarla fazla sebze verüiyordu. Seblunmak üzere dün aksamki eks ze ihtiyacı tayinat kanununda kispresle Ankara'ya gitmistir. Hüsnü men terkedilecek erzak meyanında Bey Ankara'da bir hafta kadar kaldıktan sonra tekrar şeh" imize dö gösterilen et, yağ ve bulgurdan tasarruf edilen aksamın bedelile te necektîr. min edilmekte idi. Fakat geçen senedenberi bu maddeler ucuziadıği için kâfi sebze verilemediğinden bu kaDün üçüncü ceza mahkemesinde nun lâyihası teklif edilmtştir.» müstehcen şarkı tabı ve nesıretmekVekil Bey bunu müteakıp efrat ten ve satmaktan suçlu olarak Selâiçin de ayni vaziyetin mevcut oldumi Münir, Aziz ve Yusuf isminde gunu ve keyfiyetm nazan dikkate üç kisinin muhakemesine baslan alındıgını, Meclise efrat tayinleri şevkle alâkadar ediyordu? mıştır. içm de bir lâyiha verildiğini söyliMahkemede suçlular isticvap edil yerek lâyihanm müstacelen müza mis, Müdderumumî evrakı okumağa keresini teklif etti. Bu teklif kabul almıs, dava geri bırakılmıstır. edüdL Yeni teşkilât yok Askere verilecek yemek Pamukluların gümrflk resmi Barsak ihracatımız HOsnfl Bey Ankara'ya pitli NlÜN AL CAPÖNE En gfizel Atnerikan kadınlarının âşıkı olmustur Möstehcen şarkı davası Bu haydudun maceraları neden BÜTUN DÜNYAY! işte bunları, AL CAPONE'ın hayatı Ozerine yapılmış filminde öğreneceksiniz. AL JAPONE Liste: 13 NABIZ: Bilek daman, damar atması, NAMZET: Yavuk, yavuklu, advuran, NAMUS: Özdeğlml, NAZIM: Dizmek, ölçülü ve uygunluklu sözler ya2anak, NÂZIM: Dizen, NESİR: Serpme, dağıtma, (edebl, yatça ölçü ve son uygunluklan olmıyan söz ve yazılar), NEDAMET: Dönme, yaptığına üzülme, NESİL: Scy, döl, NEŞE: Sevlnç, NEŞİR: Yayma, saçma, NEŞRİYAT: Yıyılan, saçüan, NETİCE: Son, uç, NEZAHET: İç temizliğl, aydın özlülük, NE ZAKET: İncellk. İstanbul Polis Mektebl DahUlye 1 lncl komlseri Dervlş Emln 3 nlsan pazartesi akşamı saat 21,30 da Fransız tlyatrosunda VlyanaTı artistler Edith Wachtel (Piyano) ve Ernest Neumann (Viyeîonsel) tarafmdan bir konser verllecektir. Bu konserin programı tiyatro glşesine talik edilmis ye giçeler bllet satışına baalamıstır Bugön MELEK sinemasında{ Haftanm en çok beğenilen filmi AL CAPONE BALAYI Mumessilleri BRiCiTTE HELM ALBERT PREJEAN Fransızca sozlfl, fransızca ve 'talyanca şarkılı üâveten: Paramount dünya havadisleri gazetesi. filimde: AL CAPCJNE'jn aşklan vahşice ihtiras mıicadele sahnelerini göreceksiniz. Bn filim 1932 beynelmilel filim müsabakasmda büyük miikâfat kazanmiştir. Bu perşembe akşamından itibaren 6L0RYA sinemasında i RTi HAL Sabık Bagdat ftrka kumandanlarm • dan erkânı harbiye mîrlhralığmdan mütekait Şükru Paşa cuma günü aksamı irtihali daribeka eylemiştir. Cenazesi bugün Vefa'da Sanbeyazıt mahallesindeki hanesînden kaldınlarak Fatih camîmde ögle namazı badelâda Edirnekapı'daki aîle kabristanma defnoltmacaktır. Rahmetullahi aleyh AYNAROZ KADISI BU AKŞAM saat 21.30 da Darülbcdayi temsilleri Şehir Tiyatrosu IIİHI llllll istanbo! Beledivesi M İ L L î SİNEMADA MAVi TUNA Bndapeşte'nin RODE SANDOR orkestrasinm iştirakile büyük şaheser film. Aynca Kafes Arkasında.. •M Bugünden itibaren H H PARiS KIZI 6RAZİA DEL RıO ve PiERRE MA6NİER Tarcttından temsil edilmiş cazip ve hoş bir operet Si N E M A S I N D A ETUAL Giines eatarken... Millî Türk Talebe Birliği dil bakkında evvelki gün yaptığı toplan tida verdiği kararlan tatbik etmek için lâzım gelen tedbirleri alrmstır. Bu cümleden olmak üzere cemiyet Salı akşami: bütün liselere bir tamim göndererek talebenin kendi aralannda bonjur ve bonsoir kelimeleri yerine «gün aydın» ve «tünaydın> kelimelerinin kullanılması ve «selâmünaleyküm» Bugün ve müteaVıp günlerde, sahnede: B yerine de «merhaba» kelimesinin ikamesi muvafık olacağinı hatırlatmıstır. * Yazan: MusabJp Zade Celâl Bey Pazartesi akşatnı: 6ünaydın, tönaydın PASAPORTKM4 SARIŞIN Hissî ve mühim bir mevzuu, nefis bir musikiyi, giizel şarkılan ve zengin varyete nun^aralan olan Bugün son olarak Mümessilleri: nımmııttiffiiM llüllli SSzlü ve şarkılı filmi KIZLAR TiCARETi BRİ6İTTE HELM ARSEN LÜPEN LİONEL BARRYMORE JOHN BARRYMORE ASRî SiNEMADA , Bronzdan adamlar TESEO PiRONKO TRUPU cambazlar. Ve sinemada: R A SİNEMASINDA Mutlaka gidip gorunüz. Sinemacılık âleminin 3 büyük yıldızı: C L i V E BROOK... C H A R L E S B O Y E R C L A U D E T T E C O L B E R T Muazzam b r filimde bütüm san'at dehalarını gösteriyorlar îki san'atkâr kardeş tarafindan temsil edilmiş büyük film. IIIIIMI •IIMIIIIMIIllllllllllllltlllllllllllllllltitl DANS CiNNETi Üskndar Hâle sinemasında Sesli, sözln, sarkılı JOAN CRAVVFORD ve CLARK G\BLK in fransizca sözlü şayanı hayret filmi. BENHUR RAMON NOVARO. llâveten Dünya havadislerL Pek yakında AŞKöLüNCE L Sinemasında (O R L O F) İVAN PETROVIÇ ve LÎANE E\İD'in san'at hayatınm harikulâde temsili. Matineler: 2^04.30 suvare 9,?0 Ç A RIN E L MA S I Yanndan itibaren