23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 Akademi 30 Ağustos 2017 Çarşamba Şiirde bir teknik ve söz sanatı olarak söz yöneltme Fahri Öz Söz yöneltme (apostrophe) daha çok şiirde ölü bir insana, bir hayvana, bir cansız varlığa ya da kavrama, kısacası karşılık veremeyecek bir muhataba seslenme olarak nitelenen bir söz sanatıdır. Örneğin Percy Bysshe Shelley’nin “Ode to the West Wind” (Ey Batı rüzgârı, soluğu güzün), John Keats’in “To Autumn” (Sislerin ve olgun bereketin mevsimi) ya da William Blake’in “Kaplan” (Kaplan, kaplan, parlakça yanan) şiirlerinde lirik özne sırasıyla Batı rüzgârı, sonbahar ve kaplan gibi muhataplara seslenir. Türk şiirinde de söz yöneltme örneklerine rastlanır: “Deniz sen her zaman kusursuz düşündürdün beni” (Melih Cevdet Anday, “Bolluk”),1 “Ey iki el arasındaki çaresiz vakit / Yıkanmış çekmiş çamaşırlar gibisin” (Edip Cansever, “Gül Dönüyor Avcumda”).2 Söz yöneltme konusunda muhtemelen en eski örneklerden biri Roma edebiyatındaki ilk kapsamlı retorik kitabının yazarı Çiçero’ya atfedilen ve İ.Ö. ilk yüzyılda yazıldığı tahmin edilen Rhetorica ad Herennium adlı yapıtta yer alır: Soruyorum sizlere, jüri üyeleri, hanginiz kendi vatanına ihanet ederek düşmanlarımızla işbirliğine gitmeyi tasarlamış biri için yeterince ağır bir ceza önerebilir? Hangi kabahat bu suçla kıyaslanabilir? Bu suça uygun ne tür bir ceza bulunabilir? Genç bir insana saldıran, bir ailenin annesine tecavüz eden ve bir adamı yaralayan ya da “bütün suçların en alçağını işleyerek” onu öldüren bir kişi için atalarımız verilebilecek en ağır cezaları en ince ayrıntısına kadar belirlemişlerdir; oysa en azılı ve küfür niteliğindeki bu cürüm için belirli bir ceza önermemişlerdir. İşin doğrusu, diğer kabahatlerde bir başkasının yol açtığı zarar bir bireye ya da birkaçına dokunabilir; ancak bu suça katılanlar bir hareketle bütün vatandaşlar için en korkunç felaketlere yol açacak bir kumpas kurmaktadırlar. Ey, merhametten nasibini almamış insanlar! Ey, böylesi zalim entrikalar! Ey insan duygusundan mahrum böylesi insanlar! Nasıl böyle bir şeye cüret ettiler, nedir zihinlerinden geçen? İçle Söz yöneltmenin en eski örneklerinden biri Çiçero'ya (MÖ 10643) atfedilir. ?KİMDİR Fahri Öz, 7 Şubat 2017 tarihli 686 sayılı KHK ile ihraç edildi. Ankara Üniversitesi, Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi’nde, İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda öğretim üyesiydi. Barış İçin Akademisyenler imzacılarındandır. KESK, ÇEVBİR ve MLA üyesidir. Ankara Dayanışma Akademisi’nde çeviri dersleri verdi. Mustafa Yılmazer ile birlikte Hayat Kısa, Proust Uzun: Çok Kısa Öyküler Antolojisi’ni (2000) hazırladı. Christina Rossetti, Saki, Jack London, William S. Burroughs ve Gertrude Stein çevirisini yaptığı yazarlar ve şairler arasındadır. Daha çok şiir ve şiir çevirisi üzerine çalışmalar yapıyor. Şu anda Walt Whitman’ın toplu şiirlerini çevirmektedir. rinden geçen şudur: Düşmanlarımız atalarımızın mezarlarını yağmaladıktan, duvarlarımızı yerle bir ettikten sonra şehrimize zafer naraları atarak girecekler; tanrılarımızın tapınaklarını soyduktan, muhafazakârları katledip diğerlerini köle olarak sattıktan, evli kadınları ve özgür gençleri bir düşmanın şehvetine kurban ettikten sonra ateşe verilen şehir en şiddetli alevlere yenik düşecektir! Bu alçaklar kutsal vatanımızın yürek parçalayan bir şekilde küllere dönüşünü seyretmeden arzularını tatmin ettiklerini asla düşünmeyeceklerdir! Jüri üyeleri, onların bu hareketinin ne denli utanç verici olduğunu anlatmaya kifayetsiz kalır sözlerim; bu gene de çok rahatsız etmiyor beni zira bana ihtiyacınız yok. Yurtseverlikle dolup taşan kalpleriniz zaten sizlere, herkesin geleceğini mahvedecek olan bu adamı, düşmanların en menfurunun dinsiz idaresi altına sokmayı tasarladığı bu ülkeden derhal kovmanızı söylüyor.3 Bu uzunca alıntıda görüldüğü gibi, konuşan özne başta jüri heyetine hitap etmektedir. Konuşmanın sonlarında ise orada olmayan kişilere sanki oradaymışlar gibi seslenmektedir. Amaç sanığın işlediği suçun (vatana ihanet) toplum için ne denli yıkıcı olduğunu vurgulayıp jürinin duygularını ve kanaatlerini etkilemektir. lRetorik alanındaki kullanımlar Quintilian söz yöneltmeyi “hitabı yargıçtan başka birine yöneltmek” olarak tanımlamıştır. W. R. Espy bu tekniği bir geçiş çerçevesinde değerlendirir: “Söz yöneltme, konuşmamızın daha önceki çerçevesini bir kenara bırakıp bir başkasına geçtiğimizde görülür. Başka bir deyişle, uzun bir süre bir kişi ya da şeyden söz ettikten sonra ondan söz etmeyi bırakırız ve ona hitaben konuşmaya başlarız; bu da üçüncü tekil şahıstan aniden ikinci tekil şahsa geçişten başka bir şey değildir.”4 Hutchinson ise söz yöneltmeyi “Konuşmacının sözcesini mevcut dinleyicisinden uzaklaştırıp bir başka dinleyiciye yönlendirdiği” bir sanat olarak tanımlar.5 Görüldüğü gibi bu tanımlar daha çok retorik alanındaki kullanımlara odaklanmaktadırlar. Şiirde söz yöneltme konusunda yazılmış en aydınlatıcı metinlerin başında Jonathan Culler’ın “Apostrophe” (1981) adlı makalesi gelir. Culler’ın sunduğu en çarpıcı örnek durakta uzun süredir beklerken geciken otobüse sinirlenen, sövüp sayan birinin durumudur: Yağmurda bir köşede otobüslere lanetler yağdıran bir adam hayal edin: “Hadi gel artık, lanet olası! On >>
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear